17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE DÖRT 8 Nisan 1968 CUMHURİYET Rumlar zırnık kira alabiliyordu Rumlardan., O da adamın sutüne kalmıştll Afrodit, yıkandığı Y1LMAZ ÇIT1NER 'in Ro'poriaiı verirler mi bizimkilere! Bunlan düşünerek ayrıldım ümitleri kırık insanların yaşadığı Poli'den... Baf'a Yeşiladanın tam güneyine doğru inerken Arnavut Burnundan geçıyorduk... Hakikaten ismıni andıran şekildeydi haritada bakınca... Kemerli, kocaman heybeth bir çıkıntı... modern tarım usulleriyle naylon örtüler içinde sebze yetiştıriliyordu buralarda... Gözün alabildiğine uzanan bahçeler gayet bakımlıydı. Mılletlerarası kuruluşların yardımlarıyla yapılmıştı herşey... Ama bizimkiler yararlanatnıyordu hiç bırinden... Bunun nedenini Lefkoşe'de Rum yönetıcılerıne acı bir dılle sorunca verdıklerı cevap şoyle oluyordu. Türkler bizim resmi dairelere gelip ne ekinlerini; ne bahçelerini ve n e de hayvanlarını kayıda geçirtmiyorlar... Biz peşlerinden koşup verecek değiliz. Gelip bize başvurmalıdırlar... Nasıl gıtsin bizım adamlarımız Rum daırelerıne? Hangı yol dan gıtsinler? Ne desinler? Bırı gıder, diğerı onu kınar!.. Hem sonra, devletin gücü, devletin sılâhı ile yağma yapan, adam öldurenler zırnık verirler mı insana!... İki aiie bir odada yaşayanlar Baf'ta olaylardan önce Rumlara ait tek sınema yokken, Türk lerin 3 tane sineması vardı. Kasabamn en büyük, en modern mağazasını yin e bir Türk açmıstı. Fakat simdi bunların hepsini zorla işgal etmişdi Rumlar.. Böylesine eangsterlik görülmüş şey değildi? Avrıca Baf'a bağlı 22 köy ay. nı sekilde bir baskın sonucu ahnmış. Türkler yalnız canlannı kurtanp kaçmışlardı... Bütün bu insanlar şimdi barakalarda oturuyorlardı... Vaktiyle evi. bah çesi olan bir ailenin başka iki ailevle tek odavı paylaşmasınj düşününüz! Hiçbir işgal ordusu yapmamıstır. yapamamıştır böy • lesirip zulmü! Bir yeni evli çifti gösterdiler bana... Zavallılar yer bulamıyorlarrnış!.. Üç aile aynı odada felâket durumdalarmıış! Üstelik çocukları da varmış diğerlerinin!.. Bunun gibi pekcok Oİ8"İ!» karşılaşmıstım Yeşiladada... övle bir yeni nesil yetişiyordu ki; bakahm tepkisini ne zaman ve ne sekilde patlak verecek? EY KIBRIS.. yerde bugünkü çirkinliği görebilseydi oli de Erenköy gibi az gelişmiş ve hele şu son olaylardan bu yana unutulmuş, ba • kınısız kalmış bir merkez köyti idi... 750 Türk, 1250 kadar Rum, yıllar yılı beraber, içiçe yaşamışlardı orada... Eokacılann 1958 de başlayan tedhiş hareketine kadar önemli bir anlaşmazlık olmamıştı iki cemaat arasmda... Ve asıl aynlık 1964 olaylan sırasında çıkmış... bağlar iyice kopmuştu.. Türklerin malları yağma edılmişti Rumlar tarafından... öldurülenler de vardı. Evleri, eşyaları, dükkânlarındaki butün servet bir gecede yok olmuştu... Şimdi köyün dışmda yeni kurulan bir mahallede oturuyordu bizimkiler... Goçmen olmuşlardı hepsi... Atatürk orta okulu evleri ellerinden alınan aüelerle doluydu. Ancak bir kaç dershane oğrencilere ayrılmıştı. Diğer bütün odaları, büyuk salonları, koridorlan bir biri üzerıne kadın erkek, çoluk çocuk insanlar ışgal etmişti... Bir savaş sonu man larası görünüyordu Poli'de!.. Yöneticiler bizi görünce hiçbir tepki göstermedüer. Daha önce başka köylerde bulmaya alıştığım heyecandan eser yok P Ve hiçbir işgal ordusu böyleslne zülmelmemislir tu burada!... Kimse derdini, sıkıntısım anlatmaya, bir çare aramaya, hiç olmazsa »boşalmaya» yanaşmıyordu... Herhalde bunlan yıllardır söyleyıp, bir sonuça varamadıkları ıçın kanıksamışlardı artık! Bıkkınhğın, umıtsızlığin bütün belirtileri görunüyordu bu talıhsiz köyde!.. bir hayli zengin olan Kıbrıslı soydaşımızdı... Aşağı Poli'deki gayet güzel dükkâmnı Rumlar yağma etmiş aşafı yukarı ikiüç yüz bin lıralık malını bırakıp tesvikçisi Kıbrısh Rum politikacüarıydı!.. Afrodit, bugünkü çirkinliği görseydi... Sabahattin öney ile görüşurken sık sık müşteri geliyor, Poli'nin bu tek dükkânından bazen makarna, bazen iğne iplik, bazen oksürük ilâcı alıyorlardı.. Bu arada bir de «Ovulen» arayan genç Türkü gördüm. Gebelıgi önleyici bu ilâç büyük sıkır.tılar içinde yaşanılan Poh'de bak Tabanca, Fişek ve Gelin yatağı Yeni çelin Ayse Mehmet bir Kıbrıslı güzel Türk kızı . Kocası Mehmet Çakır Baf'ta mücahit .. İki aylık evli bir çift.. Çok mutlu ikisi de. çünkü nasılsa iki metrekarelik teneke bir baraka bulabilmişler.. Yalnız baslarına.. Ayşe Mehmet gelin yatağında otnruyor.. Başucun<la kocasınm tabancası, fisekli|i ve asker elbiseleri asıh.. En yukarda ise Anavatan hasretini gideren, Hayat ve Se» dergilerinin duvara yapıştınlmıs kapakları!.. banın Turk kesimıne gırıhyordu... 3ımdı bizimkilerin oturduğu yer .. vaktiyle işçi mahallesıydı.. Vıllâları. apartmanları gayet guzel evlerini terkedıp kaçan Turk ler dört yıldır barakalarda yaşamava çalışıyorlardı. Belediye Başkanı anlatıyordu yakınarak: Türkiyeden. baska ülkelerden. Lefkoşeden gelip bu acı manzarayı görünce ab vab ettiler!... geçip gittiler.Dükkânlardan birkaç tanesind e aıleler oturuyordu. 1012 kısı bir odanın içinde bannıyor, her ış o daracık yerde görülüyordu. 2 milyon Sterling zarar gormüştü Türkler! Yalnız Baf'ta boyle olunca varın diğer bolgelerınkinı sız hesaplayın !.. Kasabadaki asü tapulu evleri n banyoları sökülmüş. muslukları, elektrik malzemelerı kapı pervazlarına varıncaya kadar herşey yağma edilroiştı.. Pek az kimse °o 30 nısbetınde , YARIN: Magosa, Otello ve N. Keraal Baf kasabasından acı manzaralar Baf'a geldık bir akşam üzeri.. önce Rum çarşısından geçtık Türk bölgesine gitmek içın.. Bir hayli güzel binalar, geniş meydanlar ve yollar gördük etrsfımızda... Sokaklann darlaştığı yerde bizim eski çarşı başlıyordu. Yanmış, yıkılmış ve şimdi bomboş dükkânlan tçıni sızlatıyor insanın. Içgal orduları gelmış de talan etmişti san kı!... Harabe halinde yuzlerce dukkân... tki üç sokak devam ediyor... Sonra, Ayasofya Camıınin önunden itıbaren kasa Katliamın ve yağmacılığın tahrikgisi kim? Türklerin yaşadığı ikı yüz adımlık mahallede dolaşırken bir dükkân ilişti gözüme... Kapısında Istanbul dergileri asılıydı... İngiliz sigaralarının ilânları.. keserler, plâstik eşyalar ve daha akhnıza ne gelırs e bulabıleceğınız bir yer!.. îçerıye gırdirn. Sahibi, Sabahattın Öney isminde vaktiyle îşte BafU güıelim evlerini terkedip kaçanlann k&ldıgı barakalar., Baktıkça isyan ediyor insan.. kaçmıştı... Halen iki evi vardı orada... İçinde Rumlar oturuyordu ama metelik kira ödemiyorlardı... Peki siz nerede oturuyorsunuz? diye sordum... Şaracıkta bir Rnmnn evlnde... Herhalde kira vermiyorsunuzdur? Adam alaylı alaylı yüzüme bakarak güldü... Bir fün aylıfını geciktirsek, başımıza seksen tane iş açarlar!. Telefon eder ister, adam gönderir isterler... Gorulduğu gıbi Yeşilada tam Bir anarşi ve zorbalık rejimi llındeydi. Türklerin can ve mal emniyeti bazen Makariosun emri ile kalkıyor, bazen d e devlot otorıtesi kâfi gelmiyordu... Ama, şurası muhakkak ki kathamııı da, yağmacıhgın da tahrık ve kal dükkânlarında satılıyordu.. Vaktiyle pek zengin insanların yaşadığı bu koyde 1929 yılına kadar hayat gayet ıyı idı.. îhtıvarlar. İngiliz devrinın rahatlığını anlata anlata bitıremiyorlardı. Poli'nin Erenkoyden değişık yönü bir takım tabii zen ginliklere sahip olmasıydı. Yemyeşil ovalar, meyve bahçeîeri yanında. bakır madenleri gayet verımlıydı... Bır hayli para yapan bölgenin ileri gelenleri yıllarca önce Britanya adalarına göç etmislerdi... Afrodıtin yıkandığı söylenen Poli'nin o canım plâjlanndan şimdi sadece Rumlar istifade edıyoriârdı... Güzellik ilâhesi; bir zamanlar sere serpe uzandığı, yumuşak ve altın sarısı kumların üzerinde bugün dolasanların çirkinliğini, haşinlığını gör se neler yapardı kimbilir?... Haftalık bulmacanın halledilmiş şekli İSTANBUL Aıılıs Gunavdın I Kove haberler Cünavdın II Haberler ve hava durumu Tstanbulda bupıin iiânlar ve hafif müzik Hafif Batı müziii Nesrin SİDahiden sarkılar Carli Rahci orkestrası Bailama T. turküler Keman soloları Ovun havaları Ev icin Ara haberler Hafif Batı muzlji E. Altandan sat*lla> • " " Arkası varın Sabah konseri Ö. Kaleden sarkılar Ara haberler. iiânlar N. Camlıdafidan türküler Hadvo H. M Orkestrası Solistler lecidi Haberler ve R.G. de bueun Saz eserleri Reklâm Drosramları S. Afırbas orkestrası T. Canerden sarkılar N. Kovutürk orkestrası A. Gürkandan türküler Ara haberler A. Gurses Y. Gürsesten sarkılar 5 konser > 115 20 Kucükradvcsu 16.00 Okul 17.00 Aıa haberler 17.05 Karma faslı 17.30 Köv odası 17 50 Reklâm Drofframları 19 00 Haberler ve hava dummu 19.35 S. Yastımandan türküler 19.45 Sanat dünvamız 20.00 Bu tooraeın ses* 20.15 Irmaklarımız Göllerimiz 20.30 R Sönmezocaktan sarkılar 20 50 TBMM de eecen hafta 21 00 24 saatin olavları 21 10 Hafif Batı müziSi 21 35 Klâsık Turk M. korosu 22 00 Reklâm nroeramları 22 45 Haberler 22 \ 23 00 Ştudvo konserlerimiz 23 2S.55 Özetler uroeram. kaoanıs IST\VBUL IL RADYOSU 16 55 Acılıs. Drofframm 17 00 Diskote&imizden 17.30 Kucük konser 18.00 Genclere muzık 18.30 Senfonik müzik. 19 00 Hafif müzik 19 30 Aksam konserl 20 15 Genclerle beraber 21.00 Chad Mitchell uclüsü 21.30 Koncertolar 22.00 Ciean melodileri 22.15 Gece konseri 23.00 Caz muzici 23 ~\n Hafif Batı muziei 01 00 Proeram ve kaDanıi 06 25 06.30 07.00 07.05 07 30 07.45 07.S0 08.00 08.15 08.45 09.00 09.15 09.30 09.40 10.00 10 05 10.20 10 40 11.00 11.43 12.00 12.10 12.25 12 40 13.00 13.15 13.30 14.00 14.15 14.30 14.41 15.00 15.05 123456789 lokantalarda satılan. YüKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Herhangi bir kimsenin goze gelmemek içın üzerinde taşıdıgı fetis eşyadan. 2 Top güllesi, vasıta ve âlet. 3 Tecrübeli balıkçüarın ustalıkla çevirmeyi başardıkları, grup halindeki dans gösterisi. 4 Düzineden iki eksı'c beygir (iki söz). 5 Madenden ip. bır karışıkhğı dağıtıp sukunetı gen getırme işı. 6 Fransız dilinde «hayır» cevabı verilirken kullanılan söz, belli zamanlarda alınan veya verilen paralar (ev ki usul çoğul). 7 «Vılayetin körfezi» karşılı7 3 4 5 6 7 8 9 ğ l l k isöz. 8 Bır coğrafya terimi, tersi «bulmaya uğraşın anlamına bir çe kimdir. 9 « Beklenmedis bır çabuklukla» mânasına bir rvrtlki rOnkil s ö z v e b j r t a hulmaranın balledilml» « k U k l . n >» » SOLOAN ŞAĞA: 1 Son defa Çekoslovakyi Cumhurbaşkanlığından istifay^ı mecbur edilen zatın adı. 2 Herhangi bir yayın vasıtasını yıllık veya daha kısa bir zaman için almak üzere taahhüde gırişıp parisını peşin olarak ödeyen (iki söz). 3 Çok saf ve temiz su (Diva.ı Edebiyatında), bir çekim. 4 Hamizi madde, tersi inek yavrusudur. 5 Çevrihnce bır soru edatı olur. 6 Atlantik Okyanusundakı en kuvvetli bir akıntının adı. 7 Secıye ve karakter, «etrafa dağıtıp neşreder» anlamına bir çekim. 8 «Tehir edilen koşup dolaşma hareketi» mânasına iki söz. 9 Bir harfin okunuşu, Eabahattin Oney'in Poli'deki dükkânında «Ovulen» den kabak çekirde*ine kadar her şey satılnordu.. Dişi Bond MODESTY BLAISE V/İLUİE ÇAUŞMA CEtu'L D B 71 l • D + •DI D• •Q X • B • D B T B I D D nBW Q 5 3 6 \~ 5 a s a Evrelki çünkıi bulmacanın bal!edilmİ9 sekli NASfL HALLEDfLECEK Yukandaki nkamlı bulmacada Mdece 4 tane anahtal (ipucu) ve 8 tane sonuy v»rdır. Boş kalan l2 karenin içine 1 dea 9 a kadar uygun birer rakam koyarak ve toplama, çarpma, çıkartma, oölme işaretlerine dikkat ederek soldan sağa ve yukandan aşağıys bulmacada gösterılcr sonuçlan bulunu/. Btruz vaktinizi alu ama, boş vaktinizi boşça geçirmig olursunuz. DUNDEN BUGÜNE 37 Kültür, dedim. herşey unutulduktan sonra, gerıye kalan o hiç» tir işte. Eksik olsun böyle kültür... diye karşılık verdi. Yeni bir eğitim sistemi kurmak gereğinden bahsediyordu. Şuradan buradan derlenmi} bir takım fikirler öne surüyor. Birden, dirseğiyle kolumu durttü: Şuna bakın: ne parçe ama... Bayan Tekin, kumluğun merdiveninden iniyordu. Üstünde yanları fileden bir mayo; ayağında ökçelı takunyalar.. Altın rengi uzun saçlannı basuıa dolamış. Gekji bizden az ötede güneşte uzandı. Ömer Rüştü beyin yeğeni gözlerini dikmis, kadının her yanını mceliyordu. Bacaklarının güzelliğini, kalçalarının dolgunluğunu, belinüı inceliğini çapkınca benzetişlerle övüyor, yarı yarıya açılan goğüslerini bana gostererek sırıtıyordu. Komsusu olduğum bir aile kadının üstüne bu türlü konuşulmasmdan hoşlanmadım: Yeter... Bırakın bu lâfları Allahaskına... İstesem, dedi; iş var bunda. Ama napıyım evli kart karıyı?! Başıma belâ olur boşuna. Sıkılmağa başlamıştım bu adamdan. Kalktım. Eve dondüm. XXXI Melda: Gerçekten keyifliymiş burası, dedi; olduğunuz yerden, her yan görünüyor. Ta uzaklara kadar... Bu sabah, önceden hiç haber vermeden, birdenbire çıkagelmişti. Zil çalınuıca, Semih gidip kapıyj açmış, ve onu karşısmda bulmuştu: Benimle kaybedecek boş vaktiniz var mı? Düpedüz bir keten entari giymiş; saçlan arkaya taranmış; süssuz. boyasız; dudaklarında sevimli bir gulümseme .. Genç adam, misafirini memnunlukla karşılamıştı. Terasada oturmuşlar, ahbapça konuşarak; caddeden geçenleri. denizde yüzenleri, bahçeye girip çıkanları seyrediyorlardı: Aşağıdaki Seher hanımlar, yanlarında çoluklu ço cuklu birbirleriyle beraber kumluğa iniyorlar. Mal sahiplerinin aşçısı, filesini doldurmuş, alışverişten dönüyordu. Karşı durakta kalabahk birikmiş. Otobüs bekliyorlar. Erkek: Sıze kahve pişireceğim... diye kalktı; nasıl içer siniz? Şekerli? orta? az şekerli? Kız: Ben de geliyorum. dedi; beraber yaparız. Minık mutfağı gorünce, bayıldı: Aman ne sırın! renkli (inileriyle ne hos, ne cıa... Yazan: R I K K i KÖKNİ Semih kahveyi hazırlamaya koyulmuştu: Su soğukken konulacak kahvesi, öyle değil mi? sıcak suyla köpüğü kaçar, tadı kahnaz... Havagazını yaktı; cezveyi ateşe sürdü: Isınınca altı kısılacak; kabarmcaya kadar da karıştırılacak. Melda: Bravoo... diye el çırptı; aferin. Yemek pişirmede de böyle usta mısınız? bulaşık, ütü, filân?.... Evlilik stajınızı yapmışsınız, demek. Kumanda edecek hanım eksik. yalnız. Içten bir davranışla onun kolunu tuttu: tmrendiğim tarasayı elimden kaçırdım. Ama karşılığında, benim için en önemli şeyi buldum: bır dost kazandım!. Sonra: Daha ilk buluştuğumuzda size güvendim, dedi; size açılmak. yüreğimdekileri söylemek, içimi dök mek istedim. Belki romancısınız, diye: beni anlardınız. Başkaca da, siz romancılar, boşboğaz değilsinizdir; dedikodu etmezsiniz. Konuşmaktan çok yazmayı seversiniz. Işittiklerinizi ona buna yayıp söyliyeceğinize. bunları allar, pullar, tanınmaz hale getirir, sokarsmız bir kitabınızın içine. Günün birinde bakarım, beni de bir Ayşe, Fatma, ya da Nilgün yapmışsınız. Kendi başıma bulmasını beceremiyeceğim güç lü sözlerle, bana dâvamı savunduruyorsunuz, âleme karşı! Dalgın dalgın ekledi: Hoşuma giderdi bir roman kişisi olmak .. Semih Arda içinden güldü: Çoklarında gormüştü bu roman kişisi ohnak özentisini. Gelirler, «beni yaz.> diye uzun uzun anlatırlar. Kimi vakit, romantizmle süslenmiş bir aşk masalıdır; kimi vakit. son moda ruh bunalımı. Hepsinin arasına biraz yalan. bi raz gösteriş, biraz da övünme kokusu karışmış. Dikkat, dedi; kahve taşıyor. Arkanızdaki dolaptan iki fincan verir misiniz bana? Sağda.. üst rafta... Ellerinde fincanlarıyla, dışanya çıktılar. Gene es ki yerlerine döndüler. Gölgeli, serindi bulundukları köşe. Tatlı bir rüzgâr esiyor. Melda, ciğerlerini temiz havayla doldurdu: Oooh! Sizleyken öyle rahatım ki... istediğim gibi konuşurum. Akhmdan geçenleri çekinmeden açıkhyabilirim. Başka kimseyle yapamam, bunu. Hiç arkadaşım yok benim. Erkek onu tuhaf tuhaf süzdü: Sizin mi arkadaşınız yok?' Ya hergün buluşup birlikte gezdikleriniz? Kapının önünde Meluş» diye sizi çağıranlar? Klüplerde. gazinolarda sabahlara ka dar beraber dansettikleriniz? Vakitli vakıtsiz evinize girip çıkanlar? Öteki hırçınlaştı: (Arkası v*t) A N K A RA 06 25 06.30 07.00 07.05 07 30 07 45 08 00 08.10 08 40 09.00 09.20 09.35 09 55 10.00 11.00 11 05 11 25 11.13 12.00 12.15 12.30 13 00 13 15 13.30 14.00 14 15 14.35 14 55 15.00 16 00 16 15 Acılıs. oroeram Gunavdın I Kove haberler Gunavdııı II Haberler ve hava durumu Sabah muziei Ankarada bueun Her telden Türküler eecidi Ev icin Sabah konseri Arkası varın Aıa haberler. iiânlar Okul radvosu Hafif müzik Y Kioten sarkılar Konser saati Ara haberler. iiânlar N Sesimzelden türküler Kıbrıs saati Beraber ve solo sarkılar Haberler ve RG.de bueun Hafif müzik Reklâm oroeramları N. Tüfekciden rürkuler G. Batudan sarkılar Albumlerden secmeler Ara haberler iiânlar Okul radvosu A. Cubukoeludan türküler Aîi R Koürulüleroeludan sarkılar 16 35 Plâklar arasında 16 55 Ara haberler. iiânlar 17 00 Yurttan sesler 17.30 Kov odası 17 50 Reklâm Drocramlan 19.00 Haberler ve hava durumu 19 35 Ü.Yorükogludan türküler 19.50 Hafif müzilt 19.55 Birlikte düsünellm 20.15 N.Tokatlıoeludan safkılar 20 35 Tanıdıeım meshurlar 20.50 Hafif müzik 21.00 24 saatin olavUzı 21.05 TBMM saati 22 05 Haberler 23.00 Orıera albümünden 23.45 Gece varısın» doSru 23.55 Özetler. oro?ram kar<in Tîffcsny JIFFANY \ jy UuEİJt Sİ Ş OtM&UBÜTÛVJ BU BÛTÜM BLOK. V İ K I /( 4 ?^ŞUEATL/ <OMÎSvö **J GLJ KAUM <* Kota Sıra No: 275 Gümrük Tarife: 84.06 ALAKADARIZ Telefon: 49 76 10 49 76 11 llâncıiıi: 6108 3534 İmar ve Işkan Bakcmlığından a) Bakanlığımıza baglı îl İmar Müdürlüklerinde çalıştınlmak üzere Y. înşaat Mühendisi, Y. Mimar, İnşaat Münendısı ve Mımar alınacaktır. b) Çalışmak istiyenlerin Bakanlığımız Plânlama ve İmar Genel Müdürlüğüne müracaatlan rica olunur. (Basın: A. 3244 13716/3550) Dofctot Up. Ziyaettin Maktav Knlak, Bnrnn, Boğaz, Ağız, Çene Cerrabiıl Mütehassısı Takslm, Receppaşa Cad. 6/1 Telefon; 48 30 98 Cumhuriyet 3564
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle