Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 Ocafe 1968 CUMHURİYET r S A H t F E ÜÇ "lıiiııık yanııı m\ fazla çalışıp lngiltere'ye yardım „ edecekleı DüNYADA BUGÜN Londra a.a. • Radyolar ngiltere Başbakaru Harold Wilson, kendl arzulariyle gün de yarım saat fazla çalışmaya karar vermiş olan «tngiltereyj yardım ediyorum» kampanyası yonetlcilerine gonderdiği bir telgrafta, «medeni bir anlayışla gi rişilen bu hareketi takdir ediyorum» demıştır. " şehri maden ışçilerl sendıkası, personelin bu kampanyaya kaülmasım yasaklamıştır. Buna ragmen, sendikanın Hampshire'da ça lışan 200 üyesi, harekete katılacaklarını açıklamışlardır. Ayrıca, 250 000 bin üyesi bulunan maden ışçilerı sendıkası Londra şubesi ile dok işçileri sendikası ise gonullü çalışma kampanyasını takbıh etmışlerdir. Teknisyenler Sendıkası Genel Sekreterı Clıve Jenkıns ise, bu münasebetle verdiği bır demeçte, «Uretimi arttırmak fizere, bize katüanlann çok akıllıca bir iş yaptıklarını sanıyorum» demişUr. H. Wilson çalışma kampanyasını kutladı 1 Romen yöneticileri diğer komünist liderlerle ğörü ğörüşüyor DIŞ BASINDA 85 1 hadiseler arasında % 1964 3965 NVA5I || | r 1966 1967 1 1 ı ı 2£NCI AyAKL/\ı\^ÎAS| 75 J M 1 1 ıli/ı ! 1 . ı I1 i 1 1 1ı V ! i 1 JJOMıMIK BU >AN 1 85 75 65 1 | Yardımlaşma Dernekleri ayın Cumhurbaskanının yılbaşında memleket ve millet dâvalan hakkındaki mübim göylevinde memlekette sosyal hiımetlerivie tanınmıs Kızılay, Verem Savas, Donanma ve Hava Kurumlan gibi millî derneklere yardım edilmesinin bir millî vazife olduJuna isaret edilmekte idi. îleri cemiyetlerde bir çok sosval hizmetler vardır ki böyle büyük ve şumullö demekler yüklenmislerdir. Bn derneklerin hepsi fertlerin kurduklan cemiyetlerdir. Ve Batı ülkelerinde milyonlarca âzası bulunan pek büyük ve kuvvetli dernekler mevcuttnr. Sosyal vasıfta âmme hizmetlerini bu cemiyetler görürler. Ancak memlekette ismi pek duyulmamıs mahalli dernekler de vardır. Bunlar ötekileT kadat tanınmadığı için asagı vukan omnmî ve resmî yardımlardan i^tifade edemeıler. Bnna mukabil yaptıklan hiıraetler kendi çapİanna göre her türlü Slçüler mahfuz kalmak şartiyle öteki büvük kurumlardan aı degiiair. Hattâ bunlar o büvük cemhetlerin varamadıklan ihtivaç mihraklanna daha iyi girer. maddî mlnevî voksnlluklarla daha ya kından ilgilenebiiirler. Bunlarm »atafatları, vani büvük merkezIeri, kalabalık üvoleri, memurlan, âmirleri hulâsa kuvvetli kadroları da yoktur. Bunlarla kimse meşgnl olmaz, olamaz. Çünkü bunlann mevcudiyetinden bir kendileri, bir de kendilerinden yardım çören fakirler ve muhtaçlar haberdardır. Üst tarafını Ailah bilir. Bunlardan bazılan bizim eibi basında eskimis muharrırlere haber gönderirler. Tahu biz su, sn hizmetlerl yapıyornz. Ne olur bizim bn hiî metlerimizi ve varlıklarımızı âmme efkânna dnyursanız da balkm sefkat, vardımlaşma duvgnlanndan bizim derneklerirnis de kendi pavlannı alabilseler! Bu haklı sitemlerl çok defa utanarak dinlemisimdir. Ne var ki Türkivede hadiseler o kadar sür'atli doguvor ve gelisiyor ki; kaçmadan kovalamava vakıt bulamadıfımız için bu haklı serzenisleri çiderecek hizmette bulunamamısız ve bu sükütumuzIa onlara karsı vapmaya mecbur oldugumuz hizmeti yapamamı? ve iljrisizliklenn devanıına âdeta sebep olmusuzdur. K»ndi payıma bu utanılacak bir vurdutn duvmazlıktır. Bugün bu yazımızla âmme efkânnı bu fedakâr ve mütevazı fakat çok faydalı demekler üzerine çekmek vazifesini geç de olsa vapmaya çalısıyoruz. Kızılay, Verem Savas, Hava Kurumn büyük ve şöhretli yar* dımlasma cemiyetlerinin muâyyen gelirleri, giderleri vardır. Herkesten evvel bükumet bu bü yük müesseselerin mevcudiyetini korumak için yardım eder. Bunlarm kanunlarla veya âdetlerle birleşmis muayyen gelir kavnakları vardır. Büyük hizmet zamanlarında daha da hususl yardımlar görürler. Üstelik bun Inrın genis vardım toplama teşkilâtları daimî surette çalısır.. Yani bnnlar artık müessesele»;mistir. Bunlara herkes zamanh zamansız yardımlar yaparlar. Lâkin berideki o israini bile kimsenin bilmediÇi mahalli küçük derneklerin yasamaları, başında bulunanların islerini giiçlerini hattâ kârlarını bırakıp tam mânasiyle Allah nzası için buraya vücutlarını ve çalısmalarını tahsis etmekle mümkündür. Bövle ivi nivetlerle kurulmuş; fakat ilgisizlik yüzünden sönüp gitmis kimbilir ne kaiar insanî duvçuiular ve yardım âsıklan dernekleri vardır. Türkiyede bir yardım cemiyeti hattâ bir içtimaî kulüp kurup onu işletmenin ne kadar zor bir is olduğunu bepiraiz biliriz. Hattâ böyle knlüplerin mevcudivetlerini korumak için ne gibi çarelere basvurduklarını da bazan esefle görmekteyiz. Ee bu küçük yardım der* nekleri ne olacaktır? Ben bunlardan bir ikisiyle temas imkânını bulmnstum. Bnnlardan birisi adını babalanmızdan duyduğumuz «Topkapı Fıkaraperver Cemiveti» dir. Bu cemiyetin bana anlattıklanna nazaran ömrü altmıs seneyi bulmnstnr. Bunun basında Saadet Hanım isminde idealist bir mnallime hanım vardır. tnsallah hâlâ berhavattir. Onun çayretiyle bu cemivet hâlâ vasamaktadır. Bu cemivetin âzasından bir gazeteci arkadaş bana serzenis eder durur. Tahu, Felek! Sen de tanırsın! Kimsenin kapısını çalıp on para istemeden bu cemiyet vasıyor. Ne olur sundan bahsetsene!.. Biz yuzlerce fakire hâlâ yardım ediyoruz, dedi. Bir baska hanımla bir baska vesile ile temas ettim. Bu da Kadıköyünde Sosyal Dayanısma Derneginin Başkanı Doktor Fatma Atasagun ve arkadaslan. Ben hanımlan bövle islerde erkeklerden daha faal, daha basarılı ve bilhassa daha sebatkâr buluyorum. Derneğin merkezi, Doktor Hanımın muayenehanesi.. Umumi masraf sıfır.. Tazın o taraflann en fakir ve okuyamamış fakir çocuklarına tatil eğitim kurslan açıyorlar. Benim delâletimle bir kaç fakir talebeve okuyabilmesi için ayhk bagladılar.. Gelirleri, giderler) senede birkaç 10 bin liravı bulmuyor.. Ama yardımları büyük... Demek isterim ki herkes bir hayır vapmak, bir yardım yapmak için fakir fıkara aramaya kalkmasın.. BSyle cemiyetlere yardım etsin.. Vilâyet ve belediyeler de bnnları biraz korusun.. Çünkü bunlann hizmetleri çok daha faydalı ve daha tesirlidlr^ Sünktt nuüuOUdir. B. FELEK 65 55 'i 1iı ı ı i :,iT>! ' 1 1 J 1 1 i r 1 1 t / i Ahşmaya başîâmalıyız ıral KONSTANTtN'ta yakın bir gelecekte Yunanistana donemiyeceği artık kesinlikle anlaşılmış bulunuvor. Gaybubeti uzadıkça da, donmesi ihtimali zayıflamak tadır. Sebep ikidir: Birincisi cuntanın ulkeyi Kıralsız gül gibi yö netebileceğinin meydana çıkmasıdır. Öteki de, menfadaki Kırallann kola>lıkla umıtulduklan tarihj gerçeğidir. Yunanistanın şimdiki efendilerinin. giriştikleri kbklü reformlar cercevesinde. destekten yoksun olduğu gerekçesiyle, aslında ithal malı bir parazitten ibaret hanedam \e monarşıyi lağ^etmesi pekâlâ mumkundur. Cunta. ozellıkle radikal kanat, Sfke ve ha>al kırıkhğı içindedir. 21 nisan darbesi>le kurtardıklan adamın ihanetine uğradıklanna inanmaktadırlar. KONSTANTİN önce direncrek tekerleklerine taş kovmuş, arkasmdan da 13 aralık karşı darbe teşcbbüsüyle cnselerüıden bıçak çekmiştir. Radikaller. Kı ralı, Yunanistanın çehresini değişttrecek koklü reformların tempo •unun yavaşlamasımn baş sorumlu gu gormektedirler. Radikallerin te rüıin ağır bastığı KONSTANTİN'In dönüşü zorunlulujçunu savunan Başbakan PAPADOPULOS önderliğindcki ılımlılar kanadını altettiği anlaşılıyor. Kıral karşı darbenin başarısızlığı BI oğrendikten soııra ailesini Romaya gonderin emnhete alır. kendisi Yunanistanda kalabilirdl ve kirase de kılına dokunamazdı. Ya da. Noelden once, ortam daha el verişliyken, dâvet beklemeden uça ğına atlayıp Atinaya doner, bir em rivâki yapabilirdi. Ancak artık, cesaret ve zckâ fıkaralığı yuzunden otobüsu. şahsınuı ve tâcının nııfuzunu, şeref ve itibannı ve hattâ Yunan demokrasisini korumak fırsatını kaçırmıştır. Şu, >a da bu biçimde donse bilc, muhteşem saray lar içinde tantanalı bir hayat suren bir oyuncak, bir sus eş>ası olmaktan öteyc gidemiyecektir. Toy KONSTANTIN'in ghistiği " tâlihsiz kargı.. «lajübeıua jatattığı tek sonuç, cuntaya karşı iç muhale fetin tamanvn parçalanması olmuş tur. Kıralcılar darmadağın edilmiş, Safâhlı Kuvvptler içinde kalan son taraftarları da tasfi>e>e uğramıştır. Karşı darbe teşebbusunun hızla ve topyekun ezilmesi, zaten teşkilâtsız ve lidersiz bırakılmış sağcı, merkezci ve solcu unsurlara, cuntanın durumunun sağlamlığmı lspatlayan ümit kırıcı, vazgeçirici bir ihtar yerme geçmiştir. Yeni Anayasa taslağı, geniş, diktatorce yetkilerle donatılmış bir Anayasa Mahkemesi kurulmasını bngbrmektedir. Anayasa Mahkeme sinin onaylamadığı hiç bir aday, ge nel seçimlere katılamıvacaktır. Go rünurdeki amaç, Yunanistanda bir Komünist Partisinin, bir sol cephe nin doğmasuıı onlernektir. Fakat pratikte, Anaj asa Mahkemesini kuklalaştırabileceğlne guvenen cuntaya, muhalefeti avcunun içine Bİma imkânını verecektir. 1 İ Başbakan, «tngilterenin rekabet gücünü arttıracak her davranışı oluralu karşüamaktayız» diye üâve etmıştır. öte yandan, bir çok ticarl ve îktisadi teşebbus personelinın kampanyaya katıldığı Portsmoouth BELGRAD Uluslararası ko' mflnizm konusunda en önemli \ 45 noktalardan birini meydana ge S tiren Romanya'nın, yöneticileri gj O C lle diğer komünistler arasındaki < 3 5 >f temaslar devam etmektedir. . Bu cumleden olmak üzere, Yu / goslav Devlet Başkanı Mareşal Tito ile Romanya Komünist Partl Merkez Komıtesi Genel Sek ; reteri ve Başbakan Nıcolas Ce y aucescu arasındaki gönışmelero £ baslanmıştır. 't. öte yandan, iyi haber alan , kaynaklardan öğrenildisine gore, Sovyetler Birliği ile Romanya, 4 *; şubat tarihinde süresi sona erecek olan yirmi yülık «Dostluk ve i karşılıklı vardım antlasmasmı» yenilemek üzere önümüzdeki giin lerde Bükreşte resmî görüşmelere başlayacaklardır. 1 c i; 1 55 ! !; :! i ; ' ı : M VlLTMMI BCM BALIyoR. ,1 ÖCAK r i HAZICAN 1 r r 1 1 i OCA.K ' i A •<45 1 35 > OCAK Başkan johnson'un Amerikan oyundaki luluima oram ariıyor Pavlaşılamıyan iillce Afganistan tngiltere, Hindistana bağunsızlığıru verW di. Aradan yirmi yıl geçti, bu surede acaba kornsu ülke Afganistan'da neler oldıı? Bu tampon devlet XIX. asırda Londra ve Sen • Petersburg'un karşılıkh arzulan Ue meydana geldi. Geniş kolonilere sahip Ud emperyalizmin sınır be sınır yanaşık olmasının sakmcalarına karşı icat edümis bir devletti. Bugün ise bu memleket yine Rusya, fakat bu defa da Amerika i'e arada tampon bir devlet. Bn tür sınır komşnluğundan da Afganistan faydalanıyor. d e Rusfar daha az „ askerlik yanacak ;. ovyetler MOSKOVA ( a a ) | Birliğinde 1 Ocak fğ S 1968 tarihinden itibaren yiı | ! rürlüğe giren yeni askerlik % kanununa göre mechuri askerlik \ hizmeti kara ordusunda üç yıl | ; : dan iki vı!a, deniz kuvvetlerinde {; ise dört yıldan üç yıla indirilmek /f tedir. \ Sovyet Genel Kurmav Başkanı T( Mareşal Zaharof, «Kızıl Yıldız» ^ gazetesınde yayınlanan bır yazı 'r/ sında, yeni kanunun, Sovyetler $ Bırliğının savunma potansıyelını h arttıracağını ifade etmektedir. Sovyet Genel Kurmay Başkan: «Ülkenin iktisadî, kültürel, ilmi ve teknolojik gelişmesini hızlandır mak için bu tedbrre tüzum ?öriildüğiinü» ılâve etmektedır Bombardıman durursa Hanoi masaya otşrmaya hazır NEW YORK, (a.a • AP) En fazla hasılâi sağlayan filim NEW TORK (AP) arietv» dergisinin hasılat sampivonu filmler listesinin basında 66 milvon dolar gelir saglavan «The Sound of Musıc» gelmektedir. Fiim, bu hasılatı piyasava çıkarıldıjı 196S yılından beri vapmıstır. Eğlence dunyasının unlü derRisının lıstesındekı dığer filmler şunlardır: A . «Rfizgâr Gibi Geçti>. 1939, 4 74 mtlyon dolar. *. (3). «On Emır», 1957, 40 milvon dolar O. «Ben Hur». 1959. 38 milvon dolar. (S). «Doktor Jivago». 1965, 34,5 mılyon dolar. A . «Marv Poppins». 1964, 31 milyon dolar. (f). «My Faır Lady», 1964, 30 milvon dolar. f). «Kleopatra». 1963. 26 milyon dolar. (?) «Thunderball», 1965, 26 mil yon dolar. 05 «Batı Nasıl Kazanıldı». 1962, 23 milyon dolar. Vanety dergısı bu hasılatın Bırleşık Amerıka ve Kanada sınemalarından elde edıldığını, yabancı memleketlerdekı gelırlerın bu rakamlara dahıl olmadığını belirtmistir Fakat genel olarak dış memleketlerde vaoılan hasılat Amerıkadakının he men hemen aynı veya bıraz d*ha fazlası olmaktadır 1915 vılında çevrildifinden bn vana 50 milvon dolar basılat yap tıçı tahmin edilen «Bır Mılletın DoSusu» filmi listeye alınmamıstır. Vanety, bu fılmin sinemalara satıHıçmı fakat kıralanmadığını. onun ıçın sınemalardan hasılat rakamları elde edılemediğını belirtmistir. K V K uzey Yittnam hükümetinın^ Paris'teki bir sozcüsü. Ne"w • York'taki Westınghouse Broadcastıng Corp» radyosnnnn Paris mubabirine verdigi bir demeçte, Kuzey Vietnam bombardımaniarı durdornldugu ve ülkesıne karşı diğer savas fiillerinden vazgeçildiği takdirde. Hanoi'nin barış müzakerelerine girişebileceğinı bir kere daha belirtmistir. Kuzey Vietnamlı diplomat, müzakereler için başka berhangi bir şart ileri siirmemıştir. Amerıkalı radyo muhabırı. muracaatından sonra aylarca beklemış ve nıhayet bır Kuzey Vietnamlı temsılcı ile goruşmek uzere dâvet edılmıştır. Goruşme nın başında Kuzey Vietnamlı dıp lomat, kendısıne soyleyeceklerını neşretmekte serbest olduğunu bıldırmıştır Muhabır Bernard Redmont'a gore, Kuzey Vietnamlı şahsıyet, Dı».ıslerı Bakanı Nguyen Duy Trınh'ın geçen Cumartesı Hanoı'de verdığı demecı doğrulamış ve «Amerika barıs ısterse. bombardımanlan durdurması kâfi» demıştır. Muhabır şoyle devam edıyor: «Kuzey Vietnamlı diplomat, bana, bu teklıfın herhangı bır şar ta bağlı olmadığını sovledı ve bombardımanlarla diğer bütun J savas fıillcrine son verildıgı tak dirde, Hanci'nin, ıkı tarafı ılgılendiren meseleler uzerınde rauzakereler açacağını ılâve ettı. Ayrıca. Güney'de değıl Kuzey Vietnam'daki harekâtı kasdettiğinı tasrib ederek, Güney Vietnarn Milli Kurtulus Cephesı adına konuşmadığını ısrarla belirtti.» Muhabıre gore. Kuzey Vietnamlı şahsiyet, muzakerelerın Cenevre antaşmalarına dayanma sını ıstedığını sojlemış, «Memleketim çok uzun vıllardan ben ızdırap çekmektedır. Bu sebep ten barısa yakın zamanda kavu sabılmeyı temennı ediyornz» demıştır. SAYGON Vietnam harbınde Amerıkan kayıplarının, her ıkı tarafın ateş kes ılân etmış olmalarına rağmen. Noel hafta sı ıçınde artmış olduğu, fakat jaralı sayısında bır azalma gorulduğu Amerıkan kumandanlıfiı tarafından açıklanan rakam lardan oğrenılmıştir. (DIŞ HABERLER SERVÎSİ) orev başında bulunduğu dorduncu yıl sona ererken, Başkan Johnson'ın tutulma oranı yukselmektedır. Aralıkta, Amerıka çapmda yapılan son anket, yetışkınlenn »o 46 suun Başkanın memleketı yönetış tarzmı beğendığı anlaşılmıştır Bu, kasımda düzenlenen anketin verdiğı sonuçtan 5, ekimdekinaen de 8 puan yuksektır. Johnson, 1967 yılını, tutulma oranı Dakımından aşağı yukan başladığı gibi bıtırmıştır. Ocak 1987 anketinın verdığı sonuç "« , 47 ıdı. Tutulma oranı 1967 nın ilk yansında hemen hemen aynı duzeyde kalmıştır. Glasboro Zırve Konferansı tutulma oranının °i 44 ten 52 ye fırlamasına yardım etmıştır. Ancak, daha sonra, eylul ve ekım anketlerınde tutul1 ahire Radvosunun, Orta Doma oranı °o 38 e kadar ınmışAjansına davanarak biltır ' dirdi^me eöre, Yemen tçisAnketçüer ornekleme metodu leri Bakanı Albay Abdnllah Beile seçılmış Amerıkalılara (Dereke«, San'a yakınlarındaki Rahneklere) şu soruya sormaktadırba Havaalanınm Kıralcılar taralarfından isşal edildiji yolundaki «Başkan Johnson'ın memlekehaberleri kesinlikle valanlamısti yönetiş tarzını beğeniyor mutır. sunuz, beğenmiyor musunıız?» Bereket, uçakların Rahba HaKasun ve aralık anketlennin vaalanına rahatça ınıp kalktık" mukayeseli sonuçlan şoyledır : larını ve cıvar tepelenn ise taAralık Kasım mamıyle temızlenmıs olduğunu •i °o so?lerıne eklemiş, cKıralcı kuvBeğeniyorum 46 41 vetler tam bır bozgun halındeBeğenmıyorum 41 49 dırler ve arkalarında yuzlerce Gerıye kalanlar, soruya, «Fikolu bırakarak san'adan çekılmekj rün >ok» cevabını vermışlerdır. tedırler» d'emıstır Johnson'ın selefı muteveffa tçislen Bakanı, ülkedeki iç Başkan Kennedy'nın tutulma odurumun ;enellikle memnunluk ranı bir ara °o 83 e çıkrruş ve en verici oldugnnu, Cnmhuriyetçi fazla '» 57 ye kadar diismuştu. ordunun, baskentin kuzeyindeki Arhab bolçesıni temizlemis oldujunu da belirtmistir. H'ASHtNGTON, (AP) Bırleşik Amerikamn bir sahilınd'en dığerıne uçuslarda kaza ıhtımalının 160 binde bir olduğu bıldlrılmiştir Bırleşık Amerıka sıvıl uçak Avşe Mutaf'm eşi, Rukıye şirketleri 1967 yılında 100 milyon Paykoç ve Mehmet Mutaî'ın yolcu mılı basına 0,23 ölumle bır babası. Prof. Zafer Paykoç'rekor kırmışlardır. un kayınpeden, Edız Paykoç ve Denız Paykoç'un dedesi, Hıkmet Kızanhklı'nın enıştesı S XIX. asırdan bu yana Bu yüksek rakımlı, sert iklımU sarp ve kurak memleketin dâvası ulaşım ve sulama şebekesınin genişletılmesi ile çozüldü. Kırallan Muhammed Zahir Han. bunu çoktan idrak etmışti. Tabiat şartlannın elvenşsizliğine gerek kasden komşulan tarafından, gerekse halkımn cehaleti dolayısı bilmeyerek yaptığı ihanet neticesi tamamen mahkum olmuştu. Her bakımdan ekonomilerini re ulusal ilışkilerinl baltalayan vilâyetler arasındaki ulaşım zorluklarına artık bır son vermek istiyorlardı. Neticede Afgan ekonomisi de Dünya ekonomisıne ayak uydurabilecekti. Ülkenin kalkınma çabasma evvelâ Ruslar sonra da Amerıkalılar destek oldular. Yapılan kalkınma plânının ilklnin 0/o 50'si ikıncisınin ise °o 35'i ulaştırma çalışmalanna aynldı. Sonuç olarak da büyuk bir yol şebekesi yurt içini sardı. Yurdun en ücra bolgeleri bile Rus ve Pakistan demiryollan ile baglanmıştı. Artık komşu ülkenin Karaşi limanına muhtaç kalmadan Rus ve Doğu Avrupa mallan güçlükle ulaşan Alman veva Amerikan mallanndan çok daha rahat gelebılıyordu. Geleneksel ve tek ulaşım yollan; Hınt Okyanusu artık tanhe kanşmıştı, Kara ulaşım yollan deniz ulaşımına tatlı bır raklp olmuştu. Bundan baska Hindıkuş dağlarını 3 300 metre yukseklıkte delip geçen ve Rusya yolunu açan bir de tünelleri vardı. Başkenlteri Kâbine Rusya hududu arası artık kamyonla beş saate inmişti. Diğer taraftan Amerikalılar da boş durmadılar, daha zıyade ulkenın Dogu ve Güney kesimlerinde çaba gösterdiler, dolayınyle Afganistan üyesi olduğu CENTO ülkeleri lle ulaşım imkânlanna sahip oldu. Meşhur Hayber geçidi de artık modem bir yol oldu. Bar mitddet sonra ülkenin yol ve ulaşım prob lemi tamamen hallolacak Adam Smith'in «MiUetlerin Refahı» kitabında bahsettığı gibi ulaşım ekonimiyl etkileyecek önemli bir unsur olacak, Afganistan çok ge lışecek. Üçüncü kalkınma plânlarmda da bu defa Endüstnleşme yer alıyor. Artık Afganistan asırlar boyu içine kapanıp kalmaya mahkum edilmiş bir ülke halinden çıkıp günün dünyası ile ılışki kurabılecek bir modern devlet oluyor Afganıstanı içinden çıkamadığı bu geleneksel derdinden Sovyet Rusya kurtardı. Nitekim 19621967 arası tüm yarınmlann °o 65'i Sovyetler tarafından finanse edıldi, yekun olarak 229 milyon dolar. Birleşık Amenkanın yatırımlarda iştirak oranı ise sadece »o 23. Dış ticaretlerinin uçte birmi Sovyet Rusya ile yapıyorlar. Dığer kısım muhtelif memleketlere taksım olmuş. Yme Sovyet Rus ya'ya uzun vâdeli 382 milyon dolâr borçlan var. Birleşık Amerikaya ise sadece 65 milyon dolâr. Ülkenin Kuzeyindeki kesimlerde mevcut tabiî gazlerin üretim ve ihraeı ile dış ticaret açıklarını kapamayı plânlıyorlar. Kazanacak ilk kuvvct fganistan Devletinin kuruldu* ğu İlk yıllarda ünlü coğraıjacı E. Recrus diyordu ki: «Bu yuk sek ve dünyadan ırak yaylanm insanlaruıı yeryüzüyle ilişki kurdurabilmeye muktedir kuvvet, çok şey kazanacaktır.» Sene 1885. tlk kuvvet Sovyet Rusya oldu. Teşebbüsünde de hakikaten başan gösterdi. Rakip ikinci kuvvet yapılagelen bu ileri hamleyi birincinin elinden alma savaşında; ama gayet sâkin ve anlaşmalı bir çatışma içinde! Birleşık Amerikanın geniş çapta soz sahibi olduğu Ulus lararası Para Fonu, Dünya Bankası, geri kalmış ülkelere çeşitli yardım kuruluşlan Sovyetlerin dâvayı kazanacak ilk kuvvet olmalannı önlemek üzere bir işbirliğine girmiş durumdalar. Afganistan'ın üçuncü kalkınma donemi plânı için şımdıden hazırlık yaptılar. Öngörulen yatırımlar için bütün finans man kaynaklarını harekete geçirecekler. Boylelikle Rusların yapmı? olduğu ve belki de zamanla terkedecekJeri ulaşun ve sulama teşebbusleri yerine endüstriyel emperyalızmlerıni yerleştirımek niyetindeler. na'ifi k:r2İcı!ar îşgra! elrniş A En emin yol hava ÖLUM Ama kapanın elinde kalmayacak ünyanm diğer bolgelerinde Ikl büyükten biri hangi ülkeyi hegamonyası altına aünış olursa olsun; ister ekonomik. ister politik, ister askerî bir kudret dolayısile karşı tarafı müşkül duruma sokamaz. Bu ülkede ise tamamen aksine müşterek mcnfaat ve mevcudiyet prensiplerine riayet ediyorlar. Esasen bu bir arada yaşama (Coexistence) son yıllarda Amerikan ve Sovj'et ekonomi stratejisinin askerî stratejileri gölgesmde yüriıtmeyi benimsedikleri ve iyi becerdikleri yeni ve akıllıca bir tutum oldu. Afganistan ordusu Rusya tarafından teçhiz edilmekte, müstakbel endustrisi ise Amerika tarafından. Derde ne gibi durumlar meydana getirebileceği gerçekten düşünülmeye değer; iki Zirve ülkesi arasında dikkati çeken bir durum. Ekonomik kalkınması uğruna Afganistan tutumunu idare edebilıyor. Gelecekte sol teçhizli bir ordu ve sağ teçhizli bir ekonomi ne tür çalı? meler getirecek, parmak basılacak bır nokta. Iktısaden geri kalmış ül kelerin bu günun devlerıne kurban olarak içine istemiyerek düştükleri bir çıkmaz. D Kızanlıklı MÜSTAFA Tüccar MUTAF Kâfi.. Nihayet, çirkin politikacıların verimsiz kavgalarmdan bıkıp usan mış, siyasi huzur ve ekonomik is tikrara susamış Yunan ulusu da, hiç değilse şımdiük kıpırdanmaya nijetli gorunmemektedir. Nitekim demokrasi ve ozgurluk bayrağını kaldıran Kırah, tek başına bırakmıştır. Kısacası Yunanistan ve dııııya, kendini, istemiyerek de olsa faşist cunta ile beraber >aşamaya alıştırmaya başlamalıdır . bır traîık kazası sonucunda, butun gayretlere rağmen kurtarılamıyarak, 4 1.1968 tarihinde vefat etmıştır. ' Cenazesı, 51.1968 tanhınde Cuma namazını muteakıp Hacı Bayram Camıınden kaJdınlacaktır. AÎLESİ (Cumhuriyet: 133) Toplantı Turkbe Özel Ögretim KururaI*rı Ferierasjonu Başkanlığındaıı: Fedcrasjonumuzun yıllık G e nel Kiiiul toplantısı 17/1/1968 çarsamia gunu saat 17 de Nışsntaşı'ndakı Özel Işık Lisesınde yapılacaktır Ü^e Dernek temsılcılerinin teşrlfleri rıca olunur Ba^kan Rahmi t rdem Oımhurıyet 128 Kayhan SAĞLAMER I ^^ m m ^^^« «•*«• ^ ^ ^ ^^mm •MM! ÖLÜM Merhum oğretmen Ömer Faık tnan ve Fatma İnan*ın oglu. merhum oğretmen Faik Doğan Inan, Sıdıka İnan, Emekll Valı Rauf Inan'ın kardeşi, Çanakkale Mılletvekıli Şefık Inan'ın ağabeyısı. Ticaret Bakanlığı Muşavırı Orhan İnan, Madrıt Ticaret Muşavırı Selçuk Ican, Turan Koçak, Yuksek Muhendıs Goneu Inan'ın aracası, Le Monde Oiplomatique'dan derleyen: M. Turhan TAN Papa. Lâtin riFa'ya gidesek RİO DE JANEİRO, (a a ) B rezilyada yayınlanmakta olan gunlük «Coreıo De Manha» gazetesi, ruhanî çevrelere atfen \errtiei bir haberde. Papa 6. ncı Po!"ün. onumüzdeki Ha ziran aymda Brezilya. ^rjantin \p Şili'yi ziyaret edeceğini yazmaktadır. Papalık temsılcı'iği tarafından henuz teyıt edümemış olan DU haber, Rıo'daki dıplomatık ÇPVrelerce de ıhtıyatla karşılanmıştır. Ancak bu çevreler, Papanın Ağustos aymda Bogoto'da yapılacak dmî bir kongre dolayısıyle, Lâtın Amerıkayı ziyaret etmesının muhtemel olduğuna işaret etmektedırler. Ban kaynaklara göre ise, Papalık henüz bu tasarı üüzerinde tereddüt halindedir. Zİra, bu çr> Eİ sırasında ziyaret edilecek ülkelerle batı yarım küresinde ziyaret edilmemiş olacak 19 Hıristiyan ülke arasinda bir aymm ya püdığı kanumın uyanmasından çekinümektedir. 4. Ocak. 1968 perşembe gunü vefat etmiştır. Cenazesı 5. CEak. 1968 Cuma gunu Hacı Ba\ram camimden Cuma namazından sonra kaldırılacaktır. Has 49 120 Emekli Hâkim REFİK İNAN B*ŞP1NAR yardımlaşma t e Kalkındırma Cemî^etinden: Yılhk kongremi2 7 Ocak 1968 pazar gunu saat 13 30 da Nuruosmanıye Şcref sok. Esnaf Han Salonunda yap>larajından âzalarımızın teş rıflerı rıca olunur. İdare Heyeti GÜNDL.M 1 Yoklama, 2 Kongre di\>an seçıml, 3 Idare Hejetı faalıyet r a pon nun okunması ve ıbrası, 4 Mu rakabe raporunun okunması ve ibrası 5 Yeni tdare Kurulu seçirm, 6 Yeni Murakabe Heyeti seçıraı, 7 Yeni Haysıyet divanı seçlmi, 8 Dılekler. Cumhuriyet 123 Kısaca. GUZEL YENİ BİR SOBA Amerıka ve Avrupada 15 fabnkada ımal edılmekte ve 5 8 memlekette en çok satılan karbura torlu gaz sobasıdır 51 yılhk tec rube sayesınde Amerıkan teknı ğının butun yenılıklerını haızdır Aynı zamanda, her ev hanımınm jftıhar edeceğı cazip bır möbledır. • WASHtNGTOX tçlerinde sendika temsilcileri ile din, edebiyat ve sanat dunyasının tanınmış isimleri bulunan, siyahî kadın hakları savnnucularından bir grup, 15 ocakta VVasbington'da Kongre binası önünde yapılacak gösteriyi desteklemeye karar vermistir. • KAHİRE Suvejş Kanalında mahsur kalan 15 ğemının denıze açılmalarına ımkân verecek çalışmaların Kanal id'aresi tarafından tamamlanmakta 0I7 duğu El Ehram gazetesi tarafından bıldırılmıştir. Ga*ete, gemıler için bır çıkış yolunun 50 güne kadar hazır olacağını eklemıştır. GÜNEŞ MAKİNA MÜNIENDİSÜGİ ÖZEL YÜKSEK OKULU Öğretime devam ediyor. SON KAYTTLAR VAPILMAKTADm Galatasaray, İstiklâl Caddesi Mıs:. Han No: 311 Kat: 78 İlâncılık: . . /123 Şükran Sorcu VEFAT S»lr Kâzım Paşa v« Masarlf?tı Umumiye Nazırı Emin Sadi Beyefendirun torunu, 'Rıza Paşa ve Fatma Hulklye Hammefendinin kızı, tclal Karman, Muhlttın. Ulvıye, Nazmi Tecelli'nin anneleri, Kemal Karman ve Nüıa] Tecelli'nin kayınvalidesl Günet Tecelli'nin büyükannesi Salihatı nisfandan Eşlmln çok cıddl hastalığında yakın llgislru bujTik bır ıhtlmanıla esırgemeyen çok muhterem fazıletll Motoru bozulan uçak 1450 kilometre uçtu HONOLULÜ. ( A P ) tçınde 24 kişi bulunan bır DC 7 uçağı motorlanndakı ârızaya ragmen 1450 kilometre uçmuş v e buraya •alımen inmıştır Dört motorlu uçağa, imdat iı temesinden sonra. buraya ka*ar sahıl muhafa/a teşkılâtının hir kurtarma uçağı refakat etmıştır. Dr. ASIM ISTANBULLU'ya, Ankara hastanesı sayın ybnetlcüerine, teşhıs ve tedavlslnde ya kın llgl ve ıhtıraam ile bizleri mınnet ve şukran borcuna garkeden çok değerlı kânul 'insan Dr. Sedat Yorukoglu'na, Endokrinoloji lâboratuvarı personellerirıden Hemşıre Nebahat Akçınar, Mustafa Ay ve dijer yar dımcılara sonsuz minnet ve sukranlarımızı arzetmeyl, eduı lcabeden bir vazlfe «ayarım. Dr. AvnS Ake» ATLANTA VEKÂLETTEN Beyoğlu 6 cı Noterliğinin ?O'4'196<5 tarih, 5598 ssyılı rekâletnamesi ile vekılim bulunan Yiıkfek Muhendis İSMET MİNE'nin vekâletimden aynlmış olduğunu ve badema nam ve hesabıma benl temsile mezun bu'unmadığını 3 uncü şahıslara bildiririm. OSMAN SAYILI İiannlik: 4367/125 YENİ TIP FATMA NtİZHET TECELLİ Hakkın rahmetıne kavusmustur. Cenazesl 5 Ocak 1968 Cuma günü Hacıbayram camiinden öğle namazını mıiteakip kaldırüa«Jrtır. AUıh nhmvt eyİMtn. Cumhuriy»! 1» DOnyada blrlnel, TOrklyede birlnci Harlka gaz toban 5ATIS MERKEZİ: İstanbul, Tahtakale Cad. 13 • Tel : 22 03 52 22 66 90 SATIS SUBESİ : İımir, Cankaya. 1333 Sokak 8A Telefon : 39359 Cumhuriyet 110