18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 Temmuz 1968 CUMHURÎYET r SAHtFE ÜÇ DIS HAB ERLER Acil ve önemli sorunlar derhal efe almacak Murville Kabinesi ilk toplantısını De Gaulle başkanlığında yaptı P DÜNYADA BUGÜN jAPONLARDA «NÜKLEER ALLERjİ) DEVAM EDİYOR TOKSO, (a.a. • A.P.) Küba'ya bir Amerikan uçağı daha kaçınldı İAMİ Key West'teki bir taksiuçak şirketinin sahibi, müşterilerden birinin, kiraladığı uçağın pilotunu Küba'ya gitmeğe ve Havana hava alanına inmeğe zorladığuıı açıklamışür. îsminin Van Dyke olduğunu söyleyen yolcu, dün sabah şirkete giderek Miami'ye gitmek için bir uçak kiralamıştır.. Uçak öğleyin havalanınış, havalandıktan bir saat sonra da pilotu, müşterinin kendisini tabanca ile tehdit ederek yolunu Küba'ya doğru çevirmek zorunda bıraktığını bildiren bir radyo mesajı göndermiştir. Öte yandan «Delta Airlines» şirketinin bir uçağı da dün, aklî muvazenesi pek yerinde olmadığı anlasılan bir yolcu tarafından silâh tehdidi ile Küba'ya kaçırılmak istenmiş, ancak kaptan pilot ve mürettabatın silâhlı zorbayı ikna etmesi ile Miami'ye beklenmiyen bir iniş yapmağa muvaffak olmuştur. Silâhlı şahıs Miami polisi tarafuıdan tevkif edilmiştir. Silâhlı şahıs uçağın hostesinden kendisini pilotun yanına götürmesini istediği zaman kanserden ölmek üzere olduğunu söylemistir. Ancak pilot kabinine girer girmez silâhını çeken ismi açıklanrnayan şahıs, pilota uçağı Küba'ya götürmesini bildirmiştir. On dakika sonra kendini yere atan ve ağlamağa başlıyan adam, uçak mürettabatı tarafmdan teskin edilmeğe çalışılmış, bu sırada yere bırakılan tabanca da emniyete alınmifhr. M apon Hükumeti Haber Alma Bürosunun Mart'ta giriştiği bir nabız yoklaraası sonucu, • YÎLDÖNÜMÜ 14 Temmuz Japon halkmın çoğunluğunun, Baş1958 ihtilâlinin yıldönümü mUnabakan Eisaku Sato'nun «Nükleer sebetiyle Bağdat radyosunda koDe Gaulle, Maurice Couve De hakkında basına yapılan açıklaallerji» dediği korkudan kurtulanuşan Irak Başbakanı General Murville hükumetini bekleyen maya göre, hükumet, Fransız madığı meydana çıkmışür. çetin görevleri. şöyle sıratamışTahir Yahya «Halkımız ihtilâllmiÜniversitelerinde, mayıs \e hazitır: ran aylannda patlak veren olayzin bekçisidir. îhtilâlci siyasetiFikirleri sorulan 20 yaştan yukaların bir tekranna mani olabil rt 3000 kişinin I'o 67,5'i «Nükleer almiz yapümak istenen bütün siys Kamu düzeninin «Tamamen mek için olumlu tedbirler almasi iktisadl ve askeri basküara sağlanması», lerji» deyimini duyduklan zaman ya karar vermiştir. Bu cümleden karşı koymayı büecektir» demiş Iktisadî ve mali istikrara Hiroşima ve Nagazaki'yc atılan atun olarak, Millet Meclisi, bu ayın tir. kavuşulması, bombaları ile nükleer denizaltıları, sonlanna doğru özel bir toplan Üniversitelerde okuyanlar tı aktederek eğıtım politikasını nükleer uçak gemilerini ve Sasebo ve ekonominin farklı sektörlerinenine boyuna tartışacaktır. üssünü hatırlamaktadırlar. Nükleer de çalışanlar ile devlet arasında Kabine toplantısında aynca, uçak gemisi «Enterprise» ın bu yeni bir sosyal ilişki düzeni kurMaurice Couve De Murville'in, üssü ziyareü geçen Ocak ayında mak. önumüzdeki salı günü parlâmenşiddetli öğrenci gösterilerine sebep Elysee Sarayında yapüan ve yatoda okuyacağı hükumet prograolmuştu. AGLAYANGlL'in Mosmı dinlenmiş ve onaylanmıstır. nm saat süren kabine toplantısı va resmî zıyaretine, iç • • • • • • • » • • • ••••••••••»•»•••••»»••• 3000 kişinin yalnız I'o 17,4'ü, bu iki • • • • • • •• • • « te ve dışta, lâyık oldnğukclimeyi duyduklan zaman nükleer enerjinin barışçı amaçlarda kulnun üstünde bir önem atlanıldığını düşünebilmektedir. fedilmişti. önceki gün yayınlanan ortak bildiri, zîyaretin öneAyrıca bunların ° o 58'i, nükleer / mini mübalâğa edenlere umdukenerjinin barışçı amaçlarda kullalarım vermemiştir. nılmasını faal olarak desteklemeye VAN NORMAN, KWIKWAY, HUNTER, STARRETT, SİOUX, Dışişleri Bakanınm Moskovahazır olduklarmı söylemişlerdir. ° o / dan eli boş döndüğunü söylemek STAR, MABQUETTE, HANSON, SLIFER, BONNEY v.s. 3'ü ise reddetmiştir. Gündüz ve Akşam öğretimi yapılır. haksızlık olur. Çünkü, resmen Fabrikaları Türkiye Mümessili açıklanmış kesin isteklerle git Kontenjan dahilinde kayltlara başlanmıçtır. metniştir. Okula alınacaklar mülâkat ile seçilir. Spekülâsyonlann ana kaynağı, Belgeli öğrenciler alınmaz. BRÜKSEL, ( u . ) Fransa ve bir rastlantıdır. Yani ÇAGLA İsteyene okul hakkında broşür gönderilir. Batı Almanya, Ortak Pazar dıYANGtL'in Reykjavik toplantı Birinci taksit: Aksam: 2.000. TL. Gündüz: 3.000. TL. şındaki ülkelerden konserve sebsından sonra Moskovaya ilk giBüro ve rr.ağazanın Necatibey Cad. 161 Karaköyİstanbul ze ve meyve ithalini yasaklamışATİNA, (a.a.) Eski Başbakan Ödeme: İş Bankası 902 Galatasaray, Akbank 46029 Beyoğlu den NATO Dışişleri Bakanı ollardır. Her iki ülke, Roma ant lardan Eliyas Çirimokos, 15 gundenadresine nakledildiğini sayın dost ve müşterilerine duyurur. ması. NATO Dışişleri Bskanlan GALATASARAY, İstiklâl Caddesi No: 311/78 laşmasırun 115 inci maddesi uyaberi tedavi edilmekte olduğu hasTel: 49 52 34 44 70 02 Konseyinin, geçtiğimiz ay sonunrınca bu tedbiri aldıklarmı, Örtanede dün sabah ölmüştür. Telefon: 49 25 72 49 82 30 Telgraf: GÜNEŞKÜLTÜRBeyoğlu da Izlanda başkentinde «Doğu Not: İZMİR FUARI ithalâtı için sipariş kabul edilmektedir. Başbakan Yorgo Papadopulos'un ile Batı arasmda kuvvetlerin I•••••••••••••••••••••••»»•••••••»»•»»••••••»• tak Pazar lcra Konseyıne bildirmişlerdir. Ortak Pazar üyeleri, emri ile cenaze bugün resmî törenkarşılıklı ve dengeli bir şekilde İlâncıhk: 7710/8189 böyle karar alabilirler Reklâmcılık: 2827'8191 le kaldırılacaktır. azaltılması imkânlarının incelenmesine öncelik tanımayı» kararlaştırdıklan hatırlardadır. Denilmişti ki, ÇAGLAYANGİL, SOVyet yöneticileriyle NATO adıns I temaslar yapacakttr. | Devlet adamlan, ortak bildirllerde iizerinde motabık kaldık I ları hususlan açıklarlar. Torum | cular, ortak bildiride Reykjavik «çağınsı» na doğrudan değinil I memesini bir başarısızlık olarak | göstermek eğilimindedirler. Hemen belirtelim ki, ziyaret I Reykjavik toplantısından çok ön I ce tesbit edilmişti. Aynca, ÇAG I LAYANGlL'in Kremlin Be NA * TO adına temaslar yapmakla gö | revlendirildiği şüphelidir. Kuv I vetlerin azaltılması, Türkiye ve ÇAGLAYANGÎL'in çapının üs | tünde, nazik ve kanşık bir so I rundur. Nihayet, Reykjavikte Dışişleri Bakanlan, somut bir f teklif, ya da plân hazırlamamış I lardır ki, ÇAGLAYANGİL, meslektaşı GROMİKO ve öteki Sov f yet liderlerine sunsun ve aldığı | «Evet» ya da «Hayır» cevabı ortak bildiriye geçsin. NATO Kon I seyinin yaptığı Moskovaya yönel I tilmiş bir ç a | m bfle 4eğildir. * Sadece « kuvvetlerm azaltü | ması imkânlarının araştırılması | na öncelik tanınmasını» kararlaştırmışlardır. I Spekülâsyonlann ikinci kayna | ğı da, Batı yardımlan musluklarının bsılması karşısında, Tfirkiyenin, kalkmma plânının dış finansman açığını Moskovaya kapattınnayı düşünmesidir. öte yandan ÇAGLATANGÎL'in Moskovaya hareket ederken, Esenbo& Havaalamnda, «TJzun vadeli a bir ticaret antlaşması akdinin imkânları araştıniacaktır» demiş olmasıdır. Ortak bildiride, her iki konudan da bahis yoktur. Sovyetler sistemleri gereği, program yardımı yapmazlar. Proje kredisi verirler. Krediyi alabilmek için de incelemeleri için Dünya buzdolabı sanayiindeki gelişmeleri yakından izleyen ARÇELİK, projeler sunulnr. Projelerin hazırlanması ve incelenmesi uzun şimdi sizlere şahane modeller sunuyor. Yemeklerini mutfakta yiyen zaman alır. ÇAGLAYANGÎL'in dönüşünde ailelerin, günün büyük kısmını mutfakta geçiren ev hanımlarının YeşUköyde açıkladığma bakılırsa, «Uzun vadeli ticaret antlaşgöz ve estetik zevklerinin kucaklaştığı bu harika modeller klâsik ması üzerine arzu, Sovyetlcrden gelmiştir. Beşer senelik plânlar görünüşün tamamen dışına çıkmış şık bir mobilyayı andırmaktadırlar: çerçevesinde tanzim edilmek gayesini matuftur. Bizim rejimimiz, uzun vadeli ticaret antlaşması esasına dayanmaz. Btma rağmen 0 kapının Ust kısmını eski Istanbul durumun özelliğine binaen tahakkukuna çahşılacaktır.» gravürleri süslemektedir Görülüyor ki, yukarıdaki iki konudan söz edilmemesi de, ba• kapının alt kısmı matrn ağaç şarısızlık biçiminde yorumlanagöriinüşüne sahip özel "Robex" maz. ile kaplıdır Ama ortak bildirinin, diplomatik edebiyattan arındıçrında, • gövde kahverengi îınn boyahdır Kıbnsa değinen bölümü dışında pek fazla yenilik getirmcdiği de • kapının rahat açılıp kapanmasını gerçektir. Kıbns bölümü, KLEsağlayan şık bir kapı kolu profili RfDES ile müzakerelere devam eden DENKTAS'ın durnmunu • buzluk kısmının Ostö "Robex" kuvvetlendirici, takviye edici niteliktedir. kaplı, aynca kapıyı daha da Tenilik de şudur: güzelleştiren altın rengi motif Moskova, bugüne dek, uyuş9 yeniden düzenlenen büyük mazbğın dısarıdan müdahale olmaksızın Kıbnslılarca çözümlenkapasiteli zengin kapı içi mesi gerektiğini savunaçelmekteydi. Fakat ortak bildiri, • kapı içinde de modern bir renk, müzakerelerin «Bütün ilgili tazarif siperlikler, "Robex" üstüne raflar arasında, barışçı bir nihai hal çaresinin yolunu açması naltın renkli motifler midini izhar» etmektedir. Böylece Sovyetler, Türkiyenin Ada üzerindeki hak ve çıkarlannı ilk kez teslim etmektedirler. Hülâsa şahane iki ARÇELİK moARtS, (Dıs Haberler Servisi) Fransa Cumhurbaşkanı General De Gaulle, Maurice Couve de Murville hükumetinin dün sabah akdettiği ilk toplantısında, ülkenin iç sorunlan iizerinde bir konuşma yapalak «Fransız ulusu, büyük bir olgunluk içinde, hangi siyasî partiyi tercih ettiğini gösterdi» demiş ve Mayıs ve Haziran olaylan sonrasında, çözüm bekliyen âccil ve önemli sorunlar bulunduğunu hatırlatmıştır. I Türk • Sovyet ortak bildirisi • BARIŞ GUCÜ Kıbnstaki Birleşmiş Milletler Banş Gücünün masraflarını karşüamak üzere Avustralya 61,000 dolarlık ba ğışta bulunmuştur. • BOGULMA Tanınmış İtalyan filn^ yöneticisi Antonio Pietrangeli, dün Roma'nın 120 kilometre sflneyindeki Gaeta'da çevirmekte olduğu son filmin bazı dış sahnelerini çektirirken boğulmuştur. 50 yaşındaki yönetici, film çalışmaları arasında denize girmiş, fakat şiddetli dalgalar kendisini kayalara sürüklemiştir. Yöneticinin başını kayalara çarptığı sanılmaktadır. • AF 14 Temmuz Bayramı münasebeti ile Cumhurbaşkanı De Gaulle Cezayir olaylan ile ılgıli olarak yıkıcı faalıyette bulunmak suçundan mahkum edilmiş olan 12 kişiyi daha affetmiştir. • AYAKLANMA NspoH b*pishaneaindeki yüzlerce mahkfim dün çıkan ayaklanmadan sonra, kilitleri iyice hasara uğramış olan kapüarı açarak hücrelerinden dışan çıkmışlar ve hapishanede yangınlar çıkarmışlardır. Hapishanenin içinde hâl'. büyük bir ka rışıklık hüküm sürmefctedir. Yan çin henüz söndürülememiştir Ha pishanenin dışında, çok sayıda jandarma, mahkumlann binaya yaklaşmağa çabşan akraba ve dostlarına engel o.mağa çahşmak tadır. Mahkumlar, hücrelerindeki boğucu sıcaklığı v: susuzluğu protesto için ayaklannuşlardır. hadiseler arasında Düzen, bunalım ve sömürüye dair aman zaman türküler ç> * kar, moda olur; herkesia ağzında dolaşır. Onun gibi ' lâflar da çıkar.. Ağızlarda dolaşır. Meselâ bundan bir müddet evvel «Slatrak» sözü ne kadar moda olmuştu. Bu sıralar üç söz ağız ağız dolaşmakta, kol gezmektedir; düzen, bunalım, sömürü.. Aslına bakarsanız mühim olatt bu kelimelerin mânalan değildir. Lâfıdır, sesi, şekli, şemaüidirDuzen ne demektir?. Düzen kelimesi düzmekten felir ki; Türkçe argosunda (hâşâ huzuru âlinizden) ırza geçmek demektir. Böyle düşününce ismi fâil olur. Düzen, bir bakıma hile mânası» na da gelir: O herif düzenbazın biridir» diyen kimse bahsettiği «heril» iıi ince bir hilekâr olduğunu anlatmak ister. Ama düzen başka bir bakıma nizam mânasına gelir. «Bozuk düzen». Yan nizamlı işe denir ki «bir işe çeki düzen vermek», tanzim etmek anlamını ifade eder. Buradaki «çeki» odun tartısı olan «çeki» değildir. Inanmak lâzundır ki; düzme* nin yerini batı Türkçesinde düzeltmek almıştır. Fakat yeni dil cereyanlannı İstanbuldan geçirmemek bususunda Dil Kurumunun sarfettiçi gayret ve himmetin semeresi görülmüş ve düzmek masdanndan gelen düzük sözü talimatname karşılığı olarak «Sözlük» ümüze geçerken baştaki d, Kazan lehçesindeki t'ye yerini bırakıp Tüzük olmuştur; bütun bu söz reçeteleri yapılırken herhangi bir dil kaidesine bağlanmak külfet ve esaretine tahammül edemiyen ulemamız; sentetik sözlerimizde dabi istisnayı csas sayarak «düzük» yerine «tü> zük» demiş, fakat düzme'ye tüz» me dememiştir. Hikmetinden sual olunmaz.. ve «Irlınm geldi. Tarihte «Düzmece» diye vasıflandırdığınuz Şehzaıle Mustafa'ya verilen bu ad sahte mânasına geldiğine göre esas tartışma konumuzu teşkil eden «düzen» kelimesinin mânasım bu dediklerime bakarak siz kestirebilirsiniz. «Tüzük» tilciliğine geljnce, .^mekie biten bütün fiillerden bu isimleri yapabiliriz: Düzmekten düzük, bozmaktan bozuk sıızmekden süzük; üzmekden üzük (Biz buna üzgün demişız, düzük yerine düzgün dediğimiz gibi.) Büzmekden büzük (büsbütün baş ka mâna!); çözmekden çözük; bu seri burada biter. Gelelim «Bunalım» sözüne; bu biraz daha ağdau bir lâftır. Bunalmak sıcaktan ve işten kan ter içinde kalıp nefes alamıyacak lıale gelmek yerinde kullanılan bir fiildir. Bizde eski «bohrao» keyerine geJdÇ onnn va» görmeye çahşryor. Yegâne kusuru mânasım kimsenin bilmemesi yani hüviyetinin meçhul oluşu ve bulanım sözüne pes benzemesidir. Yoksa boyu bosu yerinde afili bir kelimedir. Kül< hanbey ağzıyla: İmanım!. sözüne uygtm se» tedir. Biraz hos görürlükle ona kafiye bile olur. Ve sıra geldi sömürüye.. tşte asıl esrarengiz kelime bu!. Kelimelerin 007 si.. Ne yaptığı, ne dediği, ne anlattığı belli olmaz.. Sesini işittiğiniz zaman ardından ya bir öfke, ya da bir nâra.. ya bir bedduâ beklemelisiniz!. Sömürünün tek lâtif tarafı telâffuzudur. Sümru'ye benzer sesü. Üst tara* fı ?.. Mânasım Lehcei Osmanî» adrndaki lugat kitabmda Ahmet Vefik Paşa şöyle anlatıyor: «Sömürmek, somurmak öküz gibi burnuyla iterek yalayıp, silip bitirmek, tekmil yemek, bütün içmek.. Ben bu mânayı bildiğim için ne zaman ulemadan bir zat: Bizi sömürüyorlar.. dese gözüm öküzü arar.. Ben kelimenin mânasım anlıyornm. Ama sömürü fiilini dedikleri yerlerde bulamıyorum.. Seyyal bir anlam her balde.. Halbnki sol kryıda oturaa nerkes, sağ tayıdakilerin kendilerini sömürdüğunden şikâyet ediyor; ama kimler?.. Tüm ağalar ve kapitalistler dahil bilnmtnn Çikarcılar sömüruldüklerinden şekvacıdırlar! Ee bunun çaresi yoktur.. Kurdun: Suyumu bnlandırdm! diye kuzuyu yemesi dâvasına benzer. I I I Adres Değişikliği GUNEŞ Makina Mühendisliği Özel Yüksek Okulu I ŞÜKRÜ SERVER AYA Konserve ithalâtı Çirimokos öldii ı Arçelik khlitesinin ziruesinde " L,; modelleri (10,2 ve 12,5 ayak) Kayhan SAĞLAMER VEFAT Perihan Harputlu'nun eşi, Dr. AU Harputlu, Emine Gulşener'in kardeşi, Hicran Aksüt, Ahmet Harputlu, Canan Sutton'un babalan, Burhan ve Sezai Yurdakul'un dayısı, Naciye Alev'in damadı deli. Evet en zor beğenenler dabi bu buzdolaplarını gördükten sonra seçimde hiç tereddüt etmeyeceklerdir. ARÇELİK bayiine lütfen uğrayınız. 10,2 ayak L: pe^ln: 3 . 5 0 0 lira vvft (365 lira peşin, bakiyesi 2 4 0 llradan 17 taksittt) 12,5 ayak L: Peşin: 3 . 9 7 0 lira vtya (400 lira peşin, bakıyssl 2 7 0 liradan 17 taksitte) BEKİR HARPUTLU 13.7.1968 günü Hakkm rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 14.7.1968 Pazar günü (bugün) öğle namazmı müteskip Kızıltoprak Zühtüpasa Camiinden Karacaahmet mezarlığındaki ebedi lstırahatgâhına defnedilecektir. Mevlâ rahmet eyleye. AtLESt L 1968 yılında ARÇELİK ile daha mesut olacaksınıs Yeni Ajans: 39?5/8155 Bu kısa dil semineri bitmeden bir müşahedeme dikkatinizi çekmeye müsaadenizi rica ederim.. Şimdi bunalımdan şekvacı olanlar, ayaklandüar. Yer yer patırtılar çıktı. Avrupamn bir çok yerinde kaldınmlar söküldü.. camlar kırıldı.. binalar önce işgal, sonra tahrip edildi, nihayet «aklı selîm» geldi.. veya zorla getirildi.. patırtı mayna oldu.. Herkes yerine döndü.. Ee bu kadar şam> taya bir mâna vermek lâzım.. Bu düzen düzelsin! dendi« Nesini düzeltelim!.. Siz düzeltemezsiniz!.. Biz dü »elteceğiz.. Peki neyi düzelteceksiniz? Daha belli değü.. Kökten reform!.. Zorlaya zorlaya bir arkeoloji kazısında çalışır gibi uğraşa uğrasa bu hareketlerin amacı ortaya çıkanldı: Birlikte idare. Peki geün beraber!.. Yok, yok! Siz eskimiş, köbnemişsiniz.. bırakm bize.. Böylece talebeler ^ocalan, ho> calar hükumetleri, işçiler fabrikalan ve yolcular gemileri idares edecekler.. Hatınma geldi.. Yolda giden bir geminin kaptanı ölmüş... Aramışlar yolcular arasından birisi: Ben kaptanlık bilirim! demiş.. ve kaptanlığı almış« Yoluna devam ederken bir gece geml çatuır, çatır karaya döşmez mi?. Ulan hani kaptanhktan an. lardın.. Bak karaya düştük! deyinceler.. Ben naapayım kardeşim, deniz bitti.. cevabını vermiş. [ B. FELEK .;... «a...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle