20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE İKİ 14 Harlran 1968 CUMHURÎTTnP • ••••!••••• Millî mücodele kohramoni: ÖZALP Cihad BABAN • *•• :::: :::: Mallıca çalifmalarının 3. yılına başlarken : 1 • üniversite olaylarının anlamı Mntln •nnhtın hizmetinde tabip ordinaryüsler.. tlcaret odalannm yfiksek fleretll profesBrleri.. komprador flrmalannd» danlgman doçentler klinik tefecilifinde vnrgun pe«ine düşmü» dekanIar.. iktidar sahiplerinin elini etegini öperek teminat anyan rektBrler.. tıp fakültelerine satın »Idıklan pahalı makinelerin komisvonlannda doymak bilmez para hırsını tatmin edenler.. bilirklsi raporlarınd» dünya kültür ve bilim klâsiklerine yasak levhası asanlar» vargnn ve menfaat klikleri.. kitap bırsızlan flkir korsanları.. Bn karnaval alayı yıllardan berl flniversite çatısının altında bannmaktadır. Çogn zaman üniversite hakkında kapalı odalarda anlatılan akıl almaz rezaletlerin yüzde biri gazete sayfalarına geçer. Ünivenitenin ne biçim batak olduğnnn en çok içinde bnlnnan fifretim flyeleri bilirler. Üniversite ö|retim üyeleri arasında eli Spülecek niee kisiler de vardır. Ama bir tiirlü «eslerinl doynramazlar. Çünkü hâkim çruplar Syiesine teskilâtlı ve öyiesine güclüdürler ki, yüzü avdınlıja dönük bir avuç bilim adamını baskı altına almıslardır. Menfaat sebekesi derece derece bir organizasyon içinde üniversitenin kaderine el kovmnstnr. Üniversite öfcrencüeri hocalarının türln çesitli hlkfiyelerlni dinliye dinliye yetismektedirler. Çoğn zaman «ınavda çakan genç, kendisini çaktıran bocanın kisilieine saygısmı yitirmistir. Daha kötfisü. hocasının hak ve bnknka değer vermiyen bir çıkareı, bilime (irtını dönmüs bir eyyamcı ve otnrdnfn kürsüyü tiearet tezgâhı haline getirmis bir oportünist olducunu hilmektedir. Ve yıllardan beri süreçelmektedir bn durum . Üniversite kapılanna yıtılan çençler herhangi bir fakülteve kapafı atmak için çırpınmakta, nknyanlar en kötü koşnllar içinde yasamakta, diplomıUnnı alanlar ise toplumun menfaat şebekelerine hiımet etmek yolnna itilmekte veya issiz kalmaktadırlar. tste bn gidisatm ortalık yerinde patlak vermiştir üniversite otaylan . Şimdl sahte bir azametle, veva Ikiyüzlfl bir elddlyetle çoenklara öjüt vermeve kalkısmak koiardır : Otnrnn dersinize çalısın, yasalara karsi gelmeyin, dflzeni bormayın, haznrmzlnk yaratmsyın, hocalsnmzm uygılı olnn dlye. Bn *ov Sfntierln bes paralık deierl voktnr. Üniversitevl blüm oeagı niteliginden nzaklastınp menfaat Işletmesi gibl knllananlar ortada iken SJrencilere nasihat eeçmefe, meseieyi voknşa sürmektir. Bir askerî birlikte knmandanlar eörevlerini kötüye knllandıkları zaman «ornmn erlerde aramak ne kadar mantıksızsa, profesörlerin snltasında vozlasan ve çöken bir vönetimi «jençlerin sırtına bindirerek yflrütmeve çalısmak o kadar mantıksızdır. Gerçekte çençlerin bncünkü dileklerini de a<ıan çok daha köklö bir reforma mnhtactır üniversite tmtlban nsnllerinin »tençlerin dilegince defismesi her şeyl çözümliyemez. Zira asıl hastalık çok daha derinlerdedir. Şn profesSr fikir korsanıdır; krndisinin olmıvan makalevl asırır, altına imzasını atar, ve kelime kelirae Ispatlanır bn hırsızlık . Üniversite snsar, otnrnr .. Ve bn profesör tnristik çezilerin, yBnetim knrnin arpalıklannın bas konuen olarak üni\ersite koridorlarında fink atar. Bn profesör sınav nsullerini tüm de^istirse, bütün öSrencllerini pek iyi ile eeçirse, veva hrpsini çaktırsa. ne kazanır üniversite, veya ne degisir tiniversitede? Ticaret odalannın hizmetkârlıfmda bilimi milimi hir yana itelemis doçenti hizava getirmeden düzelir mi üniversite? Apaçık klinik ticareti vapan ordinarvüs çevresinde avnı ticarete ortak olmak isteyen hırslı doçentlerden baska bir ekip yaratabilir mi? öylevıe ortaya bir soru atabilirlı : Be» altı fakültrnin birbiri ardına Iseali ve gençlerin bir ortak evlem çerçe\esinde birlesip vürumelerinin anlamı nedir? Ne kazandırmıstır bn hareket toplnma? Ba lorannn eevabı çok açıktır : üniversiteli gençler haklarını kendl güelerivle aramak billncine erişmislerdir, üniversite vönetiminde söz sahibi oldnklarını ve olacaklannı fiilen ispatlamıslardır. Dfinyadaki gençlik hareketlerinin ço^nnda bn öz fikir ve temel düsünce vardır. Üniversiteli eençler yönetimde söz sahibi olmak, ySnetime katılmak Jstiyorlar Bu akım valnız üniversitelerde baslamıs değildir; fabrikanın Uçilerl fabrikavı, isletmenin memurlan lstetmeyl ySnetmek Te kendi kaderlerint kendi elleriyle tâvin ederek «ornm Mhibl olmak dilefindedirler. Yirmincl yflzyılın Bifreııclil, bocs ksrsısında eipençe dlvan dndakları kitli dnrnp medrese çömezi gibi her seye eyvallah dlyemez. Gençlik hem kendi dâvasında, hem de toplnm dftvalannda söz Mhibidlr. Ve bn sfa on» rerilmezse biz»a4 aiacaktır. îşte flniveMİtedeki olaylar gençlltin bn yolda attıfı stnmln adımlardan biridir. mwmm • ••• • ••• • ••• • ••• • ••• •••• • ••• Köylü efendimiz S aym tlhan Selçuk"un «Köylü •fendimlz» başhklı fıkraaı çıkah epey zaman oîdu. Nedense hiç blr okuyucu tartışmaya gırmeye lüzum görrnedl. Gazl Mustaia Kemal Paşa «Köylü memleketin hakiki efendisidir» demış. Sayın Selçuk fıkrasını bu vecızenin çatısı üstüne içlemlş. îşln siyasî tarafı bizl llgilendlrmez ama biz burada daha başka şeylerden söz açacagız, köylü geçinlp de köya gitmeye cesaret edemlyenlerln öyktlsünü yazacağız: 1966 Martmda bu sütunlarda bmn ateşli köycü okuyuculann yamlanru uzun zaman okuduk. Her blrlnin fevkalftde fikirleri vardı. Yazdıklannın hepsi gerçekçl Ifadelerle kaleme alınmıştı... Ama bu ateşli köycüler blr ç&ğn Ue karşılaşınca nedense savunduklan «koy» dâvasına sahlp çıkmaktan âdeta kaçındılar. Kaçuıdılar da değil köy» gltmey» cesaret edemedller. Afyon Emlrdağ llçeslnin blr orman köyü olan Mallıca'da 1968 yılı Temmuzunda çalışmalara basladık. Bazı köycü arkadaşlanmıı ve btltün mahalll yöneticiler bu çalışmalara katüdılar. 8 Temmu» 1966 da Mallıca'nın İlk kalkınm» bayramını kutladık. Çalışma progranumıa geregüıce işlerin yürUtülmesine çalışıldı. 1967 yılı çalışmalan da aynı şekilde yürütüldü. Bu konuda gazetemizde çesitli haberler çıktığı için yazmaya lüzum görmüyoruz. Fakat tartışmalara katılıp da hem de bu hususta iddla Ile ortaya çıkanlann hiç biri Mallıcaya gelme cesaret veva samirnlyetıni gosteremedller. leîerle yapılmasını Tey« yapıtaıama •mı «çıkladılar. Son olarak Saym Burhan Felek: <Ben kime borçluyum> yazısıyl» açıkça köprünün yapümasırun savunuculuğunu yaptıktan ayrı sör sahibi kişilere kendi görüfünü zorl» benimsetmek isteyen tutumu gözden kaçmıyor. :::: •••• M lllî Savaşın, bngünlere erişmek nasiblnj kazanmıs kahramanlanndan General KS um özalp; 1919 da Tfirk toprakların» ayak ba«an düsmana ilk kursnn atanlardan biri olan Kâzım özalp'i; Millî Mücadelede kendisine verilen görevlere canını da katarak koşan ve o görevleri cephelerde başarı ile tamamlaysn Kâ*ım Özalp'i, Atatürk, Inönü ve Maresal Fevzi Çakmak'ın orduyn politikanın dışında tntmayı •maç bilen ortak prensiplerini, Millî Savnnma Bakanlığında yerine getiren Kfizım öıalp'i, mahrnmiyet devrelerinde ordnvn knvvetii tntma yolnnda kadere nza göstermeden çaba sarf etmiş olan Kâzım özalp'i; Türklye Büyük Millet Meciisi Baskanlıgmda on yıl bn memlekete hizmet etmiş olan Kâzım özalp'i de. dejismeven varlık ve yoklnk kannnlarmın hükümlerine nyarak toprağa verdik. Bütün hayatı boynnca, gBrev dnygnsnnn, Insanlarda doğal olan bireyleşme, Iç güdüsünün fistünde tntan bn kahraman, hfzmetlerinin gnrnrn ile yasamanın lüznmnnn hiç duymadı. Eğer Türk milleti ve Türk Ordnsn onnn »an ve »erefiyle nvgnn olarak ebedi istirahatçâhına •elâmetledivse, bnnun sebebinl millî hafızanın ondaki alçakgBnflllülfikten daha fistfln olmasınd» aramak lâzımdır. esmtiyette, Rnmeli daflarında çarpıştı, Birinci DSnya Savasında cephelerde M Meşrutiyette... Blümle pençelesti, Ulnsal Savasta, Türk varlıgını koruvabilmek için kendi hayatını ortaya koydn, Türk milleti baŞımsıztıfını elde ettikten lonra, kendisini çesitli politik tartışmalara kaptırmadan Atatürk'ün izinde yol aldı. siyasal vasantılanmızın hiçbir devrinde, hiçbir safhasında, kendisine çizdifi Atatürk yolnndan ne avnldı, ne de o yolda kısa veva nzun adımlsr atmak lüzumnnu dnvdn. Atatörk'e olan inaneı ile onnn arkasından, onnn adımlanyla ileriedi. Hiç şüphe yok büvük hir kahramandı, fakat hiçbir taman o kahramanlıirını değerlendirmenin çaresini aramak ibtivacını hissetmedi. Ordu saflannd.ı mücadeleye atıldıfı günden Cumhuriyetin ilân edildiği güne ve hattâ daha sonrava kadar yalnız acı cekti, yalnız mihnete katlandı, yalnız çilelerle güresti. Onnn icin rnhnndaki bütün endişelerin CözüldügünS çörünce. ealiba büyök bir rnh sükunetl içinde evine çekildi ve kendi havatını vasamava basladı. 1946 dan bn yana rahmetli özalp, Dogu memleketlerinde, pek az insanın gSsterebildifi bir misal verdi. Kefsini rendl, ve savian hlssedan oldagn eserl, dıssrdan sevretmekle vetlndi. Hırs«ı« bir hizmet anlavmna gahip oldafn İçin, rorevlni bltlrditi verde, medenî bir anlsvışla eserlnl seyretmege basladı. bflyflk; çok buyük rutbelere nlas/mıs asker erlâtlan ona içten dnydnklan hayranlıkla son gBrevlerini yapıyorlardı. Yeni Meclise hiç girmemisti. Siyatal hayattan eskl Meclls binasını terk ederek aynlmıstı. Fakat Cnmhnriyet parlâmentosa ona çok seyler borçln oldnğn için milletvekilleri İle «enatdrleri Ue birllkte yenl binanın önünde ona en büyük saygıyı gösterdl. Genelknrmay ve Millî Savnnma Bakanlıgı dnvarları nzerinde al bayrafa sarılmış tabntnnn Tfirk Ordusnnun mehabetine yakısan vekar İçinde telâmlayanlar, yalnız bayats gözlerini kapamıs olan bir büyfiklerini değil, Türk tarihinin kaderini değistirmekte rolü olan aevgili bir kahramanlarını da dnygn ile teşyi ettiler; özalp nznn süre bn masnm milletin agnrsnz talibini yenmek için, ne kendigini, ne ailesin! düsflnmek imkânını bnldu. Böylece hayatının yarınnı sevdi£i memleket liran» taareamaktan çekinmedi. Rahmetli 1946 dan sonra, kendi arznın ile sivasetten ve kamu hayatından ayrıldJ. Vicdanı rahat ve hnznr içindeydi, Balkanların barot koknln, paramparça Osmanlı tmparatorlnfnndan, Spvr faciasım aşarak Lozan'a niaştığını förmüstü; Balkan daflannda çarpısırken, bir gtin Türkiyenin millî bir devlet olarak yeniden knrnlacaŞı, dünya sofrasında hatırh bir yer gahibi olacağı çok nzak bir baval çibl idi. Halbnki o haval perçek oldn. Bir gün Törklvenin devrim üzerine devrim yapacaSını, Tfirklyenin nyearlık ve baîımgızlık yolanda elini ko* lnnn baflayan zincirleri kınp parçalayaeagmı ve bn parçalama hareketinde özalp'in de büyük rolfl olacafını kendisine göviemlş olsalardi, bn kerameti havıra yorardı ama, bn keramete ve mncizeve bir eün kendlsinin de arkadaıjlan ile beraber nlasabilece^ine inanır mı idl? Bn tarafı şüphelidir. :::: «•>• *••• iii! •••• :::: Açhfc ve köprü ••*• •••• •••• •a» :::: ••*• •••• •••• •••• •••• •••• :: :• m< •' •I • •I • ••• İİİİ •••• •••• •••• • ••« • ••• • ••• •*•* •••• • ••• •••• •••• rmrnm Saygı ve şiikran ••• O nn sayıçı ile tesyi edenler yalnız özalp'» değil, taribe, yalnız dtine, gecmise defil, T nn arabao flzerlndekl eenazesini Şopenin Cenaze Marsını dinleverek takip edenler •rasında. gevdlH ln«anlar vardı, fakat Mvdljfi . insanlartfan daha facls «nn sayanlar, ona bencemenin gizli hasretini dnyaniar yer »11111811, geleceje olan Inançlarını da açıkladılar. Çökmüs olan Osmanlı lmparatorlujnnn, millî bir varlık, yani Türkiye Cnmhnriveti baline eetirmis olan kusaktan geride kalmı.ş olan bihük kumandan ve devlet adamı tnönü, mııhterem refikalarının kolnnda bn al bavraklı tabutn takip edivor, ve kanlı mnharebelerin cerevan ettiği cephelerden sehitlerin arasından beraberce gelmis olan silâh arkadasını, bandonnn gesine nvarak ebedî havata doğrn o nesüden bn^iine nlasmıs tek insan olarak gelfimetliyordn. Bn manzara venl knsaklara çok seyler hatırlattı; üivasal çekismeler, mücadeleler, parti ihtiraslan, insanlan ne kadar inkira )r5türürse çötürsün, hir an eellvor kl, o Ihtiraslar, inkârlar verlerini minnettarlık dnyçnlanna terk edebiliyor, ve bir baskent halkı bir fanlnin tabntn arkasında, ebediyete nlaşmanın ma*harlyetine kavnsmn^ olan ı) dünyava tSçmfl» ve«« bn dftnvada balarak onn teşvi eden fk( Ideal arkadasını sayjı re «flkran dnyfnlan ile bir arada Kİâmlavablliyordn. İİİİ ••« <••« ••• SONUÇ âfla koyluden yana olmak veya görünmek para etmez, köye, köylüye gerçek hizmet sayılmaz. Biz bu yıl Mallıcaya gelecek arkadaşlarımızla 2 Temmuz 1968 de Eskişehirin Çifteler llçesinde buluşarak köye yıne gldeceğiz ve gücümüz ölçüsünde yararlı olmaya çahşacağız. Sizi de beklenz... Basıi GÜVEN öğretmen Murath/Tekirdai ::£: •••• •••• •••• •••• I Sayın yazarın, «açhk» deyip ftnemsememesinin bir nedeni olmalı. Şu atalar sözümüz cevap olarak yerinde olur sanıyorum: .Tok olan bil mer açın halinden^ Açhk edebiyatı yapan klms« dt yoktur. Bu edebiyat gerçeklerin kâğıt üzerine yansımasıdır. Gerçek olan bir şey inkâr edilemeı. Inkâr edenin günahı kendisinedir. Edebiyat her çağda «cemiyetin aynasıdırj Bu kural değijmez. Doğu Anadoluyu. Karadeniz bSlgesini karı? karıj gezmişım. Sonra da Mahmut Makal'ın «Bizim Köy»iinü okuduğumda kendi anılarunı okuyormuşcasına onlan benimsedım Ve diğer gerçekçi «açhk edebiyatm dan» bahseden eserlerde böyle izler bıraktı bende. Anadolu, adı gibl gOzel değilse, llim adamlarının da tek noktada birlejtiği gibl «suç «ydınlanndır» v« bu çabaya inanarak katılanlan kınayanlanndır. Saym yazar bele açhk edebiyatı nı karnı en tok olanların yapmakta oluşlan ayrıca ibret vericidir» diyor. Doğrusu, bu görüş çağımız anlayısıyla bağdaşamaz, Karnı tok olanlar karnının tokluğundan başka birşey duşünmezler mi? Mıllete, vatana hiz met yok mu? Örnekleri ortada, Mus tafa Kemal'ın karnı doygun degil miydi ki Anadolu'ya canıpahasına koştu? Pandıt Nehru aç bir kimsa miydi? Dunyanın gıdışıni değiştiren daha nice boyle «karnı toklar.» Bu çaba aç olanların çabası değil. Aç olanlan kurtarma çabasıdır. Buna, aklı başında olan açı da koşar, toku da. t?te bu kişiler açiarın hahn den anlayan tok kişilerdir. Kaiası da, gönlü de tok olan kişilerdir. 8te nluslararası tornnlara knryı da •orumluluk dnyan, eylemlerini bu gorü? açısmdan deîerlendiren ki?i dir. Yiizyılımııda her Ikl »onın da içiçe girmlştir çünkü.. Ben lodostan rahatsız oluyorum. köprü kurulma lıdır. Üst tarafj benl alâkadar etmez> gibl bir sorumsuzluk içinde konufubnamasi gerekir kanısındayım. Yatırnnlar, yönetieller ve nnnan larla topluca bütün Türkiyenin ih (iyaclan gözönünde tutularak yapılır. Halkmın çoitunun çeşitli yokluk Iarla yaşadıjh. karşıdan karsıya keleklere binerek taşît yaptıeı bir dü zende elbette ki tstanbul Köprüsün den önce düşünülecek şeyler vardır. Köprünün ynpılmaması stiphesiz açiığin giderilmesini sağlamaz tek başına. Ancak giderilmesinde olumlu bir katkıda bulunur, yarin için daha güvenli düşünmemizi sağ iar.. Casına yaraşan ayın Halls özgü'nün 9 Haziran tarıhli Cumhuriyet't» «Gençllk dramı» adlı yansını okudum. Yazar, gençler ve yetişklnler arasındakl tarüşmanın tarflı boyunca devam edegelen bir olay olduğunu, gençligin şekil almasında aile ve toplumlarda denn Iz bırakan olaylann (özellikle haplerin) dommat faktör olduğunu psikolojtk yönden açıklsmış bulunmaktadır. Bu şekillenme sonucunda günümtlz gençlıfinın meydana geldığini yazmaktadır. Yazının sonuç bölümlerine doŞru «Gerçekten bngtinkfi gençlik gelecekten geçmişten zlyade endişe etmektedir. Yakın bir jreçmişin varattığı felâketlerin daha korkunç bir şekilde yakın bir gelecekte tekrarlamalanndan korkmaktadır.» «Her gün, dünyayı saran, titreten felâketlerin haberini almaktadır. Dünyanın çeşUli bölgelerinde çatıvmaların başladığını radvolarda dinlemektedir. tnsan gençli&ini ortava atan yeni fikir akımlarını okumaktadır. Bütün bunlann etkisiyle bir huzursnzluk, sıkıntı, bunalım içinde vaşamaktadır.» Görülüyor ki gençlik içinde yaçadıfı toplumun göstergesidlr. Bu göstergeyi hareket ettiren toplumun dlğer katlan özellikle yetlskinlerldir. Demek ki gençlik hareketlerl yargılanırken önce yetişklnIerin kendılerlnl enlne boyuna yargılamalan, bu yargılamayı yaparken de determinist yoldan hareket etmelerl gerekmektedir. S Mimarlar Odasına göre SS'S • ••• :":':: :::: •••• •••• :•:: • •«• • ••r • 4U • ••• Ben kime borçluyum ylar öncesinden beri bir «köprü edebiyatı» tutturulmus gidiyor. Cumhuriyet Gazetesind* b;lhassa» ilım adamlan »eri maka M imarlar odasına göre koprü he saplan yanh^nıj. Onların da el bet bir bildikleri var. Bunu sıradan bir adam söylese pek aldırma yız. Ama gerçek söz «ahipleri bunlar. Ve diyor ki saym yazar: «Bu sözü söyleyenler heklmler olsaydı, Içerlemezdim.» E bu da oldu mu canım? Dedik ya köprü munarlan ilgilendirir. Elbett* (örüflerinl or taya aerecekler. Aynı paragrafta fu cümle: «Çünkii ben bn köprünfin yapılmasmı lt tiyenlerdenim» geçiyor. îsteyebilirsinız. •Ama mlmarlann bn l?i ben den fazla bildiklerlne kanl değilim» diyorsunuz. Bağıjlayacağınızı umarak, |unu söylemek zorundayım. Mi mar olduğunuzu bilmiyordum. Yeni projelerinizi beklemek haıdcımız. Yazınm sonlarma doğru bu Işin llminl bilmesek de ilmin âdabını bi liriz^ Sayın yazar burada daha değışik bir görüşle, öneekilerinin tersine karşımıza çıkıyor «İlmin Sdabı nı bilmek.ten ne çıkar? Elinizde se lâhiyetiniz var mı? SONUÇ lbette kl bu kanı kaynıyan, heyecanlı, enerjik insanlann hatalı yonler4 olacaktır. Bu doğaldır. Fakat iyice düşünürsek gençlerin haklı olduklannı görürüz. Haklı olduklan nokta her şeyden bnce onların toplumcu oluçlandır. Toplum menfaatlennin zedelendifi her yerde gençlığin öncü oluşu bu kammıza yeterli değildir. Gençler; saçlanyle, sakallariyle, giysisılennin biçimiyle. rengiyle değil, onların toplumcu oluşlan İle değerlendirılmelıdırler. Yıne sayın Halis Özgü'nün deylmiyle «gençlerın aşın hareketlennin nedenlerine irulmelidir.» Gvet bu muhakkak yapılmah ve tedavi edılmeli, olumlu hareketleri daha bir körüklenmelidir. Sözlerimizi ilkçağın ünlü düşünürü Evripides'ın sözleriyle bitirelim: «Gençlik, hiç bir zaman toplumu acıda komaz.» »••»•»««••«•••«•••««••••••••••««••••«••••••••••••••c « • • ••••*! ••• E TESEKKUR Safra kesesl ameliyatımı büyük bir lhtlmam ve başanyla yapıp benı kısa zamanda sınhate kavuşturan Kasımpaşa Deniz Hastahanesinln kıymeili Operatörti Dr. TEŞEKKÜR Btsuılı azncllvatİTİ* bcnl •»{lıjm ksvusturan PROF. DR. • RIZA ONARIR'a Narkozitor \ S a SONUÇ Sprü bir politik oyun oldu. Köy lünün gözünün yaşma bakılma dan hem de. Köprü lüzumlu mu, değil mi, bu konu gerçek ilim adam lanna sorulmadan yola çıkanldı. Köprüye aynlan bunca paralar kal kınrna plânına ne dereceye kadar uygundur? önce insanca yajamak mı, yoksa köprü mü? Bunlar tartışılmadı. Bir yandan doktorsuzluktan ölenler.. Zap suyu'nu telle geçer ken suya düşen, nüfus cüzdanlarında T.C. rümuzunu taşıyan vatandaşlar varken.. Bir yanda Boğaz Köprüsü edebiyatı. Ama bunlann hepsi gerçek. Orhan ÖZGÜRLER Atatürk Üniversitesi Öğrenci Yurdu Erzurum. CEMİL AKSOY'a ve yardımcılariyle Saym Başhekim K Mehmet Ali IŞIĞIGÜR'e aiJece teşekkürlerimizl sunarız. ÂKİLE ARTUN (Cumhuriyet: 6705) MENKUL SATIŞ İLANI KADIKÖY ÎCRA MEMURLUGL'NDAN 967/3070 Bir borçtan dolayı mahcuz, 30 bın lıra kıymetınde 34 FD 972 plâkalı Osmobıl marka 960 model spor otomobil Kadıköy Efes Garajında satılacaktır. 1 inci artırmanın 24/ 6'1968 günü saat 12 00 13 00 ' arasında yapılacağı, bugun de talip çıkmaz veya teklif edılen fiat muhammen kıyo metınin 'o75 inı bulmazsa 25/6/1968 günü aynı yer ve aynı saatte yapılacak ıkinci artırma ile en çok fıat verene satılacağı, Belediye resımlerinm alıcıya ait olacağı ılân olunur. (Ba^ın: 4119'6717) Guzelbahçe Klinik Personell î ne ve hastalığımın ilk teshısınl î kovan DT. SAFDER TÂRİM'e: Hastahğım esr.asında bendpn llgilerinı esirgemiven T. C. Merkez Bankası Muduriyetine. arkadaşlarıma, dostlarım» ayrı, ayn gonülden teşekkür ederlm. MELIHA ASLAN Cumhuriyet 6î?6 Dr. NESRİN GÖKŞER'e \ Metin SARIBAŞ l.Ü. Orman Fakültesi öğrencisl TEŞEKKÜR Sevgıli annemizin «nemli amelıyatını. kendıne has hazakat ve titızhkle yapan Haydarpaşa Numune Hastahanesi I. Hariciye Kl. Şefi saym. Dp. Dr. II t J 1 r,. 4 ./ o o e ' o "^0' DOKTOB Olumlu bir katkı • Tartışmacı Yetkin Ardz ise bu konuda ozetle şunlan yazmaktadır: «Bilindigi gibi Türkiye yalnız İstanbul, Ankara. İzmir gibi kentler den Ibaret değildir. Çağımız aydını kendi toplumunun sorunlanndan da Tarık Z. Kırbakan Ueri Saç ve Zâhren Hastaiıklan Mfitehasmn tsnJcJal Cad ParmaKkapi No. 6« r e i : M 10 73 Hüsnü tsmet Öztürk'e ••••••••••»•••••••••••••••••••••••••••••••••» İSTANBUL BANKASI MOTEL AKVARYUMBüyükada Ucuz bir yaz t a t ı l ı ' Çankay» cad HamlaCı Sok, Ko. 4 Ut \ 51 60.14 f Hususı Plaj Gazıno Stereo Muzık " .' TÜRK PİRELLİ LÂSTİKLERİ A.Ş.'niıı İzmlftoki Fabrikası İçin yakm alâka ve yardımlarını esirgemiyen Nısaiye şefi sayın Dr. Muzaffer Sezer, Patolog Doç. Dr. Muammer Yenerrr.an, Gyn. Op. Dr. Günhan Yayla ve kıymetli anestezi mütebassıslarımız, Dr Ismail Tuncer ve Dr Mehmet Sarıbaya. asistan ve hemşire arkadaşiarıma hatırımızı soran kıymetli meslekdaşlanma en derin teşekkür ve minnetlerimi arz ederim. Dr. Ismaii ÜRMAN Cumhurivet 6720 ÇOK ACIKAYBIMIZ ÇAGLAYAN ŞUBESİ BUGUN HİZMETE GİRDİ Feza Rekllm: «27/8722 YÜKSEK ELEKTRİK YÜKSEK MAKİNE MÜHENDİSLERİ ararrmaktadır. ŞABTLAR : 1 En az 23 tenellk tetrübe sahibi olmaları, 2 Azami 35 yajmda bulunmalan, 3 Askerlik hizmetini ifa etmij olmalan, 4 Makine Mühendisleri için, Fransızca veya İngilizce hilmeleri. Müracaat edeceklerden: İstanbul v« cfrarmda oturanlann TürkPirelli Lâstüderi A.Ş. nin Büyiikdere Cad. 151 Gayrettepe'dekl Umum Müdürlük Personel Servisine d o j rudan doğruya, Tasrada bulunanlarin ise P. K. 5 Personel Servisi Mecidiyeköy İstanbul adrefrine kıaa bâl tercfizaelerini bildiren bir y»n ile bMvurmaları. Millî E^ıtimimizın seçkin sıması, Eğitim Enstitümüzün değerli Tarih Öğretmeni ve sendikamızm kurucularından, iyiliksever ve temiz insan tLÂN îşletmemizde lstihdam edilmek flzere bir HJektrik Yüksek veya Mühendisine ihtiyacrmız bulunmaktadır. Taliplerin Türk vatandaşı olması, en az 5 senelik İ9letme tecrübesinin bulurunasi, 35 yaşrndan yukarı olraaması şarttır. Ingilizce veya Almanca lisanlanndan birisinl bilen ve yeralü işletmelerinde çalışan tercih edilir. Bu şartlan haiz bulunan mühendise 4/10195 sayılı karamameye tâbi yönetroelik hükümJerine göre ve durumuna uygun 10 uncu dereceye kadar (10 cu derece dahil) yevmiye ücret ve kaloriferll lojman verilecektir. Aynca ijyerimiz müteferrl zamlan tuten 44, TL. dır. İsteklilerin tşletmemiz Müdürlüğüne kısa hâl tercumeleriyle başvurmalan rica oltrour. TÜRKİYE KÖMÜE İŞLETMELERİ KUBUMÜ ALPAGUT DODUBGA LİNYİTLERİ İŞLETME MÜDİTİLÜĞÜ (Bann: 190(8/8606) FAİK BiNAL 35.000. LİRALIK HUSUSİ KEŞiDB Ayrıca Umuml Çekihşiere iştirak hakkl Adres : Şişli Çağlayan, Vstan C«d. Reklâmcılık: 2379/6710 BU ŞUBEMİZ İÇİN 12 Haziran 1968 carşamba günü saat 1215 de Hakkm rahmetine kavuşmuştur. Cena?esi 14 Haziran cuma gunü saat 9.30 da, çok sevdiği Kadıköv Fikirtepesi'ndeki Eğitim Enstitüsü binasına getirilerek merasim yapılacaktır. Daha sonra Şişli Camiinde kılınacak öğle namazım müteakip Zincirhkuyu kabristanına defnedılecektir. Kederli aılesıne, yakın arkadaşlarına ve mensuplarımıza başsağlığı dıleriz. İSTANBUL EĞİTİM ENSTİTÜSÜ ÖĞRETMFVi vj Cumhurivet 6704 MILLIYET GAZETESININ hARACAN KAZANAN KİTAP ARMAĞANINI i: I Dinin Türk Toplumuna Etkileri Yazan: Dr. M U Z A F F E R SENCER ÇIKTI Fiyatı: 10 T.L. P»jhtırnGEDA pENEL DAĞrriM ı İstanbul 2413/6711 Cumhurıyet 6702 >•••••••< >••••••••»»»»»•»•»»»»»
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle