19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
'8 Mart 1968 CUMHURÎYET SAHİFE ÜÇ İÂJANSLAR "MPADYOLAR DIŞ HABERLER SERVÎSt SOFYA NATO'nun karşıtı olan Varşova Paktı liderleri toplantısmın ikinci gününde, Romanyanın toplantıyı terketmesi tehlikesinia ortadan kalktığı anlaşılmıştır. Geçen hafta Budapeştedeki komünist partiler toplantısım terkeden Romanya, Sofyada ele almacak «nükleer silahlar anlaşması» na da, Rusyaya muhalif bir açıdan bakmaktaydı. Dün anlaşıldıgma göre, Sovyet Komünist Partisi Sekreteri Leonid Brejnef ve Başbakan Aleksi Kosigin, Sofyaya giderken Bükreşte Romanyalı lider Nicolas Ceausescu ile özel birer görüşme yapmışlardır. Romen kaynaklanna göre, CeauJSCU, ülkesinin bir çok konuda müttefikleri ile görüş aynlığına düştüğünü tekrarlamışsa da, tarafların hiç olmazsa şimdilik bir tahrik olmadan bu konulan zorlamamalan ve birligi korumalan konusunda anlaştıklan anlaşılmak umhuriyetçilerin Başkan tadır. adaylığını kazanamayacağını en son kendisi anlaBeklenmedik bazı gelişmeler dı ve ROMNEY yarıştan olmazsa toplantı gece sona ereçekUdi. Cumhuriyetçl Parti/ raey cektir. Ancak, Romanyalılann, gö danı, şimdilik renksiz, yıpranrüşmelerde ele alınan bazı önemmış bir emektara, NBCON'a kal I li konularda müttefiklerinin fikmıştır. I rine katılmadığısı açıklaması bek Nabız yoklaması anketlerınde lenmektedir. durumu pek fena olmsmakla be I Sofya konferansının gündemın raber, NIXON'ın kasım başmda | de, Avrupamn güvenliği, Sovyet • finali koşulacak Başkanlık >anAmerikan nükleer silahlan önleşında Demokratlann JOHNSON' yici anlaşma tasarısı ve askeri ın geride bırakabileceğine ihtj bazı konulann yer aldığı söylenmal veren gözlemci yok gibi. Ikl firmanın geçtiğimiz ay dü mektedir. Daha önce Varşova ve NATO zenledikleri son anketlerin verpaktlanmn ortadan kaldırılmasıdiği sonuçlar birbirini tutmuyor. nı, Varşova Paktı komutanlığının «Harris» e göre, JOHNSON'ı yapısmda değişiklik yapılmasını NDCON'a tercih edenler •. 3 dave Romanyanın pakt askeri bütha fazla. «Gallup» a baküırsa eşit çesine daha küçük bir çapta katüsansa sahipler : 42 42. masınm sağlanmasını istiyen RoBugünkü mesleği avukatlık omanyanın, Sofyada bu isteklerini lan NTXON, ılımlı muhafazakâr «rafa kaldırdığı» sanümaktadır. bir oportunisttir. Sekiz yılhk Romanya, su alan tekneyi batırBaşkan Tardımcüığı sırasında zihinlerde iz bırakan hiçbir bamamak ıçın ileri sürdüğü istekşarı gösterememiştir. 1S60 da leri rafa kaldırırken, bunlardan müteveffa KENNEDY'ye yenilmiş tamamıyle vazgeçmiş degildir. ötir. Iki ytl sonra da Caliiornia zellıkle kolayca alevlenen bir inValUiği seçimini kaybetmiştir. san sayılan Ceausescu, diğer pakt En kötüsü, Amerikarun (1) nu üyelerınin (Budapeştede olduğu maralı baş belâsı Vietnam uyuşgibi) Romanya aleyhıne birleştik mazlığında JOHNSON ile aynl lenne lnanırsa isteklerinde direparaleldedir; yani bir alternatif necektır. teşkü edememektedir. ünlü yorumcn LIPPMANN'ın deyimiyle, «bir yankı» dır. JOHNSON ın partili ya da tarafsız muhalifleri, halen bütün ümitlerini bir başka Cumhuriyetçiye, ROCKEFELLER'e bağlamıslardır. Ne var ki, New York' un aristokrat liberal valisi yanşa. katılacağını henüz remen açıkIsmış degildir. Eğer katdıra Amerikanın Başkanlı&a koşacak en zengin adayı olacak. Nabız yoklaması anketlerl, ROCKEFELLER'in JOHNSON karşısındaki durumunun NIKON' • ınkinden farksız, olduğunu mey I dana koyuyor» JÖHNSON, gene I ! • ! oranında ftnde. AncâET yarışa katılacağını MXON gibi resmen açıklar ve meydana atılırsa, tutulma oramnın artacağı ştiphe Romanya, Sofya'da Rodezya için Güvenlik Konseyi N uysal davranıyor toplanacak NEW YORK, (»A.) İJery» ve Tanzanya, Birleşmiş Milletlere Rodezyadaki gayri meşru ve ırkçı rejünin üç siyasî mahkumu idam etmeslnbl takbihini istiyen bir tasan sunmuşlardır. Aynı tasanda Güvenlik Konseyinden Rodezyada bans ve güvenliğin sağlanması için derhal tedbir alması istenmektedir. Nijerya ve Tanzanya, Rodezyanın yöneücisi saydıklan tngiltere hükümetinden Rodezyamn Afrikalı halkının ana hürriyetlerine kavuşturulması, insan haklanna. nayetin sağlanması ve ırkçı rejimin gayri meşru olarak tutuklu bulundurduğu siyasi mahkumlann korunması için derhal gerekli ted birleri almasmı talep etmektedır ler. Ban büyük devletlerin her halde biraz ihtiyatlı bir tutum takınacakları, fakat muhtemelen oy bırlıği üe kabul edilecek bu tasanda, Ingilterenin, Rodezyada ni zamı, insan haklarına karşı saygı gösterilmesini ve meşruluğu saglamak Uzere aldığı tedbirlerden Güvenlik Konseyini haberdar edecegi umudu ifade edilmektedir. öte yandan, Birleşmiş Milletler İnsan Haklan Komisyonu da, Rodezyada üç Afrikalının idamından duyulan «dehşet ve iafiali» ifade etmiştir. Brejnef, Ceausescu'yu ikna etti Idamlar büyük tepki yafattî ASINDA DÜNYfl Yeni radyo islasyonları Ünlü mizah yazarı Art Buchwald'ın Başkan Johnson'un başına gelen ufak bir asansör kazası ile Vietnam savaşı arasında kurduğu paımleli oknrlanmıza sunuyoruz: hadiseler arasında Asansörde kaldı ART BUCHWALD aşkan Johnson, geçen perşembe yamnda eski Savunma Bakanı McNamara oldugu halde, Pentagon binasınm bozulan asansöründe tam 12 dakika mahpus kaldı. Doğrusu durum, çok cansıkıcı idi, fakat AUahtan yetkililer böyle sıbşık anlarda nygulanacak plâm önceden hazırlamışlardı. Başkan Johnson'un asansörde mahpus kaldığı haberi gelir gelmez, Beyaz Sarayda derhal bir basın konferansı dnzenlendi. Başkan Yardımcısı Walt Rostow, gazetecilere, Johnson'un uzun sttredenberi bir asansörde mahpus kal raayı tasarladığım, bu yüzden hükümet yetkililerinin duruma hiç şaşmadıklannı söyledi. Rostow, gazetecilere aşağıdakl beyanatı verdi:' «Başkamn sadece 12 dakika mahpus kalması, asansörün görevini gereğince yapamadığını gö^terir. Bu bakımdan itiraf edeyim ki, Pentagon'dald diger asansörlerin geleceklerinden çok endişe ediyorum.» Rostow basın konferansında ko nusurken, diğer yanda Dean Rusk da, Dışişleri Bakanlığmda gazetecilerle dertleşiyordu. Dışişleri Ba kanı kendisini can kulağı ile dınleyen muhabirlere şunları söyledi: «Siz gazeteciler, her olayı karamsar açıdan değerlendirirsiniz. Bozulan bir tek asansöre dair yazacağınıza, mükemmel işliyen diger tüm asansörlerden ne için bah setmiyorsunuz? Her zaman A merikan asansörlerinin yanlışhklaruu belirteceğinize, bir kez de değişiklik olsun diye Amerikan asansörlerinin iyi yönlerinden bah setseniz ne olur sanki?» Bu soruya bir muhabir, Başkamn asansörünün bozuk olmasının gazeteci açısından bir haber, fakat diğer asansörlerin düzgun işlemlerinin ise Ugınç bir haber olmadığı cevabmı verdi. Bu cevaba fena halde içerliyen B Dean Rusk, hışımla gazetedye döndü ve: «Sen kimin tarahm tutuyorsun?» d«di. Aynı toplantıda, G. Kurmay Baş kanı General Earl Wheeler, kanısına göre asansörler için yeni birliklere ihtiyaç olduğunu ve tUm asansor ihtiyatlannın çağınlmasi gerektığini söyledi. u arada Senatoda, Senatör Fulbright ve Senatör Morse, hükümetl, durduktan sonra a sansoni tırmandırdığı için, şiddetli bir şekilde eleştiriyorlardı. Senator Fulbright'e göre Başkamn asansörü tırmandıracağına, aşagı indirmesi gerekiyordu. Senatör Morse'a göre ise, zaten asansörün orada bulunması lüzumsuzdu. Chicago'da konuşan Başkan Yardımcısı Humprey ise, asansör konusunda şunları söylemıştir: «Emin olabilirsiniz ki bozuk asansörden yakasını kurtarmayı, Johnson herkesten fazla dilemektedir. Fakat Johnson dünyanın öz gür uluslanna bir söz vermistir ve bu sözunü tutmak için gerekirse Pentagon asansöründe dal'a uzun bir süre mahpus kaünayı göze almıştır.» adyo, bir gramofon değOdir. Yani sadece bir müzik ve vakit geçirme vasıtası degildir. Radyo, son asrın en büyük haber alma ve haber verme, propaganda ve terbiye vasıtasıdır. Yayını daha yaygm, dinlenmesi daha ucuz ve kolay olduğu için şimdilik nüfuz sahası ve kesafeti baknmndan teıcvizyona üstündür. Ve bu sebepledîr ki radyonun fertlerin olduğu kadar milletlerin de hayatında büyük yeri olduğundan, bunun bir de politikası vardır. Bu politikanın birinci maddesi radyolann kuvvetli ve her yere sesini işttirebilir, her dilden konusur olmasıdır. Türkiye radyolan son zamanlarda yeni istasyonlar kurmak ve mevcutlan kuvvetlendirmek suretiyle bu politikayı gerçekleştirmeye çalışmaktadır; takdir ederiz. Bu arada 300 kilovatlık Çuloırova radyosiyle gene aynı kuvvette olduğu söylenen Diyarbakır radyo istasyonu kuvvetli tesislerdir. İstanbulun da kuvvetinin arttınünası derpiş edihnektedir. Deneme yayınlannı yapan Çnkurova radyosu İstanbuldan. ancak gece yansına doğru işitildiğı ve gece yarısında da yayınlarını kestiği için bu taraflara hitap etmemekte ise de güneydeki bölgeler ve bilhassa Kıbns ve hattâ Afrika ve Suriye sahilleri bunu işiteceklerdir. Dediğim gibi, maksat sesimizt duyurmaktır. Tiirkiyenin dört tarafı, propagandayı devlet siyasotl haline getirmiş sosyalist memleketlerle çevrilmiştir. Bunlann çı> ğu kendi ideolo.jileri içinde Türkçe neşriyat yapmaktadırlar. Ruslarla dostça münasebetler bozulmadan evvel halkunıza dost viizüyle hitap eden meşhur (Bizira radyo) kışkırtıcı propaganda vasıtalanndan biri idi. Şimdi, zaıınederim, neşriyatım kesti; ama Rusya ve Bulgaristan, Macaristan gibi inadma komünist memleketlerin kendi memleketierini ve idarelerini öven Türkçe propaginda yayınlan daima iz bırakacalc seslerdir. Bunlara karşı susm.ıS caiz degildir. Kavga etmeye de hacet yoktur. Yapılacak şey onlarnı sistemiyle karşı neşriyat yapmaktır. Bu da ancak her şeyden evvel kuvvetli radyo istasyonlariyle mümkün olacaktır. Bu bakımdan Türkiye radyo istasyonlanıua kuvretlendiriunesi pek yerinde b'r harekettir. Böylece hem içerida, hem dışanda muhtelif Türk radyolarınm sesi daima dujulacakUr. Bir kaç sene içinde tahakkuk edeceğinden emin olduğumuz bu takviye hareketi ile beraber neşriyatın da rahatlıkla dinlenir ve anlaşılır şekilde programlaşması şarttır. Bu ikinci şartın tahakkuk ettiğini henüz iddia edemeyiz.. Geçenlerde bir toplantıda konnşan Türkiye Radyolan Yönetitn Kârulu Başkanı Profesör İstnct Giritlinin radyolarımız hakkındaki beyanlan oldukça tatmin edicidir. Ne var ki 1ir radyonun sadece «muhtar» olması onun mükemmel olmasmı tek başına sağbyamaz. Biz radyolanmın gerek mekanik, gerek teknik, gerekse yayıa tekniği bakunlanndan takviye etmek zorundayız. Radyo gazete gibi degildir. Konuşur ve biter. Yanlışlıkların gazete gibi ertesi günü tashihi kabil degildir. Yapılan hataların tep kisini dinleyici göstermez. Bu vüzden radyo neşriyatının pek dıirüst, pek dikkatli ve her cihetçe çok itinalı olması lâzundır. Spikerlerin. açıktan konuşanljrın ve artistlerin gerek telâffuz, gerekse konuşma tekniğine uygun konuşmalan şarttir. Türkçeleri mutlaka iyi ve doğru olacaktır. Yanhş konuşmıyacaklardır. Kötü konuşmıyacaklardır. Radyoda konuşmak yalnız sesin radyofonik olmasına bağlı degildir. Konuşma dinleyiciyi sıknıamalı, uyutmamalı, kızdırmamalıdır. Bilhassa spikerlerin umumi malumatlannın yeterli olması, coğrat ya ve tarih isimlerini hattâ ya^iyan şahıslann isimlerini iyi teİâffuz etmeleri şarttır. Daima kulağımı tırmaladığı için hatırlarun meşhur Belrikah devlet adamı ve sabık Dışişleri Bakanı Henri Spaak'ın adının İngiliz şivesiyîe ve defalarca (Türkçe okuyunuz) Henri Speyk diye okunması çok kimseler gibi benim de âsabuna dokunmuştu. Suna benzer !u»r gün yanlış isim ve yanhş telâffuz lar olmaktadır. Bunun önüne e.".çilebilir. Ben tahmin ediyorum kı: haber bültenlerini önceden bir hilenin önünde okumuyorlar. Diiııya malumatı olmıyan spikerler ne •tpdar radyofonik olurlarsa olsuıılar bu işi yapamazlar ve radyo\<ı rezil ederler. Bundan ayn olarak piyes ve skeç gibi söz neşriyatmda seçilecek parçalann bizioı milli kıvamımıza, zevkimize. zemin ve zamana, hele milletm zevki selimine aykın olmaması da lâzundır. Gene bir kaç akşam evvel yemek yerken bir piyes dinledik.. bilmem ne sebeple birinia intihar edeceğindeu bahsediyordu. Bizün bu piysleri seçen ark.ıdaşlarımız da galiba dinleyicin'iı iştahını, neşesini ve uykusunu kaçırmak istiyen garip bir sâdiklik var. Yahut gayri şuuri olarak h°p böyle münasebetsiz şeyler seçiyor lar. Birkaç tenkid Demokrasi trâjedisi B Irkçı Bodezya rtiiminin astığı üç »ijah deriliye ait idam kararlaıl, hapishane kapısına asılirken de» adlı film, Amerikan Fılm Katolık Bürosu tarafından «Buyuklerın gorebileceği en iyi fılm» seçilmıştır. • RAYVALPİNDÎ Merkes Andlaşma Teşkilâtı (Cento) eko •TEL AVtV Kuıey Sina nomik komitesinin 16 ıncı topve Gazze bölgesi Askeri Valisi lantısı Iran, Pakistan, Türkiye. Tuggeneral Mordekay, bölgetngiltere ve BiDleşik Amerika deki Arsp mahkemelerinde hadelegelerinin katılmasıyla açdU nygnlanmakta olan ölüm cemıştır. zasının kaldınldıgım bildiren • PRAG Çekoslovak Komıi bir ksrarname yayınlamıştır. nist Partisi ideoloji sefi olan • NEW YORK Bazı din adamları ve sosyologların, şıd 54 yaşındaki Jiri Hendrih kendısinden daha toleranslı sayılan det hareketlerıni «Bir marifetJojef Spaçek ile değıştirılmışmis gibi gösterdiği» gerekçesıytir. le kınadıkları «Bonnie and Cly Kısaca.. Tanzanya temsilcisl Waldron Ramsey Komisyona, Güvenlilc Konseyinin Rodezyada ölüm cezasına çarptınlmış olan 110 siyasi mahkumun hayatlannın konm ması, Rodezyada bir anayasa «• Jimi kurulması kanun ve nizamlara ve insan haklanna riayetin sağ lanması için gerekli tedbirleri der hal >imı«iTiı istiyen bir tasan sunmuştur. İnsana maymun dişi TOKYO, (a.a.) ir Japon dis doktonı, 22 yajmda bir Japon gendne bir maymun disi takmayı başarmıstır. Doktor, Yamaguci Üniversitesinde 24 ocak günü yaptığı bir ameliyatla Seylan'dan ithal edilen bir maymunun dişini hastastna aşüa1 mışür. Hasta, «Ağzımdakl bosluk dolsun da lster insan, ister maymun disi ol fun farketmez» demektedir. B ohnson'un asansörde mahpus kaldığı 12 dakika içinde, Lon Harris'in yapüğı nabız yoklamasının sonuçlan şoyledir: Soru gorulanların yüzde altnuş yedisi Johnson'un Pentagon asansörlerini işletmesinin iyi bir tedbir olduğunu söylemişlerdir. Yüı de yirmi, bu işi başka birinin daha iyi başarabileceği kanısında olduklannı açıklamışlardır. Yüzde on üçünün ise bu konuda bir fikir sahibi ounadıklan ortaya çıkmıştır. Johnson'un asansörden çıkıp çıkmaması gerektiği sorusuna da, yüzde otuz beş müspet, yüzde otuz dört menfi cevap vermistir. Yüzde otuz bir ise bunun dnrumda hiç bir değişiklik yapmıyacağım söylemiştir. Asansörde beklerlerken Johnson, McNamara'ya dönüp: «Ne oldu böyle?» diye sormuştur: Soylentilere göre, McNamara heyecandan titreyen boğuk bir sesle Johnson'a şu cevabı vermiştir: «Sayın Başkan'ım, kalbiradeldleri ifade edecek kelime bulamıyorum. Izin verirseniz bu sorunuzu başka bir zaman cevap landınnm.» (Herald Trıbune» Ve Anket I SİZ. önemli bir nokta da, ROCKEFELLER'in iki yıldanberi Vietnam konusunda maksatlı bir sessizlik içinde olması, ısrarla susmasıdır. Hayati Vietnam uyusmazlığında takınacağı tavır bir Amerikalı poUtikacıyı ikbalin doruğuna çıkarabileceği gibi, yerin dibine de batırabilir. Cumhuriyetçi Partiyi kasımda zafere götürebilecek yegâne kişinin ROCREFELLER olduğuna lnananların sayısı gittikçe artıyor. Başhca sebep, New York Valisinin akıllı ve gerçekçi bir Vietnam propıamıyla Demokrat «güvercinler» in oylannı rahathkla çalabüeceği dü.şüncesidir. LIPPMANN, son makalesinde, «Umsu tehlikeden kurtarabilecek tek kimse ROCKEFELLER dir. diye yazmıştır. Ama New York Valisi için her şey toz pembe olmaktan uzaktır. Boşamp yeniden evlenmiş olması, . kadın seçmenler nezdinde hayli I etkili bir unsurdur. Nihayet ide I olojik bakımdan bölünmüş bir • Cumhnriyetçi Partide, sağcılar, I ROCKEFELLER'in 1964 de faşist ' GOLDVVATER'in adaylığına açık I ça karşı çıkmış olmasını herhalde I affetmeyeceklerdir. • ROCKEFELLER, NIXON'ın • aksine dereyi görmeden paçayı I sıvamak niyetinde degildir. Fa I kat agustosta toplanacak Cum • huriyetçi Kıırultay isterse, aday I lığı kabul edecektir. • Ya istemezse? • Bariz şekilde bölünüş bir ulu I su «şıp demiş birbirinin burnun • dan düşmüş» iki aday karşısında bırakması. tercih hakkı tanımaması, Amerikan demokrasisinin trajedisi olacaktır. makarnası SiZLER İÇİN , Dünkü sa^uuzda «Le Monde> ,daa akUrdıpnuz «Türkiye • Bulgaristan» başlıkh yazıda, sehven üzücü bir hata yapılmıştır. Bulgaristan Türklerinden «Bulgar asıllı Türkler» ya da «Türk asıllı Bulgarlar» olarak bahsedilmiştir. Düzeltir ve özür dileriz. DÜZELTME NATO Komisyonu, Akdeniz Rus donanmasmı ele aldı BRÜKSEL, (a.a.) ATO daimi temsikilerinin önceki günkü haftalık mutad top lanhsında. bolgede Sovyet gemilerinin görülmesine bağlı olarak Akdenizdeki siyasi ve stratejik durum gozden geçirilmiştir. Amerikalüar, NATO'nun geçen defaki Bakanlar toplantısında onay lanan «Harmell Plânı» uyannca durumda kaydedilen gelişmelerden memnuniyet ifade etmişlerdir. NATO'daki Amerıkan çevreleri, Akdeniz'deki durumun stratejik tezat lann farkında olmakla birhkte, NATO'nun Akdenizde herhangı bir askeri tehdide karşı koyacak vâsıtalara sahip bulunduğunu belirtmekte ve özellıkle durumun siyasi yönlerine dikkati çekmektedirler. Bilindiği gibi, Sovyetlerin hâlen Akdenizde 24 ilâ 40 parça arasında savaj gemisi ile belirtilmeyen sayıda denizaltısı bulunmaktadır. Buna karşılık Akdenizdeki Ameri kan 6 ncı filosu 60 kadar gemiden ibarettir. Aynı çevrelerde hâkim olan kanaate göre, Sovyetler Birliğinin, Akdenizdeki filosunun yardımı ile bölgedeki durum üzerine yaptığı baskıya mukavemeti sağlı». yacak siyasi tedbirler alınması uygun olacaktır. Fransız çevrelerine göre, Ortadoğudaki durumda gorülen istikrarsızlık Akdenizdeki Sovyet filosunun varlığı ile ilgilidir. Geçen yaz patlak veren buhran sırasında Akdenizdeki mevcudunu arttıran Sov yetler Birliği, bununla birlikte, ka sım ayuıdan bu yana gemilerinin sayısını azaltmış gorünmektedir. NECtP U TAy H Kayhan SAGLAMER 12 yaşmda Üniversiteli TUNABRO, (a.a.) ğullannın Gothenburg (Nebraska> Üniversıtesine kabul edıldığmi oğrenen Janson ailesi, Svante Janson'un matematik mi, teorik fizik mi, yoksa hayati kimyayı mı tercih etmesi konusunda bir turlü karara varmamaktadır. Aileyi bu seçımde bu derece düşündüren husus Svante'nın henüz 12 yaşmda ve Isveç'ın en genç üniversite öğrencisi olmasıdır. O Ford grevi 536 milyon dolara mâloldu DETROİT Ford şirketinin 1967 yılı kârı 84.100.000 dolar ola rak ilân edümiştir. Bu rakam 621.000.000 olan 1966 yılı kânna nazaran 536.900.000 dolar düşüktür. Bu düşuklük geçen yılm Eylül ayında başüyan ve iki ay süren grevden doğmuştur. Grev sonucu olarak 1967 otomobıl, kamyon ve traktör üretimi 619.000 ünite eksilmiştir. 1967 yılında bütün dünyada 3.588.92 Ford ünitesi satılmıştır. Ford'un 1967 yılı içindeki yalınmı 1966 yılına nazaran yalnız 30.000.000 dolar eksik olmak üzero 661.100.000 dolardır. Svantenin babası, •Oğlumuzun pek küçük okuyup yazma oğren mesini, dört yaşmda hesap yapraaya başlamasuıı önreleri pek önemsememiştik» demişür. DOĞÜM NEBİTE AKÇİT ile Akdeniz G«misi Kâtlbi ORHAN AKÇIT ojulları TUNCEB'in dojumunu dostlanna müjdelerler Cumhunyet 2348 Reklâmeılık: 930/2336 Müzik neşriyatına gelince ne olursa olsun mutlaka radyo sanatkârlannın en yüksek sınıftan «1ması şarttır. Adam yetiştirmeTc, genç istidatlan himaye (!) etmek gibi kaygular radyoda sökmez. Orası her cihetten mükemmel nlması lâzım gelen bir müessesedir. Aksi halde kimse dinlemez. Yani gazete gibi, «alnusken okuyayıra» da denmez. Hoşuna gitmeyince • WASHİNGTON İki gagdüğmesi kapanır. ^ndan sonra d& lık uzmanı Kongreye verdikleradyo sıfırdır. Okunmıyan gazeri bilgide Amerikada LSD kultenin iadeleri az çok para ederlananların sayjsının azaldığını, ken radronun dinlenmiyen aeşribana ksrşılik enr»r kallananlay*ü metellk etmez. B rın Mytnnda bir artma oldn|mna sfiylemiflerdlr.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle