22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHTTRtYET 14 Ocak 1969 SAHİFE ÜÇ Mao kazandı İ DI AB E RL E R Sovyetler, Kültür İhtüâli'nin sonucunu yorumladı MOSKOVA («A) ki yılbk bir bekleyişten «onra Sovyetler, Çin'de olup bitenlere ve bunlann verdiği so nuçlara teşhis koymuş görünmektedirler. Nitekim başta Pravda ol *nak üzere «Maolzm'in sündilik zafer kazarı dığmı ve eski Komünist Parti rejiminln yerfai! «asker bürokrat» bir rejhnln aldığmda» ittifak etmektedir. Kültür thtilâli üzerinuzun lnceleme ve düsüncele rin sonucu olduğu anlaşılan bir yazısında «Pravda» gazetesi çu hususlan beBrtmektedir: •Ordu tarafrndan desteklenen Mao Çe Tung grupu. siyasi, sosyal ve ekonomik kesimlerde bütün kilit mevkileri isgal etmis. mu halefet tamamen güçsüz hale «etirilmiştir. Komünist Parti de âdeta «budanmıstır». Fakat bu ye ni bünyenin sosyalizm ile bir 11gisi kalmamıştır. Partinin geçen ekim ayında yapılan onikind genel kurul toplantısında koınünizpıin adı «a»? taktik sebeplerle zikr edilmiştir. Bu yıl icinde toplanacak parti dokuzuncu kongresinde de aynı şey olacaktır.» Kısaca, Sovyet Rusya, uzun incelemeler yaptıktan ve uzun süre bekledikten sonra şimdi karar sızlığından kurtulmuş ve beş yıl dır yapmaktan kaçmdığı şevi yaparak «Çin'in yüzütle Vapıyı çarpmıştır.» Sovyetler şimdi sadece sembolik bir şekilde «Çüı ve Sovyet halkları arasındaki dostluktan sözetmekte ve «Sosyalizmin Çin'de zafer kazanacağinı» ifade etmektedirler. Gözlemcilerin milletlerarası sebeplere dayandırdıkları bu tutum. sovyet Rusya'nm. Çin'deki hareketli duruma kendini uvdurk için sarfettiği. fakat başarıya ulaşamıyan Rayretlerinin sonu cudur. Gerçekten Sovyeîler bir süreden beri Çjn ile aralarındaki köprüyü uçurmamaya gayret etmiş ^•'enn değismesini beklemişlerdir. Halbuki beklenen olmamıştır. lnonu ve tarafsızlık T •• • • Hint komünistleri, Mao'cu melodlara başvııruyor YENt DELHİ, Ekim ayında Hint Marksistlerinin Kalküta'da yaptıkları bir toplantıdan sonra, Hindistan'daki ihtilâlci sol faaliyet artmış bulunmaktadır. Birkaç ayrı bölgede tecrit edilmiş bu hareket, Kerala'dan Madras'a ve komünistierin kuvvetli oldııftu Andhra Pradesh'e yayılmıştır. 1948'de, Andhra Pradesh'rn Telengana bölgesindeki köylü ayâklanması ile, Hindistan'da komünistierin silâhh ihtilâl siyaseti başlamıştı. Parlâmento'da Komünist Partisi kuvvetlenince ise, silâhh ihtilâl hareketi yerine, daha ziyade resmî bir şekilde Parlâmento oyu nuna girişilmişti. Son gunlerde çevrilmesinin hazırlıkları tamamlanan. ve başrollerini Steve McQneen ile Rupert Gross'nn paylaştığı «Nehlrlers adb fılmin, Missisipi nehrinin çjunurlannda geçen bir sahnesi göriilmektedir.. . ünkü gazetelerde, CHP Genel Başkanı sayın tnönü'nün Ortadoğu'ya değinen bir konuşması vardı. Parti Meclisindeki ealışma •rkadaşlarına Demirel ile yaptığı görüşmeyi anlatan Inönü, «Türkiye Ortadoğu'ya bulaşmamalı» demişti. Demirel'e de aynı şeyleri soylemisti: cOrtadoğu buhranında tam bir tarafsızlık içinde bulunmamız lâzımdır. Hiç bir taMao rafa eğilmememiz ve tâviz venneraemiz gerekir, politikamızjbu olFakat, Hindistan'da Mao'ya hay malıdır. En küçük tâviz, büyükranlık artınca. 18 ay önce, silâhh Iere yol açar.» ihtilâl düşünceleri yeniden uyan raıştır. Oysa, Sovyet Çin kavgaSayın İnönü'niin özellikle Ikinsı üzerine, Hintli komünist hareti Dünya Savaşı boynnca yürütketi ancak üç sene önce ikiye aytuğü tarafsızlık uygulaması, bu rılmıştır: Sovyet taraftari «Hint politikamn en mükemmel örnekKomünist Partisi» ile «Marksist lerindendir. Ancak politikada ve Komünist Partisi.» diğer bilimlerde, uygulama kadar anlayışlar da önemlidir. Şimdi ise. hareket yeniden bö Stalin donemindeki 8 yılını eçalünmüştür. Hintli Maoistlerin çon lışma kampında geçiren ve Ş te ğu Marksist Partiden ya ayrılmış, yıl yayınlanan kitaplan yüzünya da çıkarılmışlardır. den eserleri yine yasaklanan SovÖte yandan Parlâmento'da ileryet yazarı Solzenitsin'in dilimize lemesinden ve Hindistan Çin çaçevrilen ikinci kitabı da çıktı. tışması ile halkm Çin'e karşı olSolzenitsin, «İlk Çember» isimmasından ötürü, Marksist Parti11 bu kitabuıda, SUlin'in kendi si daha ılımlı bir tutum almıstır. kendine kaldığı bir ânı vermiş... Stalin düşünüyor: .İktisat, işte temeL Toplumsal olaylar, bu da üst yapı. Üçüncü bir unsur yok. Yine de, Stalin hayat teerübesiyle üçüncü bir unsur olmadan bir yere varüannyacağını kabul ediyordu. Örneğin, tarafsız ülkeler «labilirdi; ama tarafsız kişiler ola mazdı..» Tarafsızlığın iyl bir tanımıdır bu.. Bir edebi eserde bile, bazan gerçek adı verilen kavrama doğrudan vanlır. Başka bir kitabı ele alalım. Bu da yeni yaymlandı. Adı: «Vletnam, Vietnam.» Yazan ise Fellz Green.. Dilimize yeni çevrilen bu kitapta, bölük pörçük bildiğimiz olaylar bir araya getirilmiş. Ho Şi Minh, Japonlann Vietnamdan çe YoMarda kaybedeceğiniz kildiği 1945'te, bağımsızhk bildiri Çolc d e ğ e r l i vakitlerinîz sini okuyor. Bildiride, 177S AmeTİkan Bağırasızhk bildjrisine âtıt Mukaddes Hac Ziyaretlerinize lar var. Ve kitabın sayfalan arar ahsis edebilirsiniz sında 1%8'e geliyorsunuz. Vietnamm insanuıdan tabiatına kadar herşey Amerikan tehdidi altındadır. Tıpkı, Arap topraklannın tsrail işgaK altında olması gibi... Evlerini bırakıp kaçan Arap mfiltecilerinin, napalmden kaçan Vietnamlılardan farkı yok.» Burada Solzenitsin'in Stalin'c löylettiği sözleri hatırlıyorsunnz: •Tarafsız ülkeler olabilir; ama tarafsız kişiler olamaz.» Sayın înönü. devlet adamı kişiligini hiç bırakmadığı için, taraf tntan kişiliğini biziere göstermeyeceğe benzemektedir. Ancak. ça ğımızda partiler üstü milli liderlere olduğu kadar, çağımızın solunlanna tepki eösteren miililere de ihtiyaç vardır. Meselâ Ortadoğu'ya. meselâ Vietnam'a en az De Gaulle veya UThant kadar tepki gösterenlere... Ünutulmamalıdır ki. bu sorunlar. yurt içi irtica kadar önemlidir ve üslelik biitün olaylar birbi rine bağlıdır. D SALT LAKE CtTY ( o . ) tah Üniversitesi tıbtıî araştırmacılan, Meksikalı Kızıl Derililerın içtiği bir nevi çaydan bazı kanser»tiplerini teda\i edebileceği sanılan bir ilâç elde etmişlerdir Universıtenln Tıp Fakültes:nden Dr. Hugh Hogle, yüz ve bo I yun kanserinden mustarip 85 yaşında bir adamın Meksikajn zı j yaretinde bu çaydan içtürten son j ra iyileşme belirtileri gösterme . si üzerine, araştırmaya başlandı i ğını söylemiştir. ', Chaparral bitkısinden (adaça | yının bir türü) aynlarak elde edilen ve «Nordi Elrobietic Asit» adı verilen ilâç deney tüpünde üretilen kanser hücrelerine karşı tesir göstermektedır. Doktor Hogle, ilâcın henüz deneme safhasında olduğunu, şimdiye kadar 32 hasta üzerinde yapılan denemede ilâcm sancıyı kestıği, fakat tam bir şifa vermedığinı, ancak hastalardan 20 s:nde kısaca «Ndga» adı verilen tlâcın kullanılmasiyle tümörün küçüldüğünün gorüldügünü soy lemiştir. Adaçayı ile kanser tedavisi I U! B. Alman Parlâmento Başkanı 280 bin mark lazminat aldı BONN, ( ) atı Almanya Sosyal Demokrat Partisı üyesi ve Parlâmento Başkanı Eugen Gersternmaier, Nâzi rejiminde uğradığı haksızlıklardan dolayı 1968 yüında 280.000 mark (TakUşık olarak 850 bin Türk lirası) tazmınat almıştır. Haberi HarrıDurg'ta çıkan «Stern» dergisi ile solcu «Frankfurter Rundschau» gazetesı vermişlerdir. Gerstenmaıer'in t&zminat almasının se» bebı, ^ıâziler zamanında Profesor oluşuna engel çıkanlmnsı, 1944 yılında da 20 Temmuz suikastçüeri arasında 7 yıl agır tıapse rr.ahkum oluşudur. Tazrninat alışmın basmda eleştirme konusu olması üzerine bir demeç veren G«rstenmaier şunlan söylemiştir: «Bir Nâzi olsaydım, bugün ken dimi savunmak zorund» kalmayacaktım. Parlâmento Başkanı olmam, tazminat konnsonda öbür vurttaşlann sahip oldnğu haklardan yararlanmama enfel değildir. «Birçokları gibi Hitler'ci penç liğe katılsaydım Profesör olurdum. Belki 1945'te bir zaman için ortalıktan kaybolurdum ama paramı alır, kürsüme de yeniden kavusurdum. Oysa benim pa yıma düşen şey deliğe tıkümak oldu. Bugün demokrasinin kendilerine borçlu olduğunn sananlar ise o vakitler Hitler şakşakçdıği yapıyorlardı.» Kızüderililer kullanıyordu B TURK HAVA YOLLARI HAC SEFERLERİ ashİDgton'da iktidarın yıvaş yavaş eski yönetimin eilerinden kayıp, yeni yöneticilere geçmesi, artık gözle görülür bir hal aldı. Bu oluşamnn isaretlerine ber gün rastUmak mfimkün. SATGON, (aA Badyolar) tste bir tanesi : üney Vietnam Millî Kurtuluş'Cephesi (FNL) kuvvetGeçen salı, genellikle Beyaz Saray mensuplannın yemek yeleri dün Delta bölgesindeki dikleri «Sans Souci» Lokantasındaydım. Kan To hava üssüne hücum etTemeğimi yerken, içeriye Baskan Johnson'un yardımcılarınmiîlerdir. Taarruz, havan toplang dan biri çirdi \e masasına gotürüldü. Adamcagız orada 2 saat ile desteklenmiş ve FNL unsurtek başina oturdu. Beraber yemek yiyecekleri ldsi bir türlü sellan üsse girmeye muvaifak olmuş raedi. Masamdaki arkadaşım acı »cı basıru sallayarak, «Zavallı lardır. Helikopterler ve uçaklarla S.O.B.» dedi. «Ona bir şeyler anlatmaya çalışıyorlar.» desteklenen üs kuvvetleri, saldırganları püskürtmüsse de 18 uça«Hep bu biçimde mi anlahrlar?» diye sordum. ğın tahrip edilmesini önleyeme«Bazan, masasını başkasına vererek belli ederler. O şekilde mislerdir. Amerika'lılar 8 ölü, 15 hiç olmaz'sa atlatıldığını kimse bilrnez. Oysa, simdî haber herkeyaralı vermişlerdir. Çarpışmase yayılacak..» dan ve saldırı püskürtüldükten «Belki de, birlikte yiyeceği arkadaşmın bir işi çıktnıştır da sonra savaş alanmda S Vietkong ondan gelememiştir.» cesedi bulunmuftur. «Anlamıyorsun. Eğer iktidardaysan, adam bütün islerini bıVietkonglar aynca Saygon'un rakır, gene gelir. Bak bize bakıyor ve tebessüm ediyor. Sakın 30 kılometre batısında Bin Dukarşıhk vertne!» ong eyaletinin başşehri Fi Kuon'u, havan toplarıyla tâciz ateşine tut«Fakat onu tanınm. Bana gülerse, benim de ona gülmem lâmuşlardır. 11 kişi yaralanmıştır. zım..» Dirks^n konuştu «O senin sadece gülmeni istemiyor.. Onu masamıza davet etWASHİNGTON Senato'da meni istiyor. Böylece atlatıldığını kimse anlaraıyacak. Böyle bir Cumhuriyetçi azınlık lideri Eveşey yapamayız..» rest Dirksen, televizyonla yayın«Niye?* diye sordnm. lanan bir Vnnuşmasında, Paris mü «Oğlum, sen bu şehri hâlâ anlamamıssm. Baskanhk t5renine zakereleri hemen başlamazsa, Vietnam savaşınm yoğunla^tınlma iki hafta kalmıskerı. onunia vemek yediğimiz duyulursa halimiz nice olur?» sına, hattâ bombardunanların ye«Vallahi orasını bilmem, ama bu adam iyi blr klşidir.» niden başlamasma taraftar oldu«Ne budalasm yahu! Mesele bu değil. Eğer yeni yöneticiler, ğunu belirtmiştir. eskileri ile bir baglantımız olduğunu sezerlerse, bize güvenmez» Rrddedildi ler. Seni bilmem ama, ben işimi kaybetmek istemem.» PARİS Yetkili bir Amerikan kaynağından öğrenildiğine göre, * * * * Paris'teki Amerikan Heyeti Başkan Yardımcısı Cyrus Vance, Ku«Ne demek istiyorsun? Yani şu adamcağıza bir fincan çay ikzey Vietnam Heveti Başkan Yar ram edersek, yeni yöneticiler bi ze eüvenmiyecek mi?» duncıst Ha Van Lau'ya, konferan«Demek istediğim su ki, bu lokantada herkes durumun farsın usul meseleleri ve masa şekli kında. Onu buraya çağınrsak, belki lokantada birkaç kişi böyle ile ilgili iki teklifte bulunmuş, fa yürekli hareket ettiğimiz için 'bizi takdir eder. Ama çoğunluk, kat bu teklifleri reddedümiştir. emin olabilirsin ki, benim pibi düşünür. Onun için adamı yalmz Paris'in banliyösünde. gizli bir bırak!» yerde cereyan eden bu görüşme«Ama bu çok zalim bir davranış..» de, Cyrus Vance, ortasından kalın «Asîında hükumet zalim!. Fakat merak etme, onun isl yolunlığı tasrih edilmeyen bir iple bölünmüş bir masa şekli teklif et dadır. Beyaz Saray'ı terkettikten sonra, muhtemelen yılda 100,000 dolâr maaş alacak. Üstelik, yazacsğı kitap için tfe yarım milyon miştir. dolâr avans alır. sonra konferansücretleri var... Açlıktan ölmiyeceğine emin olabilirsin.» «Olsun, gene de masasına .gidip bir hatınnı soramaz mıyım?» «Çıldırdm mı sen! Hele Nison'un yeni Haberleşme Başkanı Herb Klein da tam içeri girmişken, böyle pot kmlır mı hiç?» «Merhaba Klein.. Ne var ne yok?» Arkadaşım dudaklannın arasından bana mınldandı : «Klein'a el salla, Allahaskına Belki masamıza gelir » Bir süre sonra, arkadaşım masamızdan kalkarak, lokantayi MİAMİ, (a a) İki gün içinde terketti. Garip defil mi, lokantada tek kisi bile onun gittiğini üçüncü yolcu uçağının Küba'ya farketmedi. kaçırılmasını, güzei bir hostes ön[INTERNATIONAL HERALD TRIBUNE] lemiştir. "Delta Hâvayollarına ait bir uçağın, Miami havaalanına inmesine birkaç dakika kala silâbını çekerek, «Kaptan pilota, Kübaya Rİtmesini söyleyin* diyen yolcu, hostes Lynn Sargeı.t'i korkutamamıştır. Lynn, uçağın inişe hazırlanmış plduğunu ve rotayı değiştiremeyeceği silâhh adama anlatamayınca, pilot kabininl killtlemiştir. Durum, Miami havaalanına bildirilmiş ve içinde 77 kişi bulunan uçak, alana iner inmez silahlı adam, yakalanmıştır. Polise güçlük çıkarmayan adamın yanında üç yaşındaki oğlu bulunuyordu. Silâhh raldırı ile suçlanan adam, bir milyon lira kefalet akçesiyle tutuklanmıştır. j Vietkong 18 Amerikan uçağmı İktidara elveda tatırfp effl W 6 . BASKIN: Ünlü. mizahçı Art Buchwald bu kez, evrensel olan bir yaraya dokunuyor. Nasrettin Hoca'nın «Ye Kürküm Y s e> hikâyesini de hatırlatıyor Buchwald'un bu yazısi! ** Yazan: Art Buchwald Biryolcu uçağının Kiiba'ya kaçırılmasını bostes önledi Arap gerillalan Kozmik fenomenler kalb krizine, sebep oluyor FLORANSA, (a,a.) nl ölüm ve yeniden canlandırma konusunu taceleyen Milletlerarası Tıp Kongresinde, sebebi anlaşılamayan âni ölümlerjn çoğuna, kozmik fenomenlerin yol açtığı ilerl sUrülmüştür. ltalyan Prolesörü Lenedoi, enfarktüse yol açan bazı dünya, güneş ve cosmos fenomenlerinin organizmada yaptığı aksaklıklar dikkate ahnır ve bunlar önlenebüirse, bütün öltim vakalannın yüzde 14 ünü teskil eden «Kalb sektesinin» azalölabileceğini söylemiştir. Konferansta âni ölümlerin günün belli saatlerinde, genellikle, sabah 9 ile 10 arasında vukna geldiği belirtilmiş ve Sovyet kozmonotlanrun tam bu saatlerde kozmik fenomenler mUşaaade ettikleri hatırlatılmıştır. BETÎN FAALİTETÎ DURDUGU ANDA İNSAN ÖLMtSTÜR Sovyet Profesörii Kegovsky, konferansta okuduğu raporda, «Bir sosyal varlık olarak ınsanın ölümünün, beyin kabuğu tonksiyonlannın durmasından ıbaret olan tipik bir karakter gösterdiğini» belirtmistir. Profesör Negovsky'ye göre, solunum ve dolaşım devam etse dahi, beyin faaliyeti durdugu anda, insan öl: müştür. A İranlı aydınlar vargılanıyor: «Amacımız fikir özgürlüğü) T lYIehmel B4RLAS TOKYO. (a.a.) Türkiye Dışişleri Bakanı Ihsan Sabri Çağlayangi], Japon Dışişleri Bakanının dâveti üzerine beş günlük bir ziyarette. bulunmak üzere dün sabah Tokyo'va gelmiştir. Eşi, D. Plânlama Teşkilâtı Müsteşarı Turgut Özal ve diğer yetkiiilerle birlikte gefe" Bakan. lmparator Hirohito ve İmparatorıçe Nagako'yu zıyaret edecek, bu sa bah da Basbajsa.ii Eisaku Sato ile görüşecektir. Çağlayangil, Japonya'da sınai tesislen gezecek ve iş adamları ile tamşacaktır. Çağlayangil, Tokvo'da Sadece 3 saatte ve geçen senelere nazaran TL. Daha ucuza ^ Sputnik 263 alıldı MOSKOVA, (HA) Tass Ajaı sı, Sovyetler Birliğinin Kosmos se risinden 263 üncü Sputniki uzaya fırlattığını açıklamıştır. Dünyaya en yakın 205. ra uzak 346 kilometreden geçen bir yörür geve oturtulan bu Sputnik, 89 dakika 8 saniyede turunu tamamiamaktadır. Sputnik'te bulunan radyo verı ci cihazlarımn 19 bin 995 raegasay kıl üzerinden yayın yapıp toplad& *'i<?ıleri yervüzüne ilettiği ve ı> bütür. cihazların normal o'arak ça lıştığı bildirilmektedir. İŞTANBULANKARAADANA Dış seyahat harcamaları vergisi dahil TL.sına GİDEBİLİRSİNİZ. T H ^ A c e n t a v f hürolarına miiracaat ediniz (Basın: 10281/, 538) TAHEAN, (a.a.) ahran'da devlet güvenliğine kasıt suçundan yargılanan ay dınlar duruşmalannda, «Baslıca amacımız, tran'da bütün kişisel özgürlüklere saygı gösterilmesi için gerçek bir demokrasi kurmaktan ibaretti» demişlerdir. İran Merkez Bankası memurlarından Abbas Surki, bir filim pro düksiyon enstitüsünde çalışan Hu şam Cazani ve avukat Hasan Ziya Şerif. Kırallığa bağlı olduklarını belirtmekîe beraber. ülkede kişisel özgürlüklerin ve özgür se çimlerin mevcut olmadığını söylemişlerdir. Huşan Cazar.i. «Blr iffl sanı okuduklan için mahkum etmenin ne tran halkmm vakanna ne de insani ilerlemenin şartlarına uymadığım» belirtmiş, kendi evinde arama yapanlarm Albert Camus'nun «Yabancı» isimli eserivle Romain Rolland'm «Jean Christophe»una el koyduklannı üeri sürmüştür. Şimdiye kadar altı sanık, savunmalarını yapmışlardır. Yeni oturumda da diğer sekiz sanık ko nuşacaktır. Mahkemenin iki güne kadar karannı açıkla>acağı samlmaktadır. Savcı sanıklar için 3 ilâ on yıl arasında d"3işen hapis cezaları istemiştir. Kıbrıs Barış Giicü Komutanı îslifa etti ANKARA, (HA) Üç y> la yakın bir süreden beri, Kıbns'ta, Birleşmiş Milletler Banş Gücü Komutanlığını yapan Flnlandiyalı General Martola, Banş Gücünün yetkilerinin, ısrarlara rağmen. artınlmaması üzerine, gSrevinden istifa etmiştir. General Martola, Kıbnı Rum birliklerinin, Türklere karşı giriştiği saldın hareketlerinde, Banş Gücünün müessir bir rol oynayamamasi üzeılne, bu birMklerin yetk'ilerinin ve sayılannın da artınlmasını tstemişti Ancak, Komutanm bu tsteği, Yunanistan*ın payretiyle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konsevl tarafından kabul edilmemiş, Sstelik, Kanada başta olmak üzere, Banş Gücüne asker veF ren bir kısim ölkeler. Arfadakis birlik mevrudunu azaltma yo| luna gitmistir. i «Kuvvetli para» ya karşı tedbir aranıyor atıh Merkez Bankalan vöneticileri, «Kuvvetli paranın» milletlerarası sınırlan aşarak spekülâtörlere büyük kârlar sağlamasını önleme çareleri araştırmaktadırlar. İyl haber alan çevrelere bakılırsa «Kuvvetli para» manevralanna karşı savaşta, düzeltilmesi gereken birçok güç1 lukler ortaya çıkmaktadır. B eyrek sakallı. zayıf yüzlü Arap genci, gerillâların stratejisini söyle anlatıyordu: tsraili tek başımıza yenemiyeceğimizi biliyoruz. Fakat gerginliği öylesine arttırabiliriz ki, Araplarla tsrailliler ergeç gene savaşa tutuşurlar. Araplar gene kaybedebilirler. Fakat zaran yok, biz bir kaç yıl sonra yeni bir savaş çıkartınz. Bizim savaşunız uzun vâdelidir.» Kabul etmek gerekir ki, Filistinli gerfllâlaruı bu stratepleri, Orta Doğada gün geçtikçe daha etkili olmaktadır. Bugün tsraillilere karşı savaşan 27 gerillâ örgütfi vardır. Israü kaynaklanna göre bu örçütlerin savaşçılannm toplamı 3M0 do> laylanndadır. Fakat tsrail işgalindeki topraklarda yaşıyan yüz binlerce Arap bunlan desteklemektedir. Daha önemlisi, 1,5 milyon Filistinli mfilteci, gerillâlar için yeni savaşçı bulma açısından, çok zçngin bir insan kaynağı teşkil etmektedir. 27 Arap örgütü arasında, dört tanesi göze çarpaca't faaliyette bulunmaktadır ki, bu örgütler de şunlardır: A EL FETtH Arap gerillâ gruplan arasında en etkilisi olan FJ Fetih, 1930 lerin sonlanna doğru Suriye tarafından desteklenerek kurulmuştu. Fakat, bb örgüt halen Ürdündeki üslerinden faaliyet göstermektedir. El Fetih'in başı, FilistinU Yaşin Arafat, Arap dünyasında bir halk kahramanı dnrumuna yükselmiştir. Dostlan tarafından Abu Amar diye çağırüan Yasin Arafat, Kahire Ünlversitesinde mühendislik tahsil etmiş, sonra da Mısır ordusunda lâğımcıhk (dinamitle uçurmai yapmıştır. 1SS6 da Süveyş savaşmda Mısır ordusunda savaşan Arafat. Arap dünvasının dışında da itibarı olan tek gerillâ lideridir. Bunun sebebi, genç adamın görüslerinin ıbmh olmasıdır. Şöyle diyor Arafat: «Biz Yahudilere karşı değiliz. Zafer kazanırsak hiç tdmsejn denize atmıyacağız. Buhrana insan] bir çözürn bulmak için elimizden geleni yapacağız.» A FİLİSTİN KTJRTULUŞ HALK CEPHESİ: Bu örgüt Beyrutta üslenmiştir ve eskiden Snriye ordusunda yfizbaşı olan Ahmet Jibril, tarafından yönetilir. Lübnandaki Filistinli mfilteci kamplannda efitim yapan örçiitün şimdiye değin rn parlak başanları geçen Temmnzda bir El • Ai volcu uçağuıı Cezayire kaçırması ile, üç hafta önce gene bir El Aİ uçağına Atina hava alanında yaptığı baskın olmnştur. O FİLtSTtN BAĞIMSIZLIK ÖRGtiTÜ: Bu örgüt 1950 lerde Mısırlılar tarafından teşkilâtlandınlıp, eçitilmiştir. Bir zamanlar savaşçılannı Gaza'daki FilistinU mülteciler arasından seçerdi. 1967 savaşmda tsrainiler tarafından ezilen teskilâta halen Nâsır tarafından «Sina Kurtuluş Kahramanları» öreütüne katılması için baskı yapılmak^adır. «Sina Kurtulus Kahramanları» teşkilâtı. Mısırlılar tarafından kontrol edilen. ismi var, cismi yok bir örgüttür. O YILDIRIIVİ ÖRGÜTÜ: 1967 de kurulan bu îrgüt tamamen Suriyeliler tarafından kontrol edilmekte ve ^ğitilmektedir. Araplar tarafından «Saîga» dive adlandınlan bu teşkilât, gereı Nâsır'ın aleyhinde olduğundan ve gerekse Suriye Baas Partisinin aşırı uçlan ile baclantı Imrduğundan hiç sevilmez. Peld bu gerillâ örgütleri İsraile şimdiye değin ne zarar vermişlerdir? Bu konu çok tartışmalıdır. El Fetih sözcüleri, 1967 denberi 3700 tsrail askeri öldürdüklerini ve yaraladıklannı iddia ptmektedir. Genel El Fetib'e göre, bu sürede sadece 189 gerillâ kaybetmişlerdir. tsrailliler ise bu iddialan saçma olarak nitelemektedirler. tsraillilere göre, tüm Arai frerillâ örgütleri 1967 savaşındanberi. sadece 150 tsrail askeri öldürmüş ve 47 sivill yaralamışlardır. Buna karşılık îsrailliler. 600 gerilli. öldürüp. 150O tane de esir ettiklerini öne sürmektedirler. Fakat öldürülen gerillâ sayisı o kadar önemli değildir; önenli olan gerillâlann. tsraillilerin günlük yaşanrmma girerek yarattıklan huzursuzluk ve yaptıklan psikolojik etkidir. Fakat bu arada şu nokta da belirtilmelidir ki, İsrail ordusunun çok etkili müdahaleleri ile, Filistinli komandoların daha büyük çapta bir huzursuzlnk yaratmalan önlenebilmektedir. NEWSWEEK S
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle