23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE ÎKf 14 Kasıın 1968 CUMHURtTET !•••••••••••• Gençlik, üniversife yönelimi ve Anayasa Dr. Hikmet Sami TURK eşitli ülkelerde üniversiteler, eşzamanlı bir değişiraden geçiyor. Defişimin belirİ g i n yönlerinden biri, özellikle Fransız yfiksek öğretim reformnnda görüldüğü gibi genç kusaklara üniversite içinde etkin bir rol vermektir. Çok ya\as yenileneıı bir kadronun yönetimindeki geleneksel üniversiteler, en iyi niyetlerde bile, dünyadaki hızlı çelismeleri daha çabnk yansıtan genç kusakların özlem ve isteklerini karşılayamamaktadır. Kusaklar arası yabancılasma, baska bunalımların da eklenmeshle röneiimde söz bakkmdan yoksun tarafta patlamalara elverisli bir ortam yaratmıstır. Simdiki çaba, üniversitenin sarsılan bütiinlügünü, uzaklaşan nçlan ortak bir yönetimde birbirine >aklastıracak yeni bir düzenle knrtannaktır. Bn, aynı zamanda üniversitelerin demokratik bir içvapıya kavusturulması demektir. Türk üniversiteleri. 27 Mayıs Devrimi sonucanda bir Anavasa ilkesine yükseltilen özerklikte, sivasi iktidarlardan gelebilecek baskılara karşı saÇIam bir dayanak bulmuslardır. Fakat yalnız belirli akademik nnvaniara dereceleri oramnda açık piramidal oliearsik iç yapılarında önemli bir defisikli&e ngradıklarım sövleraek püçtür. Gerçi 115 sayılı Kanun, ordinaryüs profesör saltanatını yıkmıs, docentlere profesörler kurulnna daha çenis savı ile katılma ve fakülte yönetim kuruluna tirme hakkı tanımıs, ftfretim vardımcıları ve öerencilere «nroblemlerini» fakülte yönetim knrolnna bildirme imkânı saîlamıstır. Kısacası 115 savılı Kanun piramidi tepede biraz budamak. docentler düzerinde biraz çenisletmek ve tahandakilerin de bazj dertleri olabileeejini hatırlamakla vetinmistir. Üniversite vönetimin'Je tam söz hakkı, hülâ nrofesör nnvanına ba$lıd<r. Docentlerin yönetim payı • profesörler korulu doIayısiTla senato ve rektör seçimlerinde oy kullanma dısır.da fakülte sınırlarını asmaz. Asistan ve öjrenciler yönetime yeterli sayılmamıstır. Genç knsaktann akademik nnvanlar altında varlıklarını dnvnrabilmesi de, bnnlan kazanmak iein konnlan uzun bekleme süreleriyle frenlenmistir. Bn dnrnmda piramldin tabanındaki kaynaşmalara sasmamalıdır. • ••• • ••• • •«• •••• • ••• • ••• • ••• •••• •f • " •••« • ••• • ••a pıaa İnsan Hakları Yılı Münasebetiyle • ••* •*•• «•>• HABER1EŞME HÜRRİYETİ 1961 AHAYASASI Ispiro Efendiden sonra, gelelim Başkan Nixon'a ••«• •••• *••• C 0ÜNÎVEKSİTE ORGANLARININ KURULUŞL' : Anayasa, yine «özel kanuna gore» ayn bir yönetim nsnlü kabul edilmiş üniversiteler dışında üniversite organlarının «yetkili öğretim üyelerinden kurulu» olmasını öngörmektedir. «Kurulu» kelimesinden her orçanda birden çok öeretim üyesi bulunacaeı anlasılır. Tani Anayasa kurul organ sistemini benimseraiştir. Bu sistem, rektör ve dekanın üniversite yönetiminde simdiki gibi ayrı birer organ değil, fakat kurul orçanlardan birinin. tabiî en doğrusn yürütme orçanının baskanı niteli*ine uygun görev ve yetkilerle yer almasını gerektirir. Anavasa uvarınca üniversite organlarına üve seçilme yeterliSi öjretim üyelerindedir. Kimlerin ögrptim üvesi savılacagını Üniversiteler Kannnu aoıklıyor : Profesör ve docentler (m. 15). Avnı kanun. öjretim üvesi kavramının dısında tuttu^u ba7i kimselere üniversite orçanlarına üvelik bakkı vermekten çekinmemistir. Gerçekten fakültelerde 'profesorü veya doŞrudan doğruya ögretime memur doçenti bu'unmavan der^lerin öarptim gorevlileri» genel kurula girerler (m. 5 1). Ovsa bunlar öSretim yardımcı^ıdırlar (m. 33). öte yandan üniversite çenel sekreteri. üniversite vönetim kurulunun üyesidir (m. 11). Genel sekreter ise «rektörün emrinrfe ve üniversite vönetim örsütünün basında». ama «ünivrr^ite Ö5retim mesleŞi üyelpri dısında» bir memurdur (m. 41, 43). Bn son iki örnekte kannn daha cok kendi tanımlan yüzünden Anavasa ile celisik dnruma diismüstiir. K*er öfcretim förevlilerinin eenel kurula. genel sekreterin üniversite vönetîm kurnlnna katılmasının nasıl olsa hıı organlarda ö$retim iirelerine ait çojunloifn bozmavacaiı sövlenebilirse. avnı mantıkla birkaç asistan ve ötrenci tpmsileisinin üniversite organlarına girmesinin de hnkukî bir sakınca varatmıyacafı düsünülebilir. Aıra bövle bir Anayasa yonımuna gitme» den de, Üniversiteler Kanunnnda bir tanım detisikliîivle zaten «üniversite ngretim mesleğinin tahiî kavnagı» asistanlan öfretim Syelerine eklemek. onlara üniversite orçanlarının kapı«ını acar. Avrıca gerek asistanlann. eerek öfrencilerin üniversite oreanlarında rörüslerini savunmalarını sarantilivecek bir diizenlemeve de p=aj;ırta tpkrar degineceğimiz gibi Anavasa "eel dejildir. Q ''NtVERStTT: ORGANLARrVIV GÖREV VE TETKtLERt : Anayasa, üniversite oreanlannın «eörev ve vetküpri» nin kanunla düzenlenmesini önçörmektedir. Tani görev \e yetkilerin her organdaki kapsamı, yerine getirilme ve knllanılma sekli kanunla gösterilecektir. Ünlversite organı olma. üniversitey» baflayıcı islemler vapma iktidannı ifade eder. Korul organ sistemi dnlavısiyle her islem bir karara davanacaktır. Üniversiteyi yönetme iktidarının özü burada toplanır. Karar yetkisi öfretim üvelerinde kalmak üzerp. karardan önceki görüsme ve karardan sonraki viirütme safhalanna asistan ve öîrencilerin katılması. üniversitevi vönetme iktidarının özüne doknnmaz: sadece üniversiteve trenc kusaklann düsfince ve hizmetIerini kmzsjıdırır. Ocrci bnfün de fnirpMtHfhT Kanımnn*^*5re fakülte yönetim kurulu, isterse «ögretim yardımcılannı ve ögrencileri ilgilpndiren konu'ann Eörüşülmesinde . bunlardan ikişer temsilciyi davet ederek bilgilerine müracaat edebilir. Ayrıca her sömestir basında öfirenciler ve ö§retim yardımcılan kendi ortak problemlerini temsilcileri vasıtasiyle yönetim kuruluna bildirirler . » (m. T^IV). Ancak çenç knsakların bn dar voldan üniversite yönetimini etkilemeleri güçtür. Üstelik fakülte yönetim knnılu. daha çok eenel kunıl ve profesörler kuruln kararlan çerçevesinde fakültenin günlük isleyisini ayarlayan hir yürfltme organıdır. En ivisi. çençlere dofrudan dojruya butün üniversitp orçanlannda konusma hakkı tanımaktır. Nihavet öfrencilerin kürsü veya bölüm kurnln toplantılannda. enstitü, kitapbk, yayın v.s. komisvonlannda temsili, ö|retîm ve araştımidaki rollerini genişletir. •••• Asistan ve öfrencilerin de yönetime kafıTması, ilkbahardaki üniversite olaylarından beri tsrrısılmaktadrr. Henüz tartısma, isin Anayasavı nyun uvmavacağı noMasından pek fazla ilerive iridememis*ir. Anayasanın konnyla ilîîli hukmünü oknyalım : «Üniversiteler, kendileri tarafmdan seçiİPn yetkili ögretim üyelerinden kurulıı organları ekyle yönetilir ve denetlenir: öze' kanuna göre kurulmus devlet üniversiteleri hakkındaki hukumler saklıdır. Üniversitelerin kurulus ve i.şleyisleri. organlan ve bunlann seçimleri. görev v» yetkileri, ... bu psa'lara göre kanunla düzenlenir.» (m. 120,'IV. V). • ••« • ••• • ••• • ••• • ••• • ••• • ••• • ••• «••p • ••• • •*• • ••• • •«* • ••• •>•• • ««• • ••• •••• •••• «••• • ••• «••• • ••• Asıl şimdiki di'tzen asl • ••• •••• •*«• •••• sistan ve öğrencilerin herhanıri bir Aaykırıyönetime katılmasının yukardaki sekil " de tıiikme duseceğini 5ne sürmek, isin avrınbl»^rını gözden kaçıran toptancı bir yargıya varmak olur. Asıl aykınhklar. Üniversiteler Kanununun yeni Anayasa öncesi devreden kalma yönetim sistemindedir. Konnyn her iki rönüyle r««itli açılardan inceliyelim : •••• d ORGANLARININ SEÇİMİ : Ar.ayasa, . Orta Doğn Teknik Üniversitesi gibi «özel kannna göre» ayn bir yönetim usalü kabnl edilmiş üniversiteler dışında • üniversite organlarımn seçimle işbaşına gelmesini ve seçimin üniversite tarafından yapılmasını öngârmektedir. Bn, özerklik, yani kendi kendini yönetme llkesinin tabiî bir sonocndor. Oysa Üniversiteler Kanunu, bazı organlar bakımından üniversiteye seçim imkânt bırakmamıştır. Meselâ fakültelerde profesörler kuruluna giriş hakkını bn amaçla yapılmış bir seçim defil, birinci derecede profesör nnvanı, ikinci derecede doçent nnvanı, yetmezse «eylemli doçentlik kıdemi», hattâ «knr*a» verir (m. 61). Üniversite organlanna üyelik hakkını dogrndan dogrnya belirli bir akademik statüde bulunmaya bağlayan bn ve benzeri kanun hükümleri, Anayasadaki seçim esasıyla bafdasmaz. Şüphesiz kanun koyucn üniversite organlanrun nasıl seeileceğini düzenleyebilir. Ama su veya bn statüde bnlnnanlan aynı zamanda orçan üyesi saymak, Anayasa çerefince üniversiteye ait bir seçimi kannn kovucunnn yapmasından farksızdır. Üniversite yerine kanun kovucunnn iradesini geçirmek, özerklik ilkesini zedeler. Nitekim Anayasa Mahkemesi, yasama yetkisinin «üniversiteyi kendi kendisini yönetme imkâmndan ynksun bırakacak sekilde» kullanılamıyacağtnı bir karannda belirtmistir (1). vet, üniversite organlan yine üniversitece E seçilmelidir. Üniversite kavramınaögretim kimler girer? Sadece «ö^retim üyeleri» mi? •»•• •••• •••• •••• •••• S o n ıı c tetle denebilir ki Anayasa. öfcrttim fiveleriyle esit ölçülerde olmasa da asistan ve ögrencilerin üniversite yönetimine katılması konttsunda çesitli formüller bulnnmasına açıktır, Hele «özel kanuna çörp kıırulmus devİPt üniversiteleri» vönünden düzenleme alanı tamamen serbesttir. Artık tartısmayı düiümlendifi noktadan öteye götürmek, somut çözüm sekillerinden üniversite icin en yararlısını seçmek gerekir. Şüphesiz Anavasayı zamanın ihtivaclanna göre anlamlandıracak kannn deîisikliklerine ihtivaç vardır. Zaten Üniversiteler Kanunundaki yönetim sistemi ver yer Anavasanm üniversite yönetimi hakkındaki esaslarıvla catısmaktadır. Fakat Anavasava aykın hükümlerin çofu 115 savılı Künun dolavısivle «devrim tasarrufn» nitelifindpdir ve Anayasa Mahkemesinin denetimi dısında kalnjıstır (Anavasa gecici m. 4 TV). Bn hakımdan da kanun defisikliğinin sırası gelmistir. Bu ar;\da kanun deSisikliSini beklemeksİTİn Ankara Üniversitesi Senatosnnca öfretim üvesi asistan öfrenci karması bir fakülte ve üniversite danısma kurullan sisteminin kabolünü. ortak yönetim sorununtın röriîmü yolnnds olumlu bir deneme adımı savdıeımızı belirtmek isteriz. Tıllar boyu üniversitelerin açılısmda Ö Ç renci temsncilerinin konnsmasmda bile tiirlü sakınrnlar gören bir 7İhnivetten bugiine kürümsenmivecek bir mesafe asılmıstır. Simdi daha ileri eiderek ortak vönetimde knsaklararası divalofu «ercekiestirmek. nniversiteyi veni sartı ivdnrmak icin zorunludur. "nc kusaklann vönetime katılmasıvla üni'»r'iitonin cökeceâine defil. avakta kalabilecefine inanmaktavız. Böylece üniversite, vönetimde ve simdive kadar nek islemeyen iç denetimde eenc kusakların dinamik katkısından vararlanacak, caf dısı bir kurulus durumuna düsmekten kurtulacaktır. M) Anayasa Mahkemesinin 4'2'1966 tarih E lQfiS32. K 19663 savılı karan, Resmi Gazete, 8/fi'lPRfi. «svı 12317. s. 6. (2) K. Oztürk, Türkive Cumhurivetl Anayasası, C. III, Ankara 1966, s. 3275, 3277. • ••v • • •«• •«• •••• •••• •!•• •••• ssss ••• ••• üyelerinin varlığı tek başına bir kurulusa üniversite adını kazandınr mı? Böyle bir korulus, öfretim üyelerine ait meslekî bir kurnluş olabilir, nniversite defil. Üniversite kavramı, öğrencilerin de varlığını şart kosar. ögrencisiz üniversite düsönülemez. Ayrıca üniversite kavramı içinde öğretim yardnncılan, özellikle asistanlar yer alır. tste insan unsnru itibariyle üniversite, bunlann hepsinden olusan bir bütündür. öyleyse üniversite organlarını seçme veterliji bunlann hepsine tanınabilir. Seçimde ötretim üveleriyle beraber asistan ve öğrencilerin veva temsilcilerinin de ov Uullanmasını sağla^acak bir düzenleme Anavasava avkırı düsmez. Aksîne. böyle bir düzenleme Anayasa kovucunnn iratle^ine daha uvçundur. Kurucu Meclis Anavasa Komisyonunca hazırlanan Tasandaki «Üniversiteler. .. vetkili ögretım üvelennee seçilen organları eiiyle yönetilirj» ifadesinin sonradan düzeltilerek «Univer?iteler. kendileri tarafından seçilen .. organları eliyle yönetilir ... sekline çevrilmesi. seçme yeterliginin öiretim üyeierinin tekelinden çıkarıldıgını gösterir. Hatıratalım ki Temsilciler Meclisi, Tasanya baska bir noktada deSisiklik eetiren, fakat «vptki'i oğretım üveipnncp «eçilpn» ifadesini tekrarlayan altı imzalı bir önergeyi reddetmişti (2). •••• •••• !•>• !>•• • ••• • •>• Himbüs Ispiro'nun kimlisini daha önce bu köşede incelemiştik. Bîr daha hatırlatmakta yarar bnluyoruz. Amerikanın İkinci Adam'ının ne oldngunu millî çüclerimiz iyice bilmeli. ve Anadolunun en uzak köyüne kadar halkımız Ispiro'yu tanımalıdır. Amerikan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ispiro Agnostopulos bir Yunanlıdır. Gene bir Yunanlı olan milvarder işadamı Tom Pappas'ın destegiyle tnakamına oturmustur. Tom Pappas, Yunanistanda bir çelik fabrikasma, bir petrol rafinerisine, bir Tjetrokimya fabrikasına sahiptir. Son olarak meshur CocaCola'nın Yunan kolunu satın almıştır. Yunan cuntasımn adamıdır. CIA'nın Yunanistandaki paraları Tom Pappas kurumlan eliyle ve gizlice dağıtılır. Tom Pappas ile birlikte «20 th Centurv Fox» filim kumpanvasının sahibi Skouras. armatör Onasis, armatör Livanos, armatör Nivarkos çibi Yunanlı isadamları Ispiro'yu Amerikanın ikinci adamı vapan kuv\etlerdir. Bu adamlann her tin birer unsu.'unu teşkil eden ba yoktur. Ayrıca, haftahk haber fibiri küçük bir devlet bütçesinin zençinliğine «ahiptirler. Hnneri. günlük basmm ve resinalı sm. radyo ' televizyon) ve sinema Onasis. cunta yönetimini desteklemek icin Yunanistan'a 400 milvrensel İnsan Hakları Bıldihakkmda hükümler sevkedilmış'ir. dprpıierin görevlerini yapn.aKt?^ıryon dolârlık bir vatırım yapmaktadır. 32 milyonluk Türkiyenin risinin kabul ve ilân edildıği İkincisi, anayasalarda haberleşme Ur. Belge filimleri ise. tarihî olay200 milvorı dolârlık dış yardım için çöbeei catlarken 9 milvonluk 1948 yılmdan bu yana 20 yıl hürriyeti, henüz basın dışı haber lîirı tesbit etmek ve diğer bilimsel Yunanistana yatırıian 400 milyon dolârın ne demek oldugu daha geçti. Bu 20 yıllık süre içinde, te leşme araçlannm başhcaları olan ampçlar için kullanJdıklanndan, iyi anlasılır. mel hak ve hürriyetler alanında va radyo. televizyon ve sinema alanlarm artık sinema filimleri çok yonlü göAtina gazetelerine göre önümüzdeki paskalva tatiliııde tspiro rılan sonuçlardan biri, belki de en da basm yoluyla yapılan yayınlar revleı ifa eden bir kitle haberleşYunanistan'a bir zlyaret yaparak memleketini gezecektir. Daha önemlisi düşünce hürriyetinin ha daki genisliei ile sağlanmış değildir. me aracı hsline gelmistir. sonra Nixon'un çelmesi de heklenmektedir. Gene vabancı kavnaklı berleşme hürriyeti sağlanmadıkça Bununla birlikte. kitle haberleşme;i haberlere çöre Nixon, Ispiro'ya olağanüstü yetkiler tanıyacak ve fıili bir değer kazanamıyacağı ger Ü7erindeki Devlet kontrolunun kalBeyaz Sarav'da bir büro aMracaktır. çeğidir. Oysa. yaklasık olarak bun dırılması veya hafifletilmesi eğılidan bir asır önce, Avrupada dahi mı her geçen giın kuvvetlenmekteNİTon tspiro ikilisinin önümüzdeki vıllarda programları nebu hürriyet sadece basın hürriyeti dir. Çünkü, devletin elindeki en esdir? Türkiyenin kaderinde önemle söz sahihi olan büyük dostlarıaberlesme hürriyetinin milletşeklinde tasavvur ediliyordu. Hal ki önleyici kontrol aracı olan sanmız neler tasarlamaktadırlar? lerarası garantilere bağlanmatâ. bir ilim kurulu Chicago Üniver sür. düşünce hürriyeti anlayışına Şüphesiz gelecek çünleri simdiden tahmin etmeye imkân yoksı yönündeki gayretlerin bir sitesince 1947'de yaymlanan rapor aykırıdır. tnr. Ama «Cumhurivetçi Pprtinin programı. Baskaıı Nixon'un sebebi de. bu araçların hukuki reda 'halka gazete. derıçi, kitap. radhangf politikayı izlivecegini gösteren en saflam belsedir. Amerikan Bu aniayışın kökü. 1789 tarihli In İim'eriyle yabancı devletlere ve yo. telev'ıycn veya sinema filimleCumhurivetçi Partisinin proçramındaki bazı cümleleri okudufu,san ve Vatandas Hakları Bildirisine yabancılara karsı yapılan tecavüzri yoluyla haber, kanaat, duygu ve muz zaman Baskan Niton'un dünva politikasındaki felsefesini ankadar varmaktadır. Fertlerin ka ler arasmda yakın bir ilginin mevinançlan bildiren haberleşme araçlamak kolaylasır. Parti programında deniyor ki : lan» nm hepsi basm kavramına da nunla sımrlanan haller dısında her cut oluşudur. Birleşmiş Milletlerin « Bıze tfıisman olan ülkelere yardım etmiyeceğiz. Kuzey Vihil edilmişti. Bugün ise, milletler fikri, her kanaatı serbestçe ifade Haberleşme Hürriyeti Hakkındaki etnam sava'inda bize karşı müradele edenlpre ve bu savasın a'eyetmesi ve bunun için dilediği araçla Cenevre Konferansmda bu hürriyearası belgelerin yanı sıra en yeni himizde gelismesine yardımcı olanlara yardım saglamıyacağız. Kobilimsel eserlerde «Haberlesme ra başvurması. sansür ve her tür tın kanunla smırlanabilmesinin su münist ülkelerin gerçektpn dünva barısı istediklerme inandığımız lü idari izin sisteminin son bul hususlara taalluk edeceği açıklanHi"iryeti. terimi kullanılmaktadır. mıştı: 1) Milli güvenhk bakımınzaman kendileriyle e«ki«inden gpnis çapta ticaret iliskileri kuraması bu görüsün ifadesidir. u neden böyle olmuştur? cağız. Amerikanın Dunva .Tandarma1;] olma"=ına mıisaade etmiyeBasın yoluyla yapılan yaymlarm dan «ırnn muhafazasmı zarurî kıSoru, teknoioiik ilerleme sansür edilmemesi esaı. 1789'dan lan haüer: 21 Hükumet şeklıni cebceğiz. Ama millî kurtuluş savaşı adı verilen tecavuzlere de karşı ler hatırlanarak kolayca ce bfi basın hürriyetinin temel sar ren deği'rtirmeğe trhrik eden fikirkoymak karanndayız.» vaplandınlabilir. Günümüzde dü tıdır. Bugün de basın Bizim için Program'ın en ilei çekici sözü sudur : hürriyeti, lerin açıklanması: 3^ Doğrudan dogşünce hürrivetini gerçekleştiren a herseyden önce sansür hürriyeti» ruya suç işlemeâe tahrik eden fı« Mil'î Kurtııluş Sava'i adı vprılen saldmlara karsı koymak kirlerin ifade olunması: V Müstehraçları, artık XIX Yüzyılın teknik ni ifade eder. karannd'ayız cen nesriyat; 5) Adaletin düzgün seimkânlan çerçevesinde mütalâa eVe Amerika Cumhurbaşkanı Nizon'un politikası şöyle özetleSarısür yasağı veya sansür hürdebilmek mümkim değildir ve i riyeti olarak ifade edilen bu pren kilde işlemesini ihlâl eden fikirlenebilir : çinde yaşadığımız yüzyılın başın sip. hemen hemen bütün anayasa rin ifadesi: 6) Artisük ve edebi mül« Komünistlerle genis çapta ticari ilişkiler kurmak... Ama dan itibaren sırasiyle Sinema, Rad larda ve basın kanunlarında basm kiyet mevzuunda mevcut haklann millî kurtuluş savaslarma karsı koymak .» yo ve Televizyon gibi kitle haber hürriyetini düzenleyen Şimdi Türk milliyetçileri. Atatürkçüleri. solculan. saîcıları. hükümle ihlâli: 7) Diğer gerçek ve tüzel kişilerin şereflerine halel iras eden leşme araçlannda fikir ve kanaat rin başında ver almıştır. 85'lik Ismet Paşası, subayı. sivili. genci. ihtiyarı. üniversitelisi, ayveya topluluk için menfaat olmalerin açıklanmasında önemli birer dını, okumamısı, okumuşuvla tüm faalkı, yurorugunu sakagina daBelirtmeliyiz ki, birçok anayasarol oynamağa başlamışlardır. Mo larda radyo. televizyon ve sinema dığı halde bunlara zarar veren fiyayıp düsünmelidir : dern haberlesme, Birinci Dünya dan hiç bahsedilmemiştir. Bunun se kırierin izhar ve ifadesi; 8) Devlet Nixon. millî kurtuluş savasını «tecavöz» savmaktadır. De. Savaşının başladığı 1914'ten sonra bebi, bir kısım anayasalar yapılır lerln veya milletlerin dostâne mümek ki Türkler, Milli Knrtulus Savasında tngiltereve. Fransaya, nasebeylerine zarar veren yalan veetkisini daha iyi göstermiştir. ken henüz bu araclarm icad edilYunanistana tecavüz etmis.. Millî kurtulus savaslarını tecavüz saDaha sonralan teknik ilerleme merniş olmasıdır. Fakat, icad edi ya tahrif edilmiş haberlerin sistevıp karsısına reçmek Niion'la birlikte Amerikan Hükumetinin resmatik bir şekilde yayılması. lere paralel olarak bütün haberleslip kullanılmağa başlanmalan bu mî programı olmns.. Millî kurtuluş savaslan milletleri millî bagımme araçlannı kapsayan bir terime anayasalarda herhangi bir değişikKonferansta kabul edilen metne sızlıfa çötürür. Amerika. mazlüm milletlerin bagimsızlıgına karşı ihtiyaç duyulmağa başlamış ve •Ha lik yapılmasını gerektirmemiştir. göre, ayrıca: «Her devlet. makul bir çıkacagını açıkca îlân ediyor. berleşme Hürriyeti» işte böylece ortakım kayıtlarla bir cevap hakkı Bn duruma göre : taya çıkmıştır. veya müşabih bir düzeltme usulü» 1 Amerikan Cnmhurbaskanı millî kurtuluş savaşlarının başBu hürriyetin tarifine geçmeden ihdas edebilir. düşmanı.. hemen şu hususu belirtmek yerinGörülüyor ki, haberleşme hürri2 Mnavini Ispiro bir Yunanlı . de olun Bugün artık basın hürriiğer ülkelerde, radyo (televiz yeti hakkmda kabul edilen meMillî Knrtnlns Savasımızla yurttan kovduğumuz Yunanlı «Ameyeti birçok ülkelerde (Türkiye dayon) alanında ruhsat (imti tinde. smırlama ölçüleri, kanun korikanın İkinci Adamı» olarak karsımıza cıkıvor. Amerikan Cumhurhil> kamu oyunun büyük desteğiyyaz) vermeye yetkili hükü yueunun takdirine bırakılmıyarak le tartışm» konusu olmaktan çıkmet veya idart organların kontrolü tahdidi bir şekilde tesbit edilmiştir. başkanı, millî knrtulus savaşlarına karsı kisi olarak Beyaz Saray' da otnruyor ve Türkiyedeki 101 üssün kumandasını elinde tntuyor. mıştır. Fakat. aynı husus bu yazı yaymlanmn rnuhtevasına, hattâ Avrupa Devletleri arasmda akdizisinıi. konusunu teşkil eden ha reklâmlara karışmağa kadar var dolunan ve Türkiye'nin de bir ka Vietnam millî knrtulus savasında halk direnmesini kırmakla görevli kisi, Amerikan Büvükelçisi olarak Türkiyeve geliyor. tzmir'in berleşır.e hürriyeti için ileri sürü maktadır. nun ile katıldığı «İnsan Haklan ve knrtuluşnnda babası öldürülen Onasis, bir yandan Ispiro'ya mali lemez. Bu bakımdan. İnsan Haklan Esasen, bir devlet dairesi halinde Ana Hürriyetlerini Korumaya dair yatınm yaparken öte yandan satılık Ynnan cuntasını desteklemek Yılı olarak kutlanan 1968 yılında, çalışan radyo ve televizyon istas Sözleşme» nin 10 uncu maddesinın için 400 milyon dolâr veriyor. tspiro'dan Niyarkos'a. Onasis'ten özellikle haberleşme hüriyetiüze yonlannın yapacaklan yaymlara ikinci fıkrasında. bu hürriyetin anPapadopulos'a, Makarios'tan tstanbul Patrigi Athenagorasa kadar tinde durulması pek isabetli •arsür knnulmasınra veya ' bunun cak millî sebeplerle muayyen memuştur. "tjygulamnaîfrnın füliyatta hiçbir ö* ,£%ŞfIÜg. tah,dit!ere v^rnüeyyidelere uzanan bir ittifak. Nixonla birlikte Türkiye'ye değgin kararlara hazırlanırken biz de Istanbul ve Izmir'de 6. Filonun erlerine moral nem taşımıyacağı açiT?{ırT STÎfe>irri, baflanabilmesi kahul edilmiştir. hizmeti görmek ve mürettebatın tabiî ihtiyaçlarını gidermek için Almanya'da 1949 Anayasası ile rad Bu sebepler sunlardır: hazırlanıyornz .. ya (televizyon) hakkmda da san A Millî güvenlik. toprak bütünTarih, böylesine bir millî gafleti sayfalanna yazmamıstır. sür yasağı tanınmazdan önce. rad lüğünün veya kamu emniyetiııin, iraz yukanda, sözünü ettiği yo istasyonlarmm idaresi, özerk kamiz ilim kurulu raporunun mu tüzel kişfliği halinde, çıkanlan düzeninm muhafazası: A Stırrın önlenmeüi: yayınlandığı tarihte dahi ba federe kanunlarla yeniden düzend Sağlığın veya ahlâkın veya sın kavramına bu kadar geniş bir lenmiştir. başkalarmın şöhret ve haklannın anlam verilmesi tenkit edilmiş; Hâlen radyo, bir çok ülkelerde korunması: «kitle haberleşme araçlan» terimiO Gizli haberlerin Ifsasına engel nin kunanılmasmm daha isabetli ola devletin elinde bulunan bir kitle ha®S?R^^ cağı belirtilmişti. Fakat, Kurul rapor berleşme aracıdır. Alman hukukçu olunması: lanndan H. Krüger'in belirttiği gi A Tarjn knvvetlnm itibar (autorilarında «basm» kavramma böyle bir anlam tanmmasınm önemli bir se bi, bu araç «Devlet radyosu olarak te) ve tarafsızkğinın sağlanması. NOBEL 1968 Sözlesmede, bu smırlamalann bebi vardı: «Bu raporun tümü, kaldıjjı müddetçe, mutlak bir radyaüilabilmesi için iki önemli şart ABD deki basın hüriyetine ait ga yo hürriyeti» nden söz edilemez. Temel hak olarak. radyo (televiz daha konulmuştur. Bir kere, bu rantılerin diğer kitle haberleşme araçlarınave özellikle radyo ile filim yon) yoluyla haber alma hürriyeti sınırlamalar «demokratik bir toplere de uygulanrnası olanaklarım ilk defa 1949 tarihli Almanya Fe lumda hoş görülen dereceyi asma1968 Nobelini alan Japon yazarı Kavabata'nın en süruksağlamak üzere kaleme alınmıştı. deral Cumhuriyeti Anayasasınm 5 malıdır, sonra kanunla öngörülmüş leyici romanı Zeyyat Selimoğlu tarafından dilimize çevDiğer taraftan. basm hürriyetinin inci maddesindeki şu hükümle ta olmahdır» fiilen gerçekleşebilmesinin bir şar nınmıştır: rildi. Yazarın en önemli hikâyesi İZU DANSÖZÜ de Azra «... radyo yoluyla haber alma hürtı da basının haber kaynaklar' olan Erhat'ın çevirisiyle bu kitaba eklendi. (7,5 lirai. öteki kitle haberleşme araçlanna riyeti temin edilmiştir. Sansür koKnut Hamsun'un dilirr.i7e ilk defa çevrilen romanı • da hürriyet tanınmasıdır. Zira. ba nulamaz. sır radyo, televizyon ve sinemanın «Bu hak... ın sınırlar: genel kaaberlesme hürriyetinin düzenortak fonksiyonu haber vermektir. n hükümlerinde, gençliğin himalenmesi ve smırlanması ile Haberleşme hürriyeti terimi önce yesini gözeten yasama hükümlerinilgili olarak milletlerarası memilletlerarası belgelerde tarif edil de ve şahsî şerefe hürmet hakkın tinlerde yer alan prensipler bun1920 Nobel Edebiyat ÖdüJunü alan Knut Hamsun'un bu miştir. Nitekim haberleşme hürri daki kanunda aranmalıdır.» lardan ibarettir. Bu prensiplerle, güzel romanı da Behçet Kecatigü tarafından çevrüdı. Demek oluyor ki. Alman Anaya sansür yasagmin normal zamanlaryeti hakkındaki 1948 Milletlerarası (7.5 lira) Cenevre Konferansmda kabul edi sasmdaki bu hükümlerle radyo hür da mutlak olarak uygulanması. gelen nihai metnin (A> Ekinde, And riv«tı i'f. basm hi'nTiyeti aynı ölçü rek 1948 însan Haklan Evrensel Yakınrla cıkacak kitaplanmız lerle düzenlenmiştir. laşmanm 1 înci maddesinde geeen bildiris/ ve gerekse İnsan Haklannı KtTOTO : 1968 Nobel Edebiyat Ödülünu alan Japon yahaberleşme teşebbüsünden ne an E. s ^ an.iyasalarda bu hürriyeti ve Ana Hürriyetlerini korumaya zan Kavabata'nın romanı Esat Nermi'nin çevirisi ile bu laşılması gerektiği açıklanmıştır: nıjhfuz tu*an hükümler yer alma dair sözleşmenin 10 uncu maddesiy•Ister kamu mülkiyetinde, ister ö aııştır. le teminat altma alınmıstır. hafta çıkıyor. (6 lira). zel mülkiyette bolunsun. muntaSansür yasağının bütün haberleşANNA KARENİNA (Üçüneii Cilt) : Hasan Ali Ediz'ın ilk zam bir sekilde haber ve fikirleri me araçlarmı kapsıyacak şekilde toplamaga ve ulaştırmağa yarayan olarak Rusça aslından ve tam olarak dilimize çevirdiği tanınması ve teminat altma almbütün radyo, basın ve sinema teması yönündeki eğilim bazı anaya <ö Tolstoy'un büyük romanının ücüncu cildi gelecek hafta •berlesme hürriye1 ınin bir şebbüsleri» diser unsura olarak. radyo salarea da benimsenmiştir: 1947 Ja w çıkıyor. (10 lira) Doktrinde de, bu hürriyetin; Federal hürriyeti gibi çok yeni bir ponya ve 1949 Almanya prensip olarak ifade hürriyetinin ım olpn <filim hürriyeti» terimi Cumhuriyeti Anayasalan bu eğilibütün şekilleri ve özellikle üç büme uygun hükümler ihtiva etmekFeza 3462'13343 yük yayın tekniği fbasın, radyo, bidir. Bu hürriyet. sinema fîlimleri tedirler. Gerçekten, Japonya Anave sinema) ile yapılan haberleşme üzerindeki önleyici devlet kontro yasasının 21 inci maddesinde. sanleri kapsadığı kabul edilmektedir. lünün kaldırılması ve filimlerin sürün yasak olduğu. hiçbir haberORTAOKUL L1SE ÖĞRENCİLERİNE Şu halde, haberlesme hürriyeti. halka serbestçe gösterilmesinin sağ leşme aracınm gizliliŞine dokunulaLÜZÜMLU SftZLÜKLER, METODLAR: haber, fikir ve kanaatlerin başta mıvacağı, Almanya Federal Cumlanması şeklinde tarif edilmektebasın olmak üzere. radyo (televiz dir. TL. huriyeti Anayasasının 5 inci madyon) ve sinema gibi kitle haberlesFransızcaTürkçe Telâffuzlu Cep Sozlöğü 7.50 Sinemanın bir kitle haberleşrp» desinde hiçbir haberleşme aracına ;ne araçlan ile serbestçe almması aracı oluşu ve güzel sanatlann bü sansür konulamıyacağı açıklanmı? FransızcaTürkçe Telâffuzlu Okul Lugati 10. ve yayılması olarak tarif edilebilir. tün dallarında fikir ve kanaatlerın tır. Fransızca Düzensiz Fiillerin Çekimi (Dilman) 5 Haberleşme hürriyeti, bu anla açıklanmasınm imkân dahilinde buGörülüyor ki. haberleşme hürTürkçeİngilizce Okul Lugati (Akçit) 8 v mıyla önce 1948 İnsan Haklan Ev lunuşu, filim hürriyetinin tanınma riyetinin sağlanmasınm ilk sartı Türkçe İzahlı İngilizce Dilbilgısi (C Çakalın 6 rensel Bildirisi (M. 19) ve daha son smı gerektirmektedir. Çünkü, si sansür yasağınm tanmmasına hağYeni Başhyanlara Resinıli Almanca (Erkman) 7.50 ra 1950 Avrupa İnsan Hakları Söz nema filimleri sadece haber alma lıdır. Baska bir deyişle. bu hürriveleşmesi (M. 10) yer almıştır. AlmancaTürkçe Deyinıler Söziüğü (M. Akdoğan) 7.50 ve eğitim aracı olarak değil. belge tin smırlan arasmda sansür düşü, Kitapçılarda bulunur Ödemeli gönderilir, filmi olarak ilmi aşatırmalarda kul nülemez. larnlmaktadır. Ni'ekim. haberlesme hürriyetiOKIÎLLARIN SİPARİŞLERİ İFA EDİLİR. Filün bürriyeti. tıpkı radyo hür rin bir unsuru olan basm hürriyeÖĞRFTFVI YATINEVİ. Ankara Cafl. No. 622. İstanbul. aberleşme hürriyetinin hangi riveti gibi. 1949 tarihli Alman Ana tinin sağlanmasında ilk merhaleyi ihtiyaçtan doğduğunu ve an \as8Si müstesna. diğer anayasalar sansür yasağınm kazanılması teşlammı açıkladıktan sonra bu da açık bir hükümle mahfuz tutul kil etmistir. Üntü düşünür John Cumhuriyet 13823 yaymlanan bu hürriyetin anayasalara ne şekil muş değildir. Bu Anayasada, ilk Milton. 1644 yılmda de aksetmiş bulunduğunu birkaç deı'a olarak filim hürriyeti, basm AreoDasiticn ı>imli eserinde, basın ve radyo ftelevizyon) hürriyetle hürrivetini çansür hürriyeti olarak noktada özetliyelim: Birincisi, henüz hiçbir anayasada rinden farksız olarak düzenlenmiş tnnımlamıstı. Haberlesme hürriyetinin bir dihaberleşme hürriyetinin tarifi ya tir. Görülüyor ki. haberleşme hürri ğer ımsurum] teşkil eden filim hüryılmış değildir. Sadece, bu hürriyeyetinin diğer iki unsurunu teşkil riyetinin saslanması bakımından Son teklif verme müdrieti 24/11/1968 akşamına kaeden radyo (televizyon) ve Filim sî)n«ıir va'asının kazanılnasının aydardır. Şartnameleri Malzeme Müdürlüğü veznesinden hürriyetleri kavramlan, tkinci nı deâeri taşıdığı muhakkaktır. temin edilebilir. Dosya No: 1295 Dünya Savaşmdan sonra ortaya DENİZCİLİK BANKASI T.A.O A R IX: çıkmışlardır. Oysa. sinema geçen asnn sonlarmdan beri bir kitle ha1961 Anayasasmda berleşme aracı olarak kullanılmak(Basın: 27744/13836) ta idi. Filim hürriyetinin yeni bir haherlesme hfirriveti. kavram olusu. sinema filimlerinin ilk bakısta sadece eğlence aracı oînrak görünmesine bağlanmaktadır. Amerikan hukukçularından Z • • • • • •• • • •••••»• •• Chafee Jr'ye göre, bu hürriyetin Merkezi Nallıhan olmek üzere kurulan Elma Satış O OK I O K tanınmamasi «Haber'in basına naKooperatifinin Ana Mukavelesi Noterliğimizin 4 Ekim zaran filimlerde daha az yer alma1968 tarih ve 2597 savısı ile tasdik edilmiş bulundugu ilân sı, sinemanın daha çok eğlence v* sanat aracı olarak kullanılması»nolunur. 9/11/1968 Dert, 8a« ve ZBbren dan ileri gelmektedir. Bugün, artık NaHıhan Muv»kkat Selâhlyetll Noter Mnavlni Hsstaltklan MfltehBsnn sinema fîlimlerinin televizyon MEH^IET K T T R AVÜ tttlkltl Csd Psrmakksm yoluyla da fikir ve kanaatlerin «No M JVI M t« T* çıVlanmi«.ınds> r» v»vılma< *d> ? nemii bir rolü baiundugun» rüph« Cumhuriyet 13349 Haberltpe lliirmniııiıı III'İİMIIIİ . Özkan E Sınırları H B ffadvo hürriyeti D Kavram ve tarifi B CEM YAYINEVİ Sunar BİN BEYAZ TURNA ROSA Sansür jfâsaiı H Filim hürriyeti H An?jrasalardakijeri HI 8100 Kg. Karfica Çivisi Ahnacak Naüıhap. Noîcr Maavlillğinden: Tarık Z. KIRBAKAN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle