Katalog

CUMHTJRÎYET U Eylul 1H68 SAHİFE ÜÇ İngiltere'ye 2 milyar doiar daba verdiler llk defa Vietnam'dan hic söz DUNYADA B UGÜH etmedi Oi( nceki çün tsviçre'nin Basel gehrinde bir a(t?m, etrafını saran gazetecilere söyle sövlüyordu: «tngıliz lirasımn dengesini sağlamak araacıvla bizdcn istenen l milyar dolarhk kredivi \erivornz Ancak tngıltere, kazandığından fazla harcamava devaın ederse durnm vine bozulur. Bunun sonnnda ise. Sterline «üvenleri sarsılan ülkeler, ellerindeki rezervleri satıp, veni relervler arama\a baslarlar.» Konusan adam, Federal Alman Merkez Bankası Baskanı Karl Blessing'di. Bn konnsmadan önceki 24 saatte. Basel'deki Milletterarası Tedıveler Bankası salonlarında toplanan 12 ayn Merkez Bankagının başkanları, milvarların pazarlığını vapmışlar ve sonnnda «kabul edivonız* divrrek. tnçiltere Bankası Müdürii Leslie O' Brien'e müjdevi vermislerdi. îngıltere'yi 2 milvar dolar borç almak zornnda bırakan dnrnm şovleydi: Dolarla birllkte reterv para olarak kollamlan Sterlin, îngiliz ihracatının düsme«i vüzünden devamlı olarak değerınden kavbediyordn. Bn yütden 1967 TIII Kasımında tnğiliz hükümeti sterlini devalüe etmek zornnda kaimıstı. Bn devalttasyon, Ineütere için o anda olnmln sonnçlara vol açtı. Sterlin'in değeri düsürulunce, Infüiz hazinesinde bnlnnan altın ve diger yabancı döviı rezervlerinin değerleri artraıstı. Gerek bn tark, çerekse Ulnslararası kaynaklardan alınan krediyie, Sterlin yeni deferi içinde (eski degerinden yfizde 14.3 eksik) kendine blr denge saglayabildi. Ancak bn denge saglamrken, Sterlin'i rrttrv olarak knllanan 33 sterlin bölgesi devleti, kendi paralarının da yflzde 14.3 oranında düştttgünü kabnllenmek zornnds kalmıslardı. Çfinkfi bnnlar, kendi paralannın karsılıfinı altın ya da dolâr degil de, »terlin olarak saklıyorlardı. HemehM lae, dftnra, 1WJ Kasımı lçindekl Sterlin devalüa*yonuna kendlnl nydnrdn. Aneak, para tedbirleriyle btr fllkenin malivesini düzeltmenln imkânsu oldnfn gerçeği nnntnlmnstu. Kasım'dan benüz altı ay «eetigi halde, ıterlin yine zayıflamıstı. Meselft sterlin dençninin 1968 knllanılan sterlin'in 5,6 milvar dolan bnlnyordn. Bn demekti ki, bir ulnslararası birim olarak knllanılan cterlin'in 5.6 milvar dolar olraası gereken karşılıklan, döviz ve altın olarak sadece 3,11 milyar dolar kalmıstı. Tani gizin kıvmetli madde olarak haıinenizde sakladığınıı ve paranıza altm gibi karşılık ettiğiniz bir para, aslında 2.5 milyar dolarhk açıjhn temsilclsi dornmnndaydı. Ve Batıh patronlar, statflkovn kornmak için, veniden sterlinin yardımına koştular önceki gün. On yıl vâde ve yfizde 7 faizle, «terlin'e 2 milyar dolar daba kredi vermislerdi. Bn patronlar, Avnstnrva, Belçika, Kanada, Daaımarka, B. Almanva. ttalvs, Japonnya, Norveç, îsveç, Isviere ve Amerika Birleşik Devletleriydi. Ancak bn yardımı verenlerin bagındaki Almanya, «Kazandıgından çok harcama» ihtarını da nnntmamıştı.. Nasıl ihtar etmesındi. Yenicamide dilenip, Snltan Ahmet'te sadaka* verraek misali, tngiltere 1S«7 yılında, Türkivc'nin de icinde oldnğn «az eelismis ülkeler» e, 300 milyon dolara yakın «yardım» vermişti. Bn da, Batının Içindekl çelismenın hikâyesiydi. Daha doğrnsn. fiçüncü diinyanın patronlarının, De Gaulle Rusya'ya kızgın ama, tuiumu deâişmiyor 17 nci basın toplantısında öksürüyordu (DIŞ H\BŞ:RLER SERVIS!) PARtS, İktıdara gelışındtn bu yana, yaptığı 17 nci basın top lantısmda, De Gaulle'un bıraz rahatsız olduğu gozden kaçmıyordu. Çok zaman oksuruyor ve sesi bazan, arka sıralardan duyulanuyacak kadar zayıflıyordu llk olarak Fransa'nm iç tneselelerıne temasla soze başayan Ge neral De Gaulle, geçen Mayıs Hazıran aylannda ortaya çıkan buhranın bir tahlılını yapmış ve bunun iktısadl sonuçları üzerınde durmuştur Ulkenın meydana gelen yapı de ğişıkhkleri karşısında âdeta «başının dönduğunu» soyleyen De Ga ulle, bu meselenın gıtgıde bir hukumet meselesı hâlını aldığını ve rejım ve devlet başkanlığı mese lelerınuı ortaya atıldığı sırada, dü zenın korunması zorunluluğunun ortaya çıktıgını ıfade etmiştır. (DİŞ HABERLER SERVtSİ) PARIS, General De Gaulle'un önceki akşam yaptığı basın toplan tısmda beş yıldan berı ılk defa Vıetnam'a değınmemesı çeşıth yorum lara sebep olmuştur. Ancak gozlemcıler, De Gaulle'un NATO'ya donmemekte ısrarlı olduğunu belırtmekte ve «Atlantikten Vral'lara kadar Aırupa» fıkrının «şiradilik» bır darbe yedıgınl belırtmektedlr. Sovyet Tass Ajansı General De mun gelec«kteid rrüşmesi hakGaulle'un basın konferansında kında da avni sevi söyleyebUirim. sojledıklennı, bu konferanstan Avrupa banş siyasetinin bu kıt'aıkı saat sonra çok kısa bır şekılnın biitün filkelerinin menfaatine de yorumlamıştır. Sovvet Ajansı hizmet edeceği hususunda, Fedena gore, «General De Gaulle, ral Hükumet, General De Gaulle Fransa'nın Çekoslovak>a olaylan ile mutabıktır.» karşısındaki tutumundan bahsederken, bu olayların Fransız dıs sivasetinin genel hatlannda değişiklere >ol açmaması, gerektiğîni sovlemiştir.» Federal Almanya Hukumet söacusu Gunther Dıehl, General De Gaulle'un basın konferansını yorumlayan bır konuşmasında, «Generalın Doğu Bloku \e Çekoslovakya'daki son olaylar hakkında verdiği huküm, hemen tamampn Federal Hukumetın göru^lerine uvtnaktadır» demış ve şoyle devam etmıştır: « Doju Avrupa'daki duru Sadece 15 dakika dış politika konustu VtYANA, (a.a.) Fylnl'de Vı; ana'da çalıştnalarına başla>an 14. milletlerarası felsefe kongTesi. gurultulu bir basın konferansı ile sona ermiştir. Kanada Milletlerarası Felsefe Enstitusu Başkanı Raymond Klibansky ve Sovyet filozofu Profesor Fedor Konstantinof, Marksizm konusunda }iddetle tartışmışlardır. Neticede Konstantinof protesto «macıyla salonu terketmiştır. Once soz alan Kanadalı Profesor Klıbanskv bupıın Marksizmin yolunun tek olmadığını, aksine çeşit li yorumlan olduğunu soyleyerek, «Marksizm hâkimhetindeki bir devletin. kendi vorurn tarzını başka bir Marksist iilkeye nasıl zor \a kabul ettirmeye çalıstığmı gorduk> demış \e "Bu şekilde kuv\et kullanılması Marksist goruşe gore nasıl izah edılir?» dıye sormuştur. Bu soruya hıddetlenerek cevap veren Profe«or Konstantinof, Çekoslovakya'da bambaşka bır şeym, Avrupa'da barışın korunması meselesinm soz konusu olduğunu be hrhnıştır. Avusturya basınmm kongreye karşı tarafsız davranma dığuıı ılerı suren Konstantinof, •Kendini Sovyet Rusya ve Marksizm hakkında hukum vermeye yet kill gorenleri» kınamış, «Felsefe kongresinin rolu. siyasi munakaşalar yapmak defil, insan, insanlık ve banş problemlerini incelemekör» demıştır. Konuşmanın sonunda bır iki alkıs sesı, protesto seslerı arasında kaybolmuş ve Konstantinof salonu terk>>tmek zorunda kalmıstır. lllıı/ıılliir BnSINDAn H. Böll anlatıyor arşo\a Paktı ulicelerının, Çekos)ovak\a'yı ışgallerıne Almanyalı tanınmıs >azar Hemrıch Boll dort gun sureyle tanık oldu. Boll, Çekoslovakjah Yazarlar Derneğının dâvethsı olarak, Prag'ın zaptından bırkaç saat once bu şehre vartfı Pragdan hareketmden once Çekoslovakjah Yajar'ar Derneğındekı meslekdaşlarının, gorup ısıttıklerı hakkında, Batı Alman^8\a dondukten sonra mumkun olduğunca SIK soz etme^ı rıcalarını da kabul ettı Spıegel Saym Böll, Prag'da bırkaç Çekoslovakyah yaıarla gSrfisebiIdiniz mi? Boll BirçoSnyla görusemedim. Bn epey tehlikeli bir işti. Ancak ıki tanesıyle bnlnsabildim. Hos geldıniz demek için bana şövle bir uçravıp çittiler. Daha doğrnsu karşılıklı olarak üzüntümuzu belirt tık, Kevkalâde nesesizdıler. Tanklarla sılâhların, isgalin bırer kanıtı olarak etrafta gorunmeleri herkesın üzerinde övlesine vıkıcı bir etki yapıvordn ki Dehset, üziıntu, kırgınlık ve eıiklik güniın havasıydı. Ama en fazla çokmus olanlar, aralannda ileri gelenlerin de bulnndufu, konuşabildi|ım komunistlerdı. hadiseler arasında Bir gün hoca enim öfkeli ve müte'caviı ' okurlarım vardır. YazP j dıklarım boslanna git^ medıÇi zaman: Sen örumeeklenmiş kafanla politikaya kansma (Tani Komunistliğin, sivrı akıllılıSın, anarşistliğin, sivasî palavralann aleyhine yazma demektir bu). Nasrettin Hoca fıkralan yaz. Se nin aklın ona erer. Zavallılar, bilmezler ki Nasrettın Hoca fıkralarının her birl bir «hıkmet» \ani bır felsefe sbvler. Ve onu anlamak bir mntlulnktnr. Biztm Hocanm talıhsizliği hâlâ kendismı anlavanlann. kendi milletinden zivade baskalan olnsodnr. Bize gore Hoca bir «nekre» adamdır. Ve onu >az mak ve anlamak için fazla kültüre ihtivaç voktnr. örumcek kafahlar dahi anlar ve vazarlar. Onnn için vürü kara babam bir de sen vaz sn Hocadan bir lâtife.. diverek girdik yazıva. Mevlâm volumuzn çıkara düzlüğe.. Bir sıcak giin.. Hoca voldan gelmis.. Bir gölge vere oturmns... Ooota!.. A man bittim.. nedir bn sıcak Ya Rabbü. Terini silmis ve: Bn ne kadar sıcak.. Buna insan davanmaz.. Hikmeti hüda.. Bn yıl da >az pek sıcak geçivor. însan tarlaya gidemi>or.. dive şikâvete devam edince yanındakilerden birisi: Hocam.. seni de memnnn etmek kaabil defil ki Tazın sıcaktan şikâyet edersin, kısın sof uktan.. Cenabı Rabbim ne v ap sın?.. deyince Hoca basım kaldınp: Hemşerım!. Benim hiç bahar havasından şekvacı oldnğumn gördün mü? demis. Sesi çıkanlar ikiye bölflndüler.. Birisi ötekine: Sen dinsizsiz, zındıksın, haInsin! diyor.. Oteki de ona: Sen satılmıssın, nsaksın! Gericisin, yobazsın! divor. Her biri milletin yüksek menfaatleri ve Atatürk ilkeleri namına hareket eden bn gavretli, knvvetli ve hiddetli kimselerin birbirlerini trl'in, tekfir, tahkir ! etmekten başka kaleme gelir hiç bir iddialan vok mn?.. Türklerin fikriyatı bn mndnr?. Ne dersiniz?. Milletin bdyuk gövdesi?.. Türkiyenin sivasî ve sosval iklimini ve Türkliığün ha kiki düsüncesini anlamak isterseniz vokarıdaki fıkrayı Hocanın aftzından bir kere daha dinleyin! Bahar havasına bir sey diyen var mı?~ B. FELEK NOTEvvelki gün çıktmş olan «Akıl ve insaf» başhklı yazımın sondan sekızincı satınndaki «Sıhhatınızden» kelımesı «hanuyetınizde'n» olacaktır. Duzeltır, 5zur dılerım. R. F. ZATt 41 AC 016 plâkalı arabamın muayene cUzdanını kaybettım. Hukumsüzdur. Yusof Kenan BARAN (Cumhurlyet: 10593) 2 V ihinizi deneyinız TÜRKİYE CUMHURİYETİ ZIRAAT BANKASI 1968 yıiının 2.çekilişinde dört milyon lira ikramiyedağrtıyor son para yatırma tarihi 28eylül 1968 cumartesi günü akşamıdır. (Basın A 1203324324/10578) (DIŞ HABERLER SERVİSt) PARIS, Bır saat 15 dakika sü ren basın toplantısının sadece 15 dakıkasını dış politıkaya ayıran De Gaulle, Amenka'ya Vıetnans yüzunden beş yıldır ılk defa çatmadı. Fakat, General, gene de. Amerıka'ya, başka meselelerl ele alırken çatmaktan gerı kalmadı. Meselft, Rusya ve muttefıklerinm Çekoslovakya'yı istılasını takbıh eri='pn, sozu 1945 Yalta Konieransına getırerek «dunya'yı Ud bloka bolenlere» sitem etmekten gen kalmadı. General De Gaulle basın toplantısının ıkıncı kısmını dış sıyaset konulanna tahsıs etmiş ve bu konuda, «Fransa her yerde anlaşma, huzur ve işbirliği, diğer bir deyişle bans için çalışmasına devam edecektir» demıştır. General De Gaulle, Çekoslovakya buhranı İle ılgılı olarak şunlan soylemıştır: «Çekoslovakya olaylan. Avrnpa'nın huzurn açısından deferlendirildiğinde son derec«de «bea ohüıklan gortilür» demistir. Avrupa'yı lkıye bolunmüş olarak muhafaza etmenın Imkânsız olduğunu soyleyen '"eneral, «Bizim siyasetimiz» demıştır. «Bir süre için muhalefetle karsılasnus olmasına rağmen, ıyi bir siyasettir..» General De Gaulle, Ankara'yı zl yaretı konusunda bır Turk gazetecısı tarafından sorulan soruya ce vaben, «Bu ziyaretl yapacafeım için çok memnununı» demıştır. • KALB NAKLl Dunya' nın 43 üncu kalb 'leğıştırme ame lıyatı oncekı gece Stanford'da ya pılmış ve 48 yaşında bır kadına yenı kalb takılmıştır Edward Kennedy, Hnmohrey'i tutuyor Spiringfield (Massachussets), ( ı ı . • Radyolar) Senator Ed•Rard Kennedy, yaptığı bır konuşmada, Demokrat Partının Başkan ve Başkan Yardımcısı adayları Humphrey ve Muskıe' nın, Amenkamn karşı karşıya bulunduğu meseleleri «ı mükemmel bır şekılde halledebılecek çahsiyetler olduklarını soyleyerek herkesl şaşırtmıştır. Bır siyasi toplantıda konusan Edw ard Kennedy, NVashıngton'a donuşunde Humphrey ve Muskıe hakkmdaki goruşlerini daha genış bır şekılde ıfade edeceğını belırtmıştır PHÎLADELPHİA Hubert Humphrey, yaptığı bır konuşmada Amerika'nın Vietnam'dan baa birliklerıni «1968 sonu veya 1969 başında» çekebılecek duruma geleceği ümıdını belırtmis ve demıştir kı: «Bu çfkilme için verilecek karaf, Paris müzakerelerlnin gidişine bağlı olabilir. önümuzdekl yılın başmdan itibaren Paris'te olomlu Korüşmelerin baslayabileceğiııi umanm.» Spıegel O gıinlerde bazı yazarlann tntnklandıfına değgin haberler kalağınıza geldi mi? Boll Surekli olarak tntuklama tebiikesinden söz edılip dnruluvordu. Arada eertkli n>armaiar da vapılıyordn. Zaten aydınlann buvnk bir bolumu ıki gün sonra ortalıklardan kaybolnverdi. Bu arada ad olarak kimlerın tntuklandı&ını da bilmivornm. Spıegel: Çekoslovakyah vazarlarla avdınlann serbestleşme (hberalısatıon) akımı sırasında bir iki nok|ada belki bir parça asırılıga kaçtıklan kanısına ne dersiniz; söz temsili «2000 Kelime Bildlrisi» gibı?.. Boll Sivasal açıdan ele alınâıfcında bn belki daimdnr. Ama özgürluk konusuna çelince, bnnda fazla ileri gitmek dive bir sey olmaz. Sınırı çızen hasımdır. O da ancak sınırı aştıfınızda arzı endam eder. Bnndan dolavı, yenileşme volunnn üzerinde bnlnnan engelleri ortava çıkarabilmek için, şart olanı yapmıslardır. «2000 Kelıme Bıldınsı» ise muazzam bir üf\dir. Spıegel • Caddelerde gösteri yapanlar çoğnnlnkla gençler miydi? • Boll Havır. Bu, televizvonda bSvle çöfterilmişge, yanlıştır. Do|al olarak isin bedenî vönü de var. Tani, soz gelisi bir tankın flzerıne çıkmavı bn vasımda artık pek basaramam. Ama bir sürü ya|lı baslı kimse de Sovvpt askerlerıvle tartısmava katıldı. Spıegel: Sovvet ısçalcilerinin ilk gnnlerden sonra birliklerinl degiştirdıklerini tesbıt ctmenız murnkün oldn mn? Boll: Cnmartesi günü Sovyet askerlerfnde bir değişiklik gow çarpıvordu. Teni gelenler daha bilinçli, daha dinç göznküyor, daha az bnnalıvorlardı; duvgularını iyi gizliyebiliyorlardı. Çünkü eskileri korkunç bir bunalımın etkisi altında tnânen ezilmişler. Butnn halk tabakaları arasındaki birlikle beraberiik mnkemmeldi. Birincivle ikinci şıinlerde halk, kendi inzibatının isgalcilerle isbirligi yapmasından korku>ordn. Ancak, daha «onraları bn korkunnn yersiı oldnğn anlasıldı. Spıegel • Çekoslovakvalı halkın besin maddeleri bakımmdan işgalci kuvvetleri nasıl bovkot ettifini çördünö» mü? Boll: Evet. Bu çok açık seçikti; işgalciler hemen hemen hiç blr besin maddesi bnlamadılar. Bır gün bir konnsmaya tanık oldnm. Bnnu hemen tercüme ettirdim: Bir Rns askeri bir Çek'e sornyordn: «Bıze nıçın ynecek bır ŞPV vermıyorsunuz'1 Bız, smn Dubçek'ınıre Mo^kova'da yemek vemoruz ama». Bunun fizerine Çek şöyle bir cevap verdi: «O da Moskova'\a tanklarla gırmedı kı(!)> Anladığım kadanyla, bu bovkot askerleri şaskına çevirdi. Spiegel Çekoslovakyayı terkederken bn ülkenin Mn dnramv hakkındaki kanınız neydi? En son izlenimim, dnrnmnn bir vsndan öldürtictt, berikl yandan da kendi kendısinı öldürücü, mahvedici bir göriınüm ınndngv merke7İndevdi. Bir nlnsn toptan kendisini Sldüreeek bir vaılyete itmek olanaksızdır. Bada, bn baskıcı fiille meydana gelmistir, Bır çozum yolu goremivorum. Duşnnebildigim bir tane var ki o da yanıltıcı gozükuvor. ancak vanıltıcı oldnğn kadar siyasal yonden en gerçekci çözüm yolndur, kanımca: Sovyetlerin Çekoslovakyayı aerbest bırakmaları. (Splegel) Kısıtlayıcı politika Danimarka'da işsiz sayısını artırdı KOPENHAG, enel Işçi Sendıkalan organının yayınladığı son rapora gore, Danimarka'da tssızlerın sayısı, bu yıl mıslı gorulmemış bır sevıyeye yukselmıştır. Hâlen ulkedekı ışsızlenn sayısı 22O0O'ı veja »o 2 8'ı bulmaktadır kı, bu nısbet, geçen yılın aynı donemınde sadece °ı 12 ıdı Rapor, her yonden kotümser ifadeler ve tahmlnler ıle doludur Bına ınşaatı geçen yılın ayni donemıne kıyasla 'g 21 azalmış üretım. yılın ılk uç ayı ıçınde, çen yılın aynı donemi ıle mukayese edlldığı takdırde, bir haylı dusmuştur. Muhalerettekl Sosval Demokrat Parti, bu ekonomik gerilemenin snçunn, hüknroetin izlediği «aşın kısıtlayıcı ekonomik polıtıkaya» bağl«maktadır. Gercekten hükumet, ücretlerl dondurmus, can harcamalarda kısınta yapmış ve kuronun devalue edllmesini takıben de, vergılere zam yapılacağını açıklamıştır. Dış ödemeler dengesmdeki acık 2 milyar kuronu bulmaktadiT. 6 İSTftNBÜL CAGAL06LU MÜHENDİSLİK T« MİMARLIK DZEL YUKSEK OKULU ELEKTRİK İNŞAAT ve MAKİNA MÜHENDİSLİÖİ İLE MİMARLIK • r 12 9 1968 TİRARRS SAYIN 'HAZ.klMlZIN H tZMETJNDEDİ k Bolümlermde Gündür ve Akşom öğrencı kayıHanno devom edtlmektedır OKULUVUZA MAHDUT KONTENJ4N OAMILINDE LISE VE ENSTITULER İLE BUNLARA DENK OKUL MEZUNIARI ALINMAKTADIR. MURACAAT İST CAĞALOĞLU ÇİFTESARAYLAR CAD .No Î1/5S TELF. » 2 2 44 74 22~62 71 TEL6 ı KULTUR • HİZ. /İST liralık ÖZEL ıkramiye çekilisi VAKIFLAR BANKASINDA AÇTIRAGAĞINIZ 'BİR HESABIN HER 100 URASI SIZE BÜYÜK IMKANLAR SAĞLAR üâncıhk: 8582 10575 p • GREV 23 eylftl'den ttllMkren süresiz trer Uanına karar Teren tngilis metalnrji isçllerini deateklemek »macıyla, tersane TC metalnrji işçfleri konfederasyonn ds 3 milyon fiyesbd gnrt divet etmlştir. • tHRACAT 1968 yılının ilk 6 aylık devresinde Yunanlstan'ın Arap ve Afnka ülkelerlne Ihracatında büyük blçüde bır artıs kaydedılmiştir. • DIŞ TARDIM TemgUcller Meclisi ve Senato Oyelerinden kurnlu bir komisyon Washinfton'da, 1^ milyar dolarlık Aış yardım prognunım onaylamıstiT. • APOLLO 8. Amerlkan MU11 Uıay ve Havacılık Dairesı, «Apollo» projesının 3 astronotunu gelecek Arahk ayında ay çevrestnde bır yolculuğa gbndermeyl tasarlamaktadır. • TEVKÎF Rio de Janelro' ds, Gnanabarm eyaletinin eski valisi Carlos Lacerds hakkrada adalet htBnrnna çıkmayı reddettiei için, terUf mfizekkeresi ke«Uıniştir. • ELEKTRONÎK DERS Belçika'da askeri istihkâm okulunda elektronik makınelerle yapılan eğitim, basın mensuplanna gösterilmis ve Ugl İle taklp edılmışUr. • TRANSFER Belçika Mil15 Bankasmın acıkladığıns göre, Belçiks'ds çahçaB Tttrk Isçüeri, T e a m u 1M> aymd» Tnrkiye'y» dto. Mehmet BARLAS Galalasaray hısnnt Möhendisliği GÜNDÜZ v* AKŞAM MiHî Eğitim Bakanlığmın 16.8.1988 tarih ve 420.1/5269 No.lu emirleri ile, «Galatasaray Mıihendislik Özel Yüksek Okulunda^ «İNŞAAT MÜHENDİSLtÇİ» bdlumünun de açümasına müsaade olunmustur. Galatasaray Özel Yuksek Okullar camiası eğitim ve öğretim alanındaki cıddî ve başanlı çalışmalarını, GALATASARAY GALATASARAY GALATASARAY GALATASARAY KİMYA MÜHENDİSLİGİ MAKİNE MÜHENDİSLİGİ ECZAClLIK YÜKSEK İKTİSAT ve TİCARET AGI BİR KAYIP Mulkive Mufe'tışlerınden merhum Murat bevın ve üelıha hanımın kızı, eskî Rıze \e Kars Mılletvekıll^rınden merhum Esat Özo»U7iın eşı, Sadıie Ağan, Nsiat Ya\uz. Nebıl ve Abdulkadır Özoğuzun annelerı; FeTUh Ağan. Mehmet Yavuz, Melâhat ve A>ten ÖzoSuzun ksvınvalıdelen; Aykut ve Tankut Agan'ın anneannelen, Beyhan ve Atanur Üğuz, Kayıhan Gunhan, Can ve Çığdem ^Szoğuz'un babaannelerı, ŞAHİNDE ÖZOĞUZ lO'Evlul/1968 çunu hakkın rahmetıne kavuşmuştar. Azız naaşı ll/Eylul/1968 gunu ıkındı namazndan sonra $ışh Camundsn kaldmlarak Zıncırlıkuvjdakı »ıle kabristanına defnedılecek • tır. Mevlâ rahmet eylesin (Cumhunyet 10600) branşlarma üâveten «İNŞAAT MÜHENDtSLİĞλ ne de teşmil etmekle kıvanç auyar. bu şubemlzde hesap açtıranlar O2ELÇEKILIŞ ıle bfrılkte de Iştırak ederler. Gündüz ve Akşam Ögretımine Ögrenci ve Aday Kaydı için Müracaat Ş İŞLt GALATASARAY Âbidei Hürriyet Caddesi No. 260 Tel: 48 55 43 îstiklâl Caddesi No. 311 Kat 45 lel: 495295 49 2640 (Birinci sınıf Flzlk ve Matematik kurslanna başlanmıştır). (Utaolık: Wn . 1067» (Baaın: 2443312143/10598)