19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE İKİ 22 Mart 1968 CUMHURİYET ..»•••»«•»•••••••'j HEKİNLİK VE SENDİKACILIK Prof. Dr. Kâzım ARAS TÜKKtYE HEKİMLER VE ECZACILAR SENDtKASI GENEL BAŞKANI flrk heklmleri 14 Marrta yen» bfr bp bayramını çağın getirdlği yenl koşullar altında kutladılar. Herseyin »üratle değistiği XX inci asnn ikinci yarısında, meslekdaşlarım da değişen sartları. değişik bir anlayıs içinde karjılayıp, mesleğimizin topluma karşı olan görevlerini yeni icaplara nyarlı bir sekilde yapma dunımundadırlar. Demokratik Türkiye'de hür gendikacılık anlayışınuı her geçen gün biraz daha yer etmekte oluştı ve bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmakta olan sosyal çalışraalar, hekimlerimizi de sendikalaştınnıj v e sendikal anlayıg çalısmalanmızm etkin hale getirilmesinde bize yardnncı olmaya baslamıs,hr. Artık hekimlerin 14 Mart bayramlarını kendi aralarında değil. lıizmet etmekte olduklan halk ile blrlikte kutlamalan ve başarılannı da halkın mesleğe karşı davranışı ile ölçmeleri gerekiyor. NEREYE GiDiYORUZ 'nsanın insanı istiamaı ettiği toplumlarda ahlâk ve nftmus kavramlan yozlaşmıştır. Çünkü bunlar para karşıhğında alınıp satılabilen şeyler haline gelmektedir. Inanç somürüsünü durdurmak ve gerçek din hürriyetini topluma kazandırmak da, ancak toplumun ekonomik ve sosyal bünyesini kuvvetlendirici reformlarla mümkün olabilır. Bu bakımdan ekonomik kal kınmayı, toplumsal kurtuluşun ön sartı olarak gormekteyiz. Dünyada ilk ulusal kurtulu; savajını vermis olan Türkiye, asker! zaferlerini, ekonomik alandaki zaferlerle pekiştiremediği içindir ki, bugün geri kalmıı bir ülke durumuna düşmüştür. Atatürk devrindeki tam bağımsıt dış politikamız, yan bağımsız hale getirilmiş, ülkeŞeriatçılığı sosyal hayatta söz sa miz kapitalizmin emperyalizmine •hibi kılmek. toplumsal ilişkilerde çık tutulmuş, kapitalıst yolla kalkın düzenleyici faktdr durumuna ge manın çıkmazlarında kurtuluş çare tırmekle önlenmek istenen nedir? leri arandığı içindir ki, ülkemiz bin Hemen belirtelim ki, sömürii ve bir sosyal ve ekonomik sorunlarm ahl&ksızhk feriatçılığa sarılmakla çözümlenemediği bir kargaşa ortaönlenemez. mında çile çekmeye mahkum olmus Komünizmle mücadele için, aaU tur. şeriatçılığa sarılmak da komünizmi SONUÇ durduramaz. ürkiye ancak. toplumcu bir eko Başbca yol nomik düzenle silkinip, çağdaş omünizm umacısı; açlık, fakiruygarlık yolunda atüımlar yalik, işsizlik. sefalet ve yoksulluk pabilir. Bunun dışındaki bütün çabataklığjnda yüzen geri kalmıs balar, özellikle kapitalıst yolla kal toplumlara musallat olmaktadır. Çu kınma çabaları her mahallede bir halde, bu bataklığı kurutmaya ça milyoner yaratma felsefesi boşuna lifmak komünizmi durdurmanın baj emek ve zaman kaybından, Türkilıca yoludur. ye'nin kalkınmasını geciktirmekten batka birjeye yaramıyacaktır. Maddf refahın mutlu azınlığm teGürtan DEMÎRER kelinde olduğu topiurnlarda. halkın Hukukçu Iskenderuo manevi refah ve huzura kavuîması çok zordur. Çünkü geçlm kaygısı içinde hergün yeni bir hayat kavga sı veren yoksul halkın. manevi gıdasuıt sağlamakta zorluk çekecejine füphe yoktur. Aldı SOleyman. Bizim Süleyman, Demirel değil Çelikel Süleyman*ın son zamanlarda bir sıkıntısı var. Bizim gazetenin emektarlarındandır Süleyman Çelikel... kendisine çognnlukla Süleyman dayı derler. Beyaz saçlı, kara kaşlı, altmışıncı bahannda bir delikanlıdır, 19J9 yılında girmiş Cnmhnriyet'e Sttleyman dayı.. Eninc*n'd.*n kopup gelmiş tstanbnla.. ama her yat memleketine gider. Son günlerdeki sıkıntısı da gene hemserilerl adınadır. Süleyman dayı çazetede birkaç kere elinde yamlı blr kft|ıtla yolumu kesti. Şimdi o yazı masamın üstünde dnrnyor. Teşil tükenmeı kalemle kıvır kıvır bir elyansı.. Hani bir fün Süleyman dayı benlm masama otnrnp bir fıkr» yaısa ne olardo, dlye düşündüm. Yaxıyı oldnğn gibi koşeme koymaya karar verdim. Ve aldı Süleyman dayı, bakalım ne dedi : « Başpınar (Eraincan'm bir bneafıdır) ve çevresi halkı, yüz yılların ihmali yüzünden her türlü çileye göğüs gererken bir de komşu köy ve şehirlerle irtibatım temin ve resmi ve özel işleri için azgın Fırat'ı ecel teknesi denen kayıkla geçmek zorunda kaIırdı. Bu ugurda yüzlerce vatan evlâdına bu kara tuyun kara bağrı mezarhk olurdu. Diğer taraftan köylü, Munzur silsilest yolundan gitmek Utese Karadağ ve Çerçıboğan mevkileri senede sekiz ay şiddetli kıç'ın aman vermez hışmına uğradığından, buraları da birçok vatandaşın mezarlığı haline gelirdi. 1957 yılında yüzlerce çilt ve dertlerimizden biri olan yol re köprü dâvaıı halledllmif, bir köprü yapılabilmis, halk biraz nefes almıştı. Evet, ama yirminci yüzyılda hepimiz daha ışıklı günler beklerken bu çileli halkın talihi burada da yâr olmadı, ıleriya bakarken geriye ve ortaçağa dbnülmesi gibi bir hal zuhur etti. Keban Barajı hepimize mutlu ve ışıklı günler vaadederken bizlere de t gene eski günlerimize dönmeyi vaadetti. Şöyle ki : Biricik köpriimüz ve yolumuz, barajm gölleme sahasında kalacaktır. Bunun yerine yenisinin yapılmaM lâzımgelirken Devlet Baba «olmaz» dedi, ve bize gene yılda dort ay açık duran Munzur silsilesi yolunu gdsterdi. Sekiz ay ya hiçbir is için köyünden aynlamazsın, veya yüzde altmış ölümü göze alarak yola çıkarsın! Devlet Baba gene bizi azgın Fırat'ın ve azgın kış'm insalına terk etmek istiyor. Biz bu söz anlamaz kara suy« ve kara kıs'a yalvaracağımıza hep beraber Devlet Baba'ya yalvaralım, elbette bir çaresine bakar.» Süleyman Dayı'ya sordnm, Gölleme alanında ralar altında kalacak köprüden yinniyi askın köy halkı yararlanıyormna» Keban projesi yüzünden knllanılmaz hale çelen köprünün yerine yenisinin yapılması gerekirmiş; ne var ki «Devlft Baba» bn k5prü yerine daha masraflı bir yol tntup bu ise ayrıian yirmi milyon lira ile rnırbeli araridı bir kara yoln diisünüyormuş. Bn tatmn hem köylüniin hem Haıincnin alevhinde imis... Riitün bunlar nek güıeldi.. hrle Sülevman Dayı'nın mektnba da çok verii \erindr idi, yalnız bir noktası dısında .. Bizim emektar Süleyman Çelikel de çoğa insanımız gibi Devlet Baba'yı ber seyin dışında bir ayn varbk »anıyorda : « Kara suya ve kara kıs'a yalvaracağımıza hep beraber Devlet Baba'ya yalvaralım, elbette bir çaresine bakar..» diyorda. Anadolu böyle düsünür daha.. Böyle dttsfindflgü İçindir ki. birtakım açıkeözler bn gelenekten yararlanmif ve halk ile devlet arasında bir komisyoncular gürnhn türemistlr. Halkın devletini knramamiMzdır. Bir azınlık, isçi ve köylOvü trlkin altıns alır« köye gtder. atar nntkn, oylan toplar. Ankarava yanselir. Bnnnn adına da sözde demokrasi denir. T)r\lct Raba sanki vatandaslardan avn, bir dadağı yerde blr dndafı gökte bir devdlr: n m t n t polltikacısı da bn dev'ln komisyoncnsn.. T Neler yaptık ? iirk hekimi bugüne kadar kişisel ve karumsal düzeyde pek çok basarının temsllcisi olmuştur. Teşhls ve tedavide Dünya hekimleri ile çağlar süresince yanş ettlk ve hiç bir zaman gerl kalmadık. Bugün de hekimleTİmiz Dtinya'nın en 1leri ülkelerinin bile aranan insanı ve teknlk yeterliliği teslim edilmij klmselerdir. Fakat halkımızın cömert ve civanmert yardımları İle okuyup meslek sahibl olan bütün arkadaşlann, halka karsı olan bütün görevlerini yeterli bir şekilde yaptıklaruıı iddia edemeyiz. Doğu illerinde başlatılan sosyalizasyon çalısmalan, çok çeşitli nedenlerle umulan sonuçlan verememis, toplumsal sağlık geri kalmış ülkelere has karakterini muhafaza etmekten kurtanlamamıştır. Çocuk ölüm oranı, geçenlerde sayın Sağlık Bakanı'ııın açıkladığı gibi, yüksek olmakta devam etmekte, veremli nisbetl krittk sınıra dayanmış bulnnmaktadır. Beslenme, barınma. ısınma, aydınlanma, gjyinme, dinlenm* ve hatta eylenme şartlarının yeterli olmayışı, tedavi çabalarını etkisiz hale getiren önemli bir yapıcı sebep olarak ehemmiyetinl muhafaza edlyor. Sağlığından sorumlu olduğumuz toplum bu kojullar altında yaşarken, bütün hekimlerin mutlu olduğundan bahsetmek de mümkün değildir. T rak, fakat toplum ve meslek olarak yenl başarılara ulaşarak hareket etmek kaçınılmaz bir zorunluk haline gelmiştir. Türkiye'nin gerçeklerini görerek. bilgimizi ve çalışma gücümüzü bu gerçeklere yönetmeyecek olursak çok şey kaybedeceğimiı muhakkaktır. Topluma ve ülkeye karşı olan görevlerimizi bu anlayış içinde gerçekleştirmeye çalısırken, meslek sorunlarının da elbirliği İle çözümleneccğlnden süphe etmiyoruz. Hekimin toplum içinde lâyık olduğu mevkii alabilmesi ve günlük meselelerin etkisinden kurtularak profesyonel çahşmalara yönelmesi, sosyal giivenliğinin sağlanmasına bağlıdır. Bu sosyal güvenlik, polltik baskılardan kurtanlmif ve kendi gücümüze dayanan bir sosyal güvenlik olacaksa, o zaman sendikada birleşraek ve bir tek sendikada birlesip bölunmeden çalısmak da mecburiyet haline geliyor. Tıp Fakültelerinin öğrenim programlarını Türkiye'nin ihtiyaçlarına u>durmak ve gelecek kuşaklan bu anlayısa göre yetiştirmek de, bizim kuşağın ihmâl edilemejecek bir görevidir. Hızla ilerleyen bir Dünja'da ülke gerçeklerinden kopuk bir eğitim uygulaması gelecekte hem toplumun ve hem de mesleğin sorunlarına cevap veremeyeeek ve bugün yajayan kusak itham edilecektlr. Araştırma çalışmalarını desteklemek ve toplum sorunlannı yalnız medikal değil. sosyal açıdan da eleştlrerek ortaya koymak artık hekimlerin görevi olarak anlaşılmaktadır. Bütün bunları kişi veya kurum olarak yapamayacağımızı anlamalı ve sendikal güçbirliği yapmalıyu. S • ••• •••• •••• •••• Ilii •••• :::: :::: • •• • •••• • *«•• • •• ayın Ismet Kür'ün aynı başhklı yazısındaki fikirlerine kablıyorum. Bu konuda benim de söyleyeceklerim var. Şöyle ki: Gericiliğin. şeriatçıhğın. hortlayıp kol gezdiği bir ortamda bulunuyoruz. Bu hortlamıs zihniyet, kiml zaman iraam kıtığına girip Ataturk'ü Stalin'e. kurduğu partiyi de Komünist Partisine benzetmekte, ki mi zaman yobaz olup elindeki baltayla Atatürk heykellerini kırıp, Atatürk devrimlerine saldırmaktadır. Kimi zaman da. toplumcu fikirleri ve toplumcuları susturmak için kaba kuvvet olup, miting yapan gençleri ya da muhalefet yapan milletvekillerini ezmek. sindirmek biçiminde somut eylemlere giriş mektedir. I Hekimlere ve «konomi bilginlerine. tırnak içinde (ünlem)ler çekerek <Doğma hakkmı tıbben önleme nin bu kadar zevkli bir görev) mi olduğunu soran sayın Erem'e, bu ithamın derin anlamlarını bir yana bırakarak, 557 sayılı Nüfus Plânlaması Kanununun 1 inci maddesini çkuyorum: Nüfus plânlaması. fertle rin istedikleri sayıda ve istedikieri zaman çocuk sahibi olmaları demek tir. Kanunun özü olan bu anlayif, şimdilik küçücük el broşürleriyle ve köy çahsmalan ile yalnız kültür ce geri kalmış vatandaşlanmıza du yurulabilmiştir. Bakamıyacağı çocuğundan (istemediği gebelikten) kurtulmak için senede yarım milyon düşük yapılan ve bu yolda 110.000) kadın kaybedilen Türkiyemizde, vatandaşa, ancak istemediği çocuğu doğurmamak hür riyetini (O da yalnız korunma yolu ile> tanımakla bu insanlık faciası önlenebilecektir. iiii • ••• ••*• • •«• • ••• • ••• • ••• • ••)•) • ••* • ••• ••f" Amaç ve çözüm ürkiye Hekimler ve Eczacılar Sendikası olarak hem toplumun ve hem de mesleğimizin toruolarmı elbirliği ile çozebileceğimize inanıyoruz. Tıp bayramının ardından, değişen kosullara deginerek, mesleğimitin yeni araaçlarını belirtmek ve çözüme giden tek yolun sendikadan geçtlğİBİ hatırlatmak blılm iein ihmâl edilemeyecek bir görevdir. • «•• T • ••• •*•• K Büyük sehirlerde şöhret yapmış, parmakla sayılabilecek kadar suıırlı meslekdaş istisna edileeek olursa, büyük bir çoğunluk Anadolu'nun giiç koşulları altında, mutsuz ve çâresiz bir halk ile karsı karşıya olmanuı ızdırabını çekiyorlar. Tıp Fakültelerinde çalışmakta olan genç meslekdasjarımızın ve asistan arkadaşlanmızın yasantılan bir bunahm haline gefml} ve kendilerine bir üısanın tasjyamayacaği kadar agır sorumlnluklar yüklenmistir. Gerçeği bilmeyen halk tabakaları Türk hekimini itham etme ve onları soronları ile ilgilenmeinekle itham eğilimindedirler. Demokratik düzenin bir geregi olarak politik kadroları sağlıkla iligkili konularda uyarmak ve görevunizi hiikıimetler seviyesinde de tam olarak yapabilmek için gücümüzü birleftlrmek zorundayız. Halkın en değerli varlığı olan sa&lığuıı üstün seviyede tutabilmek. kol ve kafa gıicünü en yüksek potansiyelle hizmete sokarak, Türk toplumunun üretim ve savunma imkânlarını çağın icaplanna uydunnak, Türk hekiminin görevi haline gelmiştir. Böyle bir ortamda, mesiekdaşlarımızı arasında meseleleri kişisel gayretleri ile çözümleyebileceklerine inananlar varsa onları uyarmak ve görevlerini hatırlatmak gereklyordu. •••• •••• •••• Hi: •••• •••• • ••• • ••• •••• •••• •«•• Ne yapmalıyız ? nümüıdeki BÜre içinde yenl bir gereeği anlama ve çabalarunızı ona göre gelis.tirme zorunluğundayız. Türk heklmler) toplumun temel meselelerlne elbirliği İle el koymak ve hükümetlere yol göstcrmek dunımundadırlar. Kislsel kaıançlar kadar kisjsel kayıplan da göıe ala Sonuç elecek yıl kutlayacağimız 14 Mart tıp bayramına bu anlayış içinde hazırlanmak ve amaçlarunızı a>dınlığa çıkararak, çözüme giden yolda birlesmek Türk hekimi için tarihi bir görev haline gelmis bulunuyor. Meselelerimizi başka yoldan halledemeyiz. XX nci asrın İkinci yansında etkin hlzmetler görebilmek İçin birleşmekten baska çâremiz yoktnr. G Nimbiîs 1 L A /v Bir borçtan dolayı mahcuz bulunan aşağıda evsafı yazılı menkul mallar Kocaeli 1 inci tcra Memurluğu tarafından 967/53 T. dosya tahtında açık artırma ile satılacaktır. Satış 23/3/1968 Pazartesı günü saat 16.00 16.30 arasında Umit Halkevı bınası önündekı otoparkta yapılacaktır. Birinci artırmada muhammen kıymetin o/'o75'ini bulmadığı takdirde ikinci artırma 26/3/1968 Salı günü aynı mahal v e aynı saatte yapılacaktır. Bu artırmada en fazla pey sürene peşin para ile tellâliye alıcıya ait olmak üzere satış yapılacaktır. Sıra No. Adedi C l ı ı i 1963 model THAMES TRADER Avrupa damperü kamyon 41 AC 954 plaka cayılı 1963 model THAMES TRADER Avrupa damperli kamyon 41 AC 936 plâka sayılı Sumbeam marka 1952 model 41 AD 781 plâka sayılı oto Lir* Korus alk, zorlayıcı sebeplerle bu gerçekleri candan kabule hazır iken, bu savaşın gerekliğine inananların karşısma iki engel çıkmaktadır: (T) Konuya ilgi duymayan ya da kulaktan dolma aydınlar, (?) Olayları, orUçağ kahplarile ölçmek saplantısındaki çevreler. Bu görüşle, bir yandan tertiplenen konferans ve açık oturumlarla bu aydınları yetiştirmek. diğer yandan mahalle ve köy kahvelerini dolasarak, din adamlarile. halk önünde tartışmalar yapmak düşüyor, savaş çılara,... Gebeliği (olmadan önlemek) sava$ı. olduktan sonra önlemekten d»ha (zevkli bir görev) geliyor, bunlara.. Ashnda sömürü düzeninin karşıBütün doğum kliniklerindeki yasmda olmaları gereken milliyetçi illi Eğitim Bakanımızın her il'e taklann üçte birini dolduran (miktnukaddesatçı çevreler, sömürü düOysa köylö ve isçl iktidara (eçti|i zaman Devlet Baba'yı kenbir lmam Hatip Okulu açabilme roplu düşükl vak'alarını ve hergün zeninin şakfakçthğım yapmakta birterütaze annelerin ölümlerile yıarzusu etrafında, vatandaslar disi dısında hissetmiytetk ve : birleriyle yarış etmektedirler. Bunkılan yuvaları gören hekimlerin, ilgi duyup günün aktüalitesi haline Devlet benim diyecektir. lar, ahlâksızlığın, nâmussuzluğun tüm meslek ve rütbe sahiplerinden gelen bu mevzuları yakından t&kip dindar halkunızı tedirgin eden haBagün Anadolnnnn her yanında halk orgtittemnesi yerine, »|afazla. yakından tanık olduklan halediyorlar. 15 mart tarihli Cumhurivasının, solcular tarafından yaratılnın, mütegallibenin, şeyhin, asiret reisinin hlkimiyeti sünnektekın derUerine duyarsız olmaları yet gatetemizin Urtışma sütununda dıgını ileri sürmektedirler. Oysa bu dir. Bnnan içindir ki, Süleyman Çelikel bize »elip : beklenemez. İstanbu] Hukuk Fakültesinden Bn. pis hava, tefessüh etmiş bir düzenin Aman llhan Selçnk, şu derdimizi yaııver de devlet baba Konu, nüfusun azaltılması değil. Zehra Önal da düşuncelerini açıkçıkardığı havadır ki, her ilde bir duysun.. demektedir. artif hızının yavaşlatılmasıdır. 15 lama fırsatını bulmuş. Zehra Önal'lmam Hatip Okulu açmakla deKöylü ve işçi, yani halk çoîunlaftı siyasl iktidara relip de müyı\ sonra 60 milyon yerine 50 milın fikirlerine çok saygı duymakla ğil, ancak köklü ekonomik ve sosteeallibe komprador takıraını bir yans ittiğinde Süleyman Dayı yon olnidktır. Provoke düşüklerle birlikte yurdumuzun ücra köşeleriyal reformlar yapmakla giderilebiböyle bir seye ihtiyaç dtıymıyacaktır. Dogrndan dofnıya kendi kakaybedilen anaları kurtarmak, isni. lç Anadoluyu iyice tammadıgılir. tenmiyen gebelik korkusu ile zehderini, kendi yolnnn, kendi köprüsünü, kendi okolnnn, kendi fabnı tahmin ettim. Çünkü. rikasını etkiliyecek kararlan kendti verebilecektir. tırte o gtinleŞeriatçı düzenin her derde deva Her il'e açılscak bir lmam Ha rolan aile hayatını, huzura kavuşturmaktır. Bu (suçsuı ceza)yı orta re vardıjfrmızda kurtulacaktır Türkiye, ve Tflrk milleti.. olacağı hayaliyle yasayanlar, kara tip Okulunun. yurt kalkınmasına kuvvetin Türkiye'yi ort^ağın ka faydası olmıjracağını, lmam Hatip^». dan kaldırmaktır. ranlıklarina sürüklemek istemesıni u bir nimettiv. İUİab onu sel ginin yol mu yapabileceğini, blr fab« «Örmemetlikten gslen gafillerdir. bi d» verır. AmaTnsaSlâr önune rika bacasını mı tüttürebileceğfiiit * kurdukla'i narajlarla sudan ge okuma yazma mı öğretebileceğini, lccek f"İ8keıı onler v* ondan zarar »•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••a köye ışık mı getirebileceğini soruyerine favda görmenin yollarını buyor ve bu okullara toptan lüzum ollurlar. Biz de nüfus seli'nin önüne madığım söylemek istiyor. Oysa ki bir baraj kurmak istiyoruz. Çocukbu saydığı »eyleri bir Hukuk Fakül larımızı istediğimiz gibi yetiştiretesi mezunun da yapamıyacagı âfibılmek, hastalarımıza insanca baka kârdır. bilmek için. Okulunu, hastanesinı Hademe kademesindeki önceden hazırlayarak... şahıslar Gelişmiş milletlerin bu dâvayı umhuriyetin ilAnından sonra (Hap satarak) sömürmeleri ihtimali noksan yapılan tek sey, belki çok söyleniyor. Bunun da çaresi, de medreselerin ve din adamı memleketimizde yaptlan ve yılda yetiştiren okulların kapanışmdan devlete (1 kuruş^a malolan (Spiral) sonra memleketteki 52000 caminin kullanmaktır. Böyle dâvalarda büimamsız. müezzinsiz kalma tehlıketün aydınlar gibi hekimlerin de vasi ile karşı karşıya bulunmasıdır. tanseverliklerine güvenilmesi gereAnadolunun ücra köşelerini bir lakir. Konunun tüm aydınlarca daha raia bırakalım bugün Ankarada derinlemesine incelenmesi dileğim ve İstanbu 1 civarında olsun birçok le ve saygılarımla... camüere ilim sahibi, fazilet sahibi, Dr. Ziya ERSAY doğru dürüst imam bulunamıtyor. Kadın Hast. Doğum Müteh. Aradan geçen uzun yılların bu yönKarsıyaka îzmir de bırakmış olduğu boşluk yüzün Î H İki engel Her ile bir İmamHatlp Okulu M S! C DENİZ KUVVETLERİ R0MUTANLIG1 Serlr re Hidrotrafl Dalrr«l Ba$kanlıgından bildirilmiştlr: OENtZCİLERE VE HAVACILARA 25 SAYILI BİLDİRt 1 ve 2 Nisan 1968 tarihlerinde 09.00 ile 17.00 saatleri arasında aşağıdaki noktalan birleştiren saha içinde seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahanın 3100 metreye kadar olan yUksekliği can ve mal emniyeti batamından tehlikelidir. AKDENİZ tSKENDERDN KÖRFEZt A 76 SAHASI 1 ncl nokta: E. 5916 Akmcı fenertnden 157 derece ve 4.5 mil mesafede enlemi 36 derece 15 daklka Kuzey, boylamı 35 derece 49 dakika Doğu. 2 Dd nokta. Enleml 36 derece 15 daJsika Kuzey Boylamı 35 derece 32 dakika Doğu. 3 ncü nokta: Enlemi 36 derece 35 dakika Kuzey Boylamı 35 derece 32 dakika Dofu 4 ncü nokta: Enlemi 36 derece 35 dakika Kuzej Boylamı 30 derece 08 dakika Doğu 5 nci nokta: Enlemi 36 derece 50 dakika Kuzey Boylamı 35 derece 53 dakika Doğu. DENtZCİLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE DUTURULUR. (Ba«ın: 12568) 2797 den birçok camiye hademe kademesindeki sahıslar imam ve müezzin tâyin ediliyor. Bu yüzden de bu adamların arkasmdan namaz kılamıyan birçok zevat camilere ayak basamaz olmuştur. Vâizlerin de ne söyledikleri bir birini tutuyor ve ne de dinlenir aklı basında vaız verebiliyor. Ama diğer din sahiplerinin ibadethaneleri tetkik edilirse durum tamamen aksinedir. Uyanık, kültürlü, aklı fikri basında. üstü bası temiz ve düzgün ve hakikaten hür mete »ay»n kimseler yetiştirip kiliselerine veya havralanna tâyin edi yorlar. YANLIŞ ANLAMA 70.000,00 70.000,00 8.000,00 ( B a . ı n : 12801/2812) Arıjel Yorgunlufu | i d « r i r Arıjel i s t a h açar Arıjel Hafıza ve teka (ib! ruhi melekelere vuzuh vsrir Arıjel nes/e gençlik, «aadet huzur zindetik kuvvet saflar. Amili Dr. NURİ YÜCESOY Sah; yeri: Beyoğlu. Lulfullah Pssajı İzRÛr İktisadî ve Tîcarî İlimler Akademisi Reisliğinden: Akademimiz İktisat ve İşletme tküsadı Kürsüleri İçin bu yıl Doçentlik imtihanı açüacaktır. İlgililerin Doçentlik Hususî Talimatına göre en geç 31.3.1968 tanhine kadar Akademi Reisliğine müracaatlan ilân olunur. (Basın: İ. 94512804/2811) Tel.: 49 43 63 • Tartışmacı Alper YÜCETtRK'de yazarın nüfus plânlamasını hem yer diği, hem de övdüğü belirtmekte ve özetle şunları söylenıektedir; •Sayın yazar .nüfus plânlaması» kavramım, birçok kimse gibi yanlıs anlama sonucu olarak bir devlet müdahalesi ile kanstırmaktadır. Oysa sayın yazarın da aile plân lamasının en hararetli müdafilerin dea olduğu, vardığı hükümlr ortaya çıkmaktadır. Bu konuda bir noktaya daha teBir ölumüz olsa, bu imamlar» ko mas etmek istiyoruz. Yazar, «hak şuyoruz v» her seferinde de bu isve hürriyet» kavramlan yönünden deki alaturkahğı, beceriksizüği, ca aile plânlaması, (kendi deyimiyle hilce davranışlan görüp bir kere ilhak hürriyeti») için «toplumun daha kendimize, dinimize, bu sahaher çeşit imkânı, bütün kolaylıklan da dahi ne kadar geri kalmış olduve yardımları sağlamasını» istemek ğumuz» acınıp döğünerek müteessir tedlr. Oysa aile plftnlamasının bir oluyoruz. toplumda benunsenmesini gerektiSonuç ren daha blrçok sebepler vardır. in mevruundaki geri kalmışhğıBunlardan bazılan: mızı bir an evvel doldunnak, ay O İktisadi ve malî, din, aklı başınd», vatansever din O Ana ve eocuğun sağlıgtnı koadamları yetiştirmemiz lâzımdır. rııma, Her köye iyi bir öğretaıen yanında, O Çocukların iyi bir seldlde baçok daha iyi ve hürmete sayan, kül kımı ve yetiştirilmesi, türlü bir din adamı vermeliyiz. Esa O Mes'ud blr aile hayatı gibi saik sen lmam Hatip Okulundan mezun lerdir. olan her öğrenci imam mı olur ki. Aile plânlamasının, görüldüğü g\ Her Tıp Fakültesi mezvınunun dok bi, tek değil, birçok yönü ve insan tor olamadığı ve her Hukuk Faküllık tarihi kadar da bir geçmişi butesi mezununun da iyi bir hukukçu lunmaktadır. Şu farkla ki çok eski olamadığı gibi.. Onlar arasından da devirlerden bugüne kadar aile plân iyileri seçilecektir. Sonra bir îmam laması aileler tarafından gizli VP Hatip Okulu bir ortaokul tahsili de çok defa tehlikeli sonuçlar vererek veremiyor mu ki? Ne olur, 50 veya uygulanırken, bugün tıp alanındaki 100 tane de dinî mesleki tahsil ve felistnelerin de yardımıyle hokakî. ren lmam Hatip Okulu açılsa bir za ilmî ahlâkî ve aleni bir hüviyet karan mı olur? zanmıstır^ M. ACARTÜRK îmam Hatip mezunu, memur İKİNCİ A DAM İSİVIETİNÖNÜ 19541964 son muhalei'et yılları ve Türk demokrasisinin çetin ve kader tayin edici mücadeleleri !.. İsmet înönü'nün hayat mihveri etrafında bir devrin hikâyesi. D HLCİlt (Reklâmcıük: 1342) 2795 20 adet bağaj arabası ve 20 adel F27 yolcu merdiveni imâl ettirilecektir. Son teklif verme tarihi 26/3/1968 günü saat 15.00 e kadardır Şartnameler Gümüşsuyu Dümen Sokak Gümüspalas apartmanı 5 No. lu dairede Ortaklık Levazjm Müdürlüğünde görülebilir. Tİ5RK HAVA ÎOLLAR1 A. O. Genel Müdiirlütil (Basın: 12194> 2798 60.000 adet 20 gr, lık luvalet sabunu, 60.000 adet 125 gr. lık kokulu beyaz sabun satın alınacaktır. Muhammen b«deli 51.000,00 TL. olup kapalı zarfla son teklif Terme tarihi 3 Nisan 1968 çarsamba günü saat 15.00 • kadardır. Şartnameler Taksim, Gümüasuyu Caddesi Dumen =okak Gümüspalas Apartmanındaki THY A.O. Levazım Mu dürlüğünden almabilir. TÜRK HAVA TOIXARI A.O (Basın: 12585,2810) İlkah hiirriyeti NOT: 590 Sayfa 20 Lira • H B H R E M Z İ KİTABEVİB^MB İlâncılık: 5740 2 MMMIMMIMMMMMMtMMMMIMMM» S ayın Prof. Fanık Erem'in (tlkah Hürriyeti) başhklı yazısı, gerek kendi içinde ve gerekse tümüyle gerçekler karşısuıda, saşılacak çelişkilerle dolu... Nüfus plânlaması kanunu ile yaratılmak istenen düzenle hiç ilgisi olmayan hayalleri bir gerçekmiş gi bi varsayarak. düşünce zincirini çü rük bir halkaya bağlayan sayın Profesör, sanki kanun fbuyurucu yargllar) getirmiş ve vatandaşın çocuk sahibi olma hskVını kıçıtlamış gibi f Bs|kasmın çoruk karnesini satın almak t|lemlerinın) olaeaguu san rartısma bölomftnc gtadarlleo yazılann mttmkflnse daktUo edilmealnl t W keümeyt X ısmamasuıı ve yasarlara degli zarbn fizerlne «Tartısma» •ümuın yaolarak Y a s Ulertı* postalanmasmı riea ederis. ATATÜRK VE KOMŞUMUZ BULGARlSTAN Atatürk'ün Bulgaristan'da ateşemiliter olarak btfunduğu yıllara ait antlan ile tariht komçumuz Bulgaristan'ı özellikleriyle arüatan ilk ciddl eaer. Yedi renk ofset kapak baskılı olarak çıktı. Fiati 12,50 IX. GENEL DAĞITIM: KAKATEKİN YAYINEVİ Ankara Caddesi Saadet ta Hanı No: Sl tstanbul. Tel: 27 69 69. Cumhuriyet DOKTOR TarıkZ. Kırbakan • Derl, 8aç M Z&hreri Hastalıklan Mfltehaasıa tstikltı Cad ParmaJücapı No. M T e l : 44 10 7J
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle