22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İS Ektm IMI RAHÎFE ÜÇ Andlaşma ğusto* ayındakl IsgaTla bftf> layan Çek trajedisi, Çmrşamba akşamı Prag'da in> zalanan ödli antlasma fla •ona ermiştir. Anlaşüdıgına göre, artık Çekoslovakya'da, «DubçekIi», «Mukavemetü» bir oyun oynanamayaeaktır. Perdeler inmi^tir ve ülke tamamıyla Moskova' nın iradesine terkedümiştir. A Hoşe Dayan «Savaşa hazır olmalıyız)) dedi *îşgal altındaki topraklara Yahudiler iskân edilmeli» TEL AVtV, (a.*. Radyolar) • srail Savunma Bakanı General Moşe Dayan öğI rencilere hitaben bir konuşma yapmıştır. Moşe ' Dayan konuşmasmda, «Faal olarak yenl bir ıavaşa hazırlanmak lorundayıs, fakat bu arada herhangi blr yerin llhakını resmen 11in etmekgizin, lsgal altındaki kurtanlmış topraklarda emrlvakiler raratmalıyız» demiştir. Moşe Dayan, Arap ülkeleri îsrail ile banş lmzalamak istemediklerine v« Güvenlik Konseyinin 22 kasım tarihli kararından »ncak îsrail işgali altındaki topraklarının boşaltılmasmda faydalanmayı düşündüklerine gore, gerçekçi olmak gerektiğıni iözlerine eklemiştir. Nlxon'm yardımcısı Spiro Agnew'un kırdıği (Gazeteler) îsrail Savunma Bakanı konuşmasına devaml» potlar her gün artıyor. fdyle demiştir : Nixon İspiro, galiba artık meseleyi hallettik «Arapların mutabakatını beklemeden Sina bölgesindeki mevzllerimizi knvvetlendirmeli, Yolan Yayiasına Yahudileri iskân etmeli ve işgal altındaki Batı ürdünü ifctisadi ve idari bakımdan Israile katmalıyız. Vfetnam'da bombardımanın dnracağı banş müzakerelerine ümit getirdi WASHİNGTON (a*. • Radyolar) meriks Birleşik Devletleri Başkanı Lydon Johnson, Kuzey Vietnam'ı bombalamanın durdurulacağınl açıklamak Uzere oldugu söylentilerıne karşı «VIetnam durumunda bir defişlklik olmadığını» söylemiştir. Bununla birlikte, Eeya» Sarayın açıklamasında kesin bir valanlama havası bulunmaması, Washington, Paris ve Saygon'da söylentinin devam etmesine yol açmıştır. Saygon'da cereyan eden diplomatik faaliyet, Paris görüşmelerinde çıkmazın önlenmesi için, Amerikanın belirli bir süreyle Kuzey Vietnamda bombalamayı durdurmaya hazır olduğu şeklindeki söylentileri kuvvetlendirmiştir. Amerikanın Saygon'dakl PUytikelçisi E21swort Bunker, iki defa Guney Vietnam Cumhurbaşkanı Nguyen Van Tiyo ile görüşmüş, Vietnamla liderler bu görüşmelerden sonra uzun süren toplantılar yapmışlardır. BASINDAN Sovyet donanması S ovyet helikopter taşıyıcısı •Maskva.nın 20 eylulds Akdenize geçmesi, dünyanın ilgisini topladı. Bu, Sovyet donanmasunn giderek artan gücünün yeni bir işareti idi. Hâlen, Ruslarm Akdenizde en aşağı 60 tane donanmaya mensup gemisi olup, bunlaruı yarısı muharip smıfına dahildir. Dünyanın diğer denizlerinde de hatırı sayılır miktarda Rus denizalüsı bulunmaktadır. Eylul ayındaki «NATO Gümüs Kule» manevralarını ise, bir sürü Sovyet destroyeri ve radarla donanmış balıkçı gemisi yakından gözlemişlerdi. Rus donanmasuıda hâlen, 400 den fazla denizaltı, 20 ağır kruvazor, 120 destroyer, 110 refakat muhribi, 300 korvet, 350 mayın tarayıcısı, ve 350 tane de süratli devriye gemisi vardır. Devriye gemilerinden bir çogu güdümlü füze ile donanmıştır. Bu filoya son zamanlarda iki tane helikop ter taşıyıcısı da katılmıştır. Donanmada 600.000 deniz eri ve 4.500 karada üslenmiş deniz uçağı mevcuttur. Rus donanmasmın en hayati kısmı, nükleer silâha sahip denizaltılardır. Bunların sayısı 40 kadardır. Bu denizaltıların «H» tipinde olan en büyük 15 tanesi, dört balistik füzeyi 3000 mil uzağa atabilecek kabüiyettedir. Ayrıca «El» ve «E2» tiplerindeki bir duzme denizaltı da. 1.600 mil uzağa 4 füze atabilecek kapasitededir. Tiim bu denizaltılar nükleer güçle işlemektedirler. Bunlardan başka Dizel motoru ile işliyen 35'e yakın denizaltı da, 380 ilâ 600 mil uzakhğa füze atabilmektedir. Nihayet, Rus donanmasında 12 kadar avcı denizaltısı bulunmaktadır ki, «X» tipinde olan ve nükleer güçle işliyen bu denizaltıların görevi, füze atan düşman denizaltılarım avlamaktır. Bununla birlikte Rusların deniz gücü, Amerikalılaruıki kadar büyük değildir. Amerikan donanmasında 40 tane nükleer güçlü denizaltı bulunmaktadır. Bu denizaltıların en büyüğü on füze atabilmektedir. Aynca Amerikaliların da avcı denizaltılarının sayısı oldukça kabarıktır. Sınırlı bir savas vukuunda, Rus deniz gücü hiç bir vakit küçümsenemez. Bu gücün en büyük kısmını, denizaltılar meydana getirmektedir. Denizaltilarm en önemli bölümünü ise «179 W» tipi gemiler teşkil etmek tedir. Bu gemiler gayet büyük ve güçlü olup, Ikinci Dünya Savaşı sonunda Almanlarm yapmıya başladıklan «X21» tipi denizaltıların gelijtirilmesi ile ortaya çıkmışlardır. Sovyetlerin ellerindeki 20 büyük kruvazor aslında göründükleri kadar tehlikeli değildir. Bu gemiler 28 santimlik toplarla donanmış olup, gü dümlü füzeleri havi destroyerler kadar etkili olamamaktadırlar. Güdüm lü füzeler aynı zamanda süratli motorlara da takılmaktadır. Nitekim, Mısırlılar .Sivrisinek. sınıfma dahil olan bu motorlardan birine takılmıı güdümlü füze ile, geçen yıl Îsrail destroyeri EliaUı batırmışlardı. Nükleer denizaltılar, yakıt almadan bir sene denizde kalabilirler. Sovyet donanmasının en büyük zayıfhk sebebi, Rusyanın bir kara ülkesi olmasmdadır. Donanmanın faalıyette bulunduğu ve Rusyayı çevreli yen bütün denizler (Kutup Denizi, Baltık, Okhotsk ve Karadenuler) niabeten zayıf düşmanlar tarafından kapatılabilir. Kimi gözlemcilere göre, Rus Deniz Komutanlığının uzun vâdeli strate jisi, Süvey? Kanalı yolunu tekrar açtırıp, Kızıl Deniz ve Iran Körfezinde deniz üsleri kurmaktır. (THE FtNAJfCİAL TİMES) faadiseler arasuıda söylentisi Hastalık, sağlık meseleleri • t firkjyede bir hekim mes*J | Vj lesi vardır ki hâlâ haUedlJ ^ lememiştir. ^"^ Türkiyede bir hastalar m«selesi vardır kj hâlâ halledilememiştlr. Türkiyede bir hastahaneler meselesi vardır ki hâlâ halledilememiştir. Türkiyede sosyalizasyon adı verilen ve mahiyeti maalesef iyice izah olunamıyan bir tedavi meselesi vardır ki hâlâ halledilememiştır. Bu eksikler kimin kusnrudur? diye aramaya hacet yok.. Türkiyedeki eksikleri iktidarlann fistüne yüklemek âdeti ötedenberi süregelen bir metoddur. Yanlıştır. Türkiyenin, her memleketin bu hale veya bir hale gelmesinin sorumluluğu baştan aşağı herkesindir.. eskiden bu kusurlan hep padişahlara yüklerlerdi.. Zafer padişahın olurdu, hezimet kumandanda.. kötü bir alışkanlık» iyl kötü.. ne ki varsa bir cemiyette, o cemiyet fertlerinin payı vardır onda.. Bu doktorsuzlukta, hastahanesizlikte, şunda bunda kusur hep hükümetlerin değildir. Türkiyede hâlâ öyle yerler vardır ki bastasını hekime göstermez. Zorla da kadına bakamazsu, çeker vurur. Ne ise.. bütün bu sağlık dâvalannı şu bir kaç satıra sığdırmak kabil olmadıği kadar, benim da bunları mütalâaya yetkim yoktur. Ne var ki bazı meselelere işaret etmek vazifemizdir. Şöyle ki; hani memleketin bazı yerlerinde hekim kıt, bazı rerlerinde bol diyoruz ya! Bu bol hekim olan şebirlerin başmda İstanbul gelir.. İstanbulda her zaman hekim bulabilir misiniz?.. Hayır!. Bulamazsınız. Tatil gün lerinde. tatil saatlerinde, hususivle geceleyin hekim bulmak çok zordur. Halbuki İstanbul ve emsali kalabalık sehirlerde yaşama ve çalışma şekillerinin doğurduğu hastalıklar vardır ki köylerde, kasabalarda rastlanmaz. Meselâ, koroner bastalıklan dediğimiz damar ve kalb rahatsızlıklan bu sehirlerde çok olur. Ne zaman ge* lecegi bilinmiyen bn hastalık krizlerinin hemen ve yerinde tedavisl lâzımdır. Bir kaç gün evvel bir arkadaşımız için hem de aksam üzeri denecek bir saatte şehrin en işlek bir yerinde hekim bulunamarnıştır. Sosyal sigorta kanunu diye bir seyler hazırlanmakta olduğuna isitiyoruz. Mahiyetini bilmiyoruz; ama tedavi ve sağlık hizmetleri efer bugünkü tşçi Sigortalan teşkilâtının aynı olursa pek fazia fayda beklememek lâzımdır. Çünkü bu teşkilât hastanın ayağma doktor göndermez. Hastayı da yerli yerinde arayıp alıp götürmez.. bn da olmayınca bir çok hastalar bu teşkilâttan faydalanamazlar.. Zaten bu sigortalardan ve bilhassa memur • hekim sisteminden şikâyet edenler, bu hizmetin bir robot gibi işlediğini, hastalann birer numıra olduğunu, yani heidmle hasta arasında ruht ve beşeri münasebetler kurulamadığım ileri sürmüşlerdir. Bunu biz de müşahede ediyoruz. Bununla hekimlerden şikâyet ediyorum< samlmasın. Eksik olmasınlar, tabii hepimizi gene onlar tedavi ediyorlar; ama sistemin dışına çıkarak.. yani böyle sosyalizasyon, sigorta falan tek tek hasta ile meşgul olmıyan müesseselerdir. Bunlar ancak isimsiz ve sessiz kalabalıklara hlzmet edebilirler. Bugün Türkiyede hekime muhtaç çok adam vardır. Bunların imkân bulanlan hastahanelere giderler. Fakirleri bedava tedavi edilirler. Belediyeîer de hastalara bakarlar. Ama bütün bunlar gayri muayyen ve gayri kâfidir. Gazeteeilik gibi sesini duyuran ve faal bir de cemiyeti olan bir mesleğin mensuplan dahi ha deyince parasiyle doktor bulamamakta, tedavi hususlannda kurulu sistemlerden lâyıkiyle istifade edememektedirler. Oiyecek şudur ki; ele aldığunız •ağlık dâvasmda şu bölge, bu bölge diye memleketi bekim bakımından böiecek yerde hastası ve hastalığı çok bölgeleri ele alsak bu millet fertlerin« daha iyi bizmet etmiş olmaz mıyız?. A bölgesinde 10 bin kişiye bir hekim.. B bölgesinde 1 bin kişiye 100 hekim düşüyor diye düşünürken A bölgesinde 10 bin kişide 100 , B bölgesinde 10 bin kişide 1000 kişi basta oldu>una da işaret etmek gerekir.. Türkiyede hekimler elbette kazançlarına göre da.ılmışlardır. Dışarıya gidenler de aynı sebcpie gitmişlerdir. Hangimiz bedava çalışıyoruz? Bunu avıplamadan hekimleri tatmin etrrek lâzımdır. Hamiyet, vatan, millet lâflannı ben tam 70 senedir dinlerim. Ve bununla iş yürüıncdiğini görürüm. Onun için hükümete tavsiye ederim: Karşısına çıkan her nevi mukavemet ve muhalefetin kökünü bunda arasın ve ona göre çare bulsun. Hekim hasta münasebetleri de böyledir. İmdi sigorta sistemi, tam gün sistemi fa'an bunlar ancak ekonomik sistem'^rdir. Ben, her an bir verdp bir heldmin bulunmasını. bulunabilmpsini istiyorum. Buna frenkler (Permamence = Daimi hizmet) diyorlar. Yalnıı İstanb :1u misal alıyorum. Eskiden her mahallede parasiyle hastava bakmak üzere bir nöbetçi hekim bulunurdu. Ben buşünku telâkkilere göre her belediyede ve heı hastahanede âcil vak'alara gidebilmek için vasıtalı en az birer hekim bulundurulmasını istiyorum.. bunun yanıbaşında gece çalışmayı kabul eden hekimiere de bir imtivaz vermek, meselâ ful time çalışanlara gece çalışmak müsaadesi tanımalt gibi çareierle bu hizmeti yapmak ve bilhassa emekli, dul ve yetimIerle malullere hususî bir alâka te«ta etmek llnındır. Üst tarafrT Blstaa •flaakaauuıdan İle A Kosigin ve Ceraik'in R*çe«> hafta Moskova'da görüşüp, önceki gün Frag'da imzaladıklan andlaşma, işgalden sonra zorla Moskova'ys götürülen Çek liderlerinin önüne Ağustosta sürülen metinden pek az değişiktir. Buns göre, Çek topraklanndaIri işgal kuvvetlerinin büyiik kısmı geri çekilecektir. Ancak, ge» riye kalan «Küçük» kısım (5070 bin civannda) Çekoslovakya'da sürekli olarak fislenmek bakkını tesçil ettinnişlerdir. 22 ağustosta, yani işgalden blr gün sonra toplanan 14 üncü Çek Komünist Parti Kongresi <le, bu antlaşmadan sonra, geçersiz sayılacaktır. Çek balkmın mukavemet azmini semboüeştiren bn toplantının yerine, yeni bir 14 üncü kongre toplanacaktır. Henüı açıklanmayan şartlara göre, yeni 14 fincü kongre delegeleri, lndra, Bilak, Kolder gibi işgalcilerle işbirliğine taraftar olan Çek komünistlerinl yönetimden uzaklaştıramayacaklardır. Moskova'nın şartlarından bir tanesi de, isbirlikçi parti liderlerine doknoulmamasıdır.Ülkede durum normale dönuneeye kadar kalacak olan Sovyet birlilderi, Çek ordusunun kendilerine terk edeceği kıalalara yerleseceklerdir. Basın özgürlügünfl sansur ctnclrine vuran, söı «öylemeyi, dflsünmeyl kısıtlayan Prag Moskova andlaşması, 20 nci yüzyılın kara olaylannın başında gelmek> tedir. O kadar ki, Vietnam'ds A n » rika'yı körfl körüne destekleyen tngüiz lşçi Partisinin Dışişlerl Bakanı Stewart bile «Blr sosyallst olarak» B. Milletler de konuşmuş ve Moskova'yı takbih etmiştir!.. Bizim Baştıgımn nokta, Dnbçek'çi kadronnn, bu yüı karaa andlaşmayı imzalamak yerine istifa etmeyi neden düşünmedikleridirî Daha güçlüler Arap devletleri savaş güclerV nl 5 haziran 1967 dekine oranla artırmışlar ve tanklannı eski durnmnna getirmişlerdir. Aynı devletler, hava kuvvetlerinin seviyeline 6 gün savaşından öncekine oranla '/«150 »eviyesine çıkarmıslardır. Araplann gerçek bir gerillâ te»kilâtı kurma çabalan basarısızlıga ngramıştır; fakat halen »ivil halkın toplu bulundnga yerlerde açıkça tedhis faaliyetlerine başlamıslardır ve Îsraillilerin tedhis faaliyetleri yuzünden kayıp •enneleri norraaldir. Savasın sonondan beri Israilliler 233 knrban vermişlerdir. 1 Eylülden 10 Ekime kadar 33 tsrailli ölmüş, 198 Israilli de yaralanmıştır. Aynı süre içinde 49 Arap ölmüş, 112 Arap yaralanmıştır. Altı Gün Savaşında 750 Israilli ölmüştür. Bundan sonra, simdiye kadarkinden daha ağır fedakârlıklara hazır olmalıyız. Fakat halkımı Jyi tamdığım için, bu fedakârlıklan yapabileceğimizi ve gerekir*e, Araplar îsrail ile banşa ha»r olnncaya kadar, yıllarca mevcut mevzilerimizl muhafaza edecegimizi biliyonım.» Mehmet BARLAS DIŞ HABERLER SERVİSt PARtS Parise gelen diplomatik raporlara göre, Komünist Çin, Amavutluğa koruyucu bir füze gucü vermektedır. Çekoslovakyadaki Sovyet işgalinden önce bile, Çin'in Arnavutlug» fUze, uzman ve askerl talim heyetleri gönderdıği söylenmekte idi. Çekoslovakya buhranındanberi, raporlar Çin'in askerl yardımırun, füzeler dahil olmak üzere, büyük bir nispette arttığına işaret etmektedir. Pariste bazı resml kaynaklara yük miktarda uçaksavar SA2» göre, Çin'in müttefikl küçük Avfüzelerine sahip olduklan bilinrupa devletine askerl yardımını mektedir. Bu tip füzeleri Formobu şekilde büyütmesi ile, sınırlı za'dan gelen U2 casus uçaklanolsa bile, Çin'in Avrupada askerl na karşı kullanmışiardır. Aynca mevcudiyetine yol açılmaktadır. donanma füzeleri de vardır, ve Bununla beraber, başka kaynak haberlere göre, Arnavutlar bunlalann bu konudaki yorumlan dan Sovyet Akdeniz filosuna karşı, ha ihtiyatlı olmaktadır. Durazzo ve Valona limanlan etEylül ayında, Sovyet işgalinden aşagı yukan üç hafta sonra, yükrafına yaymaktadirlar. sek kademeli bir Çm askeri heyeti Arnavutluğa gelmişti. Heyete yirml dört kadar deniz, kara ve hava subaylan katılmaktaydı. Arnavut Savunma Bakanı, Kor. Genl. Bekir BaUuku 1 Ekim tarihinde Pekin'de milll bayram törenlerinde hazır bulunarak ziyareti iade etmiştir. Çin, Arnavutluk'a füze gücü veriyor Amerika, Avustralya ile istişarede CANBERRA Avustralya Basbakanı John Gorton, Amerikan hükumetinin, Kuzey Vietnam'm bombalanmasını durdurma konusunda Avustralya hükumeti ile istişarelerde bulundugunu açıklamıştır. Parlamentoda gazetecilerle konuşan Başbakan, «Dışişleri Bakanı Paul Hasluck'un Amerika fle devamlı temas halinde olduğunu> söylemiş ve «Kesinleşen bir durum olur olmaz açıklama yapılacağıru» ilâve etmiştir. PARtS Bombalanmanın tamamen durdurulacağı söylentileri ile Paris'te Amerikan Kuzey Vietnam görüşmelerıni çıkmazdan kurtarmak için ümitler belirmiştir. Her ikl tarafm da görüşmelerde bir uzlaşma yolu bulunmadıgını ifade etmelerine ragmen, diplomatik çevıelere göre, çarşamba gUnil yapılan 26. oturumda çıkmazdan kurtuiunabileceğine dair belirtiler vardır. Paris görüşmelerl NATO'daki ölümler ve Türk memuru?!. KARLSRUHE (Almanya), (a.a.) ederal Savcılık, 8 ekim tarihinde ölen NATO Lojistik Dairesl Başkan Yardımcısı Amiral Hermann Luedie'nin ölü mündeki esrarla ilgıli tahkikata girişmiştir. Yetkili kaynaklardan öğrenildiğine göre, Luedke'nin öldüğü sırada, NATO karargâhında casus F Uçaksavar Füzelerl Çinlilerin verebilecek kadar btl 35 yaşındaki Kamerunlu Efeki Mbumua UNESCO'ya Başkan luk olayı ile ilgili araştırma devam etmekteydi. Tahkikat, Luedke'nin ölümü ve Batı Aunanya Istihbarat Başkanı VVentland'ın bir gün önceki lntiharı, bir süre önce ortaya çıkanlan ve NATO'da görevli bir Türk memurun adırun kanştıgı casusluk olayı ile ilgisi yönünden yürütülmektedir. İSTANBUL CAĞAL06LU MUHENDİSLİK ve MİMARLIK ÖZEL YÜKSEK OKULU ELEKTRİK İNŞAAT ve MAKİNA MÜHENDİStİ^İ İLE MİMARLIK Bolumlennde Gunduz ,ve Akşom oğrencı kayıflarma devom edılmekfedır CKULUMUZA MAHOUT KONTENJ4N DAHILINOE LISE VE ENSIIJUIER İLE BUNLARA DENK OKUL ME2UNLAHI AL'M MURACAAD İST. CAĞALOĞLU ÇIFTESARAYLAR CAO. Ho. 21/55 TELF. j 22 44 74 22 62 TELG. I KULTUR • HIZ. /İST. oldo (tlâncıhk: 8998/12372) EN YÜKSEK EVSAFU VE VERİMLJ TEZ6AHLARI T\**»****?Z BTANBU.ANKARA IMAIAT PARİS, (M.) irleşmiş Milletler Egitim, Bilim ve Kültür Teşkilâtı « J TNESCO» çok genç bir sahsı baskanlığa seçmek suretiyle genç liğe karşı ilgısini ortaya koymuştur. UNESCO 15. inci genel kurulu, dünkü toplantısında Kamerun'lu William Aurelian Eteki Mbumua'yı baskanlığa seçmiştir. Bun dan önceki başkan, Türk temsilcisi Prof. Bedrettin Tuncel'di. 35 yaşuıda olan Eteki Mbumua 1961 1968 yılları arasında ülkesinde Eğıtim ve Güzel Sanatlar Bakanlığı vapmış olup 1962 yıhndanberi UNESCO yürütme kurulu üyesi idi. 1966 yılından bu y»na ise UNESCO başkan yardımcılığı yapmıştır. Eteki Mbumua, baskanlığa M çilmesinden sonra yaptığı konusmada, ilerlemiş ülkeleri gelişmek te olan ülkelere yardım etmedikleri için sert bir dille kınamıs ve «UNESCO'nun hareketsizlik ve sorumsuzluk İçinde kalma tehlikesi ile karsı karsıya kaldığı» hususunda uysrmada bulıınınujtur. B OGRETMENLER BANKASI 5 YENİ 5ÜBE VE OZEl İKRAMİYE İLE KİZMETE CİRİYOR II » TÜRKİYE 235000 Liralık Papandreu açıkladı «hpanyctdaki A.B.D. üsleri Yunanistan'a nakledileoek» ( Y STOCKHOLM, ( u ) unanistan'ın sürgündeki tiyast liderlerinden ve «Panelenik hareketi» nin (PAK) Başkanı Andreas Papandreu Stockholm'de yayımladığı bir bildiride, Birleşik Arnerık» hükumetinin Ispanya'daki bombardıman uçaklan ve nükleer denizalta üslerini 1969 yılınd» Yunanistan'a tasımayı tasarladığını ileri sürmüştür. Yunanistan'ın eskı Başbakanlarmdan Yorgo Pap&ndreu'nun oğlu eski Bakanlardan Andreas Papandreu'ya göre, bu kara r. «Ispanya'daki Amerikaa üsleri konusnndaki anlasmamn yenilenmesi için yapılan Ame> rikan • Ispanyol görosnıelerlnin kesilmesi üıerine» «hnmıjtır. Papandreu, tıpaoya'daki üslarin Yunanistant tasırmaıının, «Tnnanistan'da Demokrasinin yok edilmseindekl ıtratejik nedenleri açıkça ortaya koymaktadır.» arsüs 40000^1 ÖZEL 2$000\M Enzengh I Bıren I Tedlymta I Derîıol I flatloı I kolnyük | leslim çeşil (tltaeüıkı ^OOOOföa
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle