18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE DÖRT 19 Temmut 1968 ml ne laman Içtlm!.. 14 yastnda.. Tam 4 yıl beyaı knllandım.. öldü simdi Allah rahmet ey'esin.. Tosyalı Cemal alııtırdı beni.. Daha doğrntn.. baberim rokken.. aşılamışlar.. •roini barnnma Uflemişler!» Pijtnan mısın? Tabiî pişmanım. bak bayatıma!.. Toksa beo de aralan gibi olmak islerdim.. Dudağına ne olduT.. Nediı o yaralar?.. Ha bunlar mı? düçtüm «matizin daleasına!..» Şimdi ne içiyorsun Kerim»n? Ne bBlnrıam.. Snln Içlyornm artık.. Ispirto, ?arap, ne bnlursam!.. Peki para!.. Ha para mı?.. Me*e1â sen beni tanıvorsun yn., geliyorum «ana... «Abi bir lira versene» diyorum... Sen veriyorsun bir lir».. temam mı! . 80 kuru? otekinden; 1 lira daha başkasından alıyorum.. Gidiyorum b»kkala.. «Bana vanıtı ?işe ispirto ver diye asılıyonım.. 25 kuruşluk turşuyu da yanına katmca ohh.. keyfim tamara.'.. Keriman, dişlerinin hepsinin altın olduğunu görüyorum.. Nerede yaptırdın onları?.. Çahştım, parajia yaptırdım, alnımın tçrivje!.. Nerede çalıştın? Kavseride «enfl evde!.. 4 ay kalabildim «ncak!.. Daha önce?.. öf br abi.. hayata genel evde ba?ladık.. htanbulda aa vazife gördük >l»dik y».. Sen fim di boş ver bunlp.ra da iki bııçuk kâgıt uçlan hakahm!.. Hadi abicim... canım abicim.. bugün sokaklarda siirtmcyim!.. hanım hanımcık şurada matizime dalayım sayende.. Ha rlmaz mı?. Hay yaçj» be.. sen çok yaja.. aphanede tsçi Sfgortalanıuıı yanındaki park, güıel havalarda çimenlerin üzcrine ««nmıj insanlarla dolndar... Sabahın erken saatlerinde, bir gtee önctden kalma ispirtocalar gerine j^rine, esneyip nyanırlarken; bedavacı yeni müşteriler gelir açık hav» oteline!. Hapcıl*r, afyoncnlar ve esrarkeslerdir bonlar!.. Güneşte ısınmaya çalışarak uynşuk afır hareketlerle keçe gibi biribirine yapısmıs yağlı pis saçlarını tarayan ispirtocuların, digerlerinden daJıa çok ilişkileri vardır nayatla Akşamı beklerler «çekmek» için.. ve gündüz, insanJarın aragına kanşırlar.. Tollannı bnlana kadar devam eder bn... Kâfi raiktarda para kazanınca, solnğn Tekel bâyiinin dökkânında alırlar . Uyuşturucu madd'e kullananlarm yattna vakti. sıcağın bastığı saatlerdir... Kışın ise, mangalın karsısında büzülmüş bulursunuz onları... eDalga» y» düşmüş, başka dünyalarda mutlu gezilere çıkmıştırlar... Dilencilik.. hamallık.. hırsızhk.. yankesicilık yolu ile ellerine geçeni, ya eczahaneye, ya da kaçakçıya > * •tıran bu insanlan uyandırmak mümkün değildir... Acırsınız.. kıyamazsınız o durumlanm görünce!.. Çünkü, uyanık olduklan, zeta gözüyle bakarlar onlara.. Zahir almadıklan zaman daha korman zaman yürekieri burkukunç manzaralar çıkar karşımlur, yardım etmek isterler.. Doğza!.. rusu da budur zaten.. Kanun Savaşlarda enkaz haline gelen yiizde yüz uygulanmaya kalkıevlerin, aparttnanların bin defa lırsa cezaevlerinin önünde sıdaha acıkhsı; yanmış, yıkılmış raya girer onbinferce toksikoinsan yığınlarının kıpırdanmtsı, man!.. Nasılsa felâkste uğramıs hayatiyet göstermesidir... Topbu insanlan topluma tekiBr kahaned'e; işte bu nefes alan, inlezandırmak. hiç olmazsa zarar yen, arada birkaç kelime konu* vermesini önlemok için, aslınşan Ölülere sık sık rastlanır!.. da «Tıp» müesseselerini güçlenParkın hemen arkasında ahsap dırmekten başka çâre yoktur.. evleriyle, ünlü «Karabas» ma Sert tedbirler, agır cezalar, kahallesi başlar.. Genellikle suçlunun zoru dünyanın hiçbir yerin larm, suçluları saklayanlann ode fayda getirmemiş.. Yangını turduğu bakımsız, dar sokaklarbüsbütün alevlendirmiştir.. üçda dörtbeş yaşmdaki çocuklarbeş zehir kaçakçısı cebini dolla hırsızlar, yankesiciler, esrardurmuştur yasaklann sâyesinkeşler beraberce yaşarlar... Uyus de.. Her milletten tıp otoriteleturucu maddelerın her çeşidini ri »u karara varmıslardir ki, utanır, suçluların maceralarını efyuşturucu maddeleri yapanlara, sane gibi duyar ve bilir kuçük »atanlara, en ağır cezaları veradaylar!.. Alfabeden önce, esrar meli.. fakat kullar.anlsn hapissatıçını öğrenirler!.. haneye değil, hastahineye gönSabahçı kahveleri... bekâr odadermelidir.'... ları.. çorbacılar.. oteller... hiçbir sey eksik değildir.. Bir odada 810 «keş» yatar, bir lıra, iki lira öderler patrona.. Çoğunun kretfisi vardır.. «yolunu bulamadığı>, parası olmadığı zaman, borç takar mal sahibine!.. Bulunca, kuruşu kuruşuna öder. İlerde daabah saat 9,510 Mraiar.nda ha kötü günlerin güvenligini saggirdina Tophancnin arka «olar böylece!.. kaklarından bırine.. KaraPolis. daima bu mahallede yabaş mahallesinin canlıları heşayanların ensesindedir.. Hangi nüz hareketlenmişlerdi.. Küçük odada kaç kişi yatıyor?.. Kim çorbacı dükkânından ağır bir ne yer? Ne içer? bilir hepsini.. koku yayılıyordu etrafa.. KahVe aradığını daima eliyle koyveler kapılarım çok erkcn açmuş gibi bulur!.. Ayrıct. bütün malarına rağmen, yerler masaIstanbulun suçlularia ilgili halar yeni temizlsniyordiı.. Ufak berlerini Tophaneden almak bir çocuk, taşların üzerine dömümkündür.. Kim nereyi «oykülen tala? tozunu süpürüyor, du?.. Kim yakalandı?.. Kim araarada bir bulduğtı sigara inmanıyor? Telsizden daha süratli ritlerini elindeki kor.serve kutuaraçlarla ilk orada duyulur.. suna dolduruyordu.. Havanın Kaçakçılık Bürosunun eleman jyi olmasına rağmen palto giyları Tophanafuıj arka sokaklarımijti içerde oturan müşterilerin na gittiklerif^nan yıIJardır ta çogu.. Herkesin sakîlı en aşağı nıştıkları cçekicilere» suçlu abir kaç günlük jzundu. Kâh yadam muamelesi yaprnazlar Has malı. kâh yırtık elbiseîer vardı r YILMAZ ÇETİNER Burnuma eroin ülleyerek aşılodılar fcenL üzerlerinde.. Dijleri dö'sülmüç.. gözlerinin ı$ıgı Kayboîrauş, solgun yüzlü insanlar mermer masalara dayanmış ayılmaya çalı»ıyorlardı... Çay fincanlarının 1 çinde şıkırtıyla donçn kaşıkiarın koro halinde sesi tâ kapının dışından duyuluyordu. Ben de onlsnn trıı.'na kstıldım usulca... Yabancı olduğumu derhâl farkettıîer.. Bir *ür« şüpheli nazarlarla süzdükten tonra açıldüar yava; vava;.. kor.uîmaya başladılar.. Selim benim adım. Sellra.. Nerelisin sen? Üstü b*jı liymc liyme genç adam, «anki 1000 ya«ındt gibiydi... Bnrsalıyım.. AW.. Borsalı... Babao var mı scnin PellmT Ne iş yapar bakalım? Bin... bin.. binb*îiydı abl.. babam binbaşıydı Öldü!.. N« kadar «kndan?. Beîinci sınıfi t»itirem»âim.. Kasımpaşa'da gittim i'k okula... Anamı, babamı kaybedinc* oüjtiim bu yoia.. Kaç yıl oldv x«hir kıllanıyennn Selim? 12 yıl oldu aoı. esrar. eroin, afyon n. bulursıro içtım.. «imdi hap kullanıyorum!.. öldüler.. Ben de vardnm kendimi afyona.. bapa.. Yokıa.. yokaa iyi bir fofördüm!^ Günde ne kadar hap içiyor lunî.. Bir kntu.. H tane.. Kaç kucuş tanRsi? Î5 korn«.. lenin aDİayacafın 5 kâ^ıdı bastınnca dalgamıu buluyoruz... Bu sırada Metin cebmden bir takım kiğıtlar çıkstdı.. Eski bir çoför ehliyetiyle.. Has.tahane raporu.. Veremdi, genç adam; yer açıünca yatınlacak, ya^ama ümidine kavuşacaktı!.. Ama ona ve onun gibi binlerce inıana ancak öldükten soara sıra geliyordu hastahaneye yatmık ıçin!.. Metin, «anki bugününü bıliyormus gibi, d»ha çok önceleri tedbir almak ısteoıifti. Izmir'de asansör mevkiinden afatı kendimi salladım ağv bcy dtdi.. Aı de|il. 82 metrtdir •rası.. Ama Slemedim bir tftr Vapaüm kader bn yaşıyoı » i»te.. aksilik!.. Yarın: KIZ ALtSİS HtKÂYESİ BİR ESRARKEŞ DALGASINI GEÇİYOR Tophane'den acı manzaralar ISTANBUL 06.25 Acılıt: Dnıfram (M.30 Kur'an'ı Kerim acıklamasl ve vorumu 07 00 Köve haberler 07.05 Guaavdın 07.30 Haberler ve hav» durumu 07.45 Istanbulda bııeun 07.50 llmlar ve hafif müzik 08.00 Hilif Bat m ü z i « 08 15 Beraber ve solo sarkılar 08 45 Paıadobleler 09.00 N. İnnaotan tttrkular 09 15 t v icin 09.35 Aro sclolan 09.50 Saz eserleri 10.00 Ar* haberler 10.05 Tîüzikaller 10 20 N. SiDahi'den «arkılar 10 40 Arkası varın 11 00 Eabah konseri 11.45 M. Kovancı'dan »arkılar 12.00 Ar. haberler ilâniar 12.10 K. Koldan'tan turkilr 12 Z5 Kücük orkertr» 12 40 G Güvenli'den sarkılar 13.00 Habfrler: Resml Gazetede burün • • . 1315 M. Bırtan'dan sarkılar 1330 Reklim orotramları 14.00 O*n( orkestrası 14.15 P Kövenc'ten sarkılar 14.30 N DivitdnBlu orkeıtrast 14.45 Tüıküler 15.00 Ara haberler 15.05 Cocuk bahcesi 15.20 Yaz okulu İS.OO Radvo İle r r ı ı u ı t e a (22. d e n ) İS 15 Ooera konteri 17 00 Ara haberler 17.05 Kadınlar f«slı 17 30 Kdv odasi 17 50 Rekllm oroffrarnlan 19 00 Haberleı ve hava durumu 1930 Küruk ilaıilar IJS5 A. S Toker'dtn »arkılar 19 50 Din ahlak «ohbeti 20 00 Acık oiurum 20.40 N. A. Tüfekci'den tarkılar 21 00 24 saatin olavları 21.10 T. Korman'dan sarkılar 21 30 Konser saati 22 00 Reklâm Drocrvaları 22.45 Haberler 23.00 Caz müziei 2355 Özetler? orotrram: kaoanıs tSTAÎfBUL fL SADYOSU 10.55 Acılıs ve rjroffram 17 00 DUkotetimizden 17 ."0 Kücük konser 18.00 Genclere nıüzlk 18.30 SenfonUc müzik 19.00 Hafif müzik 19.15 Radvo ile İneilizee (23. ders, 19.10 Aksam konseri 20.15 Genclerle btraber 21 00 Oda müzlSJ î l "0 Liedler ve ozanJar 21.45 Hafit müzik 22 00 Gec* kcnserl ' 23 00 Caz müzitl I 23.30 Hafif Batı müriM 01.00 Proer»m ve kaoanıı Eroine aşıladılar beni... 89 S • FİNANCIAL ANALYST I Expanding Manufacturing Comptnj ha» an opeoing in the Financial Analysis and Control Department We require the employee we are looking for to have the following qualliîcations: University degree in BusineM Administration and Economics or Oualification in Cost and works aecountajıcy. Enthusiasm and drive to learn a new method o( controls. Fiuent command of English Applicants are ınvited to subrait their curriculum vitae requirements, sample handwriüng and a photograpb to PK. 53, Kadıköy. Istanbul. J • > • Z Moran: 1631/8375 ••••••••••••»•••••••»••••••»•••••»•••••••»••• aha içerilere gırdim.. evlerden birine daldım bu arada.. Fakabasmaz Hamdi bina butun arkadaslarım tanıtıyordu.. S stanbulda eski eroincilerin Ahsap, dar bir koridordan ge I esrarkeşlerin çoğu şımdi çerek karşjmıza çıkan odanın • «Hap» kullanıyorriu.. Ctzakspısını açtık.. Pis bir koku, rlular ağır olduğu ıçin uyuşturucu man bulutu halinde burnumumaddelerin fiyatı artmıştı.. F« za çarptı.. Ter, 8'gar». afyon, kir çekiciler satın aismıyordu alkol v e kir kokusu sanki bir bunları.. Eexahanel«rden «Mutüpe sıkıstırılmış da. tüp patlahadon» <Nimlütal» gibi uyku mış gibi.. haplarını çok daha ucuza temin Yerde çarsaftız dört yatak cdiyorlardı. Bir kutusuna S liravardı.. Vorganların uzeri sigara yı yatırdılar mı, o fün dünyayanıklarıyla deliic deşik işlenlar onların '•lurdu.. Aslında bu miştü... Rengi belli değildi hiç ilâçların reçetejiı tatışı yasakbirinin.. tı ama denetimi yapıiaııyordu Yarı uyur yarı uyanık bes ep. eczahanelerin.. kek ile bir kadın yatıyordu or!ada.. Fakat ne kadının kadınhğı, Kahvenin devamlı mü$terilene erkeklerin erkeklıği belliki rinden biri de lzmirli Metin' önemli değildi.. Cınsel hiçbir di Kıhğı kıyafeti yerindeydi duygusu yoktu yerdekilerio!.. diğerlerine nazaran.. Gtyet düı gün konu$uyor, her caraleyi «ÖyBen, Keriman U* konuşurken ledikten «onrt eliyl» »jzını k«arkadaşım Fakabaimaz Hamdı patıp geğiriyordu!.. Ort* Okulu digerlerıni oyalıyordıı.. bitirmi?, sonra şoförlüge ba.*laDudak)*rında, yüünde kabuk mıstı. Onun da ba$ka bir hikabaglamıj yaralar vardı kadının. yesi vardı.. Saçları darmadağınıkdı.. &lieri, ayakları seklini ıcaybetmisti ar Karımı, çocngttnıa.. ikisinl tık.. aynl anda kaybettim d*«Ji.. Ondan sonra başladıra a'yon içme Hiç evleııtnedim dedi.. baye«ını »ne eğerek.. Nttfas kfifıdım da kıı oğlan kızıra!.. Nasıl kaybettin Metin?:: 1 Dofpımda, dojnm gırasında Karımı çocuğymu doğumda kaybettim D bir sayı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Bir bistanenin idaresinl Üzerine almı? olan doktor (karms söz). 2 Kuzey Asyads oir akarsu, gemilere mabsus istasyon. 3 BUyük şöhret ve şeref kazanma (iki söz). 4 «Birdenbıre farkına varıp kavrama» anlamına iki söz. 5 Şehir içinde Uzerine henüz blna yapümamiî toprak saha, besi maddelerimizden. 6 Bir işin yapılrnasına mahsus esas usul, nota. 7 Ter tesir, bazı hastaiıklesip lan önlemek 1 çin igne yapılmaya mahsus «dispanser» kar şılığı iki söz. 8 • Hemen ace!a olarak birine takdim etmek (iki söz). 9 Çocuk 6ahıbt kadının kol u.ı. «ekiı cu (iki söz). SOLDAN SAĞA: 1 Hiç bir lşe yaramadan frçirilmls olan aaunan (İki söı). 2 Kalın re kaba kumaş clnsi, ter»4 eskiden derisinden kadın kun r^urası yapmak İçin kullanılan bir çeşit kertenkele cinsine verilcn uluslararası bir isimdir. 3 Tanzimat devri edebiyatımızın en tanınmış sansiyetlerinden bir yazarımız. 4 «Basta ge len esas problem ve şikâyet iconusu» karşılıfı iki söz. 5 Bir sayı, topragı kanp alt üst eden. 6 Kisi ve sahıs, »ecıye ve tarakter (yeni terün). 7 Birb» bir seyi rümuz ile knlatma \%ine glrişmeme (iki aüt). 8 «Geç rnış zaman» mânasına gelen bir söztin yarısı. çevriUnce bir Mus«vi erkeğinin adı olur. 9 Bu da bizden birinin erkek adıdır, 6\ DÜNK0 BULMACANIN HALLEDtLMtŞ ŞEKLİ dece « un« mnattimı (ipucn) ve 6 tane soaaç vvdu. Boş kalan U karenin içio« 1 dca 9 a kadar UTfun birar rakam koyarak ve tu|»Uma, farptna. çıkartm» bölme isarefleHn* riikkat ederek «oldaa saia Te rukandao asafrıya bulmarada »ösierilen sonuçları baluaııa. Biıaı vaktinizi aiu ama, bo$ vaktiniri hoı»çs fcçirmii olursuuMS NASIL HALLKnfLBCEK Tok«ndtW nktuoJı bnlmacada •• Dişl Bond MODESTY J3LAISE "PRETORIA ATUSI,, 01 Beyazlı kızı gördünüz mü? Tanımıyorum. Apeldorn Capetown'da oturur. Kansı da var.. Acaba yeni göz afrısı mı? Durun öğreneyim.. Apeldorn Patricia ile anlaşmı?, ve onu ytgenl olarak tanıtmağa karar vermi|ti. Milliyetinden bahMtaıiyeceklerdi. Zaten genç kut, bu düşman memlekette, bilmediği insanlar arasında kendiaini pek rahat hissetmiyordu. Görünmemek istiyordu. Miss Weeds ve Apeldorn'u kenara çekti. salonun giriş kapısını uzaktan gözetlemek istiyordu. Bu toplantıda, James'ten başka hiçbir şey onu ilgilendirmiyordu. Büyük bir yeşil saksının arkasında duruyorlardı. Alçak sesle aralarında konujuyorlardı. Bir ara, büfenin önündeki kalabahğın hep beraber kapıya doğru baktıklarmı gördüler. Bir kadm, fölteriîli bir giriş yapıyordu. Şehrin tanınmış birkaç siması ile birlikte, aksamın kraliçesi gibi. Kızılhaça cömert bir bağışta bulunan adamm nUanlısına uygun, bir yürüyüşle Anicia görtinmüştü. Jacobus Kalvan yanında değildi. Johannesburg'da işlerinin başmda bulunuyordu. Fakat genç kadının yanında birkaç dostu, ve milyarderin çevresinde yaşayan birkaç kiji vardı. BojTiunda üç sıra fındık büyük lügünde pırlantalardan yapılmış bir kolye süslüydü. Türkuaz rengi ipek muslin elbisesi saçlarınm koyuluğunu daha belli ediyordu. Yakası cömertçe dekolte olan gece esvabının omzunu gene pırlantadan kocaman bir iğne tutuyordu. Giizeldi.. Alımlı, baş döndürücü bir güzel.. Bir kraliçe gibi yürüyordu. Ona bakanların gözlerinde okuduğu hayranhk, yüzüne emin bir ifade veriyor, dudaklannı Utlı bir tebes süm aralıyordu. Onbeş dakika kadar, herkesin arasında büyük bir rahatlıkla dolaşan, yüksek nitbeli subaylara iitifat eden Anicia'yı, Apeldorn ve Patricia gözden kaçırmadılar. Birden. genç kız, kavalyesinin bile ğini sıkarak, tutuk bir sesle: Iste.. diye fısıldadı.. James. yakasında bir gardenia. sivil elbiıesi ile içeri girmisti. Sevdiği adam bu mu idi? Yüzünün sertliğini yadırgıyordu. Dudaklarımn kenarındaki çilgiyi hiç görmemişü. James salona bir göz gezdirmiş ve büfeye ilerlemişti. Orada Anicia onu öyle tatiı bir halle karşıladı ki Patricia yeniden fena olduğunu hissetti. Apeldorn, genç kızm heyecanını farketmişti.. Verdiği söze rağmen kendine hâkim olamamasından korkuyordu. Tam o ara yanında kısık bir ses: Ne yapayım? diy* «ordu. Dudaklan titriyordu.. Miss Dunham. Lutfen fimdilik hiçblr jey yapmaym.. Bırakın ben i»i tertibe koyayım. Nasıl? Önce onun!» konuşacak bir fir«at kollıvacağım. Bu arada sız Mıss VVeeds ile beraber, ten ITflim: MAURICE DEKOBRA Anııc Mariel •u «*or ONB CooTT1?ht A1*n«iDdao <atın annmııtır ANKARA 0«.25 Acılıt Orocram 06.30 Kıır'an'ı Kerim acıklaınası ve vorumu 06 50 Saz eserleri 07 00 Köve habtrler 07.0a Günavdın 07.30 Haberier ve hAVM duruınu 07 45 Sabah müziei 08 00 Ankarada busüa 03.05 Kücük ilâtüar 08.10 Her telden 08.40 H Bulus'dan türküler 09 00 Cocuk ve eelisimi ' 09.20 Sabah kunscri | 09.40 Arkası varın 10 00 Ara haberier: UAnlar 10.05 Türküiler cecldi ' 10.25 Albümierden slcıueler 10.55 Sevün Süer'den sarkılar 11 15 Cocuk bahcesi Konser saati 12Ö0 Ar* haberier: ilânlar S 1205 H Sozer'den türküler 12 20 Ktbrıı saati ' 12.25 Küc*)k ilânlar Beıaber ve solo sarkılar 12.30 13.00 Haberler: Resmi Gtzetede bueün 13 15 Hafü müzik 13.30 Reklam oroeramları 14 00 Z Bozdac dan türküler 14.15 Cesitli müzik 14 40 A Zenrer'den sarkılar 15 00 Ara haberler: ilânlax 15.05 PlâkJar aıasınd» 15 20 Ovun bavaları Sarkılar 16^05 Yaz okulu 16 45 Radvo ile Fransırc, (32, d e n ) 17.00 Ara haberier: İlânlar 17 0i Yurttan sesler 17.30 Köv odası 17.50 Reklâm Drosramları 19 00 Haberler ve hava durumu 19.30 Kücük ilânlar 19.35 N Akol'dan türküler 19 50 Hafif Batı müziei 20.15 Türk (olklörü 20 S5 Y»sar Özel.den sarkılar 20.55 Bir varmıs bir vokmus 2! 00 24 eaatin olavları 21.10 Gece konseri 22.05 Tüıküler 22.25 K Onc*n'dan ?arkılar Haberler f 23 00 Haftanın besteclsl > 23 45 Gcce varısına do&ru 23.Î5 Ozetler oroeram kapanı» Garfh RJMU çocüe Tıffany «lones TJFFANY JONES <3EC£ . . . ŞJMpf D Ü â Ü M G»'&' . S SEMİ CSCC ' sou VOeULDUM. SU A<ECWUASEHf DBH A1UŞ ÇCX yOCUL.,'v OMLU ' e ha olan şu salona geçin. Birazdan yan.nıza gelirim. Patricia tereddüt ediyordu; fakat Apaldorn'un haklı olduğunu anhyarak : Peki.. dedi. Mi«« Weedı benimle gelin. Sizi orada bekliyeceğiz. tki kadın gözden kayboldular. Afrikand'er bir püro yaktı, ve sükunetle hilâ Mrs. Sandra'nın yanında duran Mackenzie'ye doğru yaklaştı. Mavi duman arkaşından uygun anı bekliyordu. Birkaç dakika sonra Halvan'ın bir dostu Anicia'ya 3'aklastı ve onunla konu;mafa başladı. Binbaşı von Karlsburg'da James'in yanına geldi. îki adam gevezelîk ederlerken, Apeldorn kaîabalık arasınâan onlara d"oğru yüriidü ve yanlanna gelince : Siz Her Schroeder'siniz değil mi? diye sordu. Evet.. * Apeldorn pürosunun külünü silkerek : Sizı rahatsız ettim, özür dilerim.. dedi, fakat benimle biraz gelebilir misıniz? Teğmen Almandan izin istedı, biraz merakla yabancının peşinden uzaklaştı. Geniş antreye vardıklarında durdular : Herr Schroeder.. Kendimi tanıtayım: Adım Apeldorn'dur. Capetovvn'da Dunham ve Fra«er şirketinin mümessiliyim. Bu keümeler size bir sey ifade ediyordur, değil mi? diye sordu. Dunham ve Fraser kelimelerini duyduğu zaman James hayretle irkilmişti. Karşısındaki israr etti : Bu hattı tabiî tanıyorsunuz? Evet. Bakın.. Az önce Mr. Dunham, vapurları* »ızdan birısı ile gelen bir yolcuyu bana tavsiye etti Bu yolcuyu Preforia'ya ben getirdim. Sizinle görüşmek istiyor. Apeldorn'un esrarlı hali, Mackenzie'de merak uyandırmıştı. Sebepsız yere göğsünü bir elin sıktığını hissediyordu. Nefesini zorlukla düzeltti ve gayret sarfederek : Kimden bahserfiyorsunuz? diye sordu. Afrikander doğrudan doğruya cevap vermi* yerek : Söz konusu kimse şehirde olduğuna göre, belki sizinle karşılaşır ümidiyle, bu baloya gel» mesirti tavsiye ettım James «ınırlenmişti : Peki ama kim bu kuzum? dedi. Misafirim bu aksam burada.. tıterıenlz beBİmle gelin. Sizi ona götüreyim.. James kılavuzunu izleyerek bütün «alonlardan geçti ve kücük salonun öniine geldi. Kapıda Apeldorn eeriledi ve şadece : lşte sizinle görüşmek isteyen kim«e.. dedi. (Arkası »ar)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle