20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE DÖRT ve kendl hakkımızdaM oldukça iyl kanılarımıza daha uygun düşecek bir şekil vermek için, yeni bir o lanağa kavuşmuş bulunuyoruz. Bu ilkbahar geçmiş bulunmaktadır. Bir daha hiç bir zaman geri gelmiyecektir. Bu kış, her şeyi öğ renmiş olacağız.» «2000 Kelime» bildirisi, Sovyet 1er Birliğince ve «ortodoks» kom j nistlerce bir «karşı • devrim» ma niîestosu olarak yorumlanmıştır. Bildiriyi önce ihtiyatla karşılıyan Dubçek, 19 Temmuzda şunları söy liyecektir: «Uzun susma yıllanndan sonra ülkemizde artık herkss haysiyetli bir şekilde görüşünü a çıklayabilir; sosyalizm artık halkın işi olmaya başlamıştır; Komü şiyan bildiri, 27 Haziran 1968 de yayınlanmıştır. Bildiri, hem geç nist Partisi de halkm güvenini ya niden kazanma yoluna girmiştir.» mişin acı tecrübelerini dile geti Çekoslovakyayı Sovyetler Birli riyor, hem de Dubçek ve arlcadaş ği ile karşı karşıya getiren nedenlannın eskiyi asfiyede yavaşlığın ler arasmda iki unsurun olmadığın dan yakınıyordu. Bildiriciler, sa da Çekler ısrar etmektedirler. (1) vaştan sonra komünizme umut Çekoslovakya, zorunlu gördüfü ye bağladıklannı, Komünist Partisi nileşmeye giderken, «sosyalist» nin kötü yöneticiler elinde nasıl ya da gerçek adıyla «komünist» bir baskı, lutuf ve beceriksizlik a bir devlet olmaktan çıkmıyacak racı olduğunu, tepeden inme buy tır; (2) Çekoslovakya, askerl ruklarla halk iradesinin nasıl hiçe yönden baglı oldugu Varşo sayıldıgını, yurttaşlar arasında dü va Paktı ile, ekonomik yönden şünce öğgürlüğünün ve karşılıklı bağh olduğu COMECON'dan aynlgüvenin nasıl yitirildiğini açıkla mıyacaktır. Öte yandan, Çekoslo maktadırlar,' vakya, tkinci Dünya Savaşında Bildiriciler, beliren dış müda kendisine ihanet eden Batı devletleriyle Münich faciasmı da unuthale karşısında soğukkanhlık tav mamaktadır; 1943 de Beneş'in kur siye etmekte, hükümeti, politikaduğu ve Çekoslovak devletinin iç sına sadık kaldığı sürece gere tenlikle bağlı olduğu Sovyet dostkirse silâhla destekliyeceklerini luğundan uzakiaşmak isteğinde de söylemektedirler. Müttefik devletdeğildir. lere, andlaşmalanna ve ittifaklarına bağlı kalacaklan teminatı veÇeklerin bütün istedikleri, «Sosyalizmin insanileştirilmesi ve demokratlaştırılması» diye özetledi* leri yeni politikayı yürütebilmeleri ve bunun, başta Sovyetler Birliği, dost «sosyalist» devletlerce anlayışla karşılanmasıdır. 5 Eylül 1968 CUMHTJRÎYET Prof. Seha L. Meray (Siyasal Bilgıler Fakiiltesi Öğretim Üyesi) Ulusunun acı kaderi Bu ekonomik durumun, şüphesiz, son olaylann tek ya da en önemli etkeni olduğu söylenemez. Ekonomik nedenler yanında, genel olarak «düşünce özgürlüğü» konusunda da Çekoslovakya lider leriyle Sovyet yöneticileri arasında temel aynhklar vardır. Çekoslovakyada özellikle ekonomik zorluklar halkın giinlük yaşantısını çıkmaza sokarken, aydmlar ve gençler de dikkatlerini yalnız bu konulara değil, toplumun ötekl yörUerine de çevirmişlerdir. Parti ve devlet anlayıçı ve bu anlayışın yirmi yıldır uygul.v nış biçimi eleştiri konusu yapılmaya başlanmıştır. Bu yakınmalann ve yermelertn karşısuıda ise, Novotny'nin başında bulunduğu, Stalinci, monolitik, sansür ve gizli polis mekanizmasına dayanan devlet ve parti vardı. Bu yüzden, bir yanda devlet ve parti, öte yan da da halk ve aydınlar olmak Uzere, bir ayrılma, bir uzakiaşma, bir «yabancılaşma» süreci gelişmiştir. Ekonomik alanda smırlı da ol sa bir özgürleşmenin, politik, sosyal ve kültürel alanlarda da ^zgürlüğü gerekli kılacağı belliydi. Çek Komünist Partisi içinde Dubçek ve arkadaşları, «eski kafalı», «esldve bağu» Movotny ve arkadaş lanrun göremediğini yada görmek istemediğini görmüşler ve onlara karşı, parti içinde bir iç savaş vererek, yeni ekonomik politikanın uygulanmaya konuşundan bir kaç PRAG SOKAKLARIN1 SÜSLEYEN MESAJLARDAN BAZILARI : «tVAN EVİNE DÖN», «OLGA İGOR'LA YATAGA GİRDİ», «IV AN EVİNE DÖN, NATAŞA SENSİZ SEKS BUNALIMI IÇİNDE» sı politikamızda direneceğimizi söylemiştim. Bu politikanın amacı. ülkemizde, insanca bir yüzü olan, derinliğine demokrat, çağdaş sosyal politikasında adaletli, sosyalist değerlerle ulusal dejjerler arasında bağlantı kurabilecek, ve yurttaşlarımmn ejemen iradeleri nyannca kendi kaderlerine hâkim olacakları sosyalist bir toplum kurmaktır.» Bu sözler, Çekoslovakyada. yeni politikanın amaçları olarak se vinçle dinlenen yankılar yaparken, öteki «ortodoks» sosyalist ülkelerde, geçerli olan anlayışm ve uygulamanın toptan suçlanışı olarak da yorumlanabilirdi. Başka türlü okunmak istendiği zaman, Dubçek'in bu sözleri, «ortodoks» ve Moskovaya göre ayarlanmış komünizmin «insani yüzü olmadıgı», «demokrat bir niteHği bulunmadığı», sosyal politikasının «çağdaş ve adaletli» sayılamıyacağı, «sosyalist değerlerle ulusal değerleri bağdaştıramadığı», «halkın egemen iradesine dayanmadığı» ve «halkın kaderini kendi ellerinde tutmadıfı» anlamına da gelebilirdl. Nitekim, Sovyetler Birliginde ve «ortodoks» komünist ülkelerinde, Dubçek'in bu ve buna benzer sözleri, işlenmiş *oüyük bir günah», doğru yoldan «sapma» olarak nitelendirilmiştir. Elli yüın tozlannı bir türlü üstünden atamıyan, dünya olaylannı bu arada işçi hareketlerini ve sosyalist akımı yalnız kendi ülkesinin şartları ve alışkanlıkları açısmdan gören Mos kovadaki yöneticiler, Dubçek hareketini bir «ihanet», «anti sosyalistlik», «revizyonizm» olarak yorumlamışlardır. Pravda, 25 Tem muzda, Leninizm yerine sözde «ulusal çeşitlemeler» koymak, sosyalist enternasyonalizmden aynlarak burjuva milliyetçiliğine dönmek gibi aynı amaçta birleşmiş Mao Tse • Tung'a ve sağcı revizyonistlere çatsrak, komünist partisi nin bu gibi ideolojik dalgalanmalara göz yumamıyacagını belirtmis tir. Öyle görünüyor ki, ilk «sosy»list» devrimin kendi ülkelerinde yapılmış olmasının kendilerine üs tünlük ve öncelik verdiği kanısmdan ve Stalin dönemi alışkanlıklanndan kurtulamamış olan Moskova yöneticileri, 1948 de Tito'nun, 1958 de Çin'in aynlışını hâlâ kabul etmek istemiyen bir inatla, Moskova sosyalizminin tek sosyalizm olduğu iddiasını savunurken, kendüerinin de bir çeşit «ulusal çeşitleme» yapma durumuna düştüklerini görmemektedirler. Bratislava bildirisinde «ülkelerin ulusal koşullanna göre» farklı uygulamalar olabilecegini kabul • derken, Sovyetler Birliginin ne demek istediği zor anlaşılmaktadır. Donuşıı olmayan yol «^ • • • • #• gün sonra, 4 Ocak 1968 de iktidan ele geçirmişlerdir. Dubçek ve arkadaslarımn ilk yap tıklan, sansür ve gizli polisi kaldırmak olmuştur. Bu da kendilerinin halk ve aydınlarca desteklenmesini saglamıştır. Yalnız bu destekleyiş yanında, bir sabırsızlık da başgöstermiştir. îşte böyle bir ortamda, Çekoslovakyanın içinde ve dışında çeşitii etkiler ve tepkiler yaratan, «2000 kelime» bildirisi çıkmıştır. Çek Meclis Baskanı SMİRNOWSKİ Merkez Komitesi üyesi CESTOMtR CZAR SosyaJizmin insanî yüi'â Çekoslovakya Cumhurbaşkanı Svoboda, Cierna dönüşü, 2 A ğustos konuşmasında amaçlanru bir kez daha belirtmiştir: «Sosyalizm temeli üzerinde demokrasi ve humanizma ilkelerini gerçekleştirmek,» O gün, Dubçek de şöy le demiştir: «Sizlere, Ocaksonra 2000 Kelime Bildirisi Tanınmış yetmiş kişinin imzasını ve «2000 Kelime» başlığını ta rüerek, bilclirinin sonunda şöyie denilmektedir: «Bu ilkbahar, savaşuı hemen bitiminde oldugu eibi, bize büyük bir fırsat vermektedir; ortak dâvamıza bunu en elverişli olarak tanımladığı için sosyalirm diye adlandıracagunız Hâynmııa t bizim eski ünüznüze Yarın: Eşitlik ve Egemenlik Dişi Bond MODESTY BLAISE İST 06 25 06.^0 07 00 07.05 07 30 07 45 0S 00 0S 05 08 10 08 30 0845 0i 00 OS 20 00 40 10 01 13.05 11 20 11 35 12.00 4 N B U L Garth ' SuMJhiAAA BA«4NLJ(Sl UİÇAVE.v. •MİZ.İM AMA UATLARJNA İMAMMÛİA \ Q I ( A ^ I P f>l I * ıt^ı AptUl C.Û>CAT B Û Z 1 12 10 12 25 Acılıs. oroeram Cınavdın I Köve haberler C ü n a v d ı n II Haborler v e Hav» d u n ı m u Kandan Karft'dan sarkılar İstrnhuî'da B u e ü n Kücük il.inlar Haberler v e Solo sarktlar Ttırküler Clitar Soloları Ev icin Baglarna T n k ı m ı n ^ r n TCrküler v e Ovun H a v ı l a r ı Arkası varın OK1TL RADYOSU Barok müzik Ovun Havaları Plâklar Arasınds Ara Haberler v e Kücük iliıjar Türküler kestrası m^Z. tgi '• > •' M DemMHMh'(iıufs«arklUa*> Haberler Resml Ga2etede Bueün Beraber ve Solo Türküler Reklâm Drogramları Dans Orkestrası Radvo ile Ineilizce (35. ders) Sami Gütüs'ten sarkılar Haftanln sarkıcısı Ara Haberler OKUL RADYOSU S.ükran Özer'den sarkılar Cesitli ülkelerden müzik C. Sevim B i l e i n d e n Türküler Ara Haberler Krtv Odası Karma Faslı Reklâm Droeramları Haberler. Hava v e Yol Diırıımu Kticük ilânlar A Sensov dan » s r k l l s r Bir Varmıs Bir Yokmus Radvo Tivatrosu 24 S.atin Olavları v e K ü cük ilânlar Türküler Atatürk v e Kurtulus Savası A Yavasea'dan Sarkılar Tuna'dan Semerkant'a Heklâm nroeramları Haberler Ünlü Sefler Günün önemli haberlerinden Ö7et!er. aroeram Kan.inı» TSTANBITL İL RADYOSU Acılıs v e Droeram Disknterimizden Kücük kcnser Genclere müzik Senfonik müzik Hafif müzik Akianı konseri Genclprle beraber Batı Sanat nıüziei Dinleyici i"=tekleri Fransa'dan müzik G e ı e konseri Caz müzifti Hafif Batı müziâi Proeramm v e k?.Danıs. 123456789 vasıta. 7 Eski Mısır tanYabancı, tanrıça (eski terim). ! rılanndan. «kuşların yaptığı Afrıkada bir çöl. firari. hareketi yap!» Yl'KARIDAN AŞAGlîA: f anlamına bir e1 Türk kadınlarınm eski de« mır. 8 «tçivirlerde dış ve sokak kıysfeti one kokulu bir larak giyip gezdiklerinden (çootun rayihası ğu!). 2 tplik bükme aracı, sısinmi? hücre» raya konulmuş durumda. 3 mlnasına iki Bulgarların esas paraları (çoğul) îöz. 9 Ayı 4 Bilgin kişi (iki söz). 5 konutu, bir eBir yabancı kadının adı, bir renk. 6 Koyu lâcivert veya Dıirdcü bulmacanın m i r , bir tane koyu eflâtun. atlı veya motorlu hâlledllmis sekll • cik. padvo wmç}?ıMKBm SOLDAN SAGA: çok vücude gelen ve klâsik* pâ'rçalar çalan orkestralar böyle adlandırılır. 2 «Batı Anadolumuz halkından şair kişi» anlamına iki söz. 3 ıMağazaların mal teşhir etmelerine mahsus camekân. 4 Herhangı bir işinin olması için kutsal vaadde bulunma, demokratik rejiralerde iktidarlar bunun çoğunu halktan alarak is başma gelirler. 5 Eşyaya sürüldüğü zaman parlaklık veren macTde, anne, baba çocuk top luluğu. 6 Işkence yapma usulünü öğretme ekzersi«.i» karşılığı iki söz. 7 Türk parasının esas ölçusü, haj'van yemlerinden. 8 12.40 1? 00 13.15 13 30 14 00 14 20 14 35 14.50 15 00 15 05 16.05 16 25 16 4IS 17 00 17 05 17.25 17 50 19.00 19 20 19 35 19 55 20.00 2100 21.10 21.25 21.35 21 50 22 00 2245 23.00 23 55 24 00 16 55 17.00 17.^0 18.00 18 30 19 00 19 30 20.15 21.00 22 00 22 15 23 00 2" 30 01.00 yİli UÜNKÜ BULMACANIN HALLBDÎLMtS $BKLİ NASIL HALLEDİLECEK YukandaJd rakamb bnlmacad» «»dece 4 tane anaiıtar (ipuco) ve 8 tane sonoç vardır B09 kalao 12 karenln içine 1 den 9 • kadar uygun birer raksm koyarak ve toolama çarpma, çıksrtma. holme Up^tlerine dlkkat edereb MİdMi sağa ve yukandan aşağıy» hnlmarada gösterileo «onnçlan bolana» Butu vaktiniri alu ama. bos vaktinizi hosc» eeçinni» olnrtnou I A.I77 ft Tıffany Jones TIFFANY JONES VEBİMÇE P ı Z LECıMı ICS2E PATLAT/MSSTİN/I.. . MİC KİİVETIM DENIZ GURBETÇILERI HALiKARMflS BALIKÇIS1 9 Gelin Havasında, henüz iki mil ilerlemişlerdi ki, Datça dağları durup dururken gürledi, ankısı dağdan dağa geçti. Poyraz Mustafa «Ulen bu kadar ankmın bu dağlarm neresinde gizlendiğine şaşarım.. dedi. Hafif bir buğu dağları örttü, o buğu bir biri ardma gök kuşaklaıı saüandırdı. Gök bir daha gürledi. Poyraz, «Fırtına geliyorum diye trampet çalıyor galiba. diye güldü. Karabatak da, «Hey koca Datça dağları! Baksana bana. bana «dağ derler», diyor. Galiba, gök gürültüsü sesiyle» dedi. Apansızın kara bulutlar, kara cinler sanki, dağlar ardından hızla kalkındılar, gökleri sardılar. Karabatak, <İşte buna adıyla sanıyla Yayla Tepmesi der ler. Ne teprnesi yahu, tekmesi desenize şuna. Rahvan atın tekmesi gibidir. Insanın belkemiğini kırar alimallah. diye bir nâra attı güle güle. Tam bunları söylerken bir şimşek çaktı. Alişin ağzı fosfor tattı. Kibrit başlarını emmiş gibi. «Ne oldu> diyerek başını sıvazlaymca, elektrikleşen saçları, çıt çıt çatırdadı. Sonra gök gene boyunca masmavi açıldı. Çengelcinin biri, «Çok şükür, galiba geçiyor» dedi. Teleskop: « Ne geçiyoruuuuuu? Kendini sıkı tut asıl şimdi başlıyor» diye bağırdı, .Kalleştir ha! lnanma!» diye eklemesine kalmadan, gene zmdan gibi bulutlar burgaçlana, anaforlana göğü kapladı. Kapkara pis bulut parçaları, göğün kapkara tavanından denizlere dek sarkdılar. Denizin yüzünde ilâç için olsun bir yelken. bir tekne görülmüyordu. Issız denizin üzerine bir yalnızlık. bir şomluk çökmüştü. Az önce ortalık güpgündüz iken, apansızın gün bir mum alevi gibi üflenivermişti sanki. Sessizlik ve karanlık görülmeyen bir yıldırayışla bölündü. Hava fırından ateş hohlanıyormus gibi ısındı. Gökleri örten kara bulut duvan kara bir mağara oldu. Denizcilerin kayıklardaki davranışlarından başka bir çıt bile dujiılmuyordu Ama ondan sonra şimşek ardınca çakan şimşekler bir aydmlamş değil, fakat göz kamaştırıcı çiğ bir ışıktı. O halvet havasını birbiri ardısıra esen buz gibi dondurucu sağnaklar izledi. O sağnaklarla beraber fmdık ve ceviz boyunda bir dolu yaylımıdır güvertelerde takırdadı. top gibi patlamaya koyuldu yıldırımlar. İşte o zaman sular işkenceye uğramış gibi, kıvranışlar, çığlıklar ve çıldırışlarla yaman bir kaçışa koyuldular. Kayıklarda, »Mehmet asıl şu skotaya, kolumu sarsıp koparacak!» «Heyt Külâhım uçtu!. • Dayan bre Karabatak, sana işte böyle havada o güzelim adını takmışiar!» « Şimdi külâhının sırası mı? Topumuz uçuyoruz!» • Yaşa bre Ateşoğlu» « Al sana, küreğin biri gitti!» diye gürlüyorlardı. Onlara yetişmek için de dağların kalabalık gökgüriil tüleri, ardları sıra merdivenden inercesine basamak basamak gümlüyorlardı. Rüzgâr sertti, ama artık bir yönden esiyordu. Dal gıç kayığıyla çengelci sandallarına da*ılan denizciler, gene depozito kayığma toplandılar alaca karanlıkta. Batıdan esen rüzgârın önüne katılmışlardı, laç ka skota (17) uçuyoıiardı. Ardlarından sağnak,' sağnak rüzgârların kamçısını yiye yiye, Mersincik ko yunu geride bıraktılar. Koca Lavra dağının önüne vardıklarında gök fiskesizdi. deniz de mavisiyle ko kusuyla her günkü cana yakın huyunda ve suyundaydı. Hızla fırlayan kayıklar, yetişip önlerinde kalkman her dalgaya toslayınca. serpinti göklere yükseliyor, güneş bir gökkuşağı çeviriyordu kayığa. Kayık bir dönüm sönen köpük alanınm orta'sında uçan koca bir beyaz kelebekti. Tayfanın hep sinin yüzleri gülüyordu. Şafaktan beri Ateşoğlu dümendeydi. 0nun hiç uyumadan yirmidört saat dümen kullandığı olurdu. Ama bu gelin havasında yaşlı adamı ayaktâ tut mak gerekmezdi. Denizcıler arasıra arkalarına bakıyorlardı. Tekirburnunun yönü, arkada hâiâ kapkaraydı. Hırsız Selim: • Karakulak o karanhğın içinde bizi arayıp duruyor mudur acaba?» dedi. Teleskop: « Onlar çoktan canlarını kurtarmak kaygu suna düşmüşlerdir. Urta denizcileri azdır. Çoğu Karakulağın soysopundan Karakulağın yardakçıları. Görevieri denizcilik değil, yoksul denizcilerin tepe lerine binip onlan ölesiyle çalıştırıp sömürmek. Bı rak o liman ve kahvehane zorbalarıyla kabadayıla rını!» diye söylendi. Hasan Bora: « Ben onlara acımam. Onlara boyun eğmekte olan birkaç arkadaşım var. Onlara yazık oimasın» diye içini çekti. Ateşoğlu: « Bir şey olmaz inşallah. Şimdi Karakulak izimizi kaybetti. O sittin sene bizi Tekirburnunda bek leyemez a. İşe gitmek zorundadır. Bizimse sığımız yer değiştirmez. Istediğimiz zaman gider avlarız. Bugün vakit geç. Yarın sabah (Altmış Altı Büklerı) ele alır. işieriz dedi. Kara Yusuf Aliş'e Şaka değil bu, Yayla Tepmesi yok mu? Onun içi. aslanlarla dolu bir demir kafesin içinden daha tehlikelidir. Kırk yıllık usta kaptanların karıları. bir bu yayla tepmesinden. bir de mayıs lodosundan dul kalmışlar.» diye anlatı.vordu. Başkaları da konuşuyordu. Ama sözlerini mel iem, dudaklarından kapıp uçuruyordu. Ara sıra, >Ha öyle...» • Deme Yahu!» « Hay yaşayasın.» gibi tektük içten sözler, insan sesleri uğultusund» îivrili sivriliveriyordu. Akşama doğru Altmış Altı Büklerin önüne var dılar. Günlük ve buhur (18) ağaçlı ve gümüş kum lu koy ardınca koylar, kıyı boyunca diziliyorlardL (Arkası var) MallCOCOğlU K o n u v e resim: AYHAN BAŞOĞLU BUDİH KÖPRÜSÜ A N KA R A 06 25 Acılıs. croeram 06.30 Günavdın 1 07 00 Köve haberler 07.05 Cünavdın II 07 30 Haberler ve Hava dunımu 07 4 Sabah nıüziği 08 00 Ankara'da. Bueün 08.10 H Cökmen'den sarkılar 08.30 Hafif Batı müziâi 08 45 Tiirküler v e Ovun Havaları O 00 Ev icln S 09 20 Sabah konseri 09 40 Arkası varın 10 00 Ara Haber'.er ve K. ilânlar 10.05 OKUL RADYOSU 11 05 Tînfif müzik 11 10 Yüksel Kiu'ten sarkılar 11 ^0 Konser Saati 1? 00 Ara haberler ve K. ilânlar i 12 0) O m a n Tıiren'den Türküler 1220 Kıbrıs Saati 12 25 Kücıik ilânlar 12 20 E Savın ve D. Balkan'dan Snrkılar 13 00 Ribeıler Resmî Gazetede Bııcün 13 ]5 Hafif müzik 1" PO l î o k l â m i urosîramlart 14 00 Kücük konser 14 15 Gor.ül Akın'dan sarkılar 14 35 Pl:ikiar Arasında 15.00 Ara Haberler v e kilcük ilânlar 15 05 OKHL RADYOSU ( ) 16 05 Türküler 1 1C.2.T Radvo ile InBilizce f35 ders) 16.40 Albümlerden Secmeler 17 00 Ara Haberler v e K ilânlar 17 05 Tnresaz ( 17 ?0 K o v Odası ' 17 50 ReklAm Droeramları 13.00 Haberler v e Hava d u n ı m u ' 10 ?5 Ü Yörükoâlu'dan Türküler 1° ."0 Bir varmıs B i r vokmus 19."5 D i n Ahlâk Sohbeti 20(li M'ükive Toner'den sarkılar 20 25 Sil?>h Kuvv'etler Saati 20 40 Kücük konser 21.W 24 Saatın Olavları v e kücuk ilânlar 21 10 T i r k ü l e r v e Ovun Havpları 21.35 Klâsik Türk müziâi TooluluSu 2 : 05 Cesitll müzik 22 P>0 A Gazi Avhan'dan Türküler 22.45 Haberler 23 00 Barok müzik 23.45 Gece müziii 23 55 Günün önemli haberlerinden özetler. Dro«ram 34 00 Kananıs ~ıı 11 ıııd >'ınr»Tur»>n. .1.1 . . .Lru~wnnru~u 1 MAK üÇACAGdM İ3A ZANMeTTİ AM.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle