Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHİFE DÖRT EMm 1968 ŞİMDÎ, SÜTTEKİ DAHA BÜYUK OLUŞUM, GELİŞİM VE AŞAMAYA GELELÎM MİKROCOCLS PRODDİGİOSLS olanca kını ıle avazı çıktığı kadar havkınvordu komsusu StSYOR BACtLlLS BVTYRtCUS'a: Tanrıların butun lânetı seınn uzerınde olsun evv.. gavrı asıl Basıllus Butvrıcus. Sen kı çevrenın serefıne ıhanet edivorsun. Gaz çıkarmakla, etrafa as ifci es gazı nesretmekle sutumu zü bozuyorsun. Sütumüzu içenlerin de bu vıiıdtn barsaklan boznlnyor. Bozuk sutun satılma81 ROM4 kanunlannca bıle u saklandıgı halde \ıne de sutçu Nlvazi bozulmus sütunü imha etmedf. Üstelik beledıye zabılaBI Husamettlne sattı. Bu hareketlı kelâmlann uzerıne Bacıllus Butvrıcus dıslerını gıcırdatarak takkesıni attı \e vumruklsrıtu sıkarak havkırdı: Seni gidi mel'nn ıbni mel*nn.. Asıl gen bozsrancnluÇunla südümuzü bozavorsnn. Sonra da ntanmadan kırmızı renje boynyorsnn şn bembevaz südümuzu. Sımdı arkadasım Racıllus P T 4 C Î 4 N E r S ile birlikte stıtumiizü yemvesıl renge boyayacağn. Sudumuzun rengım kırmızıva, yeşîle bojayan, kokuşturan mah \eden turlu mıkroplar \ar Bun lar sutte ajrı avrı reaksıvonlar mevdana g»tırerek sute kah değısık manzara verırler kah leş ülbı kokuturlar sutu örneğın jukardakı dıalogtakı Bacıllus Butvncus suttekı sekerı terevağ fermantasvonuna uğratıp tereyağ asıdı, gaz ve kotu kokular çıkarıvor Subtılus mıkrop'an ise sutteki nrpkroplann en mel'unu Butun dığer mayalar sutu yarım saat kavnatmaıda geberdıklerı halde bunlar nnrak lkı saat ısıtmakla oluyorlar Bundan başka sute bırçok gavurca adı olan mıkroplar musaüat oIuyorlar kı sudun rengını kırmızı. yeşıl, mavı, sarı ve rranzarasım da kuflu ve sabuniu ha CTJMHURÎÎET ve SÎÎTLE GEÇEN le sokuvorlar Burada oğrenıvokeçılere Malta lreçisi dı1 ruz kı sut bırçok mıkropların vorlard Bu ateşlı aasta'ığa da uremesıne uvgun bir besı verı Malta hummaM demelıvJı Maldır ta humması Maltada kalnıavıp îşte size bu mıkroplardsn bır tum Akdenızde ıcraı şenoet etane^.nı takdım edıvorum dıvordu Baba »dı BRUCE, annc adı Daha sonra anlasıldı kı VOOD' MELİTE\SİS doğum \ m un bulduğu bu hastalıs 1887 «eM^LTA adası dogum v lı 1887 ne«ınde daha evvej BRTCE ta Yanı adıvla sanı>la MALTA rafından bulunmus ad'na da HLMMASI. BRLSELLOZ denmıs Ü<=»ehk Malta adasında Fultavm çalıbu hastalığın bır de Danımnrka şan hızlı bır tngılız hpkımı Mıv subesl çıkıvor ortava Pin.marter Mackeon WOOD, r»azı dteşiı kada da «vnı hastalıgı BAÎsG hastalarda karacığer ve daia ısımli bır hekım Dulmaş evveluııuıı un ueKim ouımuş evveL Sın buvumuş oldugunu goruvor du Kafasında Mr Wood'un bır şuphe vılan gıbı jtıvranıyordu Acaba parafınlı zeytınyağının rolu olmasın'"* Vood bu hastalıktan olenlenn dalak ve karacıgerlerınden parça alıp tetkık ettı Buradan elde e'tığl m'kroplan sağlam maymunlara şırınga edınce mavmunlarda da aynı hastahk belırtılerı çıkı yordj Buiduğu mıkrobu deıhâl \aftıs ederek adına mıkrococcus melıtensıs dıyen Wood bu hastalığa da bır ısım aradı övle \a mademkı Maltada yedığı erığe Malta erığı dıyorlar. înoltada >a Inekolojide doğum kontrolü den Adına da bang ate?ı ve Brüsella abortuı aemı? Zıra bu bang hummasına tutulan ınekler yavrularını dujuruyorlarmış Şımdı Aman ne vapalım su dunv anın nufusunun çoğalna'sına engel olalım aa bız rahat rahat kevıf çatahm dnen doğum kontrolcularının aklından muhakkak gebe kadınlara bıusel oz mıkroplarının haplannı jutturmak geçıjordur 1906 senelerınde Royal Soci etv tarafmdan yapjlan arama ta rama sonucu Bruselloz menbaı Saksafonyanın k&Hanma gTaflgtea benzer bu ateş çizgisl Bu yüzden bu cılrelı ateşe fıevre ordulante, vani hummay: racıa derler kl, HERCAt ATEŞ demektir bu 0a ha sonra hastada bırçok gavurca adı olan arazlar belınr Dalak, karacığer fırlar hastada kansızlık ve parasızlık bas gosterir. Şayet hasta erkek değılse çocuğunu dü surur Hastalıga refakat eden bır çok ıhtılatları vardjr Apandısit mıjokardıt, ansefa nın keçıler oldugu anlası!mış*ı Iıt, nefnt, parotıdıt gıbı jltıhabı Mıkrop ıneklerın, atnrın cıa olan ve bu yuzden sonu (IT) ıle kanında bulunuvor ıdrar \e bıten bu has*alıklan bırakalım sutlernle etr^fa saçılı ora'i Hat da sufumuzu şovle bır yudumla tâ bu yuzdpn salgınlar bıle gomadan once bruselladan nasıl ko rulmuştü Ineklerle uşrasanlar da, sevislerde ahırcılarda ve ka runacagız onu aıaştıralım Ilkm hastahk ınsandan lnsana bulaşsaplarda ıse tpmas volu ıle bula hemcınslerı şıyordu hastahk Sutle ıdrarla • a mavacagına gore mızden sakınmaya pek lüzum yok da temasla hayvanlardan kalkan demektır Esas ş atlardan esekler Bang rmkrobu ınsan cıldıne gelıp den, ıne^lerden korunmak Ikın te Bang Bang devıp erleştı mı cı onemlı meseJe de sutıi mıkrophemen dende şısh ç ve kızarıklııc lardan arıtarak içmek Brüsella la karargâhını kuruvor ve de çev hastalıgına yakalananlar için yapı redeki lenf bezlerı aiarma geçıp lacak tedavı ise yatak istırahaü ve genel olarak antıbıyotık uygulamaktır. TERKOS suvu Tüberküloz Şüphesiz kl, süt aracıftgl ile tnsana bulaşan hastalıklann en o nemlısı tüberkulozdur. Bu yaa mızda tuberkülozun yalnız inek lerle sütle olan Uışkılennden bah sedıp bu yonden tüberküloz ne menem bir hastalıktır ona değınecegız Bır kere şunu söyhyelım ki, * 'berkülozun ân.ili aside dayanıklı bir mıkrop olan KOCH basılidır Yaşaması ıçn gereklı şartları ınsan vucudunden başka hıç bır yerde bulamadıgı ıçın insanı çok sevıyor KOCH basılı 1 . Aradığı ısıyı, besıyl, oksijeni, bakın petrolü hep bızde buluyor, çünkü bu mıkrop Verem mıkrobu sıcak kuru ve ışıklı ortamda jaşamayacagı ıçındır ki, bız «Gunes piren jere doktor girmez Para giren rerc doktor girer» dıyoruz Bugun uzennde vasadıklan ve hasta ettıklen ha>vanlara gore, 3 çeşıt verem mıkrobu tanı>oruz Sıgırlarda etken olan şişiverıyorlardı Bula$ma çıg süt içen çocuklarda, ozellıkle 3040 yaşında çocuk larda daha çok görülmektedır Mıkrop yerleştıgi vucutta 20 gtın lük bir kuluçka ııiresinden sonra hastalık yapabilıyor. llkın bulan'i, kusma ateş, kann agnsı, deride kızanklıklarla başlıyor brüsella hastalığı Has'clığın en enteresan tara/ı da ate^tır Hastanın ateşı bırden 39'a çıki"or amma hasta ateşınm çıktıgından habersizdır Yanl kendlnı hıssettırmeyen bır ateştır bu Bır hafta surer, sonra tekrar duşer bu ateş Sonra tek rar bır hafta vuksek kalır. Adeta BOVÎNUS tipl, insanlardaki Ht' MANUS tıpı ve de tarakların GALLİNACEUS tipı Amma bunların hepsı de bır babadan gelıyorlar, heps) de memeli hayvan tuberka loz basılının oz be oz çocuklarıdır Şu hâlde adJarı başka başka dıve meselâ bır sığır tıpi, BOVtNUS verem basıll ıle karşılaştıgınız aman Rıca ederim peşiml bırak Sen benım tıpım d"ğılsin, dıve mezsmız Zira sıgır tipi verem ba sılme ıvıce dıkkat edıniz Bu mık rop okuz, inek, kovun, keçl, at ?ıbi hayvanlarda hastahk yaptıjı kadar mukemmelen lnsanlar için de aynı dereccde habıstır. YARIN Goz goz oldu j arelerim, hasta gozleye gozle\e Doktor Part Taym 1 234SA789 AŞAGlYA: Bınnı hatır'avıp îsmını anma 1 «Evlâdının evlâdı» karşı hareketı (eskı terım) kuçuk delığı bulunup lıgı ıkı soz 2 Herhangı bır ria ıçınrfekı suvonetmelığın başıda bulunan 'u maddejı dısef 3 Çekoslovakyaja gıren ?arıya kaçıran bır kısım askerlerın mensup ol| fcap boyledır duğu mıL'et, bır kadın adı 4 r «Genıslık Ağızlarına vurulup ellerınden tarafı kırlenekmeklerı alınabılecek kışıler memış durum(çoğul) 5 «Ele guç geçırılır da» anlamına durumdakı lskambıl bırlısı» anıkı soz. 9 lamına ıkı soz 6 Tersı bır er DUnkU bulm«c»nı«ı Fenalık (Arapkek adıdır, parıltı ve ışık. 7 bâlledllmh «ekll • ça) çok suslu. Dişf Bond MODESTY BLAISE TKEN İST4NBÜL 06 25 Acılıs Dro«rr«n 06 30 Ounavdm I 07 00 Kove haberler 07 05 Gunavdın II 0710 Haberler ve hava durumu 07 45 Recen Bırgıtten sarkılar 08 00 Istanbulda buaun I 08 0^ K ıcuk ı'anlar 08 ıo Solistler eectdı 08 10 Orban Avsar orkestraıı 08 <<5 Gıt?r soloları 09 00 Ev ıcın 09 20 Beraber ve solo turkuler 09 40 Arkası varın 10 00 Ara haberler 10 0.» Okul radvosu 11 05 Barok muzik 1125 E k ı Uvuarlık ve Kadın 11 35 Hafıf sarkılar 12 00 Ara haberler ılanlar 12 10 M Akeunden turkuler 12 2S Radvo hafif muzik orkestrası 12 40 Sev ım Derandan sarkılar 1100 Haberler R G de bu«ı»ı 13 15 BaSlamalarla O havalırj 11 )0 Reklam Dromamları 14 00 M Pavdas orke^traai 14 20 Radvo ile ınaıhzce 143 dPrs) 14 "5 F C^nerden sarkılar 14 >0 H i f t a i ı n earkı>ısı li 00 Ara haberleı la 05 Okul radv «tı 16 05 RSTimezocaK'ıı îirK 1,r 16 25 Cesıtlı ııllcİMİui m'iıl' 16 45 S Yastımandan turkul»r 17 00 Ara haberler 17 05 Kov oda^ı 17 25 Karma fa lı 17 50 Reklam Droeramlan 19 00 Haberler hav» durutau II 35 R Frtenden sarkılar 19 öa Bır varmıs bır \okmu5 20 00 Radvo tıvatrosu 21 00 24 saatın olavları ilâniar 21 10 T u r k u l e r eecıdı îl 25 ^ l a t u r k ve Kurtulus Savası 21 35 S Ersozden s a r k ı l a r îl 50 T u n a d a n Semerkanta S 00 Reklam Droeramları !2 45 Haberler !3 00 T u r ] v be^tecllerı :3 45 Gece muzıeı SOLDAN SAGA: 1 Italva varımada^ının ba tısındakı denızın adı 2 Bır cıns kışhk >akacak maddesını tedarık eden (ıkı soz) 3 Gok ve atmosfer olaylarını ıncelevış (ıkı soz) 4 Vucuttakı hastahk belırti'sı katı şıshk vıda şek Jındekı çıvılerın etraflarındakı gırıntı ve çıkıntı, bır harfın okunuşu 5 Manzum değıl de duz yazı, kış bahçesı 6 «Bunun sıvrl nıhayet noktası gerekh» karşılığı ıkı soz. 7 «Yet kıiı kımseler tarafından lncelen memıs hızmet» anlamma ıki sds». 8 Guzel San at, ılk deİft. ÇSn* lıler tarafınd'an kesfedılmış faydalı bulusiardan. 9 Avrupanın buyuk akarsularından, bazan hastalar ıçın radvoda arandığı ılan edılen Garth ""^ <»« DEÖI15IMİZ 4 tane anahtar ECfiK Tokandaki DUNKU BULMACANtf HALLEDILMIŞ ŞEKL1 rakamlı bnlmacada sa , BU SÖZE f Bavi'.Arı«ıf Tiffany Jones TİFFANY JONES vg mı&jızYOH ısasyoNo^ai \ 35 •4 00 16 17 17 18 18 19 19 KaDanıs ^ Konu ve resim: AYHAN BAŞOĞLU BUDIN V I«TANBtL I t \cı'ıs ve Droeram Dıskoteeımızdcn Kucuk konser Genclere ımız'k Senforık muzık Kennv Dorham besllsl Aksam konserı 20 15 Genclerle beraber 2100 Klasık Batı muzigı dınlcMCi ı^teklerı 22 00 Fansadan sarkılar 22 15 Gece konseri 3 00 Caz muzıeı 23 10 01 00 Hflfıf mclodiler Proeram ve kaoanıj o5 00 30 00 30 00 30 n A N K A RA 06 25 Acılı* oroeram 06 •'O Guna"vdın I 07 00 Kne haberler 07 05 Gıir>a\d»n II 07 10 HabeIer vc hava "Juramu 07 45 Sabah muzısı 08 00 Ankarada bueun 0S 10 D Bplkandan sarkılsr 08 30 08 45 CesJtlı muzık 0°0O Turkuler ve ovun bavalan 09 20 E* ILIII 09 40 Sabah konserl 10 00 Arka»ı varın 10 05 Ara haberler İlânlar 11 05 Okul radvosu '1 30 1200 Solıraz Ttemerden sarkılar 12 05 Kon^er saatı V<«xw şgns gonra gjder tfe&ttf taurptu cja Ara haberjer ılanlar \ Se^ıguzelden turkuler l?30 Kıb'ib *;d^lı Kuıtık ılarjar J° 00 Ku;lu Pavaslı ve Nevin D*11 5 ıpi'do\ enden sarkılar I J i "0 Hab»ıler H G de buaun '4 00 14 la Hafıf m 2ık 14 33 Reklam Droeramları 13 00 B=ındo muzıgi 15 05 C Sovlerden »arkılar 16 0 D PHklar jrasınd» 16 2a Ara haberler ilânlar Okul radvosu 17 00 \ AJtkılıctan turkuler 17 03 Rad\ o i]e tneılizce 17 30 Alb ırılerden secmeler lı 50 An haberler ilânlar lfOO Tncesa? 19 30 Kö\ oda«ı 10 1.. Rek'am profframları Haberler ve hava durumu 11 50 19 î5 Kucuk ılanlar 20 05 O TLrenden turkuler 20 25 Bır \Rn ı« bır \okmus 20 40 D n Ahlak sohb»tı 21 00 N TokathoEİudan sarkılar Sılahlı Kuvvetler saatı 21 10 Kuc ık konser 21 35 24 saatın olavlan ılanlar 22 00 22 İ0 Sanat olaviarı 22 45 Klasık Turk müzia 1 1 23 23 23 23 34 00 45 55 55 00 Cesıtlı muzjk KMMTUI O\un havaları Haberler Barok muzik Gece muzlfti Günul 5 faraıaü OüötJ Ottüü Günün Drognmı « Onun ıçın kayıklanmızda sunger kalmadı ya Cevız kadar sunger, ıkı üç yılda uç okkahlc karpuz kadar bu>ur Kuçuk boylu sunger ıstenıvorsa bmukler ıstenılen boyda ve bıçımde kesılıp kırpılır O zaman bır buyuk sungerden yuzlerce kuçak elde edıhr Kırpıntılar da jabana gıtmez. Bu Karakulak para canhlığı dolayısıyla bırçok k • şmm olümu pahasma, dunyanın en guzel ve en çok sunger çıkaran Anadolu kıvılarımn sungerlerının kokune kıbrıt suyu dokecek Bu keratayı bır durduran da çıkmıjor. Çıkarcıların topu da ona destek ve dayak oluyorlar,» dedı Ateşoglu Çakır Ayşe'den, komşu bukde oturan Bahkçı Salıh Reıs'm ne âlemde oldugunu sordu. Çakır Ajşe «Sormaym, bu sıralarda pek kuvvetten duştü. Evının kapısmda oturuyor Uyanık olarak sayıklı>or kendı kendme konuşuvor Hani çoktan olmuş oğlu var a Bana arasıra ne zaman geleceğını soruvor Sovle ona dıyor, aruk omrum sona erıyor, gelsın de onu dunva gozuyle bır goreyım, dıyor, Insanm yuregını kıyıyor ıhtıyarcıls. Gece yatmıyor ıçerde kapırun onunde oturuyor Denızı goreyım dıyor Bırkaç gun once Muğla'dan bırkaç kışı, Datça nın baş toprak ağasıyla gelmışlerrruş. Dağı taşı olçrnusler Keşıf dıyorlarmış Bıri doktorrıuş Muğla Hastanesmden Doktor, Salıh'i muayene etmış Hastaneve aldınnz, demış Ihtıyann az kalsın yuregıne ınecekmış Neyse, konuşup konuşup defolup gıtmışler» dedı Ateşoglu, «Ona da uğrayalım, peksımet fılân verırız Haaa, sana şunu soracaktım Ayşe Bacı. Barka bogulanların adlarını soyiedı mı'»dıye sordu. «Hayır soylemedı » dedı A>şe Nıne O zaman, Ateşoglu nun yuzune bakan tayfası, yüzundekı buyuk bır deftışıklıgın farkına vardılar. Gozlerı ender gorulen bır acıvla golgelendı Gozlerı i n ırıvdı onun Goz evlermden kalabalık kıllı kaşlar savruluyordu alnına yanlarına dogru. îkı anda aynı renkte olmayan kurşunl gozlerl, harelı ıpek gıbı va da denız gıbı koyu elaydı, kımı sefer yeşıle çalardı Adamın ozu çeşıtli renklenn değışıklığınde mı gızlenıvordu ne 7 Ama durup dururken, asü ozu yap yalın bır acı olarak fırlaya koyuyordu yüze O gozlerı agır bulutlu koyu gokler gıbı kuruntuluydu Bırdenbıre şımsekler ve kıvılcımlar çatırdarken buz gıbi bır acıda donu verıp çukurlaşırlardı Gene oyle oldu, ne var ki tavfasından hıç bırı ne oluyorsun, dıye soraraazlardı Çunlci o halı, hem korku, hem de saygı uytuıdırırdı ınsanda Kahvelerı ıçtıkten sonra, Çengelcı Datça'lı tsa'yı çengelcı kavıgıvla depozıtova gonderdıler tsa, peksımet tutun ve daha başka şeyler getırdi Çu valı sırtlavınca komşu Palamut bukune Salıh Reıs e doğru vuruduler Ama altı yedı ay kayıkta eglenmış olanlara, ve bu surede karada topu topu beş altı kılometre vurumuş olan denizcılere yol pek yorucu oldu Adamlar, denız ayaklannı ka'a patıkalanna güçlukle ahştırabılıyorlardı Hele tam denız avaklarına sahıp olan Hasan Bora Muba reğın genış avaklan gemı güvertesine değdi de gu verteyle karşıhkh emıştı mıydl, gemi alabors olsa da, Bora ıkı ayağıvla guverteye yapışık dımdik kalırdj kimi adımda bacagına elleriyle asüarak avagını kaldırabilivordu Böylece bir buçuk kllometrelik yolu yürüy» yürüy» anoak Ud saattfl alablldiler. Palamut Bükune pek yorgun geldıler Salıh ne ıs'i sanki elleriyle oraya koymuşlarmış gıbı kapının onunde oturuyor buldu'ar Ateşoğluyla otetıler selâm verınce, Salıh Reıs de selam verdı A^ıa vaşh gozlerle onların kımler olduklannı pek seçemedı Bır ehnı kaşlarının uzerıne sıper ederek, ve gözlenn' kısarak dıkkatle baktı Sonra da, «Sen Ateşoglu Murat Reıs mısm'» dıye sordu Ça kır Ayşe, patladı«Abuuu Salıh Reıs, sen Ateşoglu nuKarabatağı, T^leskop'u hepsuıı saydı tanımadın mı9» dedı Ayşe'nm yardımıyla hepsıni tanıdı Hemen oğlunun ne zaman geleceguıı sordu Yatıştırıcı bjr şeyler soyledüer Sonra getırdıklen çuvalı açtılir, peksımetleri, tütünü ve otebernı çıkartıp raflaa koydular. Salıh Reıs, bu getmlenlere ve ozellıkle peksımetlere çok memnun oldu Bır sıgara "=arıp vercüler, tellendırınce, «Şımdı bır de kahve ol malıydı» dedi Ayşe, dolapta bıraktığı kahvevı aradı, ama Salıh Reıs bıtırmıştı kahveyı Ihtıyar kadın, ayafına uşenmeden Avlonvaja gıdıp kahve, şeke. getirdi. Bu arada şundan bundan arasıra c'a oğlundan bahsettıler. Kahveyi içtıkten sonra Saltı Reıs'ın aklı başma geldı enı konu Onlara «Eh ağalar, bu yıl sungercılıgınız nasıl gittı'i dıye sordu «Sorma Salıh Reıs, tâ Sıhfke'den tutturduku Yolüamadıgımız kaya taş kalmadı, ta buralara kae dar Bu yıl sunger yok da yok Işte donuyoroa artık Bodrum'a» dedıler Bu arada Çakır Ayse ocagı yaktı. Bır çuksd dolusu tarhana çorbası pışırdı Salır* Reıs, «Tablamızda hıç balık eksık oımazdı ama, evlâtlar artık bende balık avhyacak' hâl kalmadı Nerde gençlık çagım Ijı hava fena hava demezdım » dedı Nasırlarla kaplumbağa sırtına donmuş avuçlarını gdstererek, «Şımdıje dek çektıgım küreK len hesaplasam belkı dunva denızlennı dola^Tiı şımdır kurekle Kazı babam kazı suları Surad^n uç dort mıl açıkta sıg var Değıl ona, şu kıyıd»n VMZ kulac oteye bıle kurek çekernnorum şımiı. Bu ış bıttı artık Artık denızlık değıl, çopluk ol duk» dedı Sığ sozunu duyan Ateşoglu tayfası bırden ku lak kesıldı Bırkaç kısının agzından, «Hangı sıj"1» « Burada sığ ne gezer?» « Nerede bu sıç'» « Allah AUah sığ mı'» gıbı sorular fışkırdı Bırınin yuzune, galıba sayıklıyor, galıba ıhtıvarnk aklını oynattı, bunadı artık demış yollu bakındılar. Salih R«ıs «Burada demın ded'ğım gıbi dort mil kadar açıkta, tepesı vırmı ıkı kulaç, eni de hemen yarım mıl. denız vavlası sankı bır sığ var. Sızden degıl ha başka denızcılerden sakladım sı ğı Çunku duyar duymaz topu da uşuşecekdı başına Bır ıkı yılda kuruturlardı koca sığı Oysa ki, ben oradan fakır fukarava taze balık çılıanordum Onu arayıp bulamadım Bır 'un bahkta u\umuşum Volta denizdeydı Kayık da demırlı Jeğildi Sular beni sıgın uzenne go^urmuş ıjyanıroa kendımı sığın uzennde buldıım Nışan aldım hani çapraz nışan Işte sıg, kaçmadı ya denızın tabanında sapasajlam duruyordur Dolayları vuzeıli, ıki yu« kulaç, tepesi soyledigim gibi virmi ıki KUlaç Üzerinde smek buiutu gıbı balık var Co^u da hemen hemen benım bovumda Herhalri» Cniblz zamanından beri avlanmamış bır balık yata»ı. (Arkisı var)