17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE ÎKt 21 Nisan 1968 CDMHURÎYET Anoyosa'yo sahip çıftılmozsa ve "Mayın,, Suphi KARAMAN «Gömduk garıp Mustafamn bacağıru, Mustafayı tüm «ayarak... Mustafa kavuştu toprağa... Ne ustunde bir yazı .. Ne Huvelbâkı.» Mavula kadınm kocası idl Mustafa Tum yoksulluk en sonunda Mustafayı mayın tarlasına düşürmuştu. Oyun Mavula kadımn konuşması ile başlıyordu. «Anayasa... Anayasa ya. Bıre gafıller, sız Anayasayı er kışı mi bellıyonuz? Saşarım kafanıza. Anayasa dediğin bir yüce kanundur. Herkesi eşıt kılmıştır. Ben. Mavula kadın neysem, Incecık köyünun muhtarı da aynen. tıpkısı gıbi benimle eşittir.> Gazeteci ve yazar Fikret OTYAM'ın iki perdeIlk MAYIN oyunu, Ankara Sanat Tiyatrosunda Ma. vula kadının yukandaki sözleri ile başlıyor \e koronun hazin bitişi ile perdesinl kapatıyor. Oyunun konusu, 19631967 yılları arasında Maraş ve An. tep dolaylarmda ayncn cereyan etmiş bir olaydan alınmış. Seyretmek için yürek lâzım. Bir kocaman yurek.. Bir katı >urek. Türk halkının yasantısından habersiz, geçim yolunda acı duymamıj bir yurek. Yoksa goz yaşlarınızı tutamazsınız. Hayaliniz uzaklara gider. Turic köyiine, koyün yoktnl insanlarına. aclıktan kıvranan topraksızlara, ölürkea ekmek isteyen bebelere gider hayalleriniz. Oyunu da »eyredemezsiniz. yer yer ipin ucuou kaçırır. konuyu izliyemezsiniz. Kendiaizi toparlayıncs gözla rinizde billurlaşan yaşların arasmdan sahnedekileri iji seçpraezsiniz. Yanınızdakilerden utanıp mendilinizi çıkaramazsanız elinizin ayası ile bozulan göruşünıizü duzeltmeye çalışırsınız. Birden oyun sona erince ısrırap sahnelerinin de bittiğine sevlnir, bir celişiye duşersiniz. Bu bir oyundur diye teselli duyarsınız. :::: •••• ••*• ••*• •••• •••• •••• «••• i|^i^i|^||iİ|||^^p > Tek yol: Atatürk yolu Bizim kusağımız okulda ve evde Atatürk sevgisiyle böyümtistür. Eski çağların ailesinde totem nasıl bir sihirse, bizimki fibi •«ker evierinde Gazi'nin adı öylesine bir kut sayılırdı. Bn efsane çafında yüreğimizle sevdik Mustafa Kemal'i... Sonra aradan yıllar geçti, büyüdü^ümüz zaman aklımızla sever olduk. Ne var ki ben, Atatürk'e asın sevfimin akıl çizgisini »orlıyan bir şartlanmadan doğup dofmadığını son yıllarda uzun boyln düşünmüsümdür. Gazi Mustafa Kemal'den bu yana sunca yıl geçmiştir.. Daha Atatürk di\e sayıklıyoruz biz . tktidardakiler gözönüne alınırsa cüceler saltanatında devlerin türküsflnu söylflyornz, ve üçkâfıtçılıgın tedavülünde ülkücülüfün özlemini yasıyoraz. Beıirgânların kurdoğn pazarda eski kahramanlık knmasının müşterisini aramaya çıkmış jibiyiz. Ne anlatm, ve ne yaran vardır bunun? Düsünmüsiimdür hep kendikrndime : Gazi Mnstafa Kemal'in insafsız tarih bilimi önunde verdiği sınav saglam degilse, bi» onu ne denli seversek sevelim bir gün iflâs edecektir. Ama geçmisten gelip geleceğe uzanan devrim kanunlanna göre yaptıfı is sağlam temellerine oturmussa. bir gün gelecek, devrimci hareket Atatürk'ün adını bugünkünden daha vüceye çıkaracaktır. Olaya bilimsel açıdan baktığımızda Gazi'nin yaptığı işleri yadsımaya imkân yoktur. Bir kere Atatürk vatan demektır. İlk bakısta okul sıralarında ezberlediğimi* beylik manmmelerden bir mısra çibi görünür bu söz Ama bilimsel bir gerçeîin tam ifadesıdir. Osmanlı toplumunda Mustafa Kemal'den önce bogünkü anlamıyla «vatan» kavramı yoktu. Vatan kelimesioi ilk defa Namık Kemal'in kullandığı sö\lenir. Neresiydi vatan Atatiirk'ten önee? Yemen mi idi? Trablus mu idi? Başdat mı idi? Balkanlar mı Idi? Yoksa ömer Seyfettin'in ünlü hikâyesindeki gibi cbayrağın dalgalandığı her yer» mi idi? O da de*il; Ziya Gökalp'in dediği gibi «müebbet bir ülke» oUn Tnran mı idi? Atatiirk'ten önce vatan, sınırlan belli olmıyan Osmanlı miilkü idi. Anadolunun vatan sayılıp, ça^ımızın snlayısına nygnn bir vatan kavramının kafalara yerleşmesi Gazi'yle mümkün olabilmiştir. Buçiin eski kusak askerler : Bir imparatorlok kaybettik, ama vatan knrtardık.. derler. Evet, vatan Atatürk elivle vatan olmustu.. Ya millet? Atatürk millet demekti aynı zamanda. Gazi Mustafa Kemal'den önce millet yok, flmmet vardı. Daftınık toplnmların darmadagınık anlayıslarında yasıyan TSrkler mil!i bilince ulasamamıslardı daha.. Milliyetleri sornlduğn xaman : Biz Osmanlıvız.. divorlardı. Millet kavramına ulasmıyan toplum çagımmn medeniyetine ulasabilir mivdi? Gazi Mustafa Kemal'den önce «millet» ve «millıyetçılık» Osmanlı aydınlarının bazıları dilinde öncfi ve ilerici sözİerdi. Türkler, Gazi Mustafa Kemal Atatürk liderlifindeki Milli Kurtulus Sa\aşının atesinde miliet olmak bilincinin aşamasına kavustular. Ve devletin davanağı fimmetten millete çevrildi. Sosyal bilim açısından bu büvük devrim belki de devrimlerimizin en Snemlisidir. Ataturk milli bagımsızlık demekti. Gazi Mustafa Kemal'in tüm hayatında. haystının her daklkasında en küçük bır tavize yanaşmadığı ilkesidir istıklâli tam.. Daha ilk günden baslıvarak : « Ya ıitıklâl, va olum » diven O'dur. özgür olmıyan blr milletin fertlerinin de bzgür olmıracafhm bilivordu Gazi Bugün süregelen millî bagımsızlık akımının kökeni, Osmanlı satılmışlığı karsısında Mustafa Kemal direnisidir. Ataturk lâıklık demekti. Lâik olmadan çafdas toplum olunmaz. Lâiklik devrimini devletin esası haline getiren Atatürk'tür, ve devletin biçimini Cumhurıyet'e donuşturen Ataturk'tur Gazi Mustafa Kemal devrimlerindrn varım yüzyıl sonra bngün, Tfirkiyenin devrimcileri için sos\alist bilim açısından tek yol Atatürk yoludur. Türk sosvalizminin temelleri Gazi'nin elivle atılmıştır. Çünkü millet aşamasına ulasmadan sosyalizme geçiş imkânı yoktur. Millî bağımsızlık gerçeklesmeden sosyslizme geçis imkânı yoktur. Empervalızme karsı milliyetçilik mücadelesin) kabul etmeden sosyalizme geris imkânı yoktur. Lâiklik devrimini gerçekleştirmeden sosyalizme geçiş imkânı yoktur. Saltanatı yıkıp Cnmhuriyet biçimine geçmeden sosyalizme geçis imkânı yoktur. Türk sosvalizmi. milliyetçi, bağımsız, antiemperyalist, l&ik, Cumhurivetçidir; hareket noktası beynelmilelcilik değil vatancıIıktır. Bütün bu ilkelerin sosyalist bilim açısından temellerini Gazi Mustafa Kemal Ataturk devrimlerinde buiuruz. B u ı ü n Türk sosyalistinin mes.elesi bu t^mellıyin sağl*nj zetninı dstiiode halk iktidannı kurabilmektedir. • ••• •>•• ••>• • *•• • ••• •••5 •*•• Bâri sussaydı Seçim eyyamıd ır şimdi Gürültüye methiye Elden gelmiyor Bu da böylesi Bir fırsat kaçırdık da vazifeli, trafik memuruna da, bütün parti sözciUeri, hep aynı lakUfürlerle kanşık, bir güzel haka kırdıları, bıkmadan usanmadan Bâri sussaydı ret etmiş. tekrarlayıp duruyorlar. tekine giren bir siirü politikacı gördflk, battâ bu hale az çok alısfık bile ama. doğrusu, son olarak Adalet Psrtisine gircn Feridun Cc mal Erkln fibisine hiç rastlaınadıktı. Aslında. Halk Partisinin eski ndDetvekili, Ismet Paşanın pek sevgili Dışişleri Bakanının bu davnuusında bir fevkalâdelik yok ıU, AP. ye girişi mfinasebetiyle sövledlfi sözler, cidden, başhbaşına bir hârika. Diyor ki Feridun Cemal Erkin «Ben Adalet Partısme aMâk ve fa ziletin günün birinde politikaya hâkım olacağı ümıdı ile ıltıhak edıyorum.» ok partili Ç denberi. bir rtjime çıkıp öpartiden Ne olduğunu pek büemiyorum ama, temcıt pilfivı dediğımiz, hehalde, buna benzer bir şey olma!) Hep aynı nakarat. Bunlar alelâde sokak vak'alan. Her zaman her yerde olabılir. Ama, insan milletvekilı olunca, bu sıfatm kendısme yukledıği bir ta kım mecbunyetlere bılhassa dik kat etmesi şarttır. Şimdi bu mılletvekıli, evvelâ o tomobılıni yasak yere bırakmamaya, sonra da memura hakaret et memeye, butün diger vatandaşlardan daha fazla, ıtina göstermelıy di. Yukarıki mılletvekili yalnız bır misal. Dmumıyetle, resml veya hu susl, mevkı sabiplerinin sık sık boyle davrandıklannı, hemen her gün, gorüp duruyoruz. Bazalanmız ne sanıyorlar, bılınmez. «Ben filfincanm genel müdü rüyüm, ben feşmekâncanın sahıbı yim, kanun, nızam bana işlemez» mi? Yok böyle sey. *** Ç ol yavaş yavaş aydınlanırken koro da gittikçe azalan bir sesle oyunu bitiriyordu. Oy8a... ysa.. Oysa ki bu, Ankara'da tiyatro »ahnesinde bir oyundur. Ama yurdun her ta rafında hergiin bunlardan binlereesi oynanmaktadtr. Elbette oralarda oyun olarak değll. Hayatın ger çek dranıı olarak oyııanmaktadır. Oralarda sahne tarlalardır. kırlar \e bayırlardır, yoksul kby evlerinin içidir. Oralnrdaki sahnelerin, sonunda inen per deleri joktur. Aeılar tüm yoksulluğun girdabında ilelehet devam edip giderler. Ha>at, babaların ölümü ile yetimlerin jaşantısını değistirmeyen bir yek nesaklık icindedir. Oralarda sonunda alkışlayacağınız yazar Fikret OTYAM yoktur. Çünkü oralarda oyunun sonu yoktur. Çunkii oralarda oyunun yazarı yok. dramın yaratıcısı vardır. Turk halkının yaşantısının nedenleri. değişmeyen koşullar, feodalite artığı toprak duzeni dramın yaratıcısıdır. Düzen değişikliğinden yana olmasanız bile vicdamnıı bu temaşayı size alkışlatmaz, alkışlatamaz. avula kadın oyunun direği Mayında. Her • şey onun deyişleri ile biçimleniyor. Hersey onun iradesi etrafında doniiyor. Tiırlü zulumle, haksızlıkla topcakları ellerinden alınınca ilk Isyan eden Mavula kadm oluyor. Anayasayı hatırlıyor, oııa sığınıyor. «Sandık başma varıp Anayasaya evet dıye ırey vermedık mı?... Davranın diyom size ey TABtl SENATÖR •r kişiler davranın» diyor. «Torpaklanmız hile ile, zulumla ellerimizden alındı... Başvekil paşaya, tçisleri Dahiliye Vekiline, hattâ yüce ireısicumhur başkan paşa hazretlerine telegıraf çekelim. Göstertin yüce Anayasa Kanununu, kurtarın bizi bu zulumdan» diyor. «Yüce kanun Anayasa yalınız zen gıne. haksıza, zulumcuya mı? Biz fukaralar bunun ıçm mi Anayasaya anamızın ak südu gıbı helâl ak ıreylerimızi verdik?» diyor. «Iradyolar Anayasayı anadıp herkeş gayri esıttır dımedi mı? Hokümat torpaksızı torpaklı eder... Herkeşe ev yapar. îşsizı iş sahabı eder, dımedi mı? Anayasa torpak virecek dimedi mi?» diyor. Ve de bir lokma bir hırka inanısında olan etrafuıdakileri yollara düşüriıyor. Anayasanın arklar açıp kurutmuş olduğu Maraşın Gâvur gölü toprakları için.. Açlık ve susuzluk içerisinde, haJsiz adnnlar, nzayan gölgeler.. Anadolunun bağnndan kopan yanık türkuler sahnenin fon müziği. Bebeler ekmck lstiyor, yok. «Buba emmek, buba emmek» feryatlan... Beş yasındaki bebe Ferideyl toprağa veriyorlar. Dumanlı dağları saran kaval sesleri. Mehtaplı ovalarda uzayan yollar. Bitmeyen umutlar. Sanılır ki Ortaasya göçü. Oysa oıılar güçliı idiler. Oniann gıicü atlan. mızraklan ve kılıçW nnda id). Berikilerin giıcü ise juce bir fc»nnn dedikleri Anayasadan geliyordu. Oysa iste, Anayasa ujgiılanmıyordu. Uyçulananııyordu. Eğer nygulan sa, hiç süphesiz, guçlü olacaklardı. Uygulanıyor umudu ile yola çıknıışlardı. Fakat heyhat! Jandarma önlerini kesmiş. Kurutulan gbl toprakları ağalann tapulu malı imiş. Kafile geri dönüyor. Ma vula kadının iradesi Mustafayı ve çocuklannı Guneye joneltir. Kilis yöresinde Anayasanm dağıtacağı toprak varmış. Sonunda bn umut da bosa çıkar. Kaçakçı Bekir ağa Mustafanın askerlik arkadaşı. Onun istihkâm da, taborda kendilerinden nasıl iistıin olduğunu anlatıyor. .Nasıl takıldıydı terfi yen hatırhyon ınu? Tüm bandolar vurduydu... Binbaşı nutuk attıydı. Mustafa herkeşe örnektir dıye» anlatarak onu kaçakçılığa zorluyor. «Her seferinde otuz kayme alıcan benden» diyor. Mustafayı r«zı ediyor. Fakat Mavula kadın bu işe razı değil. İlk kez iradesini yiiriıtemiyor. Yoksulluktan kıvranan topraksız Mustafa mayın tarlasına duşuyor. Ardı ardına iki patlama. Bir inilti derinden çölün sessizliğini yırtar. «Yandım aneeey... Yandııım... Yandııım.» Cırcır boceklerinin sesleri birden kesilir. Köpek ha^laması duyulur. Istırap irerisinde kıvranan Mavula kapı önunde, köpeğin ağzında getirdiği Mustafanın parcalanmış bacağını bulur. Oyun sona ererken köylulerin teskil ettiği koro .Gömdük garip Mustafanın bacağını, Mustafayı tıım sayarak Mustafa kavu^tu toprağa .. Ne ustunde bir yazı. Ne Huvelbâkı • der ve perde kapatıır. Maamafıh, bir bakıma, fena da olmuyor. Çünku hangi partıyi dtnlesenız, hele bır ıktıdara gelsiıı, memleket lâhzada gülluk gülistanlık oluverecek. O halde, kıme oy verirsek verelım, demek, memleket hesabına fena bir şey yapmış olmıyacağız. Bu da epeyce bır rahatlık doğnısu Hanı, sonradan «keşke şunu seçseydim, keşke bunu seçmeseydım» gibılerden herhangi bir oışmanlık duymak yok. Az şey mi bu? Bu da böylesi •••• •••• •••• •••• •••• »•• •••• •• •••• «••• I I Seçim eyyamıdır Dram devam ediyor a topraksızlarui dramı devam etmektedir. Anayasa bir J üce kanundur. Mavula kaduılar onu anladıkça, ona sanldıkça, yüce kannnu anlayan Ma\ula kadınlar çoğaldıkça bir gün Mustafantn çocuklatı kurtulacak, mutlu olacaklardır. Anayasaya sahip çıkılamazsa daha çok Mustafalar mayın tarlasına duşeccklerdir. Buna bir kocaman «Maşallaiı» demezsiniz de ne dersLniz? Sen nıil T 1 alih Rıfkı Atay üstadımız dehletvekilliğinden Bakanlığa kadar ™ şetli bir güriiltü düşmanıdır. yükstldiğin partini bırak, kimbi'.ır ne biçim hesaplarla, bir başka pj ı Yazılarmda, haftada bir iki defa, hep bn mevzun ele ahyor. Geçen tiye gir, bunu da «ahlâk ve fazilet gün yine vardı. Sayın yazar, Sdeti ümidi» ile yaptığını söyle. devamlı bir «püriiltüsüz şehir» hasBir hareketle bir ümidin böylereti içinde sfbi. sine açık bir şekilde zıtlastığı, valMinare oparlörleriyle cırlak cırnız bizimkinde değil, belki de diinya siyasetinde görülmüş olmasa ge lak havkıran radyolara evet ami. gürültüsüz şehir olur mu, olursa rek! da. öyle bir sehırde yaşanır mı? *** Bir an kendinizi hiç gürültüsü olmıyan bir şehirde farzedin. Sokaklannda. meydanlannda tıss yok. Ne otomobil eksozu, ne otobüs gümbürtüsü. Herkes, lâstik papuçlarla, ayaklanmn ucuna basa basa dolaşıyor. Konuşmalar birer casus fısıltısı. Ishklar, nefes I* elda, çattı yıne seçim zamaTiı içeri çekilcrek, çalınıyor. Dedim "* Gazetelerde, radyolarda sıraın ya. tıss yok. sıram nutuklara. beyanlara, bılrlıYaşanır mı böyle bir yerde? Diirılere, mesajlara kulak astığınız şünürken bile, insana kasvet basıvar mı? Ne kadar da hepsı bırbıyor. Savım günü saatlerini sava rine benziyor, Yârabbı! Şaşılacak saya, dolduramadığımız, çok defa, şey. bu gurultü ihtiyacından değil ıniTek parti devrtnde bile, konudir? Şehirle mezarlık arasmdaki eşanlar, hiç değılse kendı şahsıyvtsaslı fark, gürültüden başka, nedir lerine gore, az çok değişık seylpr ki? soylemeyı becerebılırlerdı. Şımfiı OürüÜüye mefhîye B stteki fıkranın yazıidıfı sırada, buna benzer, bir başka hâdise çıkageldi: Samsun köylerinden birinin imantı, köyün 15 yasındaki güzel bir kızını kaçırnuş. Canım, imam kız kaçırır mı? Kız kaçırma vak'alan, gazetelerde sık sık okudufumuz gibi, Anadolıunuzda olağan işlerdendir. Ama, işin içine imam kanşmca rtıırunı kökünden değişiyor. Sen herkeşe «Sakın, kıı kaçırmayın» diye nasihat verecek bir mevkide bulun, ondan sonra, tut. kendin kız kaçır. İmam patlıcana bayıldıfı zaman (füzeldir ama, görülüyor ki, kıza bayıldığı zaman, hiç de hoş bir şey olmuyor. *** Bir fırsat kaçırdık tt ilmem dıkkat ediyor musu™ nuz? Bize son zamanlarda bır köprü merakı ârız oldu. tkl gunde bir yeni bir köprü habcri çıtayor. Meşhur Bogaz köpriisüyle hızımızı alamamış olmalıyız ki, arka sından, bir de Haliç üzerine bir as ma köprü lafı başladı. Sonra, bu iki köprüyü birleştirecek, bir koprü daha lâzım olduğu ileri süru! dü. Derken başka türlü köprüler ç'k tı ortaya. Kıbnsla bir hava kop rüsü. O bitmeden (şimdi TJlaştır ma Bakanı orada olduğundan) bır de Tunusla hava köprüsü. Yok, yok, giirültü iyidir, lâzundir. Yalnız hastalar, yaşlüar, siikunete ihtiyacı olanlar için, şehirlerin az sesli köşeleri olmalı. Bizimkilerde olmıyan bu. Sayin Atay da, içinden, zannederim bunu anyor. Yoksa. güriütüsüz şehir? Allah göstermesin. *** Divan Şiirinde bizden gızlenen gerçeklere yeni bir açıdan bakan eser, Elden gelmiyor ir türlü anlıyamadığımız, ya hut. anlamak ıstemedigimiz iş lerden bırı de şu Herkes her aklına esenı yapmakta kendısmı serbest zannediyor Genellıkle h'ç k'msenın, bulundugu mevkun yukledıği bazı mecbunyetlere, matelık verdıgı yok. DİVAN Ş İ İ R İ N D E SAPIK SEVGİ .. İsmet Zeki EYİBOĞLU Fiatr 5 Lıra OKAT YAYINEVİ Ankara Cad. P K . 1017 İSTANBUL Genel Dağıtım: Uğı.r Dağıtım Ankara Cad. 45/6 İSTANBUL. İZMİR Dapıtım DATİC Feza Rekiâm 2816/4120 *•••••••«•••••• B Ankaradd bır milletvekilı otomo bılını yasak bır yere bırakm;?. Kendısını ıkaz etmek ıstıyen, ora Velhasıl köprüden, yanı lâfından, geçılmıyor. Bu arada, geçen gün, Ix>ndrada bır köprü satılmış. Kopru de satılır mı, demeyın. Zamanımızda ne satılmıyor ki... Demek istedıgim, biz lâfiyle vakit geçirirken Londradaki kopru satışım kaçırmışız. Şunu satın alabılseydik, ihtimal, tıayallenmızden bın olsun hakı'.cat olurdu. Çunlcü, boyle hazır bır şpy bulamazsak, bütün koprülerımızın lâfta kalacagından korkulur. VEFAT ve TEŞEKKÜR Çok sevgi'.i babam «LA TURQUİE MODERNE» sahip ve başyazan, mecmuası YUSUF ZİYA MARDAN 17/4'1968 tarihinde tedavi olduğu Amerikan Hastanesınde vefat etmıştir. Buyiık acıtna iştirak ıcın bızzat evimıze gelen, cenaze toreninde bu'upan, akraba ve c'ostlara ayrı a y n teşekkürierimi arz ederim. Kızı: Verdâ MABDAN Cumhuriyet 4093 Türkiye Sınaî Kalfcnma Bankası A.Ş.'nden Makina ve Kimya Endöstrisi Kıırumu Gena! Miidürlüğünden: CÜRUF VE ARÂYIŞ SAT1ŞI KTRIKKALE PfRİ\Ç FABRfKAMIZDA MEVCUT, TAKRİBİ MIKTARLARI İLE fHALE TARİHLEBt AŞAĞIDA YAZILI 2 KALE.M MALZEME KAPALI ZARFLA TEKLİF ALMA SURETİYLE SATILACAKTIR. Malzemenin Cinsi Miktarı thale günü ve saati ALÜMLVYUM OKSÎT CÜRVFV BAKıR TUFAL1 35 Ton 50 Ton 29/4'1968 Saat 14,0 29/4/1P68 Saat 14,0 ELEMAN ALINACAK Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kıırumundan: Kurum tarafırdan tesis edılmekte olan Araşt'.rma Ekıstıtüsü ile ilgıü inşaat i ş l c ı dolayisiyle Kurumda kurulacak İnşaat Burosunu kurmak ve yönetmek üzere tecrübeh bir İnşaat Mühendisi veva Mimar almacaktır. Ücret. ehliyet ve tecrüheye göre tpsbu edilir. İstekülerin Bayındır Sokak 33 Yenisehir Ankara adresinde Personel Müdürlüğür.e basvurarak a'acakları iş isteme dılekçelerini doldurup. Hugune kadarki iş tecrübelerini gösterir belgelerle bırlikte 27 Nısan 1968 günü çalışma saatı sonuna kadar Kuruma vermelerı duyurulur. (Basın: A. 411514578'4109) Elektrolitik bakır, pirinç, alüminyum ve muhtelif mamuler imâl etmek uzere kurulmuş' olan, 1967 senesinde yekun satışları 200 000.000. lirayı aşan ve ortaklartna 1963 senesinden 'wri % 25 femettü dağıtan Rahak Elektrolitik Bakır ve Manâller A Ş mn ıhraç ettiği TL. 1000. nominal değerde, hami•ne muharrer, % 12 faizli, 5 milyon liralık tahvillerin satışma M Nisan 1968 tarihinde başlanacaktır. Bu tahvillerin tahakkuk etmiş faizlerile, resülmal itfa belellerinin vâdeierınde ödenmesi Bankamizca garanti edilmiş lup, gişelerimızde ödenecektir. Tasarruflarını değerlendirmek isteyenlerin, Bankamız Kaynak ve Menkul Kıvmetler Müdürlüğüne müracaatlan. Uâncılık: 6321/4100 Orto Doğu Teknik Universitesi Rektörluğünden 1 UniversUemiz Hesap Bılimleri Bolümü Merkezi Hesaplama Lâboratuarlarmda görevlendirılmek üzere bir Makina Ocerftörii (Bay) ile bir İr.gilizce bilir KoordinatörDispatcher (Bayan) almacaktır Müracaat edeceklerin en az Lise mezunu olmaları gereklidır. 2 Makina Operatorünün askerlik gorevini yapmış ve aece vardıyalarmda çalişab'lecek durumda olması lâzımdır. 3 jlgilüenn gerekli müracaat formlarını Orta Doğu Teknik Ünıvers'tesı Personpl Müdürlüğünden alarak 30 Nisan 1968 salı günü saat 17 00 ye kadar Personel M ü dürlüğüne vermeleri rica olunur Sartnamelerı Genel Mudurlüğümüz Malzeme Satıs Müdurluğünrien, Kırıkkale Pırınç Fabrikasindan Gazıantep ve Istanbul Mağazalarımızdan temın edılebihr Tahpler mesaı saatlen dıhılmde mEİzemeyı yennde görebllırler Kurumumuz 2430 sayılı Kanuna tâbı değıldır (Basın: A. 375714197/4084) DENİZ KUVVETLERİ KOMUTANLIG! Seyir ve Hidrografi Dairesi Başkanlığmdan bildirilmiştir. DE\İZCİLEKE VE HAVACILAKA 38 SAY1LI BİLDİRİ 25 Nisan 1968 ilâ 6 Mayıs 1968 tarihlerinde 09.00 ile 17.00 saatleri arasında aşağıdaki noktaları birleştiren saha içinde seyretme demirleme, avlanma ve bu sahanm 500 metreye kadar olan yüksekliği can ve mal emniyeti bakunından tehlikeîidir. KARADENİZ • İSTANBUL BOĞAZ1 GİRİŞİ K 14 SAHASI. 1 inci nokta : Enlemi 41 derece 13 dakiks Kuzey, Bovlamı 29 derece 09 dakika Doğu E. 4958 No. lu Anadolu feneri. 2 inci nokta : Er.lemi 41 derece 27 dakika Kuzey Bcylamı 29 derece 15 dakika Doğu 3 uncü nokta • Enlemi 41 derece 22 dakika Kuzey Boylamı 29 derece 29 dakika Doğu 4 öncü nokta : Enlemi 41 derece 11 dakika Kuzey Boylamı 29 derece 29 dakika Doğu DENİZCİLERE VE HAVACILABA ÖNEMLB DÜYtJBüLÜB. (Basın: A. 297813429/4087) Kütah/a Belediye Başkanlığmdan: 138 080,40 Iir3 keşıf bedelli Maltepe Müfrez sokaklan birincı kısım âdı kaldınm ın.'aatı bırim fiat esasma göre 2/5/1968 tarıhıne müsadif perşembe günü saat 15 00 de Belediye Daımî Encümenı huzurunda kapalı zarf eksilüne usulüyle ihale edilecektır 2 Geçıcı lemınatı 2856. liradır Taliplerin 3490 sayılı kanun gereğınce hazırlıyacaklan teklif mektuplannı ıbale saatinder. bır saat önce Riyasete tevdüni, keşif ve şartnameyı görmek ıstiyenlerin her is günü mesai saatlerı dahilinde Enciırnen kaleminde görebilir Postadaki vaki gecıkmeler na' i n itibara ahnmaz (Basm: 14120/4082) PTT Genel Müdürlüğünden Teşkilâtlmızda memur oiarak çalıştırılmak üzere Z •ayıs 1968 cuma günü saat 14 30 da test ve mülâkat UEUI ile yuksek tahsilli personel ahnacaktır. Sınavda kazananlara 7244 sayılı kanuna göre 3 üs1 Jerece ücret verilecektir. Lisan bilgisi tercıh sebebidir. İstekülerin kanunj niteliklen haiz, askerliginı yapmıc 35 yaşını bitirmemiş olmaları, dilekçelerine eküyeceklerı diploma, nüfus, terhis belgesi, 2 fotoğrafla birlikte 2 Mayıs 1968 perşembe günü mesaî saati sonuna kadar Genel Müdürlük Personal Dairesi Başkanhğına müracaat etmeleri Orta Dogu Teknik Universitesi Rektörluğünden: Üniversitenıız çeşitli bölümleri için 2 sekreter ve 1 kütüphane memuru almacaktır Isteklılerden: 1 Sekreterliğe talip olanlarm, Ünıversıte veya Kolej mezunu olmaları, ivi İneiüzce bilmelen. Türkçe ve Ingilizce sert daktilo yazmalan lâzımdır ~ Kürüphane memurluğuna talip olanlarm iyi tngilizce bilmelen ve Üniversite mezunu olmalan lâzımdır. Müracaatçılann Üniversıtemiz Personel Müdürlüğünden ilacaklan Müracaat Form!ar;m doldurarak 24 Nisan 1968 çarjamba ^ünü saat 17.00 ve kadar iade etmeleri ve 25 Nisan 1968 perşembe günü saat 10.00 da yapılacak imtihanda hazır bulunmalan nca olunur (Basın 13942 A 3492/4086) (Basm: A. 4073 • 14504/4105) (Basu: 13913/4083)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle