Katalog

SAHİFE DÖRT 11 Ocak 1968 CUMHTTRtTFT GÜNEY flFRİKfl Mehmet BARLAS Cape Town'm bir eaddesinde kaza var Bir adam. suratli giden bir otomobilin altmda kalmıs, can cekişmekte. Etraftan koşuşuyorlar ve bu arada bir Hşi de eankurtaran ça ğırmayı akıl ediyor. Sahne, dunyadakı bütiin kaza Bonrası sahneleriyle aynıdır. Yerde can çekişen adamın etrafına toplanan kalabalık, cankurtaranın sireniai duyunca aralaıuyor ve beyaz boyalı araba yanaşıp duruyor. Bundan sonrası ıse, dünyanm ancak iki iiç ülkesinde rastianan bir enderliktedir. Cankurtaranm çoför mahallinden bır adam iniyor ve yardım ede cekleri kaza kurbanımn yanına gıdıyor. Birden adamtn sinirlendiğini ve etrafmdakilere söylendığinı duyuyorsunuz. Evet, sdam: «Sıyah oldugunu neden söylemediniz?> diye çıkısıyor etraftakilere. Arkasmdan donup cankurtarana binıyor ve surüp gidiyorlar. tjte bu, Güney Afrika'dır. Hani Dr. Barnard'ra bir melezin kalbini bir beyaza taktığı ülke.. Kaza kur banmm siyah olduğunu görünce ge ri dönen canlnırtaran da, Dr. Barnard'm hastahanesi, Groote Schuur'a ahtir. Geçenlerde Observer gazetesi, Güney Afrika ile ilgili yazısına şöy le başlıyordu: «Güney Afrikalı beyazlar, Bah basmına kızıyorlar; çün kü kalb transplantasyonuna polıtıka karıstırıyor Batı basuıı.. «Bir si yah adam, bir beyaza kalbini verme ye ehil olduğu halde, o siyah adam. aynı beyazla aynı park sırasında oturmaya neden ehil degil?» diye soruyor dış basın. Ve tabii ki, Gü ney Afrikalı beyazlar boyle sorulara kızıyorlar. Hükumet ise, «Siyahlann kalb venneye bile haklan yoktur» diyor ve bir kanun tasarısıyla, kalb transplantasyonu işlemlerini ırk ayırmu na göre ayarlamaya hazırlanıyor. Bütün bu içlerin esası APARTHEtD denilen bir sisteme dayanır. Evet, 20 nci vuzyıl insaıüığı için yüzkarası olan bir sisteme. Gelm, politika sözlüğünda apartheid keh mesinin karşılığı nedır kısaca gorelun: APARTHEİD POLİTİKASI Sistem mesinden türeyen bir deyimdir. 1948 yılındaa beri iktidarda bulunan Milliyetçi Partinln nygularaaya basladıfı ırk ayınmeı politikayı ifade eder. Avrupa'lılann Güney Afrika'ya geldiklerl 17 nci yüzyıl ortalanndan beri ırk ayınmı vardır. Fakat Milliyetçi Parti, nüfusun yüzde 89 ini teşkll eden beyaz olmayanların bütün hayatını kapsayan bir kanunlaştınna yapmıştır. Apartheid politikasının esasları üç tancdir: Irkların saflığı. ırkların ayırmu ve beyaz ırkın iistiin lüğü. Çıkartılan kanunlarla, beyaT olmayanlarm. seyahat, mesken. mülkiyet, meslek secme ve aile knr ma hürriyetleri kaldırılmıştır. Diğer kanunlarla, bcjaz olmayanların yerlesecekieri Bantustan»lar kurulmuştur. 1953 ' bir beyaz ol mayan işçinin ifrevri Jması ctnayet le aynı ajprlıkta suç olarak nitelondirilmiştir. .APARTHEİD Güney Afrika'lıların diliMto «Aparthood» keli Birlesnuş Milletler Genel Kuru'u. 1952 de Apartheid'i insan haklannı ihlâl ve istikbalini tebdit olarak nitelemiştir. Ancak kurnlan B. M. Komisyonu. Güney Afrika ta rahndan kabul edilmemiştir. Güney Afrika'nın ana mohalefet partisi olan «Birleşik Parti» de, Apartheid politikasmı destekler.» lşte bu Apartheid'dir.. Prensıbin bir uygulamasım ise, yazının başında verdık. Groote Schuur Hastahanesi patar loğu D Botha anlatıyor: «Bize g« len kan bağışlannı kabul ederkcn, sadece kan grnpanu değil, kan ba ğışlayamn ırkmı da kaydederiz. Çünku bir be>az. aldığı kanın kim den geldiğini bilmek istij ebilir.. Dr. Botha, Cape Town kanunlarına gore. ırk'.ararası kan nak'inin serbest olduğunu bılerek konuşuyor. Halbuki Transwaal eyaletinde, sıyahtan beyaza kan nakli kesin olarak yasaktır. Istisnası ıse, olağan üstü bir vaka bulunması ve kan veriienin, aldığı kanm cinsinden haberdar olmasıdır Beyazdan sijaha kan nakli ise sdı konusu değil tabıî Hiç bir beyaz, sivahlar için kan bağıslamıyor. Görüluvor ki. Hitler'ın ruhu GO ney Afrika'da oturmuş koltuğa ve insanları ikive ayırmış. Dünva ise bunıı sevredıyor. Çunku Guney Afrıka, dunyanm en zengın ulkele rınden bırıdir. Tarm Güney Afrika ve dünya DOKTUK Aynı safhalar C on Barnard ameliyatmm verici ** si, yani kalbini veren melez de, aynı safhaları geçirmişti. Üç aylık karısı ile, beyaz olmayanlara mahsus bir plâjda tâtilini geçiriyordu Clive Haupt. Bir beyın kanaması geçirince, siyahlara mah sus cankurtaranla hastahaneye nak ledildi. Sonra baktılar ki, kalbi işe yarar, yine bır sıyah cankurtaranıyla Gro ote Schuur'a nakledildi ve ırkdaşlarmın kaderini belkı de etkiliyecek ameliyata sahne oldu cesedi. Kalbini çıkartıp. bir beyaza taktılar... Butün dünyanın (ıptaki ilcrlemesine şaştığı Gıi" n e y Airika'nm bir hastanesinden sivahlar bölıiır.ü .. Bu ülkenin 15.841.128 kişilik niıfusunun 10.807^09 u Bantu denilen yerliler, J.4S8.267 si melezler ve 477.414 ü Asyalılardan kuruludur. Bunlar ikinci sınıf insanlardır. 3.067.KM ki$ilik beyaz nüfu^la evlenemezler, rekabet edemezler; ayuı vasıtayla; hastaneye gidemczler. Güney Afrika'h doktorlar; beyazlardan vakit kahrsa siyahiaıı muayene ederler. Ve biz de, «Güney Afrika'da tıp amma da ileri» dtriz. Sanki tıp. insanların ayınmına bir vastıadır. T. Ziya Kırbakan Uerl >>aç ve Aührevı Haslalıkları Mııtehdssısı Istlklfll Cad Psrm.ikk.ıpl No 60 Tel • 44 10 73 KAYIP Turkıye tşbıankası Aksaray Şubesıne aıt cuzdanımı kaybettım. Hukumsüzdur Huseyın Itıkyıldırım. Cumhurıyet 296 Gimey Afrika'daki dunımun sadece sorumlularından değil yaratıcılanndan dır da Verwoerd. . 1901 de Holânda'da doğnras, «onra babasıyla birlikte göç ettiği Güney Afrika'da psikolo.ü okumuşta. Verwoeıd'i n , Hamburg; Lcipzig ve Bırlin Üniversitelerinde gordüğü daha sonraki eğittmi ise, O'nu Nazi fikirlerine yaklaştırdi. Güney Afrika'da 1937 yılında bir gazetenin başyazanlığmı yaparken, yazılanndan ötürü bir mahkemede Nari tarattan olarak itham edildi. Senator seçilen Venvoerd, 1950 de Milliyetçi Partinin yerli işleri bakanı oldu ve apartheid prensiplerini kannnla«trrdı. 1958 de Başbakan oldu ve iki \ıl önce bir suikagt sonanda Başbakanken öldürüldü. Venroerd 1960 taki bir suikasttan da, ağır yaralarla kurtulmuştu. Venvoerd, sadece Afrikalılara değil dünya kama oynna da aldırmadan giriştiği bu insanlık dışı politikasında, ne yazık kı, pevde arkası destek gördü. Örrıek, İngiltere'nin cski Başhakanı McMillan'la en samimî iki dost gibi gbrüşmesidir. Uluslararası ticaret. Hitler'i insanlık düşmanı sayan bir anlayisıu; Hîücr kadar insanlık dışı Guney Afrika liderliğini muttefik kabul etmcsine jol açıyordu. Sonuç, bu liderlerin daha da artmasma dayandı. Kan nakli S adece kalb transplantasyonunda değil, alelâde. hergnn rastla nan bir tıbbî işlemde de, beyaz lar, asağı siyahlardan faydalanıjor: Kan nakli Dişi Botıd MODCSTY BLAISE CUUU... UZlJLOÛU BUMAMİZSEld Üç ELJEvM4MOVJ UtÇ8i& BUKİA ELVEEfetl cŞÖBOİMtJVCC. J > / / 11 / / \> f l İSTANBUL 06 25 Acılıs Drocram 06 30 Gunavdın I 07 00 Kove haberler 07 05 Gunavdıo II 07 30 Haberler v e h«v« dururau 07 45 Istanbulda bueun 07 50 ilânlar ve hafıf müzlk 08 00 Hafıf Batı rnuzıiı 08 15 Beraber v e solo sarkılar OS 45 Valsler 09 00 Beraber ve iok> türkuler 09 15 Gıtar aoloları 0P 30 Ovun havalan 09.40 Ev ıcın 10 00 Ara haberler 10.05 Fransadan muzik 11 45HPeksen'den sarkılar ! 10 40 Arkası varın Sabah konseri H Pek«andan sarkılar ı Ara haberler ilânlar A Sensesten türkuler Radvo H M Orkestrası S Ersozden sarkılar Haberler v e R G. de busun S Dizerden sarkılar Caz sarkıları Reklâm Droeramları A Gursesten sarkılar M Gecevatmazdan turkuler Doruk Onatkut orkestrası Ara haberler Şaz eserleri Onlu solıstler Okul radvosu Ara haberler Karma faslı Kov odası Reklâm Drofframlan Haberler v e hava durumu Hafif muzik C Cevhercıcekten türküler Radvo tivatrosu 24 saatin olavları. İlânlar N SiDahiden sarkılar Plâklar arasında Reklâm Droeramları Haberler ve hava durumu ODerava eidelim KaDanı<: IST\NBUL IL RADYOSU Acılıs v e Drosram Sizin icin Kucuk konser Cesitli müzik Senfonik muzik Hafıf müzik Aksam konseri Genclerle beraber Klâ«ık Batı m ü z i a dinlevicl ıstekleri Fransadan sarkılar Gece konseri Caz müzigl Hafif Batı müzijH Prosram ve kaoanıı SOLDAN SAĞA: 1 Hamamda kurnanın Içtadekl suyun yüzündekı boş tasın batmadığuıı görünce «buldum, buldum!» diye peştemal üe sokağa fırlayan ve esash bir tabiat kanununu keşfederek buna adını verdiren zat. 2 îstanbulun Anadolu yakasındakı yazhk olarak pek sevılen semtlerinden birinin halkmdan. 3 Bir arkek adı, engel. 4 «Kendisıne itimat edilebUir klşl» manasına lkl söz. 5 «Dıll tutula tutula konuşur» anlamına bir çekim. 6 Sosyal toplum arasındakl protokol kaldelerini belirtirken eskiden bu söz kullanıhrdı. 7 «Sofraya otunıp yemek yenıe» karşıhğı Arapçadan alınmış eski bir terim, eski alfabemızdeki «m» harfinin okunuş şekli. 8 Munammet Peygamber için yazılmış övgü manzumeleri şekli, ihtiyaca yetni yecek kadar. 9 tngilterede bir şehır. TUKARIDAN AŞAGIYA: dünü örten ince örtti ile onun vü1 Ordudaki subaylardan bir cudünun adalet kısmım belırten kısmmın rütbe derecesi (karma iki söz meydana çıkar. 7 Bı soz). 2 Bir hayvan hastahğı, tanecik dünya (iki söz), aramıztersi Kafkasyadaki bir cumhuri da bulunmayıp kendısinden soz yetın başkentidir. 3 Doruklar edilen kişi. 8 ve çok yuksek tepeler (eski bir 123456789 Çevrüince tier sozün çoğul şekli). 4 Tersı bınanın uzerına «Vaktiyle çok neşeli bir durumüa kuruldugu sey bulunuyordu» anlamına bir soz meydana çıkar, ve bır çelcım, Yugoslav Devlet bir renk. 9 Başkanının adının ilk iki harfi. Birini başkası5 Çevrüince «doğru ve faziletnın aleyhme tat li lnsanlardaki buylar» mânasına rik içm kullanıeski usul çoğul şeklınde eski dile lan sozler, yeraıt bır söz belirir. 6 Seslenme Dflnkfl bnİTnacanın leşip kalmiş t«edatlanndaa, bir yaratıgın vücu halledllmis sekli EİT. }l ü 1 A m DÜNKÜ BULİlACANfN HALLEDILMTŞ SEKLJ NASIL HALLEDİLECEK Yukandaki rakamlı bnlnucada *»dcce 4 tane anabtat (ipucu) ve 8 tane sonoe vardır Boş kalan '" karenin içioe 1 den 9 a kadar uygnn birer rakam koyarak ve toptama. çarpma, çıkartma, böhne işaretlerine dikkat ederek sold<t/ ıag» v e yukandan aşağıya bulmarada gbsterileD sonuçları bul^.ıuz Biıaı vaktinizi aur ama, boş vaktiaia bo^fa geçinnij olursunuz W1LL1AM SAROYAN DÜNYADA BİR GİÎN Ç v e : T A R I K D U R S U N K. el n r Tifffany Jones 5 «Mılyonlarca insandan, bir o kadarı da beyzbol maçlarını iplemiyor. demek çağımızın bu toplum dramıyla ilgılenmiyenler de varmıs.» Fifth Avenue 630 numaraya vardığında, ansızın Harry Bararagay'ı hatırladı. Daldı içeri, otuzüçüncü kata çıktı. Harry'nin yirmibes yıllık sekreteri Jessica, her zamanki gibi yine küçük masasında oturuyordu. «Harry yok, Long Island'a tenise gitti..» dedi. «Altmışaltı yaşmda hâlâ tenis mi oynuyormuş?» •Bay Barragaray elliyedi yaşındadır, ama, elliyediden de genç gösterir, tenisi de seviyor üstelik. Sizm geldiğinizi öğrenmek isteyecektir herhalde. Hampshire House'da mı kalıyorsunuz yine?» «The Great Northe'rn'deyim.» «Demeyin Allahaşkına Yep, bu «Geçen Zatnan.ı yazdığınız yer değil mi? Sardi'ye bitişik bizim eski büroya gelişinizi hatırlarım. Hep Calilornia'hîar üzerine delidolu sakalar yapar. fıkralar anlatırdınız, ama oyun üzerine tek kelime konuşmadınız.» «Yazdıklanm üzerine konusmak huyum değildir.> «Şimdi de «The Great Northem'desiniz öyle mi7» «Öradayun.» «Bunca yıldan sonra nasıl orası peki?» «Herşey yerli yerinde görünüyor. Biraz daha yıpranmış, biraz daha eskimij tabii. Bunun dışında değışen hiç bir şey yok.» «Niye döndünüz biliyorum.» «Çarem yoktu da ondan.» «Hayır, ondan değil. Orda ilk oyununuzu yazmi| tınız, en iyisi de oydu, ondan.» •Geçen Zaman» benim ilk oyunum değildi, hiç bir zaman ikinci de olmadı. Yazdıklarundan besinci, mi. altuıcı mı neydi; sahneye konanların da ikincisi. Yazdığım oyunlardan birçoğu sahne yüzü gönnedi.» «Neyse canım, •Geçmiş Zaman» sizin en unlü oyununuz ya. Bir sürü armağan kazandı üstelik. îşte siz de bunlan gözönünde tutarak geri dönüp geldiniz, onun gibi başarüı bir oyun yazmak istiyorsunuz şımdi de, değil mi?» «Eh, belki de hakkın var. Ama buraya Harry ile «Param», yâni oyunum üzerine konuşmaym gelmiştim.» «Fakat Harry o oyunun adını «Öp Öp öp» diye değiştirmemış miydi?» «Değiştirip değiştirmediğine aldırdığım yok. ö ğ renmek ıstediğim, oyunu n'aptı, sahneye koyduracak mı. yoksa...» «Bay Baragaray'la siz birbirinize karşı hep anlayış gösterirsınız. Harry, pek ortaklaşa çalışıcılardan değildir, ama buna akh yattı mı, işin üstesinden do geliverir. Fakat siz onun dediklerini pek ka bu!e yanaşmazsmız tabii^ «Tatsız tuzsuz »eylerdir dt ondan^ «Aa, Yep, nasıl dersiniz bunu? Harry bugfln Amerikanın en büyük müzikükomedidsidir, öteden k*r\ rl» bövle blllnir bu. Sizin vazdıklarınızdan hic şey yazasımz diye size yardım etmek istedi. ama s:2 karşı durdunuz boyuna. Sebep siz oldunuz hep. ol maz dediniz. Suç sizin.» «Tamam, olabilir. Ben oyunumu «eri istiyorun simdi > «Peki ama Harry'nin bu oyun üzerinde düşün dükleri n'olacak?» «Söyledin ya, Harry'nin dediklerini ciddiye al dığım mı var benim? Fikri de zikri de onun olsun oyunu sahneye koyduramadıktan sonra. Hem ney mi} ki oyımla ilgili düşündükleri?» «Sey, ayrınhlarını kesinlikle hatırlamıyorun şimdi. Bildiğim tek şey, Harry'nin aptalcasına siz direnmeyip dediklerini kabul ettiren bir oyun yaz dırmadığıdır.» «Bugün büdiğim kadanyla en îvî ovunu yazdın verdım ona. Harry istemiyorsa, gen versın . «Harry'ye söylerim. yarın sabahleyin sızi araı kozunuzu paylaşırsınız.» «Tarüşacak birşey yok ki. Oyunumu beyenme mis, hepsi bu. Ben de geri istiyorum.» «Sabahleyin Harry ile konuşursunuz artık» «Evet ama benim ne düşündüğümü de soylersi ona.» «Aklı başında bir sekretey bazı işlere burnun sokmaz, bilirsiniz. Ayrıca «Öp Öp Öp»ü sahney koydursa pek birşey kazanacağma da güvenim yo benim.» «Oyunumun adı «Öp Öp Öp» değil, «Param.» «Müzikli bir ojun için hiç de çekici bir ad değ dediğiniz..» «Olabilir, ama benim yazdığım oyunun adı o.> •Öp Öp Öp» tam gişe için biçilmiş kaftan. Içir de seks var, mizah var, başka şeyleri de çağrıstır yor irısanda Harry bunlan domuzuna bildığınde «Öp Öp Öp» koymuştu adını onun, düşünsenıze b kere..» «Neyi düşüneyim?» «Her şeyi. Bütün bu saydıklanmm kansımır dan neler doğar, neler. Çünkü her şeyin başlangı öpüşmekle olur Aşkm evlenmenin, çocuk doğuı manın. Öyle değil mi?» «Şayet bu tür kanşıklıklarla dolu bir oyun i tiyorsan adını «Katil» koy bari. Hem üç kere Kat Karil Katil» de değil; Biri yeter de artar bıle. Harı ye söyle, ya sahneye koydursun oyunu, ya geri vı sin bana.» Bürodan çıktı, Fifth Avenue'ye sardırdı yin ama artık yürümeyi canı pek çekmiyordu «Şurda bir soluklanayım da bır kadeh birşe içeyim» diye aklından geçirdi. «YirmiBir'in önüı geldiğinde, içerı girmedi, Sixth Avenııe've dopn yürödü, Ellialtıncı Caddeve çıktı oteline dondü Valencia anahtannı uzatırken: «Sizin pusulayı vı dim ona,» dedi. Linda, santral odasındaki fişlerden, kordonla dan ba«ını kaldırıp seslendi: «Sizi anyorlar Ye Buradaki kabinelerden birinden mi konuşursunvı Yoksa beş on dakika sonra aramalarını mı söyleyı yim?» «Burdan konuşurum.» A N K ARA Acılıs. Droeram Gunavdın I Köve haberler Gunavdın II Haberler v e hava durumu Sabah müziH Ankarada bu«un Her telden 08 40 T Totrerden «arkılar 09 00 Ev icin 09 20 Sabah konseri 09 35 Arkası varın 09 55 Ara haberler. l l l n b s 10 00 Okul radvosu 11 00 Hafıf muzik 11 05 G Sovlerden sarkılar 11 55 Ara haberler. lUnlar 12 00 R Sensesten türkuler 12.15 Kıbrıs saatl 12 30 S TeSmen ve K Jayaslıdan sarkılar 13 00 Haberler ve R.G. de bueün 13 15 Hafıf müzik 13 30 Reklâm Droeramları 14 00 N.Tüfekciden türkuler 14 15 F KozinoSludan sarkılar 14 35 Albumlerden secmeler 14 55 Ara haberler. ilânlar 15 00 Okul radvosu 16 00 H Ovlumdan türküler 16 15 N Guverden sarkılar 16 35 Bando müziSİ 16 55 Ara haberler. lUnlar 17 00 Incesaz 17 30 Kov odası 17 50 Reklârn Droeramlan 19 00 Haberler ve hava dırrumu 19 35 Ü. YörükoBİudan türküler 19 50 Uvkudan önce 19 55 Din Ahlâk johbetl 20.05 M.Sevrandan m r k ı l n 20 25 Suvla baslıvan havat 20 45 Kücük konser 21 P0 24 saatin olavlan. İlânlar 21 10 KttaD saati 21 40 Ü. solistler 0 . orkettralar 22 05 TBMM saatl 22 45 Haberler ve hava durumu 2S0O Gec« konıerl 39 4S Crtc* Tarınna dofcru M.M K a m n ı t I L N İstanbul Kandilli Rasathanesi Müdürlüğünden 1 Kandilli Rasathanesi Danjon Astrolabı binası inşaatı 15i 2490 sayıh kanun hukumlerine göre açık eksılttne usulu ile eksütmeye konubnuştur. 2 Iştn kesif bedeli 29 000. liradır. 3 Eksiltme Vaniköy'ünde Kandilli Rasathanesi Müdürlüğü binasında toplanan thale Komisyonunda 26/Ocak/1967 cuma günü saat 14.00 de yapılacaktır. 4 Eksiltme şartnamesi ve diğer evrakı Kandilli RasathanftBİ Müdürlüğünde görülebilir 5 Eksiltmeye girebilmek için iateklüerin: A 2175. lirahk geçici teminatını herhangi bir mal sandığına yatırarak makbuzunu komısyona ibraz etmesiniB 1967 yılına ait Ticaret Odası belgesini, C Müracaat dilekçeleri ile birlikte verecekleri, eksiltmeye çıkanlmış olan iş tutarının yansı kadar bir işin kabulünü yaptırmış olduğuna daır iş bıtırme belgesini ibraz suretiyle Vilayet belge Komisyonundan alacakları yeterlik belgesini Komısyona vermeleri lâzundır. 6 Yeterhk belgesi alınması için son müracaat 23/Ocak/1968 salı günü mesai saati sonuna kadardır. Telgrafla müracaatlar ve postada vâki gecikmeler kabul edilmez |teyfiy«t ilan olunur. Bakanlığımız İller Teşküâtı Bölge Müdürlükleri ve Turizm Blirosu ŞenikleTinde çalıştırılmak Uzere sınavla Turizm Bürosu Şefi, Tercüman Behber ve Enîormasyon Memuru alınacaktır. Smavlar îngilizce, Fransızca ve Almanca dillerinden tzmir Bölge Mudurlügünde 25 Ocak 1968 perşembe yazılı, 26 Ocak 1968 cuma sözlü, Antalya Bölge Mudurlügünde 29 Ocak 1968 pazartesi yazüı ve 30 Ocak 1968 salı sözlü, Mersin Bölge Mudurlügünde 1 Şubat 1968 perşembe yazılı 2. Şubat 1968 cuma sözlü olarak yapüacak ve smavlara saat 9.00 da başlanacaktar. Sınava gireceklerin Memurin Kanununun 4 ve 5 incl maddelerındeki mtelıkte ve en az lise mezunu olmaları şarttır. Sınavda başarı kazananlardan Turizm Bürosu Şeflıklerlne atanacaklara 3656 sayılı kanunun 3 tincü maddesi gereğince aylık ve Enformasyon Memuru ile Tercüman Rehberüklere atanacaklara da, 7244 sayıh kanunun S lnci maddesi gereğince Ucret verilecektır. İsteklılerin öğrenim belgesi ve ikişer fotoğraflannı bir dllekçe ile 22 Ocak 1968 pazartesi günü akşamına kadar tzmir Antalya vt Mersin Turizm ve Tanıtma Bolge Müdürlüklerine vererek sınava gırme fişi almalan gereklıdır Turizm ve Tanıtma Bakanlığından