Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHİFE ÎKt S Mayıs 196S Yurl dışma çıkan eski eserler Elif NACi konusu olmaktadır. Bo eserler niçin ynrt dışına çıkar? Veya niçin çıkmamalıdır? Her iki tarafın da iddialarında elbette haklı taraflar bulmak kabildir. Turk ulusnnun tarib ve sanat eserlerini yabancı ülkelerde tanıtmak amacı ile ecdat yadigârIarını bizi lâyıkiyle tanımayan medenî diyarlara kadar götürerek Türkün neler yapmaya muktedir olduguna inanmak jstemiyenlerin göıleri önüne sermek ve bayranlıklarını kazanmak milletimiz için küçümsenmivecek kadar büyfik çapta bir propaganda olduğunda süphe yoktnr. Ve süphesizdir ki, eserlerin yurt dışına çıkmamasını savunanlar da bunu inkâr edemiyeceklerdir. Şu halde eski eserlere karsı titiz bir kıskanrlıkla sarılıp onlann yerlerinden tedirgin edilmemesini isteyenlerin dayandıklan te* nedir? Kısaca bu eserlerin seyahatleri sırasında zarar görmeleri tehlikesidir onlann iddialan, bu eserler ne kadar itinalı amblâjlar içinde olursa olsnn ve başlarındaki mubafızları ne kadar dikkatli bulunurlarsa bulunsunlar. zaten üzerlerinden yüz yıllann hoyrat rüzgârlan «eçmiş olmalanndan dtürü tn küçük bir sarsıntıya tahammül edemiyecekleri noktasında birleşmektedir. Bız, barada bu tartısma komuannn dışında kalarak sadece bu gibl eski eser sevahatlerinin tarihinden hahsetmeyi faydalı buluyoruz. dıgına çıkaM üzelik, tarihi eıerlerin ynrt ıık tartıgma rılması ötedenberi ve ıık M> u sergilerden en ziyade fizerinde dediko** dusu uzun zaman devam eden Paris Sergisi'dir. 1953 senesi ocak ayının 23 flnde (Mase des Art Decoratif) in tesebbüsü ile Louvre Sarayının Marsan salonunda açılan bn sergi Topkapı Sarayı asistanlanndan birinin sorumlalngu ile çönderilmis ve o zaman Müzeler tlmum Müdürii olan Cahit Kınay da temsilci olarak eşya ile birlikte Paris'e gitmişti. Asistan, eşyayı orada bırakarak eeri çagırılmış, temsilci de tetkik gezisine çıkmıs, Paris'ten uıaklaşmıstı. Bu snretle Fransa baskentinde sahipsiz kalan deÇerli esva, sorumlulugu bulnnmayan ellerde kalmıstı. Bn bal basınımızda haklı bir tepki yarattı ve çeri geldiŞinde bazı eserlerin tahrlp edilmiş oldngu, Fatih'in kaftanının yırtıldığı, bazı mnrassa esvanın elmaslarının, zümrüt ve yakntlarınm döküldügü çörüldü. Mesuller soricuya çekildi. Bu isin üzerinde hassasiyetle duranlardan Avasofva Miizesi Müdürii rahmetli Muıaffer Ramazano£lu. zamanın Maarif Vekiline vazdıjı açık mektuplarla baslayan kampanva basında çünlerce uzadı, gitti. on zamanlarda ynrt dısına çıkan müzelik eserlere örnek olarak Loavre'dan Amerika'ya çönderilen Leonardo da Vinci'nln Giocondası ile Milo Venüsünün Japonyaya gidinl fösterilmektedir. Bnna karşılık fethin 5M. yıldSniimünü kntlarken Londra'da Nasyonal Galerideki Bellini tarafından yapılan Fatih portresini hudut dışına çıkarmamak prensibini mazeret olarak çösteren tnfilizler, portreyl g5ndermemislerdi. 1964 sonhahannda Türk hattatlannın ellnden çıkmıs 500 senelik sanat eserleri de Topkapı Saravı Miizesi Müdiirü Hayrallah örs'ün refakatinde fiç Müslüman Blkesine eönderilmisti. Bn eserler Tahran, Delhi ve Karasi'de »ersilendikten sonra g*ri trelmis ve bunu Berlin Sergisi izlemiştir. 1958 de Japonva'va bazı esva eönderilmiş, bir sileple ?idip çelen bu esya da Okyanns üzerinde bir havli sallanmıstı. 1960 ta yine müzelik eserlerle Brüksel Sergisine katılmıstık. 1966 nisanının 22 nci günii bir Panamerikan nça(ı, vine paba biçilmez eserleri Amerikaya fötürmüstü. Bn defa daha genis ölçüde ve Amerikanın on eyaletinde ikişer ay müddetle teshir edilen bu esya iki sene ynrt dısında kaldıktan sonra geçen hafta içinde seri döndü. Giden esyanın bir kısmı Topkapı Sarayından, di^er kısmı Arkeoloji Müzesinden avnlmıştı. Bunlara Konya, Antalya. Antakya. tztoir mfitelertnden de kıvmetli parçalar katılmıştı. Topkapı Sarayı Müzesinden gönderilen esya Osmanlı Imparatorlujn deirine ait eserlerdi. Kılıç, kalkan. Kur'an mahfazası, seecade. kandil, çini tabaklar. Murat Ill'ün mnrassa divanı, 2â0,0W liraya sirort» ettirilen Nusretname, 750 bin liraya si^ortalı Hünername'nin ikinci cildi, bir milyon lirava sisorta ettirilen Piri Reis haritası, Padişah kaftanlan, sultanların kostum ve entarileri gönderilen eserler arasında idl. lUenderss ve lıir neslin ir âlemi I Şevket Süreyya AYDEMIR muşsa, dini siyasete âlet «tmek Ijte budur. Nitekım bugünkü Türkiyede bu dalga, bir kara bulut gibi ülkeyi sarmaktadır Bugünkü ni zamın hamurunun ise. Demokrat Paıti iktidarının eliyle yogurulduğunu, ben daima işaret ettim. Kısa cası, bizim iç alemimUde yajayan ve ancak Tanrı ile Kul arasında kal ması gereken dini duygular başkadır. Devletın bu alandaki siyasi tutumu ve davranışlan gene başkadır. Ben öyle düşünüyorum ki, Anayasanın daha öncelerden getirdiği lâiklık ilkesi, DP ıktidan devrinde sarsılmıstır. Zamanımızda ise, al lak bullak olmak ıstıdadını göstermektedir. Gerçi cehalet hiçbir zaman muzaffer olmaz. Cehalet muzaffer olsa bile bu zafer geçicidir. Çünktı cehalet in şahlanışj, bir is ve inşa dalgası değildir. Sadece bir karışıklıktır. Bu karışıklık gerçi biraz kurban gotUrebilir. Ama sonunda bu kurbanların bedellni, gene şahlanan cehalet öder. I Fikir özgürlöğö ve ip cambazlığı Arada nrsda bazı kişiler derler ki : Slzler fikir özjüritttünttn yoklmfiından yakınıyorranuı, ama her şeyi de yazabiliyorsunuz, daha ne istiyorsnnuz? Türklyedekı kttrriyet dünranın çok as filkesinde vardır. Bir bakıma doğrudur bu söı. Üçbeş yazann yazdıklanna ıp üstünde tehlikeli numaralar yapan oamba»» bakar gibi gozatıp geeenler bSyle dflsanmekte haklıdırlar. Geçenlerde mahkeme salonunda can veren yayınevi sahlbi Mehmet AH Ermiş'i nnutursak. r o m a n l n Transa Kültür Bakanı Malraux'nnn otn* yıl Snce yazdıfı toplatılmasını es geçersek, fikirleri yüzünden mahkeme korldorlannı dnrmadan arsınlayan nice yazıişleri müdürünü, kalem erbabını «aymassak Tflrkiyede fikif ozsflrlOffl var diyebillri». B« lsln başını çeken yazarlanmız da hani islerinin astası olmuslardır. Ceza Kanunu maddelerl arasında tehlikeli blr ormanda dolasır gibı pervanı yürürler. Ama her vatanda Türkiyedekl flklr Stgürlü|ünan pttf noktaUrını besap edeme*. Diyelim ki, Anadolnda sfif bir klşi görflnüşe aldanıp : Ne blcim hflkftmettir basımııdakl.. diye uzun bir sSyleve nrdı kahvehanede.. yftrürlükteki yasalars »öre ocagtM Inelr ağacı dikmek Işten degildir. Eger aynı vatandav sözflne «Ne biçim iktirfardır basımızdaki..» dlye glrseydl basma bir sev gelmeıdi. Çttnkfl baıan aynı anlama gelen kelimeleri deeistirmekle Saveının s«vletinl tesirsiz hale getlrip, Ankaradan verilen emirleri de boş» çıkarmak mümkündür. Marifet, bn incelikleri iyl bilecek k»dar fikir «zırürlü$ü ortamına âsina olmaktır. Yıllarıı» verdigl derslerle ve tecrübelerle saç islemeden yazmak ve konusmak Hrenilir Türkivede. Her vatandas bflvlesine veti<smediSi için atzını açtığı saat polisi, Saveıyı basında bulabilir. Birkaç aeemi lSf vflzunden aylarca hapishanede »ürüklenen vatandaslarımızın »avısı a» değfldir. bir tek eömlf<si vüzünden mahkum olup gelecegi sSndflrfllen vatandaş ds az detildir. Bir Uplomda flklr SsgurlBtfl, kelleslnl koltnjtnn» »lmif blrkaç yazann cesaret eöatermesl demek deftildlr. Tek tek eıkışlann rerçek flklr öıeürlüfüyle hiçbir lliskisl olamaz. Cstelik «akıl» dedlglmiz, «flldr. dediHmiı «eyler Uplamnl de|erter«r. Blr Uplum içinde bir tek akıllı adam olamaz. Akıl. elele rellstirilir . flklr ortak çalısmayla bov atar. Memleketin avdınlan dnrmadan ve korkmadan çalışacaklar. yazacaklar, konferans verecekler, »r»ştırma1ar yapacaklar, çatımıı dfifflnee dttzevinin peslnl bıraknuyaeaklar..." balk katlannd», kamm oynnd» yavılacak fiklrler.. kültür hayatl tentinlesrcek.. hiç durmayan bfr cabavla gerceklere yürllnetek.. dnJrn'Ura ciden y«l t»f tas dSsenecek. Kl»r blr toniumrt» hlMesine votnn bir kültür çaban yokm, h«rkf« ığ7inrtan oıkarak ISftan korkuvors», flklrlerl sövlemek basa be'â ırtirivor<ia o tnplum reri hir toplumdur. Gerl topl«nı«n aklı «»a. blli«"î de. Ö7iürlüğü de teri elar. Ve işte böylesine karanlık bir ortamda canını di5İne takmı» fiçbes yazann hırsla ileri atılması toplumda fikir ö7eürlüWnün varlıfını detil, yoklutunn tösterir. Mahkemelerd.e dosya ttstflne dosya biriktirerek yazmak herkesin g5xe alamıyacapı blr marifettir. Nice degerli insan : Haydi canım sen de» basımı derde nlve sokayım?» dlye plyasadan çekilir. Kültür borsamnda Iflâs flstüne Iflfiı tflrer. Kültfir köleliginin rerekçesi böylece hazırlanır. Vaktlrle hocalanmınn sık sık tekrarladığı bir örnek vardl : Kırk bin tnriliz dSrt yüz milvonlnk Hindistım idare edlyor.. derlerdi. Ve tngtlis Hariciyesinin ri7İI beUelerfnde : c Türklerin aklı aı isler; maliveden, iktısattan anlamazlar, bunun için idare edilirler» diye yazardı. lSM'den ba yana eağımınn dünyasım etkiliyen bfitfin akımlır» aınırUnmııd» «dnr» demis bir toplnmnı. Dönvada kapitalizm vayıldıgı zaman Türkiye kapitalizmden habersizdi; simdl sosyalinn yayılıyor, Rosyaliımden habersiz. Bir asır geriden fikir akımlannı izlemek, bir toplnm«n aklını elbet kinrlastınr. Bngün Türkivede ban yazarlann yaptıjh sadece ba gerçekleri söylemektlr. Türkiyede enstitüler, bilira akademilerl, arastırma kurumları, yasaklardan korkusuz, halktan yana hir kültür seferbfrli&ine tirers*, ancak bu toplumsal çaba ve ortak gayretle fikir özgürlütüne kavuşuior. Birkaç vazann sabah aksam çırpınmasını ip camhazlanmn tehlikeli numıralannı seyreder gibi lzliyerek : XahB vallahi Türkiyede fikir özgürlügü var demek. fikrin ne oldatana iyi bihnemektir. Şahıslann dinî duyguları, dinî eğilimleri başka, Devletin din si yaseti gene başkadır. Birincisi Allahla kııl arasında bir iç bağıntıdan nişaıı verir. İkincisi ise, insanlarla insanlar ve insanlarla Devlet arasmda bir sosyal miinasebet şeklidir. Bir ni zamdır. Bizim kanunlarımız birincisine dokunraaz. Ama bu ic bağıntuıın, ister fertler, ister Devlet eliyle ve siyasî gayelerle tahrik cdilişi, dinin siyasete âlet edilmesi demektir.. ayın Samet Ağaoğlu dokuzuncu yazısında şoyle der: •Menderes Dindar bir adam dı. Ve eski Basbakan, samimi duyfnlar ile yaptığı ban ziyaretlerin ötesinde, hiç bir dinî gösteride bulunmanuştır^ Derhal şunu ijaret edeyün. Ben de, yazılarımın hıç bir yerınde Menderese dinsiz demedim. Ama şunları da ilâve etmeliyim. Çunkü bu bahsın akışında ince bir duğüm, muhakemelerımizi şaşırtabilir. Benım kitabunda değindiğim konu, Menderesın dindar veya dinsiz oluju değıidir. Demokrat Parü Iktidarı safhasında dinin siyasete âlet edilişi çabalarının harekete gelmış o!masıdır. Zaten Menderes, bızim nes limizin bir çocuğudur. Bu nesilde, sozün tam anlamı ile dinsiz yoktur. Bu neslin çocuklan fakir zengm, butün aile yuvalannda gozlerıni hayata, kutsal bir hava jçınde açarlar. Bizim çocukluğumuzun ruhi dokula n, o devirdeki aile ve mahalle yapı sının; camileri, namazları, ibadetle ri ve dinin o çevrelerdeki bozulma mış malzemesi ile örülürdü. Suyu arayan adam isimli eserimde de tah lil ettiğim gibi, benim neslimde olanlar için Uluhiyet (Tanrı) konusu. münakaşa dışında kalması gereken bir iç varhk haliydi. Içimızde uyuyan, belki her zaman zınde bir kuv vet halind» yajaraamakla beraber, |uurumuzun ^jdokusı^altında doku,. nuimaz kalan bir içjlem unsuruy"Tlu. Zaten okttr yaza? kısmının yarı sından fazlasını harb meydanlarmd« »ehit vermiş bu neslin çocukları için, bu ruhî dayanaklar da şart tı. Onun için Menderesın bu iç âlemini anlamak, benim için kolaydır. Fakat kitabımda ve tarüşmalarımızda konu, Menderesin bu ruh ya pısı değildir. Menderes rejiminin, yftni DP iktidarının. milletin ajTi ayn fertlerinde o güne kadar kendi halinde yaşayan, azgın ve saldırgan olmayan bu dini inançlan ve eğilünleri, siyasi propaganda malzeme si olarak harekete getirip getirmediğidir. Eğer böyle bir gelışme ol İlk 8ergi ürkive. zaman zaman ynrt dısında sergiIer açmıs veva açılan serçilere iştirak etmistir. tlk serçi 1851 de Londra'da acıldı. Buradan 200 sandık içinde gönderilen eşy» Anadolunun el tezşâhlarında dokunmnş klımaş, halı ve tarım ürünlerinden ibaretti. 1872 de Viyana sergisinde Ethem Pasanın komiserliftinde çönderilen 334 parça eşya müze>ik eserlerdi. Sullan Abdülaziz'in con senelerine raslayan bu sergide teshir edilen eserlerin «Emru fermanı humayun ve Hazreti Padişahî mantuku âlısi üzere» ynrt dısına çıkanlmasına izin verilmisti. Bnraya gönderilen esya, yay, ok, tirkes, kılıç, tüfek, hançer, kasık gibi, fakat bepsi murassa, yani kıymetli taşlarla beıenmis Hazine esvası idi. Su meşhnr Şah tsmail tahtı olarak tanınmu Tahtı Keykâvns da vardı. Mimarî bazı eserlerin rölöveleri de bulnnuvordu. O zaman bn esyanın naklinde son derece titiz tedbirler alınmıştır. Hattâ herhangi bir suikaste uğramaması için eşyayı taşıyacak nu»usi vaşonlara önce boş sandıklar yerlestirilerek çötürülmüs ve asıl esy» arkadan rötürülmüştür. Viyana'da kaldıfı üç »ylık müddet zarfında Avusturya Imparatorunnn maiyet bölü*ü gece eündüz esyanın basında nöbet bekleyerek muhafaza altında hulundurnlmusta. iyana'dan gonra Münih'de de bir sergl açılmıştır. Artık Batı dünyasın» Türk isçiliji, Türk sanat ve tarih eserlerini tanıtmak amacı ile acılan sergilrr biribirini izlemiştir. Bu sergiierden en önemlisi «New Tork Sergisi» dir. 1939 senesinde Müzeler Umum Müdürü beyln bâsfcanlıjfınfla bir heyetin soramluluğu altında giden bn esyanın içinde o zamanki para ile yarım milyon liraya sigorta edilmiş Selçuk halıları, Knr'anlar, minyatürler ve son derece kıymetli müze esyası bulnnmakta idl. Böyle kıymetli eserlerin bu kadar nzak ülkelere seyabat etmesi, giderken birçok itirazlara sebep olduğu gibi sergilendıkten soma yarda dSnerken esya bazı korknln maceralar da geçirmisti. Dönüsünde Amerikadan yurda dofra yola çıktıgı sırada lkinci Cihan Harbi patlamış ve eserleri tasımakta olan harb gemileri mfisadere edilmek teblikesi atlatmıştı. S M Sonuç imdi 4önen bn eşya. hakkmda yeniden bâzı kötü haberler dolaşıyor ortalıkta. Kannni'nin essiı bir sanat eseri olan fil dişi ayna»ının parçslandığı, minyatürlerin birbirine yapıştığı, Piri Reis baritası ile Tavuz'nn kılıo kabzasının zarar gördüğü sövleniyor. Bn haberlerl müze idaresi valanladı. Simdi maarif mflfettişleri Ankara'dan pelerek ise el koymaslar. Biz, on eyalette teshir edilen, on defa sandıklara konnp çıkarılan eski eserlerin zarar görmemesini bir mucize olarak telâkki eder, müze idaresini iddiasında haklı çıkmasım ve aksinl iddia edenler ile birlikte mahcnp olmamızı temenni ederiz. ECZACILAR BAYRAHI Yurdumuzda ilk defa kutlanacak olan 14 Mayıs aEczacllık Bayramı» münasebetiyle balo ve festival düzenlenmistir. Meslektaşlara duyurulur. TÜBK ECZACILAKI BİRLİĞİ MERKEZ HEYETİ Balo: Ker\ansaray 20,30 Festival: Spor ve Sergi Sarayı 15,30 Dâvetiyeler: 27 19 99 27 16 54 22 55 13 den temin edilir. Cumhuriyet 4673 D.B. DENİZ NAKLİYATI T.A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜGÜNDEN! (Naylon Halat Satın Alınacaklır) 1 Şartname İkmâl Müdürlüğünden temin edüebilir. 2 Teklif mektuplan en geç 20 Mayıs 1968 günü saat 16.00 ya kadar İkmâl Müdürlüğüne tevdi edilecektir. ••ilMHHH (Basın: 16795/4690) ÖĞRENCİLER İÇİN Kiiçiikçekmece Belediye Reisliginden: Küçükçekmece Cumhuriyet Mahallesi Yeşilçam sokak âdî kaldırım yol 15i 2490 sayılı kanun hükümleri dahilinde kapah rarf usulü ile 22/5/1968 çarşamba günü saat 15.30 da Encümen huzurunda ihalesi yapılacalcür. İşin keşif tutan 17.064,00 lira olup muvakkat teminaü 1.279,60 liradır. Taliplerin en geç 20'5/1968 parartesi günü lüzumlu b«lgelerle saat 17.00 ye kadar müracaat etmeleri icabeder. Posta gedkmeleri kabul edümez. (Baaın: 16991/4695) FULBRIGHT YOL PARASI BURSU 196869 ders yjl'nda, Amerika'da yüksek lisans (Graduate) ve doktora (PostGraduate) çalışmalan yapmak isteyen aşağıdakı şartları har/ ögrencilere yol parası bursu verilecektir: 1. Türk vatanda^ı olmak, 2. 35 yaşını doldurmamış olmak (1933 doğnmlular müracaat edebil;rler), 3. Bir Atnerikan Üniversı'esine «Graduate» veya «PostGraduate» talcbe olarak kabul edilmiş bulunm'k, 4. Bir deıs yılı boyunca her türlü masraflarını karşılayacak miktarda bir burs temin etmis olmak, 5. Iji İngilizre bilmek, Doldurulmuş nıuracaat fonnlarının en geç 20 Mayıs 1968 akşamına kadar Genel Sekreterlikte bulunması gerekmektedir. Müracaat formları ve daha fazla bilgi aşağldaki adresten temin edilebilir. Fu'.bnght Genel Sekreterlığı: Gazi Mustafa Kemal Bulvarı 7/12, ANKARA. Kiiçiikçekmece Belediye Reisliginden: Küçükçekmece Fatöı Mahallesi Londra Asfalb üzerinde Belediyemizce Inja ettirilen Akaryakıt Satiş ve Servis Istasyonları ile Turistik kamp sahası 2490 sayılı kanun hükümleri dahilinde kapalı zarf usulü ile Belediye Encümeni huzurunda 22/5/1968 günü saat 16.00 da talibine kiraya verilecektir. İşin senelik kira bedeli 144.000,00 lira olup muvakkat teminatı 8.450,00 liradır. Bu i»e ait jartname Belediyemiz Yazı tşlerinde görülür. Posta gccüunalcri kabul •dilmM. (Basın. 16905/4687) deres bu sözleri söylemîş midir, »6y lememiş midir. bilmiyorum» diy« yazüarına devam eder. Evet, bu söz leri söylemistir. Ve bu sözleri, ben herhangi birini hırsızhkla suçladığım veya hırsızltklardan bahsettiğim için söylememiştir. Kendi kelft mının silsilesi ve manüğı içinde söy lemiştir. Hâlen hayatta şahitleri d« vardır. Ama hattâ sSylememis d» olabilirdi. Gene bir sey değismezdi. Gerçi hırsızlık, her devirde ve her rejimde vardır. Fakat blr memlekete Demokrat Partinin geürdiği ve daha önce misali olmayan: Gizli thâle, Dilediğine ihâle, İhâleden sonra değişir fiyıtla ihâle, gıbi bir sistem devlet nizamma girerse ve bu sistem, partizanca münasebet! er içinde baraj, fabrika vesaire gibi tesıslerde, en feniş rakamlar içinde tatbik edilirae, suiisti mal imkânian elbette ki artar. Zaten yalnız DP devrinde değil, hızlı bir kapitalıst gelişmenin ve hızla bir kapitalıst sınıf yaratmanın, iktısatfa slyaset halıne getirildigi bu enderesın; dini siyasete âlet et günkii rejimde de, ister istemez ünmeyeceğiz dedığini, 4 mart 1953 tiyazlı kazançlar, veya usulsüz katarıhli basın toplantısmda bu zançlar mutlaka olacaktır. Çünkü yoldaki söz ve beyanlarını kitabım biz gerçi 19 uncu yüzyıl Avnıpasıda aynen verdim. Fakat bu beyanla nın demokrasisine ve sermayedarlık usullerine yoneldık. Ama o asırda ra. acaba ne dereceye kadar sâdık Avrupa Kapitalizmi kârlannı, sökalınabilmistir? Sayın Ağaoglu da bilır ki. bu konuda o da, ben de, bü mürgelerinden sağhyordu Bizim ise tun vatandaşlar da çok şeyler orta somürgelerimiz olmadığı için, ister ya serebilirler. Ispartada cuma na istemez, bir taraftan ıç pazan, yani mazından çıkan Saidi Nursinin. kendi yurttaşlanmızı ıstismar edehalk önünde elini öpen iki kabine ceğiz. Diğer taraftan da dış borçlaniıyesinin hikâyesinı dinlemijundir. ma ve kotalsr yolu ile menfaatları, Bu ne dereceye kadar doğrudur, bil istenilen zümreJere kanalize edecemiyorum. Fakat daha 1950 veya 1951 ğiz. Bu arada meselâ Banka rüşvet de. Cumhurı>ette çıkan ve «Komü çiliği gibi bir takım usuller yarata nıstin târifi» baslığını taşıyan bir cağız. Rüşveti ve usulsüz himayeleyazımda, Saidi Nursinin Kütahya ri, müessese haline getireceğiz, çevresindeki etkilerıni canlandıra1$ böyle olunca da, tarihte soysuz rak, dıkkati çekmışimdir. oligarşilerin bünyesini saran ve çı Bu kimsenin tercümei halini ve kar ve biriktirme yolları, tabü İ5leyecektir. ren eserden onun, kızlara tahsil verdirdiği için Atatürkü komunistlıkle suçlayan cümlelerini nakletmi şımdir. Kaldı ki onun, Valılere. Kay makamlara seçım konusunda beyan nameler gonderdiği devir, gene DP devrıne ve ıhtılâl öncesine rastlar. Fakat bunlan bir tarafa itelim: Ankaranın Zincırli Camiinde im«m onra Ağaoğlu demek İster veya muezzınken, DP lıstesınde Mil ta: let Meclısıne çiıen Omer Hoca adın tyi ama, ya mahkeme kada bırmın. Millet Meclisindekı be rarlan? Bu devrin adamlan, geyanatından bazı parça'arı kitabım rek Yüksek Soruşturma Kurulda verdun. Bu zatın Meclis kürsü^ lan, gerek açılan suü>timal dâsunden, parmaklarını sanki gözle valannda brraet einpalerdir? riru çıkaracakımş gtbi Inonünün ^6 Kimse suüstimaldeo mahkum nune uzatarak, naal büyük bir hidolmamısttr. det ve şiddetle lnönü'ye ve Halk Par Ben bu konuya girmek lstetisi vekıllerıne haykırışlannı Ağamem. Temennı edıhr ki bir de ' oğlu da belki hatırlayacaktır: vır, bir ıktıdar tmtihanından, tek Bu kanuna siz de lehte oy ve kuruşiuk bir yolsuzluga kaymadan çıknus olsun. Ama Ağaoglu receksiniz ki, Allah indinde günahda bilir ki, gerçek bu değildir. larınız biraz hafiflesin... Ve rnahkemelerın yargı asulleri Kanun bir Af Kanunu tasansıile tarihın ve tarihçinın eleştindır. Ödemışte bir hoca, dini sişaseleri başka olacaktır. Ve öyle sate âlet etmekten mahkum olmuştur. Ama onu kimse tevkif etmez. myorum ki o devir bu yönden, ileride sert bir takım muhasebeKollannı sallayarak, köyde, kentte İtalya'da bir yol kazasında »ğır yaralanarak vefat lerin baskısı altında kalabılir. gezer. Mecliste ise affı için kanun eden, merhum Ali Vafi ve merhum Adile Vafi'nin Aferizm veya is ad&mlığı, iş hazırlanır. Eski Zincirli camii hocaoğullan, Kleo Vafi'nin eti, Doktor Ali Vafi'nin bası bunun peşindedir ve DP milleHe takipçiUği gibi yollarta ikUdarbası, Fatma, Fehmi, Femir, Hatice Nişati Karyot, Hadan faydalanma, az veya çok her killeri tasanya müttefiken ve lehte san Vafi, Zeynep Hamit Voskay, Rüstem Vafi, Fitnat devirde vardır. Meselâ tkinci Ada oy verır Olay belki küçük görünur. Nail Moralı, EkmeJ Vafi, Cemil Vafi ve merhum İhsan Ama emsaline cesaret verıcidir. Bı mın birinci cildinde, bu hastalığın Vafi'nin kErdeşleri, İnge Ali Vafi'nin kayınbabasl, o devre ait bazı konulanna delecıkte seçım propagandasına. mina Doktor Mişe! Saviç ve Aliki Pihl'ia üvey babalan ğınmişimdir. Ama Aferizm, ke» rede ezan okumakla baslayan ve nardan köseden isleyen bir yan ömrunde başım seccadeye koymadı ğı anlaşılan adayın hıkâyesi de hoş unsur değil de, Devlet nızamıru saran bir ahtapot olursa is değitur. Bu konuda, hepimiz bıldiğimız Yüksek Mühendis şır. bir sıra hikâyeleri nakledebüiriz. Bunlar belki detaylar. ama yüzler ce detaylardır. Sonra Sayın Ağaoğlu da takdir buyururlar ki, bir taraf tan muhalefete ve Muhalefet Başayın Samet Ağaoğlunun kanına radyoyu kaparken, diğer ta eleştirmelerine mevzu kılyurda getirilen cenazesi 4 Mayıs cumartesi günü raftan bu radyoyu. DP teşkilâünın, dığı ikinci Adamm Uçüncü Teşvikiye Camiinden öğle namazını müteakip kalher okuyucusu bir başka vilâyetten cildinde zaten bu türlü teferrudâvet edilen çok pahalı mevlidleridınlarak Zmclrlikuyu'da aile mezarlığında toprağa ata inilmemistir. Burada bu kone açmak ve bu mevlidlerin uzun venlecektir. nuya birkaç satırla da olsa, gedualar faslında «Peygamberpesent» ne Ağsoğlunun bazı degınmeleMendeıesten başlayarak parti tebli n dolayısiyle iliştım. Ve Samet ğı şekhnde yaymak, sanıyorum ki, dını siyasete âlet etmektir. Evet, beyin genel eleştirılerinin, son sinirlenme alâmevlıd dınlemeyi belki ben de se yazıdaki hafif Yıldız: 314 471 verim ama, bunun düzenleyıcisi, metlerine rağmen, baştan sona • • • • • • • • • » • • • • • • • • • • » • • • • • • • • • •• • • • • • • • • • •• • aydın bir seviye lzledığinl tehem de devlet radyosunda, bir sişekkürle belırtmeliyım. Bu suret yasi parti olamaz. le kendisinin yazüan, kendi devrinın kendince haklı bir savunuluşu şeklinde olsa da, okuyucular efkârma bazı meseleleri aksettirmek baknzundan faydslı olmuştur. Bu meseleler üzennde • yarın, su veya bu açıdan tabü, • daha pek çok durulacaktır, Yani amet bey kitabımı eleştirirken aslına bakılırsa 19501960 devriyazılarımda, benim bazı nakil nin muhasebesl, daha henttz yalerimi âdeta şüpheyle karsüar. pılmamıştır. Bu devrin memleMeselâ Menderesin bir sofra konuş ket hesabına, çok yönlü baa matmasmdan bahsederken. onun şu söz (Bu kitabın telif hakkı CHP'ye bırakılmıştır) lubatı, ama aynı suretle de, çok lerini, bir münasebet dolayısiyle nak cepheli nice sorumluhıklan var. TEKİN ÎAYINE\'İ Ankara Cad. No: 51 Istanbul. lederim: Bizim toplumumuz bugünün, ba• Çalıyorlar birader, çalıyorlar! • • • • •• • • • • • •• • • » • • • • • • zan hattâ çıkmaz gibi görünen • • • • • » • • • • • • » • • • • • • • • • Allah belâlannı versin! Ne yapa çelismelerfne de o devirden gel ^ Cumhurıjet 46^ yım, ben müfettis değilim kl, bea di. Başvekilim...» Bu konular üserinde hepimiı Ağaoğlu bunlara değinirken, «Men veya blzden sonra gelecekler, elbette pek çok kalem çalacaklardır. Devrin yalnız isleri değil, devrin adamlarımn ruh yapılan. karakterleri, saaflan ve kuvvetGeçirmiş olduğum trafik i leri, her yönden terazlye konulakazasında benden hiçbir yar £ caktır. dımı esirgemeyen, tedavile • iktidannın benoa taafla1 K ö y lşleri Bakanlıfı T O P R A K S U Genel Müdürlüğü ^rimde büyük titizllk gösteren ; nndan blrl, bir taraf tasr» teşkilâtı ihtiyacı için aşagıda c i n s v e m i k t a n vazılı 1 Samatya Sigorta Hastahanesl i • tan memlekette yeni ifr adet b i ç e r d ö g e r kapalı zarf u s u l ü ile satın alınacaktır. I. Hariciye Servisi Operatörü • tisadî hareketler yaratırken, diOp. Dr. MUSTAFA KARTa, | 2 Biçerdöğer'in m u h a m m e n bedeli v e geçici teminatı hiğer taraftan çağın akımlanna arBaşhekim Muavini Dr. Neca : z a l a n n d a gosterilmiştir. ti Karabalkan'a, Asistan Dr. • ka çevirislydi. Kötü ve müsrit 3 Bu işe ait tcknik ve idari şartnameler Müdürlüğümüzbir oligarşlnin tohumlannı topSezai Hanioğluna, ilk yatö j den ( K e c i ö r e n Yolu üzeri Ziral D o n a t ı m K u r u m u karşısı Dışpartiğım zaman yardımlannı hiç * rağa serpmekti. Siyaseti kapı Ankara) mesal saatleri dahilinde t e m i n edilebilir. zanlık halinde almasıydı. Milll unutamayacağım Asistan Dr. : 4 Biçerdöğer'in eksılünesi cetvelde belirtilen gün v e saMahmut Esin'e, Servis Mes"ul • bir emanet olan Iktidan, kendi atte Müdürlüğümüz binasında toplanacak Komisyonca yapınin sayması, Ben ve Büs dftvast Hemşlresi Bedia Yavuzer'e, : lacaktır haline getirmeslydl. Sivasete Hemşire Ayten Abauoğluiıa, : 5 Eksiltmeye girmek istiyenlerin 2490 sayılı kanunun 2, Benlik dâvasmı vurması ve heHem?lre Aysın Çelebi'ye, Has • 3 v e 32. raaddelerinde yazılı sartlar dahilinde hazırlıyacaklan le bunu, meselâ dıs siyasette, tabakıcı Ibrahim Dolu'ya ve • vesikalarla birlikte kapalı zarflann en g e ç eksiltme saatinden Ekrem Erkan'a, servlsln di S memleketl bir vesâyet rejinıine 1 saat e v v e l i n e kadar makbuz mukabilinde Komisyon Ba;kansürükleyecek kadar kötüye kulğer personeline, hastahanede ; bğına vermeleri. yattığım sürece ziyaretime gel • lanmasıydı. Ve sosyal dâvalarda, 6 Postada vSki geclkmelerin kabu! edilmiyeceği ilân omek lutfunda bulunan e$, * âdeta mutlak anlayışsızlıktı. Bu lunur. ekılen tohumlar, maalesef artık dost ve akrabalarıma mlnnet • Mahammen Muvakkat Eksllrm» fılizlenmektedir ve bunun sorum• hislerımle candan teşekkUrle ; Sıra No, Cind Miktan Bedeli Teminatı Tarihi Saati luluklarında, D.P. nin ve önder• rimi sunarım. 1 Biçcr Döger 1 143.000.8.400.8 51968 15.00 elbette kl baa paylan İ tBRAHİM KÖSEOOLU (Basln: A. 408014476 '4665) S ON (Cumhuriyet; «7») Söz ve gerçek Ya mahkeme karariarı? S VEFAT Son sb'zleriın S Emin Vafi'nin YILIN KİTABI ÇIKTI Ağaoğlu'nun şüpheleri S I BU DÜZEN DEGIŞMELIDÎR Yazan: BÜLENT ECEVİT TEŞEKKÜR { Köy İşleri Bakanlığı TOPRAKSU Mdkina İkmâl Döner Sermaye İşleime MüdürJüğünden: D.P.