Katalog

SAHİFE ÎKİ 10 Hariran 1968 CUMHURİYET BİZİ BOIEN "NEDENLER Prof. Dr. ılhan ARSEL zak ve yakın tarîhin zengin örneklerle süsledifi serçek odur ki, bazı milletler için belli konnlar bir iç harbe vesile yaratacak kadar kamu oyunu böler, toplutn hayatmda çalkanmalar, ikiliklcr. ve husumetler yaratır ve dolayısiyle memleketi felâket uçurumlarına sürükler. Fransa'da geçetı yflzyılm sonlarına doeru zuhur eden «Dreyfüs» meselesi. ve yine bu içinde bulunduğnmuz çagm ortalannda patlak veren «Cezayir» olaylan, bu nitelikte konular olmus ve Fransız halkını kardes kavgası badirelerinin kenarına kadar itmiştir. «Dreyfüs» meselesinin Fransız toplomn üzerinde varattıji tahribatın kalıntılarına bugün hfilâ rastlamak mümkündür. Cezayir olaylan ise, sadece Fransız ynrttaşlan arasında değil, fakat idare edenler'Ie idare edilen'Ier arasında da çekismeler, küskünlükler ve avnlıklar dogurmaktan «teri kalmamış, ve devlet hayatı bakımından büyiik ve zararli rahneler açar olmustur. Aynı şekilde Amerika Birleşik Devletleri halkını uzun zamandan beri oyalayagelmekte olan ve birbirine düsman kamplara bö)en hir «zenci siyahi» meselesi, ve yavaş yavaş ciddileşmeğe yüz tntan bir «Vietnam» meselesi: Belçika'da «VValon'lar» ile «Flaman'lar» ı karşı karsıya getiren bir «dil» meselesi. v.s.. X J " er sahada olduğu kadar bilhassa kültür •• • seviyesi bakımından *•• ilerlemis ve gıpta edilecek noktalara erişmiş toplumlarda dahi zaman zaman önemli ve fakat bazan da mâna»ır gibj çöriinebilecek meselelerin iç çerginliklere ve hattâ çatışmalara müncer durumlan ortaya çıkardıgi sık sık müsahede edilir. Geri kalmış ve külttir seviyesi diişük toplumlar için bu çesit yıpratıcı ve huhranlar yaratıcı meselelerin çok d3ha kolavlıkla vücut buIacaÇı ve filhal bnlraakta olduju asikârdır. Ancak ne var ki, geri kalmıs ülkelerin bemen hepsi, şu veya bu şekilde, dikta rejimleri altında yasamakta oldnklarından toplnmu ve kama ovu'nu bölücü fikirlerin ve davranısların su yüznııe çıktıJı oralarda pek görülmez; zecri'iyct ber şeyin çaresini kolavlıkla bulur. hevesleri söndürücü KANUN yollarına başvnrmak suretiyle halâs çareleri arayabiliriz. I akat SAG'ın şuursuz saldırılarına ve KARA kuvvetine karşı aynı imkân ve vasıtalarla mücehhez değiliz. Ona karşı savaşabilmek için onun elindekine benzer demagojik silâhlar, küfürler \e \alana dayatılmış ahlâk dısı kurallar ile bareket etmemiz gerekir ki, müspet akla ve medeni ahlâka ve çağdaş bilime değer veren kişiler olarak bunu yapamayız, ve yapamıyoruz. Kendisini cahil yıgınlara Tanrı' nın jandarması çibi gösteren ve öylece kabul ettiren, ve her fırsatta sırtını Tanrı'ya dayamış görfinen gerici ordusu ile savaş, bundan dolayıdır ki, eşit olmayan bir zemin üzerinde cereyan etmekte. Taraflardan birinin elinde kültürsüz sınıfları her zaman için büyülemeğe ve uyutmaça elverişli «uhrevî» vasıtalar oldukça ve ilkel kafa yapısındakiler sayısı da çoğunluğu teskil ettikçe, bu esitsizlik elbetteki kara kuvvet lehine is eörecek; ve elbetteki bu kara kuvvet o cahil halkın aydınlığa kavuşmasını arznlamıyacak ve arznlayanları da dinsizlikle, kâfirlikle ve komünistlikle raçlandırmak istevecektir. Mantık yolu ile başa çıkamadıgı fikri lânetleyecek, sevivesiz küfürlere boğacak, ve nihavet. helki korkuturum iimidiyle, tehdide başlayacaktır. •••• O 'nun muhatabı «Dünya'nın düz olduguna» rahatlıkla inanabilecek insanlar; gerçekle ize eelince, bizim özel bir dnrumumnz mevcut; rejim itibariyle demokratik bir «Istenıe baŞlılıfrmız, ve fakat buna mukabil her bakımdan ve Szellikle kültür bakımından, çok ve hem de pek çok geri kalmıslığımız var. Üstelik Batı ölçülerine göre degil. fakat «Asya» ölçülyrine çöre GERÎ kalmıslık bu .. Bir yandan fikir hürriveti*nin teminatım sajlavan ve böylece her çeşit düsüncelerin tezahürüne imalbuki Atatürk, bir yandan müspet eğikân veren bir Anayasa mekanizması, ve dijer tim sei'erberliğiyle ve diger yandan lâikyandan da bu mekanizmayı ve düsünce hürrilik ilkesiyle, bu derdimîze ne güzel bir çare yetîni zorlayan, ve yasayış, davranıs ve fikir bulmaya çalısmıs, vc Şeriat'ın dünya işlerimizıddiyetlerinin çöl?eledi|i çelişmeli bir ortam. ze karışmasına ve bizi ayn âlemlere bölmesine Kanaatimizçe yeryiizünde pek az ülke bulunur ne kolay bir soıı vermişti. Filhakika bizi bölen ki, nüfusunnn büyiik coiÇunluğu itibariyle aynı şey din'den uzaklasmak veya din'e yaklaşmak ırk ve aynı kandan eelmekle beraber, birbirinmeselesi defil; bizi bölen sey Şeriat'ın bizatihi S den bo derece ayn diinva aniayısına, birbirine kendisi, ve daha do?rusu inançlanmızı ve din « •b derece avkırı yasantılara, fikirlere, ve^zUt • ıu niyetlere sahip olsun. Ç«1 însanı ile feza eaft* ««<dftn?& Miiay*ftarımMi.i gertat kıstasıo». g»re Byarlama gayretleri. Sunu açıkca itiraf etmek insanının, hurafeler ve batıl itikadlar dünyagerekir ki, müspet aklın, ilim ve fennin yaratsiyle mtispet akıl çevresi mensuplannm. dinatığı yeni dünyammn şartlarına sadece yabancı miztne Szlem duyanlarla betaeti kabullenmiş değil fakat asıl «hasım» ve «muhalif» kalan Şeolanlann, yan yana ve bir arada yaşamağa çariat düzenini kabul eden'lerle edemeyen'leri, lıstıklan bir başka topluma pek az rastlanabive Şeriat esaslanna gore yetişenlerle çağdaş lir. bilim esaslanna göre eğitim görenleri bir büki böyle bir toplnmnn, kendisinl tün halinde ve bir arada tutmak mümkün göbaşka başka âJero!cre bölen meseleleri de rünmüyor. Şeriatı dünya işlerimize karıştırmao nispette sivrilmis, o nispette çatallaşmıs ve ğa kalktıgımız veya bunun tartışmasını yaptıo nispette vahim olacaklır .Fakat bizim bn nigımız her defasında toplunı çatımızın çatırdatelikteki meselelerimiz içerisinde bir tanesi var dığını hissediyoruz; buna benzer tartışmaların ki, bütün diğerleriyle kıyaslanamıyacak kadar ve çekişmelerin bahis konusu olmadığı Atatürk önemlidir, ve aslında bütün bu difer meseleleyıllarında ise bu çatı sapasağlamdı. Atatürk ri onda düfümlemek veya ona müncer kılmak devrinde hiç kimse dini inançlarından, dinini mümkündür. Bu da dünya işlerimizin VtS kuicradan, ibadetinden uzak kılınnuş değildi. Burallariyle düzenlenmek istenmesi, ve daha doğna mukabil hiç kimse de kendisini gericinin ruso Şeriat'e dönüş hevesleri ite ilgili olanıdır. baskısı, gericinin tekmeleri, gericinin tehditleri Bu konuda Türkiye'yi parçalamağa ve yekdiğealtında bulmazdı. Camilerde hiçbir hoca «dinrine düşman iki kampa ayırmağa çalışanlar, bir darlar» ve dindar olmayanlar» diyerekten milyandan aşırı sol'un ve dieer yandan da azjpn leti ikiye ayırmağa uğraşmaz, kisilerin inanç sağ'm dizginlerini maharetle kullanma yolunve ibadet hürriyetine dil uzatmaz, ölen kişinin dalar. Sol diktacılıgı, nigpeten belli ve izlemi cenazesini «Alevîdir» diyerek yıkamamazlık etmümkün bir tehlike. Gayelerivle, çalışma menıezdi. Meydanlarda hiç kimse, nutuk çekertotlan ve faaliyetleriyle, azçok elle tutulur ve ken, halkın karsısında abdest alma sahteciligihiç süphesiz mücadele kabul eder bir hüviyetne tenezzül etmez, Kur'anı öperek yemin eder le karsımızda. Ona karşı, hürriyet rejimlerinin görünmez, kadının dövülmesini salık vermez aşikâr üstünlüğünü ve nimetlerini kendimize ve hele «Millet hâkimiyeti yoktur, tslâm hâkikalkan yaparak, ve asıl «mantık» silâhlariyle miyeti vardır» safsatalariyle Türk'ü egemenliçıkabiliriz. Onu, Batı'nın eriştiÇi medeniyet ve ğinden sogutma cesaretini gösteremezdi. refah kıstasiyle ve halen sosyalist ülkelerin dabi Batı'ya yönelmis özlemleri ve açılmaları örütün bunlar bugün olabiliyor ve oldukça neğiyle altedebiliriz. Ve her hal ü kârda «akla» da biz iki saf haijnde bölünebiiiyoruz. karşı «aklı», «mantı&a» karsı «mantıçi» koymak, ATATÜRK'ten ayrıldıkça, ATATÜRK'e sırt çeve bu da oltnazsa hürriyeti yok etmeğe matuf i k bu bolünme artıyor ve artacak. n Bize aelince ri tartabilecek bilsri ve şunrdan voksun ve din adına her kötülüeü kabule müheyva yığınlar; yeryiizü'nün en çeri ülkelerini, Şeriat uygulanıyor diye, en medenî gibi gören milyonlar; insan haysiyetiyle baçdasmaz yajantıları din adına benimsetmege çalısanları huşu içerisinde dinlevebilen sınıflar; Atatürk'ün resmini ters çevirip veya tamamiyle kaldırıp konoşma yapanları alkıslayanlar, v.s... Sizin karsınızd» ise bu saçmalıklan, bu yalanları. ve insan aklı ve zekâsı bakımından «zül» olan bu davranısları ve bu inanıslan tiksinti ile, üzüntü ile ve nihayet iimitsizlik ile izleyen bir avuç aydın. Onun gücünü, onun imtiyazlarını, rahatını ve saltanatını. tıpkı çeçmis yüzvıllarda oldugu sribi, buçün de bu «ço£unİnklar» saglamakta, ve desteklemekte .. Bu bövle oldu£u sürece onun güclü ve umudlu. sizin ise güçsüz ve umudsnz kalmanıı ve dolayısiyle milletçe bepimizin tüm olarak. daha çok çilcler çıkarmamız gerek; ebedî derdimiz ve en büyük hastalıfımız bn... Sonuç H • •• •>• • •• 1789 ihtilâli dünya tarihinde bir dönüm noktasıdır. Ihtilâlden önce, insan haklan, eşitligi ve özgürlüfü üstüne yazılanlar kitap sayfalarında sabırsızlanıvor. hayata kavusacakları götıü bekliyorlardı. Aristokrat sınıfım devirip yerine geçecek burjuva sınıfı günden çüne güeienivordn. Devrim patlak verdigi zaman yalmı 16'ncı Louis'nin kellesi değildi giden Bütün prensleri ve soyluları korkn sarmıstı. Kırallar ve derebeyleri Fransada çerçeklesen fikirlerin tüm Avrupaya yayılması karsısında dehsete düşmüslerdi. Yeni akımları ençellemek için çok ufrastılar. Tasaklar, engeller koydular, terörle ezmek istediler fikirleri... Basaramadılar. 1789 ihtilâlinin Slkeleri uğruna çok kan döküldü. Ama bütün dfinyayı kucakladı devrim Osmanlı tmparatorlufunun sımrlarını bile zorlamaya basladı. Dünya değişiyordu. Iktisadi ilişkilerdehaberi olmıyan Yönetiliyor.. Bu demokrasi en ki deffsim. toplum hayatının viiziine yansıyordu. Jön Türkler, Bivet, her türlü engelleme çaba sorunlanndan rinci ve lkinci Meşrutiyetler, Hareket Orduları Türk toplumunun lanna rağmen devrim yürüys Turk toplumu, 27 Llayısm yarattığı sağdan en sola dek birçok parbirtakım çalkantılarıdır. Ama 1789 Fransız devrimini bilmeden. cektir. Sayın Nadir Nadinin ce özgür tartışma ortaraında gözlerı tiîeri kapsıyor mu? Kapsıyor... Bu partilerden örneğin Komanist devrimin vazarlarını oknmadan, ne Mesrııtiyetleri anlıvabiliriz, ne belirttiği gıbi «Memleketin halk ni açmaya, bugünden yarına gide Partisi halkın güvenini kazanaJön Türkleri . Kendi tarihimizi bilmek için dünya tarihini bilmek tan yana, Atatürkçü güçleri ve cek mutlu olmanın yolunu aramarak iktidara geldigi takdirde isjrerekir. Tfirkivede Voltaire'i, Diderot'yu, Kousseau'yu yasaklamak anayasanın düzen koruyucu mü ya yöneldi. tenen bir takıro değişiklikleri mümkün müdür? Fransız devrimini ve bu devrimin yazarlarını esseseleri ayakta durduğu sürrce Yeni Türk yağını kendini, 27 Ma yapmak hakkını pekalâ elinde yasak etmek vatanımızı karanlıŞa gömmekten baska bir şey migeriri zihnivetin başan sağlanıası yısla ı*erdi topiuma. Ulusal gücü İjulunduruyor mu? Bulundurudir? na da imkân yoktur.» Ne acıdır nü, yüreğini toplumdan yana ka, yor... öyleyse gençler ile işçüeki bugün haJktan yana olmıyan ve yan, halk için yazan, halk için söv rin son ayaklanmaları gerçekten 1917 Sovyet ihtilâli de dünya tarihinde bir dönüm noktasıdır. kendisini halkın göz bebeği imiş liyen ozanlar, yazarlar 27 Mayıs de koskoca Fransız demokrasisiBu ihtilâlin de yazarları vardır. Fransız ihtilâli deyince akhmıza gibi gösteren bir zihnlyetle karşı tan bu yana, artan bir savaşkanlık, ni ve halkını düpedüz küçümseVoltaire'ler, Dideroflar. Rousseau'lar relir Sovyet ihtilâli deyinkarşıyayız. Hele şu seçim öncesin stılganiık ruhu ile, haikj muüu mekte ohnalarından gayn neyle ce de en başta Marks, Engels, Lenin... Fransız devrimi aristokrasiyi de meydanı boş bulanlar ve çı yapma savaşma hız verdıler. yıkmıs yerine burjuva sınıfııun iktidarını getirmistir, Sovyet devaçıklanabilir acaba?. karları için haJkı kendiJerine âlet rimi bnrjuva sınıfının egemenli&ine son vermis, yerine proletarya Anadolum köy köy gider, Tılmaz ATBAB etmeye çalışan kendini bilmez zaiktidarını çetirmiştir. Bunlar (arihin Ötlesine önemli olaylandır ki, Tarla, orman. ova. bayır, Bakırköy ıa!lılar, sözde 27 "jfavısa gölge d'ionlan öfrenmtden, ne reçmis zamanı tif de irinde yasadıgınuz çaSonunadek karanlıkta kalacak # Tartışmaya Ankaradan kaşürebileceklerini zannederek aklın mıdır? tılan Burhan Dogan ise Fransa H kavramak mümkündfir. Millı Kurtulns Sa\aşımızı ve Gazi Musve mantığın kabul etmedlği bir «afa KemaH iyice anlamak için mnhakKak 1317 olaylannı, Markş'ı, dakl olaylann nedenini medeniSöyle! sürü saçmahklan sıralamaktan yet açısmdan ele almakta ve ö Eneels'i. Lenin'l bilmeliyiz. 1919'da Safsun'a çıkan Atatürk ile diye soran ozan Dağlarca'ya 27 Mabir türlü vazgeçemiyorlar. Sovyet iliskilerini tarih kesiminde yerli yerine otnrtmajs başka yısm verdiği güçledir ki; hayır. zetle şunlan yazmaktadır: türlü mümkün deSildir. «Medcniyet ilerledikçe para insanBu özlemi duyanlarrn propagan hayır diyebiliyoruz. ları iki kutba bölmüştür. Bir kutup Avrupada 1850'den bu vana eski özgiirliik anlayısının vanında da konuşmalarından bir misal verŞamil ttTER ta medeniyetin tüm nimetlerinden bir yenisi gelisiyor. Hukukça özçürlük, 1789 devrimînin ilkesiydi. meden edemiyeceğim: KocasinanErzincan istifade edenler, diger kutupta meama bir de iktisatça özgürlük vardır. Simdi Batı uvearlıih bu Özda 8 ay önce kurulmuş müstakil denlyeti omuzlarmıla taııyan ve pa çürlüfün pesindedir. Fransa buriuva dcvrimini eerçeklestiren topbir belediye vardır. O zaman Adaramn tutsağı insanlar bulunmaklalumdur, ama şimdi de bir yeni devrimin rüzeârları esiyor toplumlet Partisi kazanmıştı seçimi. Yine dır. Bu iki kutbnn arasındakiler pek da . Fransa kısa sürede defisecektir. fster General de Gaulle'ön seçimi kaybetmemek için büyük: az yer kaplarlar. Bir zamanlar pa elinde kalsın iktidar. ister solculara çecsin. defişecektir. Ve çagıundan 5 yıl kadar önce bir çaba sarfettüer. Her akşam rayı bir mübadele vâsıtası olarak Fransa'da yapılan bir somızm en önemli olaylarından birine pehedir Avrupa... Hepimiz bir milletvekili, bir senatör getirruşturma , o zamanki ga yaratan insan sonraları onun tutsa Batıdaki seli'imeleri dikkatle izlemek zorundayız. diler konuşmacı olarak. Bu koğı olmuştur. Kentlere göç medeninuşmacılardan Doç. Dr. Haluic zetelerin yazdığıns göre, 1216 yetin her gelişme basamağında art Ama nasıl vanacîı» bu isi? arasındaki gençlefden Berkol adrnda bir senatör 28 Ma yaşiarı Haherlcp ?öre Fr^n«ı' Korr<;inist ve Sosvalist Partileri Iktiyüzde doksan beşınin Sylvie Var mış ve kente göç edenler bir müdyıs 1968 tarihli bir konuşmasMda dara aHavlıHirmı l<«vnuşlardır. Bu partiler Marksist ve Leninist tan ile Johny Halliday'in bütün det sonra görmüşlerdir ki kendi eldiyor ki: (Aynen not'aldım) «Sa şarkılannı köklcrden »»irT'k«<'r'ir'<>r. Avrılıkları vardır. bcrabfrlikleri varezbere bilmelerıne leriyle tutsak olmuslardır. Para tut yın vatanda$lar, Adalet Partisi, De karşılık yüzde ellisinin Napole kusu bu insanları dört duvarlı bir dır. Sovvet devrimiyle iliskileri vardır. Fransad^ Komiinist ve Sosmokrat Partlsinin bir devamı de on'u Jeanne d'Arc'm kocası zan eve ve belH sınırlı hlr kente tutsak yalist Partileri arasındaki aymmın kökleri 1920 Tours kongresinğil, tâ kendisidir.» Verievamedi nettiklerini ortaya koymuştu.. O etmiştir. Oysa insanlar insan olmadedir. Ama 1920 Tours koneresinde vanlan kararlan anlıyabilmek yor: «Dun kutlanan 27 Mavıs A gençler bugün 20 yaşlanndadır ları nedeniyle kente tutsaklık İçin için Sovyet devrimini muhakkak ofcrenmek çereklidir. Franstz nayasa ve Hürrîyet Bayramının gelmemişlerdir. Evrende yaşayan lar ve şimdi de kimbilir akıllarısolcnlannm dünya politikası su vukanda anlattıgımız köken icinhiç bir mâna ve değpri yoktur. nı ne zannediyor olmalılar ki. bu tüm insanlar çabaları oranmda me de mânasını kazanır. Bütün hunlardan habersiz kalan bir Türk, Sadece içimizde bi< ıstırap kayna kez kendileriyle birlikte ülkele deniyetten paylarını almak zonında Batıdaki siyasi ve iktisadi selismeleri kavnyamıyacak, karanlıgın jh obnnştur. Çünkü 27 Mayıs va rıni de boylarından büyük bir a dırlar. Bu doğal bir haktır ve buna içinde yuvarlanacaktır. Fransız sosyalistleri : tanını sevenlerin kaybedişinin yıl cıklı güldürünün içine itmiş bu hiç bir kuvvet engelliyemez. Kaldı Biı Marksistiz... demektedirler. ki raflarda eskiyen insan haklan dönümüdür.» Hemen arkasından lunmaktadırlar. 30 Mayıs gecesi tabil senatörlerl suçlayarak: «Mııt De Gaulle'ün yaptıgı tarihi ko beyannamesi de bunu icabettinnekFransız komünistleri : tedir. lak ve muhakkak tabii senatörlü nuşmasırun bunlara karşı sert Bl* Marksist Leninistiz demektedirler. ifün kaldırılması ve bunun için de bir çıkış niteüği taşıması üzeriNitekim Fransada patlak veren Marksist Leninist akımın ne oldu£nnu bilmeden bn sözlerin Anayasayı değiştirmenin şart oldıı ne, işçılerin de katıldığı kesme olaym temeli bu görüse dayandığı mânasını anlıyabilir miyiz? Küba'dan Vietnam'a kadar dünyayı ğu ve fakat bu da ancak Mecliste keşin sürüp glttnesi nedense is içjndir ki, medeniyetin hızla ilerle sekiliendiren dıs politikadan haberimiz olabilir mi? îtalva'da olan üçte iki çoğunluğu elde etmemizle lerine gelen Fransız solrulannm diği ve kutuplann hızla birbirinden bitenleri, tnçiltere'nin dnrnmunu nasıl dejerlendirebiliriz? miimkün olacağından vatandaşla organı L'Humanite gazetesi şöy uzaklaştığı Almanya, Amerika gibi Komüniztn kahrolsun . demekle biter mi bu isler? rım reylerinl bölmeden Adalet Par le demiş: büyük devletlere «ıçramıstır. Butisine vermelerini rica ediyorum» «Kitle olarak işçiler Oe Gaul nun yan sebeplerinden en önemlisi Bakanlarımız. Haricivemiz, milletvekillerimîz, senaiörlerimiz, diyor. Bugün dünyanm hiç bir le'e jfüven beslemiyorlar ve ken de gençliğin istediği reformdur. Ar. yazarlarımız, tüm vatandaslanmız dünvayı saran akımTarın yabanmemleketinde bu kadar demokradilerini hor ve küçük gören bir tık gençlik kendi yüzyılının mede cısı olurlarsa saskına döneriz elbet... Marks'ın, Engels'in. Lenin'in tik teminatlara sahip anayasa yok siyaseti kesinlikie reddediyorniyetine yakışır bir egitim görmek kitaplarını Savcılarımız harıl harıl toplatmakla mesenldürler. Estur. O halde bu telâş neden? Ni lar.» istemektedir. Okul sıralarında. Ovki zamanlarda VoKaire'in resitli ülkelerde vasaklandığı olmuştur. sa şimdiki sistemde Aristo ölmüs, çin rahatsız etmektedir bu AnaYa peki, özgürlükçü geçindikBütün bunlar ilkel direnmelerdir. tşte bu ilkel direnme içinde buAristonun oğrenclleri yaşamakfayasa onları? leri halde, kendilerinin demokralunan bizimkiler üstelik : siyi ve de tüm Fransız halkını kü dır. Batılılasalım... demektedirler. çümsemelerine ne demeli? FranYanıhyorlar Netice olarak Fransa'da meydana Hem Marks'ı Ençels'i yok savacaksın, hem de BatıTıIaşacaksın! sa vaiçtjyle uğruna o kadar sa. «elen genrlik hareketl banJannın nlaşüdıgına göre 1950 1960 yılvaşılmış ^ n (ama savaşın fiaîâ~ düsündüğü gibi ne Rusyanm ne de MümJrön nffl''? BatT toplumlannın hayatını şekillendiren partilerin lannın özlemi tütüyor gözlaçojn Marfestrt 8tytuŞ partilerdir. Marks'ı yasaklayıp da Batı uvçarbıtmedigl ânlaşılıyor)" ve mevSS bazı idcoloiilerin tazyikiyle m*rd«rinde. öyle düşünüyorlarsa y.ılığının yasantısını kavramak etsiz döner kebabı pişirmeye benzer. yönetimlerin en ijasi diye bili na geltniştir. Sadece medeniyetin nıüyorlar. Bu karanük günlerin nen demokrasi ile yönetiliyor mu? bir neticesidir.» Isin asıl gülönç yanı Savcıların kovusturduktan Marks ve Leözlemini duyan ve yasatmak Istinin kitapları aleyhine bilirkisi raporu düzenliyen profesörlerdir. yenlere artık fırsat verilmiyecek1lerde bir meraklı. Adlive arsivlerine girerek bu profesörlerin bitir. lirkişi raporlarını çıkaracak ve yeni fcuşaklara mizah belgeleri olaTalât OCVK fat. Ü. Hukulc Pakültesi rak teşhir edecektir. öğrencisi Merhum Âyan Reisl Mustafa DEVRİM YÜRÜYECEK Morks ve Lenin yasağı E Asıl kücümsenen B A VEFAT MEVLIT 27 MAYfS'iP •••• *••• •••• gelirdikleri K •••• :::: •«•• :•:= B »::::;::::::::::::::::r::r:::::. ::::::::i::nî::::n. ::: : : Sayın Doktor ve Eczacıların Dikkatine: Piyasada mevcudu sür'atle tükenen &tıksız bir ulusçu olarak, toplumu uyandırma savaşımn içinde bulunan Sayın Suphi Karaman'ın «27 Mayısm getirdikleri» adlı, yazısı üzerinedir diyeceklerim. Dogru söylüyor Sayın Karaman: 27 Mayıs sonrasının en önemli gelışmesi «Düşünce özgürlüğüdür;) Bu gelişmenin oluşuyladır ki, devrımci güçler eyleme geçebılmişlardir. İç destekçilerinin de yardımıyla Anadolu üzerine yerleşen emperyalist sömürgenîiğin kurduğu tezgâhın dırekleri 27 Mayıs sabanmda çatırdamaya başlamıştır. Küllenip, söndürülmek istenen devrim ateşi, 27 Mayısta yeniden | parlatılmıştır. j Halk için degil, halk düşmanlan | içın, işieyen düzene, 27 Mayıs sabahından bu yana başlanmıştır kafa tutulmaya. 27 Majrıslardır ki, top lum uyandıncılannın önderüğınde, köye doğru sokulma yoluna girmiştir devrim ışıklan. Kendilerinden yana, halktan uzak sandıklan, ya da öyle göstermek istedikleri Atatürk ordusunun halktan yana olduğunu 27 Mayıs devrimi ile, anladılar gerici güçler. İlkel bir yaşantının içinde, ükel dinsel duygulann ezikliğinde, yurt Asım Yörük'un damadı. Delterhane başveznedarlarından merhum Münir Beyin oğlu, Ferıha Astam'ın ağabeyısi, Refet, Turhan, Orhan Astamlar'ın dayıları Yorufc ailesinin enisteleri. Hacı Sıdıka İnce'nin eşi, Inhisarlardan emekü Vefatının 40 ıncı günü münasebetiyle EMİN VAFt'nin •!••!•••••••••••••••••••••••••••*•••••••••••••••••••••••••••••••••••! HACI FEHMt İNCE 9.6.1968 gunü Hakkın raümetine kavuîmustur. Cenazesi 10 6lj68 Pazartesi günü oğle namazpıı muteakip Göztepe camiinden e bedi iuirahatgâhına kaldırılacaktır. Celenk gönderılmeraesı rıca olunur Cutnhurıyet 6531 ruhuna ithaf edllmeJc üzere 12 Haziran 19C8 Çarşamba pünü iKindi namazını muteakip İstinye Tepeüstü (araba vapuru lskelesi yanı) eamtinde okunacak Mevli<ıi Serlfıne akraba dost ve yakmfarımızla. amı edenierin tesrıfleri rica olunur. AÎLESI İlâncılık 7176 '6434 yaylık tel ihtiyoç sahiplerine Teorübe ımalâtımızdan snnra artan istıhsal sebohıyle FlATL.MîIMIZDA bir ınıktar L'CUZLUK sağlanabılmıştıt. Sayın müşterılerımıze duvurulur. Yaylık Fılmaşın 3 m/m've kadar yaylık tol 3 ın/ınden ınee vavlık tul METAŞ IZMİR 2.750 TL / Ton :i.«n0.TL/Tf>n 3.850 TL/Ton ÖLÜM Tuibay Kazif ve Sebare Tanju oğulları, İş Bankası Sultanhamam Subesl Şef)erinden Hajim TanjuVıun ağabeyi. malu] Yüzbaşı HASAN RÜSTÜ TANJU P. (9308) vefat cfmiftir. Cenazesi 10 Hazlran 196B Pazartesi güııü öğle namszmı muteakip Aksaray Valide camiinden kaldmlarak Mer kezefendi aile kabristamna defnedileeektir. Mevlâ rahmet eyleye. TAN.TO Ailesi METALURJİ TÜKENMEZ KALEMLERİ İKRAMİYELİDİR 4Renkte îatışaarz edilmiştir İlâncılık 7002 6479 FABRİKASI T.A.Ş TeJefon :W74H (4 Hat) • Izrnır Muktup: P.K. 458 Izmır Telg METAŞ Izmır Reklâm Prodüksiyon: 186/6524 Cumhuriyet 6529 MEVLIT Cok kıymttli eşim biriclk sevgili annemız Orta Doğu Teknik üniversitesi Rektörlöğönden Üniversitemiz Genel Ate'yeler Müdürlüğünde çalıstlnlmak üzere bir tonıa tesviye ustası alınacaktır. İsteklüerin : 1 Sanat Enstitüsü mezunu olmalan, 2 En az beş senelik iş tecrübesine sahip olmalan, şarttır. Müracaatçılann 17 Haziran 1968 pazartesi gününe kadar Ür.iversitemiz Personel Müdürlüğünden alacaklan müracaat formlarını iade etmiş olmaJan ve 18 Haziran 1968 salı günü sast 10.00 da yapılacak imtihanda hazır bulunm8ları rica olunur. (Basın: A. 706419309) 6508 İşletmeci Makina Mühendisi Alınacaktır Müracaat. Mutlu Akümülâtör Fabrıkası Yunus Kartal Istanbul Basın Organızasyonu 68.294 • 6494 Semisentetik Oral Penicillin 12 L a k e T a b l e t m isimli preparatımız yeniden piyasaya arzedümiştir. İmal Yeri : || |§ Literatür ve nümune icin : •;• : :• Bırleştk Alman İlâç FabnkalarıT.Ud.ŞU. Birleşik Alman ilâç Fabrıkalan T. Ltd. Şti. : : : : ••• Topkapı / Isianbul „ Q o « e l «bürosu Saadeı Han Fındıklı / Istanbul >:•:•: »%%v«v.\ Reklâmcüıls (2389) 6485 ebediyete intikalinin birinci senı'i devriyesine rastlıyan 10 Hazlran 9S8 (bugünkü) Pazartesi ?ünü öğle namazını müteakıp Ak?aray Valide canıii serilinde duahan Yahya Eskişehlrli. H. Ibrahim Çanakkaleli, H. Fevzi Mısır, H. Seyfi Acar, H. Kenm Özbakır tarafından Mevlidı Şerii ve Kur'anı Kerinj ukunacağmdan akraba. dost ve din kardeşlerimizin teşrifleri rica oJunur. • , E"!i: Kemallyeli Kadri AJp ve evlâtları SENİHA ALP'm Sakarya Valiliğinden 2490 sayılı kanunun 31. inci maddesi uyannca Çarşı ve Mahelle Bekçileri için 179 takım yazlık elbise ve kravat, 179 çıft ifkarpin, 179 adet gömlek yaptırılacaktır. Muhammen bedel; 56385 lira ve Muvakkat teminatı 4069 lira 25 kuruştur. îhale 10/7/1968 Çarşamba günü saat 15.00 de tl Daiml Komlsyonunda yapılacaktır. İsteklilerin 1968 yılı Ticaret Odası vesikasiyle Teminat n>ekıuplanna havi zarflann ihale saatinden bir saat evveline kadar komisyona vermeleri lâzımdır. Üç kalera malzeme bir nüteuhhide ihale edileceği gibi ayn ayn talıplere de ihale edılebilir Şartnamesi mesai saatleri içerisinde Bekçi Bürosunda görülebilir. (Basın 19291) 6520 Cumhuriyet 6330 Ankara Lv. Imfrüğ! (2) No. fy Sai. Al> Kos*. Bşk. lığmdan: Aşağıda cınsi, miktan, muhammen bedel ve geçicl teminatlan yazılı (Bir) kalem Yün • Naylon Eldıven maddesımrı kapalı ^arfla eksıltmeieri nı^alarındakı gün ve saatlerde yapılacaktır Evsat ve sartnamesı mesaı saatlermde Komısyonda ve Istanbul Levazım Âmırlıgmde görülebıJır. îsteîclılerın kanunî şekılde hazırlıyacakları teklıf mektuplarını ihale saatınden bir saat evvelıne kadar makbuz karşılığı Komısyon Başkanlıgına vermeJen Postada gecıken mektuplar kabul ediJmez. C ins i Miktan M. bedeli Lıra Krş. 24Ü.ÜÜ0, G. teminatı Lira Krş. 13.25U, Günü i.L.3: SİĞİL İLÂCI Eczanelere DağıMdı Reklumcılık (2332) 6590) 1 b s Saatl Yün Naylon Eldıven 3 . U Çıft O O U 18/Hazıran/1968Salı Saat: ll.UOde Sayı: 723 (Basın: 18329) • 6503 Öİmitronal Eczanelerden araytnız. krem Rj.UâmcÜik; 2323/6486 GOneş yonıklorı hsdovisinde 16964 lira muhammen bedelli ve 1272.30 lira geçici teminath 47 kalem tıbbi âlet ve malzeme ile 72973 lira 15 kuruş muhammen bedelli ve 5473 lira geçiei teraınaılı 107 kalem ilâç ve malzeme, 14.6.1968 cuma günü saat 15.00'de şlet ve 15.30 da ilâç olmak üzere, Baştabipliğimizde, kapalı zarfla ılıale edüecektir. Bu işe ait şartname ve liste, hastahanemiz ile Istanbul Sağlık Müdürlüğünde gorülebilir. Jsteklilerin, Ticaret Odası belgesi ve teminatlarını havi olarak 2490 sayılı kanuna uygun hazırlıyacaklan kapalı zarflannı, ihale vakitlerinden birer saat evveluıe kadar makbuz mukabilinde Komisyon Bajkanhğına teslım etmiş olmalan lâzım geldiği ilân olunur. (Ba»ın: 18397) M97 Kcndıra Devlet Hostonesi Boştolıipliğinden DENİZCİLİK BANKASI T.A.O.OAN Aşağıda yazılı malzeme satın alınacaktır. Son teklif verme müddeti 24.6.1968 akşamına kadardır. Şartnameler MALZEME MÜDÜRLUĞÜ veznesinden temin edüebilir. KLİ>U CİHAZI Adet 2 Sl 1 SOĞVTMA CİHAZI 110 VVOLT > 1 Dosya No. 1098 (Basın 19343) 6522