Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHIFE DORT 20 Ekim 1968 CUMHüRÎTET 01 hastalık bende de devam ediyor. « Içenye bır zaptıye bır ko\ lü karı getırdı Karı «dâvam var» dedı B'zım sofu Hacı Hafız oğ lu» kayıt ve tescılı şer'an lâzım dır» deyup sag elıne bır kalem, sol elme bır kâğıt aldı ve goz lerını suzerek «soyle» dedı Koy lü karı kı koyunde dahı kımsesız evsız barksız hızmetçı olduğu tak rınnden zahır oldu Tâ kadın mnesinden kalma olmak üzere cım lesı yırmı kurus eder etmez toprak tencere keser sapı gıbı bırta3am eşyanın koylusuiKien bmmn zabünda olduğurdan bahısle bun ların ahiz ve tahsılıın cığerpa ralar nıyazlarla nca ettı Mudur vekılı mtifredatı eşyayı zıncırle me kaydeHıkten sonra henf cel bolunduğu halde mkâr ederse ts bat edülup edemeyeceğıne da r bazı sual ve cevap ıle ademı ısbat canıb'nı b ttercıh herıfı celo ve mudafaa lâzım gelmeyeceğı cevabıyesını verd' Kadın ağlayarafc kapıdan dışan çıkmak ıstedl. Amma Hacı Halız oğlu, kaşlannı çatup gozlerını belırtup kaş lm ses üe haykırdı kı «kayıt ve tescıl parasını ver de oyle gıt» Fakır koylu para lâkırdısını ışı tınce donlıp «aman ağa, merha met et, benden para ısteme» de dı Hacı Hafız oğlu dedı kı «Müdur senın hızmerkârın m ı ' kaç saattır sen soyledın, ışte ben yaz dım (elındekı kâğıdı da gosten jor) şeran resmını ver» kojlü «şer'an» denınce ne yapsun (şen atın kestığı parmak acımaz) kaç para olduğunu sual ejledı Hacı Haiız zade «şer'an atmış kuruş» dedı Kan altmışı duvunca «aman ağa, Padışah başı ıçın evladın başı ıçın ben koyde hızmet çıyım aman» dıye ağlamağa baş ladıkta mudur gerdanında dela ıh hâmıl ve mühelhl olduğu hal de zaptıveve tevcıhı hıtap edup «Al bu kadmcağızı Kara muftu je gotur ve de kı Hacı Hafız oğlu bu kadıncagınızın >azdırdığı şevler zahmetı ıçın altmış kuruş resım ıstıyor Kıtaba baksun haber versm » dedı Zaptıye karıyı odadan çıkardı. Bır az muddet sonra kadın aglayarak zaptıye Ue odaya gırdı ve Kara muftünun kara kaplı kocaman kıt&ba batap «oyledır, altmış kuruş lazımgelır» dedığını ıkrar e\ledı Lâkın ken dının bunu vermeğe kudretı olmadığmdan çocuğunun (yanında bır kuçuk oğlan çocuğu var ıdı) kasabada bırıne beslemelığe vererek para tedarık etmesı zımmında zaptıyenın kendısüe beraber dolaşmasına musaade nıvaz ettı Ol veçhıle de musaade ed 1 dı Gıttiler tkı saat sonra çocuk suz dönduler. Ağdacı esnafından bır ne çocugu vıllığı kırk kuruşa vermışler \e yırmı kuruşunu pe ş<n almışlar Bu yırmıyı Hacı Hafız oğluna verdıler Yerımden fırladım çıktım Bu ne halet, bu ne ıfta, bu ne şerıat Ne hıyanet, ne ısaet bu ne dev CAN PAZARI yazılaı desenler FIKRET OTYAM A R A QOLER O R H A N PEKER YORGANLARA SAR1LIP YATIUTORDU AÇK HAVADAle D'ye duşune duşune mütees sıren hasta oldurn » A' Suavı 1275 (1857) yanı bun dan III yıl once Sımav da ı^en, nahı^e mudur \ek'h olan «arka smaa kurk başında %eşıl saric, epnde tesbıh dudakları museb bıh \e muhellıl, bovnunda en'am kısesı asılı» H3C1 Hafız oğlunun yanmda otururken bu olaja ta n'k olur \e 1870 yılında Pans'te çıkardığı «Ulum» gazetesmın 15 savısmda bu vazıyı vazar, kov lunun perışan halını, elınden «gas bedılmış» haklarmı malını «ş;a siDİar» ın elınden nasıl alamadı ğma ornek gostenr «Parasını çektıren»e baktım hanı bekçınm «Sende para ne gezer acıt» dedığı omuzdaşıına Ola kı, n^gdacı esnafından bırıne vnlıgı kırk kuruşa besleme olarak venlen» oğlanın tonınu muy du ne' Hanı bız tanhten once vardık, tanhten sonra vanz da'" 1 kapının onunde bır kalabalık vardı Kadınlar agıda durmuştu, erkekler, yerde üzen drtulu bır şeyın başmda, ellerı çenesmde, gozlerı salt oraya bakık oturu \ordu Kadmlardan bmsı atıldı o şeyın ustune, sonra ortuyu Kal aırdı Gozlerı yan kapalı bır er kektı bu, ağzı yanm açıktı Ölmuş Aşık oynarken yanm saat kaybetmıştım, tabu ılâçlan getıremedım zamanında' Adarmn, benım yuzumden olmedığuu oğrenmsk ıçın yıllar geçtı aradan. Nire gidiyon?» Bahann, omuzlannda oraklan, sırtlannda yorganlan yuzlerce kışı kafıleler halınde yollara duzülurdu Konaklava konaklaya Adanaya gjderdı ınsanlar. Gurbetçıler Yanlanndan geçenler el saUarlar, hayırlı ışler, sağlık esenlık dılerlerdı Sorarlardı bunlara: «Nırc gıdıyomız''» Sen, şakrak cevaplar verlrlerdı, dıpdırı seslenyle «Adana'ya » Aradan aylar geçer, yorgun savaşçılar donerlerdı memlekete. Kafalan onde, omuzlan duşük, avurtlan avurtlanna geçmış, dudaklan, burunlan uçıik ıçınde. Lstelen daha bir pensan, gozlprı daha kaçmış çukura. Oraklan duşuk Sorulurdu kendılerıne «Nırden geh>onuz gardaşlar'. Agızlarını açıp cevap vermek bıle ıstemezlerdı. Tekrar ederdlniz Bond MODCSTY BLAISE Adana garajında Şeje gıde^ım geldı. Nıdeyim koca vor^an deneını 0 «Gardaş şuna bı bakarol da su doimeie gıcîevım bı yol > < Aıranın» dedı «Yoh gardaş, uMirum muyurum, alan mvuan olur da » Sırtlandım «00 Erkeklere» nın kapıdan sı nnce hemen sağmda bır masaıa oturmuştu Şoyle bir çevreme bakmdım, yOTganı bırakacak bır j e r aradım Adam guldu, tatlı yuzlu nun bır.ydt Helanın kor kandıl yanan sarı ışıklan altmda yuzunde bir huzun vardı buna ragmen Bana bakıyordu bense yorganı bıraKacak «munasıp» bır jere ba kıvordum «Yannış eeldım \eğenım, yan nı$ otel otede » ADtalhga vurdum ısı <Bura\ı gosdettıler de dayı » «Yerımız \ok bu gece yeğenım hepsı lebalep dolu » Para \ermeder çıkmakta olan bırıne seslendı sertçe «Hooop, bızı de gorun Hem paraynan hem sıravnan » Adam donup tasa bır onluk at tı basır «Haaa ha\dı şımdı yolun açık ossun, otoousde camın yanuıa oturma, uşudun sonna » Ol münasıp yen bulamayınca yorganla daldım içen . O dışardan bağınyordu «\man ıvı ortün ha, soğuklatın sonna, rutubetlıdır » Adana lı romancı dostum, Orhan Kemal gelnerdı aklıma, geberı>ordum gulmekten' Elımı kara şalvarımın cebıne sokunca bagırdı «Llan babanda mı kenefe para 1 verırdı acıt Yorrü hadııı r taş arabası, yorüuu » «Yorüdum gardaş, yorudüm » Guriıl gurül akan suda ellerımı yüzümu yudum.. «00 erkeklşre» ci.. Garth cNırden gelıyonuz gardaşlar?» <A daa.. na daaaan ..» Sandor"un Çukurovası, ınsaniarın bereketını de, gucunü de kendı bereketine gücune katnuştır Bunlar, bugdaya gtderlerdi, bıç meye . Sıtma vururdu hepsını Ateşten dudakları mısır gıbı patlardı Kara kuru suratlar, sankara olurdu Aksaray'da Karasu bataklığı vardı Bızim oranın ınsanlan da kırılırdı sıtmadan. Devlet kuıutmaya çalışırdı Karasu bataklığını Sonralar tabıatı yenmişti devlet kuvvetlen . Kuçucük bedenım, önceleri zangır zangır tıtrerdi, sonraları bır ateş basar, yanardım.. Daha sonra m ı ' Daha sonra ter basardı. Kminden zehır Kibidır agızlar Kulaklar vınlard: kıninden, günde dört tane içerdık, dört gun devam eder, Iki gun bırakır sonra yutardık leblebı gıbi. kınınleri yeniden.. tMnci Dünya Savaşı yıllan . Kinının ardı kesildi,. Alamanlar Atebrın diye bır sıtma Ilâcı yepmışlardı Sanydı Atebrin. Ucuzdu Daha teaırhycli.. însanın betıni bcnzmi sarartırdı Atebrın Köylü kadınlar ak yemenılerini Atebnnle boyardı, Kanarya sarısı gıbi olurdu ak tülbentler. Bır koylü kadın sonra nıtmak içın ikı atebrini yemenısine bağlamış Unutmuş, yıkamış yemenislnı. Bakmış bır güzel san O günden sonra, o atebrın kıtlıgında kadınlar vurdu boya ışıne1 tkı tanesinı eksik yutuyor, tedavi tam olmuyordu. îngıfcz uçaklan tonlarca bomba boşaltıyordu Atebrin'ın yapıl dıgı bolgeye, oradald fabrıkalara. Bır süre kesıldı Atebrın Halk kırılıyordu sıtmadan.. Kırılıyorduk hep beraber Cıbınhkler ıçınde ateşler içınde varayor, yorganlar altmda tıtriyor, sonra terlerımız havlularla alınıyordu bis mutlu azmlıgın1 Kımı insanlar vollarda geçırıyordu sıtma nobetıni . îlâç geldı bır gtın Yuzlerce ln san dayandı eczanenın kapısına. Babam ılacın karaborsa^a duşmemesı içın reçetesız vermnordu, ama msan vureğı öavanmazdı olanlara Karaborsacılar yuksek paravla ilaçlan topluyor eczanede tükendıği zaman 1015 Hraya satıhyordu 15 tanehk ilâç kutusu'' Birgün blrlsl blüverdi eczanfenın bnunde, ilâçsızlıktan Bu, gordügüm ıkınci blü oldu Sıtma nöbeti gelmiş, eve gıdıyordum jatmaya Ateş içınde vanarken, hep o ölüyle boğuştum durdum, unutamam.. Şımdı artık yok sıtma. eskısi gıbi hiç yok Devlet, t3bıatı els geçırdı Karasu batakhği şımdi halk ıçm halkın mutlulufu ıçm kullanılıyor KanaUardan akıtılıyor sular Adana şimdl sivrisıneksız Yerinı, gelışıme uyarak, daha büyiığü. kara smeğe bıraktı'. YARIN « G UM HA T M A Y...» ^ a zaS,t Ü ^ # C € ¥ Tıffany Jones TIFFANY JONES % 52 « Bak Cağanoz. burada ugradığm kaşmtı göstemor kı olumun eh kulağındavmış Eyı ki kaçıp geldın Yoksa Gobekoğlu'nda kala>dın kaşmtıyı bu%uk laf so\leme>ım ama gıttı gıderdın Gerçek ten tâlıhh ımışsın kı \urgun ışaretlen burada mey dana çıktı Yakayı gene kurtardm olumden Geçmış ola arkadas Oleceğınden meraklanırken senl aramızda dıpdırı gormek ho? oluyor» dedı Teleskop «Bak Çağanoz dalmaktan söz edersen gene val lah aramızda bır me>dan da\ağt Nersın Bızı bovle gece ortasına d=k merak içınde bıraktm Nejse kur tuldun > dedı Çağanoz da: •Eh arkadaşla' aranıza geldım, se\nndım O se vınçle bır dalayım dedım Benım de burnumdan gel dı Aşağıda karanhkta acaba guzelun dun>anm bır şafağmı daha gorecek mvvım, dıye kırmru ktifiı gi bı duşundum Bır ara bel ve ba? ağrıları bastırdı. Mığîerde, Allahaıstnarladık arkadaşlar dıye bağır dım Sesımı ışıtemıyeceğınızı bilivordum Hiç olmazsa sesım demz yuzunde sıze gumburtülü bır se» ve su kaynaması yarımıştır Sonra bütün hayatım goz onumden geçtı Bır kadın sevmıstım delıkanlı hğımda Onunla yaşamıştım Çocuğumuz da olmuştu Onlar karada, ışte ben de şımdı denızde kalıyorum, dedım Ama umutsuzluğum içimde bir tasa bırakmadı Sonra ağrılar dmdı Hey eidi denız V>as kısu boğar da, okşar da iyı de eder' Sızl'ri meraka sokmamı aranızda bulunmamın sevincine bağı;la~ yın Artık tovbe tovbe bır daha dalmam. Hem, rakı tovbesı değıl ha' Dalmam da bajka yararlı ışler gorurum. Sağolun be yahu! Bu gece de aranızda dırı olarak uyumak nasipmıt> dedı Geç vakıt ujkuya varıldı. Gun. Şemroğlu Adasının arkasmdan avak ucuna kalktığında dalgıçlar da ayaktaydı O gunun akşamı değırmen büku açıklarında. kayalık bır dıpte çalı?ırken paydo» ettıler O gun toplanan sungerler iyi değılse bıle, fena da sayılmazdı. Zaten sungercılerın yureğmde hep palamut bukundeki gızlı sığ tutuyordu. Orad» Çakır Avşe'yle Salıh Reıs'i goreceklerdi Hattâ Salıh Reıs ıçın fazla peksımet yaptrnnışlardı Hep Karakulağa çaktırmadan gizli sığda nasıl işleyeceklerıni tasarlıyorlardı Akşamleyın günpş batarken değırmen büktlne girdller. Deniz bükde ayna gıbi boyluboyunca uyuyordu. Ama arasıra bır esıntı yelpazeleyince şurada burada mavl ve leylâkı kmşıklar gezdınyordu. Orası koy içinde koylardı Her binnin çevreleken çamlar, ayak uçlanndaki denizde titrek titrek ankılanıyordu. Güneş batarken depozito gemisı sanki erımis bir ateş üzennde vuzüyordu. Gokte de lki üç günlük bir hılSl vardı Teleskop dayanamadı• Bız bu guzel >erlerı goru>oruz Ama çoluk Mallcoçoğlu Konu ve resim: AYHAN BAŞOĞLU BÜDİH KÖPRÜSÜ Gök kubbe yıldızla doluydu SaSımdan solumdan horultular gelıvordu Kımısı jorganına, k.ı rri'sı savanına kımsı paltosuna iyı bır sarılmış uykulardaydı Daha ustaları, jağmura karşı tedbirli, kalın naylonlara da sarılmıştı Sepetleri başuçlanndaydı. « Ulan baban da mı kenefe para verirdı ac*t » Babam dustu aklıma, rahmetlı Verırdı j a elbet verırdı. Tara vfrmekle kalmamıstı Çarşıya genel bır hela \apılacağı zaman tavanmı brtsün dıje boş ılaç sandıklanndan da vermıştı Bılmem durujor mu haH' Tavanda kı tahtalardan bınnm ustunde babamm ısmı \e eczanerun adı vazılıjdı, hemen altmda kocaman bır « \ksarav Kon\a» va ZISÎ daha vardı Pakar bakar o Minürdum kücukken . Sonra memleket hastanesme ıloç taşıdıgım gunler Hastanenın ılaçları eczanemızde \apıhrdı Be>az bo>alı bır %anı camlı \e kapaSmda kuçucuk bır kılıt asılı o sandıgı yıllarca taşımışımdır eczanedon hasfane\e Hasta'ar doluşurau kapının onune Çocuklar kadınlar eebe kadınlar ıhtnarlar, •varahlar, kafası gozu sarılılar KITI SI sırtında taşırdı hastalanm \raba atları nm başlanna vem torba an ası lır, hasta arabanın ıçındekı ha hs yün kahn vataklardp kenar ları kanavıce ıle ıslenmış vıne kalın yastıklarda kımı zaman urrutlu kimı zaman umutsuz vatıp sıra beklerlerdı "\raoavla gelenler e°lebılpnler çoğmiuk zençıi ko11 ı'prdı tlk oluvu ^ksarav MemlekPt Ha=tanesı'n n kapı^ında gormu^ tum Yarılrruorsam altıvedı \^şlannda vardım îlâc gbtur mustüm hastaneve Yolda arkadsj'arımla blraz asık ovnamış tım. Hastaneye geldıglm zaman, çocuk bunlardan yoksun kalıyor. îrvsanm parast olmalı, bır de buyuk bır kayık, anasmı satayım bugun bır koyda demirle, yann başka bır koy» funda et.» dedı. Guvertede halka olmuşlardı. Yemekler yedıler, eıgaraları tellendırdıler. Karabatak: « Çok çukur rahatız. Dun bu vakitter Çağanoz için merak içindeydık Bulunduğumuz yer butan kadar güzeldı. Ama bizde onun tadma varacak goz yoktu Ha, Çağanoz, senin evlenıp çocuğun olduğunu dun sövledm. Senin evlenip çocuğun olduğunu bılmiyordum » dedı. Çağanoz• îlahi Karabatak, sen bep boyle suratsız ve Votürüm olduSumu mu sanıyorsun. Gençken yakışıkh bir delıkanlıvdmı Sen benî kotunim cümazdan once gormedm Ondokuz ya'îm ateşi uzerımdevken gormeliydm Kh, bayat ovle yaptı Vd, bır ayagım hanya, bteki de Konya yonüne bakakoydu. Fethiye'de piyade biçiminde bir iki tenlufc bır kavık aldık. bir arkadasla Tulum yeiVenV 'ı. Paraketa ile balık avlıvorduk Köylere gidip satıyorduk Akdeniz için birebır bır tekne ve yelkendi Avlaya avlaya 'Marmaris'e. Bodrum'a, îzmır'e sozün kısası Çanakkale've geldık Eh bir tnotor almalt için para da biriktirdık Çunku rüzaâr ters estıkçe volta vura vtıra. esmeyince de denizleri kürekle kazıya kanya canımız çıkıyordu. Marmara'va geldık. Kavaklardan vailah dedık, KarademVe. Karadenizde ne orfos, ne sinağrit, ne de fangri bahSı vardı Gene Marmara'va dönelım dedık. Ama donüs yolunda denizin zılçıdım vedık. Gece kavık battı. Su varili boştu Arkadaşlarla ona tutunduk Gundüz bir taka gecivordu Bızı lcurtardılar, avm yerlenmizi 5rtec»V bir'^^c çul verdiler tstnnbul'a gidiyorlardı Bize. Seyri Sefain denileı» \erde i? bulursıınuz» dedıler Daha once îstnnbul'dan geçmıştık ama. kıyıdsn ve Yedıkule'den aynlmamıstık » Sdzün burasmda Teleskop* « Biriktırdiğıniz paralar ne oldu'» dıye *ordu Çağanor« Ne olacak Karadenizin dibine gitti Agiayaiım mı? Eh, gitü diye güldük. Gule güle dedık. O Seyri Sefain'e vardık Çagrışa bağrışa, taşıvıp «oturen vapur düdükleriyle vinç harharalanvla bir mahşer olan rıhtımda Seyri Sefaini bulduk. Seyri Sefain'de Iş yoktu Ben arkadasımdan ayrıldım. Tuzlu terll hamallık ettim Mavunalardan, salapuryalardan yük bojalttım Eh, gençlik vardı. Gece kahvede bfizülüp uvuduğum yerde, düslerım de kar» gözlü kızlar «drürdum Ama sokaktaki kızlar gSŞüslerini açra b»n* çieek atacak deîiller >a. Düslerimin aslı oimadıSmı biliyoTdum Di^ıdekinin anllan yoksa taklitlerine bakmalı, diyordum kendime Ama laklHleri Vue de düşl»ıimde «ordüklerime benzemiyordu Allı ; karalı göbekü uzbandutlardı îçiml bir tıksinti, b ' scıvla dolduru ld Sivas Belediye Başkanlığından Sanayi çarşısında mahrukatçı lara aynlan 13 arsa, Halin mezat sslonu yamnda 91 ve 92 numarall dukkânlar satılacaktır. 1 tşın nevi Arsa Dükkân No sn b& 78 91 42 Adet M2 si 13 172 2 Muhammen bed Z5 800. TU. 29UOO TU. Geçlci tem. 1 935 TL 2 175 TL Mahıveti çar Halde aıt feat Yukardaki açık artırma ıhalesı l 11 19b8 cuma y^lnü saat 15 de hncümenımlzde VPiılacaKtır 2 thalelere aıt şartnameler mesaı saatleri 1çertsmc!e tahakkuk dairemızdp eOrülebilir 3 îhaleden mütevellıt pul, dellâltye mukavele eazete llan Ucretı v s masrnflar aiıcıvs aıttir. (Ba^ın 26259 '1245S)