19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE ÎKÎ 29 Mart 1968 CUMHTTRİYET Genç AFRIKA'da djkfatörlük eğilimleri Dr. Hıfzı TOPUZ frikada daha seçimle iktidar değişikiiği olmadi. Bazı filkelerde hâlâ bağımsızlık sıra»ında işbasına gelen insanlar iktidarda; ban filkelerde de bunlar devrildi, yerlerine başkaları geldi. on beş yıl Jçinde Afrika'da yapılan hükfi ınet darbelerinin sayısı 21"i buluyor. Bağımsızlıktan önceki tatlı demokrasi sözleri tarilıe kanştı coktan. Bu yazıyı Afrika'nın değişmez başkanlı ülkelerinln birinden yanyorum. Radyoyu açınea yarım saat başkanm o gün kimleri kabul ettiğini, hangi töreniere katıldığuu ve neler söylediğini dinliyorsunuz. Başkentte çıkan günlük gazete.'i ahn, birinci sayfada başkanın resmlni bulacaksınız. tç sayfalarda da başkanın eski demeçlerinden çerçeveli parçalar görebilirsiniz. Kaldığınız otelin holünü baskanm renkli bir fotoğrafı sflsleyecek, hava alamnda, bakanlıklarda, okullard* •izi hep aynı resim karşıJayacaktır. İşte kişilere tapmaya yönelen blr takım genç filkeler. Nedir bu dalkarakluğun nedenleri? N'eden milyonlarca insan başkanın övgüsüne alkıs tutuyor? Bu, kökünü eski çağlann büyülü ksranlıklannda bulan bir tarihi gelenek mi, yoksa yeni koşullann yarattığı bir akım mi? frika toplumlarının tarihine bir göz attı• ğınız zaman kişiye tapma rejimlerinin btiyiik örneklerini görmüyorsunuz. Eski Afrika devletlerinde kıralın veja şefin otoritesini sınırlayan bir takım güçler ve gelenekler vardır. tlkel Afrika devieti önce klana, sonra da kabileye day»nan bir toplumun pelişmesi üzerine kurulmus bir drjrüttür. Devlet bir yandan eski geleneklcri tanıyarak, bir yandan da yenl görev ve sorumluluklar yaratarak ortaya çıkmış bir kuruluştur. Şef kisisel Ustünlüğünü atalann rubundan, dinsel inançlardan abr ve toplumu geleneklere göreyönetmeye çalışır. Şefin çevresinde bir sivrilmlş kisilerin topluluğıı vardır. Şef bu çevrenin kontrolu altındadır. İlkel devlet zayıftır: Devlet Başkanı Klan Şeflerine, köylerin ve bölgelerin ilt»ri felenlerine damşmadan önemli kararlar alamaz. Arada büyük çelişmeler olursa Oevlet Başkam devrüebilir. Zaten başkanla öteki şefler arasında »ürekH bir çekişme vardır; devletin dinamizmhıe de yön veren budur. Atna bu çekismeler ancak bir darbeye yol açabilir, yoksa kökJii bir degişikllÇe, bir ihtilâle değil. Tani bir yanda yönetilen halk toplulufu vardır. bin yanda da şefler ve devlet başkanı. Yöneticiler toplumun çıkarlannı savunmakla eörevlidirler. Yöneticiler üzerinde toplumun, gücünu geleneklerden. atalann runundan alan bir baskısı vardır. Devlet başkanı bu mhlara, geleneklere ve topluma saygı göstermek rorundadır. A kelerde yükselebilraenin en önemli şartı üst derecelerde bulunanlara hoş görünmektir. Üstlere hoş görünme eğilimi böylece sömürgecilik çağında Afrika'ya girmiş ve hızla yayılmava başlamıştır. Dalkavukluğun, kişiye tapma eğiliminin kökünde bu koşullar vardır. Sömürgecilik sona erdikten sonra da durumda büyük değişiklik olmamış, sömürgecilik çağında yaratılmış olan bürokrasi örgütü büsbülün güçlenmiştir. Okuryazar takımı için yenl peçlm kavnakları sağlanamamış, üretim şekillerl değişmemiştir. Yönetim işleriyle ilgilenen okııryazarlar için yine en büyük geçim kaynağı devlettir. İlerlemek için bu sefer de genel müdürlere, b.v kanlara, devlet başkamna hoş görünmek grreKmektedir. İşte sömürgeciliğin yarattlfı bir ortam dan çıkan kişiye tapma eğiliminin eelislmi. Ufukta Şeriat Bayrağı SHTtLÂL K U M P L E K S I b'îSI lıklı yazılarında, Sayın Nadır • Nadı Başbakanıraız Sayın Suleyman Demirel'in ÖP"m!i komplekslerinden b'ııni ort?; a kovarak; İHTrLAL tRTÎCA 5ERİAT ve KOMPLEKS sozcükleıı uzennde durmuş ve de sal* r objektif görüşlenni genel bi ba^lık altında toplamış... Yazar çok bakji çok... Bu kompleks yabana atılamaz. Sayın De mırel'den gayri halkta da mev cut ve oldukça da tedırgınlık ve rıyor... Komplekse ve tedirgınlığe ta nıt olarak Kurhan Bayrammda Kayscrı ve Çanakkale'de meydana gelen olaylaiı gosterebıliru Dın adamlarımu vaazlarmd* sağa sola çatarlaı, dmi »iyasete âlet ederlerse. dahası var sa\gı yı elden bıraknısrsa, Cumhurıyeti hıçe sayan davranışlarda bu lunurlarsa ki tüm bu davranı* lar ufukta şerıat bayrağı gorme ımgeleminden ilerl gelmektedir halkta komplekslrr belirir elbet. Bir ihtilâl düşuncesi Turk Ulusuna çok pahahys mâl olacak olaylar doğurabilıı Hele bele bu ihtilâl olumsuz vönde olursa Cumhurıyet zarar gorur Ataturk ilkaleri çığnemrse. yurt içinde bolücu akımlar Knbilây olayları na gebeyse vah Türkiye. vah Turk Uîusu demeKten kendmı alamıyor insan. Bir tarafta olumfuz sözleriyle «Dinlemeye sabn oimayan defolup gider» dıyen oın adamı. Derı yanda olumlu sözleriyle «Dın adamı bu şekilde konuşmaz, ken sesini» dıyen bir oıdu mensub'j. Bir ıbadethanede boyle seyl»r olursa, dın sıyasclr âlet edilirse ve saygı sevgı kutfal bir Bayramın namazında «yaklar altına alınır, halk namazı terk ederse, kompleksler elbet klşiyi tedirgiu eder durur. Butün bu ÜZÜLÜ olayların vsnısıra Cumhurbaşkanımız Sayın Cevdet Sunay'ın Bayram mesaı ları yüreklerimızn su serptı. Bu mesajı zaman zaman dınletme>c ve bıldiri mahiyef,nde yayınld yıp halka dağıtmaoın olurnlu bir davranış olacağı kanısındayız. Cumhuriyet devrınde Atatürfc ilkeleri çiğnenemez. ufukta şerı at bayrağı imgeienemez, lâiklık kaldırılamaz. Olumsuz düşunce lere sahip olanlar bunu , bovie bılmelUer.. . . Hem ne oluyoruz efendım? Turk Ulusu bir butun değil mı dır? Dini bir desii mıdir? Kuşkuya neden yer verüiyor, neden Tanrı ve kul arasına gınhjor? Dın anlayışı bu mudur? Sonumuz hayır ola. Nedim ORTA Bugun hep aynı soruyu birbı rımıze soruyoruz. Turkıye nereye Eidiyor. ya da nereye götürülmek ısteniyor? Meclıslerde, sok "iclarda, meydanlarda bırıbirıne taban taba na zıt ayrı fıkır ve ideolojivı 1 pa laşanUr kı%ası\a soz ve yum ruk duellosuna gırışmışler, top lumda kendı ar7u ettıkleri ideallerin peşinde surüklemek ievdasındalar. Toplum olarak, tanzimattan bu yana her an çalkantı ıçındeyız İnsan kendı kendıne soruyor. Yoksa tarihî determımzm'in ku ralları oluşumunu mu tamamliyor. Turk toplumu bir evrim v asama mı geçırivor? Oysa. bütün bu var saydıkları mızı biz AtatürkçuJük «Kemalızrn» ülkiisü ile olumlu bir yö ne kanalıze etmıs laık. Ataturk ilkeleri bıze ulaşaca ğımız hedefı, yuruyeceğimiz ısıklı yolu apaçık göstermişti. Uygarhk ve yenılığin tavaşı bu den İı uzun sürmemehydı. Toplumdîkı DU sancıların «uçu nu bıraz da aydınıarın sorumtuı luğunda ve ilgısmıeınde aramak gerekıyor. Ataturk'çülüğe ve Ataturk ıl kelerine gereği gıoı sahip çıkıi sa ıdı bu evrımı öaha kısa sürede, toplum bünvesmde tâmiri guç gedikler açmaaan geçırebı lırdık. Butun yurtse\f»rler, Türkiye nereye gıdiyor, va da nereye go turulmek isteniyor Kuşkusunu ıç. tenhkle paylasıyorjar. Bir yanımızda komşumut Yunanıstan kendıne belırli bir hedef seçmış; «Megdloldea» dıy« toprak bütünlügütnı:ze göz dılt mış. Bir tarafta >Suvyet Rusvj «Komünizm» adlı &endi idesı ile her yone yayılmags çjlışıyor Kökü dışarda olan ümmetçı ve şerıatçı fıknn bayraktarları toplumu mıstık yönd<?u ortaçag kh ranlığına ıtmek ^çıo her türlü ça bayı gosteriyor; esefle söylemek gerekirse başarı da sağiıyorlar. Öte yandan Avrup* ve Amerika" dakı toplumlar eınperyalizmı») her çeşıdinı kendiieri ıçin btr ide ve amaç bılrmsler. ögretilerını kurmuşlar; 'iikusüz ve idesiz gerı kalmış torlumlara heı yunuyle sızmağa valısıyorlar Arada tek biz kmmışız. Henüt ' yrfnümiızü ve ıdetr.ızı sokakldi da. meydanlarda tâyin etmegî çalısan.. Nedir, bu seviyesızce kavgo? Savaşı birıbirlerını vercesıne su duıuyorlar. Topluodaki ekono nomik dengesizlık gıttikçe buvjmekte devam edıyor. Her ıkı cep henin gosterdıği aiternatifler bı zı asrımızın uygarlığma kn\u~ turmaktan oldukça uzakta, :jke. duygu ve ihtirasUrın ürünü durumundadır. yük sinemada bilet fiatlan 10 franktır. Bu »inemalar Champs Elysee Bulvarı üzerindedırler. Fransızlardan ziyad* turistlerle doludurlar. Asıl fransız vatandaşınm gittiği Paristeki semt sinemalannda ise bilet fiatlan 1.75 ilâ 3 frank ara^ındadır. Hem de bu sıne malarda büyük bulvar sinemalann da oynanan filimleri iki üç ay gecıkme ile sejTedebilirsiniz. Bu satırlartn yazarmın 1962 senesinde 2 franklık bir semt sinemasında seyrettiği filmi Istanbulun en büyük sıneması bu sene göstereceğini ilân ettiği halde henüz gösterememist'.r. (Filmm adını yazmıvorum arti'tleri Anita Ekberg, Romy Schneider, Sophia Loren) Acaba 2 franklık sinema bu filmi 6 senî evvel kaça temin etmiştir. O fılm eğer gelirse bugün bize kaça mâl olacaktır. Butun bunları tetkik etmeden Fransada sinemalar 10 frank diye kesip atmak, yaraya çare bulmak mıdır? B. Yükwl TEŞVtKtYE Mohkemei Kubra Türk Solu dergisinden Mihri Belli tntuklandı. Mihri BelH, Slyasal Bilgiler Fakültesinde bir konferanı vennişti. Bn konfer*naın özeti Türk Soln dergisinde yayınlandı; bn yüzden hem MUıri Belli'yi, hem de Yazıisleri Müdürü Vabap ErdofdnVu tevkif ettiler. Daha sonra Metin Demirtaş, «Che Guevara» adlı şiirinden Stürü tevkifhaneye atıldı.. Demirtaş, Guevara için siir yazaesgın» Johnson'a bir methiye döşense, hiçbir Cumhuriyet Savcısı peçlnden koşmazdı. Uydnİnfun alıp yürüdüğü ülkelerde uydulns» k»r?ı çıkanlar için siir yazmak soçtnr. BSylece Türk Sola dergisinden üç kisi hapishanenln d8ri dnvan arannd». Oyi» bu dergi güzel bir derfidir. Sahibi, Köy Engtitöleri dâvasının isimlerinden Serif Tekben'dir. Derfinln genel yayını, antiemperyalist mficadelenin koşullannı lncelemek, araştırmak üstöne çizilmistir. Çofn Türk milliyetçiRİ Tflrk Soln'nn okuduğvnda bilmedigi ban eerçekleri öğrenmek imkânım bnlacaktır, Ama işte bSyle bir derginln flç yazan birden hapishaneye yollanjyor. Bizim iktidar hoslanmıyor konferanstan «flrden ysndsa çlriden.. tabiî sörülmelidir bu davranıs.. Koltuktan düşflneeye kadar bu iktidara, hukuk, demokrasi, öıçürlük, Anayasa vızgelecektir. Demokrat Parti iktidan da bövleydi. Zulmün ve hakmlığın envaını ytirürlflge koymnştn. Ama Î7 Mayıs Devrimlyle devrilince D.P.1İ mübareklerin hepsi birer hokukcu kesildiler. Niee paralar ödenip taa Fransa'dan Maurice Garcon'Iar getirtildi. G»ıetelerde hâlâ Tassıad» hikâyeleri okuyoruz. 37 Mayıs Devrimini zulüm yönetimi gibi anlatmaya çabalıvoriar. Dünya böyle iste!.. Üniversite öjrencisine Adliyede •• hortumuvla dayak attıranlar bnrün azametli bir eda ile dolafirlar. Olmadık ralmü avdınlara reva enrürler. Sıvcılara eizli emirler verirler, fikir suçıı sanıklarını falakpva vatırırlar; Mecliste devrimci milletvekillerinin üstüne saldırır. kafa varar, «5ı çıkanr, eana kastederler; irticaı tesvik ederler. Ta!.=i»n Mevdanın» daraÇaçiarı koraeaklannı ilân ederler, vaflı iplrrden »6ı açarlar; yazarları kacınr, döver. ezmeye calısırlar; ama is isten geçti mi, boynu bükük birer mazlnm kesiliverirler. Butrün parlâmentoyn geceyarm basıp milletvekilleriniıı çekmecelerlni kanştıran, sosyalistlerin nefeslerini dinledifin) sSylemek cür'etini bile irtikâp eden ve aİ3hildi»ine bir »nrumsuzlnkla ancak «Mahkemei Kübra> da he«»n verec<**>ni iddia eden Bakanımız var... Tann «MahkemeI Kübra» va diismiyegörsün» ellerini ujhıştanıp : Hatırlamıyorum Reis beyefendi, haberim yok Reis beyefendi.. diye ku7u postnna giriveırcektir. Bir siv^si iktidar, Anavasanın, hukııkun, demnkratinin kornVUCBSII olma/'a. ri^TPk mesruı^etini yitirir. Ovsa A.P. iktidan «ııl'nfin v> haU<si7İı*ın ravına ro'Uan oturmustur. Sanayi Bakanı Mehmrt Tnrrnt. komnrador kapıt?Ü7mine hİ7met eden preetelere devlet kescsinflen resmî reklâm da'Mtmaktadır. «Devlet malı denlz, yemiren domnz» fetvasınca yoksn) milletin parası, hirtakım çanakyalayıcılann cebine aktarılmaktadır. Bu snvjnn. madde madde, belge belıre l«patlandı(ı halde, Sanayi Bakanının cevabı : « Biz reklâmı istedigimize veririz istemediğimize vermeyîz..» Devlet, babanın çiftligi midir senin? Devlet hazinesini liyasi iktidsnn propagandasına âiet etmek hanti hukuk ve hanfi ahlâk anlayışı ile bağdasır? Birtakım üçkâgıtçılar hirtakım varakların Ustünü matbaa raürekkebi ile dalkavukhık nsnnvtrına çevirecekler... Al sana Razineden tahsisat â'\e Padisah ih<anı gibi dafıtacaksın devletin reklâmını... Ne ^ r ki, lann «Mahkemei Kübra» da bunun besabı sorulmıysgörsün.. Bizimkilprin cevabı hazırdır : Hatırlamıyorum bevefendı. haberım voktu beyefendi.. Demokrasi üçkâtıt ovnnuna dondüfü zaman demokrasi olmaktan çıkar. PortoRiko'dan bir arkadasım geldi. Bildifinlz gibi PortoRiko. Amtrikatıın dörtte üç çeyrek sömürgesidir. Arkadasım: Demokrasi var PortoRiko'da. ve siyasl partiler var, diyor, iktidsrda Amerikanofil parti var, muhalif partilerden blrisi Amerikanın elli birinci yıldızı olmayı savunuvor, öteki mlllî bagımıııIığı.. Milli baKımsızlıih savnnanlar azınlıkta.. Bakınız! PortoRiko'da çok partili rejim var, Amerikan y«tınmlan da almış yüriimü?.. memleketin millî gellri, Btekl Lâtin Amerika devletlerinden çok yüksek, ve tabiî komünizm düsmanIığı bizimkinden çok daha fazla. Ama bütün bnnlara rağmen Insanları hOr olamaz PortoRIko' nun.. Çünkü bir millet bür degilse, o milletin fertleri hür defildir. Ve millî bajtımsızlığını ipoteklere bağlamış bir topJumnn bünye»Inl, baksızlık ve zulüm, Mahkemei Kübra'y» kadar her gün biraz dah» kemirtr. ' "• • • Basın, Radyo ve TV enç ülkelerdeki yeni şeflerin otoritesini jniçlendiren önemli bir faktör de haberleşme araçlandır. tkinci Dünya Savasından sonra Afrika'daki radyo sayısı birkaç yüz bln oldugu halde bugün bu sayı 8 milvona yaklasmıstır. Birçok yerlerde irili ufaklı gazete ve dergiler çıkmaya başlamış. yirmiden fazla iilke de televizvona kavuşmuştur. Haberleşme hakanlıklan yurdun dört bir köşesinde haber merkezleri, fotoğraf sergileri açmakta. projeksiyon ve sinema seansları düzenlemektedirier. Bövlece başkan. okum«yazma bilen, bilme»en herkesin tanıdığı, poz poz resimlerini gordüğü. nutuklannı dinlediği bir kişi olmuştur. Haberleşme araçlan bu alanda önemli bir rol oynamışlardır. O • • • • • IM ••• ••• •«• ••• :::: • •a» • ••• • ••• •«•a • ••• • ••> Demokratik örgütlerin yokluğu ğudur. Sömürgecilikten önceki dönemde yönetenlerle yönetilenler arasında var olan denge bozulmuş ve yöneticileri kontrol edebilen müesseseler kurulamamıstır. Genc ülkelerin çoğımda partiler yenidir. Birçok verlerde muhalefet partileri kapatılmış ve i«iba«iinda olanlara «Hayır» diyebilecek olan sesler susturulmustur. Sendikalar devletin kontroluna alınmıstır. Ozgiir üniversiteler ve yüksek okullar daha kıırulamamıştır. Basın. radyo ve televizvon işbaşında olanlann tekelindedir. Sömürçecilikten bağimsizhğa geçerken hak ve Szgürlükleri savunacak dernek, kuruluş ve örçütl<>r daha ortaya çıkaraadan genç ülkelerin çoğu veni şeflerin, yeni başkanlann eline düşmüştür. Bugün Afrika'da bağımsız 40 devletten 11 inin başında askerler vardır. Ötekiler ufak memurluklardan. ötretmenlikten eelmiş künselı'rdir. Kırallıkların savısı dördii bile bulmaz (Hnbeşistan, Libva ve Fas. Lesotho seklen bir kırallıktır ama kıralın en ufak bir yetkisi yoktur). Demek ki, başkanlıklar çoğunlukla küçük bjrjuvaziden gelme kimselerin elindedir. Bu şefler Mşisel otoritelerini sağlamlaştırmak Için bir takım mitler yaratmava çalışmaktadırlar. Eskl şeflere benzemek icin leopar derUi, at kuyru|u kırbaç. işlemeli bastonlar kullanan şeflere süt n k rastlanmaktadır. • J aŞimsiThk. sömüreeciliğin tasfiyegl, negri•** »üd, ulusal birüğin gerçekleşmesi, devrbncilik ve Afrika sosvalizmi gibi bir takım Ilkelerin efsaneleştirildiği ve bu konularda bir kahpcılı£a doğru gidildiği görülmektedir. Birçok yerlerrte yeni formüllerin ortava atılması ve tartışüması imkânsız fibidir. Sömürtrecilik çağında ortaya çıkan koşullarm yarattığı Afrika budur iste. Ama yannın Afrikası bugünkünden çok farklı olacaktır. Çünkfi bağımsızlık savaşlan ve devrimler sömürıcecilik çagının koşullannı degiştirmek için yapılmıştır. Yannın kosullan içinde yeni kuşaklar yetişecek, gerçekten özgür ve her çeşit sömürgecilikten ve diktatörlüklerden arınmış Afrika'yı o kuşaklar yaratacaktır. ülkelerde kişilere üstiinlük sağlavan G enç faktör de demokratik önrütlerln yoklnbir •••• •••• •••• Hayvancılık S :::: İ :: : : îili :: :: ••*• •••• •••• •••• «••• •••• •«•i •••• •••• •a ta cileri eski şefleri yine kabilelerînin başında bırakmışlar ve onlann aracılığı ile işleri yürütmeye kalkmışlardır. Böylece şefler sırtlannı s5mürgecilere davayarak toplumun tepkilerini hiçe saymaya başlamışlardır. Bunun sonucu olarak da şef toplumun kontrolundan çıktnış ve dlktatörce blr egiltrae yönelmittir. Bazı bfilgelerde şeflerin küstaUtfı öyle bir dereceye varrnıştır H. topluluklar şefleri sömürçecilere ştkâyet ed!p onlann yardımım istemek zorunda kalmışlardır. Bazı bölgelerde de sömürgeciler çerieri. başkanlan bir yana bırakıp eski nrgüte paralel olarak, memurlardan kurulu yeni bir örpiit ysratmışlardır. Böylece yine sırtını yabancılara dsyavan bir Srçüt ortaya çıkmıştır. Bürokratlk yetMlerin ırelişmesiyle eski şeflerin otoritesi sıfıra lnmiş, iferçek yetld ve förevler »ömörffecllitin yarattıgı bir okuryazar azmlığmm elinde toplanmıştır. Her iki durnmda da otoritenbı kaynaği sömfir^eciler olmuştur. Smür^ecilik çağında Afrika ekonomik kalkınmalara yönehnemiş, okurvazar takımı Için de düzenli bir gtUr kaynaçına kavuşabitanenin tek yolu memurluk oimuştur. Az gelişmis fil ömürgeciler Afrika'yı ele S durum ortaya çıkmıştır: geçirince şoyle nir Sömürge vönrtî Sömürgecilik çağında İİİİ: :: : « ••»a • •a* •1 • • •••• Sonuç ayın Prof. Dr fsmaii Türk'On <Hayvancıhk Sektörünün Sorunlan* bajlıklı yazılarını ilg) ile tâkip ettim. Sayuı yazann fikirlerine genel!ik le katılmamak rnümkün değil. Ancak hayvancılık sorunlarından bah sederken, hayvan hastalıklarının ön lenmesi hususundaki görüşlerinin noksan olduğu kanısmdayım. Sayın yazar, ikinci be? yıllık plânda yer alan hayvan hastalıklan İle mücadele sonunda 1967 yılında 8,4 milyon kilo et tasarruf edileceğini kaydetmekle bunun önemini ifade etmış, ancak hastalıklar sorununun çözümienmesi için de yine plânda bahsedilen veteriner hekim ve hayvan sağlık memurlarının artırılma<:ını tek çıkar yol olarak göstermektedir. Bu görüşün faydalı ve zaruri oldu ğuna inanmakla beraber, katl sonuca varma yeteneğinden yoksun görmekteylm. Çünkü, bugün yürürlükte bulunan bu konudaki kanuni hü kümler bir tavuğun dahl koruyucu aştsını yapma yetkisini ancak veteriner hekime tanır. Kayıtlayıcl bu hükme göre mevcut hayvanlarunızm değil haçlahklarınm tedavisi, ko ruyucu sşılarmın muntazam ve za manında yapılması için dahl,* çok uzun yYIîar voferiner hekbn beklemomiz ic1 «^"cktir. Esas olan 7ce. ha>\an hastalıkları İle mü cadelede esas olan koruyucu a«ı ları yetiştiriciler yapabilmeli, her köyde hiç olmazsa 23 aşı yapabilecek eğitunden geçrai? pratisyen ler bulunmalıdır. Bu bakımdan mevcut kanuni hükümler yeniden gözden geçirilerek. belirli bir eğitim sonucu yetiştirilmiş pratisyenlere ası yapma yetenegi ve yetkisi verilmelidir. îşte o zaman hayvan yetiştiricisi; hayvamnm aşısı için veteriner hekim aramak, köye getirmek gibi kül fetlerden kurtulacak. çok güç şart lar altında gıttigi köyde. başanlı ça lısmak için çırpınan veteriner hekim de. a?ı parasından kaçınan yetiştiricinin manevi üzüntüsünden kurtulacaktır. ••>« •*•• ••*• :::: •••• B •••••••••••••••••••»•• •••••••••••••••••••••••••••• ıJUuJC •••• •••• •••* :::: • ••a • «•« • ••a «••• •••• •••% *••• •25* ••"• Nereye? Prof.EDİP HAKKI KÖSEOĞLU Hususi resim derslerine başladı. İstiklâl Caddesi No. 46/8 Tel: 441460 S Nirtıbüs ayın Ecvet Guresın Türkiye' SONUÇ nin bugünkü cramatık durumunu «NEREYE» adlı bir yau snda övlesine gerçek vurtzı?j ile bütün çıpliHığıyle gozM.\er Ataturk^uiere mııhtv ler önüne »eriyor Yazann kuş çız kı; kurak'^t, çatlamış A kusu gerçekten htı yurtseveri" nadolu toprağının su\a olan ıh katıldığı en önemli »oruniarımutıyacı gıbi... dan biridir. Bu sutunlarda ıjerçek ve yurtsever Ataturk'çuite ıçtenlıkıe bir çağrıda bulunusorum Bıtsın bu sokaklardakı r j m ! Yurdu muzda Ataturk ılKelerını hâkım kılaiım O'nun ^o'fcrdığı ıçıkh yoldan ınançla 'ı;riı\e!ım Devrımlerıne dort alle sarılalım Sokaklardakı serfiuic; tçıler hanen gozeden su ıçerler.' Hangl kav naktan beslenirl'ise kurutatıro kavnaklarım. su ictıkleri gözelere zehır atalım Ataturk ilkeleri ve devrımleıimn temellu« indırümek ı^tenen lğrenç kazms sesleri kulağımı/^ geliyor. Duvor musunuz, duvmuyor musunuz? § Cumhuriyet 3083 TEŞEKKUR Oğlumuz Ahmet Dinler Amasya Yeterî kadar ilgilenilmiyor • Çorum'dan Veteriner Hckim Hüs nü Atay. Prof. îsmail Türk'ün yazı serisini faydalanarak okudugunu ifade ettikten sonra 7 milyona yakın vatandaşın geçim kaynağı olan hayvancıhkla yeteri kadar ilgilenilmediğini belirtmekte ve özetle söyle demektedir: «Çoban. mera. yem. pazarlama konulan lle çiftçi mallan koruma kanunn pibi bazı mevruat havvancı lar için ezeli bir üzüntü konusurtur Harvancıhk ve hayvancılann kalkındırılmasında uznn vâdeli tedblr lerin yanında hemen halll gereken islere de âcilen el konulmalıdır. Hepımız tüm vurtsever Atatuıkçuler gorev Dasına... Ahmet AKiît LLT TERME *** hastahğı sırasmda yardımımıza koşan Ord. Prof. Dr Ekrem Şerif EGSLİ'ye, en sıcak ilgiyle baştan sona kadar yamndan hiç ayrılmayan Dr. Minu İNKAYA'ya, hastanede ihtimamlarını esirgemeven Prof Dr. İlhan ULAGAY Prof. Dr. Haluk ALP, Doçent Dr. Necdet KOÇAK Doçent Dr. Süleyman YALÇrN Dahiliye Mütehassısl Dr Sedat CEYHAN. Dr Birsen ÇELİKER. Başhem'ire Aysel TEKİNÖZİMER ve yardımcısı Kadır DİKCAL'a ve diğer hastane personeline, acımızı paylaşan akraba ve dostlarımıza gazeteniz volu ile sonsuz mjnnet ve teşekkürlerimizi arzederiz. Dr İzzef BİT GER ve EŞİ ALi Sinema I L  N Cumhuriyet 3063 Teke! Büyükdere Kibrif Fabrikası Müdürlüğünden; Kavak veya lhlamur Tomruğu Satınalınacak 1 Kibrit Fabrikamız ihtiyacı için, Döner Sermaye Talimatnameniizin 4 üncü maddesinin (b) fıkrasma göre pazarl'kla, beyaz kibrit çbpü imâline elverişli, 2560 Cm. çapında 1200 M3. kavak veya ıhlamur tomruğu satmal macaktır. 2 Gççici ihale 12 Nısan 1968 cuma günü saat 15.00 de FabıikamıZ Satınalma Kornisyonur.da yapılacaktır. 300 M3. den aşağı olmamak üzere kısmen teklifte bulunacsklar pazarhğa ka(2İabi]irler. 3 Geçici temir.pt, takribi bedelin % 3 ü hesabile, tamaml icin 12240 0'j liradır. Kısmen teküfte bulunacaklar için geçici teminat metreküp ba^ıı.a 10.20 lira üzerinden hesaplanacaktır. 4 Şartnamesi her gün çaîısma saatlarlnda bilumum Tekel Basmüdurlükleri ile Fabrikamızda ve Kocaeli, İstanbul, Bursa Başmudürlüklerfne bağlı Teke! Mülüklerinde gorülebilır. 5 Ihale Genel Müdürlüğümüz Müdürler Komisyonunıın tasdiki ile kesinleşeceği gıbı, Komisyon ihaleyi kısmen veya tamamen yapıp yapmamakta serbesttir. İsteklilerin belli gün ve saatte, evvelden Fabrikamıı veznesine ystırscakları gecici teminata ait makbuzlarla, Komisyona müracaatları ilân olunur MEVLtT Şumnu eşrafından (Vatan Konserve Fabrikası Kunıcularından) karaborsacıiığı NOT:, rartışma bölumflne edndertlen razılann memkunsr daktflo edilmesinl 200 kellmeyl ışmamasını vt vazarlsrs deeil rarfuı Bzerine •Tarnsmn» fiiüDZD vazılarak Tam Isleri. 'e eostalaıunasmi ries ederlx MEHMET KABASAKAL'ın aziz ruhuna ithaf edilmek üzere 31 Mart 1968 pazar günu Fatıh Camii Şenfinde ikindi namazını mütaakıp memleketimizin güzide Hafız ve Mevlithanlan tarafından Kur'anı Kerim ve Mevlıdi Şerif kıraat edilecektir, arzu eden akraba ve dost ve din kardeşlerimizin teşrifleri rica olunur. KABASAKAL AİLELERİ Reklâmcıhk: 1491/3082 S avın Burhan Felek, sinema karaborsacılığını bilet temin etmekte bir çıkar yol gibi gösterdiği 22 Ocak tarihli Cumhuriyetteki fıkrasında, Türkiyede en kabadayı sinema biletinin TL. 3. olduğunu kaydederek Fransada bunun 10 frank yani TL. 30. olduğunu duyurmaktadır. Parisde haVikaten bir kaç bü Sayın CÜMHUR5YET Okuyucusu Havatınıza deçer veriyorsanız, esinizin ve çocuklarınızm gpleceği ile ilgilenivorsanız. Hayat Sigortası yaptırınız Bu konuda Türkive'nin en büvük otoritesi TAM HAYAT SİGORTA A. Ş =ize hizmete hazıdır. Asağıda \?vınl?dığımız kuponu dolduraraU P.K. 100 ŞIŞLİ pdresine postaladığınız takdirde 5İze. zevkîı oir şekilde hazırlanmış özel bir brosürü t'CRETSİZ olarak eönderecegiz. TEŞEKKUR 24/3/1968 pazar günü vuku bulan müessif bir trafik ka zası neticesinde. hayatırun 27. baharında ebediyete Intlkal eden sevgili kardeşimiz, canımız ve biricik oglurnuz PERSONELARANIYOR Bir k ı ı kardeşimiı ıi«ha oido adını E R E N kovduk SEOEF ve KUTAL O L CA Y 27 3.1968 Ankar» Omranıyedekl ış yerimlzde çalıştmlmak üzere îngılizce bilen, askerliğıru yapmış, üç beş sene tecrübeli: • Elektrik ve maklne mühendisleri, • Elektrik, maklne, telefon, elektronik teknisyenlerl • Sınai eğitim işlerinde tecrübeli teknik eleman, • Telefon âletleri ve malzemesinın test ve kontrol işlerinde tecrü beli sanat okulu elektrik bölümü mezıuıu elemanlar, • Satm alma servlsi için memur. Taliplerin: SADETTİN KAJOIOĞLU'nun (I«ık: 688 3092) Northern Electric Telekomünikasyon A.$. Büyükdere Caddesl TİI.T. Han No. 84, Kat 5 Mecldlyeköy adrealn* aahsen mUracMtlan. îlftncılık: 5831/3077 vefatı münasebetiyle cenaze törenine bizzat iştirak eden, çelenk gönderen başta Turizm ve Tanıtma Bakanı Sayın Nihat Kürşat. T.R T. Genel Müd İstanbul Radyosu Müd. ve Servisleri, Rektaş Müessesesi ve diğer kurumlara. telefon ve tel?rafla tâziyette bulunan ve büyük acımızı paylaşan akrabalan, arkadaşlan, dost ve komşulanna teşekkür eder şükranlarımızı arzederiz. AtLESt , (Cumhuriyet: 3064) MEVLIT Muhterem aile büyügümü? Cumhuriyet 3065 ARİFİ BERKER'in ölümünün ikinci sene1 devıiyesi olan 30 Mart 1968 cumar tesi günü ikindi namazını mu tealdp Teşvikiye Camllnde okunacak Mevludu Şerife akraba ve dostlanmızla arzu edenlerin teşrifleri rica olunur EŞt ve OOCÜKLARI (Cumhuriyet: 3062) DOKTOR TarıkZ. Kırbakan Deri, Saç ?e Zöhrev) Hastaüklan Mütehassın tstikJâi Cad Parmakkapı No. 66 Tel : 44 10 73 UAHUJVB MUTKHASSISI Dr. Kâmran Şenel Tafcstm Sıraselvller Csd. 111/5 Tel! 44 SS 14 Her gÜD Alman Hfutanesi ranı) (Baaın: 13232/3067)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle