19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
FEBİDUN FAZIL TÜLBENTÇİ Türk Büyükleri Türk Kahramanları 150 ye yakın Türk Büyüğünü ve Türk Kahramanmı içine alan bu eser, her alanda millete ve memlekete üstün hizmette bıılunanlarla, savaş meydanlannda şan veren kahramanlar arasından titizlikle seçilmiştir. Büyük boy, 320 sayfa, resimli, ciltli 15 Laradır. İNfOLÂP ve AKA KİTABEVLEBİ İlâncluk: 3459/2531 Cumhuriyet ^<*e;aw KURUCUSU: YUNUS NADİ 44. yı/ «oyı T5668 Telgraf ** mektup adresi: Cumhuriyet İstanbul Posta Kutusu: Istaabtü ?To. 246 TeleJoalar: 2 2 4 2 9 0 2 2 4 2 9 6 2 2 4 2 9 7 2 2 4 2 9 6 2 2 4 2 9 9 Perşembe 14 Mart 1968 Başbakan Süleyman Demirel, yeraltı ve sokak faaliyetleri ile mücadele edilmesini istedi: BİNLERCE İSTANBULLUNUN GÖZYAŞLARI ARASINDA., BATAN İŞCAN, YAKINLARI İLE BİRLİKTE EŞİNİN DÜNKÜ CENAZE TÖRENİNDE / Basbakan Süleyman Demirel, dun, Anadolu Ajansı'na bır demeç vererek, «Milli cephed» bulanan siyasi teşekküHer, öfkenin ve hırsın önüne aklı yerleştirmeyi başarabilecekler ve Türkiye'de ne sokak, ne yeraltı, ne zor, ne zorba fırsat bulamıyacaktır» demıstır. Başbakan Süleyman Demirel, Anadolu Ajansı Uraura Muduru Atıllâ Onuk'a vermış olduğu bu demecınde şunları soylemıştır: «Memleketimizin siyasî hayatında mühim gelişmeler olduğu mnhakkaktır. Çağ değismektedir. 19€5 Türkiyesinde biz, kendi »artlan ve kendi icapları bulunan bu değişen eağın insanlan olarak işe başlamışızdır. 1965 Türkiyesinde pesin bükümler, düsmanlıklar, husnmetler vardı. Milletiıı bfiyük bir çoğunlufuna hayat bakkı tanınnuunası davranışları ve art fikirleri vardı. 19«5 Türkiyesinde bütün müesseseleri hırpalanmıs bir devlet devraldık. Düşmanlıklan. hnsometleri ortadan kaldırmaya, bütün müesseseleri ile devleti itibarlı yapmağa koyulduk. Buna ilâveten, tek parti devrinin kanun ve nijam anlayışı yerine, modem demokrasinin hnkuk devieti anlayışını yerleştirmeya calıştık ve çalısmaya devam ediyoruz. Tabiidir ki, bu kolay bir iş değildir. Hele kanun devletinin nizam fikrini, bir ihtilâl sonnnda alabora olmuş hiyerarsiler kesmekeşi içerisinde yerlestirmek daha da lordur. Bu atmosfer içerisinde ban zihinler, peşin düsmanlıkların tesirinden kurtulamıyacak, bunu, meşrn otorite düşmanlığına kadar götüre ceklerdir. «Ihtilâller, otoriteyi Işcan, dun tahrip eder» törenle toprağa verildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosıı) İhtilâller, otoriteyi tahrip eder İhtilâller, otoriteyi her kademede tahrip eder. Ban zihinter, otoriteyi hiç istemiyeceklerdir. Tabii ki bah settiğimiz otorite. kanun devletinin meşru otoritesidir. Totaliter otoriteyi kasdetmiyoruz. Meşru otorite düşraanlarını hoş görmeye imkân yoktur. Bunlan alkışlamak i$e, ak la sığmayacak bir iştir. Mâkul ve insaflı kimseler, şahıslara olan hid detlerini ve öfkelerini. meşru otoriteye düşmanlık şekline çevinnemplidirler. Zira. meşru otoriteyi bir defa iş göremez hale getirdüıiz mi, zoru ve zorbayı kendi başuııza mu sallat edersiniz. O zaman kendi ken (Arkası Sa. 7. Sü. 2 de) ÇANAKKALE, (Turhan NARLER bildiriyor) Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın Bayram Mesajında, dınin politikaya âlet edilmemesinı istemesıne rağmen, ilimiz camilen Kurban Bayramı sabahı, vaizler tarafından bir «miting meydanına» çevrilmiş, başta Ataturkçü gençlik ve basın olmak üzere bütün ilerı güciere şiddetle çatılmış, memleketin kurtuluşunun dini akımlara bağlı bulunduğu belırtilmiştir. Mahalli «Kale. gazetesinin Bayram oncesı. kurban derılerinin Turk Hava Kurumuna verilmesı yolundakı bir yazısını hedef alan vaiz özcan Konuk, Bayram namaniHİaTapttğı vassmd», tniât bulunanları gazete sahipleTİni dövmeye teşvik ederek şöyle demiştir : «Bu neşriyat Bahkesir'de yapılsaydı, bu adamları halk sokaklarda dover, yazdıklarına pışman ederdi. Siz nasıl sabrediyorsunuz?» Ayrıca, kurban derilerinın 1 mamHatip Okuluna verilmesinı ıstiyen vaiz, «Yakın zamanda gençler 18 Mart Çanakkale Zaferını kutlamaya (Allah Allah) sesleri, yeri göğü mleten tekbir sadalarıyla geleceklerdir. ötekı eşekler (devrimci gençliği kastederek) de bunu anlamalıdırlar» demiştir (Arkası Sa. 7. Sü. 8 de) Bir Mesaj Üstiine aşim İşcan, 10 Aralık 1963 günü saat 14.30'da «Istanbul'un tek dereceli seçimle gelen ilk Belediye Başkanı» olarak girdiği Belediye Sarayından, dün saat ll'de, «görev sırasında vefat eden ilk Belediye Başkanı» olarak eller üzerinde ve yaşü gözlerle çıkanlmıştır. Vefatı, İstanbulda olduğu kadar, yurt çapında da üzüntü yaratan İşcan'm cenaze törenine, Curahurbaşkam Cevdet Sunay da katılmış, naaşın Şişli Camiinden alınışı sırasında halk, protokol düzenini bozarak, tabutu bir süre taşımıştır. Bu arada, protokolda olmamasına rağmen, «Ordunun İşcan'a sev^sinin l»ir nişanesi olmak üzere» bu bolümdeki tören, askeri bando ve kurallarla yapılmışttr. Belediye Sarayında H: I İŞCAN ve ESERLERI Istanbulun, Belediye Teşkılâtı kuruluşundan bu yana 74'uncu. Cumhuriyetın ılânından sonra 17'inci Belediye Başkanı olan Haşim tşcan 1901 yılında Edirnede dünyaya gclmiştir. Erkânı Harp Ahmet Cevdet Pasa'nın oğludur. lik. orta ve hse oğrenımini Edirnede tamamlamış, 1922 yılında Mulkiye Mek tebinı (Siyasal Bilgıler Fakultesi) bitırerek öğretmenliğe başlamıştır. Sosyolojı, Tarih, Felsefe ve Coğrafya öğretmenliklenndtn sonra Bırincı Umumî Müfettişlik, Hususi Kalem Müdurlüğüne getirılmiş, 1933 de Kaymakam olmuştur. Emniyet Genel Mudurluğune tâyininden bir sure sonra Mulkiye Müfettişliğıne nakledilmış, 19351952 yılları arasında ise Tekirdag, Erzurum, Antalya, Bursa, Samsun ve Merkez Valiliklerinde bulunmuştur. TopraK îskân Umum Müdürlüğu de yapan İşcan 1954 yılında emekliye sevkedilmış, ozel bir işte çalısmaya baş lamıştır. Belediye Başkanı seçıldikten sonra Danıştay'da açtığı dâvâyı kazanarak emekhlik işlemıni de ıptâl eıtirmiş olan Haşım İşcan. deniz ve binicılıkle okumaya meraklıydı. umburbaşkanının Bayram lmesajmı radyolarımız arikfe gününden baslayarak arka arkaya birkaç kez yayımladılar. Haber bülteni saatinden önce okunan bu güzel mesajı, kendi hesabıma, âdeta ezberlercesine dinlemek mutluluguna erdiğimi söyleyebilirim. Ne yazık ki, Sayın Snnay'ın dedikleri herkes tarafından iyi anlasılmıs değildir. Daha doğrusu kimi çevreler Sayın Sunay'ın gözlerini ters açılardan yorumlayarâk halka yanhş anlatm» ettlimine kapılmiflardır. Bayramm birinci günü çıkan gaıetelerde bunnn açık örneklerini gördük. Bir kısım yayın organlarına bakarsanız, Sayın Sunay me»ajında yalmz asırı sola veriştirmiş, bir kısmına göre de tadece aşın sağa çatmıştı. Ilımlı gazetelere gelince, onlar Cumnurbaşkanının her tfirlü aşın akımlara karsı halkı nyarmaya çalıştıgı kanısmda idiler. Biı ise. Sayın Snnay'ın üç keı dinlemek fırsatını bnldniumuı mesajında yukarıki yorumlardan hiçbirini haklı çıkaracak bır yasak eğilimi sezmediğimizi belirtmek isteriz. Vatandaşlann bayramım kutlayan Sayın Sunay, bn vesileden yararlanarak gon zamanlarda Anayasayı zorlama amacı güder görünen bırtakım davranışlara işaret etmis, viedan öıgürlüğünü «edeleyici bir nitelik taşıyan bn gibi davranışlar karşısmda Cumhuriyet kanuntannın hareketsiz kalmıyacagını hatırlatarak kimi sorumsuzlan uyarmak istemıstır. Bu sözlere bakıp da bnndan «asırı akımlan önleme» parolası altında demokratik normal dulenin kısıtlanacağı. ya da kısıtlanması gerektigi yolnnda bır anlam çıkannak bizce yanlıştır. Adına demokrasi dedigimiz yönetim sistemi. gücünü vicdan ve fikir özgürlügünden alır. Fıkır öıgürlüğü denince de sağdan sola bunun aşınsı, ılımlısı, her tfirlüsü elbette bulunacaktır. örnek aldıgımıı Batı demokrasilerine bakalım: Irkçılıktan sosyalizme, hattâ daha ötesine kadar yeryfizündeki bütün ideolojilerin propagandası rahat rahat yapılmıyor mn oralarda? Eylem halıne geçip de bireyin Bzgürlüğünü lorla kısıtlamaya kalkmadıkça kim el uzatabiliyor bn akımlara? Gücünü fikir ve vicdan özgürlügünden alan demokrasi, oralarda aşın akımlara karsı basan ile kendini kornyabiliyorsa, bunu, her şeyden önce belli bir ekonomik ve kültürel dengeye varmıs olabilmesine borçlndnr. Böyle bir dengenin sağlanamadıgı yerlerde demokrasi tehlikede demektir. Aşın akımlardan biri her an kendi diktasını kurmaya kalkısabilir. îok eğer demokrasiyi korumak bahanesiyle birtakım fikir yasaklanna baş vnrdnnoz mu, bu sefer siz asınlı|a sapmıs, sözüm ona koruduğunuzu iddia ettiğiniz rejimi elcağızınızla boğmus olursunuz. Evet, demokrasi, hele bizim gibi kalkınma çabası içinde bulunan ülkeler hesabına biç de kolay bir yönetim sistemi sayılamaz. Bir yandan iç ve dıs sömürü düzenine karşı savaşmak, bir yandan halkın üstüne kasten gerilmek isfenen karanlığı yırtmak, bir yandan da Anaya•amızın sağladığı özgürlüklerimizi her türlü kasıtlı saldırılara karşı korumak zorundayız. Dört yanımız tehlikelerle çe>rili, tarihimizin dar bir geçidini daha arkada bırakmak görevi ile karşı karşıyayız. Aydınlıga kavuşmak istiyorsak, çaresi yok, büyük çaba gerektiren bu görevi de başaraca inönü, geziye çıkmayacak ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Bir kalb rahatsızhğı geçiren CHP Genel Başkanı Ismet Indnü, doktorunun kesin isteğine uyarak dün de istirahat etmişür. Inönü'nün Ege ve İstanbul gezisi özel doktorunvm tavsiyesi üzerine iptâl edilrniştir. Başbakan Demirel ve bazı Bakanlar înonü'ye telefon ederek geç miş olsun demişler ve bir arzusu olup olmadığvnı öğrcnmek istemişlerdir. Bu arada Inönü'nün evi bir çiçek serine ddnmüş, gönderilen çiçekler evin geniş bir bolümünü kaplaroış tır. Bayramın Uk günü saat 9'da geçirdiği beyin kanaması üe gırdiği komadan kurtulamıyarak Pazartesi sabahı saat 4,15'de hayata gözlerini yuman Haşim Istan'ın tabutu, sabah 9'da Be>oğlu Belediye Hastahanesinden almarak Belediye Sarayına getınlmiş ve Kabul Salonunda de£ne dallan ve bayraklarla hazırlanmış olan katafalka konulmuştur. Türk Bayrağına sanlı ve üzerinde ögretmenligini belirten bir tüy kalem bulunan tabutun başında, önce yardımcılan daha sor ra da daire müdürleri, Belediye Meclisi üyeleri, dernek ve sendikalarla İşcan'ın çalıştıği illeri temsil eden kjşiler nöbet tutmuşlardır. Bu arada. kapılar açılrraş ve binlerce Istanbullu da tek sınt ho4ind« tsbutun önünden geçerek lsc«n'a sayfids Hulunmuştur. (Arkası Sa. 7, Sü. ? de) "»»• 0 CUMHURBAŞKANI CEVDET SUNAY, ŞAflSt SEMPATİLERİ SEBEBtYLE. HAStM İSCANTN CENAZE TÖRENİNE KATILMIŞTTB. •••••••• Hâşim İşcan İnsanlar vardır: Çalımlıdırlar. kasılırlar. Öylesine kasıbrlar ki kafalarının ne kadar bos ve tem bel olduğunu kimse farketmez. Hele susmayı da becerirlerse herkes onlan büyük adam sanır. Haşim İşcan büyük adamdı a ma onlardan değildi. önce alçak gönüllü idi. Yıllar yüı büyük iş leri arka arkaya sıraladıği halde mütevaoydı. Susma ihtiyacı da yoktu, çünkü kafası doluydu Kendisini dirhem dirhem satmaya da ihtiyacı yoktu, çünkü yaptıklan gözönündeydi. İşcan ne kasıldı, ne kurumlandı, ne de iki vakasını bir araya getirebildi. Hareketli bir hayatın içinde şerefle, inanla çahştı, didindi ve göçtü gitti. Türkiyeye Haşim İşcan gibi ve o çapta yöneticiler az gebniş geçmiştir ve zaten talihsizliğimiz de buradadır. Sadece Eminönüoe kurulan iki köprünün. Saraçhanebaşın daJd, Karaköydek, geçitlerin, yollann,' parklann yapümasında, Antalyanın, Sursanın imannda degildir İşcan'm büyüklüğü. Tüıkiyenin gerçeğini bilir olmasındadır, insanlanmızı, tanır olmasındadır. Insanlarunum hangi sistemde olursa olsun zayıfüğını, kuvvetliliğini, kısacası karaktcinin derecesini ölçer olmasındadır. Yıl, 1945 ya da 1946 idi. Haşim İşcan'ı Bursa Valisi iken tanıdım. İsmini duyduğum şöhretli yönıticinin ziyaretine gitmiştim. Hevesli bir muhabirdim, meraklıydım da. İşcan beni sonradan dost olduğumuzdan hiç de farklı karşılamadı. Dereden tepeden konuşurken, gözlüklerinln altmdan incelendiğimi bissediyordum. Genç ORDUKUN SEVGİ NİŞANESİ vefatı üzüntü uyandıran Hâşim İscan'ın dünkü cenaze töreninden bir görünüş... Cenazenin Sişli Camiinden almışı sırasmda halk, protokol düzenini bozarak. tabutu bir süre taşunıs, Ordu da bir sevgi nişanesi olarak bu bolümdeki torcni, askeri kurallarla yapmıştır. tcvet GURESIN Uğin verdiği tedirginlikle acaba diyordum, «toy mu diyor, yoksa için için alay mı ediyor benimle?» Anlaşılan kafamdan neler geçtiğinin farkuu varmıştı koca tj. can. öyle şeyler anlattı, öyle şeylerden söz etti ki şaşırdım. Bir sürü rakam, bir sürü besap, yüzbinler ve milyonlar. Sarkık yanak lan heyecanla titriyordu. Kısacası bundan en az 22 • 23 yıl önce İşcan iki hafta önceki gibi heyecaıılı idî. Bursaya bir şeyler veriyordu ve tek serveti verdikleri idi ne banka cüzdanı ne daldurulmuş küpler; sadece başanlariyle öğünüyordu. Hiç unutmam o sırada odasına bir iş adamı girmişti. Galiba tütüncü idi. Pazarhk ediyordu Haşim Beyle. On binler, yüz binler üzerinde pazarlık yapüıyordu. İscan benim meraiiandığımı anladı ve tartışmayı keserek şöyle dedi: «Görüyor musun bunu? Bir mîlyonerdir. O halkı soyar, ben de onu soyarım.» Nihayet çek yazıldı, gözleri velfecri okuyan bir görevli çağırıldı. verilen para deftere kaydedildi, imzalandı. Tüccar çıktı gitti. Pazarhktan sonra İşcania uzun boylu konuştuk. Bir güzelleştirme cemiyeti kurmuştu. Genel bütçeden ödenek alamadığı için işlerİTÜ tüccarların, iş adamlannm verdikleri paralarla yürütüyordu. Yaptığı iş çerçi kitaba uygundu, ama bir baskı niteliği de taşıyoıdu ve İşcan bu bastayı kullanmdnın ıstırabı içindeydi. Ne var ki onun için yapüacak başka bir şev de yoktu. Hükümet yaptıklannın, daha doğrusu yapmak istedikle(Arkas Sa. 7. Sn. 3 de» Sel ve fırtınadan yurtta 14 kişi can verdi Hizmet ve eserlerinden bazılan OKCL: (Vilâyet itibariyle) Tekırdağında yırmibır, Erzurumda otuziki, Antalyada 372, Bursa'da 34. Samsun'da 27 ilkokul. Antalya'da 121 ilkokul (Arkası Sa. 7. Sü. 1 de) En fozia zorar gören Ankara'do 6 öiü var, 50 ev de yıkıldı Ankara Cumhuriyet Bürosu ve Yurt Haberleri Serviji Bayramın ikinci ve üçüncü günleri çıkan şiddetli fırtına ile, düsen kar ve yafmur, yurdun büyük bir kısmında can ve mal kaybına sebep olmuştur. Meydana gelen sellerden 14 kisi ölinüş, 400'e yakın ev yıkılmış, ulasım da yer yer kesilmiştir. Sellerden en fazla zarar gören illerin başında, Ankara gelmektedir. Baskentte 6 kisi boğulmuş. suyun bastığı binlerce evden 50'si yıkılmış, 100e yakın ev otunılamıyacak hale gelmiş, 290' den fazla hayvanı da sular götürmüştür. Tine baskentte, seJ(Arkası Sa. 7. Sü. S ât) görüşmeleri Atina'da başladı (Dış Haberler Servisi) Türk Yunan • tm Ajansı Atina çıkışlı bir I U haberinde, Türkiye DışnM ışlen Bakanhğı yetkilile cınden Adnan Bulak başkanlığındaki ıkı kişilık bir heyetin iki ülkede yaşayan Türk ve Rum azınlıkları konusunu görüşmeğe başladığmı bildirmiştır. Anadolu Ajansının New York çıkışlı bır naberine göre de, Güvenlik Konseyi 18 Martta toplanarak Kıbrıstokı Birleşmiş Milletler Banş Gücünün görev süresinı uzatmak meseiesını görüşecektir. 1964 yıh Mart ayında kurulan Banş Gücünün görev süresı Martın 26 sında sona ermektedır. (Arkası Sa. 5, Sü. 3 te) Kongo'da 260 Afrikalı toprak altında öidü KİNŞASA (Kongo) (a.a. • A.P.) Şiddetli yağmurlardan sonra bir depremin tesiriyle yuvarlanan yüzlerce ton toprak ve kayalar, Bukavu yakınlanndaki Luhonga köyünü 260 sâkim ile birlikte Airi diri gömmüştür. Agence Congolaıse de Presse (Kongo Basın Ajansı) faciayla iîgili Bukavu mahreçli haberinde köyün beş metre kalmhğında ve Irilometrelerce uzunluk ve genışlik te bir tas ve toprak tabakası il Unda kalâığım bUdlnniştir. tlk haberlere göre, toprak kayması olayında tüm köyün kadın, erkek ve çocuklan arasında yalmz yedi kişi kurtulabilmiştir. Dağın UstUnde gozle görülebilecek büyüklükte çatlaklar. yeni toprak kayması olaylarının vuku bulacağını göstermektedır. DAKIKA: ~ " Ne âla memleke!! Bizim bayramlann en iyi torafı nedir? Dmlenmek? Değil. Ej dostla buluşmak? Dep. Çoluk çocuk gezip tozmak? Değil. Sinema, tiyatro filân? DeğU, değil. Hiç biri değil. Bayramlanmızın en iyi tarafı, dünya ile, ipi koparmak. Baksanıza, dört gündür, Vietnam mietnam hepsini bir kenara attık. Ne gazetede bir haber, ne radyoda bir kelime. Zannedersiniz ki, bütün dünya da, bizlerle beraber, bayram yapıyor. Bundan iyi şey olur mu? D. N. "Altın'a hücum,, genişliyor [Dış Haberler Servisi] Paris ve Brüksclde altma hücum, dün de devam etmiştir. Özellikle Paris borsası altın piyasasında şiradiye kadar bütün rekorlar kınlmıştır. Çefcosfovafcya önceki gün 62^ milyon franklik altın satıldığı halde, dun öğleye kadar satılan altınm miktarı; 96.8 milyon franga ulaşmıştır. Brüksel'deki altına hücum için bir yetkili. «Durum, kötüye gldiyor» demiştir. Dun. Zürih'te de altın satışı cok hareketli geçmiş ve dolann değeri. frang'a oranla düşmüştür Sterlin'ın değeri ise, değısmemiştir. Cumhurbaşkanının oğlu tutuklandı ANKARA (a.a.) Çekoslovakya Cumhurbaşkanı Antonin Novotni'nin oğlu Antonin Novotni'nin, otomobıl alım satunında ihtikârcılık suçundan tevkif edildiği, guvenilir kaynaklardan oğrenılmıştır. t* MAUIH NAD1 ANKARA'DAKİ SEL BASKININDA BİR YAVRÜ Rt'RTARILIRKEN. . (Fotoğraf: Mustafa İSTEMİ) ANKARA"NIN VARLIK MAHALLEStNDE ALT KATLARDAN CST KATLARA ÇIKANLAR, SUYUN YUKSELMESİNİ ENDtŞEYLE İZLERKEN...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle