20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHÎFE DÖRT 27 Evlul 1968 Cnmhurlyetinta Ankara Seflrl Yoldaş Medivanlye. «Aralık ayımn üçüncü günü Gümrü'de zatı âlileri ile vukubulan bir müJâkatımda, Lenin ve Stalin'den aldığınız bir şifrede Sovyet Rusya'nın hükümetimizle siyasî bir ahitname ve bir de askert ittifakname akdetmek hakkmdaki arzusu ve müzakere memur edilecek heyetimizle esaslarımız hakkmda alınacak malumatm Moskova'ya iblâgına tavassut edileceği beyan buyurulmuştu. Ay nen Büyük Millet Meclisi Hariciye Vekâletine arzetmiş olduğum beyanatı âlüerini Büyük Millet Meclisi Hükumeti saınimiyetle hüsnü telâkki ve kabul etnuş ve gosterilen arzu dairesinde müzakerata memur edilen heyetimiz, Moskova'ya hareket etmek üzere bulunmuştur. Lenin, Stalin'den alındığmdan 3 aralık 1920'de bahıs buyurulmuş olan şifrede gosterilen arzunun hülâsitan iş'arını rica edenm. Şark Cephesi Kumandaru Kâzım KARABEKİR 421 14.1.1921 Memet dünyaya bir daha «ben yaşıyorum» demişti... Eeis Paşa, bana: Ne yapacağu? dedl. Isıtmakta olduğumuz demlr tanna geldı. Demiri tavında döveceğız, hemen bir heyet yollıyacagız, cevutnm verdun. Kim gidecek? buyurdular. Mıisaade edersenız «ben» Padedun. GeK ctaö, yamaa gtttim; beal kardeşoe öptö ye: Haydı, hazırlan, bir an önce yola çıkî yanına başkalannı alacaksan onları da bana söyle, ne yapmak lâzımsa yap!, dediler. Ermenistan'ın istıla ermıs olduğu vatan parçalan geri alınmıştı; Gümrü andlaşması imza edil tnisti...» [Şarlc'tald ordumuz, harekata geçmis, 30 ekim 192O'de Kars'ı almış. Gurcüler tarafsızlık Uân etmis, Ermenıler mütareke ricasında bulunmuş, nihayet ordumuz 7.11.1920de Gümrü'ye girmişti. Batı'da devletüniz Çerkes Etem belâhsı ıle uğraşırken, 3.12.1920 günü, Ermenilerle Gümrü Banş Andlâşzsası iınzalannus ve t&m metni 6.12.1920 tarihli Meclis zabıt cerldesinde yayınlanmıştı. Bu gunlerde Yunanlılar Birinci Inönü Zaferi ile biten saldınlanna başlamak üzere idiler], Memedrik haykınnıstı: «Ben yaşıyorum» Yusuf Kemal bey devam edlyor: « Kazun Karabekirle vaktile Erzurum'da üzerinde görüştüğümüz emeller gerçekleşmişti. Memet ben TUrk ordusunun, Başkomutanmdan en küçük erine kadar, btitününü, yani Türk gücünü ifade için her vakit Memet sözünii kullanınm dünyaya bir daha (Ben yaştyorum!) demişti. Bunun için demir tavına gelmişti. Onu hemen dövmeli idik. O vakit açlıklar, güçlükler, sıkıntılar dıyan olan Rusya'ya da benim tekrar vazıfe isteyişimi Devletimizin Reisı takdır buyurmustu. Ertesi gün, Maarif Vefcill rahmetli Dr. Rıza Nur'a: «Benimle gider misin?» dedim, kabul etti. Reıs Paşa'dan Rıza Nur'un ve yolda bulunan Büyük Elçı Fuad Paşa'nın benimle beraber murahhas olarak çalışmalarına musaade edılmesini rica ettim .» Vekıller Heyeti. Yusuf Kemal'in başkanlığında Rıza Nur ve Alı Fuad Cebesoy"u Ruslarla müzakere murahhas heyeti olarak t&yın etmiş; rahmetli Saffet Ankan da askerl müsavir olmuştu. Yalnız bu husus, Buyuk Elçı Fuad Paşadan sorulacaktı. 8 arahk 1920'de, Vekiller Heyetinden iki üç esas üzennde talimat salı günu Ankara'dan yola çıkmıştı; kâtip Memet Ali ve elçilik başkâtıbi Muhıttin Beyler ve ikinci kâtıp de beraberdı. Gayet zahmetli bir yolculuktan sonra, Erzurum'a ve 7 ocak 1921 günü Kars'a varmıştı. All Fuad Paşa da orada idi. Kâzım Karabekır Paşa ıle de orada buluşmuşlardı. Yusuf Kemal bey, Karabekir Paşa'dan ikinci defa bir murahhas heyetin Rusya'ya göndenlmesınin sebep ve mesnedi olan tel " Demır tavına geldi grafında bahsettigi «görüşmeyi» mümkün ise o sırada orada bulunan Elçi Medivani yoldaşa bir mektup göndererek «tevsik» ettirmesini rica etmişti. Bir müddet sonra, Karabekir Paşa, yazdığı mektupla Medivani'den aldıgı cevabı Murahhas Heyetimizin Reisine yolluyordu.. Yusuf Kemal bey: «Vatan Hismetinde» bu iki mektubun foto kopilenni neşretmiştir. Biz de, Karabekir'in Medivani'ye 14.1.1921 tarihinde yolladıgı mektupla, aynı gün Medivani'nin verdıgi fransızca cevabı dilimize çevirerek, altma Paşa'mn yazdığı 15.1 1921 tarihli «derkenanı aşagıya alıyoruz: No: K. Karabekir Paşanın Medivani'ye mektubu Sağda geride kalpaklı heyet tercümanı Palyakof, slyah elbtseli Hariciye Vekaleti Müstesan Kara Süad Bey, ortada Midivani, Siyasî İsler Genel Müdıiıü Tusuf Hikmet Bayur ve Hakjmiyeö Mllliyede Reeep Zühtü Beyler gorülüyor TOrkiye Büyük Millet Mec Usl Hükumeti Şark Cephesi Kumandanbfı Erkânı harbiyesi (Siyasî) 14.11337 (1921) Rusya Sosyalist Federatif Şfiralar Kâzım Karabekir Paşa, Şark Cephesi Komutanı Bugünkü tarihi taşıyan mektubunuza hemen cevap veriyorum; bana göndermiş oldnğunuz bu mektup, geçen 3.12.1920 günfl, Lenin ve Stalin imzalarile bir telgraf almam üzerine, Gümrü'deki buluşmamızda geçen görüşmemizi aynen aksettirmektedir. So%yet Hükumetinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükumetüe haberlaçme imkânları bulunmadığından, Türkiye'nin, iki hükümet arasında, bir siyasî ve hattâ askerî andlaşma ile ilgili eğilimini ve görüşülmesi kabul edildiği takdirde böyle anlaşmanın ne gibi esaslara dayanabileceğini öğrenmekle görevlendirilmiştim. Size gayet açıkça, bu sorularla gelmiş ve hükumetime bildirmek üzere, hüku Doğu cepbesi komutanı Kâzım Karabekir Paşa, Gazi Mustafa Kemal ile goruşuyor. metinizin böyle bir anlasma ile ilgili görüşmelerin, ne gibi esaslar ile yürütülebileceğini, hükumetinizden öğrenmenizi rica etmiştim. O zaman, bana vermiş olduğunuz, askerî bir anlaşmaya varılmasınıda istiye Türk Hükumetinin cevabını, hükumetime bildirdim; bu görüşmemiz, bundan sonraki görüşmelere de esas teşkil etti. Bu son görüşmeler neticeslnde Türkiye Me Sovyet Rusys arasında görüşmeler için, iki devletin murahhas heyetlerinin bir konferans halinde toplanması karan sağlanmıstır. R.S.F.S.R. Hariciye Hatk Komlserliğinin Türkiye'deki Temsilclsl P. Medivani.. 15.1.1921 Karabekir Paşa'mn derkenan Heyeti Murahhasa Riyasetine: Şifahen aramızda vukubnlan mülâkatı tevsik için Rus Sovyet Hükumeti Sefiri Medivani yoldaşa yazdığım ve aldığun cevabı aynen takdim eyliyorum. Şark Cephesi Kumandanı Kâzım KARABEKİR TÜRKIYE MURAHHASLARı MOSKOVA'DA Dişl Bond MÖDESTY BLAISE : öre, Tl /wıss coe SEV. D ' M . . . SİZE HEE 06.25 06.30 0650 07.00 07.05 07.30 07.45 08.00 08.10 08.25 08.45 09.00 09.20 09.40 10.00 10.05 11.05 1150 12.00 12.10 12.25 12.45 13.00 13.15 13.30 14.00 14.20 14.35 \ 14.45 15.00 { 15.05 16.05 16.20 16.40 17.00 17.05 17.25 1750 19.00 19.35 1955 20.00 20.40 21.00 21.10 21.25 21.40 22.00 22.45 23.00 23.45 24.00 Açılış ve program Kuranı Kerim Saz eserleri Koye haberler Gunaydın Haberler, hava durumu S. Kutbay'dan şarkılar Istanbul'da bugun Hafif Batı müziği Beraber solo şarkılar Piyano sololan Ev için T. Uygun'dan »arkılar Arkası yarın Ara haberler Okul radyosu Sabah konseri Mehter müxiff>««*v j? Ara haberler. i i l n l a r ' ' Kuçük orkestra Şarkılar Turküler Haberler, Resmi Gazete A. Üstun'den şarcılar Reklâm programları N. Dıyıtçıoğlu orkcstrası Radyo ıle Fransızca Hafıf batı müziği T. Engin'den turküler Ara haberler Okul radyosu S. Poyraz ve arlcifdaşlan Rıza Rıt'den şarkılar Muzıkallerden Ara haberler Koy odası Kadınlar faslı Reklâm programlan Haberler. hava durumu S. Okuş'dan turküler Bir varmış, bir yokmug Açık oturum Bir Türk vorumeusu 24 saatin olaylan, ilânlar ' Plâklar arasında Kıtaplar arasında Erkekler korosu Reklâm programlan Haberler Caz müziği Gece müziği Kapanış V^IS \ tSTANBUL 56789 YUKARIDAN AŞAGIYA: 7 Adam öldürme hareketi, yahui kişi, Karaoldüren 1 Her delikanlının yapmak adam kıyısuı1 2 3 4 5 6 7 8 9 denız zorunda oldugu vatan hizmetı. daki bir ili2 Bir edat, «ısteğine erış!» mizin dörtte 1 mânasuıa iki sözlü bir emır. kisi. 8 Nur 3 Harap olmuş durumda, olve parlakhk edukça fazla. 4 Dunyanın dele geçirme lşl nize en çok su akıtan nehirle(iki soz). 9 Tersi «iplik ip; rı/ııden, iskambüde bır kâğıt. lık hale geti5 Polonyah, bır erkek adı. 6 «Hızmet gorecek kimsesi DunJcu Dulmacaıuo rış» demektir çok değıl> mânasına iki soz. bâliedllmis •ekll t bır sayı. Garfh Tıffany Jones TIFFANY JONES SOLDAN SAGA: 1 Zeytuı ve zeytinyagı U retımi ile tanınmış Ege derüzl tajrsındaki bır kasabaıruz. 2 Bjjr kadın adı, caka. 3 «Bir k$şede otur ve dinlen'» anlamına iki »bzlU bir emir. 4 Fazlasiyle cuz' mıktarda <iki soz), ölü olma durumunun tamamiyle aksi halde. 5 Çevrilince «kuşlann yaptığı bir hareketi. yapar» mânasuıa iki sözlü bir çekim olur (bır ağaç kolu üzerine yerleşir). 6 Bir sıfat taDÜNKÜ BULÎIACAKIN kısı, isim ve ad (eski terim). HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ 7 Bır edat, bir çekımın kırakamlı buimacada sasaltılmişı, bir soru takısı. 8 NASIL HALLEDİLECEK Yukandaki Buyük kısımdan küçük v bır KI d ce 4 t a c anahtar (ipucu) ve 8 tane sonuç vardır. Bog kalao 12 sım çekip ayırarak. 9 Tersi karenin içine 1 den 9 a kadar uygun birer rakam koyarak ve top«Yerleşmîş kalmif tesiri yok lama, çarpma, çıkartma, bolme işaretlerine dikkat ederek roldan et!> anlamına iki sozlü bir e sağa ve ynkandan aşagıya buimacada gösterilen sonnçlan bntnnuz, rnirdır. Biraz vaktinizi alır ama, boj vaktinizi hoşça geçirmij olursunJz. DENİZ CURBETÇİLERİ HALİKARMA5 BALIKCISI 30 € Vallah akhm başımda olarak yaşadım şimdiye dek. Her şey ters gıtti. Yaşadığımız hayatın akla ya tar yeri mi var? îşler ters gidince, bunların akla uygun nedenleri olmavmca, eh akıl dışında nedenleri de deneyelim bir, dedım. Belki de terslik, elbi senin ters giyilmesiyle düzelir.» dedi, kendi yaptığı ije de ısteksız isteksiz guldü. Kaş yolunda kıyıları yoklaya yoklaya gidiyorlardı. Kaş'da dalgıç kayığmda, sığ sularda avlanırken koca koca bir lüks yatın kıyı boyunca batıya doğru gitmekte olduğunu gordüler. Ama yattakiler, dürbünlerle uzaktan dalgıç kayığını görmüş ola caklardı ki, dalgıçları gönnek için, yat kendilerine doğru dümen kırdı. Dalgıçiar: « Hazır olun lordlar (Her yabancı ne ulusdan olursa olsun onlarca lord sayılırdı.) geliyorlar> dediler. Ne hazır olacaklardı lordlar geliyor diye? Traş olup pudralanıp, kolonyalar surünüp, ipekli harmaniyeler mi giyeceklerdi? Ekmek derdinde idiler. Varsın olduklan gibi görünsünlerdi. Ne var ki lordlann gelmesi, bir iç eğlendirici başkalık oluyor du, her gunkü yaşantılannda. Yat yanaşırken içindekıler de iyice gorünüyorlardı. Lekesiz beyazlar gıyınmiş iki uç erkek vardı. Biri şortlu, bikinıli bir kaç kadın bulunuyordu aralarında. Yat daha da yanaşmca, kadmlar ince ince çığhklar salarak ortadan kayboldular. Kamaralarına kaçtıkları besbellıydi. O yakıcı güneşte denizcilerin birbirine kancalanan çatık kaşlarmı, güneş yanığı kol ve göğüsle nni. birbırine karışmış saç ve sakallarını, ve bellerindeki koca denizci bıçaklarmı gorünce, denizcileri korsan sanarak ödleri kopup kaçtıkları besbelliydi. Tam o sıralarda Koca Numan dahyordu skan dafor formasıyla. Onun dalmakta olduğunu lordlar gordüler. Kaçan kadınlara yüksek sesle bir sürü finfon edip, onları yukarı çağırmış olacaklardı ki, kadm lordlar korka korka güverteye çıktılar. Denizcilerm o çatık kaşları çözülüverdi. Gözleri ve yüzleri bir çocuk mâsumluğuyla gülüverdi. Karabatak: Ulan kadmlann çıplak yerlerini yiyeckmij gibi bakmaym. Bızi yamyam sanacaklar,» dedi. Bunun üzerine dalgıçlar kadınlara bakmamaya uğraş tılar. Lordlar, kadmlı erkekli koşup fotoğraf maki nalarmı aldılar. Ateşoğlu, ciddi ciddi kılavuz ipini tutar, iki de havacı hava makinasını işletirken grup halinde fotoğraflarını çektiler. Ama asıl gözlerini örten o fırça gibi ak kaşları, ak saç sakallanyla Ka rabatağı ahyorlardı fotoğraf makinalarma. Kadmlar da erkek lordlar da hep, «Oh comme ils sont charmants. ces loups de mer> € Aman ne hoş bu deniz kurtları'» diyorlardı birbirlerine. Dalgıçlar denizden çıkarmış olduklan şe>"tan kulelerini ve başka parıltılı deniz kabuklarmı Iord lara verdiler. Hele Koca Numan dipten getirdiği otuz kiloluk bir orfozu, üç de istakozu diri diri gü vertelerine atınca. nasıl te^ekkur edeceklerinl bilemedıler, deyti desti aîaca bulacah ysbanct banknot lâruıı iujıdular. Deuizciler kAbul ctuedl paralaruıı* Onun üzerine koca şampanya şişelerini getirip ver diler. Denizciler dalarken hiç içmediklerini, ama sefer bitip de yerlerine dönünce içeceklerini işaret derek bildirdiler. Lordlar bir sürü selâmlaşmalardan sonra gittiler. Denizciler, denizde ve işleriyle başba$a kaldılar. Kaş'dan sonra Fethiyeyi ve Marmarıs'i boyladılar. Oralarda da az buçuk sünger çıktı. Ondan sonra Bozburun'a yoneldiler. Orası pek girintilı çıkıntılı bir yerdi. Koylarla burunlar öylesine birbirine karışmışlardı ki, kara nerede biter, deniz nerede başlar kolay kestirilemezdi. Eni boyu, doğru kuş uçuşuyla ancak onbeş mii olan o dar çevreye. doğa belki iki yüz mil uzunluğundaki deniz kıyısmı kıvıra kıvıra ve büke büke tıkakoymuştu. İşte orada, kıyıda ve açıkta hemen hemen her taşı denedikten sonra ancak yarım çuvallık raal bularak paydos etmek üzereydiler. Ama Karabatak oturduğu yerden fırladı, denizcilere: « Bakın arkadaslar, hepiniz daldınız, kısmetinizi denedinız. Elbette Ateşoğlu dalamazdı, çunkü kılavuzluk ediyordu. Dalmayan bir ben kaldım. Hele ben de bir dalayım, belki kısmetimiz ddner^, dedi. Ama denizciler onun dalmasını istemedıler: • Sağol Davut Amca Ama artık elli yılhk dalgıçlık sana yeter. Şımdi tam iki yıl da dalmadın. Hamlamışsındır. Sen hepimizm babasısm. Çıkaracağın süngerden vazgeçtik, senin canın lâzım bize. Vazgeç be Davut Amca bu son turfanda sevdadan!» dediler. Ama Karabatak dırendı. Kırık bir sesle onlara: « Vallaha sıhh'atim yerinde. Şu önümüzdeki burun yok m»' Kırkbeş mı kırk sekız mi yıl once, delikanlı olarak ilk dalışımı crada yapmıştım. Kaç yıldır orası düşüme gırer durur. Dalmama engel olur sanız jüreğimı kırarsınız. Bırakın dalayım, belki tâlihimiz de değişir. dedi. Hepsi Karabafağm yüzüne baktılar. Zehır zembelek yas'ın resmi yspılabileydi, tıpkı o dakıkadaki Davut Reis'ın yüzü gibi olurdu. Sonra birbirlerine baktılar. «Ihtiyara engel olmayalım« dediler. Ateşoğlu gülümsedi. Davud'a: « Sana vazgeç diyeceğim, ama kendime söylemeye ağzım varmsyan lâkırdıları sana mı söyleyeyim a arkadaş?> dedi Sonra formacılara dönerek, • Getirin, bir forma serin, giydirin Davut Reıs'i» dedi. Bir kauçuk forma. bir maden göğüslük, ya da ger danlık getirdiler. Davut Reis bacaklarına ve kollarına bol bol kat kat sağlam bezle lâstikten yapılma dalgıç formasını geçırdi. Yüzünde sevınç içınde olduğu besbelliydi. Sonra onu iskemle gibi bir tahta oturttular. Poyraz Mustafa: « îlahi Davut Amca, formayı değil, ama gelinlik duvağını ve tellerini takınan gelinmişsın gibi gülüyorsun» dedi. Davut Reıs de: • Eh evlât, bunca yıl denizle önceleyüı karıştık ki, denizin gelini sayılsam yeridir. Artık varsam varsam denize varırım Gelin gibi mi, güvey gibi mi ora sını Allah bilir» dedi. (ArİLta var) A NKAR A 06.25 06.30 06.50 07.00 07.05 07.30 07.45 08.00 08.10 08.30 08.45 09.00 09.20 09.40 10.00 10.05 11.05 11.30 12.00 12.05 12.20 12.30 13.00 13.15 13.30 14.00 14.15 14.35 15.00 15.05 16.05 16.25 16.40 17.00 17.05 17.30 17.50 19.00 19.30 19.35 19.50 19.55 20.25 20.40 21.00 21.10 22.05 22.25 22.45 23.00 23.45 34.00 Açılış ve prograro K u r a n ı Kerim Saz eserleri Koye haberler Gunaydın Haberler, hava durumu Sabah müziği Ankara'da bugün Şarkılar Çeşitli müzik O Türen'den turküler Ev içm Sabah konseri Arkası yarın Ara haberler, ilânlar Okul radyosu Şarkılar Konser saati Ara haberler, ilânlar Turküler Klbrıs saati Beraber ve solo şarkılar Haberler, Resml Gazete Hafıf müzik Reklâm programlan Küçük konser Turküler, oyun havaîan Plâklar arasında Ara haberler, ilânlar Okul radyosu N. Güyer'den jarkılar Radyo ile Fransızcn Albumlerden seçmeler Ara haberler, ilânlar Yurttan sesler Koy Odası Reklâm programlan Haberler, hava durumu Kuçük ilânlar Saz eserleri Bir varmış, bir yokmuş Hafif batı müziği Anayasamız Y. Çınar'dan türküler 24 saatin olayları Açık oturum Şarkılar Turküler geçidi Haberler Haftanın besteciti Gece müziği ICıpanif BÜDIH KOPRUSU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle