22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
S4HÎFE ÎRÎ 30 Ekim 1968 CUMHURÎYE' Bafı'da ve bizde "Din adamı,, Prot. Dr. Ilhan ARSEL undan önceki yanlanmızda (1), din adamlarının, geçmiş yüzyıllarda, bu memlekete va bu millete olan düşmanlıkjarını, ve kötülüklerini. ömekleriyle ve fakat özet ?ekilde dile getirmeğe çalişmıştık. Din eğltimine hız vcrildiği, ve adım başına Kut'an kunlarının açıldığı ve ikl günde bir, milyonlarca liraya mal olan tslâm Fnstitülerüıin veya îmam Hatip Okullarının temel atma \eya hizmete açılma merasimlcrlnin >apıldıgı günümüzde, yine «din adamı» meselesiyle karşı karşıya kaldıjımıı bir vakia... Kama oyunun ceşitli açılardan ilgi (fösterdiği bu mesele üzerine egilmenin lüzumuna uıanmıs bulunuyoruz. Pencere •••••••••••••••••••I B Batı ile mukayese üohesiz ki Batı'da da din adamlan arasında. vaktiyle. bizdeki seviyesizlik örneklerine emsâl teskil edecek olanlan çıkmıştır. Batı'nın «şeytan ruhlu» ve kindar» din adamlan• ı. bir zamanlar, bol bol yetistirdiğini bizzat Batılı yazaTİann eseTİerinden ögrenlyoruz. Geçen yüzvılm büyük dehalan arasında ilk sırayı işgal eden bir feylezof: «... yetersizlik din adamında korkunç. sinsi ve zehirli bir kin gelişmesine sebep olmuştur. Tarlhte en bü>ıik kindarlar din adamlan arasmdan çıkmıştır» derdi. (2). Daha önceki >üzyıllarda yasıyan ve aynı deha niteliğinde eserler veren diişünürlerin. ve meselâ Spinoza'Iarın, Roussean'ların, Voltaire'lerin, v.s. gö ruşlpri dc bu merkezde idi. Fakat bununla beraber şunu da teslim etmek hakkaniyet icabıdır ki h<r seve raçmpn Batılı din adamı lehinde »öylenebilecek pek çok seyler vardır. ve yine şu bir gerçektir ki ilim, fen, san'at ve felsefe ve edebiyat sahalannda en bıiyük deeerleri yetiştiren sosyal sımflardan biri de din adamlan sınıfı olmuştur. Bundan baska, ve asıl öneralisi, Batı'da din adamı KÎSİ'nin insanlık sahsiyetinin ve bayriyetinin, tabii hak ve hurriyetlcrinin çoğu zaman savunuculuğunu ve bekcilieini yaomış ve tNSAV denilen varlığı müstebid hiikfımdann ve her türlü iktidarm keyfi tasamıflarına ve kaprislerine ve haksızlıklarına karşı kovmusıur. Hıristlyanlığın doğması ile birlikte Batı'da. din adamlarının pek eoğunun t'MANtTE (Humanitel deyimine en eenis ve en değerli anlamı vermeğe çalıstıklarl bir gerçektir. Hatırlatmakta fayda vardır ki bu anlam şu olmuştur: Biitün nesillerin (kuşaklarınh bütîin »rklarm. bütün yeryiizil Insanlarmm, hançi şartlar icerisinde hulunursa bulunsun. meydana getirdiei ve araiannda Tanrı'nın mevcudlyetinin tesanüd yarattıği bir âlem... Biitün insanlar hep aynı kaynaktan çıkmıslardır ve tabiat tistü aynı kadpre yönelmişlerdir. 1Z>atılı din adamlan Inısn denilen yaratıçı •** sadeee fizikî yapuı Itibarlyle değil, fakat manevî yapısı itibariyle de ele almıslardır. OnIara gbre insanlar. müşterek olan hayvan» taraflariyle değil fakat müsterek ol»n •inganlık jahsiyetinin haysiyeti. itibariyle deŞerlendiriIrnelldirler. Bundan doiayıdır kl •İnsanlyet . Ümanite» deyimi. hıristiyanlık ile birlikte ve bu din adamlarının gayretiyle, krndislne özgü bir anlam taşır olmustı>r. Bu yeni anlam, daha ^ ( ı . önceki devirlerde tabiî blr müessese olarak kabnl edilegelen KÖLELtK miie<nesesfnin temelle* * r î J ' rinl yeıinden oynatmiftır. (3). Bundan baska Batılı din adamı, «Mukadde» Kltap» diye adlandırdıği «tncil'i», kendi rnensup bnlundugv toplumun dlllne çevlrmek furetiyle her vatandaşm ve ber şahsın onu oknynp anlam ası ve böyleee gerek kötü niyetli din yobazınm ve gerek iktldar sahiplerinin istismar ve Usalluduna karşı halkı uyarma. ve lcabında ayaklanma ve karsi gebne yollannı ve şu'urunu (bilincini) aşılamış ve öerptmistir. Biitün bunlann sonnco olaraktır ki hâkimiyet (egemenlik) hakkının daima halktan nebaan evlediçi fikri Batı da, daha vüzyıllar öncesi gelismege ve yerle*meit baslamıstır. •>atı ülkelerinde zulum ve istibdada karşi Hk * * baskaldıran veya karşı gelen, veja bu çejit direnmeleri meşru göstermeğe muvaffak olanlar, ve dolayısiyle demokratik zihniyeti destekleyen ler, din adamlanmn meydana Retlrdlei bir azmlık olmuştur. Niteklm daha XVI eı yüzyıldn Katolik ve Protestan din adamlanmn »halk hâkimiyeti fikirlerinden bahisle. iktidarın HATK yararına kııllanılması gerektigi. ve kullanılmadıei takdirde HALK'ın ayaklanmasınm ve isvan yollarına başvurmasının caiz olduğu ?nrü;lerinl işlediklerini miişahede ediyornz. 15C2 tarihinde Lainey, 1598'de Mariana, Jesuitierden Suarez, Bellarmin. v.s. halkı Kral'a mazlumu müstehid'e, ve fakiri somiirüoiive karşı »avunnrlardı. Fransa'da XIV cii Louls (ki «Oevlet Benim. rterdi) zammıntla Protestan din adamlan hapse atılma ve işkenceve sokulma bahasına da olsa, demokrat'k fikirlerin mücadelcsini rapmışlardır. Cardinal Richel'eu. ki biivük bir devlet adamı oldueu kadar aynı zamanda bir din adamı idi. Devletln vp idare rdpnlerin esas gavelprinin tnplum menfaati olduğu fikirlerinl ijlerdi. Daha sonraki yuzyıllarda Abbe MablyHer, Sieyes'ler. Abbe IacordaireMer, Abb* Maret'ler ve saymakla bitmeyecek daha bir çok din adamlan hep kişi hiirrivetlprini. halk hâkimiyeti veya millf hâkimivet prensİDİırini. iktidarın sınırlandmlması gerektiğini, zulme karsı koyma fikirlerini. kişi sahsivetinin haviyeti ilkı>'»Tİni ve ki'acası buciin Batı dcmokra«i1orinin KtSî'nio KITTSAÎ,! »*l temeline oturttuâu hütiin diiştinceleri geliştirmek ve •iavıınmak hncusunda birbirleriyle âdeta yanş etr. (4) , ••••"lamamak eerekir kl, hütün bu mücadeleler ve gayretler. çok daha Önceki yüzyıl larda başlıyan aynı yöndeki davranışların bir de vamı olmuıtur. Filhakika biraz yukarda da işaret ettigimiz gibi, Hıristanlığın zuhuru ile birlikte Batılı din adamlan, bir yandan insanlık haysiyetinin deferini korumak ugruna öldürtülmüîle vahşi hayvanlara yedirtilmişler, adaletsiz düzeni korkusuzca protesto etmişler, ve nihayet bu düzene karşı bazan pasif fakat bazan da aktif hattâ silâhlı mukavemetleri tahrik ve teşvik etmişler, bunlara öncülük yapmışlardır. Diger yandan da. hâkimiyet denilen iktidarın, velev ki kayna*ı itibariyle bu iktidar Tanrıdan gelme olsun, KİSİ'Ierin refah vc mutlulugu maksadına uygun düşecek tarzda kullanılmasını sağlamâya çalışmışlar ve hükümdarları buna zorlamışlardır. (5) tşte Batı milletleri. demokrasi anlayışına, demokrasl Iklimlne bu suretle yavaş yavag ve fakat onların devamlı ve azimli mücadeleleriyle hazırlanmıştır. Bundan dolayıdır ki XVIII ci yiuyılın sonlanna doğru, farklı kaynaklardan çıkan ve klâslk demokrasiyi yaratacak olan prensip ler, temel Ukeler İngiltere'de, Fransa'da, ABD1de ve diğer Batı ülkelerinde tartışılmağa başlandığı zaman, uygulama zemlni bulabilecek bir ortam içerbinde rahatlıkla ve memnuniyetle kar»ılanmıştır. HiSSî BiR SUÇLAMA Talebe Cemıyetl Başkam Celâl Kargılının dışandaki doktoriar hakkmda beyanlarını okudum. Yaza hissî olarak söylenilmiş ve meslekle ilgüı olmayan biri tarafından. Meselenın derinliğine gırilmeden beyanat verılmiş. Birkaç doktorvm Amerikan tebaasına geçmesiyle bütün doktorlan vatan haini ilân etmek doğru değil, çünkü insan haklanna binaen her meslekten şahıslar tebaa değiştirebUir. Birkaç kişi içm bütün meslektaşlar mahkum edilmez. Doktorlanmız ne sebeplerden memleket haricine çıkıyorlar evvelâ bunlan tooarlamak lâzımdır: O Avrupa ve Amerikayı görmek istemeieri ve malî vazivetleri müsaade etmedi^i için mesleklerinden istifîide ederek ve çalısarak bu mpm'pkrtleri enriivorlar. Ç\ E\li olarak ihtisas yapan doktorlann çosunun aldıklan maaşlar giilünç oldueu için daha iyi ortam hulduklarından. (!) fhtisas vapmak ve memlekete favdalı olmak arzusu ile çıkanlar. Dışanda çalışan doktorlann hiç biri tam mesut savılmazlar. v a k a t içtimai ve iktisadi bakımdan sosyal durumlanna uygun vazıyette >aşamaktadırlar. Cumhuriyet'in 45'inci yılındo Ulu Hakon Abdülhamit Han. i • • • • • Cumhuriyetin 45'inci yılını 48'ya ba}lıvan gecedir. Ankarada Cumhuriyet devletinin başkentinde ve Devlet 1 vatrosu'nda bir piyes oynuyor. «Ulu Hakan Abdülhamit Har basında fesi, zayıf vıicudu, evhamlı yüzü, derin bakışları, Osma lı burnu \e meşhur sakalıvla canlanıp Türk halkının karşısına c kilmistir. Sabnede bir asafı, bir yukarı dolasıvor, yumruğun masaya vurup bafırıyor: « Bu memlekete ne belâlar gelmısse Selânıkten gelmiştir Evet. Hareket Ordusu Selânikten gelmistir, Atatürk Selâni ten gelmistir. Cumhuriyetin 45'ind yıldönümüdür. Donanmıst başkent ba gerekçe ile.. Ama Abdülhamit aramızda yaşıyor, herseyi biliyor; ve bildi içindir ki Selânik'i belâ kaynağı sayıyor. Son zamanlarda Türkiyede bir Abdülhamit havranlıfıdır : dı, yürüdü. Yalnız sağda de§il, solda bazı sesler, Abdülhantit'e y ni sıfatlar tanıyorlar. Guya Abdülhamit Masonlara, Sıyonistle ve Garptan gelen bilcümle emperyalist baskıya başkaldırmıs.. Tü kun ruhunu, tslâmın özünü, hslkın fıkrıni savunur tur Padı^s imiş... Ümmetçilerin AbdülhamK'i yere ftöğe koyamaması tabiidi Ama olaylara bilim açısından bakmak isteyenlerin haline ne d tneli? Osmanlı tarihinin varısömürge devrinde Anadolu mütesrf libenivle Galata kompradorlarının biricik Snltanını yerli yerit oturtamıyan •devrimci»yi nidek? Abdülhamit. tstanbnlnn bütün kompradorlarını, hangi cin ten, ırktan, dinden, milletten olursa olsun fark sozetmeden çevı sine toplamıs ve komprador kapitalizminin biivük padisahı o!m< sıfatını tarihe silinmez harflerle yazmıs bir kisidir. Devri Abdi hamit'te Osmanlı mülkü üstünde dalgalanan bayrakta bâkim ren ler: tstibdat.. Cumalcılık» Kompradorlnk.. idi. Bas komprador padisahın kendisivdi: kazıŞı yiyen ve söm rülen Türk milleti idi. O zamanlar tnçiliz Avam Kamarasını konuşan diplomat Svkes: « Su'tanın hukumeti rüsvet almakla suçlandırılmaktadır. Ri. vet alıyorlar ama, soylemelivim kı Avrupalılar onlan bu yola mektedirler Memleketin kötü yönetı!m«";inde Avrupalılann malî 1 alivetlerinın «onucları herhangi bir Türkten çok daha biivük rol c namaktadır» demisti. Deutsche Bank ve Bajdat Demirvollan Müdürii Von Gwinner «Bosfnrda herşeyin üstünde rüsvet gelir» diyordu. Sultanın çevresi deki Osmanlı pasalannın satış baremi vardı. Zaten bu Paşa'lann ç su komprador kumpanyalannın. ve yabancı firmaların adamı, orta komisvoncusu idiler. Osmanlı Bankasının Direktörü Panfiris. Abd hamit'in malî danışmanıvdı; Sultan'ın sahsi servetini de vönetirdi. \ tan topraklannın servetini yağmada ve Türk halkının sömiiriilmesde İstanbul saravı bir komisyoncu bürosu eibi çalışıyordu. Vatan j zarlıgının boraası her sabah Babıâli'de açılıyordu. Abdülhamit'in ; kım Hasan Fehmi Paşa. Osmanlı . Fransız Şirketinin baskanıvdı. Bs mabeyinci Kfimil bev İstanbulun su lsleri lmtiyazını Sultandan a! vabancılara komisvonla satmıstı. Ahdülhamit'in Hariciye Nâzırı Noı dunçivan efendi tnffilizlere haçlı (Jenel Siçorta Ue İzmir ve Selâr Elektrik Sirketinin Yfinetim Kurulu Baskanıvdı. Ba pis RÖmürü çarkının vanı sıra ağır bir istibdadın karanlıjı müştü vatana... jurnalcılık toplumun kanına işlemisti Âsaf Tııgay bu konudski kitabında Abdülhamit devri resmi helçelerinden çıkanl jurnallar ve jurnalcı listeleri açıklanmıstır. O H<rteleri okuyup o belı leri gören bir Türk, iki elini ancak Abdülhamife lânet okıunak iç açar... tste size ülu Hakan Abdülhamit çağının tablosu!... Hareket Ordusu, Mustafa Kemal'i ve öteki genç subaylanyla Sultanın üstüne yürümüştür. Ne yazık ki o zamanın genç subaylan ne komprador kapitallzm den haberliydiler, ne emperyalİ7mden.... 33 yıllık karanlık jurnal dr rinin içinde vetişmislerdi. Sultanı yıkmak ve ftzırürlüğu ilân etmel her seyin çözümleneceğini sanıvorlardı. tyi niyetli idiler, bir şeyl vapmak istiyorlardı. Ama bilmivorlardı. Simdi aradan uzun yıllar gecmis, Padisahlıl' yıkılmı?, Cumhuri\ knrulmnMur. Gene dc bilinçsizliğin karanlı^ı vardır Türkivede... ' işte bu karanlık ortasında pro.jektörlerle aydınlatılmış bir tiyatro S! nesinde Abdülhamit sakalını sıvazlayıp, her gece yumruğunu masa vuruvor: « Bu memleket. ne belâlar gelmişşe Şelânik'ten gelmistir..» Ve Cumhuriyetin 45'<aci ırılı 4K'ncıya hağlanıyor. Eçer bu memlekette kapitalizm ne' detnek bilinemezse, eğer memlekette sosyalizm ve demek anlasılmazsa, emperyalizmin an mı çün ışıgı gibi ortava çıkmazsa, kafalan Ahdülhamit çaçınm l ranlığı sarabilir: Ve bir kördövüşü İçinde yuvarlanır gideriz... Hal mızın içinden nice cahil. Atatürk heykeli kırmakta ve Abdülhami alkıslamakta birbiriyle yarışa girer D.T.C.F. i »•• !*• !•• Ifl J !•• İİİ Bize gelince ize gelince: ne hazindir ki bi/de. bin yıla >akın bir zamandan beri bir tek din adamı çıkıp da insamn(ana dili. dini, cinsi. ırkı. \.s. ne olursa olsun mücerret anlamda INSAN'ın). ktıtsal bir varlık oldueunu: her insanda saygıya dcğer bir «insanlık sahsiyeti» bnlunduSutıır. her ne şekil ve surette olursa olsun «KÖLELİĞİN» kişi haysiyetiyle bağdaşmayacağını ve binaenaleyh mutlaka yokedilmesl gerektiğini, savunmamıştır. Savunamamıştır. Bırakınız insanlık şahslyeti ve bo şah^hctin •haysiyeti» meselelerinl, ve fakat "iktldarı kotuye ve znlm'edenlere karşı: «Zulm'etmeyin, zulm'edenleri Tann sevmez, bu Tanrının emridir» şeklinde direnmede bulunmamış, sesini yükseltmeraiştir: zulm'eden iktidar sahiplerine karşı halkı uyarmamış, mukavemete caKirmatmştır. Evet bir tek din adamı çıkıp da adaletsiz ve eşltsiz düzeni protesto etnıemiş. aktif veya pasif bir mukavemet göstermemiş, ve göstermeyi de aklından geçirmemiştir. (Belki Sımavlı Bedrettin'i ve çok daha sonra All Suavi'yi, ve parmakla sayılabilecek bir kaç ismi istisna göstermek mümkündür, ve o da sadece bazı husu»larda). Memlekete her yeniliği getirene komünıst gozu ile bakmadan, memleketl aydınlatmak isteyen her şahıstan istifade etmek. Ve her meslek. için memleket dışmda çalışanlara, memlekete dönmeleri için en iyi ortamı hazırlamak vazifemizdır Daıma ıdealist olarak ve memleketimizin çagdaş milletlere yetişmesi için çalışmak vazifenızdır. Ama insanmda ?osyal bakımdan da huzunı lâzımdır. Bühassa Ooktorluk eıbi insanlık için en yararlı meslek sahinlerini maddî bakımdan iyice doyurmahdır ki, rahat çalışabilsin. Gerek Amerika'da ve gerek Almanvada bu problemler halledılmis hicbır Doktor istıkbahnden korkmadan kendini meslegine verebilivor Ve biliyor ki, hiçbir diğer meslektac sından asağı kalmavacaktır ve sebepsiz ypre me^leki havatı bozulmavacaktır. tadır. Bu davranı?lar yönünden ve âdabı muaçeret bakımından insan ların eksik ve hatalı taraflarını gdr memek mümkün değildir. Ama ne acı şey ki insanm kendisi bu duru mun farkında değil, fakat kurnaz lığa gelince de hiç bir varlık kendısine ulaşamaz. Kendi çıkarı için, zekâsını elinden geldiği kadar kul lanmaya çalışır, fakat başkalarinm çıkarma gelince. zekâsını kullana mıyor ve kendini aptallığa vuruyor, kısacası insan olmaktan çıkmak istiyor, sevimsiz oluyor. ünyanın hali bu. Insanlar kolay kolay rahat bir gün görmü yor, belâ her zaman için hazır, hele korkunç ve zâlim tâühsizlikler insanoğlunun başına bir derttir. Bir bakıma insan dünyaya geldiğine de pişman gibi oluyor Bir anlamsızhktır almı? yürüyor, yapmacık şeyler nedense günümüz in sanmın özentisi olmuş. Konuşmalarda bir samimiyetsizlik, davranış larda bir anormallık, ve de temkinli ve dıkkatli hareket etmek istersen, mutlaka yine de bakıyorsun ki huzurunu bozucu ve seni mutsuz edici bazı durumlar birden önüne çıkıvermiş. Tıpkı «Yağmurdan kaçayım derken doluya tutulma» misali gibi.. tste bu yüzden insan bazan yalnızlığı da tercih etmek zorunda kalıyor. NHekim sayın yazar da bu hususu gayet acık bir ifade ile belirtmiş. •Kendi kendinize mfimkün olsa da sokaga hiç çıkmasam, topluma hiç kan;masam evde otumam demek gelir.» Gerçekten de öyle, In san ne bir sinemava. ne bir baska eğlence yerine giderken rahat edebiliyor, ne bir otobüsie yolculuk yapavım de»e huzur duyabiliyor. ne bir ahîverise çıksa rahat edebiliyor. Toplumumuzda serseri, aptal ve kendini biimez kiçiler çok. Uymak istersen belâ hemen ha zır, ikaz edersen hemen bozuluveriyorlar, fidabımuaşeretten ve g6r güden yoksun kişüerdir. Bir bakıma bunlan insan hoj görmek isti yor, o zaman da sımanyorlar, bu bakımdan sayın yazarın da belirtti gi gibi. bunlara rica ve yalvarma yerine kanunlarla hareket etmek gerekir... D Rüsvet.. M eselelerı üstünkörü değil daima derin 1; Şme vararal; 'etkık etmek lâzım gelir. Ve her meslek sahibi ancak kendi mesleğinde sdz sahibi olmahdır. Bu çok mühimdir Clmku anlanad^n konuşmak fuzulidir. birçok meslektaslan mağdur eder. Jale KÜÇÜKSU Batı Almanya so\uç Sebepleri önememelerinin başlıca sebe> leri: Burada ihtisas kazananlaruı memlekete döndüklerınde tekrar fuzulî bir imtihan geçirmeleri ve o müddetin de bazsn avlarca sürriüSü bilindiginden. Buraya her Türk doktoru hangi branşta ihtisas sahibi olarak pehrse gelsin, gelince olduğu gibi kabul edi'ivor' ""mlekette döppn ihtisas müddetiri ' • > iu? her doktoru da imtihan fasıllann! kaldmrj do^*"*^**" (J^*ntva V8r zıfelendirmek. Fuzull formalitelen ortadan kaldırmak. Burada Docentlik için hazırlananlan da olduğu (ribi kabul etmek ve tezlerini fuzulî sebeplerle reddetmemek lâzım gelir. Memlekete dönen doktorlann, A'manyadaki hastahanelerde çalıstıVJaon mevkii eozetilerek memlekptte vazıfelendirmek. Ve maddl bakımdan burada aldıklan maasa vakın, maaş verebilmek lüzumlu Müeyyide yerine yalvarma D • •>• Halbuki eğer Batı ülkelerinde olduğu ü/ere bizde de biİRİIİ. seciyell ve dürüst din adamlan yetişip de, müspet akıl ve iyi niyet verileri şöyle dursun, ve fakat Seriat'ın hiç olmazsa o eskl dpvirler için. ve sadece o zamanlar için. iş giarebilecek olan hükümlerini <6), gaye ve maksada uygun diisecek tarzda yorumlnmış ve işiemiş olsalordı, din kurallarım «akıl» ve «mukayese» tp'tinden gecirselerdi, ve halkı ayd1" '""a. h?''ı yeti.ştime çabalannı gBsterselerdi; Iktidann haksız, keyfi ve zâlim davranıslanna ka ayak diremiş ve halkı da buna teşvik ermis olsalardı: hu •••• •••• memlekette bir cok vüzyıllar önce pckalâ meşrutî • •>• bi* deAİet ve hüküruet" anlnVışı yoniindc ohımlu adımlar •rjlntn; olatytinfi. TttTİdre hngttn :;:: *•*" "»«"' doktojjlann mektabe ra»i yanşmannda »ı?«afhrnî?(îal edecek bir JfîJ "' RİIfeif cocuklannırr tahsil durummine ka\iı$mus olurdu. :::: Iannı da gözetmek lâzım gelir, :::: çvinkü bu memleketlerde en vıfak :::: kövünde dahi bir lise mevcut. ::•• Hariçte çalışan doktorlann «ft••:: rendiklerini memlekette tatbik akat heyhat, îslâmı benimsediğimiz 1000 :::: ımkânı vararmak ve memlekette yıl boyunca bu konularda \e Ö "ikle Kt7 :::: bulunan d'"5er mps| P Waslan taraŞİ'nin. yine tekrar edelim, İNSAVLIK hak \e fmdan ıvi kabul sörmek ve ö&ren• ••• hnrTİy»tleri, şahsiyeti, »ahsiyetinin haysiyeti, dıHprıiden b?r^>>p'''p istifade et• ••• ve eşîtliği "ihl hususlarda. lıilghlo. ce«iret ve mek celSdetle mücadple etmiş, kafa yormus din adam Hariçte çalışan doktorlan ver lanmızın ^ayı^ı hemen hemen hiç d<"'••Vcek mek kö*il 15flar Ptmek çok bame«tbededlr. Biz şahsen. biraz evvel işaret etti•••• sittır çiınkü dil yuırıusakMr. her gimlz sihi, ^nıîoce Ali S ü ' " ' pfenHsj. k ı s f bu • ••• soi srvler. Fakat mantıklı k a caota bir de*er olarak görüriiz. O'nun dışında, •••• » • • • nıısmak vp m"="'"'^; *">;<•; KİSt'nin doeiıstnn <qhip olduğu tabiî hiirriyetleTP ::İ: ^ notı>»vp v^rmak rord'ir Bıtarinin savunurnluihınu yapaeak. kadın erkek ay :::: rai eörüs» sph.n o l v a k meseleyj nmı crözetmeV<izln bütiin vatandaslarm. ve din M:: Rvdınlatmak lâzımdır. farklılığma aldırıs ermek<!İzin biitün insan?arın esitliei esannı şu'urlara sokacak. ve her ne şekil altında olarsa olsun KÖLELtĞl insan haysiyeti için zü\ telnkki edecek. ve köleliğin kaldırıl• ••• • ••• ması gerektlğini söyleyecek: hâkimiyet hakkınm •••« halktan gelebileceğini re halkın yararına kullanıl17 Eylül 1968 günü ellro bir ması gerektiğini, kullanılmadıjh takdirde haltrafık kaza^ında hakkın rahkın isvan etmesinin caiz olabilecegini söyleyecek: • ••• metine kavusan ve 19 Eylül ve hak ve hürriyetlerin her türlıi ihlâllerinc kar«1 eÖRİis »erecek. bu uğurda fedakârlığı «öze alaW 8 tarıhınde ebedî istİTabilecek bir tek din adamı bu memlekptte çıkm.ıhatfrâhına tevdî edılen ailemıştır. ve bu fercekten çok an bir olaydır. Bu mızin «evcilı varhgı. Beykonuyu işlemeğe devam edeceğiz. koz Boğazıçi Gazınosu sahio ve mücssİM merhum S o a uç iyın Prof Dr tlhan Arsel, Cum huriyetteki bu vazısnnda. toplumdaki aksaklıklardan ve ki sinin huzursuzlulfundan bahsetmek istemiş. Sayın yazar, toplumdaki aksakhkları ve düzensizlikleri duymamak için, insanm va çok ilkel, ya da çok geniş yürekll olma «ı garckir diyor. Evet maalesef öyle.. Bir toplumda iyi insanlar bulunduğu gibi, bunun yanında iyi olmayan insanlar da bazan yeralmaktadır. Bunlar toplumun huzurunu kaçırmaktan. insanlan mutsuz etmeve çahşmaktan âdeta zevk alırlar. Bunun nedenini psikolojik açıdan şöyle düsiinmek doera olur kanısmdayım: Tonlumda kötü tanman insanlar. aslında kendi yajamlarından memnun olmayan kisilerdir. Çeçitli problemler içinde kıvranıyorlar, bunun ijin de başkalarmm huzur içinde bulunmala n onlara »ıkrcı ^eliyor. : Bunlar Uterler ki başkaları da kendileri gi bi daima huzursuz olsunlar. tşte bu bakımdan insanların acınacak tarafları gerçekten vardır, insan denilen yaratık, bu yönü ile çok tuhaf ve âcizlik içinde bulunmak S Haydar BASTÜRK Müfetti? MARAS NOT:lırtıjm» b6IBmQne »6ndertIrn raztların mumkönse dak* tilo edtlmeatni tUU kellmerl Mraım«»ıni vr vaurlara dejhl farhn flserine •Tartitma» âmuza rarılarak f « n l»len>• oostalanmanm riea edert» Chevrolet OTONUZA ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••>••••••••••••••••• TE^EKKUR T«l. : 41 «8 O S DÖŞEME KIUFLARI Osmanbey Ş*ir N i j i r Soh. No. 74 İstanbul Eşim, Dr. Nadlre Guresin'in ameliyaUnı hazâkatle yapan Şişli Çocuk Hastnnesi 2 nci Doğum ve Kadın Hastalıkları Klinıgı Mütehassısı Operatör Dr. Alâattln YAVAŞÇA anestezi mütehassısı Heriş: 703/13081 E9 E V L İ T DENİZ KUVVETLERİ KOÎÎUTANLIG! Sevtr ve Hldroşrafi Dairest Ba«kanlıfından bildirilmıstir. DKNİZCİ1.KRK VK HAVACILARA US SAYU.I KİI.DİRİ 31 Kkım ve 1 Kasım 1968 tanhlennde »9 0(1 ile 16 0ü saatleri araoında aşagıdaki noktalan bırleştıren «aha içinde seyretme. demır'eme, avlanma ve bu sahanın 7(MH) metreve kariar olan yükleklıSt ean ve mal emnıveti bakımınrtsn tehlikelidtr KARADENtZ • tSTANBUL BO^AZINA YAKLAŞMA K 9 SAHAS1 1 incl nokta: E 5832 No lu Sıle fenerinden 002 derece ve 18 mil mesafede, enlemı 41 derece 28 dakıka Ku*ey, boylamı 29 derece 38 dakıka üogu 2 nei nokta: Enlemı 41 derece 50 dakıka Kuzev boylamı 29 derece 38 dakıka DoBu S üneü nokta Enlemı 41 derece 50 dakıka Ku/ey Boylamı 30 derece 17 dakıka Uogu 4 üneü nokta: Enlemı 41 derece 28 dakıka Kuzey Boylamı 30 derece 17 dakika Dogu DENÎZCÎLERE VE HAVACILABA ÖNEMLE DUYURULUR. Dr. Ayhan SANBAY'a klinik başasistanı n» n «.^v^>,ttin rnlf\ko61u. Dr. nülfertalas. Dr. Avsei Tâmbar.ffhı. Dr. Zekîi Kandemir. Dr. Abidin Çakıiaya. kHnik başhemşiresi Necmiye ile diğer NOTLAR: (1) «Cumhuriyet' Gazetesinin 10.4.1968 v e 19.9 1968 tarihli sayılarına bakınız. <2) F Nietzsche (3) Bk. M. PnŞlot Histoire des îd<Şes Politi ques, 1959. sh. 134 ve d. (4) Bk. N Parkinson . L'Evolution de la Pensee Politique, 1965. vol. 2, sh. 66 (5) M Pre'lot a.g e. =h. 134 140, N a.g.e.. vol. 2. sh. 678 (6) «O zamanlar İçin ls görebilecek» divonız: filhakıka buçün artık. yolunda vürüdüğümüz 'Demokra^i», «Hürrivet». «Millet FeemeiMŞi., «Eşitlik» «Lâiklik», v.s gibi ilkeler bakımmdan Seriat'e dönmek imkân ve ihtimali düşünülemez; Çünkü Seriat'ın, bu kavramlan, bu ilkeleri ve müesseseleri reddeden. bunlarla hiç bir suretle bağdaşmayan hüküm R IZA A G A N ' ın leri vardır. ruhuna ıthafen 31 Ekim 1968 Persembe aünü o£le namazını mutaakıp Bevko2 Camıınde, H. H tbrahım Çanakkaleli. H H Kânı Karaca. H Fevzı Mısırlı. H Azı? Bahrıvelı, H Ha=an Akkus Geredelı, H Nızamettın Akahn, Revkoz Caraıı fmamı H thsan Sedef. Muezzını H îjem^eddm Erdoğan, Duahan H Adem Enm tarafından okunacak kur'anı kerım ve mevHdı serıften hıssevab olmak ısteyen akraha, dost ve bütün din kardeflerımizın tesrifleri rica olunur AGAN AtLESİ • servıs hemsirelerine. Gerek ptn"ii'"t '"»nnda gerekse ameliyattan sonra yakın ilgi ve yardımlannı esirgemiyen başta hastane başhekimi Op. Dr. MEDÎH EGE^IEN olmak özere. yine vakın ilei gösteren hastane hekimlerl ve personeline teşekkürierimi ve şükranlarımı sunarım Ervet GÜREStN Cumhuriyet 1.' 500 Adet Givalı hmw\ 250 W. Balastlı Tip (Gc'va!^1:;İ^in) Ahnacaktıı 1 Yukanda yazılı malzeme 11 11 1968 Pazartesi günü saat 10. da Komısyonda pazarlık yapılmak suretile satm almacaktır. 2 tşin muhammen t.erMi 71.000. TL ve geçici teminatı 4.800. TL. dır. 3 Bu işe ait sartrame. bedelsiz olarak Metro Han Dahili Levazım Müdurlöğümüzden alınabilir (Basın: 27020'130 (Basın: 26423/13069) /£7 7 İŞLE1 MELERINDE ALARKO Makina Mühendisi Arıyor Tercihan ısıtma sogutma ve klima mevzulannda çalışmak isteyen askerligini yapmış, İngılizce veya Almanca bilir 30 ypşından aşafı taliplerin Cumhuriyet 13086 İ L Â N Demirve Çelik İçletmeleri Genel KARABÜK 1 Genel Müdürlü&üm'tzde kapalı teklil usulü ile, ON 4DET DAMPERLt KAMYON Satır almacaktır. 2 Bu tse aıt şartnamelen A) Karabükte. Genel MUdürltiğümüa. MaVzeme tkmal MüdUrlüSündetJ B) tstanbulda: Karaköy Okçumusa Cad. Şair E$ret sokak Beyaz handaki tstanbul Mümessilligimizden, C) Ankarada: Ziva Gftkalp Caddesi Yıldız nan kat. 1 dekl Ankara trtibat BUrosu Şefligimizden. bedelsiz niarak teınin edilehilir 3 tsteklılenn sartnamemi? esaslan dahılınde hazırlıyacaklan kapalı tpklıt mekruDİannı muvakkat temmatlariyle bırlıkte en eeç 22 Kasım 5968 cuma eünü saat 15.00 e kadavr Genel Miidürlü*ümu7de 'Kararrfikt bulundurmalan şarttır Postada vâkı eecıkmeler dtkkate almmıvacaktır. 4 Genel MüdürluSUmüz Arttırma, Eksiltme ve thaıe Kanununîı tâbi olmayıp malı alıp almamakta ve dilediğinden almakta tamamen serhesttir. İLÂN Erenlsr Bsledsye 1 Stablize cakıl naklivatı ve yola serilmesi işi 2490 sayılı kanun h'"ı>:'.m)erine göre kapalı zarf usulü ile ihaleye konulmuştur. 2 İşın keşıf b<(iulı 32 505 00 lira olup geçici teminatı 2 437 90 lirydır. 3 Eksiltme Erenler Belediyesmde Encümen huzurunda 12.11.1968 Saîı pünü saat 15 00 de yapılacaktır. 4 Şartname ve diger evraklar mesaî saatleri *nHo F e n İşlerinde s;örOlPbilir 5 Eks'Jtmeve eirpbilr"°> fp'n istpklilenn teminat m°ktnbu reva makbuzı: 1968 yılı tasdikli Ticaret Odası beİTsi esası ic : n kpsif bedeh kadar bu gibi işleri yaptıgına dair tasdikli belge ıbra7 etmpleri şarttır 6 îhaleve eirmek istevpnler ihal" eünündpn üç gün evvpl mörscaatls eiris hpl<rpieri aîmalan ve ihale snatinden bir spf?t pvvplindpn nsnlfıne eöre hazırlannn tpkl'f mektuplsn BPl°diye Başkanligına vertneleri şarttır 7 Postada vâki eecikmeler kabul edilmez. AMBARLAR YOLU 41 SIHHİYE ANKARA adresine şahsen vey3 rnektupla müracaatlan. 12 19 57 müracaatlar gizli tutulacaktır HAS: Telefon: 4396/13085 İ L Â IV Suruç Malmüdürlüâünden 1 Suruç ilçesının Yaslımizar köyünde kâ:n olup bir devlei alac* ğmdan dolayı mahçuz bulunan tapunun 952 tarih ve 56 numarasınd 111.012 dönüm olarak Salih Yavuz adına kayıüı olan Do?u: Osman ofi. Ali tarlası Batı: Temır oâ Müslüm tarlası Kuzey: Tarikiam Güney: Dag ve Nasır varlası ile çevrili bir kıt'a susuz tarlanın tamamı 80000 lira muhammen bede üzerinden satısa çıkartılacaktır. 2 tsbu satışa ist;r^k pdpVıümpk için 6000 lira mııvakkat teminatı satış başlamadan bir saat önce malive vezneMne yatınlarak, ahnaca mpl'hıi7"n Itnmi^i'ns ib'azı tâzımdır 3 thale 711 1«W perspmbe r i n ü saat 10 30 da Suruç Malmüdörü eünde tesekkö! edpcek komısvon tarafından vapılacaktır Birinci ihal kanuni hir cebep dolavı»ı ile v^oıtamadısh takdirdp ikinci ihale 14 11 96 nerşp"">he eönii avnı verde VP avnı sastte vaoilacaktır 4 ftıaleve istirak etmek i<rteven!eT satısa çıkartılan arazivi mahil'inde ve bu husupta dıizenlcnen sartnamevi de Surııc MalmüdiirliiŞünd her eün me<!si saatleri dahilınde eörebilecpklerdir Bir liralik posta P " lu gonderiMiei takdirde sartnamenin bir sureti isteyenin adresine pos talanaoaktır Tâlinlilprin holi^iipn eım Ve saarte komisyona müracaa ptmeleri İ13n olıınuT 10 1(1 1<)flS Is^nbnl Saülık ve Sosval Yardım Müdür!îir;ii Satınalma Komisyonu 9 130. lira muhammen bedelli. 684.75 lira Reçici teminatlı Yedikule Gögös HattalıkJan Hastanesinin 1968 malî vılı ihtivacı P30 tnn kömfirfln naklive İ5İ 5/1V19B8 Salı ft5nn ?nat 11 d° mfıteahhit namt hesabma »cıi? srtırma TP pksiltme usulövH ihaleve çıkanlmıştır tstoviiiprin ekstUTiPvp Iştirnk pdebilmp'pri Için gec'ci tpmin*tif»riru vatırmış olmalsn ve 54ÎJ0 sayılı k? görtilebilir er tst*»nhn' S'^lık ve Sosvsl Yardim Satınalma Komisyonu Başkanlıftindan bpl<">lpn vprm^lpri Iâ7imdır (Basın: 26831/13060) (Basın 26961/13062) (Basın: 26467/13058) (Basın: 26575/130'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle