Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 23 Ocak 1969 SAHİFE ÜÇ BİIGUN Kosigin'in teklili ki günlük Başkan Niıon'nn masasının üstünde dnran dosyalardan blr tanesl, diğerleri Ile oranlandığı zaman her halde en kalın olanlaTUI arasına girer. Bn dosya «Silâhsızlanma» dosyasıdır. Yıllardanberi Cenevrede müzakere edilen silâhsızlanma konusu, şündiye kadar ikl önemli •onuç doğurnraştar. O Yer üstündeki nükleer denemelerin durdnrolması, O Nükleer silâhlann yaydmannın önüne geçilmesi. İlk maddedeki tasan bej yıl önce imzalanmış, ıkincisi ise geçen yıl taraflarca kabnl edllmişti. Ancak Amerika «Nükleer silâhlann yayılmasını önleme» andlaşmasını imzalamasına rağmtn, bu metin yürüılüğe girmemiştir. Johnson'un bütün ça balarına rağmen Amerikan Senatosu andlaşmayı imzalamamış ve konu Nixon iktidarına devredilmiştir. Gerçi andlaşma gözü kapalı alkışlanacak bir metin değildir. Buna göre elinde nükleer silâh bulunan ülkelere bir tekel verilmekte, bulunmıyanlann ise durumlan dondurulmaktadır. Nük leer silâha sahip olmıyan ülkelerin, sahip olmak yolunda çaba sarfedip sarfetmedikleri, Viyanadaki Ajans tarafından kontrol altında bulundurulur. Bu andlaşmayı Türkiye kabul etmiştir. Ancak Batı Almanya, Israil, Hindistan gibi bazı ülkeler, çeşitli gerekçelerle imzadan kaçınmışlardır. Çin ve Fran sa ise, baştanberi nükleer silâhsızlanma çalışmalanna karşı olumsuz tutumlar göstermişler ve nükleer tekellere boyun eğmemişlerdir. Nixon'un önündeki bn yıllanmıs dosyada, henüz iki gününü dolduran yeni bir teklif daha bulunuyor: Kosigin teklifi!.. Başkanlık yeminini etmesine iki saat kala Nison'a sunulan bu teklif, üç ana maı de toplanıjor. O NUkleer silâhlann yayılmasını önleme andlaşması, en kısa zamanda Amerika tarafından da ona\lanmalı ve yürürlüğe girme lidir. Q Johnson'un 1967 yılında teklif ettiği tasan Ue ilgili görüşmelere hemen >aşlanması. Bu tasan sadeee • nükleer silâkların değil. bunlsn tasıyan fttzelerin de bir kontrol altında sınırlanmasını öngörür... Q Nükleer silâhlann yayılmasını önleme andlaşması imzalanırken, Kosigın'in sunduğu teklıflerin ele alınması. Kosigin'in tekliflerini hatırlatmak amacıyla, ajanslardaki metinden aynen verelim: • NUkleer silâhlann kollandmasının yasaklanm.sı, • Nükleer silâhlann imalini curdurucu tedbirler ve mevcut stokların azaitılması, • Nükleer silâhlan taşıyıcı sistemlerin tahdidi ve azaitılması. • Nükleer bomba taşıyan uçakların, ulusal sınırlann dışına çıkmasının yasaklanması ve nük leer füzeler taşıyan denizaltıların hareket sahalannın daraltılması. • Yeraltı nükleer denemelerinin yasaklanması (Ulusal kontrol sistemi şartiyle). • Kimyasal ve hakteriolojik silâhlann yasaklanması, • Askerî jslerin tasfiyesi, • Bölgesel silâhsızlanma anlaşmalan (Orta Doğudan başüyarak), • Deniz dipleri ve Okyanus tabanlarmın banşçı gayeler için kullamlması. Nbton, 3eçim 'ampanyası sırasmda nükleer silâhlarla ilgili olumsuz bir tutum içinde görünmüş \e «önce Amerika kuvvetli olmalı» demişti. Ne var ki, «day olmak "s Başkanlık koltuğunda oturmak ayn şeylerdir. Kosigin'in teklifine vermesi gereken cevap, dünya kamu oyu tarafından dikkatle beklenmektedir. Konuşmasındaki «banş» niyet lerini, Kosigin'e «evet» diyerek değerlendirmek için eline bir fır sat geçmiş bulunuyor. Savcı, iılıliiiliirıııı lupon komandolorı ORLEANS (Louisiana) (a.a. AJP.) BD'nin eski Başkanı John Kennedy'ye karşı hazırlanan suikaste katılmakla suçlanan 56 yaşındaki Clay Shaw'ın duruşmasmm ilk oturumu tamamiyle jüri üyelerini teşkil edecek şahıslann sorgulanna hasredilmiştir. Oturumun en önemli tarafını Jim Garrison'un yarduncısı James Alcock'un, iddia makammın Shaw'ı adalete hangi sebeplere dayanarak sevkettiğini açıklamaD teçkil etmiştir. Alcock, «İddia makamı, blr suikastin düzenlenmlf olduğunn delilleriyle blr bir ortaya koyacak ve snikastm amaema nlaşmış oldnjjunu gösterecektir» demistir. NEW Başkan Kennedy suikastı Ol DIŞ BASINDA h&diseler arasında Hoca'dan ilhamlar elin bugttn de hoca ile I sohbet edelim: İyi adam• dır. Samimî adamdır. Şuna buna iftira etmez. Kusurunu bilir ve itirat eder. Onun için de «ölmez». Hoca: Kar helvasını ben icat ettim; ama ben de beğenmedim, dermiş. Kar helvası, kara pckır.ez döküp yenen acayip bir şeydir. Herkes yaptığı kar helvasını îtiraf etse ne sağ kavgası kalır, ne sol kavgası, ne ortanın solu marazası. * * * Hep acemiyiz.. her şeyde acemiyiz. Çok şeyi öğrenmemiz lânm. Bizi böyle cahil bırakanların gözü kör olsun! diye beddua ederiz. Sen okuma yazma öğrenme istedin de!. alı mı koydular?.. Sen, mektebe gtdeceğim, dedin de yolunu mu kestüer?.. Elâ'.eme beddua ediyorsun hemşerim. Çalışmamışsın.. okumamışsın.. cahil kalmışsın. Şimdi de; Bizi böyle cahil bırakanların gözü kör olsun! diyorsun! Kim bıraktı seni cahil?. Kendinden, babandan başka? Türkiyede kalburüstü gelen ilim, fen adamlarının yüzde doksanı fakir aileden geuniştir. Türkiyede okuyanı kimse durduramaraıştır. Ne var ki Türkiyede kalıp kıyafete, gösteriş ve nümayişe çok rağbet vardır. Onun için h;z içimizi bıratap dışunızla caka satarız. Bir gün Hoca kahvede otururken telâşla birisi gelmiş. Cebinden bir mektup çıka.mış: Hoca efendi, şu mektubu okur musun? Benim okumuşluğum yok da.. diye uzatmış.. Hoca bakmış ki mektup hera Farsça, hem de yazı kötü... Sökememiş: Bu mektup fena yazılmıs, okuyamadım . diye iade ediııce adam hiddetle: Başındaki kavuğu görünce ben de seni bir şey sandımdı, ıliyecek olmuş. Hoca da kavuğu başından çıkarıp: Keramet kavukt3 ise al giy de sen oku! cevabını vermiş. Biz daha kimin Okur yazar, kimin okur yazmaz, kimin ne okur ne yazar olduğunun farkında değiliz. İnsanlan şişmanlıkları, zayıfhklan, erkeklik, kadınlıkları. dazlak veya kaba sakalhk'jn ile tasnif, takdir ve tenkid ederiz. * * * Bir gün Hoca kürsüde halkla sohbet ederken: A man hemşeriler!. Erkek çocuğunuz olursa adını Eyip koy mayuı!. Neden Hoca Efendi? Kullana kullana «ip» olur, demiş. Başka bir ıivayet daha vardır: Hoca diyese ki; Ey ahali! Erkek çocuçunuz olursa adını Yiğit koymayın.. soy lene söylene «it» olur. Acaba bütün ipler ve itler bunlardan bozma mı?. Biraz tevatıir var galiba hocam.. Canım vfendim. Bu adamı Türkiyeye ahrken mazisine bakmak yok mu><iu? Tabiî böyle olur. Araba yakmak doğru de^il ama delikanlılık böyle yapar.. ue geziyor bizim memleketimizde.' İnsana doğru lâf gibi gelijor.. ama çağır delikanlıyı: Adın ne?.. Ahmet. Babanın adı? Aü. Nerelisin? Ankaralı.. Ne iş yaparsın? ÖğTenciyim. Askerliğini yaptm mı? Hayır. Bir verde çalışır mısın? Hayır.. Coğrafya V Ur misin? > i Bilirim. Vietnamın eski adı nedir?.. Hangi kıtadadır?» Nüfusu nedir?.. Devlet Başkanının adı nedir? Hoşinmin. Çin Devlet Başkanının adı?. Mao Çe Tung. İsveç Kıralınm adı?. Hatırlamıyorum. İngiliz Kıralının adı.. Hatırlamıyorum. Fransız Kıralının adı?. Napolyon.. Bir radyo oyuau yapılsa bö^ le cevaplara çok tesadüf edilir.. ben çocuklara kabahat bulmam.. hocalarına bulurum» Hoca merhum kürsüye çıkmış... Kötü bir günü imiş.. Allah Allah!.. demiş. Bugün vaız verecektim ama hiç bir şey aklıma gelmiyor.. deyince oğlu, cemaat arasından seslenmiş: Baba, kürsüden inmek de mi aklına gelmiyor!.. demiş. Bu durumda kürsüde oruranlar var. Ne ders verir, ne selâm!.. Sadece yesâri fetvalar ve karakuşi hükümler. Maazallah! B. FELEK MEXİCO • TORUNLAR: Tarihi Aztek Imparatoru Montezuman'ın direkt torunlan sayılan 33 Belçıka'lı turist, hâlen dedelerinin memleketi Meksika'yı gezmektedir. Sirhan'ın duruşması henüz • •a • • Â I jurının seçimi safhasında LOS ANGELES, ( M ) snatör Bobert Kennedy"yi Sldürmekle suçlanan genç ÜrdünlU Sirhan Beşare Sirhan'ın duruşmasına, iki günlük bir aradan sonra Los Angeles'te devam edilmiştir. Jürinin 120 ncl ve son Ujesl 62 yaşındaki eski bir anükacı olan Generaldine Scherer'in mah keme ve savunma avukatlan tara fından kabul edilmesinden sonra, iddia makamı, beklenenin tersine, Califomia kanunulannın kendisine tanıdığı «Hiçbir sebep göstermeden jüri üyelerinin tamamını reddetme hakkım» kullanmıyacağını açıklamıştır. BöylecB üçüncü haftasına gjrmiş olan Sirhan Sirhan'ın dâvâ smda, tamklann dinlenmesine, 6 yedek jüri üyesinin seçilmesin| den sonra hemen başlanabilecektir. Ancak tki tarafça gösterilmiş olan 200 tanığın dinlenmesinin de hayli zaman alacağı ve dâvânın daha haftalarca devam; edeceğı anlaşılmaktadır. aponyada üğrecciler arasmdaki son gerillâ savaşı on gün önce başladı. Bu savaş sol kanadın iki aşın grupu komünistlerle, radikaı Marksistler arasmdadır. Geçen Hazirandanberi üniversiteyi kontrol eden Radikaller, imtihanlan iptal ettirmeye ve hükümete üniversiteyi kapattırmaya çalışmaktadırlar. Buna karşüık komünistler de 10 gün önce üniversiteyi radikallerden kurtarmak için nukabil saldmya geçmişlerdir. Aradaki çarpışmada bir çok yaralanan olmus ve bazı üniversite binalan komünistlere düşmüştfir. Fakat gece saldınlanna başhyan radikaller, kontrolü tekrar ele «rçirmijlerdir. Geçen hafta 3.000 silâhlı devrimci bir gövde gösterisi yaparak, komünistlere gözdağı vermiş ve yeni bir çatışmada çok kan akacağını belirtmişlerdir. Şimdild duruma bakılırsa, giriş imtihanlannm yapüması ihtimaU az görünmektedir. Eğer imtihanlar iptal edilirse, bu, devrüncüer (radikaller) için büyük bir zafer olacak ve böylece Japon nniversitelerinde militanların etki ve otoritesi çok artacaktır. I Başan âni değil S N Uitanlann başansı anî olmamıştır. Bunlar 12 aydanberi sınıflarda grev düzenlemekte, üniversite binalanm işgal etmekte ve hoca ile öğrencileri tehdit etmekteydiler. Bu kanşıklıklar •ırasınd» aşağı yukan 250.000 öğrencinin smıflan dağılmıştır. Bu durum muhtemelen 1969 da da devam edecektir. Devrimciler, Japonysda üniversitenin yapısını temellerinden s&rsmışlardır. Eski ve kaü sistem artık hiç bir vakit ayni olmıyacaktır. Idâialar BEYAZ SARAÎDA İLK TRAŞ Alcock tarafından ileriye sürulen olaylar junlardır: O Shaw, Kennedy'ye bir sulkastte bulunulması ile ilgili olarak, 1963 yıh Eylül aymda, New Orleans'da, pilot David Ferria'nın evinde, Lee Harvey Oswald ve Da\id Ferrie ile görüşmede bulunmuştur. Soruşturmasının başmdan beri, Jim Garrison tarafından en önemli tanıklardan biri olarak mütalâa edilen Ferrie, 22 şubat 1967'de savcıya gore şüpheli olan jartlar altında ölmüştur. S Bu görüşmede komplocular, amaçlarına ulaşmak için kullanacakları yol ve silâhlar üzerinde durmuşlar, Kennedy'yi çarprazlamasına ateş altma almak üzere guçlü karabinalar kullanmayı kararlaştırmışlardır. Komplocular son olarak, olay sırasında başka yerde bulunduklarını ne şekilde is pat edecekleri meselesuıi incelemışlerdir. f ) Shaw. aynı şekilde, 1963 yılında Douisiana'daki «Kızıl Değnek» motelinde Lee Oswald ve Jack Ruby ile de bir gorüşme yapmıs ve kendilerine para vermiştir. Texas cinayetinden ikl gün sonra, Kennedy'yi öldürdüğü soylenen Lee Oswald'ı vuran Jack Ruby, 3 ocak 1967'de kanserden ölmüştür. O 1963 kasımında Shaw. Amerika'nın batısına bir yolculuk yap mıştır. O Aynı süre İçinde David Ferrie Houston'da (Texas) bulunmakta idi. Q Oswald. suç ortakları tarafın dan. Kennedy'ye ateş edilmiş olan Dallas'daki kitap deposuna sılâh sokmakla görevlendirılmışti. Gerçinlik ve istikrarsızlık aponyanuı bir gerginlik ve siyasî istikrarsızlık dönemine girdiği bugünlerde, öğrenci hareketleri toplumsal kanşıklığı arttıran güçlü bir etken olmaktadır. öğrenciler, faaliyetlerini özellikle hükümeti yakından ilgilendiren iki önemli sorun üzerinde yoğunlaştırmaktadırlar. Bu sorunlar şunlardır: O 1970 de yeniden gözden geçirilecek olan Amerika ile Japonys arasmdaki güvenlik andlaşması. 1960 yılında bu antlaşma imzalandığı zaman ülkede büyük kanşıklıklar olmus ve Kişi hükümeti düşmüştü. Sol kanat 1970 de aynı kanşıklıklan çıkarmayı düşünmektedir. 0 İkinci sorun ise, Okinawa adasındaki Amerikan nssüdfir. Son zamanlarda, adanın Japomaya iadesi için güçlü bir cereyan baslamıştır. I HONG KONG, ( M , A.P. H.A. • Tass) l> ietkong, Amerikan yetkilılerini 10 Şubat gunü serbest bıraV kılan uç Amerikalı tutukludan biri olan James Brigham'ı ol• dürmekle suçlamıştır. "Bvakılm blr A.B.D. esiıini Amerikan yelkilileîi öldüıüü,, Rıısya. Fransa'nın Ortadoğu teklifini kabul etti Hanoi iddia ediyor < Eğer durum değişmn ve karışıklıklann ardı kesilmezse bn yılın sonuna değin, Tokyonun Mayıs ihtilâli sırasmda Parisi andıran bir havaya bürünmesi çok muhtemeldir. Hükümet de, bu ihtimale karşı sıkı tedbirler almakta ve toplum polisini takviye ctmekteJir. 1968 deki ayaklanmalar sırasında 108 üniversite ve kolejde büyük kanşıklıklar çıkmış ve 4.000 e yakın polis yaralanmıştı. Bu arada 5.000 öferenci tutuklanmıs ve bir o kadarı da varalanmıstı. DIŞ HABERLER SERVİSt NEW YORK Rusya, dört büyükler temsilcilerinin Orta Doğu konusunu incelemek için bir toplantı yapması hakiandald Fransız teklifini kabul etmiştir. Sovyetlerin oevabL, Fransız Qü kümetınin tekliline verilen • Uk resmî cevaptır. Fransız heyeti bu teklifi geçen cuma günü U Thant'a resmen bildinnişti. EBAN, BAŞKAN NÂSIRTN KONTŞMASINI YORUMLADI TELAVİV Önceki gece îsrail televizyonundaki konuşmasında Birleşik Arap Cumhuriyeti Başkanı Nâsır'ın konuşmasını yorumlayan Israil Dışışleri Bakanı Abba Eban demiştir M: «Nâsır, sanki dirleşik Arap Cumhuriyeti, Güvenlik Konseyinin 22 Kasım 1967 tarihli kararını kabul etmiş gibi konuşuyor. Oysa Kahire bu karann hemen hemen bütün parağratlannı birbiri ardından reddetti. «Başkan Nâsır, öte yandan Güvenlik Konseyinin bu kararmı sözle kabnl etmek ile tedhişçi kuruluşlannı destekleme demeç \ lerinin bağdaştırılabileceğini sa ( nıyor. İsrail, tedhişçilerin faaliyetlerine devam etmelerine çöz yuman hiç bir karan, hiç bir anlaşmayı asla kabul etmiyecektU.» VATİKAN PASAPORTO TAŞIYANLAR İSRAtLi: Brigham serbest bırakıldıktan sonra hastaneye kaldınlmıştı. Kuzey Vietnam Haber Ajansının iddiasına gö re Vietkong, 21 yaşındaki Amerikan askerini, yaralan tamamiyle iyi olduktan sonra serbest bırakmıştı. Vietkong temsilcüerine göre Brigham, savaş, aleyhtan görüşlerini Amerikan halkına duyurmaması için ortadan kaldınlmıştır. Göruşmeler Cıunartesi PARİS Gerek Amerikan gerekse Kuzey Vietnam heyetleri, Paris'teki Vietnam banş görüşmelerinin cumartesi günü devam edeceğmi açıklamışlardır. Î69 kişi Jürinin kunılabilmesi için. Mah keme Başkanı tarafından 169 kişi dâvet edılmiştir ve bunların dinlenmeleri uzun zaman alacağa benzemektedir. ' Mahkeıne salonunun jçinde ve Japonya'nın 8 mily»n tira|lı AsaK Shinban gaze tesi öğrenci ayaklanmalarını böyle vermiştix. dışmda çok sıkı güvenlik tedbirleri alınmıştır ve duruşma salonu Olayları ne başlattı, nun hemen yanına yerleştirılmiş okyo Üniversitesinde, bir öğrenciye verilen haksız ceza yüzünolan bir kapalı devre, televızyonu den karışıklıklar çıkmış ve sonunda Üniversite kapanmıştı. kontrolü kolaylaştırmaktadır. Bunun üzcrine militanlar şiddet hareketine başvurmaya başlaSigarasını hemen hiç söndürme mışlardır. Tokyo Üniversitesi halen demir çubuk ve taşlaria tepeden içen zanlı Shaw, jüri üyeleri den tırnağa kadar silâhlanmış komandoların kontrolü altmdadır. nin tâyınini dikkatle izlemektedir. Sophia ve Nihon üniversitelerinde ise, yöneticiler ve fakülte üyeSanık, aynı şekilde, 4 savunma aleri dövülmüşlerdir. vukatmın kendisine gösterdıği dos LAHEY, öte yanda, Tokyo Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Dekam Proyaları da dikkatli şekilde gozden fesör Kentaro Hayashi de öğrenciler tarafından 8 gün üniversite üzden fazla erkek ve kadın geçirmiştir. binasında hapis tutulmuş, sonunda bitkin durumda sedye ile dıhomoseksüel, yetişkin bir Savcı Jim Garrison, duruşmalar san çıkartılmıştır. kimse ıle reşit olmamış bir dan sadece salı günü yapılan otuerkek veya kadın arasmdaki hoFakat asıl sert mücadele, öğrencilerin kendi aralannda obnakruma katılmıştır. moseksüel ilişkilerin dört yıl tadır. Aşın Marksist öğrenciler, sık sık, sayı bakımından daha kaTek üye hapis ile cezalandınlmasmı önlabalık olan Japon Komünist Partisine bağlı öğrencilerle çatışmakgören son kanunu protesto etladırlar. Aşınlara göre, Japon Komünist Partisi, revizyonist ve Clay Shaw'ın dâvasınm ikinci oturumunda Irvin Mason adiı 48 mek üzere Parlâmento bınası öbnrjuva'dır. yaşındaki bir zenci, savunma ve nünde gösteri yapmışlardır Düşman öğrenci gruplan arasmdaki çatışmalar çok şiddetli iddia makamlan tarafından jüri olmaktadır. Nihon Üniversitesinde gTev aleyhtan iki öğrenci soGöstericUer, yeni kanunun tef üyeliğine uygun görülmüştür. yalmuş, dövülmüş ve vücutlan sigaralarla yakılmıştır. rik edici bir nitelik tasıdığnn, Gerçekten de Mason, Shaw mesele zira heteroseksüel ilişkUer hakSajcılar da... si hakkında fazla bir şey bilmedikmda benzerî kanunlann böyle* i î te yanda sağcı öğrenciler de, esir aldıklan solcu talebelere ayni ğini, bu konuyu çok az tartışmış ne sert hükümler taşunadığını metodlan kullanarak işkence yapmışlar ve demir çubuklarla olduğunu, konu ile ilgili hiç bir te belirtmişlerdir. smıflan basmışlardır. Japon öğrencileri üstünde en büyük etki levizyon programı seyretmemiş ol Hollanda'da homoseksüellik, ~ğ yapan kişiler, Man, Lenin ve Mao'dur. Marksist • Leninistler gaduğunu. mesele hakkında bir fikreşit kimseler veya 16 yaşmj yet sert olup, Moskova veya Japon Komünist Partisinin revizyori olmadığını ve dâvanm süresinin dan yukarı reşit olmamış k'mnizminden nefret etmektedirler. kendisi için mesele teşkil etmediseler arasında serbest olmakFakat Mao'nun en ateşli taraftarlan bile, Japonyanm Mao'nunğini açıklamıştır. la birlikte, iki yaş grupu ara,/ kinden biraz daha değişik bir yol izlemesi gerektiğine inanıyorlar. Clay Shaw'ın başlıca savunucusmda yaşaktır. Aynı kanunun â Ote yanda, polisin iddiasına göre, kimi öğrenci gruplan Pekin'den su ol«n İr\in Dymond ise, tanıkla baştca bir hükmü ise, yetişkin bir|| malî yardım görmektedir. rın dın'.enmesi sırasuıda, müvekki kimse ile en az 16 yaşında oRomantik devrimciler arasında ise, en sevilen isim Che Guelın in tanıkhğma da başvuracağuu lan ve nzası bulunan bir kimse vara'dır. Unlü filozof Marcuse'nin kitaplan okunmakla birlikte, çok beîfrtmiştir. arasmdaki heteroseksüel iliş taraftarı yoktur. m kilere müsaade etmektedir. Militanlann dilekleri sadece üniversitede reform değil, fakat YENt DELHİ bu müessesenin tamamen «demokratlaştınlmasıdır». Bu arada, üniParlâmento binası önünde top çökmüş toplumla ilşisi kesilmeli, ve • ZÎYABET: Bulgaristan Baş lanan homoseksüeller, huküme versitenin, dıştaki ahlâken daha geniş çapta komando savaşı için bir kale haline getirilmelidir. tin kendilerine karşı farklı bir bakanı Todor Jivkov. altı günlük Militaniara göre, üniversitedeki devrim, kapitalizme ve empermuamele izlediğini ileri süren bir ziyaret için geldiği Hindistanvalizme karşı yapılacak olan toplumsal devrimin çekirdeğini teşkil bir bildıriyi milletvekillerine da da Başbakan İndira Gandi tarafın edecektir. ğıtmışiardır. dan karşılanmıştır. «Genç Sosyalistler Birliği» örgütünden bir genç şöyle diyor: «Devrimi öğrenciler tek başına yapamazlar. Bu bir işçi hareketidir. Fakat biz belkı de bu devrimi başlatabiüriz.» Ama bu militanların pek azının işçilerle ve sendikalarla yakın ilişkileri vardır. öğrencilerin çoğu orta sınıftan gelmektedir. * • • • • • • » Pakislan'da bir öğrenci vuraldu Çeşitli başkentler kargaşalık içinde DIŞ HABERLER SERVİSİ KARAŞt Ravalpindi'de öğrenciler ile polisler arasında meydana gelen çok şiddetli çatışmalarda bir öğrenci gögsünden yediği kurşunla ağır yaralanmış, aynca altısı polis olmak üzere yine 14 kişi yaralanmıştır. Yaralılardan ikisinin durumu ağırdır. Polis 60 kişiyi tutuklamıştır. MADRİD ÇeşitH gençlik topluluklan Madrid'in birçok noktasında gösterilerde bulunmıışlardır. Gösterilere sebep, polis tarafından evinde arama yapılacağı sırada Enrique Ruano adlı bir öğrencinin kendinl yedînci kattan atarak intihar etmesidir. SANTtAGO Şili'li komünist gençlik Ue güvenlik kuvvetleri arasmdaki çok şiddetli çatışmalarda iki polis yaralanmıştır. Öğrenciler taşıt ücretlerinin artışuıı pro testo amacıyla gösteri yapmaktaydılar. MONTEVİDEO Uruguay'lı ıoo kadar memur ile polisin çatışmasından sonra Montevideo'da sükunet yeniden sağlanmıştır. Holândah homoseksüeller gösteri yaptı T Y O SOKULMÜYOR KUDÜS Amman'dan alınan bir habere göre, İsrail hükümeti bundan böyle Vatikan hükümetinin verdiği pasaportlan taşıyan kimseleri tsraile almamayı kararlaştırmıştır. Öte yandan İsrail Devlet Istatıstik Bürosu tarafından açıklanan rakamlara göre. geçen yıl içinde 31.000 gbçmen ülkede yerleşmiştir. Mehmet BARLAS 1969 REFAH YIUNIN İLK MÜJDESİ ••••••• •••••••• ••••••••••• • • • • ••••••••••< ••••••• Şiddet VVASHÎN'GTON • GREV: Amerika'nın Atlantik kıyısı ve Meksika körfezindeki limanlannda çalışan işçilerin grevi dun ikinci ayına gelmiştir. MONTREAL % İNFİLAK: Bir işçi sendikası temsilcılığının önünde patlayan bir bomba, iki polisin yaralanma sına yol açmıştır. Bu binada, 6 ay içinde 500 den fazla infilâk olmuş tur. ROMA • SOYULDU: Hollanda Kıraliçesinin Porto Ercole'deki \illâsına giren hırsızlar aşağı yukarı 160.000 lira değerinde sanat eserleri çalraışlardır. KÖLN • S.S.'ler: İkinci Dünya Savaşı sırasmda Hıtler'in Sachsenhausen temerküz kampmda 10 binden faz la Sovyet esirini oldürmekten suç lu eskı SS Teşkılâtına mensup 9 ' Alman'ın yargılarunasma başianmışür. •••••• • •••••• ZİRAATBANKASI •••• ğrenciler şiddete başvnrmayı kesinlikle kararlaştırmışlardır. Tokyo Üniversitesinden bir öğrenci şöyle diyor: «Biz, doğrudan doğruya devletle mücadele ediyoruz. Devlet şiddete başvurduğu için, bizim de şiddetle karşüık vermemiz şarttır.» Japon öğrencilerinin tipik silâhlan ise miğfer ve sopa... Gezdiğim bir sürü üniversitede, öğrencilerin sopa ile kavga taUmi yaptıklannı gördüm. Üniversite yöneticilerine gelince, yöneticiler, çok ciddî durumlarda bile, polis çağırmamayı tercıh etmektedirler. Çünkü polis geldiği zaman kargaşalık büyümekte ve halk öğrencüere sempati göstermektedir. Japonyada öğrenci huzursuzluğunun temelinde, geleneksel ve feodal nitelikteki eski dünya ile, ferdiyetçi ve demokratik savaş sonrası dünyasının fikirleri arasmdaki çelişme yatmaktadır. Öğrenci hareketinin geleceğini ise, halen tarafsız olan talebeler tâyin edecektir. Bu öğrencilerin de örgütlenmekte olduklanna dair işaretler vardır. Tam örgütlendikten sonra, hareketi, devrimden çok, refonna yöneltebilirler. Fakat militanlar bumınla tatmin ohnıyacak ve mücadeleyi sürdürmeye çalışacaklardır. (THE OBSERV'ER) CCMHURtYET'in notu: Tokyo polisi sonunda üniversiteyi isH gal etmiştir. Ö ••••••••• Belçika Başbakan Yarduncısı trafik kazasmda öldü BRÜKSEt, ( o ) 9 Ocakta ağır bir trafik kazası geçirmesi üzerine Liege'dekl Baviere hastanesinde tedavi edilmekte olan Belçika Başbakan YaYrdımcısı ve İktisat Bakanı Joesph Merlot ölmüştur. Merlot âni bir kalb durması geçirmiş ve göğsü açılarak kalbe masaj yapılmasına ragmen kurtanlamayarak ölmüş tur. Amerika'nın B. M. Baş Temsilcisi Vost oldu WASHtNGTON, (a.a) Birleşik Amerika Senatosu, Başkan Nixon'ın meslekten gelme bir dıplomat olan Charles Vost'u Amerika'nın Birleşmiş Milletler Baştemsilciliğine atamasını onaylamıştır. öte yandan, PhoenixTİ fArizona) bir avukat olan Richard Kleindıenst de Adalet Bakanlığı Müsteşarlı*ına atanmıstır. VEFAT Emekli Topçu Albayı mer hum Behçet Akbulut'un eşl, Dr. Tarık Akbulut, Guzin L'çar \e Mimar Selçuk Akbulut'un anneleri ZEHR4L MİŞKET AKBULUT Hakkın rahmciıne ka^'uşmuştur. Cenazesı 231196S Perşembs gunü ikindi namazını mütea kip Bebek camiınden kaldırı« larak Emirgân ır.ezarlığına defnedılecektir. hUAtları Cumhuu^et 833 »••••••••• ••••••••• (Basın. A. 504510121/825)