Katalog

SAHtFE İKf Kasım 1968 CUMHURÎYET1, ATATURK, ORDU, İRTİCA ve DIN Sezai ORKUNT EMEKLÎ AMÎRAL | ayın Başbakanın Altatürkçülük, gericilik, ordu, din ve anarşi hakkındaki beyanları füphesiz doğru ve yerindedir. Büyük bir partinin genel başkanı olarak siyasi hüviyeti \e hukumet başkanı olarak yönetimden sorumlu kişi sıfatı ile kendilerinin ve o sorumu paylsşanlann herkesten fazla Atatürkçii nlmalan beklcnir ve lâzundır. Basın toplantısında söylenen sozlerin ekserlsl kendi mantık silsilesl içinde yerine oturmuştur. Atatürk üzerindeki polemiğin mutlaka son bulması farttır. Şeriat devleti özleml ile Ordu hakkmdakl yaralayıcı kanaatlan reddeden beyanlap < blr Başbakanm ağzmdan dıryulması gereken ferahlatıcı sözlerdir. Ancak. bunlann alt yapısında öyle gercekler rardır ki onlar tasfiye edilmeden, doğnıiar tesirden yoksun kalır. Olaylara yön veren sebepler izale eriil medikçe veya edici ciddî tedbir alınmadıkça bütün bu giizel ifadelcrin fiilî bir değerl yoktur. Böyle olunca da derhal demaeoji çizgisine düşer. Güvenlik Kuruln Genel Sekreterllği, konu geldtkçe yeni dosyalan süvenlik kurulunun önüne k«ymakta, irradan tedbir bekJemektedir. Senatbrler. milletvekilleri \e nihayet sayın Cumhurbaşkam irticaın tehlikelerinden bahsetmiştir. Bunlaıa karşı da bir ce\ap buiunmuj, «irtica yok, \icc!,ın hurriyeti \ardır» dctıilmişfir. Bunlar dclil değil nıidir? Deiiller halkta değil, iktidnrın eliııde olur. Elindekini hırakıp sokaktaki adaır.dai delil Utemek aııcaV Türkiyenin politika hiîvıtmda gdrulpn bir garabettir. O •Silâhlı Kuvvetîerin milletin iradesi ve hQkumranhğı üzerinde bir tehdit imiş gıbi görülmesi ve çö?terilme=i > ke>fiyeti Adalet Partisl ve sâkıt iktidar çevrelerinde görülen, duyulan blr psikozdur. 27 Mayıs. Ordunun gerçekleştlrdiğl, ve çıkmazı kaldırdığı bir harekettir. Askerin İktidara gelme hırsı ile vapılmamıştır. İhtilâl, kolay dönen bir çark deçüdir. Buna ordu mecbur edilmiştir. Ordu, devrimi yapmış. serbest seçimi sağlamıs, kışlasına çekilmiştir. Çekilmeseydi, sandıktan çikan da olmazdı. Ordu, hassai intikal devresinde, partilerden ve niha>et iktidara gelen Adalet Partisinin yönetlcilerinden, pnrti içinde ve partiye yakın basında kendisine karşı dil uzatılmamasının sağlanmasını, devıime teca\üz edilmemesini heklenıiştir. Adalet Partisi ise. bütün teşkilâtı ile iktidara gelir gelmez 27 Mayısa ve onun gerisindcki orduya cephe almıj, Meclisten sokağa kadar bu his dökiümüşrür. tki yüz binlcri silâhlandırmak gibi tâlihsiz beyanlar. Ordtıdan başka hiç bir grapu hedef almamıştır. İktidar partisi. bu üç yıl İçinde Orduya süphe İle bnkan tek parti olmuş, Ordu da kendisine kem gözünü diken bir zihniyetin devammdan üzünfü duymuştur. Son bildiri ve bazı tepkiler dolayısile, blrden bire dünya bas<nı Türkiyenin olayları ile ilgileıunij ise sebebi, iktidar ile Ordu arasmdakl bu şüpheciliâin dün%aya yayçın kanaatidir. Eğer, iktidar partisi. hiitün teşkilâtı ve basını ile, samimî olarak Atatürk ilkelerine, 21 Mayısa sahip çıkarlarsa. jrericiye sırtlarını çevirirlerse, Orduya sıipiıe ile bakmazlarsa, açık veya kapalı hiç bir teh didin üzerlerinde olmıyacağına emin olabilirler. Aynca. fTMillctin İradesi) ifadesini de bir kalkan ?ibi sık sık kııllanmiva mânâ yoktur. Tıirkiyedeki gercek. ordunun son sozü söylemedeki rolüdur. GerceklTin dışına çıkıldı mı, tehlikc1"'"' fasit dairesine giri'.ir. H Türkivede din adamı korkusu ve dinden ^azuccilmesini istiyen yoktur. Tek parti zamanında da (yobazt tipinden baskası hedef ahnmamıstır. Dev Ict diİ7eninin ser'i e'aslardan ayrılması, ve bunda titizlik gosterilmeşi dışında dinde, hakiki din adamı da «erbesttir. Okumuş, dini, din olarak hazmetmiş, kültürlü dinî başlara. joneticilere olan ihtiyacın kimse karşi'ina cıkmamıştır. Ordu da. her zanıan hakiki din .idamımn kendi saflarında yer almasını istemis tir. Ama, ağzmda mânâsmı bilmediği, tefsirini, izahını yapamadığı kelimeleri çiğneyen, muayyen bir kültürü olmıyan. camide çıkarlan ıığruna politika âleti olan, siyasî gaveler arkasında Wâm dini ile il'isi **"'••"ITT Tİıimlnnn fnTiınıırnlıığıı peşinde . şeriat devleti dfzeai arıyanlar din adamı değifdİ% İstenmiyen bu kişilerdir. İktidar, Hıristiyan ^lemlnln din adamlanna benrer ileri fikirli elemanlnr yetlîtirmeyi hedef alır ve titizlikie bunun üzerinde durursa takdir ve minnetle anılır. Ancak. bunlar kültürsüz politikacınm lhata ede miyeceği kadar ciddî bir uygulama ister. Sayın Başbakan, e\"velâ bu ileri göruşlü. politika üstüne çıkmasını bilen ki«ilerl partisi içinde hulup çıkararak bu yondeki kalkınma sorumunu onlara verehilmelidir. Partilerinde bu çapta değerli insanlar her halde mevcuttur. •••• :::: :::: :::: • ••• •••• • ••• • •*• • ••• • ••• • ••* • ••• • ••* • ••• «••a Organ naklinin soruniarı «Ord. Prof. H.V. VEUDEDEOGLU«J S • • la ber yer aldı: Bir kimse sağlam bobreklerinden binni satılıga çıkarrriiş. «Beş çocuk babası memur böylece bakkala, kasaba borçlanmı öderım... Borçlanmdan kurtulabllmek içln ayrıca talibl çıkan her uzvumu da satmağa razıyıım demiş. îçinde yaşadığımız bozuk düzeni yansıtan ve insanlık duj'gusu taşıyan herkesi üzen bu haber yeni bir hukuk sonınu ortaya koyuyor: Acaba organlar satılabilir ml? Bu sorun Ankara'dakl kalb nakli ameliyatıyla da ilgili: Acaba ölmek üzere bulunan bir kimsenin en yakın kanuni mirasçılan onun kalbinin alınmasına, hukuk bakımından, izin verebilirler mi? Ve bir klmseye kendi rızası alınmadan yeal bir kalb takılabılır ml? i HUKUK Kalb aktarması ve hekimliğimiz Türkivede buşün çalısan doktorUrımızın »ayın j v v s r l s k rsk s m l s 8.000'i askın . Ve memleket dısındaki hekimlerimizin sayın 4.000'e ystun... Bir doktor yetiştirmek 500 bin ile 1 milyon lira arasınds yatın m istiyor.. \ e bir doktor en «şafı çeyrek yüzyıllık sürede diplomasını alabilivor. Şu halimize bakarak diyebiliriı kl : Yoksul Törk mniett nlce fedakârlık pahasına yetistirdiği doktorlarını dısan göndermekle lengin Avrupa ve Amerika'ya yardım etmektedir. Biz Batı'ya doktor, mühendis. bilim adamı yetiştirip yollanz; Batı da bize aç kaldığımız zaman buçday, ve yanısıra silâh yollar . Böylece <hur dürya> ile karşılıklı isbirliçi ve davanışma yürür Z\der. Ne var ki, Anadoluda insaniarımız doktorsuzluktan, ilâçsızlıktan kırılırmıs.. Çoeuk ölümleri rekor düzeyde imis.. Hastane kapılarında vatandaşlarımız helâk olnrmnş.. tstanbulda 635 kişiye bir doktor. Anadolu'nun çoçu yerinde 10.000 !;isiye bir doktor düsermis.. Kırk yıl önce a«iret ha\atı vası\an Orta Asya Kazakistan'ında simdi 500 kisive bir doktor düşermio.. Kirain nmurunda '... tstanbnl ve Ankara'd3 yapılan kalb aktarma operasvonlarını iste bu tablo icine oturttuğumuz zaman büsbütün değerlenivor. Hani tnilietlerarası futbol sahasında yenile yenile perisan olduktan sonra Fenerbahçe'nin Mancester zaferi bizleri nasıl se\indirmisse övlesine sevindik. Gerçekten çok deçerli hekimlerimiz var bizim .. Fedakâr, bilsili, ve ı o t n da alçaksöniillü .. Ankarada ve tstanbnida başarılan kalb nakilleri, basınımız hesabına pek parlak olmıvan bir hava içinde vatandasa duvuruluyor. Ama bugün, knsurlarımızı nnulup yapılan isin bizim toplum hesabına anlamını arastırmak daha doŞru olacak. Ankarada kalb aktarmasını basaran Dr. Kemal Bevazıt da Istanbul Havdarpasa Göeüs Cerrahisi'nden vetismistir. Havd3rpasa Kalb !>Ierke?inin, ülkemiz hekimliği bakımından bir dönem olduSunu yetkili doktorlar söviüyorlar. Bu merkezin kurulusunda Dr. Siyami Ersek'in ve Dr. f m i t Aker' in büvük pa\ları var. Nitekim son başanlı kalb aktarması da avnı kisilerin öncülük ettiti bir ekip çalısması sonunda mümkiin oldu. Bu olayda diklcatle üstüne eeileceiimiz birkac nokta vardır : 1 Havdarpasa'daki basarı, bir günün raslantısı değildir. Billmsel bir müessese kurulmustur orada Bir degerli kadro yetismls ve yetistirilrnistir. Bu isin iiniversite dışında çerçeklesmesi de tesadüf sayılamaz. Ünnersitede reform dâvası havada kaldıkca, nice dejerli hckim, fakiiltelerin entrika dolu salonlarında nefes alamaz oldukça, klinikler ticarethaneve döndürüldükçe, bilimsel çalısmaların üniversite dışında kurumlara yönelmesi olagandır. 2 Havdarpasa Göeüs Cerrahisi Merkezindeki doktorlar tam fön çalısıp. her av belirli bir para alırlar. Sivami Ersek'in 56 hin lira. Ümit Aker'in ise 45 bin lira avlıkla çalıstıgını öğrendik. Ovsa bîr Sivami Ersek bugün piyasada her ay 4050 bin liravı rabat kıvınr; Ümit Aker'e Amerikan üniversitelerinden çok parlak teklifler vardır. Bn isimler ve degerli ırkadaslan, yabancı ülkelerde Türkiyede kaTandıklarının en aşajı on mislini aİabilirler. 3 Demek ki, bir hekimin vey» bir bilim adarnının aradigı salt para dejildir. Her »eyi paraya vnran zihniyetin çoktan iflâs ettifi. çagımızda ariık ispat edilmiştir. Bir toplumo ilerive sötiiren itici frücün kâr ve kazanç oldngrınn iddia eden felsefe çüriimüstfır coktan Bu felsefeye âsina nice ückâgıtçı profesör, hir vandan üniver<=ite kliniklerini tekellerinde tutup ötevandan zeneinlerin özel doktorlnğunn vaparken, yeni yetisen kusaklar içinden bo kısır çemberi kıraeak degerler ortava çıkmaktadır. Türkiyede sosvete doktoru olnp çöhret kazanmak dönemine son verilmelidir. Hekimliğin ticarete dönüsüp pivasa kosulları arasında yozlasması ve milyoner olmak için bir araç sayılması tıp mesiejtiyle taban tabana zıttır. Türkivede bu eidisin muhakkak önü alınmalıdır. 4 Ülkücü doktorun \e mesle»ine hırsla baglı bilim adamı nın aradıgi sev salt para decildir. Medenî bir insan eibi yaşıyacak konfor namusln hekime veter Esas mesele, doktorlarımıza meslekte ilerlemek ve çalısmak icin inıkânlar açmaktır. Bu is de vatırımla olnr, bilim merkezlerini cojaltmakla olnr. Ama vetisen eenç hekimlere bütün kapılan kapatırsak, yabancı ülkelere kaçmaları nı kimse avıplıyamaz. Burada suç, onların degil. bornk toplurn ÜHiertinindir. Haydarpasa Gögüs Cerrahisi Merkeziıun kısa tarihçesi İste hn inancı ispatlıvan bir hikâvcdir. O m e r k ^ d e eger kalb aktarması operasyonn yapılmasaydı, hu gerçek degisecek degildi. Ama ırerçekten gösterisli basarı, bu «erçekleri kamu ovunun gözüne sokarsa bir insanın hayatını kurtarmaktan çok daha büyük bir iş görül mü? olacaktır. G^rülüyor M, organ nakli konusu gerçekleşmce onun ardır.dan dığer birçok konuJar ve sorunlar stanbul'un 5 mayıs 1968 tarihbırbırinı izlemekte ve boylere 1 büyük gazetelennin bırinci 1 kalb nakli işi g.ttıkçe büyuk bır sahıfelennde buvük puntolarbazısmda resımierle bir ha önem kazanmaktadır. asıl nedeni imdiye kadar insandan lnsana böbrek gibi bazı organlar nakledildiği. kan n.akilleri artık alışılmış hale geldigi için bunlar tıp ve hukuk açısmdnn bü\Tük bır tartışma konusu olmamıstır. Fakat iş kalb nakline gelince Dünvanın her ülkesinrlc, valnız ileili meslek mensuplan arasında değil. birçok avdınlar ve hat*â halk arasında en hararetli tarfısmplar birdenbire patlak vermi^tir. Punun nedeni eavet açıktır: l ö z , böbrek. yn da kan'm bir insandan almıp başka insara aktanlması halinde. vericinin havatı kavbolmaz. îleri memleketlerde cokça örneğl olan bu çesit ameliya'lira harşı şiddetli Itirazlar olmaTiıstır. Kalb naklinin önemi, kalbinden ajır ve umitsiz derecpde hasta olan bir kimsenin havatının kıırtanlmasında da düğümlenmemektedir. Çünkü bu hastalık >ai?ünden dünyamızda her gün birçok kişi zaten ölüvor ve bu. olağan bir âfet sayîhyor. Sebepler tı Itibarla, temeldekl «ebeplere faide vardır: lnmekt» D Vtnriirk düşmanlığı, gerleillk, kendi znmanında da öliimünden sonra da mevcuttu. Okumamıj, okutulmamış bir milletin kaderinde gericinin istismarına âlet olmak mukadderdir. Akıllı iktidar lar onu ölçiilü bir baskı altında turmasını bilir. Maalesef. çok partili rejime geçişte. samimi vey« gayri samimi olarak. yurda yeni bir hürriyet havası getinne sloganı içinde gerici çevrelere aşırı tâvizlerin verilmiş olduğu da inkâra sığmaz bir gereektir. Gerici kuvvetlenince ve ölciilü baskı kalkınca, ilk uzandığı hedef. Türkiye Cumhuriyetine vücut ve hayativet veren. ilerici hir hareketin. fikriyarın sem bolü haline gelen (Atatürk) olmuştur. Cumhuriyet bütün müesseselerile, ilkelerlle yerleştiği zaman, belki yüz sene sonra Atatürk üzerinde yap'labilecek miinakaşalar. cahil bir cesaret ve seviyesiz bir şekilde ulu orta yurda yayılmıştır. Tieanilerden. Nurculara kadar. bir takım zümreler elin de dinde, Atatürk de çıkarlar. dar gorüşler ve si yasi gayeler bakımından cığrından çıkarılmıştır. İspartada sürgünde olup oraya yerleşen siyasi hüviyeti mâlum bir şeyhe, zamanın iktidar başlan hesapli bir gaflet içinde cesaret aşılamıştır. Süratlc biiviiven gerici cevre. pesjnden sürük'ediğl gaf. mâsuın halk grupları ile de iktidarın vazieceml yeceği, kolayca elde edebileceği bir (oy) kitlesi haline geîmiştir. Ne yazıktır kl, Adalet Partisi de aynı zihniyetin enkazı üzerine oturmuştur. Adalet Partisinin, ihtilâl gibi tehlikeli ve yıkmtılı bir geçmişten sonra hemen geride bıraktığı olaylardan ders alarak atbaşı giden gericilik ile Atatürk düşmanlıeını fren lemck iein ven yeni akımlar getirmesi. Başbakanın bueün «ovlediğini. iiç yıl evvel söylemesi gerekirdi. Mnnt.ır gibi türeven bir gerici basın, Nıırculııfıın. Siileymancılığın. tiim gerlciliğin. Atatürk dnşmanlıirının, saltanat ve seriat hayranlık ve istejHnin tahditsiz terciimanı olmuş, sosyaliçt fikirlerin yarattığı aşırı bir komiinizm korkusunu da kalkan edinen yayınlar lisanen teca\iiriin dozunu ksçırmış ve nihayet Ilarh Okullannda komüniit yuvası aramapa kadar ileri gitmiştlr.' * Türkiyenin gelecefl 1çln teme! olan hnsusjar, Anayasanın teminatı altındadır esprisüe rıkarcı blr hasınm alabildijine tahribine terkedilemez. Eğer höylece komünizmle mücadele edüdiği sanılıyorsa, hn kanıda nlan gafillerin yurdu bölmede tahrikcinin adına çalıstıl;larını anlamaları eerekir. Atatürke catmskla. gericilik aktmlan ile bilimsel unsurlara davanan knmünİTm ile. sosvaüzmle mücadele olmaz. ancak ona yardımcı olunur. Oerrekler eöriilmez«e. hiitün bunlar Hir cıj gibi biivür ve Adalet PartHni de aynı kayıtsızlığl r^^erfn her tip partiyi de (Atatürk düşmanlığı) ve (gericilijin feşvikçisi) sıfatı ile damgalar. Bugün, Savın Raşbakan (herkesten fazla Ata•Mrkcüvürl dediği zaman Dolitikanı.n dışında kalanlar l)iı ifadenin samimiretine inanmazlarsa. bu onları '»>ahati değildir. B îaym Başbakan gerici cereyanlar hakkında delil istemektedirler. Bu fazla ileri gitmiş bir taleptir. Müspet Dropaganda etkisi yoktur. Bilâkis aldatıcı ve tahrik edicidir. Bir devlet adamı beyanlarında muayyen zümreleri değil, ülkenin tümünü muhatap almakla yükümlüdür. Delil iki türlüdür. Biri sokakta, diğeri resmî dos>alardadır. Sokaktakiler aç:k. dosyadakiler giz lidir. Sokaktakileri siralamağa lüzum yoktur. Sehirlerden kovlere kadar günlük misalleri o kadar çoktur ki bzetlcmcğe sütunlar yetmez. Dosyadaki delillere gelince. bunlann detayım iktidarın cok iyi bümesi gerekir. Adalet Partisi iktidara geldisi tarihten itibaren hütün sorumlu emniyet mercileri. nurculuk. süle^mancılık. mezhep ka\sraları. köylerde dal budak salan ve temelinde din anlayışı yatmıyan hâfız kurslan,, gerici faaliyetlerde bulunan şahıslar, dernekler hakkında, resimler. helseler. raporlar ve tahlillerle dolu do«yaları iktidara devamlı olarak arzetmektedirler. Millî Urk hukukçuluguna tam 19 yıl seve seve hızmet Ptmış ve bir çok öğrencl yetiştlrmiş oldugu ıçın hâtırasını burada minnetle anmak istediğim, Istanbul Hukuk Fakultesi Medeni Hukuk Ord. Profesoru Dr. A. B. Sclnvan'ın çok kez tekrarladığı bir söz vardı: «Bir tek damla suda koca bir âlem \ardir.» Gerçekten de bir damla SU\TI çok büyüten bir mikroskop altına koyarsak, içindeki organık ve madensel nesneler dev gıbı buyür. Bövlece kocaman kayalıklar arasında dev yaratıkların yiıztiuğü izleniml uvanır insanda. Eu kayahklar, suddkı tuzlar, y&ratıkiar ise bizım gözle ^öremediğimiz hayvansal ve bitkisel mıkro organizmalardır. Kalb nakli konusu «bir damla su» degil, içinde ahlâk, din, ceza, tıb, ozel hukuk sorunlan kaynayan bir «deryâ» dır. Biz bu yazılarda başhktan anlaşıldığı gibi bu deryânm sadece bırkaç noktası üzerinde duruyoruz. ı Teorik ve pralik sorunlar *••• ••«• •*•• •*•• ühl^ksal yön ir yanda yiızde yüz ö'en, da. ha doğrusu «ölmek Uzere bulunan > bir kimsenin kalbi alınıp öte yanda, ağır kalb rastalığı yüzünden ölüme mahkum başka bir kimseye takılarak onun hayatı kurtanlacak. «ölmek üzere bulunan bir kimsenin» dedim. Çünkü bütün hücreleri, bu arada kalb hücreleri tamamen ölmüs bulunan kişinin kalbi bu işe yaramaz. önemli hücreleri tamamen ölmemiş bulunan kişi ise tam 61müş sayılamaz. Meselâ bir kazada, ya da bir savaşta bevnin hayati merkezlerinden birine rastlayan bir kurşunla varalanan kimsenin kurtulması tmkânsız olduğu halde, o kimsenin önemli hayat hücreleri yaşadıkça, o henüz hayatta demektir. Onun göğsünü yarıp canlı kalbini almak, ahlâk yönünden ne derece uygun görülür? Kendini bilmeven bir kimsenin aılesi ve çocuklan bu kalb nakline razı olsalar bile, toplumun bugünkü ahlâk çörüşleri açısmdan bu işlem câiz midir? Eğer o kimsenin tekrar hayata dönmesıne onbinde bir dahi ihtimal varsa. böyle bir kimse henüz yaşıyor dempktir. Onun göğsünü yarıp, kalbini almak, velevki haşkasının ha\'atını kurtarmak amacıyla da olsa. ahlâksal bakımdan doğra görülemez. B *••• •••• •••• •••• ••>• «••• S onu ç ürkiyede. Alatürk düşmanlığı, Ordudan endişe. kücültülmiye calışan bir irtica, aşırı derecede büyütülmiiş bir komünizm gerçeği vardır. Siyasi Partiler. hiç şiiphe yoktur ki bunun dengesini bulmak noktasında hemfikirdirler. Aksinin düşünülmemesi lâzımdır. Bu takdirde, bütün partiler olmasa bile, iktidar ile ana muhalefet partisi ve onlara yakın iicüncü büyük bir parti bir ara>a gelerek hu dört konu üzerinde millî bir politikada birleşebilmclidirler. Binle millî bir mutabakat (oy) karffisını ortadan kaldınr. Zira, gerici ve onu destekliyen çevreler bilir ki kime oy verirse versin ken disine havat hnkkı olmıvacaktır. O zaman. özlemi çekilen siyasi istikrar daha kolay elde rdilir, halkm dinî hislerini istismar gay reti azalır ve zanıanla ortadan kalkar, Atatürk duş manlığı kalmaz. gcriciiik sincr. komiinizm çok mü 5ait bir ortaımnı hulamaz ve faaliyetlerinde sırıtır, ve nibayet Ordu da aklını. şuurunu. enerjis;ni tâlim alanına cevirir. Bıınu yaparsak, içte ve dısta ku\Tetli devlet ohıruz. yapamazsak tarihlere ibret vesikası olarak geçeriz. Kalb nakli sorunıınıın asıl önemi. kalbi alman kimsenin «ölıi» olmasında topianıyor. O kim«e hem ölü olacak. hem de kaib hücreleri henüz ölmemiş hıılunacak. Başka bir deviml". 'lenuz kalb hücreleri yaşayan. fakat aıtık havata ddnmesine imkân H'.'.unmf.dı§ı i^in. ölü savılan bir kimsenin Aynea, bu sorun, esk! bir hukalbi akrnu baska Vr Vrims^ve <akuk problemini de yeniden cankılacak. îste bu nptfenl°dır ki. landırdı. Bu problem, rahat ölüdünkü va7ida (1) numaralı notta mün hukuk bakımından düzenlenadı eeçen Frnnsı? "nzan. 17 risan mesi problemidir. Devâsız ve çok tırihlt (Le ^T^)r)d^l «razetesinde ıstıraplı bir derde vakalanıp ta avnen şövle demektedır: «Can'ta yaşamaktan umudunu ke«pn ve Washkanskv ve Bl?ihers> takılan ıstırapsız olarak r^hntça ölcHıriılkalbler. öliilert'en nıi. vok;i hemesini isteyen kimsenin ısranna nüz yasav.T k>«>l<*'"<lpn mi cıkarılbir heklm ya da bir vnkını memıstır? iste hııp'in »ceset) deniselâ anası, babası, evlâdı dayalen şevden orıran rıkar'Iniısında namayarak onun istpğinf verine incelenmesi gprekpn ve belki sertgetirirse, öldüren kışi ayr.en bır ce formül? ecl'lm;^ hı;!unan en katil pibi cezalandmlmalı mıdır? önemli sorun burlıır.» Orgran nakli ameliyatlan başanlı Su halde mese!°nin cözilm nokolarak devam ettikçe, lhtijacı otası, övle sanılır ki. hpr seyden ianlara takılacak organ bulmak bnce tıb biliminın f;7ik o'Um an'ı Y A R I N : için ştfasıa akıl hasta,îannm devhakkında sağlavacaşı vcriler rtra ı let fcontroht.alhnda ıstrrapsız ölfmda dü^ümlpnecek ve ancak '.nOrgan alım dürülmeleıî'^ulüşünffimeyecek midan sonra işin hn v 'ikî vöntl ka • * " satınu dir? nunî bir düzene ba*!anabilecekBu sorunlan, ftrsat bulursak tir. başka bir yazıda incelevecpjiz. Ancak bunlar başka gerekçelrre dayanılarak, geçen yüzyıhn sonunda ve 20 lnci yüzyıiın başlannda zaten ortaya atılmış bulunuyordu. 5 mavıs 1968 tarihli gazetelerde Londra'dan verilmiş olan şu haber bu konu flzerinde yeniden düsünüIdü.Sünü gösterivor: Trape7 kontrol mastarları, Trapez vida açma «tnsanın ölüra hakkına Devlet kaKılavuzlan ve tarakları almacak nşabilecek» başlıgı alfir.dnn ç;kan 1 Yukanda yazılı malzeme hariçten teklif alma guretlyle bu haber aynen şoyledir: «!nş;iliz satm alınacaktır Tıbbi Araştırma Konsevi Yaslılık 2 lekıiflerın en geç 27.12.1968 Cuma günü saat 15. e kadar Biliml Kolu Müdürii Doktor AAnkara'da Malzeme Dairesinde toplanan Komlsyonumuleks Comfort, (Biyoloji. saatli za venimiş ve gelmiş olması şarttır. bomba) adlı kitabında. (Günün 3 TPklıf zarflan üzerine teklıfin hangl lşe a l t oldugu y»v birinde ilim, övlesine üerleyecekzUacaktır tir ki, in.sanın ölüm hakkına Dev4 Sartnameler Ankara'da Merkez, Istanbul'da d a Sirfced let müdahale edebilecektir.) d3\sznesmden 25, TL. mukabilinde temin edilebilir. mektedir. Uzmana Köre Devlet, 5 TCDD ıhaleyı yapıp yapmamakta veya kısmen yapmalcta bir kimsenin kendisi ya^amayı isve tercih ettiğı talibe yapmakta tamamen serbesttir. tesin istemesin millî çıkar bakı( B a s ı n : 28342 14526) mından yaşamasma karar verd;s1 takdirde, şahsın ölmpsine ızin vermeyebilir. Yıne uzmana gore bilim gelecek yirmi yıl içinde insanm niçin yaşlandığmı ortaya çıkaracaktır.» Gerçi bu haberde Devletın «öldürme yetkisi» değıl «Yaşatma yetkisi» foz l:or.usu edılmekte ise de, bır defa ınsan hayatı üzerinde şu veya bu şe.tılde tasarrufa başlanınca, arkasmdan, Devletin öidur.'Tie vetkısı sorunu da gehr. Nıtekım ınsanhgm ' bazı devrelerinde bu sorun teorıde kalmamış, uyguiamaya bile konulmuştur. • * « » u sorunlar, çogu teorik olarak, Medenl Hukukun (KışiIik haklannm Korunması) bahsinde zaten vardı. Fakat organ nakli ameliyatlannın bir yıldan kısa bir zamanda, arka arkaya ve oldukça başanlı bir çekilde devam etmesi üzerine, şimdi rie ço*u teori alanından çıkarak, üzerinde ciddi olarak düşünülmeyi, çrizüm yoluna bağlanmayı zorunlu kılan gerçek hayat alanına girmiş oldu. B »: mS TCDD EsSetmesi tâsrkez Ahm ve Saîım iNGlLİZCEALMANCAFRANSIZCA • Her ders 1620 sayfa ve 1 lira, Plâklı nietodlar 50120 hradır. i Dersleri bıtırenler LONORA PARİSve BERLİN e gDnderilir. ' Broşürümüzü veya 5 liralık darnga pulu göndererek ilkbeşd&simizristeyınız. jmtmaMmL^^mt ^ YABANCI OIUER ENSTİTUSO MEKTUPLA ve P L M L A . ,;. . . . Reklâmcılık: 4762 14564 •••••••»•••••»••••»•••••, ••••••••»••••••»•• SANAYİGİLERİN DİKKATİNE Sovyet Rusya kontenjamndan Sodyum Karbonat ihtiyaç belgeleri olanlara proforma fatura verilır Mutemethk yapılır. İlgililerın VCS.TOKINTORG Türkiye Mümessili: NAİF URAS HALEFLERİ Koll Şti. ne müracaatTel: 22 96 81. • lan menfaatları icabıdır •>•••••••••••< »•••»•••••••••••••»••••»»•»•••• • Yıldız: 694/14562 İsfankd SJflâs Kemurluğundan: GAYRINENKU1 SATIŞILAHI F E N BİLÎ3VILERİ LISEVI BITIREMLERE VEYA SON SINIFTA TAKIMTIL'l OLANLARA BUTUM LİSE FEN B O L U M U MATEMATİKFİZİKKIMYA DERSLERIM BASTAN BASLAYARAK OĞRETMEK İCİN KURULMUSTUR OGREMM 21 HAZIRANA KADAR SURECEKTIR Dosya: No: 1964 52 Nimbüs İskenderun Malmüdürlüğünden Beher kılosu 125 lcuruşt^ 18 ton miktarındak] 5 mm. lil£ yeşil mercimeğın kapalı zarf usulüyle 10/12/1968 Salı çüruı saat 11 de ihaİPsl vapılacaktır. Şartname mejaî saatlerinde Malmüriürlüeünde görülebilir, gazete üân masrafı harıç dığer masraflar alıcıya aittir. tsteklüerin 1700 hra teminat makbuzu ile teklif mektuplannı saat 10 a kadar tskendenın MatmfldOrlüğünde teşekkü) edecek Komisvona verümesı. postadaki gecikmelerın rsfnra ahnamayacajı ılan olunur. 15/11'1963 îskenderıın Malmüdürü (Basın: 23015/14527) Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektörlüğünden Üniversıtemız Mühendıslık Pafcültesl Metalurji MUhendlsl:ğı Bolümti X Işınlan Lâboratuvannda lstlhdam edilmek üzere bır teknisyen alınacaktır. Istekiılenn: 1 Askerüklerinı yapmış olmalan, 2 Sanat Enstitüsü veya Tekniker Okulu elefctrtt bran»lar;ndan mezun olmalan veya bilgi ve tecrübeleriyle en aşagı aynı seviyede bulunmalan, 3 Elektronık dalında egitlm görmüş re tecrUbelenmls olmak en önemlı lercih sebebidir. Müracaatçılarm Ünivprsıtemlz Personel MUdürlüğünden aJacaklan mtiracaat formlannı doldurarak en geç 10 Kasım lS'îS eumartesı günü saat 12.00 ye kadar lade etmelerl ve 16 Arahk 1968 cumartesi günü saat 10.00 da yapılacak imtihanda hazır bulunmalan rica olunur 'Basın: A. 1556928188 14528 Beyoâlu Cihançir mahal!e=inin kazancı yokuşu sokağında 52 kapı 658 ada, 31 par?pl s^yılı 21 m2. sahalı kârgir ev ile aynı mahalle Kazancı yokuşu ve Saeıroelu sokağında 27. 54 taj kapı, 658 ada 48 parsel sayılı 85.25 m2. sahalı K ev ve dukkânın tamamının 31 ve 48 parsel aynı îartnpme ve s y i ! zamanda sa'ılrnasma iflâs tasfiyesi maksadıyla idarece kar?r venîmiştir. İMAR Dl"Rl>TLARI: 31 parsele müstakılen imar dunımu verilemeyip bitjşığindek'. 30 veya 48 prrseüe tevhidi halinde 15,50 mt. irtifada inşaat yapılmasna müsaade edi'ebilecektir. Diğer 48 parselin tamamınds 1530 mt irt'fada '.n.'aat yapılmp'tna müsaade edilmektedir. ^lEVKİLERİ HALEN Dl'P.lMLARI VE KTYMETLERİ: Her ikl parsel Taksimden F:nd:klıya inen K?zancı yokuşu üzerinde ve Sağıroftlu soknjı ıle bı^les'i^i kc^ededir. Kazancı vokusundan 52 numara alan 31 cnrsel uzeıinde odası olan, Kaznncı yokusımdan cephe alan, cephecamekân vıtrınli. zeınını beton. arka kifmmda helâsı ve üst odaya çıkılan ?h=ap merdıveni bu'unan dukkândır. Kayden K. ev olan bu parsel kârgir dükkân o'arpk kullanıimrktadır. 48 parsel sayılı gayrimenkul L Tİânlı Eisa üzerinde Fazancı yckuşundan 54 kapı No. taşıyan altında dükkânı buiunan, Saâıroğ'.u Sokağından 27 numarayı alan kârgir evdir. Du'ckân cpphe=ı Ako"dion demır kepenkli ve camekânh. zemini karo dd=eli L p ânh olup on taraf: bakkaliye arka yan tarafında mozaik musluklu helâ ve tir odalı depcsu vardır Mesken kısmına Sağıroğlu so kafmdan girilmekte olup ffiri=te bir koridor üzerinde ve önde bir oda, vanmda favons tezgâh ve evypü, sâhit fayans sedır mutfak ve içinden geçilen fayans 'âvabo ve taşlı holâ mahalli, yine mııtfaktan geçilen demir parmaklık'.j bal'ton ve buradan mozayik basamak, demir korkuluklu merdivenle aydınlıça inilmektedir. Koridor nihayetinde bir hol olup merdivpn altında bır doiap ve Kazancı Yokuşu caddesine bakan bir oda vardır. Holden mozayik basarnakli merdivenle 1. kata çıkılmakta ve bir hol. kazaneı yokuşu üzerinde ü**ü ve etrafı camekân kaplı teras ve önünde koridor şeklinde balkon. holden sokak tarafına giden koridorda bir yatpk oda.". küvetli ve termo'îifonlu banvo dairesi helâdan bozma kiler oda'i odalsnn zemini ahşap olup diğer kısımlar zemini karo, merdiven'er mozayik ba?arr=klıdır. Demir ve doğrama aksamı yağh boyalı, çafı kiremit Krtü'üdti. Bînada eleîciTİk ve su tesisatı faaldir. Her iki par selin tamamına 250000 Hki yüz elü bin) lira kıymet tahmın ve takdir edilmiş bulunulrr.akla: İlk açık. artırmas! 3012 '1968 pazartesi günü saat 11 den 12"y« kadar, tehiri halinde 2. acik artrması 9 '1H969 perşembe günü saat 11 den 12 ye kadar tstanhul 1 Ifl?1; MemurîıiŞu odasında yapılacaktır. Artırma sartnamesi !5'12'19K8 tarihinrfen itibaren dairede açık bulundurulacak ve 100 kr lıık no^ta pulu vprilmesi şartı ile isteyenlere bir sureti eönderile bi'ecekür. thalr hplelinın ödenmesi için 20 gün mehil verilehilir. Artırmaya içtirpk icin 25000 lira teminat iraesi şarttır. Tahliye teslim ve tesçll masrpflan alıcıya ait*ir Fazla mâlumat almak isteyenlerin yazılı No: '!e müracaaHan i'Sn olunur. . 8152'14517> HAFTADA 25 SAAT OERS HER HAFTA İMTİHANSJKI DİSİPLİN KÜRUMUMUZU BASARI ILE BİTİRENLER RESMt YIİKSEK TEKNİK OKUILAR» GIRİŞİ GARANTİ ETMİS 0LACAKLAR01R FE1SI BİLİ1VILERİ IVIEFlKEZt Beşiktaş Çırağan Caddeşi 71 ISTANBUL Tel: 48 09 50 (Reklâmcılık: 4708/14531) l • MAKİNE MÜHENOİSİ1 ARANIYOR İstanbul'da bulunan tanınmiî, büyuk bir Madenî Eşya Fabrikasında Teknik Büro Şefi olarak lstihdam edilmek üzere tecrübeli eleman aranmaktadır. Namzetlerde aranan Tasıflar şunlardır: 1. S2 45 yaşlan ara?mda bnlnnmak 2. Maklne Mühendlsl (veya yflksek tnflhendlsl) «bnak 3. Saç kalıp lşlerlnde çalışmı? olmak Yazılı müracaatlann en geç 4 Aralık 1968 torlhlne kadar aşağıdaki adrese yapılması rica olunur. Müracaatlar gizli tutulscak ve uygun bulunacak namzetler görflşmeye dâvet edileceklerdir. SEVK YE tDARE GELtŞTtRlVrE MERKEZÎ • • Meclisi Mebusan caddesi No: 323 Orya Han Kat 7 Sahpazan RekJâmcıhk: 4759/14565 •••••••••••••»•••••••••••»••••••••••e»»»»»»»»