20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHfFE fKf 3 Erlul 1968 CDMHÜRÎTET Devrimci Eğilim Şurası ve T.O.S. Salim KARA (Medttefl TÖS Şube Batkaıu) ir yasa corunluğu olarak her uç yılda bir toplamnası gereken Millî Efitim Şurası, Mart 1963 yılından bugüne dek toplanmamıştır. Bu yıl Şuranın toplanmasında yarar gören Tiirkiye Öğretmenler Sendikası 4 8 Eylül tarihlerinde «Devrimci Eğitim Şurası» adı ile bir toplantı yapmaya karar vermi.ştir. Sayın Millî Eğitim Bakanının bugiine dek Şura toplantısını niçin yapmadığını burada elestirmek istemiyoraz. Yalnız Şı"ıra toplantısına esas olan 2287 sayılı yasanın üçüneü maddesini gözden geçirirsek, Şuranın yarartnı daha iyi anlamakta zorluk çekmeyiz. Bu madde aynen şöyle der: «Mılli Eğitim Şurası Cumhuriyet Milll Eğitiminin, eğitim ve öğretimine giren Işlerde eğitim ve öğretim dairesince hazırlanacaK tüzük, yönetmelik, program ve diğer konularla Şura üyeleri tarafından yapılacak onerileri inceleyerek bir karara bağlar. Millî Eğitim Şurasının kararları Milli Eğitim Bakanının onayı ile uyçulamaya girer.» Yasanın üçüncü maddesinden de an lasıldığı gibi, Milli Eğitimimize olumlu vön vermesi bakımından Şuratun önemi çok büyüktür. Ama ne yazık ki, bu.çüne dek bu önenıli konu küçümsenmiş, altı yıldır Şura toplanmamıştır. Toplanıldığı zaman alınan olumlu kararların, uvpulamaya konmamasını da gözden uzak tutmamak gerek. Belki değil, yüzde yüz halk yararına olacağına inandığunız, devrimci eğitim Şurasına karar veren TÖS yöneticilerini içtenlikle alkışlıyoruz, bu olumlu kararlarından dolayı. : : • ••• «••• • •«• • ••• • ••• • ••• • ••• • ••• • ••• • ••» • •*• :::: •*•> •••• •••• •«•• •••• •••• •••• •••• •••• •••• •»•• •••• •••• •••• •••• •••• :::: «Mallıca» ve tartışması M şıladık. Ve asıt zamanı gelen şeyin insana gerçek ve geniş anlamdaki zarann herhangi bir karşıt din veya doktrinden çok bizzat insanın kendisinden geldiğinin bundan böyle anlaşılması olduğunu dtfşündük. öyle olmasaydı, tıpkı bir ağacı içerden çürüten kurtlar örnefii, gerek birbirlerinin ve gerekse dinlerinin (özellikle müslümanlığm) başını yer miydi lnsanlar yüzyıllar bovu?.. öyle olmasaydı «Yenl Dünya»daki Zenciler insan hakları alanında başka kimseden görmedikleri kötülüğü kendi dindaşlan ve vatandaşları Amerikalılardan görürler mivdi senelerdir? Öj'le olmasaydı, Macanstan ve Çekoslovakya gibi komünist Ulkelere en büyük darbeyi yine bir diğer komünist ülke olan Rusya vurur muydu hiç?.. br n, bu çantan eskisin. yenisinı öyle alayun der. Çantanj da bir türlu eskimez. Yeni bir çantaya kavuşmak için onu böylece tez eskitiyorum» cevabını verdi. Bu örnek bize gösterir ki, çocuğun eskiye tahammülü yoktur ve yenilik istemektedir. Yenilik sağlamakta, yani devrimci olmakta çocuğun bir yatkınhğl vardır. Bu yeniliklere kendisindeki hür düşünce ile katılır ve serbesti içinde özgürce olmasına çabalar. Ayrıca bugün öğrenci için özgürlük çok önem taşır. Okullarımızın hepsinde demokrasiden söz eder. onların buna alışıp alışmadığmı araştırmayız. Yıllar süren tecrübe sonucu vardım ki, okullar çocuğa özgürlük vermekten uzaklas^nıştır. tlkokulun kapısmda her gün öğrencilerin okul dönüşii neşeleri, bağırıp. çağırıp koşuşmalan âdeta okuldan kaçar gibi dönüşleri bunun isbatına yeter sanırım. Derse isteksiz giren, fakat dersten bir sevinç, bir iştahla çıkış eğitimciyi düşündüren unsurların başında gelmektedir. Çocuk özgürsüzlükten, şikâyetçi olmamakla beraber, gizlice duygularım onsuzluğa karşı bilemektedir. l?galler, boykotlar hep temeli 10 yaşmdaki ufacıklarm sorunları üzerine dayalı olaylardır. Çocuk bırçok dersler kadar, ders konulannm da boş yere kendini işgal ettiğinden ilfi duymamakta bunun için öğrenmeyi de yozlaştırmaktadır. 7000 yılhk dünya tarihinin kendisini etküemeyen kısımlarını hiç saymaktadır.tktisadî sıkıntı. öğrencinin yoksulluğu da çok önemli bir konu Şu hâlde kesin olarak söylemek ferekir ki, bir eğitim çıkrnazı içindeyiz. Ulusça bunun çarelerini aramak zorundayız. Boğaz Köprüsu Boğaz köprüsü yalnu Istanbulu ve İstanbulluları llgilendlren bir konu değildir. Hakkârili, Mardinli, Vanlı vatandaşlan, yoksul köylüIeri, fakir işçileri, Anadolunun tüm halkmı çok yakından ilgUendiren bir sorundur. Boğaz köprüsü yalnız üstünden geçeceklerin değil, geçmiyeceklerin ve battâ köprüyü ancak fotoğrafta görebileceklerin konusudur. Çünkü Boğaz köprüsü için harcanacak parayla 1 milyon ton kapasiteli demir çelik tesisleri kurulabUir, 600.000 insanın gecekondu dâvası çözümlenebilir, Türkiyenin bütün köyleri içme suyuna kavuşturulabilir. Öyleyse Boğaz köprüsünün gerekli olup olmadığı sorusunu İyice aydınlatmak gerekiyor. Hele bu konuda yetkil! sayılan kişilerin ve Kurumların sorumu ağırdır. Susup oturmak. konuşmaktan kaçmmak, mılletin parasının çarcur edilmesine çöz yummak demektir. İşte bu noktada Türkiye Mimarlar Odası cok değerli bir hizmet görerek Boğaz köprüsü üstüne bir inceleme hazırlamıştır. Yetkili uzmanlardan meydana gelen bir kurulun hazırladığı .Mimarlar Odası eörüsü.nü bueiın özetlemek istiyonız. Mimarlar OHası Boğaz Köprüsünü çeşitli açılardan ele almıştır: 1 Plâncılık açısından a) Boğaz Köprüsü bugüne kadar yapılan bölse plânlamalanna ve şehircilik çaliîmalarına aykırıdır. Şimdi>e kadar yapılan bütıin resmî \e bilimsel çalışmalarda İstanbulun Doğu'>a doğru cok merkezli bir şehir niteliğinde yayılması öngorülmııştiir. Eğer şehrin «deEantralize» edilmesi uvgun «öriilüyorsa Boğaz köprii'îü bu gönışü vıkacak bir Relişıneyi teşvik edecektir. Bojaz köprü<;üniin yapılması tstanbulu eski Avrupa sehirlerinin «oean bicimi tek merkezli niteliğine itecekrlr. b) Tek merkezli şehirleşme çeliştikce az katlı alçak yapıların vjkılarak yerine yüksek binaların iıışaası kaçmılmaz olacaktır. Bu bakımdan her yıkım \e inşaat millî servetin heba edilmesi demektlr. c) Boğaz köpriisü yapılınra Boğazm Karadenize doğru Kuzey alan larında önemli şehirsel gelişmeler olacaktır. Sehir Kuzeye doğru yoğunlaşacaktır. Bu yoğunlaşma arttıkca yeni yeni köpıüler ihtiyaç haliııe eelecek ve Köprüler tuzağı» adı verilen kjsır çember içine düşiılecektir. d) Sehir trafiği açısından olumsuz etkiler yaratacaktır Boğaz köprüsü.. Otomobil ulaşımını. dolmuş sistemini tesvik edecektir. Pctrolu ve motor sanajii gayrımilli olan Türkiyede döviz kaybına sebep olacaktır. Üstelik halkın rahatca işine gücüne gidebilmesi için gerekli ınctro'nun yapılmasını geciktirecektir. 2 İktisadi açıdan: a) Boğaz köprüsü büyük döviz harcamalarına. yâni milli gelirin yabancı ülkelere akmasına yol acacaktır. Boğaz Köprüsü projesi bugün Türkiyedeki projeler arasında doviz oranı en yüksek projedir. İnşaat, kontrol ve hattâ bakım hizmetlerine kadar hemen hemen bütün ödemeler dövizle yapılacaktır. b) Buna karşılık memleket kalkınması açısından iktisadl yarar yaratmakta kısır kalacaktır. Çünkü pahalı olan karayolu taşutıasını tesvik edecek. denizyolu ve demir>olu taşımasını körletecektir. c) Türkiyede 1959'dan beri denizyollan ve demiryolları trafiği düşerken. karayolu trafiği artmıştır. Boğaz geciş trafiğinin yüzde SO'ı özel binek otomobilidir. Türkiyede 19591967 arasında tarımsal üretim artışı yüzde 25, tstanbul bölgesindeki sanayi artışı yıizde 80 iken. oto sayısı iki buçuk misli artmıştır. Bu gidiş yabancı petrol ve otomobil kumpanyalannın Türkiye üstündeki baskısından doğmaktadır. Türkiyeyi pahalı ulaştırma yapan bir tüketim toplumu haline getirmek yabancı ekonomi merkezlerinin işlne yarar. Boğaz köprüsü bu hatalı gidişi hızlandıracaktır. d) Boğaz Köprüsünün maliyeti resmi tahminlere göre 1^ milyar ve gayrı resmi tahminlere göre 2^3 milyar liradır. Köprii ve çevre yollan icin gerekli ar<;aları istimlâk ermek gerekince daha şimıliden pusuya yatmış arsa ve apartıman fırsatçılannın ceblne en azından 50S» milyar lira gececektir. Demek kl halkın ve hazinenin paraları bir imtiyazlı azınlıeın kesesine aktarılacaktır. Plânın öngördüğn dengcli kalkınmaya ve Anayasanın sosyal adalet ilkesine aykın bir büyük vurgundur bu... 3 Proje ekonomisi açısından: Boğaz köprüsü projesi yetersizdir. Çünkü aynı isi cok daha i}i görebilecek başka projelerle kıyaslanması yapılmamıştır. Araba vapurlannı artıracak bir plânlı yatırım. veya Yenlkapı Harem arasında bir karayolu demiryolu tüneli icin etüdler ele almmamıştır. Türk mühendisllği dışmda cereyan eden bir takım siyasi ve iktisadî ilişkilerin gelistirilmesiyle Boğaz köprüsü inşasına karar verilmiştir. 4 Esietîk açıdan: Boğaz köprüsü İstanbulu ve Boğazı çirkinleştirecekrlr. •Çİrkinliklere alışılabilir, ama bu, hiç bir zaman çirkinlikler yaratmak için sebep olamaz.» B çabasmı söylemek b i r u güçtflr. KSylerimJı llkokuldan, kentlerimiz ortaokul ve liselerden mahrumken. bilimsel görfişten yoksun bir knrulus olan kur'an kurslarına bol bol imkân veriliyor. İşte bütün bunların aitmda yatan gerçek anlamı halkımız henüz bilmemekte ve aldatılmaktadır. Milli Eğitimimiz hakikî gayesinden uzaklastınlmıs, sayın Şiikrii SELÇUKOĞLU'nun bir zamanlar belirttiği eğitimin beş hürriyeti tamamen unutulmuştur. Ben bu beş hürriyeti bütün aynntıUn ile burada yazmak istemiyorum. Ancak, bu hürriyetlerin neler olduğuna kısaca değinmekle yetinecfğim. O Smırla bağlanmayan bir öğrenme hürriyeti: Bugün ferdin bu hürriyetini engelleyenler ise sunlardır: Okullara girememe imkinsızlığı, kitap ve gerekli araçlarm fiyatlannda kendini gösteren devamlı artışlar. Vatandaşların iktisadi koşullarının yeteri kadar geliştirilmis olmaması ki, kanımızca en önemlisi de budur. % öğrenmede rerdl haklar hürriyeti: Bugün için bu hak da kısıtlanmış, yasalar, tüm okullnrı, kişilere dışardan bitirme hakkı tammı? olduğn hâlde, bunun da önüne geçilmiştir. örnejrin öeretmenlerin Gazi Eğitim Enstitüsünü dışsrdan bitirmelerine mâni nlunmakta. bitirenlerin ise usulüne göre atanması yapılmamaktadır. 0 Eğitimde eşit olm» hürriyeti: Ylrmincl yüz yıl Türkiyesinde bunun da tam anlamı ile sağlandığını söylememize imkân yoktur. Küçiik ve büyük kentlerde oturanlar için bu imkân birazcık var ise de, köylerimiz için henüz bu imkânın yaratılmış olduğunu söyleyemeyiz. O Fikrin korunma hürriyeti: Bu konuda Anayasa'nın bir de yirminci maddesi olduğu hâlde, üzülerek belirtelim ki. bu hürriyet de kısıtlanmıştır ülkemizde. O Vicdan hürriyeti: Sayın SELÇLKOĞLU. bu konuda aynen söyle diyor notlannın bir yerinde: Müsbet bilgiden kâfi derecede nasibini almamıs olan genç nesle, hiç bir surette din telkin edi: lemez. Hâlbuki bugün yurdumuzda durum bunun tamamen aksi yöndedir. Vatandas köyünde okul bulamazken, kapısının önünde kur'an kursu ile karşıkarşıya gelmektedir. Eğitimde kısaca değindiğim bu beş hürriyet, bupüne dek niçin gerçeklesmemistir, bunun altmda yatan gerçekler nelerdir? elbetteki bunlann bilinip öğrenilmesinde büyük yararlar vardır. Hiç tereddüt etmeden diyebiliriz ki, toplum yararını ön gören TÖS, Devrimci Eğitim Şurasında bu konulan tek tek ele alıp, kamuoyuna duyuracaktır. «Devrimci Eğitim Şurası» çok iyi düşünülmüs olmakla beraber. zamanı iyi seçilememiştir. Daima devrimci kuruluşlara karşı durulduğu iyice biiindiği hâlde, Şura, toplantısını eylül ayına almıştır. Eylül ayı orta öğretimde ara sınavlarına rastladığı gibi ilköğretimde de seminerlere rastlayan bir ay olduğu unutulmamalı idi. Övle tahmin ediyoruz ki, bugün bu toplantıya Tasra'dan gelecek olan TÖS'lü arkadaşlar ban zorhıklarla karşılasacajc ve bir de bunun savssını yapmak zorunda kalacaklardır. Belki de bu yüzden şuraya istenildiği kadsr delege toplanamıyacaktir. Zamamn iyi tesbit edilememis olmasına rağmen, bu tonlantının başarıh olacağına, ulusumuz için olumlu kararlarla halkımıza yararlı bulunacafına inanıynruz. Bu inancımızı kuvvetlendiren toplumcu arkadaslanmızm sayılarmın günden güne artması, halk yararına çeşitH nğraşlarda bulonmakta, yıl'.ar yılı direnmeleridir. «sss • ••• • ••• • ••• •••a ••*• •••• • ••a • ••• 1IM • ••a ••• • «•İl «aaa •••a ~iaaa Halka duyurulmalı tatürk Türkiyesi'nde O'na inananlann kurduğu bir örgüt olan TÖS, elbetteki Devrimci Eğitim Şurasında Atatürk çü görüşten aynlmayacaktır. Ynrt içi ve >urt dışından katılacaklarını öğrendiğimiz bilim adamlarının yanında beş yiizU •şkın şube temsilcilerimizin de görüşlerine öncelik tanınacağına, öğrenci • öğrermen sorunlan ile okul ve kitap sorunlan objektif bir görüşle ele alınıp kamu oyuna duyurulacağına şimdiden inanıyoruz. İşte bu inançla ve yaran olur kanısı ile ban sorunlan burada yazmayı yerinde gördük. Hiç bir politik gaye gütmeyen ulusal konulara (siyaset değil) eğilen Devrimci Eğitim Şurasınd» çu konulann da ele alınıp, bütün yönleri ile kamuoyuna duyurulmasında yarar görmekteyiz: A 1353 sayılı yasanın beş ve dokuzuncu maddeleri son on beş yıldır hiç uygulanınamaktadır. Bu yasa bepimizin bildiği fibi Tiirk harflerinin kabulü ilı ilgilidir. Bu yasanın beşinci maddesi aynen şöyle der: «1929 Ocak ayı başlangıcından itibaren türkçe basılacak kitaplann Türk harfleri ile basılması mecburidir..» Bugün bu kanun unutulmuş gibidir. Çünkü yasaya uymayan basımda kitaplar çocuklanmızın ellerinden düşmemektedlr. Yine avni yasanın dokuzuncu maddeslnde de. «Bütün okullann türkçe yapılan öğretiminde Türk harfleri kullanılır. Eski harflerle basümış kitanlarla öğretim yapılması yasaktır» der. Bugün adı jeçen yasanın bu iki maddesinin uygulandığını yazmak. söylemek biraz zordur. Niçin uygulanmadıfı da bilinmektedir. A Anayasa'mn devrim kanunlannm konın I U S I ile ilgili 133. maddesi ile yine Anayasa'mn XI. maddesinin son bendi niçin uyguUnmaz? Ttim bu yasalann nygulanmaınasında veya bir kasmının uygulanıp bir kısmının da uygulanmamasuid» g*rçek yarar kimindir? Bunların eleştirilip kamııornna duyurulmasının gereğine inanıyornz. Hiç süphemiz yok ki urusumuz bu açıklamadan «onra gerçeği biraz daha görecek, aldatılmış olduğuna inanacaktır. Türk eğitim ve öğretiminde bugün nereye gidiyonız, bunun da bilinmesi gereklidir. Yılda bir iki kere yönetmelik defiştirmekle, görülen hatalan Türk öğretmenlne vüklemekle olumlu yolda mıyız ulus için. Eğitim ve öğretimde ulusumuzu isteailen seviyeye ulaştırabildik mi? İlköfretim seferberliği neden durakladı? Bugttn Türkiyemizde okuma yazma bilmeyenlerin sayısı gittikçe artmakta ve bunun aitmda yatan gerçek sebebl de halkımız bilmemektedir. aaa ::: :::: ıaa !