19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHtFE tKt ZZ AŞnstos 1968 CüMmmÎTET ••••••••••••a Belediye personelinin yıllık iıin sorunu üyas ÇORAT ÎSTANBUL BELEDİYESİ İSTATISTİK MÜDÜRÜ VE BELSEN GENEL BASKANI 965 senesinde yürürlüğe giren 8ST sayılı 1 Devlet Memurlan Kanunu detin biı ayrınü tüm memurlar arasında sosyal ve mali yönlerden kuvvet alarak tanzim edilen belediye memur ve mustahdemler nizamnamesinin 63 üncü maddesi ve dolayısiyle bu maddede bahsedilen bir aylık izin süresi böylece kanuni bir tahditten kuHuImuş bulunmaktadır. iğer taraftan belediyelerde calıştırılan D (D) cetveli ücretli müstahdeminin yıllık Iİİ! tzin sürelerini. belediye memur ve müstahdemler »••• •••• •••• «••« •••* •••• «••• •••* •••• •••• •••• •••• • H » * ııi ı ı ı ı ı ı ı nıııv ı T n ı ı H »tî • •*•. 3 ^ ^ Z ^ ^ d • ,TT|iT|iııZı11••Z«ı^ıııfe«tıfe«w«ıî)tfîı• ••^T*ââajaS»J>•••«• ^î^3 ::?!|5::::*:::?:H:? !a!îaîî!îîî: ""' î "" ! ' ; "" !î;:î;s * 18 YAŞ,,a İNMEMEU kemll (ihtişamlı) bir müessese olan Devleti bu nitelığine yakışan bir şekilde temsil etmek ve onun amaç ve felsefesinl gerçeklestirmek ikridarların temel görevini teşkil eder. Bu yüce idealin mahiyetini kavrayan iktidarlar, derin bir sorumluluk şuuru içinde kamu kudretini bütün olanaklarıyla bu amaca, yâni toplumun kültürel düzeyinin yükseltilmesl ereğine ybneltirler. Özelhkle yurdumuz gibi devrimleri yukandan aşağıya eğıtim ve propaganda yolu lle indirmenin zorunlu olduğu memleketlerde bu görevin daha da rıâzik bir mahiyet kazanması tabiidir. O kadar ki, Devlet bu eylemini gerçekleştırmezse kabul edilen çağdaş kurumlar havada asılı plâtonik kahplar olmaktan öteye geçemez ve hiçbir zaman bir müessesenin gerçek hüviyetini kazanamaz. Nitekim Atatürk Devrimlerinin ttngördüğü hedeflertn gerçekleşmemesi bu genel. fakat köklü etkenin sonucu değil midir? Üstelik her tezin mutlaka bir karşı tezi gerektirmesi gerçeginin üoğal bir sonucu olarak yenilikler, devrimler kabul edilince (üst yapı olarak), bağnaz ve tutucAi örgütler şiddetli tepki göstererek halkı bunlar aleyhinde ayaklanmaya teşvik ediyorlar. Devrimci tez d e lktidarlarca gereği gibi temsil ve telkin edilmeyince karşıtez güç kazanıyor ve ileriliklerin toplumsal yapıya uytnadığı görüsu kökİU bir kanı mahiyetini ahyor. u genel ve objektif gözlemlerin ulusumuz açısmdan degerlendirümesi özel bir önem ta«ır. Nasıl taşımasın ki, Türkiye ulu Atatürk'ün müstesnâ llderliği altmda çağdaş uygarhk düzeyine yetişmeyi resmen kabul edeli 40 yıh aştığ» halde hâlâ Atatürk il ' kelerini 40 yıl öncesinin anlam ve muhtevası lle dahi benlmseyebilmiş değillz. Teokratik devlet özleminin her geçen gün yeni v e gittikçe vahimlesen örgütlü örnekleri ile karşılasıyoruz. Tannnın evi olan ve içine nifakın girmesi katiyen caiz olmayan camllerde, Atatürk ve ilkesinin aleyhinde voğun propagandalar yapılıp cemaatler lâik düzene k&rşı «Cihad» a çağnlıyor. Kadmlann peçe ile gezmesi, sosyal yasantıdan tecrit edilmesi gereğine değinen yaym ve koHferanslar cttr' etini gittikçe artıran bir biçimde gelişiyor. Çağdaş bilimlerin ve lâik dUsüncenin bütün verileri siddetle reddediliyor, bunlan savunanlar islâm düşmaru olarak takdim ve cümlesi tel'in ediliyor. Üniversite ilga edilsin, öğretim kurumlannm her aşamasma dinî ilkeler hâkim kılınsın isteniyor. Anayasa Medeni K., Ceza K., v.s. kaldınlsın, bunlann yerine «Kur' anı Kerim» uygulansm; esasen bu kutsal eserin içinde her türlü ihtıyacm karşüıgım teşkil edecek nitelikte olgun hükümler mevcuttur, deniliyor örneklerini, abartmaya kaçmaksızın, alabildiğine genişletebıleceğımız bu irticâ olayları ne hazındir ki, bundan önceki iktidarlar gibi, fakat onlardan çok daha etkili olarak bugünkü iktidar tarafından özenle desteklenmektedir. bağrı yanık ve kendi gibi dertli vatandaş, avru konuda dertleşiyor. Günlük sorunlan yaşantılarına tesir etmiş. «Zurnada pesrev olmaz, ne çıkarsa bahüna...» onun için söy lenmiş sanki. Geniş omuzlu köy delikanlılan ve eli tıasırh köy kulan alın terini silerken, tarlasında çahşırken mutlu görünüyor. Yıllar yıh mutlu düj ler kunıyor ve «Allı'yı everıyor, Güllü'yü gelin ediyor.» Aldığı yol bir arpa bojTi. Lânetkaba kuvveteL Tazımızın sonunda ulaşacağımız yargıyı basında söyliyelim: Sovyetlerin Çekoslovakya'ya müdahalesi «menfur bir tecavüz»dür. Hiç bir gerekce Çekoslovakya'nın bağımsızhgina vurulan darbe>e özür sağlıyamaz. Rus ordularının Çekoslovak sınırlannı aşması, Prag'da halkın üstüne ateş açılmas< «milletlerin bağımsızhgı ilkesi>ne yürekten bağlı olanların ancak lânetliyeceği davranışlardır. Bir daha anlasılıyor ki büyük devletlerin zaman zaman dilinde gezen: Dostluk, özgüriük. kardeşhk. ortak teminat, ortak tehlikeye karşı birlikte savunma... gibi lâflar bir yalan edebiyatından başka şey değildir. Varsova Paktı içinde dıs teblikelere karsı Çekoslovakyaya bir teminat sağlandıği iddiası hem Moskova'nın. hem Prag'm ağzmdan dü?mezdi. Açıkca görülmüştür ki. Varşova Paktı Çekoslovakya'nın özgürlügiinü sağlamaktan çok uyduluğunu tescil eden ve işgalini kolaylaştıran bir araçtır. Büyük devletlerin eRemen olduğu antlaşmalar. küoük milletleri korumak icin değil. büyük devletlerin çıkarlannı yürütmek için kullanılmaktadır. Çekoslovakya'yı Moskova uyduluğundan kurUnp bağımsız bir yönetime kavusturmak için çaba harcıyan Dubçek memlcketinin • mâkus tâlihi.ni yenememiştir. Ve Prag darbesinin heyecanıyla çalkalanan dünya kamu oyu simdl bir sorunun cevabını aramaktadır. Rusya Çekoslovakya'ya müdahale etmekle ne kazandı? Bu sorunun cevabını su anda vermek çok zordur; ama Prae darbesiyle hem Sovyetlerin ve hem de tüm insanlığın neler kaybettiğine cevap aramak daha kolaydır. Bir kere Rusya uzun süreden beri taş taş üstüne koyarak insa etmeğe çalıştığı dıs politikasını kendi elleriyle gümhür eümbür yıkmıstır. On yıldan beri yeryiuünde saldırgan v e müdahaleci devlet olmak şampiyonlujnı Amerikanm elindeydi. Domlnikte, Guatemala'da. Vietnamda. Washington'un yaptıklan dünya kamu oyu önünde Amerikan kre • disüıl sıfıra indirmişti. Amerikanın dıs politikasına Amerikan milleti • içinde dahi muhalefet sittikce güclenmekteydi. Çaâımızın Herl «kımla • n. msan ve millet özgürlüğü üstüne titiılikle yöneldiğinden, bu gelis • meye vurulacak her darbe gericl dıs politika damcasmı yemeye m«h • kumdur. J Amerikan dış politikasına bu nedenle durmadan bücum eden Sov • yetlerin 1956'dan bori bırakmıs goriindükleri müdahaleci politikaya dö • nüfleri büyük bir iflâsın ilâni olacaktır. Çekoslovakyanın isgali milletlerarası ilişkilerde Sovyetlerin kasanmaya basladığı manevi itibarı temellnden yıkmıstır. Ve Rus ordularının Çekoslovmk topraklannı çifnemesi Vletnunda Amerikan saldırganhğını cesaretlendirecektir. Milletlerarası barışın ve yumuşama politikasının ağır bhr yara aldığı ortadadır. Anlasılan Çekoslovakyadaki bağımsızhk abmının Batı Avrupadaki öteki Sovyet uydularina sıçrıvacağından korkan "Toskova. bütün rizikolan çöze alarak Dubçek hükümetini yıkmıstır. Bu alçakça davranıs Amerikan uyduluğunun sampiyonlanm sevindirecek ve kalemlerine yağ sürecektir. Çünkü Çekoslovakyanın bağımsızlık yolundaki talihsiz miicadelfsi, usaklık politikasını savunanların eline bir fırsat vermiştir. Bunlar diveceklerdir ki: Bakm görün. millî bağımsuirK mümkün degildir, en lyisi bir büyuk devletin himayesine ve güdUmüne girip kadere n z a göstermektir. Ama mllH bağımsızlık kavramına inananlar Çekoslovak dranundan bir ibret dersi daha almışlartlır: Artık bütün bntüne anlaşılmıştır H hiç bir yabancı devletten bir başka devlete hayır gelmez. Millet Szgürlücü, bu özgürlüşü çarpışarak korunacağına inananlarındır. Millî bağımsızhk, ancak topvekun millet iradesinin milli bağımsııhk yolunda örjriltlenmesiyle mümkün oluyor, Yugoslavyaya s e s çıkaramıyan Sovyet Rusya, virml yıllık uydusu Çekoslovakyavı dişine uygun buldu mu işgal ediveriyor. EŞer Çek milleti bu işgale karsı direnme vasıtalarını yaratamamıssa, kimseden yardım alacağı yoktnr. Çekoslovakyaya Rus müdahaleslnin komünist partilerl arasında da yeni ve büyük ihtilâflar yaratacağı, ve Sovyetlerin karsısın» yeni yeni muhalifierin çıkacaği beklenebilir. 1968 dünyası 1956 danyası defildir. Yeryüzündeki komünist partilerin çoğu Dubçek hareketinl desteklemekte idiler. Bunlann, Moskovanın karan karsısındatd tutumları büyük değişimlerin habercileri olahilirler. Her halde dünya politikasınti» çok önemli bir dSnemin kapısı açılmıştır. Bu kapının eşiğindc kurban edilen bir milletin özgüriük C»bası, ve zavallı Çekoslovakyanın kendisidir. meydana getirmiştir. Genel v e katma büteeli idarelerde veya bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda kefalet sandıkUnnda 3656. sayılı kanuna göre çalışan personel lle yine bu kuruluş ve idarelerde 36S6 sayılı kanunun İS uncu maddesine göre çalışan ücretli personel arasında böylesine bir ayrıntı mevcut olduğu gibl; tktisadl Devlet Tesekkülleri ve Mahalll İdarelerde (Özel İdare ve Belediyeler ile Belediyelere bağli kurumlar) 3656 sayılı kanuna ve yine bu kanunun 19. maddesine tâbi personel ile ynkanda say dıgıtnır tesekkül ve idarelerde çalısan personel ara sında da aynı ayrıntı meydana gelmistir. 19(5 sene slnden bu yana Devlet Personel Kananu çıkacağı mülâhaıaııyla sürdürülmekte olan bu ikilik muazr«m bir kamu görevlisi kütleslnin mağdur olmasın* sebep olmaktadır. Kamu görevlilerinl temsil eden sendikal örgüt ler bu mağduriyetlerl »ürekli olarak âmme efltânna intikâl ettirmekte ve bu durum âmme vicdanmda tedavisi mümkün olmayan sosyal yaralann açılmasına da yol açmaktadır. Eski statü hükümlerinin kanun teklifçM tarahndan sosyal hayatın gelişmelerine göre değiştirilmemesi veya değiştirilmekte geç kalmmasi hukuk sahasında yeni olusumlara, tibiri caizse «Yeni bazi zorlayıeı hukuk yollarının açümasına» vestle olmaktadır. ' aksızlığın doğurduğu ve hukukun âmme vicdaniyle birlikte koruduğu bu tlp yeni gelismeleri memnuniyetle karşılamaktayız. Örneğin. 657 sayılı kanunun kapsamına giren baremli ve ücretli personel arasında yılhk iıin süreleri bakımından bugüne kadar siirdürülen fiili haksırlığın Danıştay 3 üncü dairesl ve genel kurulundan çlkan 1967/517 esas 1S67/533196869 ne. l u karar ile ortadan kaldınlmıs olması. İstisari raahiyetteki bu Danıştay karannuı tatbik edillp edilmemesi konusunda idare ve tetekkül lerde husule gelen tereddüt, Basbakanlığın bir gen«lgesi lle giderilmiş ve bu suretle 1968 yılmdan İtl baren bahis konnsu daire ve tesekküllerde perso•eliıı yıllık izin süreleri istisari karar paralelinde uygulanmaya başlanmıstu. Her ne kadar Danıştay karan. genel ve katma bütçeli idareierde, bunlara bağlı döner sermayeli ku ruluslarda. kefalet sandıklarında çalısan ücretli personeli kapsamıyorsa da. Bakanlar Kurulu blzce Istlsari kararın açık hUkmünden Istifade ederek belediyelerde çalışan baremli v e ücretli personeiln yıllık iıin sürelerlni değistinnek imkânına sahip«r. Bahsettiğimiz Danıstay istlşart kararmda baremli personelin yıllık izin sürelerlni ayarlayan 788 sayılı memurin kanununun 78 ve 79. maddelerinin; 657 sayılı kanunun 102 ve 104. maddelerinin yüriirlüjp sririçi ile ve hukukun umumi prensipleri mava eehesinde zımnen ilga edildigi belirtllmektedir. Bu durum karştsında belediyelerde 3658 sayılı kanuna tâbi olarak çalısan (K) cerveli baremli per "• sonelin yıl?fk Irin siirelertn! « y l n eden ve vaktty*. le 788 sayıh kaaonun 78 ve 79 unco maddelerinden Çelişme önlenmeli • ••• • ••• nizamnamesinin 66 ncı maddesi: 1108 sayılı maas kanununun 13 üncü maddesini tâdil eden 3041 sayılı kanunun kavitlavıcı hükmüne dayanarak 15 gün olarak tahdit edilmiştir. H KurtarıcjL karar Sözü ffeçen Danıstav istîsarl kararmda her ne kadar 1108 savılı maaş kanununun 13 üncü maddesinin Hga edlldlğinden sarih olarak bahis edilmemekte ise de kanaatimizce bu husus zuhuien gözden kaçmıs bulunnıaktadır. Aksi takdirde 657 sayılı kanuna tâbi ücretli müstahdeminin yıllık izin süresi bakımından baremli personel gibi 657 sayılı kanunon 102 ve 104 üncü maddelerine tâbi olacağı hakkındaki Danıştay isttşari karan kendiliğinden mesnetsiz ve dolayısiyle hükümsfiz kaiır. Çünkü gene! ve katma bütçell idarelerde veya bunlara bag lı doner sermayeli kuruluşlarda v e kefalet sandık larında 3656 sayılı kanunun 19 uncu maddesine gö re çalısan ücretli müstahdeminin. yıllık izin süreleri 657 sayılı kanun yüriirlüge girmeden önce 116S sayılı maas kanununun 13 üncü maddesine göre tâyin ve tanzlm edilmekteydi. Üİİ •••• •••• :::: • ••a • ••• • ••• «>•• • ••• •••« 4r ginci yörükleri arasında yaptığı röportajla yeni bir hava kazanıyor. Rdportajda da belirtildiği gibl Nasıl gerçekleşebilir? Türk töresinin, Türk hars ve külşte bütün eonın b u noktada türünün özbeöz tnirasçısı olan, bu onuç olarak belediye iicretll personelinin düğümleniyor. Hiç şüphe yok mirası kuşaklar boyu yıpratmadan İzin süreslni tâyin eden belediye memur •• •••• ki, kamunun kültürel düzeyinl koruyagelen .yörük» deyimiyle ta•»•• ve müstahdemler nizamnamesinin 66 ncı maddesini *••• •••• yükseltme görevini e n etkili olanımladığımız yurttaslar. hâlâ eski kısıtlayan 1108 sayılı kanunun 13 üncü maddesiyrak adı üstünde îktidar yerine miyen, bâl» soylu olan dilleriyle le: (K) cetveli baremli personelinin yıllık izin süre getirebilir. Ne var ki, bunun için «Teokrat» v e «ıFeodal» düzenin dil lerini tanzlm eden aynı nizamnamenin 63 üncü mad iyi inançh, ülkücü, aydm kadro mirasçılarına çok güzel cevap vedesi zımnen kalkmış olduğundan Beledive Kanulardan meydana gelmiş «Iktidarriyorlar. desl zımmen kalkmış olduiundan Belediye Kanulı» iktidarlara ihtiyaç vardır. Gerçekten, dil dâvası diye billnunun 103 ve 163 üncü maddeleri karsısmda ve 7244 Bundan daha doğal bir husus onen v e bajlangıcında Atatürk'ün sayılı kanunun 5 inci maddesi hükmü dahllinde Ba lamaz. Gerçekten iktidar devlet buyruklan bulunan dâva. bugün, kanlar Kurulu. Belediye memur ve müstahdemler gücunü tecelli ettiren ve onu bazı çevreler tarafından yozlattınizamnamesinin yıllık izin ve mazeret Izni süreletemsil eden ve bütün birey, toprılmak istenmektedir. rini 657 sayılı kanunun 102 ve 104 üncü maddele•••••••••••••< lumsal grup ve kurumlan içıne Devrim sîstematiğinin daima ileri «••••*»•••• •••«•••••••••••••••••••••••••••••• rfrıde tesbit edilen siirelere göre yenidpn tanzlm :::: alan kapsayıcı bir örgüttür. Büyi, yeniyi v e özü gösteren mantığıy edebillr. Bu suretle Türkiyede calışan tiim peno«••• tün birey ve toplumsal grup ve la çelişmekten kendilerini bir türlü nel arasında izin süreleri bakımından senelerden teşekküller kendi özel amaçlarııu kurtaramayanlar, kimi yerde Vahberi süregelen sosyal bir ayrılık da kökünden halaşarak Devlet realıtesi içinde bvrGirit Hanyjı, Fafihi Yusuf Paja ahfadından, Hanya eşrafındettinci. kimi yerde ümmetçi, .kimf ledilmiş olur. K:: lik v e bütünlüge kavuşurlar. Eu dan merhum Softazade lbrahım v« merhum* Melek kızı v e Gıyerde Statükocu tutumlarıyla dev , , ™ nedenledir ki, soyut bir vakıa on t mücahitlerinden merhum Mustafa Tevfik Alyofun esi, eski rimler Türkiyesine ne denli «ykın larak s o n derece güçlU v e görÇanakkale milletvekıllennden Dr. Halım Tevfik Alyot, avukat bir çizginin üstünde olduklarını ap* çık göstermektedirler. Kerim Tevfik Alyot, Dr. Haşim Tevfik Alyot, Sahsine Sürür, Şerafet Işın v e Kevser Burnaz'ın anneleri, eski Hariciye NazırlarınTürkçe kökler dururken Arapça, dan merhum Ahmet Nesimi ile merhum Prof. distabibi Hüseyin Farsça ve Fransızca köklere yöneTalât'ın hemşireleri, merhum Hasan Sürür, merhum MazAum Işın, lenler, ulusal bir kültür hazinesi Halıl Burnaz, Lutfiye Alyot ile Saadet Alyofun kayınvalidftlen, yaratmak varken, durmadan çevre Ali Zekı Sürür, Ernan Feray tle Cemal Burnaz'm anneanneleri, nin kültür hazinelerinden aktaran Ersan Feray ile Ayten Sürür'ün büyük kayınvalidelert v e Cetn lar bunca yüzyıllık tarih şeridi içinile Banu Feray'ın büyük anneanneleri de ümmeti nasıl Türklükten üstün görtnüslerse, eski împaratorluk snnırları içinde yer alan etnik sınıfla rın bazı alanlarda bizi fersah fersah geçtiklerini hâlâ göremiyen bu 20 Agustos 1968 günü Allahın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi günkü «statüko»culanmız, ümmet22 Ağustos 1968 Persembe günü öğle namazından tonra Sisli caçilerimiz ve Vahdettincilerimiz de miinden aUnarak Ediraekapı Şehitliğindekt aile mezarhgına defaynı yanılgı eğrisi üstünde, yeni kül nrrtılpcpktır Allsh eani cani rahmef evlesm Çocuklan tür «Emperyalizm.lerinin dama masalarında yer almaktadırlar. Rektamcılık: 322798S2 Karacaoğlan'ıyla. Dadaloğlusuyla, Pî Sultan Abdah'yla, Emrah'ı, Yunus"uyla ulusal kültürün, ulusal edebiyatuı v e ulusal folklorun sesini dile getiriyor.. Kendi toprağının, kendi diliyle destanını yazıSafranbolu eşrafmdan merhum Zeki AkıUıoğlu ve Fatm» Akılyor. lıoğlu'nun ogullan, Mehmet Çizmecl ve Refika Çizmeci'nin damat ları, Nihat Akılhoğlu'nun ağabeysi ve GUler Akılhoğlu'nun eniştest. Ne yapıyor kar?ı devrimci? Şark D u tutumun hangi kaygıdan Felsefesinin mistisizmînden dışan Nâaan Kodal'ın sevglli babası, Canan Atallıoğlu ve Nurdan AtaUı**doğduğu sağduyu ve mantıkadımmı atamıyor. «Dunyevî» ve oğlu'nun sevgili babalan, Mehmet Dumlu ve Mustafa Atay'ın b» tan biraz nasibi olan herkesçe biSevgiU kardesimiz canağı, Doktor Şemsettin Kodal'ın kayınpederi, Rifat Hakan K o linmektedir. Buna rağrnen bu des •uhrevî» sorunlan durmadan birbi Hacı Merhum Hüsnü Çalışalın zevcesi, Mahmut Çalışal, Necmettin Çalışal, Öznur Zeyneloğlu, Aynur rine kanstınyor. «VaUndaş» ve dal'ın biricik dedesl ve Vasfiye Akılhoğlu'nun taymetli e ş l tekleyiş ve hattâ teşvikm nedeni«Halk> diye ulusu ikiye bölüyor. Gencin sevgili anneleri, Olcay Çabşal, Mükerrem Çalışal, Fuat Zeyneloğlu v e Özcan Gençin kaymHİKMET ERZİN'in ne eğilmeden edemiyeceğiz: BuHer yerde ve her zaman egemen bir valideleri, Emin Özkes, Sacide Sener v e merhum Akif Özkesin kardeşleri, Hüsnü ve Mehtap'ın ölümünün kırkıncı gününe günkü iktidann yöneticileri topkitleden yana değil, egemen bir çev babaanneleri, Ülgen v e Erhan'uı anneanneleri rasthyan 24 Ağustos Cumarlumun kültürel düzeyinın yüksereden, egemen bir sınıftan yana yer müptela olduğu amansız hastalıktan kurtulamıyarak îstanbulda tesi günü ikindi namazını lerek, onun çeşitli altematifler alıyor. Hakkm rahmetine kavuşmuştur. arasından kendi yaranna uygun, müteakip Erenköy Kazasker Cenazesi 22'8'968 perşembe günü Safranboluda ikindi namazım sağduyuya dayanan bir seçim camiinde Hafız Halil Ibrahim müteakip aile mezarhğına tevdi edilecektir. yapmasını kendi siyasal rutku v e Çanakkalelı, Hafız Zeki Alçıkarlanyla bağdaştırmamaktadır AtLESt tın ve duahan Hafız Âdem da ondan!. Erim tarafından ruhuna ıt21 Ağustos 1968 Çarşamba günü, Ankara'da Hakkm rahmetine kavuşmuştur. Ama şu gerçeği unutmamak gehafen okunacak Mevlit v e Jt slında bu «kervan^m sosyoeko (Cumhurivet: 9863) Cenazesi 22 Ağustos 1968 Perşembe günü (bugun), öğle nEmazını müteakip HacıbayTam C a rekir ki, kendi özel çıkarlan için Hatim duasına arzu eden ak* * nomik yapısım felce uğratan da toplumu karanlıklarda bırakan miinden kaldırılarak Aile kabristanına defnedileeektir. Mevlâ rahmet eyliye. Taba, dost v e din kard"eşleribu düsüncedir. Bu göriigtür. Bu ulu bu yakışıksız tutum ve rihnivetin znizin tesrifleri rica olunur. EVLÂTLARI sa! olmayan çözüm, bu aydmlık olsahipleri tarihsel ve sosyolojik KARDEŞLERİ mayan eylemdir. akışın karşısında ağır bir yenilgiye Ama biz «fikri hür, irfanı hür, vic Yeni Ajans: 4701 9856 uğrayarak tarihe karsı sorumlu Cumhurivet 9846 Çok kıymetli varlığımız, eşim, babamız danı hür. kusaklann, bu ülkenin ge olmanın onursuzluğuna mahkum leceği içia sağlam güvence teşkU Çorlu Askcrî Hastanesi Başbekimi olacaklardır. Türkiye Öğretmenlcr Bankasının i^tirakiyle kurulan Ekonomik v e Sosyal Faaliyetler A. Ş. nin ettiklerine inanıyonız. Sümer A L T A Î üçüncü tcaisi olan ' Sosyo ekonomik kurruluşta ola(Aksaray) eağı gibi, kültürel kurtulusta da za *** Mustafa Baydar ve Zina Bay ferin AUtürkçü eylemde kalacağıdar'ın biricik oğullan Florya na «kıl yaünyoruz. kaybı dolayısiyle yapılan törene iştirak ederek çelenk göndermek Vahya Lokantası sahibl Yahya Ünal TÜRKEŞ lütfunda bulunan 5. Kolordu Komutanı, 61. Tümen Komutanı v e Baydar ve Centa Baydar'uı (Muğla) mensuplan ile General Osman Caner, Yusui Ertem, Istanbul çok sevgill yegenleri Ankara »likret Otyam'm Batı AnadoluHaydarpaşa, Gümüşsuyu v e Tekirdağ Devlet Hastaneleri mensupîktjsadi ve Ticari tlimler A• da hazırladığı «Bir Köy»ü izl a n ile evime kadar bizzat gelen şerefli insan emekli General Nakademisl talebelerinden, ledim. Sortmlanru tüm çıplaklığı mık Argüç'e, telefon v e telgrafla acımızı paylaşmak isteyen dostGAPFAR BAYDAR ile gözler önüne serdikleri «Kcyülanmıza, ayrı ayrı teşekküre acımız mâni olduğundan gazetenizin müz> üstüne düşüncelere dalıp duy çok genç yaşında tutuldugu aUzun zamandanberi muztavassutur.u rica ederiz. gulandım. mansız hastalıktan kurtulamıdarip olduğum mide ülseriniçin Türkiye'de binlerce koy aynı soEsi Saadet Özgen, Çocuklan yarak vefat etmiştiT. Cenazeden, basanlı bir ameliyatla runlara sahip. aynı yajantılara sahsı 22.8.1968 Perşembe günü Feridun v e Ferhan Özgen beni yenirfen hayata kavuşFİZİK. KİMYA, BİYOLOJİ. İSTATISTİK, OENETİK. OSTEOLOJİ ALANLARrNDA. *T®* ne, nüfusumuzun °,'t 80'i köylüdür. öğle namazını müteakip Ş t Ş turan büyük insan sayın FAKİJLTESİ MEZUNU ASİSTANLAR İLE. İNGlLİZCE FİLOLOJ1Sİ, FBANS1ZCA FİLOLOJISİ Onun hayat şartlarının yükse ImeLl Camilnden kaldınlarak Cumhurivet 9860 si, onun Atanın işaret ettiği öl Prof. Tarık MtNKARl'ye MEZUNU OKVTMANLAR ALINACAKTTR. Bu bilim dallarında ihtisası olup da görev almak i s Zincirlikuyu Asrî mezarhğına çüde efendi olması, yurdumuzun defnedileeektir tiyenlerin ya bizzat müracaat ederek veya mektup üe (görev i»tek) formu istemeleri rica olunur. Anestezist Dr. bayan Eti yükselmesi demektir. Mevlâ rahmet eyleye. Loya'na, asistanlanna ametıAdres : İskitler Caddesi No. 10. Tel: 10 83 73 10 83 74 Plânsız kalkınma devri'nin (!) kal yat hemşırelenne, tedavim AİLESt Has: 3180 9843 kınma gazellerinin sedalandığı yıldevamınca yakın ilgilerıni larda, köy geTeVrtiği kadar nasibini (Cumhuriyet: 9864) esırgemıyen Hayat Hastanealamamıştır. Bunun nedenleri ba$si Başhekımi bayan Dr. Üp. ka... Ocak, bucak sevdası: sen ben Nevin ötıal'a Dahiliye Müteçekişmesi, borusu öten başkalarınm DORTüH hassısı bayan Dr. lncı Gürdediklerinin, yapılması, vatan cepGenç METALURJİ MÜHENDİSLERİ'ne kan'a en zor günlerimde beni hesine kaydolanların işinin görülPek yakında özel vasıflı saç Imaline başhyacak olan Şirketimize teselli eden asil ınsan Asısmesi, yâni partizanhk. Ayrıca. köMütehassıs nezaretind»: tan Dr. bayan Soniz Evren Geçici teminatı Gfinfi Saatl Mab. bedeU MlkUn vü masa başmda tanımak, yararlı C3BSİ Ueri Sac n £fihrrvi lmalfit mühendisliği ve Ayça Kafalı'ya, Servıs bir iş değildir. MastalılUan IVintehsKnsı Kalite kontrol ve lâboratuvar mühendisliği hemşirelenne v e bütün ha«Kuru erz*k 23 Kalem 3080ÜA10 VJU 2321.26 T i . 2.9.1968 11.00 Köylerimizin çoğunun çözüm IsUtlJüal Csa KarmakKapı Satış mühendisliği tane personellne Et » KSJem 14300no T i . 1072.50 T i . 25.1968 1 4 J 0 tiyen binlerce problemi var. «Yolu No «R reı < «4 ıu n sahalannd» yetıştirilmek üzere, Ayrıca bizzat gelerek, telgEjımek 15000 Kg. 183OU.UO IX.. 1372.50 T i . 3J.196» 18.00 muı!..» diyor, düşünüyorlar «Okul Askerlikle ilifiği olmayan raf çekerek v e telefonla a n Yukanda vazılı maddeıer oellrtllen gün »e saatte ütrul blnasında kapaiı zart usulü eKsütme tle öğretmen» diyor, yardtm gelir mi 3ü yaşından genç yarak sağlığımla ilgilenen acep diye bfkliyor, bekliyor, bekli»atın alınacalrtır sartnameleı ner gun Olrulda ?0rUiebiUt tstekillerin 2490 sayılı Kanun Rereglnce 1968 OAHIIJYK MPTKIIASSIM lngilizce bilen bütün akraba, dost ve vakınyorlar... «Su« diye çatlarcasına sabnlma eöre tıaarlıyacaKlan oelgeieT Ue Kapaiı zarflannı Ihaie saattncen blr saat oncesinefcadarKoMetalurji Yüksek Mühendis veya Mühendislerl almaeaktrr. lstekDr. Kâmran Senel larıma, »onsuz mınnet ve rediyoriar. Aldatıldığını sandığı «mısyon Başkanhgma vermelert lâzundır. oPstada vftkl gecikmalsr Kabol edilmez. Kevfiyet llânen dulilerin, tükranlanmı l u n ı n m lanlarda kendi kendine öfkeleniı:md yurulur | Silahtarağa, AlibeykByfl Yolu Eyüp »dresine yazılı olarak ] Tikret KOTÎL yor, verdiü dilekçelerin cevabını I1I/&. l « l ı H U l«. Her (tte (Basın: 23149 9840) müracaat etmeleri beküyor. Bunnlım geçirirken, k»n ( l H i Alman Hajn*n««l v*m) Cumhurivet 9844 dini ıor atı^or «Gayfe»v e . üebef Cumhuriyet 8853 • • • • • • • • » »• •« •O M8MMMM ••* • • • • • • • ••» • »• » E|er 11M sayılı maa? kanununun 13fincflmad desinin zımnen ilga edildigi kabul edilmezse 657 sa• •«a • ••• yılı kanunun kapsamına giren ücretli personelin • ••• yıllık izin süreleri bakımından ikl ayrı kanuna tâbi olması gibi çelişik bir durum meydana gelir. Yeni hükümler getiren ve sahasmda yeni bir kanun olan 657 sayılı kanunun izinlerle ilgill hükömlerl nanl 7S8 sayılı kanunun izinlere ait hüküm lerinl zımnen ilca etmis ise ve bu husus Danıstay istişari kararmda açıkça bellrtilmlşse aynı isttsari karar kar$ısinda 657 sayıiı kanunun izinlerle ilgill 182 ve 104 üncü maddelerinin maaş kanununun 13 üncü maddesini zımnen ilga etmiş olduğunu kabul etmek gerekir. SIS I sorunlanna ilişldn bir konu <3eglldır. Kaldı ki, sayın Nadir Nadi'mn isabetle belirttiklen gıbi, eğıtimsız ve aykın telkinle yetiştırılmiş gençler gözönünde tutulursa, oy açısından bıle, söz konusu indırimin olumlu sonuçlar sağlayacağı ileri sürülemez, Önemli olan, toplumun genel kültür seviyesinin yükselmesınc dayanan bir iktidar alternatiîinin gerçekleşmesidir. Biz lâik egıtım görmüş blrçok gencin bile edindiği bllgilerin blllncine crmiş durumda olmadığı kanısındayız. Türkiyedekl kaotüc ve bagnaz (mutaassıp) ortam buna engel olan başlıca etkendlr. Bu ıtibarla seçmen yaşı tabanmın azaltılması. Türk toplumunun kalkınmasına ufactk bir katkı getirecek istıdatta dahi değıldır. Önemli olan yurttaşlan çağdaş uygarlıgın, pozitif düsüncemn gerekliliğine inandırmakta ve bu hedefe götüren metodlan benimsetebilmektedir. Bunun esaslarını İse AtatürJc ilke ve devrimleri, pragmatik bir özet niteüğıyle mükemmel bir şekilde kapsamaktadır. öyleyse yapılacak şey, b u ilkeleri 30 küsur milyonun şuur v e vicdanına yerleştirmek ve gene bu kadar lnsanın zihinsel formasyonunu pozitif yöntemlere göre düşünmeye yetenekli kılabilmektir. Bu fikri degerll hocamız Prof. Tank Zaler Tunaya'nın ifadesiyle «Entellektüel kamu oyu yaratmak» ibaresiyle formüle edebilmenin mümkün olduğu kanısındayu. eçmen yaşının 21 den e inS dınlmesı, ulusumuzun18temel Sonnç ken, »ehir usakları cirit atıyor toz lu köy yollarında: «Bilmem n e sigortasma kayıt» «Falanca kunımun aracılığı ile fakirlere yardım kampanyasi' v.s. diye. Ama bu dol maları yutuyor mu? hayır!.. 20. yüzyıl Türkiyesinde, kara düsüncenin kol gezdiği bir zamanda, çabalarımız yetersizdir. Modern Türkiyenin yolu «Köy»den geçecek tir, unutmıyalım. Hasan HAMAMC1OGLU (Öğretmen Kuılbisar) *** K Sylerimizin durumu genellikle yetişmis bir yüzeyde değildir. O. devlet babadan yardım bekler Kervan kalktı arasuıda başyeri tutan «Dil soB ir ulusu ulus yapan etmenlerin runu» sayın Erol Toy'un Ege gez Sonuç İ:| B VEFAT SENIHA ALYOT Sonuc AGI ÖLUM ACI BİR KAYIP MEVÜT Rifat Akıllıogltt LÜTFİYE ÇALIŞAL Sonuç TEŞEKKÜR Başkent Diş Hekimliği Ozel Yüksek Okulu YEFAT Alb. Selâhattin ÖZGEN'in «Bir köy» TEŞEKKÜR Muş Merkez Yatılı Böige Okulu Müdörlöğünden ÇELIK ENDUSTRISI || T.A.Ş. den Tarık Z, KIRBAKAN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle