18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE DÖRT 26 Aralık 196g CUIVlHURtYET Çin'in klüsik gavumna masrafı yılda 2,5 mllyar dolar kadarto. Nükleer savunma masrafı lse yılda 2 milyar dolardır... Çin, gayri «afi millî hasılasının '• 10 unn askeri «rücüne sarfetmektedir. Sovyetler artık nükleer yardunı kesmlslerdir. Çinliler bu konnda da kendi kendilerine yetmeye çalıjmaktadırlar. 1953 yılında baslayan nükleer çalışmalar bugün bir hayli Inklşaf etmisti... Çin Atom bombasını ilk defa 1964 yılının 16 Ekiminde patlatmiftiT.» 14 Mayıs 1965 de ikincl. 9 Mayis 196e da lse Sinkiang eyalctinde 3. Atom bombasını patlatmıştır... Çin ıre Bombası MİIO'Yfl flHLHR Neden Atom Bombası? anton sokakları günün her saatinde kum gibi biribirine yaslanmış insanlarla dolnydu... Yayalar ve bisikletliler »ra»ından tek tük geçen otomobiller fiiçlükle ilerliycbiliyordu Sebze, meyva ve et satan dükkânlar ayrı bir âlemdi!.. Kadınlar kuyruk yapmıştı bunların önünde... Saatlerce bekledikten sonra; ellerinde, ya ipe bağladıkları ufak bir et parçası gorülüyordu; ya da üçdört tane domates!.. Daima azar azar alıyor'lardı yiyecek madtielerini.. depolamak âdetlerl yoktu... Her sey satan büyük mağazalar Çin'de de vardı.. Ama, vızır vızır işleyen asansörler, elektrikli merdivenlerle değil; tas basamaklardan yayan çıkılıyordu yukarı katlara!.. Ayakkabı, elbise, radyo, televizyon, kumaş, tabak çanak, spor esyası, plâk, müzik ftletleri, ne istenirse bulunuyordu orada.. Aneak kalitesi pek iyi değildi sattlan majlann... Köylüsü, işçisi, öğrencisi, askeri, binlerce insan karınca gibi, girip çıkıyordu bu mağazalara.. mütemadiyen satın alıyor, evine taşıyordu... Meselâ, Kanton'da cDostluk» mağazasında bir radyo 70 ilâ 200 K yuan arasınd'aydı... Televizyon 300400 yuan... Bisiklet ise 150 yuandı... 4 yuandan 20 yuana kadar ayakkabı vardı.. Gömlek 1015 yuan, palto ise (en iyisl) 200 yuandı... Bir Çin vatandaşının çok iyi bir palto satın alabilmesi için aşağı yukarı 3 aylık maaşını vermesi lâzımdı!.. Fakat bu arada şunları kabul etmek lâzım ki; bir palto kapitalist ülkelerde de en az 45 yıl kullanılmaktadır... Üstelik Çin'de, insanlann iyi veya kötü giyinmek diye bir problemleri de henüz yoktur!.. tadını çıkanyorlar!.. Çünkü; Batının losyalizmi tıpkı kapitalizmdeki gibi sonuç olarak iertleri zenginlestirmeyi vaadediyor... toplumu, o yola götürerek, rejimini sağlamlaştırmaya bakıyor... Dün insanlann yiyecek ve giyecek problemiydi önemli olan... Sonra, buzdolabı, çamasır makinası, televizyon çıktı ortaya... Bugün, aynı insanlar ckalite» anyorlar!.. «Lükj tüketim» esyası diye direniyorlar!.. Yarın ise, ne isteyecekleri belli değil?!.. Belki bütün bunları elde edecekler de yine tatmin olmayacaklar? Ve Çinli bu hedefi kabul ediyor... Yahut da kabul «ttmiş görünüyor!.. Ne ikinci bir pantolon istiyor, ne ruj ve ne de pabuç!.. Bunlan... sonra daha iyisini vaadetmesi için yöneticileri zorlamıyorl.. in kadınlan niçin, bacaklannı örtecek ikinci bir pantolon, güzelliklerini ortaya çıkaracak bir ipek bluz... küçük ayaklarını süsleyecek bir zarif pabuç alamıyor?.. Erkekler, niçin diğer ülkelerdeki hemcinsleri gibi elbiseler giyip, reng&renk kıravatlar takamıyorlar?.. Niçin sampanya patlatılan gece kulüpleri yok? Sinemalar niçin çeşit çesit ithal filimleriyle dolu değil? Niçin sabahlara kadar eğlenemiyor bu insanlar?.. Bırakınız Lontfra'yı, New York* u, Paris'i!.. Moskova'da, Budapeşte'de, Prag'da var, saydıklarımın hepsi... Oralarda insanlar gün geçtikçe daha iyi giyiniyor... daha' iyi eğleniyor... ve hayatın C Yoksa, yoksa hiçblr kacfro basında bulunduğu rejimi ayakta tutabilir mi? Amma.. Çin bambaşka... Çinliler çok değişik insanlar... Batının sosyalist ülkelerinde toplumlar; yöneticilerini zorluyor, mecbur ediyorlar yaşamanın tadını çıkartabilmek için... Fakat Çin öyle değil!. Mao Çe Tung ve arkadaşlan açık açık »öylüyor : Biı, diyor, onlann bedefine vannak Istemiyoruz... Fertlerl lengin etmek defildir bizim yolnmaz!.. Otomobil, rnj ve lfikı tasyat vasdetmiyornz hiç kimseye... Tepyeni bir toplnm, yepyeni insan yaratmak amaeındayız oskova'da kadının bilmem kaç tanesi yanımıza sokulup, ipekli çamasır istemisti «kendisine» karsılık!.. Üniversite öğrencileri gecenin karanhğında kulağımıza, «Dolâr var mı, dolâr? İyi fiatla bozarız» diye fısıldamışlardı!.. Bükreş'te en güzel kadının gecesi üç çift ipek çoraptı, henüz blrkaç yıl önce!.. Sofya'da bir şişe tırnak cilftsı .. Budapeşte'de iki kadeh Amerikan viskisiydi tatlı hayatın anahtan!.. Fakat; Çin'de ne dolâr soran oldu .. ne viski... ne de ipek çamasır!.. Karaborsa da yoktu, ikiı kardeşi fuhus da!.. Ve sonuç; insanlar daha iyi yalaraak, birtakım şeylere sahip olmak hırsını unutmus görünüyorlardv.. Kendilerini değil, toplumu düsünmelerini öğreten yöneticilerin emriydi bu!.. O yöneticiler ki; Çinlilerin açlıktan guruldayan kannlannı henüz do M DİMYATA PİRİNCE GİDERKEJS EVDEKİ BULGURDA1S OLMAMAK İCİN... yurmuşlar!.. Sırtlanndaki kır baç izlerinin sızlayan yaralarını yeni iyileştirmislerdi!.. Dişi Bondl MODESTY WıX.üc a, BLA1SE îşte, Çlnin ve daima kanaatkAr olan kaderine nza gösteren Çinlinin sırn bence burada yatıyor... Yani: Açlılclarının henüz giderilme sinde; sızlayan yaralannın henüz kapanmasmda... Eski hâtıralar unutulmuş değil!. Taptaze duruyor hafızalannda herkesin!.. Fakat... Zaman geçince ne olacak? Bunun cevabını bulmak, hakikaten güç ama; insanlann ne kadar ve ne çeşit eğitilirlerse, eğitilsinler ileride bir takım yeni özlemler duyacaklan muhakkak!. Bugün Çin, kurtuluşun; ilk defa millet olarak, bir bütün halinde yaşamanın başlangıcında... Ve eriştikleri noktayı kaybetmek istemiyor Çinliler... Geçmişin acılannı çeken bu nesil, geleceğin yükünü şimdiden omu2larında taşıyarak temeli saglamlaştırma çabasında... Ve sonra, bugününü kaybetmemek için dışarıdan gelecek herhangi bir istilâcı saldınya karşı; kuvvetli, çok kuvvetli olmanın gerektiğine inanıyor insanlar!.. O halde; ikinci bir pantaiom^ gtl zelliklerini ortaya koyacak * ince ipek bluz, dudakJannj kazartecak. gözlerini renklendirecek boyanın yerine ATOM BOMBASI yapmalanndaki fedakârlık yanşının sebebi bu!.. Aslında, şuur altı duygularla; «dimyata pirince giderken, evde mevcut bulgurdan olmamayı» bilmektir bunun adı!.. Demek; yannı daha iyi yaşıyalım değil Çinlinin ihtirası!.. Bugünü kaybetmiyelim... Bugünü sıkı tutalım!.. Kızıl Mnhafızlar, Cniversite bahçesinde Mao'nun heykell onünde Kızıl kitabı kaldırıp bağınyorlar... kendi toplumlannı değil... Dünyanın bir çok yerierinde sömürülen, yarı aç, yan tok yaşıyan toplumları da düşünmelidirler... Fedakârlık yapmaları aynı zamands dünyanın kurtuluşu içindir!.. 700 milyon insana aşılanmasma çalışılan bir fikir, bir parola da buydu! Saldırıya karşı Çinl kurtarmak için «Atom» yapmak ne kadar gerekliyse; dünyadaki bütün insanları sömürülmekten, ezilmekten kurtarmak da o kadar duygusal, o kadar çekici kiü! Ama ne olursa olsun! Kim ne derse desin! Şanghay, Pekin, Kan ton veya Nangine'de oturan bir insan kmnın, bir insan oğlunun, Biafra'da, Kalkütsda, Leopoldvil'de açlıktan ölenteri, sömürülenleri düşünerek ikinci bir pantaJo na, dudak boyasına sahip olmayı ve eglenmeyi istemiyeceğine inana mıyorura... Fakat, bugünü kaybetmemek, yani aç kalmamak için fedakârlık yaptıklarına, atom'u, silâhlan «tok» luğun ötesine tercih ettiklerine de koskocaman bir EVET... YARIN: 2000 yıllık iğne tedavisi 21 Çocuk, içinde birtakım pırpırlanmalarla, bahçeli kahvelerde oturan, yanlarmdan geçen eli değnekli çomaklı, kocamış kişilerin yüzlerini tarıyordu. Onlann birinden biri, birkaçı, belli olmaz, bakarsın Büyükbabanın dostudur, çocukluk arkadaşıdır; dağlarda tepelerde avlanmışlar. hiç değilse kargaları taşlamışlardır. O yaşlı, büyük çmarın kurumuş gövdesini Uşak'ta toprağa vermelerinin üzerinden yıllar geçmiş; tümseğine, yumuşakça, ucuz, ama dayanüch taştan bir kapak örtüleli hani olmuştu. Temmuzun adamakıllı serin, uzayan gölgelerle dolu bir akşamüstünde ortalığa karanlık basarken, gömülen kuru çınarın tohumundan türemi» genç bir çınar, kendi tohumundan boy atmıj küçük çınarın elinden tutmaktaydı; onu dede toprağında dolastuıyordu. Bizim aslımız buralıdır oğlum. Çocuk, bilmekten çok sezinleyerek, •Babam bana bunun masalını an'.atacak..» diye geçirdi. Ve yanılraadı: Bize buralarda Ciğeroğulları derler. Bak neden öyle derler? Senin dedenin dedesi pehlivanmış. Gerek bu Yozgat'ta, gerek bir zaman gidip eğleştiği Bayburt'ta bileğini büken, sırtını yere getiren kimse yokmus. Bir de Kafkaslarda bir pehlivan peydahlanmış ki, aslı Moskof. Önüne çıkanı yıka devire geliyor. Kendinden önce adı, ünü geliyor. Ahali toplaşmış, meşveret eylemis. Demişler ki.. Oysa çocuk, Büyükbabadan dinlediği bu inanılmaz hikâyeyi sonuna kadar, sözcük sözcüğüne bilmekteydi. Belleğine, izi çıkmaz bir bıçakla kazılmi|tı bu hikâye onun. Gene de, sonuna kadar, hiç ses cıkarmadan, hani soluk bile almadan, lezzetinden sarhoş olarak, dinledi. Göz pınarları yaşlarla doluyor, babanın görmemesi için, başını yerden kaldırmıyordu. Sonra, babanın bir dükkâna dalıp, «Oğlum, sende kangal sucuğu var mı?» diye soruşuyla uyandı. Var beyefendi, en iyisi var, buyurun. «Oğlum. demişti ya, sekiden doğrulan bakkal babadan çok yaşlıydı. Taneyle mi, okkayla nu saüyorsunî Taneyle, beyün. Kaça tanesi? 85 kuruş. Gözlerini açarken, buna ne kadar «asıp kaldığını daha iyi belirtmek için, dudaklannı büzmüstü baba: Çok istedin. Bizimki kurudur, hali» Kayseri malı, beyefendi. Biz sana menşeini sorduk mu? Kes bakalım yansını.. Onun değil, şu kangalın! Dışarı çıktıklarmda kıs kıs gülüyordu: Adamcağız bizi gördü, yağlı kuyruk sandl. JA.260 Tif fany Jones $ riFFANYiJONESı /'piei^vröÂüÂF S u C B C E . SENİ ET ISTİvOC2aM BEK. SEMİM C&UJMUM VETİNİM PEŞİNDE O HÜ ^TIM İ \ konu ve resim: AYHAN BAŞOĞLU ^ j B U D I N K O P R U S Ü O BÜM İÇBSİ GÖMÜLEBİ 3ieİNd MACAR. H4PİF AU4VI TÛRK AM S E BÜTÜM inliler atom bombası yapmak için daha 1953 yılında hazırlığa girişmişlerdi.. Yeni rejimin kurulmasından 4 yıl sonra... Halbuki, ülkenin daha çok önemli sıkintılan vardı o sıralarda... Buna rağmen, Çin Bilimler Akademl sinde, «Atom Enerjisi Komisyonu» kurulmuştu. 1954 de Ruslarla yap tıklan anlaşmaya gö e, onlardan «nükleer reaktör» alacaklardı. Sovyetler, Çinlilere atom konusunda büyük yardımlarda bulundular. 1955 de yapılan ikinci 5 yıllık kalkınma planında atoma büyük önem verildi... Kesenin ağzını adamakıllı açan yeni cumhuriyet 1957 yılında «Atom Enerjisi Enstitüsü» nü kurdurdu... 1949 dan önce, Batı ülkelerinde atom fiziğine çalışan 12 bilgin var dı. Bunlardan Çhien San Chiang mesleğinde bir çok gelişmeleri ba sarmıştı ki, o da kurtuluştan sonra vatanına döndü ve «Atom Enerjisi Enstitüsü» nün basına geçti... DUnyaca ünlü Çin bilginlerinden; Berlin Üniversitesinde doktora yapan Wang... Kalifomiya Teknoloji Enstitüsünü bitiren Chao Chung Yao... Peng Huan... Chang Chia Hua ile Batı üniversitelerinde yetişmiş 200 kadar 1lim adamı ülkelerine geri gellp, diğerleriyle birlikte atom çalışmalanna başladılar... 1957 yılında Sovj'et Rusya Çm«, örnek bir atom bombasiyle, plânlannı vermeyi kabul etmişti.. Çin liler bunun sevinciyle uçuyorlardı âdeta .. Fakat bu çok sürmedi... Kruçef'le aralan bozulunca bütün yardımlarla beraber atom da suya düştü... Çinliler de buna mukabil daha önce TUrkistanda bulduklan «uranyum» dan bir gra mını Ruslara vermiyeceklerini bildirdiler... Atom çahşmalan 1960 da büsbütün hararetlendi... 500 milyon dolar kondu bütçeye... Sonra bu para her geçen gün daha da artarak Çin ekonomisini bir hayli zor lamaya başladı... Nihayet; 1964 yılının Ekim ayında patlatıldı ilk atom bombası... Sonra bunu ikinci ve üçüncü patlayışlar takip etti... Ç Ama, doğrusu, pek oralarda değildi çocuk: Dedenin dedesinin güreş tuttuğu çayınn bir kenaruıdaydı belki. Tam orada durmu?, babaya bakıyordu. Se» tonu, gülmesi, konuşması, boyu bosuyla tıpkı Büyükbaba. Ne ki, Büyükbaba fes giyerdi, baba yumuşak tüylü fötr şapka giyiyor. Büyükbaba, oturaklı sandalyasmm üstünde, kelebek gözlüğünü takar gazete okurdu. Baba önden yürüyor ve gepgenç. Bir içsel dürtü ile yetişti ona. Yetişip: Baba, dedi, büyüyünce, btn de Büyükbabamla sizin gibi eczacı olayım mı? Baba sordu: Ben sana ne olacaksın demiştim haî Çocuk, sesteki hafif sertliği farkedip: Elektrik mühendisi.. dedi. Öyleyse bitti, dedi baba. Bitti, tamam. Daha bir iki dükkânı, fırını dolaştılar. Kaynamış yumurta, limon, beyaz peynir, ekmek ahndı. Sıcak sıcak ekmekler. Baba, bir kutu da yalancı dolma açtırdı. Çocuğa dedi ki: Erkenden yatarsınız bu gece. Yann sabah gene yolculuk var. Han odasının duvarlarmı tahta kurusu lekeleri kaplamıştı; orada bir ezik, ötede bir ezik. Lekelerin kimi upuzun, kimi virgül gibi kıvrık. Anlaşılan o ki kızmış müsteriler, hancıdan da, hayvanlardan da öclerini anca böyle alabilmişler. İki demir karyola yanyana kurulmustu. Çarşaflara yorganlara baktın mı, değiştirmi})ler mi? diye sordu baba. Anne: Baktım, dedi, hepsini değiştirmişler. Han deyip geçme, otellerin çoğundan temizdir. Hem de ucuz. Büyükçe bir gaz lâmbası, iki yatak arasına alınan masayı aydınlatıyor, masaya serilmis beyaz kâğıtlara vurup, alttan doğru, yemek yiyenlerin yüzlerine yansıyordu. Hancının adamı, seslenme üzerine, bir kucak dolusu çamla geldi, sobayı yaktı. Baba ile anne konuştular: Soğuk bayağı. Evet. Şimdi ısınınz. Kızın uykusu geldi. Evet Geldi mi anam? Saime'nin lokmalar ağzmda büyüyor, gözleri kapanıp kapanıp gidiyordu. Ona bakarak, oğlanın da düştü kafası. Baba: Sana ne dedim? dedL Çocuk: Hemen yatıyoruz, dedi. Allah rahatlık versinl Hadi bakalım, size de.. (Arkaa ÎSTANBUL (2) İCRA TETKİK MERCtî HÂKÎMLİGtNDEN 968/892 îstanbul Beyoğlu Tarlabaşı Cad. No; 228 de konfeksiyon ticareti ile iştigal eden Cengiz Uysal vekilinin konkordato talebi hâkimlikçe kabul edilerek 18/12/1968 tarihinde başlamak üzere merciin 968/892 esas 968/973 sayılı kararı ile iki aylık konkordato mehli verilmiş ve komiserliğe Îstanbul Barosu avukatlarından Çetin Us tâyin edilmistir. îşbu mühlet kararına ilândan itibaren yedi gün içinde her alacaklı tarafından dilekçe ile tetkik merciine itiraz edilebileceği ilân olunur. 24/12/1968 (Basın: 8847/1S7M) ••••••»•••••»••••••••••»••••• ••< •••» ••• ELEMAN ARANIYOR tlâç fabrikası, kalite kontrol lâboratuarlannda istihdam edilmek uzere 25 ilâ 30 yaşlan arasında bayan ve bay 1 Kimya Yüksek Mühendîsl veya Kimya Lisans mezunu, 3 Lâborant aranmaktadır. Taliplerin bir fotoğraf ve el yazısı ile yazılmış müracaatlannı P.K 16 Levent adresine gön. dermeleri. İlâncılık: 456/15802 ••••••••••••••••••••»•••••••••»••••••••• 2 Biologr, Çinliler yalnız kendilerini, Boru macunu satılacaktır Sıcak ve soğuk su, havagazı, L.P.G., kalorifer boru tesisatlannda başan ile kullanılan ihtiyaç fazlası Tarık Z. KIRBAKAN Uert, Ma« ve EOnren HsstalıUlan Mütrlıasmin tstiklll Can ParmBlıkapı No • |ri< M IC n » Collex marka dişli boru macunn 1 Kg. lık kutular içersinde satışa arzedilmiştir. Mflrac«*t: 47 88 5» 47 88 51 48 40 32 47 09 16 Reklâmcüık: 5219/15781
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle