23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
MtflilL DÖRT 20 Mart 1968 CTJ3IHÜRÎTET YAZAN: SÜREYY AYDEMİR VATAN CEPHESI Toplu tevkifler veya parti kapatma düsiinceieri, o garip Basın Kanunu, Emeklilik Kanunları ve radyonun iktidara tapmması gibi bir takım yollar iktidarı dokunulmaz kılmak hevesleri için yetersiz görünüyordıı Ve demokrasiye paydos wU# oy kaybı, yukarıdanberi belirttiği miz gibi İktidarı ve bilhassa Menderes'i çok tedirgin etmişti. Bu tedirginlikte haklıvdı da. Eğer bu böyle giderse, 1960 seçimlerinde Iktidarın kaybı mukad derdi... İşte, demokrasiyi cktotik bir nebata benzetip, ona kapalı bir ser hazırlama düşüncelcri, De Gaulle tipi otoriter bir demokrasi nizamın geçip, Hükumeti ve iktidan dokunulmaz kılmak hevesleri, toplu tevkifler veya parti kapatma düşünceleri, o garip Basın Kanunu, Emeklilik Kanuıılan ve radyonun iktidara tapulanması gibi bir takun yollar, maksat için yetersia de görünüyordu. • Gene en doğrusu ne yapıp yapıp, halicın oyu saglanmalıydı. Mevcut ve müemmen gorunen oylara eklenecek yeni oylar. Benım bıldıgıme gore Menderes bu şekılde ve yeniden, en az 700 («o oy sağlamak ıstıyordu. O halde ÖP. üyeleri veya sempatızanları yetmezdi. Işi daha da sağlama bağlamahydı. İşte o zaman yenl bir teşkılât, daha dogrusu yenı bir cephe düsünüJdü. Vatan Cephesi! Bu öyle bir cephe olacaktı lri, yurdun en hücrâ ktiylerine. f QE7 seçimlerindeki kttselertne kadar toerek oralarda, gelecek seçım için D.P. ye, can ve partileşme merasimi ve saire olmadan, her isteyen, her istedığı anda: Ben Vatan Cepheaindenim. dedl mi veya bir köyün, bir mahallenin herhangi bir kahvesının kapısına bir «Vatan Cephesi» levhası asıldı mı, her şey tamam olacaktı. Evet, 700.000 oy! Şu kaybedılen oylara karşılık, yeniden kazanılacak 700.000 oy! Vatan Cephesi savaşı işte buydu.. Ama ne var ki, Menderes de artık pek timitlı değıldır. Çünkü artık yorgundur. Evet yorgunluk?.. Evet Menderes yorgundur. Ama son savasa hazırlanır. 14 temmuz 1958 de Bagdatta patlayan ihtüâlın, Türk sıyasî edebiyatına nasü ıhtüâl sozlerini getırdiğini daha önceki sayfalarda işaret etmiştik. Bu ihtilâl sözü, artık bır ıhtılâl kompleksi halinde Menderes'ın mucadelesıne de yerleşir. Meselâ 6 eylul 1958 dekı Bahkesır nutkundan şu cümleleri verelim : «Bo memlekette yaratümak istenen ihtilâl bavasmı, bunu besleyen mesum zihniyetle beTaber bertaraf etmenin imkânlannı, evvplâ biz memleketimizi tenvir etmek yoluyla temin edeceğiz.» «Üç beş sivaset muhterisi, ihtllâlin ne vakit bir hak olduğu hakkında üç bes kelimeyi bir ara\a getirerek, çatık kaşları ve asık suratları ile, içlcrinin zehrini, sanki bir devâ imis gibi, millete dökmek istiyorlar.» «Irak'ı misal göstererek ve pazetelerinde milleti ınütemadiyen tahrik ederek adetâ : BunJan da öldiirecek bir sergerde, bir serseri çıkmayacak mı, demektedirler. Bız onların bu meşum maksadını sezıyoruz. Allahtan dılenm, bunun tezahurü bır yerden belırmesın. Ve o zaman, bu yaptıklarının hesabını ödemek mecbunyetınde kalacaklardjr . «Onlara göre: Irak'ta da ;htlIâlden evvel halkın nefretine maruz bir idare vardı. Ve o idarenin başmda bulunanların katledilmeleri lâzımdı. Ve ncticede öyle oldu. Rizim memleketimizde de vazi^ct avnıdır. Ve binaena leyh bu iktidar, her çareye basrunılarak. ihtilâllere ve suikastlere de gidilerek. yere vnrulmalıdır. Açık konuşuyorum. Onların açıklıkla söylfmedikleri işte budur. Ondan sonra bir serserinin çıkmasım ve bir ihtüâlin Milnıbulmasını veya bir takım lto tertibini, mâzavede münakaşay» çıkarmak sa Menderes yorgun! Bu konuda «Menderes'ın arkadaşı> bakınız nasıl konuşur : «Menderes'in 10 yıllık Başbakanlığında, 19571959 yıllan, bütün havatımn en vorucu dâvaları ile doludur. 19591951 arasında koskoca bir Devlet, çeşitli yönlerden gelerek, derecesi günden güne artan tahrik bastalanna rağmen Demokratik Prensiplerin ana çizçilerinden saptırmadan idareyi başarmıştır. Fakat gene bu siire içinde, büyük sorumlulukları omuzlanna yüklenmenin verdiği ağır yorgunluk da kendinl hissetiriyordu artık. Onun devimi ile «Devleri gittikçe idare edilmez hale sokan menfi propagandalar, muhalefetin mabaretle tertiplediği Meclis kavgalan, bazı en yakın arkadaşlaruun büe KÖsterdiklerf asık yüzfer, Adnan beyin ruhunda eksimelere yol açıyordu..» Bu satırlarda en önemli ve itiraz götürmez teşhis, hiç şüpbe yok ki, Menderes'ın ağır yorgunluğuydu. Yakınlannın pek âlâ bıl dıgi asabî tezahürler, âni ve sebepsiz kahkahalarla, âni ve sebepsiz aglamalar, hattâ bir defasında Park Otelde oldugu pbi daha şiddetli tezahürler, «lhassa bu devrede kendini gösterir. retiyle, tahriklerinl son küstahlık haddine kadar götnrmüşlerdlr.» «Bir w m ı ı ı % Atatürk'e dahi suikastler tertip edilmisti. Ama buna cüret edenlerin idam sehpalannda can verdiklerini hatırlarsınız..» Bu sozler, bu konuşmalar, sıyasî bır hıtabet, sıyasi bır polemık olmaktan zjyade, tedırgın, huzursuz bır ruhun ters tepkılerınden başka nasü izah edilebilir? Bu konuşmaların, Halk Partisi ve Inonü dısında, yani Ordu içinde ilk ihtilâl nuvvelerinin harekete geldigi günlere rastlaması, ganp bır tesadüftür. Ama ya çıkış noktasr.. İşte bu noktada ve o günlerde ^fenderes, gene De Gaulle'e sarılır. Evet, De Gaulle ve güdümlü demokrasi?.. Çünkü bunu yapabilmek için evvelâ, Anayasanm iflemez hale felmesi, Mecliste bir türlü hükumet kurulamaması ve Partıler dengesinın, Fransa'dakı gibi olması lâzımdı. Nihayet bunu yapabilmek için bir de De Gaulle ayarmda, yâni onun geldigi yoldan gelen bır lider lâzımdı... Sonra ortada bir de lkinci Adam vardı. Evet, îkinci Adam? Hani şu ağırlığı, siyaset meydanındaki bütün görünur ve gorunmez terazılerin kefelerınde, daıma ağırlığını hıs settiren Adam! Halbuki Fransada, bir lkinci Adam yoktu... Nıtekım Menderesın idamlardan. sehpalardan bahsedi;ine ve nutkunun arasında Menderesın: « Onlar boyle yaparlarsa, ben de «Iktidar elımdeyken gıtmeml derim» gibi sözlerine, Inönü'nün cevabı da serttır: « Dokuz eylul günu. biz Muzaf fer Orduların başında Izmır'e girerken, boynumuzda Padişahm idam fermanını da beraber taşıyorduk.. • Demokrat Parti Genel Başkanının, demokrasiyi paydos etmeye, fü cu yetmıyecekür1» Bu sozlerini şoyle açıkladı: «1958 Turkıyesınde, tehdıtlerden MenderesTn agır vorgTinlugiı, aaabi tezahürler, anî ve sebepsiz kahkahalar bühassa bu devrede kendini fösterir. korkan kimse yoktur. Onların yanıldıkları ve hesaba katmadıkları nokta. 1958 Türkiyesinde 40 yaşından aşağı olanların, sağdan yazı yazmasını bılmemeleri noktasıdır. Farzı muhal, herhangi bir kimse demokrasiye paydos etmek gıbı bır harekete ozenip, sabahleym boyle bır teşebbuste bulunsa, akşama kadar Demokrasiye paydos! Ve De Gaulle'iin bayragı! Meselâ Basvekilin 21 eylul günku Izmır nutkundan da bazı parçalar verelim. «Biz, öylesine bir demokrasi. öy!esme bır hurrıyet rejimı buîup tat bik etmek mecburiyetindeyiz ki, bu rejimde hürriyetin bütün esas lan mahfuz bulunacak ve rejimin temelinı teşkil eden bır Devlet Nizammı muhtevi olacaktır. Fransada bir hürriyet suiistimali olmuştu. Sımdı Fransa halkı hürrıyete gıtmek istıyordu. Fransa'nın referandum iie kabul ettıği yeni Anayasa, eski Anaya^alardan yüzlerce fersah uzaklaşmış. bamba;ka bir ruh içınde yazılmıştır.» Evet. Başbakan yenı bır rejim p* çındeydi De Gaulle onu cezbedıyor du. De Gaulie'un sağladığı otoriter idare onu '(«bedıyordu. A ı u bunu yapabilir miydı? Sanmıyorum. kendisinın ve etrafındakilerin başlarına memleketin yıkılıp, kendılerini zındana soktuklarını göreceklerdır...» Hülâsa ij, bir Parlâmento mücadelesi alanını çoktan ajmıştı. Ihtilâie çıkan yolda, çok mesafeler alın mıştı ve istikbal, herhalde bir şeylere (ebeydi. Ve bu gidije cDur!» diyecek bir yoktu... otorite ise, sahnede Yarın:. Yiğitçe bir direniş § | 8 9 1 11 3 456 7 89 L • ^ m İSTANBUL M2S Acıhs. 06 30 Gıınavdın I 07 00 Kove hsb«rler 07 05 Gıınavdın II 07 30 Haberler ve hava durumu 07 45 Itdnbuld» bucun 07 so Ilânlar ve hafıt müzik 08 00 Hafıf Batı muzıtı OS 15 Beraber u « l o u r k ı l a r 08 45 Fehmt Eee orkeitrtsı 00 00 Ba«lam»]»rla O. havaları 09 15 Vıvolon«el aoloları 09 30 Saz eserleri 09 40 Ev ıcyn , 10 00 Ara haberler İC u5 Hafif Batı mitti» 10 20 İ'st Talebe Bırh»i korotu 10 40 ArkMi v»rın 11 00 Sabah konjerl 11 45 M Kovancıdan ıarkıl»r 12 00 Ara naberler. ılinlâr 12 10 S Yastımandan turkulor 12 25 Kucuk orkestra 12 40 T. Kormandan sarkıltr 13 00 Hab«r)er v ( R G de buaun 13 15 İ. Dogrusozden «arkıUr 13 30 Rtklam DrocramUrı 14 00 Z ADavdm orkestrmı 14 15 G. Kasacıdan s»rkıl«r 14 30 S. Alaıoz orkettra» 14 45 T. En«inden t ü r k u l « 15 00 Ara haberler 15 0S A. Edibotludan tarkılar 15 20 R. oda orkestraıı 15 40 Solodan »lov» 16 00 Okul radvosu 17 00 Ara haberler 17 05 Kuroe fatlı 17 30 Kov odâeı 17 50 Reklâm Drorrsmları 19 00 Haberler ve hava dunımu 19 35 A. S Tokerden «arküar 19.50 Aıle aohbetl 20 00 Yurdun «esi 20 30 Örneklerle tivıtro 21 no 24 n a t ı n olavlan. Ilânlar 21.10 Sonat sstti 21 40 B Ormldan «arkılar 22 00 Reklam Drorrtrrüan 22 45 Haberler 23 00 Plaklar «r»«lnda 23 55 Özetler nrogram. kaDanii İSTANBUl İL RADTOSU 18 55 Acılıs ve Droıram 17 00 Tjiskoteümizden 17 30 Kucuk konser 18 00 Genclere muıık 18 30 Senfonik muzik 10 00 Los Mav»j toclulu*u 1« 30 Aksam konseri 20 15 Genclerle b*r«ber ?1 00 Ooeralardan Mcmcler 21 ** Hafıf murik 2? 00 Gece konserl 2? no Ca7 mıiziii 23 30 Hafıf Batı müriiH 0100 Procram ve k r o ı n l t : • •IBMal SfSfBIB 1 «Hiç bir para ödemeden kulhanbeylenn tasıdıklan silâhsahip olunan eşya» mânasına ıki lardan. 7 Becerıksiz ve zayıl söz. 2 «Çok hos sıcak mevsim» iradelı insanlar (halk dilınde va karşıhğı üç söı. 3 Eir şeydpn çoğul). 8 Çev bezıp rahatsız olmus dunımda rilınce eski ki(Divan Edebıyatı terimi), birine taplarda «doroynanan hılelı oyunlardan. 4 duncu» mânasıÇovrihnce «geçmıs zamanda» anna kullanılan lamına bir soz ve bır edat be!ıbır söz belmr, rır, «sâkın ve dinlenir durumda» tersi bir zam&nasma olan bır sozün ıki başı. man parçasıdır. 5 Bazı taşıtlar ıçın döşenmış 9 '.Esas ve demıryolu, bır erkek aciı. 6 temel memnu Avrupa ile Asya arasmdakı bır sı Onntrit bnlmarını» olan şey» (iki radağlann ve bir akar suyun adı, •ekU soz). Diçi Bond MOOESTV JBIAISC BLİHD&d SOLDAN SAGAî S ^ #» » 1 Karaşöz oyunlannd» rol almış olan en uzun kulâhlı ve en kısa boylu aktore venlen ad (karma söz). 2 «Genişliğı fazla olmıyan kaba ve kalın riokurmuş kumaşı^v anlamına % soi. 3 9. «Bazı nptTi sıra sıra düzene kojan» mariasına iki 'SÖr. 4 ' Ktî' ru soğuk, Asya kıtasında büyuK bir göl (tersi okunmalı). 5 Yı"ak ve perışan. 6 «Yılın bölümlennden, şimdi bir çok ijlerde insanlann yerine kullanılan. 7 Çtvrümce çokluk Mart ayında ke dılerın ustune çıkıp bağırdıkları belinr, tehlıkeli bir durumdan kurtulus ışı. 8 «Çok fazla olmıyacak şekılde katı halden çıkıp r halıne gelme» karşıhğı iki soz. 9 Herhangi bır maddenin içıne başka bır maddeyi karışünp ilive ederek. YUK1RIDAN AŞAĞITA: 1 2 DÜNKÜ BULMACANIN HALLEDILMrŞ SEKLİ NASIL HALLEDİLECEK Vtıkandaid mVamtı bulmacada sadece 4 tane anahtar (ipucu) ve 8 tane sonuç vardır. Boş kalan ı2 karenin içine 1 deo 9 a kadar birer rmbam koyarak ve topBirajE vaktinizi aJır ama, bo? vaktinizi bofça geçirmij olursunuz. lama, çarpma, çıkartma, Dölme işaretlerine dikkat ederek soldan sağa TC ynkandan ajaği.v» bulmacada göstenlen sonaçlan bulunuz. Gorth DUNDEN BUGUNE 18 Ouvertur» VU Melda, koridorun ucundaki odasından geldi. Aralık kapıdan. gizlice salona baktı: Içeridekilerin hepsi de sevmediği, iğrendiği, pis insanlardı. Oturmuslar, birbirlerini soymaya uğraşıyorlar, şimdi d». hizmetçi Ayşe'nin, misafirlere vıskiyle ikram etmek îçin, holdeki kuçük konsolun ustune koyup hazırladığı fındık fıstıklardan avuç avuç alarak ceplenne doldurdu. Sonra sokak kapısını açtı. Kımseye gorünmeden dı farıya çıktı. Üstunde basma bir etek; eaki bır yün ceket .. Karşı apartmanın bahçesınde sinema oynatıyorlar dı. Mahalle çocukları, kapıcılarla beraber, fılim **yretmeğe gıdıyordu perdenın arkasından. XTV 2 numaradaki büyük hanun kaç haftadır bog yere hazırlanıyor, bekhyordu. Ama bu pazar gelecekler. Mutlaka gelecekler. Aksam telefonda oğlu da. gelini de, bugün geleceklerini kesinlıkle söylemişlerdi. Sabahtan. hizmetçisınin başında durarak evin her yanını güzelce sildirip süpürttü. Caddebostanmdaki pastacıdan, torununun sevdiği bademli Imrabiyelerden aldtrttı. Öğle yemeğini yedikten sonra da, yeni etegini, oğlunun Avrupadan geürdiği dantellı naylon bluzunu gıydı. Saçlarını biraz kabartarak, ozenle taradı. Balkondaki koltuğuna oturdu. Erken. daha: saat 3 ten önce burada olamazlar. 3 e çeyrek var; 10 var; 5 var... gözieri yolda. Bir araba asfalttan köşeyi döndü mü, yureği hopluyor. Derken, üç buçuk. Dordü geçtı. Gorunmüyorlardı bir türlü. Vakit ileriledikçe, bakışlan donuklaııyor; içine bir acı çöküyor: Ya gelmezlerse?!. Saat 5 e doğru, artık umudunu kesmişken, siyah Şevrole apartmanın önunde durdu: Oğlu, gelini, torunu, ellerinde paketlerle iniyorlar. Yerinden ftrladı. Yaşından umulmıyacak bir çeviklikle koşarak onları merdıvenden karsıladı. Üçünü de bağrına bastı: Geç kaldınız... Az yol değil, tâ Tarabyadan buratı. Araba vapu runu da çok bekledik. Ah, ne kadar isterdi, büyük hanım, sabahtan gelsinler. Kumlukta, denize girsinler. Suyun içinde gülüşüp yüzdüklerini seyretsın. Küçük torunu bu bahçede atlayıp oynasın; oğlunu, gelinini, komşulanyls tanıjtırsın: Doktor Ömer Rüştü beyle, hanımıyla, oğluyla, kızıyla; Aylin'in annesiyle; çatı katındaki genç doçentle... Ne kıvanç duyacakü! Ne sevlnecekti, onlarla butün bir gün beraber olmaktan! Anneciğim, söyledim «ana, uzun hafta çalıjıyorum; yonıluyorum. Pazarları, hiç değılse öğleyt kadaı evde kalıp dinlenmeliyım biraz... Hep birlıkte eve girdiler. tçeride, oğlu kanapeye, yanına geçti; koiuyla omuzunu sardı. G«Ualt Akşamlan balkonda üjüyünce sırtuııza alırsı nız; sevdiğıniz gri renkte... diyerek hediyesıni uzattı: înce bir yün ceket. En iyi cinsten. Ipek gibi yumuşacık. Bir de kocaman pasta getirmişler: Bu çukulatalı torteden hoşlanmıştınız siz .. Nasıl da biliyorlar, neyi sevdiğini, neyı beğendığint. Nasıl da düşünmüîler onu'.... Öp babaannecığini... dedıler. Küçük oğlan yanağından öptü. Nasılsın anneciğim? Tansiyonun yukselmedi ya?... lyisiniz, raaşallah. Öyle genç duruyorsunuı ki! Bu saçlarınız da çok yakışmış. Anne, dün akşam senı andık, radyoda Münir Nureddın'i dinlerken... Çok öziemiştık sizi. Geçen hafta, tam evden çıkacaklarken, misafir bastırmış. Daha oncelen, tsviçrelı kımyagerlerle toplantıları varmıj oğlunun. Sonra otomobılleri bozulmuş. Fabrıkada bir kazan patlamış. Hep bir terslıkler. Yoksa onlar da istemezler mi sevgilı annelerini daha sık gormeyı?!.. Canım anneciğim. Anneciğim, şu yastığı arkanıza koyayım. Daha rahat edersiniz... «Anneciğim» diye pervane oluyorlar etrafmda. Bir bayram şenhği bünimuştü ıhtıyar kadının yureğini. Torununu kucağına oturttu: Ne şık, esvapların. Saatın de varmış. işlıjor mu? Koy bakayım kulağıma Anlatıyorlardı: Sırk'e gotürmüşler küçüğü. Soıuyor: Korkmadın mı arslanlardan? Ya o kocaman ıfyıdan? Sen erkeksin. Hiç bir şeyden korkmazsm. Ben olsam odüm kopardı. Oğluyla gelini salonlaruıın kanape koltuklarmı değısürmışler. Yeni bir takım almıjlar. Çok guzelmis. Belgrad ormanmda arkadaşlarla bir piknik yapmışlar: Saluıcaklara bindik... Çocuklar gibi eğlendik akçama kadar. Evlâtlanyla karsılıklı kahvesini içerek bunlan dinlerken, mutluluktan sarhoş gibiydi. Ama yavaş yavas daha durgun bir hava esmeğe basladı. Sanki çocuklan sdyhyeceklerini soylemiş ler, bıtmiş. Artık zorluyorlar kendilerini konuşmak için. Küçük oğlan sıkılıp kucağından indi. Buyük hanım çırpınıyordu onları ağırlamak için: Hanife. çay koy bize Bu güzel pastayla hap beraber kahvaltı edeceğiz. Hayır, istemiyorlar. Oğlu fazla doymuştu galiba öğleyin. Gelini, zayıflama küründe: şekerli şeyleri ağzma kojmaz. Torunu, geürken arabada bir çörek yemişti. Karnı toVtu. Zaten, bu sıcakta çay büsbütün terletiyor insanı. Öyleyse limonata yapsın. Aman, Mkın. lkimize de eksilik veriyor limonata. (Arkası var) ANK 0« 25 06 30 07 00 07 05 07 30 07 45 08 00 OS 10 08 40 OB 00 08 '/O 09 35 09 55 10 00 1100 11.06 11 25 11.55 12.00 12 15 12 30 13 00 13.15 13.30 14 00 14 15 14.35 14.55 15 00 16 00 16 15 16 35 16 55 17 00 17 30 17 50 19 00 19 35 19 50 1J.Î5 20 10 A RA T ıf fan y TIFFANY JONES (*»«"" h 2 ??^ 1 /^/* 5 ^**^^"^ <&*• 30,000 Adet Asit 2 Tuğlası Miibayaa Edileceklir Teklıflerm en geç 22 3 1968 günü saat 17 ye kadar Etibank Istanbul Alım Satım Şubesindeki teklif kutusuna atılması lâzımdır Sartname Bankamızdan temin edilebilir. Dosya ݧaretı 48'PMB/1038 ETİBANK İSTANBUL ALIM SATTM ŞUBESt Oenizcilik Bankası I.A.O. ndan Rıhtım caddesinde hastanemiz içinde 110.000.00 liralık kesfi dahilindekı onarım ve tadilât işleri kapab teklif alma suretiyle yaptırüacaktır. Bu işe ait keşif, şartname ve eklerl Tophane'de Fen Müdurlüğü Yapı işleri Baş Mühendisliği Yazı İslerinde çalışma saatleri içinde görülebilir. Geçici teminatı 5 500. liradır. Kapab teklifler 22/3/968 cuma günü saat 17.00 ye kadar Yaa İşlerince kabul edilir. 2490 sayılı kanuna tâbi olmayan Bankamu ihaleyi ympip yapmamakta ve tercih hakkuu kullanmakta muhtardır. 20 45 2100 21.10 21.30 23 00 32 05 »4* 13 00 i 3901 > JS.45 JS.4J 20.30 (Buon: 13853/2748) (Bum: 12318/2740) Acılıı. nroıram Gunavdın 1 Kove haberler Gunaydın II Haberler vc hava (hmmra Sabah muzi|l Ankarada bu»üB Sarkılar ve OYUU havaJtn Y. Cınardan turkülar Besın Betlenm» Sabah konıerl Arkası varın Ara baberler. llaBİ*r Okul radvosu Hafıf muzık D. Balkandan HırK'1"1 Konser saati Ara haberler. Ilânlar M. Akkustan Üırküter Kıbrıs saati M Derva v« S. Dertndan sarkılar Haberler ve K.C. d* bucUn HaİLf müzik Reklim Drourmmlarl B. Akartürkten türküler F. Kozinoiludnn »arkılar Albumlerden tecmeler Ara haberler. Uinlar Okul radvosu Z Oiuzdan türküler S Knovludan tarkllar Pllklar araıında Ara haberler. ilânltu Yurttan sesler Kov odası Reklâm Droıraralan Haberler ve hava durumu S Erorhandan türküler H»fif muzik Sılâhlı Kuvvctler natt A. MeUkten »arkılar SDor dereisi Kücuk konser 24 saatin olavlan. Ilânlar Bu dılin ustaUrı Erke&er T urkılar Hafif müllk TBMM Matl HalMrlfjr Konaar (alonuntten Gee« Tarııın» doiru oıetler. orofram. kacanıı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle