04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE DÖRT 22 Evlul 1967 ahmetli Balkan Antantını meydanı getiren ulkelenn ve o ülkelerde yajayan Turklerin durumunu anlatmaya çahşan ve zamamnda hayli ılgıyle karsılanan «Balkanlar ve Turkluk» adlı kitabım 1936 da çıknr.ştı. 1939 Eylülunde başlayan îkinci Dünya Savası ıle birlikte Balkan ulkeleriyle aramıza ılkın faşızmın, savas ertesındeyse koznunizmın demır perdesı ındi. Ortak bır tanhm kopmaz bağLarıyle bağh olduğumuz Balkanlar ve oraiarda >a?ayan milyonlarca Turkle ıhşkılerıraız kesıldı. Butün oğrenebildiklerimiz, bu ulkeler hakkında yabancı kaynakların maksatlı ve bırbirinı tutmaz haberlerınden oteye geçemedı. Savaş, bittikten sonra da, birbirine karşı ıki ayrı cephenın ıçinde yer almaktan doğan karsıhkh kuşkuiar ve guvensızlıkier en iyi nıjetli ilgilerın bile yaklaşma cesaretini kıracak heybeüi guçlükler çıkardı ortaya. Büyük bir değişıklık olmu«ı, yeni sartlann kuçuk uluslara zor ladıgı engeUer Kuzey ve Güney Balkan uluslarının arasına Balkan dağlarından da yüksek barikatlar dıkmiştı. Kardeşi kardejıne. anayı evlâdına, kocayı karısma hasret bırakan. ülkeden ulkeye ideta kuş uçurtmayan bır kopuşla o eski kardeş ülkeler uıaklaştırılmıştı birbirinden. Yıllar. uzun yıllar gecti aradan. Sonra yeni bır değışme baj ladı. Hiç gereksız yere birbirias düsman edilmış uluslarm ara sında yeni bir bılincın ışıkları kımıldamaya başladı. Tanrı buyruğu kadar tartışılraaz hale getirilmis bır kaderın değısmezliği sorunu uzerır.de çengeller ta kılmaya başlad: zıhınlere. îki ayrı cephenın saflarında birbirine yan bakan insanlar arasında bütün bu yasakların, çekismelerin, gerginliklenn, tslında İki dev ülkenın pazar kavgasmdan başka bir şey olmaraası kus kusu doğmuş ve her Eeçen yılla biraz daha gelişmisti. Buzlar çö zuluyor, barıkatlar sökülüyor. amansız yasaklar kaldırıhyordu yavas yavas. O zaman, birbinne Artık buzlar çöziilüyor, barikatlar sökülüyor R yerleşmiş ve bu ülkeler kısa bir zamanda Sovyet Rusyanın rejimine her yönden ayak uyduracak şekilde örgutlenmiştı. Nazist Almanlarm emır ve kumandası, yerini komünist Ruslann emir ve kumandasına bırakmıştı: Ulusların bağımsızhğı Hif.er boyur.durueundan yeni kurtulmuş olan ulkelenn bu sefer de aynı »erthkte bir Stalın boyunduruğu altır.a düçmeM tehlikesi ilkönce Yusoslavları uyandırmış. ir.anm.ş bir sosyalist olmakla beraber ve belkı de boyle oldugu içın ulu«ların bağımsızjığı ve esitliğı ılkesi adma ayaklanan Maresal Tıto, biraz da yeni Yusoslavyanın as keri ve coğrafî durumunun bzelliklerinden yararlanarak, Rusların egemenlik isteklerine bo3'un eğmedense. yeni kurulan komünist bloku ve Varşova Paktı dışında kalmayı yeğ bulmustu. Komünizmin bu Ssi çoeuğunun, o zamanlar Rus!ar ve onların emrindekiler tarafmdan büyük ıhanet d:ye ılân edilen bu özgurlük sevdası, Yuçoslavlara, sosyalizmin yürütülmesinde, geçmisın hatâlarından ders alarak daha ılımlı ve esnek bır politıka gudülmesi ve sistemde kendi şartiann.n gereklerıne uy gun değışıklikler yapılması imkânını sağladı. Bir yandan da Yugo«l?vya, komsuları olan 6teki halk cumhurıyctlerinın tersine, Batı dünyaM ıle daha çabuk, daha sıkı iliçkiler kcrmak tan ve bu iliskilerin sağladığı imkânlardan yararlar.maktan ge ri kalmariı. Gerçi bu ba^kaldırma ılk zamanları Yugo=lavyaya çok f.kıntıh yı'.lar Eeçırtti. Sov. yetler Bırhği her türlu yardımı durdurmuş, Tıto aleyhine yıldınmlar vağdırmaya başlamış, Batı ulkeleri ise sonu nereye va racağı beiırsız hu macera kar şısmda önceleri oldukça cekingen ve isteksiz bir tavır takınmıştı. Ama bu guçlükler dâvalarının doğruluğuna inanmı? ve bunca kan pahasına kazanılmif bağım'izhklan üstüne titreyen Yugoslav idealistlerini yıldırrna dı. tersine daha da yüreklendirdı. çindeki ipek böcegl gibi. kanatlanıp hsvalanacağı günleri labır la beklemektedir. Bulgarislan Bu özgurlük çabalarım Bulgaristan biraz daha çekimser. biraz daha isteksiz bir gbzle »eyreder gorünüyor. Ama kim ne derse desin onun içinae de bajlamıştır bu değişme Daha güç, daha geç de olsa. Edebıyat ve guzel sanatlann çeşıtli kollarında «osyalfst gerçekçıh|in propaganda kokan a^ırılıklanndan fiyrılma ısteklen açıkça seziliyor »on çalısmalarınds Her yıl artan turistlerın yarattığı hareket ve getiraigi hür hava ergeç onu da daha rahat ve baskı«ıx yaşama sartlarını aramaya gbtürecektir. Bizim için anlasılması henüı guç, tonu nerey» varıcağı be 25 milyon turisi O gun bugündür devam eden bu deneysel sosyalizm hareketi bugün artık meyvalarını vermek^e. başlangıcından çok dejişik bir tutum ve vöntem içinde. Günev Dogu Avrupanın en gen kalmış ü'.kelerinden biri olan bu memleketı ılen bir ekonomı asamasına eriştırmif bulunmak tadır. Batı ve kapiatlizm komplek«ınden kendini çabuk kurtarmıj olan Yugoslavya, geçen yü topraklanna çektıği 25 milyon turistle bütün sosyalist ülkelere gelenlerin toplamından fazla , bayraktaklığmı yaptıjı öz gur sosvalizm ilkesinden yana pek çok taraftar yaratmıştır. ötekı Balkan ulkeleri arasında bunun en açık kanıtını bugünün Romanyasında bulmaktayız. Romanya, tabil kaynıklan kendı«inden çok daha dar olan bu Batı komjusunun b i ş a n l ı n nı yakından ve imrenerek izlemış. ama torunlarını askerl bır haşkaldırma ile halletmeye kal kışan Macaristanm baçına gelenleri de ibretle görmüş. »iyasal şartların kendisıne sağladıjl imkânlar ölçüsunde, ihtiyath »dımlarla onun izinden yürümeye gayret etmiştir. Birara doğrudan doğruya Sovyet ulkeleri arasına eklenmek tehlikesıni güç lükl e atlatmış olan Romanya o ılk zamanların Anna Paukerlerınm göıu donmüş yardakçılığından çok uzaklarda, Yugoılav;. anın öncülüğünü ettiği yeni bir sosyalist hümanizması arayışının sıtması içinde, kozasının i lirsiz bir maceranın içme daha yeni girmiş olan Yunanistanı bir yana bırakırsanız. gerıye Avrupanın Mao'su oîmaya özenen Enver Hocanın, 0 bırkaç kat demir perdeyle örtülmüş, sımsıkı bir rejimin içinde havasızlıktan boğulan Arnavutluğu kalır. Nufusu daha birbuçuk mılyonu bulmıyan bu küçük ülkenin macerasmı, kendi gözlerimızle goremediğimiz için görebilen seyrek kijilerin tanıklığından ögreniyor ve pek a'e içaçıcı bır manzara gostermediği kanısına varmak zorunda kalıyoruz. Bu satırlan, iki gunü Bulgaristanda, sekız gunü Romanyada, on üç günü Yugoslavyada geçen yeni bir Balkan yolculuğunun taze izlenimlerı içinde yazıyorum. Kafam görduklerımin, duyduklarımın uğultuları ıle dolu. Artık bütün verileri eskimış, aktüellık a'eğerini büsbütün yitir m:ş «Balkanlar ve Türklük» ün bir devamı olacak ve Balkanların gunumuzde karşımıza çıkard:ğı gorünüm ve sorun'.arı el* alacak yeni bir kitap tasarısı doğuyor zihnimde. «Depişen Balkanlar» adını tasıyacak bir inceleme. Boyle iddialı bir eserin hazırhkları için gerekli daha ba;=ka yolcılukları yapmaya, belgeler toplamaya ve sor.ra onu oturup yazmaja vaktım olacak mı bılmıyorum. Ama, hıç değilse. bu e<=erin bir bn taslağını olsun, bırkaç kı=a yazının çerçevçq içinde vermek is'eğinı önl:yemedığ:m içın okurlarım beni hağışla=ınlar. YARtN Romanya, bir yol dönemeciııdc Tito. Ruslarm egemenlik isteklerine boyun eğrnedense bloltun dışuıda kalma>i yeğ bulmuştu. •okulmak imkânını bulan her iki cephenin insanlan hayret ve sevinçle gördüler ki, karsılarındakiler hep «ynı sevimli, güler yuzlü ve insancıl kisilerdi. Zorlama propagandalar, ağır baskılar, sıkı rejimler kolay kolsy değıstıremiyordu ulusları. komunıst bakması jarttır. O zaman görüp •crtaya koyacağı gerçekler, tartışılmaz birer kural gibi kendisine zorlanmış olanlardan bir hay li değişik olacak ve hangi cephe dcn olurlarsa olsunlar dar ve dogmatik bir yobazlığa kendilerini kaptırmıs olanları karşısına alacaktır. Ne olursa olsun, inanıyorum ki, karanlıkta el yordamivle gerçeklen aramak duBöylece önümüzde ıçılan rumunda olan uluslar içın gekapıdan önce ürkek urkek. sonra rekli olan yalnız ve yalnız önkollarımızı sallaytrak geçince yargıya dayanmıvan bu çesit anladık ki, ülkelerin ve uluslatarafsız araştırmalardır. rın, hele böyle ideoloji kavgalarının perdesi ardından ya yeAlman ordularımn her cepherin dibine batırılan ya da gök d e bozguna ugradık'.arı 1944 yılere çıkarılan ülke ve ulusların lından sonra Balkanlarda çok dururau hakkında bir (ikir sahisert, hızlı, kanlı ve kokten bir bi olmak için insanın her türlü değışme oldu. Sovyet ordularıbasma kalıp ve konfeksiyon ma mn kurtardığı ya da kurtanlmah zorlama görüşlerın etkısınden sına yardım ettiğı ulkelere onsıyrıhp olaylara ve insanlara alarla birlıkte ve onların baskıkılcı bir açıdan kendi gözleriyle sı altında komunızm de girip 123456789 Akıleı bir açı rek değil. 7 nasına iki sözlü bir emir. 3 uTadı tuzu «Öldürücü olan sulu maddeyi miyerinde yemek» deye göçürür» anlamına iki sözmânasına iki söa. lü bir çekim. 4 Bir sıfat takı8 Bir şeyin sının tersi, eskl ve tanınmış bir üzerınden atlaIslâm bilgin ve tefsirciji (lâkabı yıp geçen, bir imamdır). 5 Çsvrilince lçinden bal çıkarılan tertıbattan olur, ter o ' p«»; L I ı • malm satış değerının yarısı. 9 «i küçük akar sulardandır. 6 9Mi .t.t'İAgMs Bazt nezaketsizlerin yolda yürur Derinlik (esken şuna buna çarpmaktan çebainucanııı ki terım) maakinmedıklerl vücut üyeleri, sey tuliedUml* ıekl) da yavnısu. Dişi Bond MODESTY BLAISE tAPt ACELB ACELE vue İSTANBUL n6 25 05 30 06.45 06.55 07 00 07.05 07.30 07 45 07.50 08.00 08.20 08 40 09 00 Olı.lO 09 30 00 45 10 00 10 25 10 40 11 00 11 0S 1155 12 15 12 ",0 12.45 13 00 l,t 20 13 30 1100 14 20 14.35 1150 15 40 15 55 16 00 16 40 16.55 17 15 17 20 17 50 19 00 19.İ5 20 00 29 15 20.30 20 45 21 00 21 05 21.45 22 00 22 45 2100 2100 17 00 17 30 18 00 15 30 19 00 1Q 30 20 15 21 00 ?\ ]:•; * • > ?2 00 nın 2? '0 2J ' 0 01.00 Acıhs Droerarn Kur'anı Keriro Saz eserlerı Dıni srhbet Kove haberler Türküler Haberler ve hav« durumu Islapbulda bueun Hafif muzik Bu sabah sızinle Orhan Avsar orkeftraıı Istanbulun sesi Calısan cocuklar Rıınıba ve Ca Ca'lar Sabah t j r k u l e r i Keman soloları Muzik kutusu Gülizar Erselden l a r k ı l a r Aıkası \ a ı ı n Kıta haberler Sabah konseri "Vecm Dıvitcioslu orkestrası A Sezeınden t u r k ü l e r S T u r Gülermandan sarkılar Rıza Rit'ten sarkılar Haberler. R.G. d e b u e u n Hafıf muzik Reklâm Droeramları P Kdvenc'ten sarkılar K Gulesoelu orkestrsm S Kutbavdan sarkılar Sazla: ının unluleri Turküler Kısa haberler Okul rad\osu Cocuk bahcesi Halk ozaıılaımdan deviıler Ara haberleri K s d ı n l a r fasıl t o o l u l u t u ReRlân Droeramları HaberJer v e hava d u r u m u N.Tufekclden t u r k ü l e r Soor eazetesi Kucuk orkestra Ilkoâretün haftası BaSlama t a k ı m ı 24 saatin olavları Acık o t u r u m R Bıreıtten »arkılar Reklâm Droeramları Haberler ve hava d u r u m u Her zaman Istenen n l i k l a r Kaoanıs ISTANBUL IL o r o e r a m Sirm icin Kı.cuk konser Ivı aksamlar Senfonik muzik Türkiveve hos eeldinij Aksatı konseri Genclerle beraber Liedler ve ozanlar Orts nıuzıâı Hafıf muzik Gece konseri CP.7 muz.eı Scvl'.en tesler Gece varı?ı icin Prosram ve kaoanl» SOLDAN SAĞA: 1 «... Süleyman efendiye» ımı raırun Ilk İki kelimesi (yazarı Orhan Velldir). 3 Bir çeyi blr törpü ıle hafif hafif yontma hareketi. 3 Çivi, bir av yakalamak için kurulan. 4 «Vilayet çevresini dolaşsın» " t n " ' " ' iki söz. 5 Orta alkollü içkilerden, esnaf ?e tüccann fırsat buldukç» eşya fiyatlarına yaptıkları. 6 «Herhangi bir kaliteye sahip» kar jılığı eski terım bir soz, Yemen hükümetmin merkezi olan şehir. 7 Yükseklerden aşagıya dogru yavaş yavaş ini? hareketi. 8 Küçük kalbur, nota. 9 Eski peygamberlerden birinin »dı, dur madan aynı hareketi yspaniardaki «inir hasıahğı. TUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Meyvalann toptan satıldığı yer (iki söz). 2 «Koyunlarm ahyların* girmelerınl gagla!» ma •DİtNKÜ BCLMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞE3CLİ NASIL HALLEDİLECEK TukandakJ rakamb bulraacada sadeee 4 Une anahtar (Ipucu) ve 8 tane sonuc vardıt B03 kalan 12 karenin içine 1 den 9 • kadar oygun birer rakam koyarak ve t°P" lama, çarpma, çıkartma, bölme işarederine dikkat ederek toldao saj» ve Tukandan ajağıya bulmacada gnsterilen sonuçlan bulunuz. Biraı ••ktlnizi alır ama, boj vaktinizi hojça geçLrmij olursunuz. ALEV « Okulda dovüı etmek yaaaktır. Eğılin bakayım.» « Ben haklıydun, efendun.» Kimse hakkını kendısi elde etmeye kslkamaz. Eğilın, Lord'um.» Lord Byron eğıldi, kıçına kıçma beş sopa yedi ama, ağzındakı sarap tadı nedense acıyı azaltıvor gıbiydi. Başöğretmen kapıyı açtı. çocuğun omzunu okşadı. Severdi bu çocuğu; gerek babasının. gerek anası nın ailesinden ona kalacak mırası azçok bıldiği içın büyuyünce acaba nasıl bir adam olacak dıye de merak ederdi. • Eve gidebilir5İn. George. vavrum. Annen seni beklıyor.» George: «Teşekkur ederım, efendim» dedi. Başoğreımenin ona bu sefer «Lord» dememıj olmasına sevinmiştı. Geçitte, boburiene böbürlene yürüyen bir müzakereciyle karşılaştı. Büyük çocuk onu durdurdu. Göz lerinde kışkırtıcı bir bakış vardı. « Lord Byron'la mu^erref oluyorum sanırım. Ye ni baroncuğumuz hâlâ Fransız Devriminden yana mı dırlar?. George bir şey söylemeden çocuğu itip geçti. Beş yıl önce kafası uçurulan Kıral Louıs için anne»i hep: • Hak etmışti» derdi, o da bunu okulda söylemıs, bu yüzden kaç kere başı belâya gırmişti. •Demokratsın senl diye suçlamışlardı onu. E, demokrattı ya, halkın ezilmesme bütun kalbinizle karşı çıkmak demokratlıksa. Okulun kapısında dayısının kızını kendisüıi bek ler bulunca sevindi. Mary gülümseyerek bılmiş bilmij başını salladı. • Ben bilıyordum zaten bugun içın sana okul olmayacağını, Geordie.» Bu güzei kızm kendisıni, Ifkoç ağzını belli eda ede. Geordie» diye çağırması oğlanın pek hoşuna gıderdi. Kendisi de onunla baş başa olunca çoğu vakit yayık yayık bir Iskoçça konuşurdu. ağzının içinde bir Ingilizce konuşacağına; tngılızceyi o. baba mırası olduğu için, zorla benimsemeye çalışıyordu. Okul Aberoeen'ın «yeni sehır. dedikleri kesimındeydı, Byron'ların şımdı oturdukları Broad Sokağı'na pek yakındı. Catherme orada büyük; bir «rabitalı» evin üst katını tutmuş, üç yatak odasıvla oturma odasını, mutfağı dayayıp ooşemek için de borç almıstı. jimdı bu borcunu ucun ucun öduyordu. George sımdı anne^mi dusjnünce o sabah Mary Gray'ın hiç beklenmezken okula gehsını hatırladı: Demek annesı onu oğlunun baron oio\jğunu okula duyurtmak için göndermıştı. Ama, bu yuzden de George ötekı çocukların alayına uğramıstı. Bu yeni unvanı da ona topallığı gıbi bir vük mü olacaktı yoksa? Basögretmen: «Annen seni bekliyor» demışti ama, George buna aldırmadı : «Gel deniz kıyısına ınelim» dedı. Denizı pek severdi. Ne zaman fırsat bulsa, Linn o'Dee oedikleri çayın kıyılarında, asıl Dee kıyılannda tek ba?ına dolaşır, bıraz ilerıdekı engin denizin tuzlu esıntısini, ayaklannın altındaki fundaların kokusunu cığerlerıne doldururdu. Yalnız, bu sefer'baskaydı: Tek bajına aeğildi, yanında kendisine tapınan Mary Duff vardı, içinde tuhaf bır mutluluk duyuyordu. Bır ara Mary: «Yoruldun» dedi. «Otur rfinlen birazcık..» George bırden parladı : «Topahm diye bana acıyor musun yoksa?» Mary alaylı alaylı bir güldü. «Topal mııın! Tavjan gibi ko»uyorsun, ayol'.» George da güldü. «Kosmasına koıanm.» Bunu göstermeye hlç lüzum yoktn ama, ok gibi bir lırla<n, kayaların, iunda kümelerinin ii F. W. KENYON Çeviren: Vahdet GÜLTEKİN zerinden hoplaya, zıplaya koşmaya başladı. Hiç bojlesıne koşmam'.ştı. Koşarken koşarken ayağı bir çalıl:ğa takıldı, ufak bır yardan aşağı yuvarlandı, dızlerınin üzerıne batakhga düstu. öfkesinden kıpkırmızı kefi'ımıs, çabdlanıp duruyor, çabalana'ıkça da büsbutun bataga gdmülüyordu. Mary koştu, ellennden tutup çektı de kurtardı «Annen muthıs kızacak, Geord'.e.» Kosa kosa eve gelrliler, kimseye görünmeden Georçe'un yatak odasma gırrtler. Mary becerıkll hı hatuncağızdı, oglan çamura b'i'anmış ayakkaplarını çıkanrken dolaplardan temii elbiseler bulriu getırdı. «Çıkar pantolonunu» diye emir verd;, öniine temiz bir pantolon fırlattı attı. Gözlerı ışıl ışıl yanan bu küçuk kızın nyls sözüru dınletır bir hali varoı kı, Georae onun dedıgını hemen yaptı. Tam pantolonur.u çıkarmıslı kı, annesir.in sesini işittı. Çamurlu pantolon'a ayakkaplarını hemen yatajın altına soktu. Dogrulurken kapı açıldı. •E'?%alar tcplar.acak, George.» Derken, Catherıne manzaravı gorriü. zıvanadan çıktı Temız pantolonu elınden kactığı gibi Marv'\ı hızla odadan aisarı ıttı. Annes! üzerıne doğru gelırker. George kollarır.ı kavuşturup yüjune kapadı. Kadın en sonıında, bıtkm duserek. yatağ.n ucuna çok'.u, e.ındekl pantolonu oğluna dogru fırlat'.ı. «Gıy bakavım pantolonunu. Utar.j\oıum seni çıplak gnrmekten » George annesir.in nıye bu kanar k;zd.;>na şs^mıştı. Bellıydı kı, çoraplarmın ıslak olduğuna gormemis, halının üzerindeki çamurlar da gozüne çarpmamıştı. Sonra ar.lar gıbi oldu. Buyuk çncukların okulda birbırlerl arasında fi=ıldafaralc anlattıkları hikâyeler akhna gelm'.sti. Bunun üzeııne. içinde anlatılamaz bır suçluluk aıaygusu uyandı Ar.nesi şımdı hüngür hüngür ağhyordu. «Yasça Kuçuksün ama, gür.ah ıslemrkte buyüksün. 3aska r e beklenir kı Byron'larm oğlundan'» »Xe demek istiyors'jn anlamıjorum, anne » «Mary<ı hemen evine yolluyorum. O gıd"ne kadar oa «en bu odadan dı=arı çıkmavacaksm Sonra. d:z çıkjp dua da edeceksın. Tanrıdan seni bagıslamasını dıleyeceksın. Sen:n «u günahkâr vüreğınden Şevtanı knvması için yalvaracaksm » Şeytan George kendısine ezberletılenlprl hatırlao'ı: «Tanrı Seytan'ı yarattı, Şeytan da gunahı » «Anne. dedı, «günahı Şevtan yarattıysa, Seytan'ı da Tanrı yarattığıra göre, günahı gerçekte Tanrı yaratmıs olmuyor mu?» Annesı bozulmuştu. Hızlı hızlı yurüyerek o» dadan çıktı Yalnız, 0 gece, yemekten sonra, oğluna gene gülüp riuruvordu. onu kollarınm arasına almaya hazırriı George, May Gray'ın bir sözunıi hanrladı: «Annene hıç de güzel oenmez» demıştı Oğlan «:mrlı annesine sankı ılk defa göruyormuş gıbi bakıyordu. Otuz uç ya«mdavdı, yani havlı yaslı Belki bur.un ıçm bu kadar sişmanlamıştı; kal'n kalın kolları, çıfte cerdanı Varo1!. Yalnız. «açları komür gıbı kapkarayriı, hâlâ da parlaktı; o kapkara gozlerı de. ke^"fi yermdeyken, pek neseli neşeli ışıldadı. Yatma vakti eelince sandalve«ınden kalkarken 'evfi gene yerindeydi. belli. «Avukatlardan haber gelir gelmez Ne\vstpaö" Şatosuna gitmek üzere yola çıkacağız.» Catherine burada diz büküp selâm veriyormuş gıbi başını eğdı. «Ho?unuza cıtti mi. LTrd Cenapları?» George annesının yuzunden b:ı e<" Ifr okumak ister gibi baktı. (Arkası var) EFSANEDİR ETıffany Jones TIFFANY JONES ANKARA 06 25 06 30 06 45 07.00 07.05 07 30 07.45 CK, J 0 08 10 08 40 09 00 00 20 0^35 o"1 40 13 00 10 40 10.55 11 15 11.30 12.00 12 15 12 30 :3 00 13 20 : 3 "J 14 30 14 15 14 35 14 55 l'ıOO 15 15 15 45 15.55 16.10 16 3'1 16.5Ö 17.00 17.30 17.50 19 00 19 15 20 00 20.15 20 35 20 55 21.00 21 05 21.50 22.05 Acılıs. o r o c r a m K u ı ' a n ı Kerim Saz eserieri Ko\e haberler G inavdın Hsberler ve hava d u r u m u Sabah muzıSi Ankarada b u e u n Her telden T u ı k u l e r cccldl Pratik bıljtiler Sabah konseri Kisa haberler Aıkası v a r ı n OKIII radvosu Yuksel KiD'ten s a r k ı l a r Melodıden melodı\« Cocuk bahcesi Konser saatı ÂSIK Vevselden tür)culeT K ı b r ı s saati Beıaber ve solo sarkılar Habeıler. R G . d e b u e u n Hafif muzik Reklâm Droeramları Cocuk bahcesi K Pavashdan sarkılir Bueun ıcın sectiklerimlj Kısa h aberler Ismail Daimi'den t ü r k u l e r Konser saatı Plâklar arasında Bağlama T. o v a n h a v a l a n S.Teemenden s a r k ı l a r Cesıtlı rnüzik Kısa haberler Yurttan sesler Kov odası Reklâm Droeramları Haberler ve hava d u r u m u Nı\azı Yılmazdan t u r k ü l e r Yerlı orkestralar S.Özdensesten s a r k ı l a r Radvo C. M. orkestrası Uvkudan once 24 saatin olavları Ozel Droeram Turküler Baeiama T. t ü r k ü l e r vt • vun h a v a l a n 22 25 Vevzat Gııverden s a r k ı l a r 22 45 Haberier ve h a v t d u r u m u 23 00 Haftanın bectecltl ÇORUM ÜSKERÎ SftTIN ALMA KOMİSYON BAŞKANLIGINDAN Çorum Garnizonu ihtiyacı için aşağıda ein* v« miktarlan yaıılı sekiz kalem sebze ve meyve 12.10.1967 tarihmde ıaat 11 de Kapalı Zarf Usulü ile satın ahn»raktır. Sebz« v« meyvalar bır talıplıye ihale edılebıleceği gibi ayrı ayrı taiiplilare de ıhale edılebılır. Evsaf ve Şartnameler Ankara, Istanbul, L«vazım Âmırlıklerinde ve Komisyonda görulebilir. Tekhf mektupiarı ihale saatınden bir aaat evvelin» kadar kabul edilir. CtNSl Lahsna Pırasa Ispanak Havuç Portakal Limon Kuru Soğan Patates TAMAMI ' MtKTARI 5000 Kg. 8000 8000 İZALATÖR AUNACAK 7.C. OevEet Demiryolları İstanbul Alım ve Satım Komisyonu Reisli^inden: 1 46800 adet porselen telgraf izalâtörü 29 eylül 1967 cuma günü saat 15, de Sirkecideki Komisyon binasmda kapalı zarf usulü ile satın alınacaktır. Tekliflerin en geç o gün saat 14,30 a kadar Komisyona veri.miş vej'a gelmiş olması şart+ır. 2 Gecici teminat teklif edilen bedelin yiizde beşi olup şartnameler Komisyondan bedelsiz almabilir. 3 TCDI) ihaleyi yapıp yapmamakta veya kısmen yapmakta ve tercih ettiğl talibe yapmakta tamamen serbesttir. (Basm 23104/11136) Tahmln bedell Lirs Krş. 2750. 5600. 7200. 6000. 11200. 87.50. 7500. 9000. MUT. teminatı Ltr» Kr». 20«. 25 420. 540. 450. 840. 656. 562. 675. 25 50 DSI. 1. Bölge Müdürlüğü İstanhif! İnşaat Kontrol Âmirliğinden: A!ibey aBrajı inşaatı ve Bursa'diki Bölge merkezinde çalıştırılmak üzere inşaat makinalan onarım tecrübesi olan Makina Mühendisleri alınacaktır. Inşaatta çalıştırılacaklara baz yevmiye ilâveten insaat zamları odenecektir. Isteku!erın Cıhangir Firuzağa, Süngü sokak No. 357 ye (Telf 49 49 57) müracaatları rica oıunur. (Basın 23198 11151) eooo 8TO0 501IU 10000 10000 4350. (Basm 23028/111S5) 23 45 Ger» \srısına doîru 2100 Kapanıs
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle