Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHİFE DÖRT r 9 Mart 1968 CUMHTTRÎYET Ilsınci YAZAN: ŞEVKET SUREYYA AYDEMİR MENDERES NE DtYOR ? | ktidar Partisi ÖnderI lerine göre, C.H.P. 1954 seçimlerini yıfcuırrasına kaybetmişti. Millet, İnönü'ye cevabmı vermişti! Eğer seçim sonunda C.H.P. nin Meclise sokabildiği milletvekili sayısına bakılırsa, bu görüşler belki de doğruydu: 488 e karşı 31 mebus! Bu raItam, hakikaten hazindi. Ama şu da vardı: Halk Partisi seçimlerde, DP. nin topladığı 4.100.000 oya karşüık, gene de 3.196.000 oy almıştı ve bu yekun, 1950 de kazandığı oylardan 304.000 oy daha fazlaydı. Meclısteki durum. nihayet Seim Kanununun bır azizliğiydi. > halde bütün sarsıntılara, bir irlü gereği gibi partileşemeıesıne, teşkilâttaki düzensizliğe, onra da mallannın alınmasına, derine saldırılmasına rağmen, emek ki ortada gene de bir [alk Partisi vardı. O halde bu erçeği teraziye koymak lâamdı. şte ıktidar partisi ile CHP araında temas ve kabilse normal ıünasebetler kurma çabalan, 954 seçimlerinden hemen sonra e bu şartlar, bu hava içinde aşladı. Bu temaslarda Halk •artisi cephesinde meselâ Niat Erim, yanı o devrede Inoü'nün en yakın arkadaşlarınan bıri, önde gelen bir şabsiyet larak beUrir. 1950 seçimlerinde Nlhat Erim' ı kazanamaması, oyle hatıriıyoum ki, bizzat yenl iktidann başı 'elâl Bay&r'ın da üzüntüsünü avet etmişti. Bayar bu üztintüünü belirtmiştir. Yani Erim iyasi hayatının o safhasında da, ir politika esnafı olmaktan ziade, entellektüel bir değer ifae ediyordu. 1954 seçimlerinden onra ve iki parti arasında kaanan kale kapılannı açmak ayretleri, ilk fiili neticesini 1954 faziranmda (yani seçimden bir v kadar sonra verdi. Bu aracık çabasında öncü, öyle göriiüyor ki Dr. Şerafettin Bürge'ır. Bürge'nin Dr. Sarolla yakınfkı vardır. Bu kanaldan yolun çılışı onlan, yani Adnan Meneres'le, Sarol, Bürge ve Erimi ır masanın etrafında birleştireildi. Teşebbüs bittabi daha «nce nonü'ye nakledilmistir. tnönü jzla iyimser olmamakla beraber u temasa müsaade eder. Tarafır arasında konu tabiatiyle. iktiarla ana muhalefetin normal rıünasebetlenni tesise mâtuftu. r e bir resmi mahiyeti yoktu. Bu onuda Dr. Şerafettin Bürgenin ir mektubu, ortamı aydınlatıcı nsurlar taşır. Bunu açıklamak, evrin hikâyesi bakımından öemlidir. Bu sebeple bu mektuu burada aynen vereceğiz: «Kardeşim Nihat., Dün saat 18.30 da, Mükerrem arolun delaleti ile, Menderesle 1954 seçimlerinden sonra, Menderesle İnönü arasında girişilen, yaklaşma, temas ve normal münasebetler çabalarının tam bir verimsizlikle sona ermesi, sanıyorum ki yalnız bu iki liderin değil, Türk demokrasisinin de hazin bir şanssızlığı olmuştur... görüştüm. Sarol bizi, bilütizam yalnız bıraktı. Beş dakika süren malum saccade gonişmeden sonra, yüzü cıddi bır hal aldı. Ve konuşmaya başladı. CHP'den dörtlü takrır münasebetiyle koğulduklannı, ne Menderes'ın, ne Bayar' ın, asla unutamadıklannı ve kalp lerinde bir sızı olarak her zaman acı acı ifade ettiklerini anlatarak: « Buna ne lüzum vardı? Muhalefet pek alâ parti içinde de olabilirdi ve memleket bu kadar sarsıntılar geçinnezdi» dıyen Menderes'ın bu sözlerinı bir iç hissın ifadesi olarak telâkki ettim. Yani muhalefet partilerıni icabında kaldırabilir ve partı içinde murakabe ve muhalefet sağlayabiHriz gibi bir manâ sezdim. Bundan sonra, Halk Partisinin büyuk hizmetlerinden uzun uzun bahsettikten sonra, bugunkü durumunu ele aldı ve partinin şım di ancak bir tümen cephesi tutabildığini ve ileri safında kavgaalar, sivrilmek isteyenlerin bu lunduğunu, fakat asü kıymetlerin arkada kaldıklarını, hatta bir köşeye çekildıklerini, bu ön safı işğal edenlerın çoğunun da, eski parti ilgisi bulunmayan bir takım muhteris gençler olduğunu soyledi. Kendilerinin de bu dört yılhk iktidar devresinde içten dıştan bir çok hücumlara maruz kaldıklannı, hattâ dağılmak tehlikesi bıle geçirdiklerini ve eğer onun iradesi galebe çalmasaydı, memleketm dahi korkunç bir âkibete uğrayabilecegini soyleyerek: « Adnan Menderes'in bo hizmetlerini, zamanı gelince tarih razacaktır» dedi. Bundan sonra sozunü, birdenbıre Bölükbaşıya intıkal ettirerek, bu adamın kendi aralannda bulunduğu ve müfettişlik yaptığı zaaıanlar kaldığı yerîerde: « B»na içki (jetirin... getirin» diye ter ter tepindığıni ve DP'nin manevi şahsiyetini bu suretle kirlettiği için kendisini tardettiklerini, seçimlerde kullandıgı lisanı, vaktiyle Celâl Bayar'a cadde ortasında nasıl hakaret ettiğini de ilâve ederek, Palih Rıfkı gibi btr Halk Partili münevverin seçımlerden sonra onun için «12 muhalıfe bedeldir» diye yazmasından ne kadar ezâ duydugunu da söyledi. Siyasî ahlâk bahsına temas eden Menderes: « Demokrasi çok güç bir rejimdir. Para ile, sa.igısızlık ve ter bivesizlik ile vatandaşın ahlâkını bozan bir rejimdir» dedi. Celâl Bayar'a Kırşehire giderken otomobilini durduran bir adanun, kendisine, Devlet Reisi olduğunu bile bıle nasıl hakaret ettiğini misal olarak söyledi. Ve: « Biz bu rejimde daha çok gerideyiz. Fakat yavaş ta olsa bir mesafe katetmekteyiz» dedi. Ve dünkü MecUste Nüvit Yetkinin konuşmasına hayran olduğunu. onu kürsüye çıkınea sövüp sayacak zannederlerken, Malatya Adıyaman kanunu ne kadar efendice, ne kadar asllane konu?ruğunu duyunca, geçen devreyi hüzunle hatırladığım da ilâve etti. Bu arada, önümüzdeki masanın üzerinde bir takım k&ğıtlan eliyle itince, kırmızı kaplı ve üzerinde Arap harfleri ile süslü «Neler söylediler?» yazılı bir defter gözüme çarptı. Ve onun bu hareketini bir hususi maksatla yaptığını zan ediyorum. Bundan sonra, birbirlerini eskiden tanıyan ve seven insanlann, hangi parti İçinde olurlarsa olsunlar o sevgilerinin bâki, hatıraların mahfuz kalması lâzım gel digıni, beni bir misal göstererek soyledi. Ve böyle arkadaşların ba bakımdan devamlı münasebet v^ göruşmeden kaçmamalarının faydalı olacağını ilâve etti. «Memleket kalkınması için bflviik hamleler yapıldığından. eski Scolastique hesaplı lihniyetle bu haşarılar elde edilemeyeeejnnden, zir zihniyet de&işikliğjni kabul etmek lüzumundan bahsetti. Fakat hunların hepsinin fistünde. siyasî ahlâk buhramm önlemek lâzım olduğunu ilâve etti. Kendisinin bu konuşmasında, ne İnönü'nün partisinin basından çekilmesini. ne de partinin tarihi vazifesini ifa ettiği için, infisâltı lâzımgeldiğinden Sarol gibi bahsetmeyişi dikkatimi çekti. İşte Adnan Menderes'le dünkü konuşmamızı bu suretle »an» tafsilen arzetmis bulunuyorum. Sevgilerle gözlerinden öperim kardeşim...» Dr. F. Ş. Bürje 16.VI.1954 Dr. Pazıl Serafettin Bürge'nin mektubu budur. Yalnız bir konu^ manın ana gorüş bildirilerini açıkça nakletmekle kalmamakta, Adnan Menderes'in kendisine göre, bazı ruhl tezahürlerini de bu cümleler içinde nakletmektedir. Konusan bittabi Adnan Menderes' tir. Adnan Menderes'in tek cepheli olmayan şahsiyeti üzerinds ileride, kısaca duracagız. Şimdi bız, Dr. P. Ş. Bürge'nin Dr. Mükerrem Sarol vasıtasiy'.e başlayan bu ilk temasından sonra, bu alandaki teşebbüs ve olayların gelışmesine geçelım. Siz kararınızı verin, Erim'in bu temaslara dum eden günlerde fnonu'yle istışareleri elbet^e enteresandı. Ama, vaziyet karnnlık'ır Çok karanhktı.. Hepsi hepsı 30 mebuslu bir muhalefet! Ortpda yeni tehlikeler de var. Hatfı bir fırsattan faydalanarak CHP rin kapatılabileceği de ıhtımaller da hilindedir. Kısacası CHP yeni bir darbe, hele yeni bir yenilgeve dayanamayacaktır. Hülâsa, butvin bunlar herhalde konusulur. Ama, İnönü: « Biz bo tehlikeyi de atlatacaRII!» sezisindedir. Hattâ Çerkes Ethem tehlikesi günlerınden mi sâller getirir. Kihayet Erim bu gorüste onunla beraberdir Ve da yanağı şudur: « Çünkü akıl bizde!» Yani demek ister ki, siyasî mantık, boyle bir demokratık re.ıımde iktidarı bu kadar dusuncesız kılamaz. Onun liderine: « Resmî mecbnriyetler dıfinda CHP ile karşılaşamam!» dedırtmez. Kaldı ki, şimdi Sarol'un ortada oluşu, iyı niyet gösterişi ve bu tcmaslar için iktidardan gelmiş gibi bir havanın esışi, tecrubeye değer bır iırsattır. Kısacası Nıhat Erim« Paşam, sen kararını ver. Stesini biıe bırak» demek m e ı : « Onlarla konnjoruz, siz demokrasiyi devam ettirecek miainiz? Buna karar verelim, meselenin düjümü buradadır deriz..» Ismet Paşanın Kurmaylık alıskanhğı ayaktadır. Her habere kolay kolay inanmaz. Sımdı gene bır harb cephesinde gibidır. Onun ıçın her sey, her işaret şuphehdır. Sorar: « tyi ama, Celâl Bayar seninle konuşmaı ki?..» Evet, bır arahk Kıhat Enm Bayar ıçın: « Bir yarı cahil» denıiştir. Hernasılsa demıştır. Ama, bu kadarı havanın ruzgârlanna verilebilir. Nıhat Krım ısrar eder: « Siı karsnıuzı verin. o kadar...» tsmet Paşa cebinde daima küçük bir not defteri taşır. Bu deftercıği bir kabulünde ben de gdrmuşümdür. İşte Metin Toker kitabında (cılt 1. s. 37) Paşanın bu ajandasından bahseder. Onun yukarıdanberi bahsettiğimiz i!k buluşma konusu hakkında o gün neler not ettiğini a>nen nakleder: «15 Haziran 1954 salı: Nibat Erim ve Dr. razıl Şerafettin saat 13'te yemeğe geldiler. Mükerrem Sarol, doktorun tavassntn ile, Nihat Erim'le görüşmüştS. Adana'nın iyi niyetleri üzerinde vaadler, tatlı tarizler. Büyük Klçiiik vaadleri. Dr. Fazıl buçün Adnan ile görüsecek. Nihat U belki eörüşecek.» O gece CHP önderleri daha genişçe bir toplantı haiindedirler. Durum muhakeme edilir. Karar verilir. Temaslar devam edecektır. İlk buluşma olur da. Dr. Fazıl Şerafettınle Prof. Nıhat E' xim, Menderesle bıraraya gelırler. o kadar... Birufak iimit! Bulusma bır • ıTnefc töpJantısı , şekhnde olur. Adnan Menderes, o «amimi gorünuşlü zaırıanldnndaki Adnan Menderes'tir. Konuşma tarzı malum. O içten, o hamleli ve karşısındakini bağrına basacakmış gibi davranışlar. Gayri muntazara. kesıntili gülüsler. Sanki hıçbır sey olmamış ta, e«kı parti arkada^ları bir yârenlık sofrasında ımışler gibidır. Hattâ arada Adnan Men deres, ayrı bır partı kurmaya mecbur olmanın teessürunu bile ifade eder. Böyle bır parti kurulusuna varan o cıcrtlü takriri hicranla anar. Eski partinin düştüğü hale ıse. âdeta acır: « Halk Partisi bu mü'cadelede bnfün, âdets yalnız bir tümen cephesi tutabiliyor!» Bu sözlerın ardından tasan duvguları ancak Allah bılir. Inönu'nün partısinden çekılmesınden ise, hiç bahis geçmez. Bu söz bir gun önce ve Mükerrem Sarol tarafından söylenmişti. Hulâsa o gunkü bulusma bu kadarla biter. Ve tabıi, Şef bütün safahattan haberdar edilir. Elle tutulur sonuçlar yoktur. Aradan uzunca b'.r /arnan da geçer. Ikinci buluşma, o raman Yeni Sabah gazete^ınin sahibı olan Safa Kılıjlıo^lu'nun delâletiyle 4 Aralık 1954'te Çankaya Hariciye Köşkünde geçer. Kılıçhoğlu, o eünlerin bu olaylarını. bugün de hütun teferruatı 1.950 »eçiminde Nihat Erim'in kazanamamasına Celâl Bay»r üzülmiiştü İSTANBUL 06 25 06 30 07.00 07.05 07.30 07.45 07.50 08.00 08.15 08 45 09 00 09.15 09 25 09.40 10.00 10 05 10 20 10 40 11 00 11.45 12.00 12.05 12.15 12 30 13.00 Acılıs. croeram Gunaydın I Köve Haberler Günavdın II Haberler ve Hava durumu Istanbul'da BUffun K. ilânlar ve Hafif muzik Hafif Batı muzıii Üskudar M. Cemıveti Gitar Soloiarı Turkuler Gecidi Sosval Havatta Kadın P. Kdvenc'den saritılar Ev lcin Ara Haberler Hafif Batı m ü ü f i Solisîler Gecidi * " Arkası varın .,*. • ,, . Sabah konseri N. tnnap'dan türküler Ara haberler. ilânlar Bu hafta Dinleveceklerini'! V. Doiu ve Arkadasları Beraber ve Solo s»rkılar Haberler ve Resmi Gazetede Bueıın 13 15 M. Kovancfdan sarkllar 13 30 Reklâm Droeramları 15 00 Ara Haberler 15 05 Mac nakli İS V) Ovun Havaları 16 00 Dans m u z i « 16.20 Sarkılar 16.45 Koro ile Ezziler 17 00 Ara Haberler 17 05 Sühevl Denizci Orkestrası 17.20 Yurdun Sesi 17.50 Reklâm oroeramlan 19.00 Haberler ve Hava durumu 19.35 Ovun Havalan 19.45 KitaDİar Arasında 20 00 Ezeılerimizin GetirdıSi 20.30 Liselerarası Bilei Yarısrnası 21.00 24 Saatin Olavları ilânlar 21.10 Beraber sarkılar 2! 40 Cumartesl Aksamı 22 0O Reklâm Droeramları 22 45 Haberler 23 00 Caz müzlü 23 55 Özetler Progratn. Kaoanıs. İSTANBUL İL RADYOSU 11 55 Acılıs ve nroeram 1? 00 Diskoteğımizdcn 12 10 Karısık Sololar H 00 Cesıth Melodüer 1310 Yves Montând Sövlüvor H.10 L;ed Saati 14 00 The Beatles TopluJufu 14 30 Koncerto S«ati 15 00 Gencler icın 15 30 Caz muzıâı 16 00 Cumartesi Konseri 17 30 Kucuk Konser 18 00 Genclere muzık 18 30 Senfonlk muzık 19 00 Tonv Bennet Sövlüvor 19 30 \ksam Konseri 20.15 Genclerin Sevdıkleri 2100 Fıkralar ve muzik 21 30 Ses muziSi 22 00 Gece Konseri 22 30 Bu hafta Neler dinleveceksmiz 22 45 Pıvano Soloları 2.100 Hafif sarkılar 23 30 Hafif Batt muziit 01.00 Proeram ve kapanıs. iie hatırlamaktadır. Bunları dınlerken, jaşanılan atnıosferi kavramak mumkundur. O zaman Hariciye V<"kılı olan Fuat Koprulu de toplantıda hazııdır. Bunu dığer bir toplantı takibeder: 11 Aralık 19b4'te, gene Çankaya Hariciye Köjkunde. Bu da bir yemekli topiantıdır. Bu son toplantıda ESÎI konıi'janlar Adnan Menderrs, Fuat Köpru!ü ve Nihat Erim'ılir. ]!)45'ten başlayarak bütün meseleler gözden geçirilir. Karşılıklı ıstıraplar, şikâyetler ortaya dokulür. Varılmış gibi gorunen neticelerı, j'ahut konuşmalarm özünü bir kağıda tesbıt eden ilgı lıler, bunu Inönü'ye sunarlar. Inonü dıkkatle okur. Her zaman bu gibi hallerde o'duğu gibi bu defa da, o hunları okurken içınden geçenleri kimse tahmin edemez. Ve sonunda basını kâğıttan kaldırdıgı zaman. ağzından dökülen sdzler sunlardır: « Bir ufak fimit!» İşte artık bu defa bizzat Inönu ile Adnan Menderes'in karşı laşmaları, yanı ıktıdar ve ana muhalefet liderlerinin bizzat temasa geçmeleri konusu, o safhada meydana çıkar. Evet, bu hem tabıi. hem de ne kadar faydalı olurdu? Fakat acaba, bütün kudretlı gorunuşüne, ortada tek söz sahibi gibi go:unmesine rağmen Adnan Mendereı, bütün bu gelışmelerde, acaba bakikaten *e'< söz sahıbi miydi? Acaba hakikaten, tek söz sahibi olabilecek miydı?.. YARIN Verimsiz çabalar ve Menderes'ten İnönü'ye pizli bir mesai BULMACA 123456 789 2 3 4 6 \ 8 9 1 1 S M u • n J l 111 11 1 • F1 M 1 YUKARIDAN AŞAĞIYA: lan paranın faizine eskıden böyla 1 îstanbulda Bogaziçinde «Ar denilirdi (kendi kendine büyüms navutkoyü» ile «Rumelihisan» a ve fazlalaşma manasına eski bir rasmdaki kesimde bulunan kü terundir). çabuk hiddetlenip şuna buna hücum eçük körfezin adı (karma sör). 2 den kışı. 8 Dılımizin ve dişlerimizin içinBir iş için evlida bulundugu yer. sayı. 3 Hayayavaadde buİunmaınjL 9 evlenmeden geçirer» *}•. Eski Türk topşüer (çoğul). 4 Çok iyi, bir lumlanndan bırenk, zehirli bir hayvanın iki barinin mensuba, şı. 3 Derhal ve acele olarak, «hayretten agbir çoğul takısının tersi. 6 <Kezm açık kal!» sın ınanç ile ileriye doğru yapü«n ayak hareketı» anlamına iki söz DHnka t.almaranıa manasına bir eve bir takı. 7 Bankaya yatırı h«n«dllaıiı ıcklı mır. SOLDAN SAĞA: 1 «Glu glu» diye kabanp çezen ve etı lezzetle yenılen bır kanatlı hayvanın erkeğine verilen ad (iki soz). 2 Bir maddeyi torpunun baskısı ve hareketleri altında bulundurma ışı. 3 O sanç duymamak harekeü. 4 Cefa ve işken;e, «son derece düşuk kahtede» anlamına ıkı soz. S Çok hoş, bir hayvan cınsi. 6 «Oturma durumunu bırakıp dikil!» manasına bir emir, fırtınada düzeni bozulursa aktanlması gereken. 7 Konutun kısımlaruıDÜNKÜ BÜUMACAmN dan, tersi «çok sevinçli durumda» BALLEDILMİ3 $EKD karşılığı bır Divan Edebiyatı t R rimidir. 8 KParke veya döşeme NASIL HALLEDİLECGK Ytık*rıdaki ralumh bulmacada « tahtalaruıı ilâve parçalar koyma dece 4 tane anabtar (ipucu) ve 8 Une conuç vardıı. Bo$ kalan 12 suretiyle tamir etme» manasına i karenio içine 1 den 9 a kadar uyfoo birer ıkkam koyarak ve topki söz. 9 Alaturka bir musıki lama, çarpma, çıkartma, bolme işaretlerine diklcat ederek «toldntı âleti, «orta derece sıcaklıkta ys sağa ve yukartdan aşapya bulmacada gösterilcn «onuçlan bulunuz. B'uaz vaktinizi alır ama, boa vaktinizi ho>^a eeçirmiş olursunuz. mek» anlamına iki söz. Bond MODESTY BLAISE .^• ;; DUNDEN BUGÜNE Yakından geçenlerin yüzlerini göremiyoruz ki! Yalnız belden asağılan gozüküyor. Kediler, köpeklerle, hep ayaklar, bacaldar, pencerede. İki numaraya gittim de, cennette yaşıyor oradaki thtıcar kadın, cennette! Bütün bahçe ayağının altında. Küfür küfür balkonlar. Bir yandan caddeyi, bır yandan denizi seyreder oturduğu yerden. Ba^sa i?i de yok, zaten. Karşısında koskoca bir tuzmetçi. «Şunu yap», «Bunu yap...» diye buyurur, sade. Uzun gün keyfinde! Yerinden kalktı. Boş fincanlan tepsiye koydu. Odadan çıkmadan önce, pencereye yakiaştı. Baktı: Ah canım evlâdım! Sevtaççiğim karşıda ip atlıyor. Aaa... entarisl sökülmüş. Etegi sarkıyor, arkadan. Çagırayım da üstünü değiîtireyim, o Aylin bücürü öğle uykusundan kalkıp bahçeye inmeden. Komşu çocuklanna nispet annesi hep yer.i yeni lebiseler giydirir Ayline. Kendi de öyle r»ımiş şey ki! Dün Sevincin karsısına geçmiş, «sakın «be» deme. «Be» söylemek çok ayıp» diye kibarlı:: taslıyordu. Piç kurusu! Büyümüs de küçülmüş! Annesi gidince, Sungur düşündü: çoğu insanlar, kendilerinden üstününü çelcemezlerdi. «Basamak basamak, bu: köprü altında yatan, kulübeöi olanı; baskalan, bizi; annem, yukan kattakileri; onlar kim bilir kimi. Bütün zayıflar, umutsuziar, böyle!» Oysa kendisi, kimseye karşı kıskançlık duymuyordu. Çünkü umutluydu; güvenliydi: O da en üstünler arasmds bulunacak, gelecekte. Kimseden geri kalmıyacak. Yılmadan; emek, çaba harcıyarak, yüz akıvla para kaıanacaktı. Güzel bir evde oturacak; otorn'> bili, hizmetçileri olacak; seçkln bir kadınla ev)enecek; onun çocuğu da şık, temiz giyinecek; «be» demlyecek. Mal sahiplerini düsmanhkla değil, terstne, bsğenerek izliyordu. Bu tcibar. görgülü aileyi kendisine örnelt ahyor. Onlar gibi efendice yaşıyacas, bir gün! (Arkaaı var) Garth A N K A RA 11 Sungur karşılık vermedi. Ona acıyarak bakmakla yetindi. Sovmeyle öc almak, güçsüzlere ÖÎgüydü. Fakat, mal sahıplerüıe bu huıç, bu düsmanlık niye? Ne yaptılar adamlar onlara? Bir kötülüklerini görmediler. Tersine, burayı tutmak istediklerinde, annesi durumiarının bozuk olduğunu, geçimlerini sağlayamadıkiannı söyliyerek kendıierini acındınnca, Doktor Ömer Rüştü bey kirjyı yarı yarıya indirmiştı. Bedava denilecek bir paraya oturuyorlardı evde Gene de üst kattakiler ıtadar faydalanıyorlar bahçeden, kumluktan, denizden... Daha ne isterler? Seher hanun söylenıyordu daha: Yukanda, sekiz odaya sığamadılar. Hizmstçilerini de bumumuzun dibınde oturtuyorlar! Oğlu dayanamadı: Geceleri, hanımı, kızı, tualete giden pijamalı aşçıyla, şoförle mi karşılaşsm koridorda? Ayn yer vermiş, onları aşağıda yatırıyor. Ben de öyle yapardım. Hizı ilgilendırmez. Annesıni ilgilendıriyordu. Hem çok Ugilendtrlyordu. Fenasına gidıyordu hizmetçilerle bir katta kapı komşusu olmak: Agabeyine çok kızıyorum. Merdivende rutladı mı, «nasılsm aşçıbaşı» diye hatırını soruyor herifin. Saoah. şoforle yarenlik etti: kaç yüd;r doktorun yanında çalışıyormuş... nereliymiş... kimi varmış... Nene îâzım senın. Ne adam yerüıe koyup konuşuyorsun elin şoforüyle! Sustu Bahçede, pencerelerinin önünde gezinen birisıni uzun uzun ızledı: Kın bu san etekhkli kadın allahaşkma?... Sonra sorusunu kendısı cevaplandırdı: Pabuçlanndan tanıdım. Şeymış... adı Melda mı nedir... Mal sahıplerinin üstündeki katı tutan zengin kiracılann sürtük kızı! Gece biz Fatma hanımlardar dönerken, onlann köşelennin karşısındaki dondurmacıdaydı. Yanında bır sürü erkek. Gülüp şakalaşryorlardı. Çekme kattaki doçent de. diğin adamla da fingirdıyor. Geçen gün konuşuyorlardı merdivende. Derin derin içıni çeicti: J I , L ALACAt DB3i|.fZ. 06 25 06 30 07.00 06 05 07 30 07 45 08 00 08 10 08.40 09 00 09 20 09.35 09.55 10 00 10 20 10 35 1105 11.25 11 55 12 00 12.15 12.30 13.00 13 15 13.35 14 00 14.15 15.15 15 20 1S35 15 55 16.10 16 55 17 00 17 50 19 00 19 35 19 50 !9 55 2015 20 35 21.00 21.10 21.40 22 10 22 30 22 45 23.00 23 30 23 55 Tıffany Jones IFFANY JONES * Acılıs. Droeram Günavdın I Kove Haberler Gımavdın II Haberler ve Hava durumu Sabah müzigi Ankara'da Bueün Sabah sarkıları N. Daldaloâlu'dan türküler Ev icin Sabah konseri Arkası varın Ara Haberler. ilânlar A. Zaneer'den sarkılar Asık Vevsel'den türküler Cesıtli müzik K. Öncandan sarkılar Konser Saati Ara Haberler. llânlâr T. Dikmen'den türküler Kıbrıs Saati M Erses ve G. Akın'dan sarkılar Haberler ve Resmi Gazetede Buffun Hafif müzik Kadınlar T. sarkılar N. Tufekci'den türküler Reklâm Droeramları Ara haberler. Uinlar Cesitlı muzık T. ToDer'den sarkılar N Akol'dan turkuler Dinlevicf istekleri Ara haberler ilânlar Cocuk Saati Reklâm Droaramlan Haberler ve Hava durumu F Turkân'dan turkuler Uvkudsn once Genclık Saati H. Gokmen'den sarkılar Kadınlar T turkuler 24 Saatin Olavları. Uinlar Cesıth nıuztk Türk M Özel orOKramı Ttalvn'dan muzik Turkuler Haberler Caz müzlM Yeni Dİâklar O?etler Proeram. KRDanif