•• •••• ttil aaaa aaaa A İİİ allıca» tartışması ve kalkınması 3 yıldır devam etmektedir. Bugünedek, yeni tartışmacımız sayın Kemal Işık jıbi birçok arkadaçımız, bu yoldaki fikirlerimizin hatalı ya da eksik olduğunu yazmışlardır. Şimdi de «Çelişki» içinde olduğumuz yazılıyor. Tüm tartışmacı arkadaşlanmıza uyancı tenkidlerinden ötüril teşekkür ederiz. «Hem Mallıca köyünün kalkınması için etkenlikte bulunacak, hem işin siyasf yönüyle ilgilenmeyecekler. Bu tutum içinde «ar yın GÜ\ EN'in pratikte ne derece başanlı olacağ hiç şüphesiz endişeyle karşılanır» diyor Şayın Işık. Yazısını dikkatle incelediğimız arkadasımız. sanırız ki, meseleye sonradan katılmışlardır. Bundan önceki yıllarda savunduğumuz fikirleri tekrarlamamıza imkân almadığı gibi esasen lüzum da yoktur. Ancak «KÖY KALKIN'MASININ» yazıyla, lâfla, masa başı vönetimiyle, (bir müdür bir mühür) zihniyetiyle gerçeklesemeyeceğini, bizzat köye gitmek, çahşmak, bu yolda ömekler vermek suretiyle olabileceğini savundrğumuzn yazmakla yetinecejız Tartışmacının yazısmdan anladığımıza Röre: BAŞARILI ya da BAŞARISIZ olmayı şahsımıza hamlediyorlar. Kalkınmalar topluma mil edilmedikçe, daima başarısız olmaga mahkumdur. Biz işin başınd*n beri bu düstur'a göre hareket etmışizdir. Mallıca'daki kalkınma hareketi belki kişisel bir gayre'le başlamıştır, ama bugün, değıl sadece Mallıca'ya, bütün Emirdağ çevresine mftl edilmiştir Tartışmacuun «siyaset» sözçüğunü tanımlama sekline blz de katılırız. Fakat daha önceki yazımızdaki «işin siyas! tarafı bizi ilgilendirmez.» tfademiz. Sayın tlhan SELÇUK'un fıkrasının bütünüyle ilgiliydi. Mallıca'nın kalkınmasmda elbette bir «siyaset» vardır. Sonuç aran en aza indirebilecek tek çare var ortada: Hem Ulkeler içi hem de Ulkeler arası demokrasinin tlim olumlu yanlanna dört elle sarılmak, olumsuz yönlerini ise karşılıklı iyi niyetlerle gidermeye çahşmak... Ama yok kapıtalist malıymış, yok bilmem neymiş diyerek ona da binbir kulp takmanın yolunu buluyor insanlar ne yazık kü... Tann insanı, insanm serrinden korusun. Yılmaz AYBArt (Bakirköy) Z • aaa • aaa • aaa :::: iiii •••• ••«a aaaa aa«a «Çekoslovakya ayın Burhan Felek'in «Çekoslovakya da gitti» baslıklı yaasmı kudum. Bir daha okudum ve emperyalistlikte Rusya'yı «T»!k ülke» göstermesine katılmadım. Başka emperyalist ulkeler de var. Bir kaç gün rince, bir tren volculuğunda karşılaştığım kamyon sahibı bır şoförü hatırladım. Uziın süre tartışmıştık ;ofcr arkadasla. Tartışmaya her nasılsa yabancı sermaye ve özel teşebbüsten başlamıştık. Bir süre sonra ise, bugünün tüm dünya devletlerini (kimini çıkan, kimini kaybı yönündeıO râeşgul. eden konuya; ülkelsrin, bu srada.'lllkemizin bağımsızl|ftı meselesine gelmiştik. Şoför dostum, bağımsızlığı ve hele Uçüncü dünya ülkelerinin varlıgını kabul Ptmiyor; «Abi, şu dünyada iki devlet var: Biri Rusya, diğeri Amerika» diyordu. Diğer devletler bu iki emperyalist Ulkeden birine «evet» demek zorunda diye de devam ediyordu. Ona bunun böyle olmadığını, ve de olmamak gerektiğiai, Isveç, FYansa, îsviçre örnekleri ile gösteriyor, kabul ettiremiyordum. Şoför dostum, Varşova Paktı ve Nato Antlasması ile dünyanın iid kampa bölündüğünü, kampların liderı durumunda bulunan «Rusya ile Amerika»nın ise emperyalist amaçlannı bu sayede daha kolay gerçekleştırdiklerini kabul ediyor da, ba*ımsız ülke olmak durumunu aklına sığdıramıyordu. İaaa aaa ttll a aaa :::: •*•• S Sonuç ürkiye Öğretmenler Sendikası .DEVRİMCt EfiİTt>I ŞÛRASI. toplıyarak eğitim sorunlarını kö künden araştınp çareler arama eylemine girmiştir. Hükumetin ve Bakanhğın ilgisine mazhar olunmayacağı. bunun için de fayda sağlamıyacağı çesitli çevrelerin kanısıdır Gönül ister ki. Milli Eğitim Bakanlığı bu güçlü meslek örgütü ile ilişki kurarak. yardımcı olsun. Bünyemize uymıyan metod taklitçiliğinden kurtularak modem Türk Eğitimciliğine geçişin temeli furada atılsın. Sonuç ok yönlü ve en önemll soran olan «Koy kalkınmamız»a her kademede gorevli bütün aydaılarımızın inanması ön şarttır. Koye hizmet götürmeyı külfet sayanlarla bu işin yürümediği en müşahhas örneklerden sadece biridır. Öyleyse «Peynir gemisini hâlâ lâfla yüriitmek gayreti» niye? Aydın, bu memleketin bütün olanaklanndan yararlanarak bugünkü mevkiine gelmiş bir memleket çocuju olar rak KÖY'e karşı bir manevl sorumluluk hissettiği ve köye eğüdiği gün Türkiye'de «Köy kalkmması» ancak rayına oturmuş olabüecektir. Bssri GÜVEN (ötretmen) Î C • IH :ü: ıaaa ımmm ıaaa Mehmet TURGUT (Oğrermen . TARSUS) öğretmenlerin güvenlisi ••• Mimarlar Odası görüşünü bir fıkra çerçevesinin elverdiği kadarıyla özetlemeye çalıştım. Bizim gibi yoksul bir ülke için Boğaz Köprüsü gerçekten kel başa şimsir taraktır. lıiks tüketiml artıracak, döviz kaybına sebep olacak, tstanbul ve Marmara bölgesi plânlanna aykın ve şehrin gelecek için tasarlanan dengesini bozacak bir yatırımdır... Ne var ki yapılacaktır Boğaz köprüsü... Çünkü yabancı kumpanyalara Türkiyede imkân yaratmak zorundadır bu iktidar... Ama memleketin geleceği için zararlı imis Boğaz köprüsü'.... Kim düşünür işin o tarafını? Kim düsünür Anadolunun yoksul köylüsünü? Sonuç Âk rtık halk yaranna ve halka dönük bir eğiti^ ~ min gerçeklesmesi için savas vermenin ıamanı gelmis de geçmis bulunuyor. Her konuda olduğu gibi, bu konuda da Atatürk ilkelerindrn aynlmayan Millî Eğitim örgütünün savaş ordusu niteliğini tasıyan TÖS, bu savasını sonuna dek sürdürmeli, öğretimden yoksun fakir halk tabakasuıın tüm sorunlarını dile getirip kamuoyuna dııyururken, bunlann gerçeklesmesi için de gerekeni yapmah, TÖS'ün bir baskı grubu olduğunu göstermekten kaçınmamalıdır. Yoksa tüm sorunlan dile getirmek gerçek çözüm yollannı tesbit ile yetintnek elvennez. ünutmamalı ki. bu ülkede hugüne dek bir çok sorunlar dile getirilmis yurt çıkanna olan yönleri belirtilmis olduğu hâlde sonuç göriildüğü gibi hepimizi üzmektedir. En acı gerçek usların Çekoslovakya'ya karşı ginştıği son salchrı üzerine yaptıklan ortak basın toplantısında tstanbul Üniversitesine bağh dört öğrenci derneği temsilcilerı «Komünist bir parti» olduğu iddiasıyla Türkiye tşçi Partisini artık mutlaka kapatmak zamanının geldiğini söylemişler. Bazı sözde müslüman gazetelerin sevinç dolu bir heyecanla verdikleri bu haberi biz öteden beri solcular kadar, sağcılann da nasıl bır gaflet içinde yuvarlandıklarının yepyeni bir kanıtı olarak kar B Eğitimin beş hürriyeti asalarunız herkese okuma eşitliği sağlanmasını önerdiği halde, bugün aklı ve istidadı olanlann değil, parası olanlann okumalannı sağlamak için öze) okullar açılmaktadır. Parası olmayanlann yetiştirümesi için devletin olumlu bir Sonuç ma, buna .ağmen, emperyalist likte Rusyanın tek olmadığım bi liyor. Bunu bilen vatandaslanmızın sayısmın az olmadığım söylemek, gerçek dışı olmaz. Sayın yazar B. Felek'in, bu sebeple, teklik düşüncesine katalmıyoruz. Aynca, sayın yazar B. Felek'e göre, Amerika dostu ulkeler için emperyalizm korkusu yok mudur? thsan KÜSKÜ (AÜ. öğrencisi) A T:sn::sns;: Nimbiis Devrimci Eğitim Şurası ğitim öğretim son yıllarda değişen dünya olaylarını kapsamak zorundadır. Bizde ise son bilim gelişimlerine intibak etme yerine. donmuş durumunu korur. Gençliğin ve çocuğun çağ içinde bulunan psikolojik durumu, doğruca dünya gençlik sorunlan ile paraleldir. E T. C. ESKİŞEHİR İktisadî ve Ticarî İlimler Akademisi Reisliği Aday öğrenci Kayıtları Hakkında: 1 1968 1969 ders yılı aday öğrenci kayıtları 16 Eylül 1968 tarihinde başlıyacak ve 28 Eylül 1968 tarihinde sonbulacaktır. 2 Zamanında ve şahser. yapllmıyan müracaatlar kabul edilmiyeeektir. 3 Giriş imtihanları 1 Ekhn 1968 salı günü yapılacaktır. Dgililere duyurulur. (Basın: E. 473 23755) 10240 Uiâncüık: M89) 1Ü25O Ankara Belediye Başkanlığına 1 Mülkiyeti Beletliyemize ait olup, Evlendirme Memurluğu ve nikâh salonu olarak tanzim edilen Gençlik Parkmdaki eski Göl gazinosu fotoğrafçılığı, 2490 sayılı kanun hükümleri gcreğince kspah zarf arttırma usulü ile ve hir yıl müddetle kiraya verilecektir. 2 thale 18'9'1968 Carşamba güün saat 15.30 da Belediye binasmda müteşekkil Encümen huzurunda yapılacaktır. ? ? 3 İhale edilecek işin 1 y'.llık muhammen bedeli 37300. l ıra, muvakkat teminatı ise 2842.50 liradır. 4 Teklif mektuplarının ihale vaktinden bir saat evpline kadar Encümen Başkanlığma tevdii sarttır. (Posta'^ vâki gecikmeler nazars almmaz). ? T 5 Ihaleye iştirak edeceklerin 2490 sayıh kanunun ' 3 ve 4. maddelerinde yazılı vasıflara haiz olmalan şarttır. İhale şartnamesi her gün mesai saatleri dahilinde Beledıyemiz Emlâk ve İstımlâk MudürlüSiinde görülebilir. • CBuauıı 23070 A Hİ7B) 10343 Bugün genç anababasının tutsak ve geriyi örnek gösteren durumunu benimsememektedir. Demokrasi özgürlük kelimelerinin anlamı karşıhğı serbesti istemektedir... Gençlik içerisinde öğrencinin ayrı bir yer ve önemi vardır. tşte bu öğrenci kendini ve geleceğini kendi öğrenebildiklerini katarak yeniliklerin aşamasmı sağlama istemindedir. Son öğrenci ireketleri devrim yapılması gereğini ortaya koymuştur. Yalnız istekleri tek yönlü bir menfaat oyunu detildir. Bakın 10 yaşmda bir çocuğun durumunu örnek olarak açıklayalım. Yenilik ve özgürlük Hüseyin adında, yoksul bir ailenin 3. cü çocuğu. Sınıftaki durumu ortanın üzerinde. Arkadaşlanna intibakı normal. Neşeli ve atılgan. 4. cü smıf öğrencisi. Yorucu bir ders çahşması sonu. pencereleri açıp hepsinin teneffüse çıkmalarını tenbih ettim. Az bir zaman sonra smıfta gürültü sezerek, sınıfa geri döndüm. Bir de ne göreyim: Hüseyin bir çantayı syağınm altına almış futbol topu gibi tepelemekte, tekmeleraekte. Beni um madığı bir anda karçısında görünce şaşaladı Çantanın kimin olduğunu ve niçin tekmelediğinl »ordum: • Efenriim, çant» kendimin B»b«m» her gün bın» jrenl blt ÇVita ILA1S Tapu ve Kadasfro Genel Müdürlüğünden Konya 'ili Ere51i ilçesi belediye smırları içindeki taşınmaz mallarm 2613 sayılı kanun uyarınca kadastrosu yapılacaktır. Kf \ fivet sörü edilen kanunun 8 maddesi gereğince ilân olunur (Baszu A. UMft • 238B3) h * 1 ayın Baykurt «Öğretmenlerin güvenliği» isimli yazısında. öğretmen kitlesinin genel sorunlarını dile getirmekte. özellikle felsefe öğretiminrn yetersizliği üzerinde durmaktadır. Bilimi yayan devrimci öğretmenin karşısına çıkan, kara kuvveti istismar ederek. kendi çıkarını yüriiten pek çok insanlan. kent'te ve köyde somut olarak görmekteyiz. «••••••••• ••••••••••••••••••••••••••• Bu tip insanlar bilhassa devrimci öğretmenlere musallat olmakta, onGazeteci lara komplo hazırlamaktadırlar. Muazzeı YALAVAÇ Köyde öğretmenlerin hiç bir ekNihAl BOKN'OVAU İle sik tarafını bulamıyan bir köy muh 11e Gazeteci tarınm, yöneticiler tarafından tahTük»»' ALTIlft G«n; YA.LAVAÇ kikat açtırmak için, gece okul miiKızları dürünün yattığı eve bilinmeyen • GÜLÂY). ın doiumunu kimseler tarafından ates ettirerek iost* akraba ve arkaolay yaratıp, soruşturma açtırdıçla;larına mujdelerler ğını. okul müdürünün köylü ile tstanbnl 1.9.19SS geçimsizliğini ileri sürerek, diğer Cumhuriyet 10236 fiç öğretmeni de köyden uzaklaştırmak için, stmu okuyorlar, bunu okuyorlar, söyle söylüyorlar, böyle söylüyorlar; diye, günlerce üç tane ilkögretim müfettisini köye getirtip soruşturma yaptırdığını y«kinen biliyoruz. Tahkikat geçiren öğretmenlerin 1 Fatih ördek Kasap mahallesi Millet Caddesinde 1957 normal yollarla köyden ayrılmaada, 17 parselin istimlâkinden artakalan 177.48 M2. sahaiı yol lan, diğer bir öğretmenin de disipfazlası kısım 532.200 liralık muhammen bedel Uzerinden satılin kurulu kararı ile başka bir kölacaktır. İlk teminatı 25.038 liradır. (Emlâk ve İstimlâk Müd. ye gönderilmesi neticesinde, aynı de 1330 kuruş). köyün muhtan köy kahvesinde köylünün karşısmda kınşa kınşa. «Gör 2 Fatih Hasan Halife mahallesi Sarıgüzel caddesmde dünüz mü öğrermenleri bn köyden 2018 ada, 29 parse! sayılı tamamı 259,75 M2. arsanm 5424/17263 nasil sürdürdüm» diye konuştuktan Belediye hissesi 220 000 lira muhammen bedel üzerinden satı sonra, aynı köye yeni tâyin edilen lacaktır. tlk teminatı 12 250 liradır. (Emlâk ve İstimlâk Müd. bir öğretmen için de yine köylülere de 550 kuruş) •Yeni gelen öjjretmene izin verdim. 3 1 0 adet damperlı çöp fcamyonunun onanmı işi 195.000 Eşyalarını getirmeye gitti. diye geliralık keşif bedeli dahilinde yaptırılacaktır. îlk teminatı 11.000 rine gerine konuştuğunu, yine aynı liradır. (Atö)ye ve Garajlar Müd de 488 Ruruşl. köylüler anlattılar. Hem de üzüle 4 Fatih Nevbahar mahallesi Kızılelma caddesinde 1817 üzüle. ada, 2 parselden kalan 92 78 M2 sahaiı Beledıye malı.vol fazlası Başka bir köyde. ilgililer tarafınarsa 140.000 lira mukadder bedel üzerinden satı lacaktır. İlk dan öğretmenlerine soruşturma ateminatı 8250 liradır (Emlâk ve İstimlâk Müd. de 370 kuruş). çıldığını gören köylüler, öğretmen5 Fatih Baba Hasanâlemi mahallesi Oruçbozan sokagınlerini konımak için kente gidip parda 932 ada. 25 parsel 165 M2 sahaiı Beledive malı arsa 75 O O lira T ti dairesine uğruyorlar. Öğretmen mukadder bedel üzerinden satılacaktır. Tlk teminatı 5000 lira yargılayıcı disiplin kurulu üyesini dır. (Emlâk ve tstimlâk Müd. de 187 tcuruş) bulup meseleyi anlatıyorlar. Üye 6 Fatih Hocaüveyz mahallesi Safran Sannasuh soka bey, .Siz üziilmeyin. Öğretmenlerlğında 2054 ada. 6 parsel sayılı ve 31.31 M2 sahaiı Belediye malı nize bir se.v olmayacak. Yalnız içarsa 60.000 lira mukadder bedel üzerinden satılacaktır. tlk te lerinde birisi var işte • tehUkelidirminatı 4250 liradır. (Emlâk ve tstimlâk Müd de 150 kuruş). diye söyleyince köylüler. «Sen «17 Üsküdar Çeneelköv mahallesi Abdipaşa sokaSmda 142 danıyorsun. O dedlğin öırrermeni biz pafta, 850 ada, 13 parsel savılı ion.40 M2. sahaiı Hazineden mü cok lyi biliriz. Onnn hiç tehliketi devver arsa 25.000 lira muhammpn bedel üzerinden satılacaktır. yok. Sana yanlış tanırmıslar» diye İlk teminatı 1S75 liradır. (Mesken Müd de). karşıhk veriyorlar. 8 Fatih Dervişali mahallesi. Draman caddesinde 458 pafta, 2540 ada, 6 parsel savılı 41 M2. sahaiı Hazineden müdevver arsa 20.000 lira mukadder bedel üzerinden satılacaktır. İlk teminatı 1500 liradır. (Mesken MUd. de). Tahmin bedelleri ile İlk temmat miktarlan yukarıda yazılı Sfte taym okuyuculanm, bunlar işler 13 Eylül 1968 cuma günü saat 11 de Belediye Saravında I?özle görülen bir iki ömek. Da. toplanan Belediye Encüvnenlnde, 3. cü ış kapalı zarf eksilt• ıa böyle nice nice olaylann geçmesi, diğerleri kapalı zarf arttırması suretlvle şartnameleri miveeeğini kim iddia edebilir. veçhile ayn ayn ihale olunacaktır. Öğretmen öğreten insandır. Dah» Şartnameleri hizalannda yazılı MUdürlüklerde bedelsiz oladoğrusu öğretileeek seyin rehberrak görülecek veya tesbit olunan Ucretleri mukabilinde satm liğini yapan kimsedir. Yalnız dört almacaktır. duvar arasında vazife vapan kişi tsteklüerin ilk temınat makbuz veya banka teminat mekdeğil, kendini topluma sdayan kisi ruplannı, (3. cti ls için 1968 yılı ticaret odası vesikası veya dir.. Köy muhtannm. köy ağasının, bafh bulunduklan demek belgelerinl) havl olarak hazırlıyakent müteR»!llhfsinin emrine giren caklan kapalı «arflannı İhale günU saat 9.30 dan 10 a kadar i değildir, Btretmm. Belediye Bnetlmenine Termeleri lâzımdır. MökTemm TEKtN (Q*ktr Okulu ÜJCABTA (Baaın: 73674 10238) S İstanbul Belediye Başkanlığından Sonaç
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle