Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHtFE tKt 13 Eyîül 19G7 CTJMHURİYET «HECAT» NE YANDA? Ofd. Prof, Dr, H, V, VELiDfcDEOGLU in derslerine ve Islâm hukukuna dair olarak bu sıitunlarda çıkan bazı yazılarımda vardığım sonuçlar dolayısiyle imzalı. imzasız biıcok tnektup aldım. Düşüncelerimi yerinde bulanların Htifatlan yanında az olmakla berabcr beğenmeyenleriu tcnkit, küfür hattâ tchditleri de vardı. Inıza taşımayan biı tanesinde: «Sizler gibi zmdtk. rr.üfsit ve münâlıklar yakında imha edilecek. Memleket necât bulacak» denilivordu. Biz ötedeııberi böjle mektupları hemen yırtar ve bunları yazan kişiicre sadece acırız; bu gibileri, bıkıp usan madan, aydmlatmağa çaltşmayı da bir yurt vazifesi biliriz. Bu ödevi yerine getirmek İçin bugün diniu toplutn lıayntındaki ctkisini çeşitli bakımlardan gözdcn gecirdikten sonra. din bilgisi oğretmenlerim hakkındaki bazı bâtıralarunı açıklıyacağun. ••••••••••• Değerlendiremedigimız Denizaltı servetimiz Millî pazar ve milliyetçilik! I Abdülhamit devrinde Pariste bahman JSn Türlder, Bir kütünhaj neye devam ederlermi?. Kütüphane memnnı biıfankileTİ izler, nuşnulanna kulak nüsafiri olnr, ama hamri mflletten «rtdsklaruıı bir târüj çikaramazmış. Dayanamayıp sonmtş bir gün: Siz ncsiniz? D M""v in bilpisi öâretmenlerim hakkmdaki anılan* •* mı. karanlık kafa üe aydmlık kafa arastndaki farkı göstermek için naklediyorum: İlkoknldan Sultani'nin (yani Lisenin) son stnı. fma kadar din bilgisi öğretmenlerimizden dördünü hiç unutmam. Bunlar. Çoram'da Mehmet Ali Efendi: Yozgat'ta İrfan ve Bahattin Efendiler. Trabıon''' Recep Efendidir. D Mehmet Ali efendinin kbrpe rnhlanmın (• zaraan 8 yaşındaydım) tir tir titreden su sözleri hâlâ kulağunda çular: Zinhâr insan resmi çizmeyislâm âlemi ile Hırıstiyan âiemini bu yimniz. Yann âhirette ona can veremezsmiz ve cehenden karşılaştrrdığımız zaman, bu iki âlemnemin esfeli sâfilininden bir daha çıkamazsuuz.» de birbirinin tamamen tersine bir oluş ve felism* " adam düpedüz bu yobazdı. akışını görüriiz: H Irfan efendi. din bileisl vermekle blrlikte ah. Hınstivanlığm ilk devirleri geçtikten sonr» bu lâ'" ve ruhâni telkinler de yapardı. »Abdest alıtoplumlarda yavaş yavaş cehâlct ve taassub hâ nan su ile tekrar abdest alımnadığı halde, teyemmüra kim olmağa başladı; eskl Tunan ve Roma felsefesl edilen toprakla neden tekrar teyemmüm yapılabive sanat eserleri bir yana bırakıldı, ya da tahrib leceğini» bir gün derste kendisine sormuştnm (O edildi. Bu dnrnra Ortaeağda cn yüksek nokUsuıa zaman 11 yaşındaydım). Abdest alnken pbliği alrp ulaştı: hür düşıuıceli bilim \e san'at adamlan tşgotürdüğü icin suynn plslendiğini, hâ'bukl teyemkencelere maruz bırakıldı vc cok ağır cezalara mümden maksat ruhen temizlenmek yolu ile ctscarptırıldı, hattâ diri diri yakıldı. İşte bu çağlarda men temizlenmek oldneundan. teyemmümdc topraRırıstiyan âlem» her alanda geri kaldı. Nihayet ğtn pisliği alıp almadıSımn dnşünülmeyeceğini ve Rönesans devrinin acılması, Hümanizmantn ve ras> bu sebepie de teyemmüm ile toprağin plslenmeyeyanolizmin (yani akılcı telsefenta) yayılması ile ve reğini bütün sınıfa anlattı ve böyle bir som sordubirçok kanlı ihtilâller sonunda. Hınstiyanlıkta ceğum için bana da bir <âferin) verdi. bâlet ve taassub gittikçe silindi. Batı milletlerl, «Biz Kur'anı anlavasmut diye Arapça indirdik» bilimde, fikirde. sanatta, teknikte dev adunlanyla âyetini ve Türklerin Türkçe. her halkın da kendi ilerieyerek bueünkü düzeye ulaştılar. az dili ile ibâdet yapsbileceğini; çünkü yukarıki tSLÂM DÜNYASINA GELİKCE: Bütün Islâın âyete göre İslâm dininde «anlama» nin esas oldu. âleminde ilk devirlerden itibareıı taassubtan uzak gunu ilk defa öğrenmiştik. Onun yanm asırdan fas ve başka inanışlara saygıh geniş bir hoşgörü hâkim oldu. Buna paralel olarak, müsbet bilirode, teknik la bir zaman önce .Osmanh devrinde söylediği bu sözleri bugünkü Cumhuriyet Türkiyesinde han^ te, jrözel sanatlarda çok önemli ilerlemeler kaydesarıklı hoca söylebüir? Bu muhterem hoca, Türdildi. Eski Yunan uygarlığınm bilim ve felsefesi >r:"emizin özlediği gerçek bir din bilgini idi. Islâm Endülüs medeniyetince gcliştirüdi ve bu fl Arap Bahattin efendi, bize dünyada milllyet yoldan Batıya gecerek oradaki Ortacağ karanlığını diye blrşey olmadıSını. ancak tslâm ümmeti bu. yırttı. İ&lâmm başlangıcında. henüz devlet veTgi lunduğunu ve bu ümmetin müşterek dilinin de sisteminin tam olarak kurulmadiğı devirde, zekât Kuran dili olan Arapca olduğunu her vesile ile tel« toplatmak için ilk halifeler tarafjndan adamlar Rönderilmesi, ramazanda herkes içinde oruç yiyen kin eder, «Ulumi Şcriye içinde. hikmetine akil sır lerin (alenen nakzı sıyâm edenlerin) cezalandırıl ermeyen nice nice ilâhi ve ulvî bilgilerhı oldug»ması; tıamaz vakiücrinde mahallelere «mnnâdl» ler nu söylerdi. Bu adaın herhalde bir Arap Milllyetçıkarılması bazılarmın tannettiği veçhile na•" s ve Türk düşmanı idi. ' maz, oruç, bac ve zekât gibi din fameletinin birer Q Of'lu Recep efendi Hsenln son sınıhndakl din «hukuk kaW*sf olddSumı Jtöstermez. Bunda bütün bilgisi pro jramına" ¥Vre f Hseler o zaraan 32 sıttifU) İslâm hukukçulan müttefiktir. «Dinde ttrah (yani âlen yurdumuzda bir dindârlık veya dinsizlik mesclesi değii, devlet yönetimirjde olduğu gibi. din alamnda da bir cehâlet ve taassup meselesi vardır. Surası daimâ unutuluyor ki, dindeki (itikat ve temef», ahlâk ile, bilgi ile beraber olmazsa; dindârlar tam bir hoşgörürlük içinde bulunmazsa, dindârlık sahtedir. Çöküs devrîmlzde çektiklerimiz hte bu sahtelikten; dinin sadece lamel) den ibaret oiduğunu sanarak yalnız şekle önem veren, fakat insanın ruhuııu. ic âiemini. ahlakım, nefsine. diğcr insanlara. topluma ve vatan'a karşı olan ödcvlerini ihmal eden sathî bir dinciliktcn ve bunun sömüriilmesindendir. Din ve ödev H alanlannda ne zaman bir yenılik yapılmak Utenmişse, bunun karşısına. din ve şeriat adına hareket ettiklerirsi iddia eden, şeriat istediklerinj söyleyen cahil hocalar ve onların arkasında cahil kitle ve menfaatlerini bunlarla birleşmekte gören sömürücü âdi politikacılar çıkmıştır. Geri kalmamıza bunlar sebep olmuşlardır. Büyük Fâtih'in, kendi resmi de dahil olduğu halde, ünlü sanatkârlara yaptırdı. ğı tablolar onun ölümünden sonra. şeriat adına saraydan çıkanlmış. hattâ imha edilmiş: tbrahim Paşaıun Sultan Ahmet Mcydanına koydurduğu neykeller şeriat adına kaldırılmış; Geııc Osman'n) ve Üeüncü Sclim'in uyanık kafaları şeriat adına kesilmiş. kışlaya resmini astıran İkinci Mahmut'a şeriat adına (Gâvur padişah) adı takılmış; ilk Türk mabaası şeriat adına tahrip olunmuş: Vatanı kurtarmak için savaşan Atatürk ve Kuvâyi Milllyeeiler hakkm daki idam fetvâlan şeriat adma çıkanlmış: zavallı Kubilay. gözü dönmüş bir kitlenin merhametsiz bakışları önünde, şeriat adına boğazlanmıstır. Şeriat bu mudur Din bu raudur? Öğretmenlerim Din ve medeniyet rini okutuyordu. Bir gün zifaf (yani gerdekl baasbj de arada birtakım Arapça dualar okuyarak o kadar çirkin teferruata girdi ki, ben dayanamadım, ayağa kalkarak: «Af edersinU hocam, bu anlat tıklaruuz Kur'anı Kerimde var mıdır?» dedhn fO zaman 18 yaşındaydnn). «Vardır» deytoee «olamaz> cevabını verdim. «Ne blltyorsun» diye sordu. «Çünkü, benim bildiğim kadar, Cenabı Hak böyle süf'î seylerle uğraşmaz.. dedim. Sınütan dışarı çıkarmak istedi, çıkmadım. Hlddetle kendisi çıktu '«Dine. Kur'ana küfretmek, öğretmene karsı gelmek> suçlanndan dolayı okuldan raüebbet tardunı isteyen bir rapor yazmıs ve Llse Müdürümü» AH Cânio Beye vermiş. Ömer Seyfettin ile birlikte vsküle (Genç Kalemler) dergisini çıkaran; Türk dil ve edebiyatuıa büyük hizmetler yapan; Nâimâ tarihini tanıtmak için ondan derlenıruz izahlı parçalar yayuüıyan;hüaktâki dinde taassub üste çıktı ve o devrin lâsa Türk cdebiyat ve kültür tarihinde büyük bir okulları olan medreselerdcn kimya. tıp, ma ycri olan muhterem hocam Ali Cânlp Bey önce benl tematik vc geometri gibi bilimlerin öğretimi kalgayet sert bir şekilde sorguya çekti. Gerçeği oldırıldı; fAUahın kitabı olan Kur'andan başka bilira duğu gibi anlattım. Hocaya itâat etmeycrek sınıftan yoktur. Biitün bilimler onun içindedir, Ulatn tek cıkmadığım için azarladi. Beni disiplin kurulunda nizaradır), zihniyeti hâkim oldu: bu medreselerde tard'tan kurtarmış. Yalnız itâatsizlikten (dört izin2* jıllık bir öğrenimden sonra müspet bilgi adına siz) cezası aldımdı. Aydın kafalı Ali Cânip obnahiçbir şey bilmeyen Insanlar mezuo edilerek topsaydı, bütün lise tahislim, bütün istikbâlim mahInm içinc yayılmağa başladı; İşte o zamandan «onr» volmuştu. Kendisine minnet boTçluyum. İslâm milletlerl bellerini doğrullamadılar; biret Din Bilgisi Hocası Recep efendi yalnız câhil, birer Baülı filkelcrin sömörgesi balme diistiiler. yatntz mutaassıb ve vobaz değil, merhametsiz ve Tek bağımsız Müslüman devlet olan Osmanlı dev. zâlim bir adamdı. Sair Cenap Şahabettin'm, başka leti de son iki asır içinde yan sömürge haline geldi. bir yazımda zikrettiğim «Her taassubta bir mâhîyBatıh dcvletler Müslüman halkm oturduğu sö yeti kaatilâne vardır.» sözü ne kadar yerindedir! Eski talebemden Avukat Sabih Özlü'nün oğlu raürgelerde dini reislerı, şeyhieri, seyyitleri, imam yine talebemden Avukat Demir Özlü'yü Yeları, mihrâceleri ve kendileriyle işbirliği yapan dek Subay Okulunda çavuş çıkaranların, benim bu geniş araâ sahibi derebeyleri ve zengin tüccarları, hikâyemi okumuş olmalannı ne kadar isterdim! menfaat karşıhğında, elde ettiler, halkın din taassu Bclkt vicdanları sıdar da ortada mahkeme hukmüy bun\ı köriiklediler. Böylece onu âdeta afyonladılar le sâbit bir suç olmadıkça, aydın ve kbrpe dimağlave sömiirücü hâkimiyetlerini, yüzyıllar boyunca. ra bir daha kıymazlar! bu suretle sürdürdüler. Mirupanın zenginliği ve sömürülen ulkelcrin fakirligi bundandır. Bu sömürgelerdeki halk çoeuklarından hanlan • 3 b dar kafalıllğm, şeriatçılığın, sömürücübunu anladılar. Sömürücü memleketlerin okullarm * * tüğün bu memleketi batıracağına Inanıyoda öğrcnim yaparak. oralarda müspet büisnleri, ruz. Miüet ve vatanımızm ilerlemesini. lâikliğin bağımsızlık a=kını, milliyetçilik şuurunu ögrendikyerleşmesınde. Türk halkı arasında sosyal adâletin ten sonra yurtianna dönerek. sömürRecilcr karşıhürriyet içinde kurulmasmda görüyoruz. Sayı çoksmda halka önderlik edip savaşa başladılar. Şimdi luğundan başka değer tanımayan güyâ parlamanVietnam'da ba^ımsızlık mücadelesi yapanlar Içln kullanılan (ceteci. isyancı. komünistl gibi sıfatlar, ter biçimdeki, veya askeri cunta şeklindeki faşist o zamanlar empervalist sömürmecilere karşı savadiktayı da; komünizm biçimindeki smıf diktasını san aydın miiliyetçiler için kutlamlıyordu. Bu sıfatda bunun için istemiyoruz. lar bizim Milli 7ı!ücadelemizde Mustafa Kemal ve Birbirinden tehlikeli öldürücü hastalıklardan arkadaslanna Uarsı da bol bo) kullanılmışt). Ba Tannnın yardınıyla kurtulmuş bir insan olarak, ğımsızlık mücadelelerinin şefleri din taassu bu ile kadere inanır ve insanın yaşayacağı kadar yaşadtğı uyuşmuş cahil kimscler deği], müspet bilimlerle nı biliriz. Bir menfaatin ya da bir tehdidin etkisi yetişmiş Mttslüm^n milliyetçilerdl. altında, düşünce özgürlüğümüzü bir yana bırakafr nsanlar biImedİKİeri şeylere karşı yaradıiış rak susmak suretiyle. daha yaşarken ölü durumuna düşeceklerden değiliz. Senaka'nın dediği gibi tan çekiııgcn. hattâ bazan düşman olurlar. • Hayat bir roman gibidir. Mesele onun (uzun) olYirmi yıllık medresc tahsılinden sonra Arapçayı bimasmda değil üyi) olmasındadır.» le öğrenemedcn 'câzet 9İan hoca, çöküş devrimizde halka dinamızm değil uu;ukluk aşılamıştır. GüBu ilkel tehdit ve taktikleri ve gazetelerde yer zel sanatlara, müspet bilimlere karşı düşmanlık, alan alçakça iftiraları bir yana bırakıp, kafalanmıiyi ve rahat yaçamây». insanca hayata, kısacası, bu zın Içini aydınlatmaya, dinde, vicdanî kanattlerde, dünyaya karşı küskünlük aşılamıştır. Memleketi düşüncede hoşgörii ve tahammül sahibi olmağa cüzde askeri alanda, bilim, teknik ve güzel sanatlar bakalım! .Necât» bundadır. cebir) yoktur» kaidesi, İslâmın en üstün kuraüann dan biridir. Dinin müeyyidesl «uhre\î> dir. Hâlbuki hukakta cebir vardır: çünkü hukukun müeyyidesi «dnayevt» dir. tşte tslâm milletleri bu gerçeklerin hâkim oldugn devirlerde yükseldiler. tslâmlıjn bondan bin yıl önce kabul eden Türkler de bllime, tekniğe ve gütel sanatlara yeni katkılar getirdiler. Bubarâ ve Scmerkant madreselerinde, Selçuklularuı ve Osmanlılann biliro tneTkederinde, özellikle 16. iüıyılın ortalarına kadar F.dirne, Manisa ve İstanbul medreseleıinde müsbet bilimlere verilen yer \e değer çok büyüktü. Bütün tslâm âleminde müspet bilim ve tekniğin ve güzel sanatlann ilerlemiş olduğu ve dine aykırı sayılmadiRi devirlerde Müslüman milletler medeniyet alamada önde yüriimüslerdi. Din ve cehâlet II i :: S on uç •a m : : : •• m •* • •••• :::: i Müslümanız. diye cevap vermişler bizimkiler. Onu sormadım. Müslümanhk sizin dininü. MUByetiniz ne? Osmanhyn: Ooa da sormadım. Bu sürfn nyrağunus. Hanji miUettensiniz? Bu otayı yaşarmş olan Jöo TBrk, anüannda: İşte o zaman Türk olduğurn aklıma geldi.. diye yanmş. Prof. Niyazi Berkes'in bir kitabında okumuştum bu hikâyeyi. Demek ki tarih açıstndaıı pek kısa sayılabilecek bir laman önce i«tipdada kafa totnıns en aydm Türkler arasında bfle millet kavramı bu kadar buğara idi. Buğuyu dağitan, Gazi Mustaf» Kemaldir. ŞimSENATÖR di okuUarımızda çocuklarıınıza Türk oldukları. Türk devletinin ny sektoründe aranması ;erektıGorülüyor kı, problemin çöziim raeunda yaşadıklan anlatılır. B» kadarla da kalmmaz. MUletin Ugini ve bu problemin bâlli iyolları bütün detaylan il« önüçin istihsal sektörü üzerinde mure senlmıştir. !ju hâlde bsıe, nımına geçilir. Bir millet nedir? Beui kalıplarla açıklanır: evletın ılgısı nihayet uyadurulması lüzumunn ortaya bıhnen tavsıye ve tedbırlerı dernır. teşvık ve hımayesı gerAynı dili konuşan. aynı kültür mirasına ve aynı Urih birlıgine koymaktadır.» (3) hâl tatbikat safhasına intıkal etçekleşır d e kalkınma plânı sahip, bir arada yaşamak inana içinde, aynı bayrak altmda bırleşmış tırmekten başka yapacak bir İs insan tsalumu.. r.a gbre deniraltı serveümuı deBalık ıhracatı sahasında nasıl kalmamıştır. ğerlendirme yoluna gırersek, ba bir svantaja sahip olduğumuzu Ne »ar ki, milleti millet yapan bötöıı etkenlerden afe »plır da lıkçılığımız milli gelire acaba ne Esasen. birinci b«s yılUk k«lda böylece ortaya koyduktan ujm ikOsadl vam pek koTcalanmaz Oysa. bir millet devlet knrdn katabilecektır. sonra. ihracattan alacağımız neti kınraa plânı. tesbit etmis olduğu ğnnda sınrrbıra isaret çekip dışanda yafliyantaı» şunu soyler: balıkçıhk politikası ile, bu •ahaBu konuya ısık tutmak üzere ceyı hesaplıyalım. B.radan içeri mal retirip satamaasın!. « n sınırdan ıçen beevveli ıstihsâlimirin hangi sevıihracata elverisli iki yüz da takip edecegimiz yolu yeteri nim rmim obnadan bir adım atanuusm, benim milli pazannı bana derecede •ydınlatmıştır. Amma. yeye yükselebileceğını mceleyeb.ın ton torik. palamut ve aittir. biz bu aydmlığa karsı çözlerımılım. sonra da bu sahadakı ıhraI orkinos balığınm dış muGümrükler bunun içindir, askerler bunun için sınırlarda bekler. cat şansımızı etüd edelim. vazenemize ekliyeceği dövız ge xi yummakta ve bu sahada plânı Demek ki biı Türkler devletimiıi kurduktan Ronra tÇ P»tatbik etmemekte dırenıvoruz liri, en mütevazi bir fiat tahmıni Birinci bes yıllık kalkınma tsruzun koutrol altına almalıydık. Dftnvanm bütüıı milletlert avısacası. denizaltı servetimıplânı, miUt ekonomımize yapa ile (tonu t.o.b. 300 dolardan) yılnı iddiaıun yol«ndadırlar. Ne var ki ban roilletleTİrı ıç P*« a "' zin değerlendirilffıesine yol cağı etki bakımından balıkçılı da altmıs milyon dolardır. yabajnalar taratındaıı zorla vfya hOeylr tle ttçtoüir. Geçen yüzaçacak olan balıkçıhk poğımıza büyük bir &i5em vermiş. Türkiye'nin ihracat gelıri ise. yılda tneiltere Hindisun milletinin pazannda irtediği fib» eırıt litikasının tatbikat tafhasına ınyabancı ve yerli uzmanların göbeş yüz on milyon dolardır. alıy«rdB. Tarihte sömSrçecilik işte bn idi: yabana askerten tikali, devletin alâkasını beklerüşlerine, tavsıyelenne uayanan gelirler. bir yoks»l ülkeyi isgal ederier, hem o paa»nn maUarım İşte, birinci beş yıllık kalkınma mektedir. bir balıkçıhk politikası tesbıt e* ucuza satın alır. hem kendi mallarını o pasara getınr, istediMen derek, ilk safhada varılması ge* plânının hedef tuttuğu balık;ıDünya balıkçı devletlennin segibi satarlar. Satıs kârlarını istedikleri gibî çıkarır, kendi anavareken hedefleri ısaretlemiştir. lık politikası ve yatınmları tanelik bahk istihsallerinı göstetanlarına götârürler. Yoksul milletin millî pazannda istedikleri Bu maksat üe de balıkçıhk sek hakkuk safhasına intikal ettirılren 1964 yılı istatistikleri. difcr gibi ticaret yaparlar. törüne 2953 milyon liralık bir miş olsaydı. plân hedefine göre devletlerin bu koaoda denizleri ilk kademede elde edeceğimiz Zengin kapitalist milletler. yoksul milletlerin Baarını ele seyatırtm tahsis eden plân, birinci nasıl kıymetlendırdiklerini açık. çirdikleri ı ı m ı n a yoksul milletin dilinl istediçi gibl konuşmasıbes yıllık uygulama devresi so netice bbylesine olaeaktı. ladtğı gibi, bizim de alâkasızlıgına, dınini istedi*i Ribi nygulamasına enjel olmaz. Arap ülkelerinde nunda, istahsâlimizde üç mıslıne Bu arada. su ürünlerı sabasın* mızın dereceatni cöstermektedir. halk camileri doldurronş. oruç Utmayanlar dayak yemiş, gnnde yakın bir artışm meydana gelece daki gelişme; normal olarak biz beş vakit namaz kılımnıs, «mumnda mıdır Insitelerin.. Tersine ğini, bir müjde mahiyetinde be de de kendi çapımıza göre çeşitlirtmistir. (1) Arapları bu yoldaki fialiyetc teşvik eder ki yoksml •JÜslümanlali kollanyle bir balıkçılık endüs 1964 yüı Dünya na dikkatleri öteki dünyaya çevrilsin de tngilizin sömürüsünün trisı yaratacağı cihetle, fazlasıy Bahk istihsali Plâmn bu açıklarnasını değer le muhtaç olduğumuz yeni yeni farkına varmasın. Sömürşeciler. geleneklerin uyuşuklu|u içine lendirdiğimiz takdirde varacagı iş sahalannın açılmasına da imÜLKELER TON iterler yoksul minetleri.. Iktisadi Eerçeklerin üstüne eğilmek ismız netice $udur: Senelik b»lık kân sağlanmıs olaeaktı. tiyen aydınUn d* eürütmeye «alı#ırUr. Eğer yoksul milletlerin Peru 7.461 900 istihsâlimiz ortalama 120 bin ton aydınları uyanıp iktisadi gerçekleri kurcalamaya başlarlarsa, ve: Bütün bunlar, ınkârı mümkün Japonya 6^79.000 olduğuna göre, plânın tesbit et Bizi sömüruyorlar'. diye halkı harekete fecirmeye çalrfirolmayan riyazı gerçeklerdir. Bu Kızıl Çin 5J«XI.0Ou miş olduğu balıkçıhk politikası larsa, sBmürse yBnetimi ve sömurfe yönetiminin içerdeki ortakRusya 4.979.500 tatbikat safhasına tntikal ettiril gerçekler karşısında da; mem'eları olan kompradorlır bn aydmlan tımtlt, yek etnek tcin 4erAmerika 2.701 UUO seydi. birinci beş yıllık uvgula ket ekonomisine bu kadar kısa bal faalivete geferlrr. Norveç ma dönemi sonunda üç mıslıne zamanda bu derece önemli bir 2.280.100 Yeni sömureecilikte bn olay çok daha Inee tnzaklarla yflrtteMr yapması mümkün bir tstıh İspanya yakın bir artış ile. senelik bahk 1.38S.SO0 tülmtktedir. Mesclâ Amerika eski sömüreesi Filipinlere bafımistihsâlimiz ortalama 300 bin ton sâl ve sanayi koluna karşı devam tjlanrla 1 198.900 sıılıjhnı vermiş gerünör. Ama Filipin pazan Amerikalılarrn elinluk bir seviyeye yükselrnış ola ettirilen alâkasızhğa. böylesine tngiltere 1.064.800 dedir. Amerikan emperyalisti ve Filipin kompraderu b« ie pazar caktı. bir gamsızhğa hayret etmemek Danimarka , 840 700 üstüne anlasmıslardır. Ba sdmürüye karşı çıkan Filipin mflUyetıztırab duymamak mümkün tnu. Fransa 767 «10 Bu konuda yabancı ve yerli çilerini de zorbalıkla yok etmislerdir. B. Almanya KT2 000 Acaba, bu sahada yapacağırmz uzmanların görüşlerini belirten Portekiz 854 000 T«rkiyenin bu bakımdan Filipinlerden pek farta yoktmr. Bir bir kaynakta da; «BalıkUrı söo hamle için hareket noktasını mı Hollanda 577 000 yandan sahtekâr politikacı nutuk kürsülerine çıkıp: yollan boynnca devamlı snrette bulamıyoruz, yol gösterici bilgi* tsveç 364.000 Şanlı bavraihmız topraklanmız üstünde dalgalamrkea. kmbtakip edebilen, buralarda avlan lerden mi yoksunuz?... Yunanistan , 124.000 raman Türk ordosa ıınırlanmııda nSbet totayor» diye natnklar m»ya müsalt daha büyük tekneMemleket gerçekleri üzerlne Türkiye 121.700 atar. lerin. derinlerde av yapma^a mü eğilemeyişimizi, bu sahada gössait mnkavim sentetik atların te terdiğimiz bir kara devletine yaöte yanda yabancı knmpanyalarla milli paıanmıt fistine s5tnini, istibsâli ut*k m«safel«re raşan kayıtsızhgımızı maskeliye* mürü ortaklıgına girer. Mr. RandaU'ın düzcnledifi Yabana Sertaşunaya elverişli nakliye linciri cek her hangı bir gerekçe bul (1) Birinci B e ş Yıllık Kalkınma maye Kanununa göre millî pazarımızı sömüren yabancı kntpannin tesisi hilinde. bilhassa ihra maya elbetteki imkân yoktur. yalar bfitün kârlarını kayıtsız şartsıs sınır dışın» çıkarabllirler. Plânı. S : 159 cata elverişli cinslerin ekseriyet Biz sınırlarda nübet tntanz, ama milli pazar yalnız «ınırda nSbet (2) Devlet PlânUma Teşkilâtı, Bu konu; öylesine didiklenmış. teşkil edecesi bir ıstihlâlin sağ öylesine aydınlığa kavuşturul* tntmakla korunmaz! Millî knvvetler sınırda nKbet tuUrken milli th racat Ozel tbtisas Komislanabilecegi ve istibs&lin : W muştur ki, üzerinde şüphe ve « pazardan sağılanlar bankalar kanahyU yabancı milletlerin e«biyono; balık ve difer •• fl340 bin tona vatıl olacagı tabmin ne aktarılır. rünleri «sünçer» ve halık tereddüt uyandıracak bir yönü edtUaektadir^ (*>^<ienilm«k su bırakılmarmstır. " ' ' kamervelerl Tali S»mite*f Milliyetçilik demolr millî pazan yabancı sSmSrfisunden k«ruretiyle, kalkınma plânmın bu ko» raporu. S: S» mak, ve milletimizi sömürüye karsı nyarmak demektir. Cthaletin Bakınız. İGEME ne diyor: nudaki görüşüne uyulmuştur. (3) thraeatı Geligtirme Etnd karanlıfından ve yoksullngun çuknrundan kurtulap «çagda? me•Sn örünleTi; en çok yabancı Merkezi. Sa ürünleri ibraca deniyete» «laşmak. ancak bu sömürüyü dnrdurmakla mfimkfinnzman celbedilmiş. raporlar yatının geliştirilmesi bakkında dür. Milliyetçilik iste budur! Yabancı milletlerle Türk mOU p«ıılmıs ve her cephesiyle ineelenrapor. S : 7« «arını sömnrmek üstüne ortakhğa girenler, t»yri •nillî çevremis bir konu olarak problemleri (4) lhracatı Gelistirme Ettd lerdir. Türk milleti b« gayri millî çevreleri tasftye ederek tamamiyle bllinmektedirj (4) Merkeri. Sn ürünleri tnr»kendi millî pazanna kendisi hâkim olap, kendi kaynaklanna kencatının gelistirilaıeai bakdisi sahip çıktıiı zaman tstiklil Harbi sehitlerinin yt> G H İ Mmskında rapor. S : 9 tafa Kemal'in hakkmı ödeyebilecektir. laşacağımız istihsal seviye* (5) Devle» Plinlama Teskiltrı, sini bu şekilde aydınhja ihracat ösel tbtisas Komisile 1959 seneleri arasınkavusturduktan sonra. ihyonu; balık ve diğer n ada, balıkçıhk biolojısı, racat şansımız nedir. ona degirtinleri «sün«r» ve balık balıkçıhk teknolojısı, nelim. konserveleri Tall Komltesi ••••••••••••••••••••••^••••••••••••••••••••••a balıkçıhk ekononusi, tecrübî baraporu. S: 32 «Akdenic ve Orta Avnıpa lıkçıhk, balık konserveciliğı. bamemleketlerinin yıllık su öriin lık unu ve yağı, soğuk muhaYARIN leri ithalâtı doksan bin tenun faza. gemj inşası. balık «vcılığı üstünde olup ithal edilen bakonularında tam on sekiz yabanlıklar taze istihlâk'te. kısmen cı uzman davetimiz üzerine TürDENİZ AĞALARI de konserve sanayiinde kolkiye'ye gelerek su ürünlerı sa« lanılmaktadır. Sanayide kul hasında tetkıklerde bulunmuslanılan balıklann başında ise lardır. Çalışmalarının sonundaı Ton cinsi gelmektedir. Bu b3 da; bu sahalarda neden gerı kalkımdan Akdeniz v e Orta Av mış olduğumuzu, g e h ş m e y i engelrupa memleketlerl, en yakın leyen sebepleri. güdülmesi gerebir balıkçı memleketi olan Tür ken balıkçıhk politikasını. harekiye"nin torik, palmmnt ve ket noktalarını, tavsiyelerı i l e Haftanın başyazısı: orkinos balıklan için büyük Sevgiü kıymetli esim beraber raporlannda açıklamışYÜKSEKTEN DUŞENLER! ve elverisli bir paıardır. Bu lar, dünya balıkçı d e v l e t l e n n d e HASİP AYGEN'in pazarlarda Türkiye'nin rakibi ki tatbikatlardan da örnekler ver AKBABA EVİISJİZİN BİR elan Japon balıkçılannın At mek suretiyie, devletin veîatı münasebetı ile buyük gösterrika kıyıtannd» ve Hlnd Ok mek zorunda olduğu çeşitli tesacımı paylaşan bızzat ve bilHAFTALIK NEŞESİDİR yanasnnda avlamakta olduğu vasıta uzak ve yakinen tazivik v e h i m a y e tedbirlerini d e orkinoa dondnrularak aevkedl ye ve teselli lutfunda bulubelirtmişlerdir. Bu arada, netılebilmekte ve tzlanda. ls ce almanın ancak bütün tedbır nan kıymetli akraba ve dostlarımıza sonsuz şükranlanmı veç. Norveç gibi şimal mernle ve tavsiyelerin toplu bir «ekilde arzederira. ketleri ise tasla navlnn 6de ele ahnması i l e mümkün olduğu Cumhııriyet 10800 yerelt alıcı memleketlere ba nu, birini ya da bir kaçını talbik Mihrinüsa AYGEN lık gönderebilmektedir. Buna etmenin faydasızhğına dikkati karşılık Türkiye, coğraH mev çekmişlerdir. (5) | Cumhuriyet 10814 kii dolayısiyle ttalya. funanistan, ¥n$oslavya. Bnlgaris \ tan, Romanya tibi alıcı memleketlere denis ve kara yolnndan taıe balık sevk etrne ! imkânına sahiptir. Böyle bıt ;( avantaj, Japon ve Şimal mem Vefatı üe büyük üzüntü duyduğumuz, eşsiz insan aziz arkadaşuruz leketleri yanmda Türtdye'ye, dondnrma masrafianna fhtiyaç eöstermemrsi ve af navlun Sdenmesi bakımından, ib racat malivetinde düsüklfik cenaze merasimine iştirak eden, kabristana kadar gelmek lutsatlamaktadır. fiında bulunan telefon, telgraf vc mektupla baş sağlığı dileyen; müessesemize gelerek bizleri teselli eden bütün dost; akraba Bu dnrnm; IstihsSI miktarı ve meslektfeşlaruruza teşekkür evneyi bir borç biliriz. nin arttırılması v e istihsal ma liyetinin düsürfilmesi hSlinKÂZDI KALKANDELEN de, Akdeniz ve Orta Avrupa OĞLU pazarlarında rekabetin kolay 7EKAİ KALKANDELEN ca bertaraf edilebilecegini ve bu memleketlerin büyük talepleri dolayısiyle balık ihracatında pazar balma cfiçlükCumhuriyet 10813 leri ile karsılasılamayacafinı, netice itibariyle ihracatın gelişmemesi sebebinin istihsal Balıkçılığımız millî gelire ne katabilir? O Tevfik İNCİ « I K Ihracal uI şansımız Cözüm yolları TEŞEKKÜ9 Bugünkü Akbaba ilâveli TEŞEKKÜR BURHAN BALTO'nun Aylak Musa /TS SERBEST StKtLMIŞ ... ELHAMRA İSTANBUL TIYATROSU GEEiVB OÖNMEK, ÎSTlVORMUŞ, Ayıptır söylemesi Komedi 3 Perde HER AKŞAM 21.15 DE Cumartesi Pazar 15.00 de Matine Çarşamba 15.00 d» tenzllâtlı halk matinesl Gişe açümıstır. Reklâmcüık 3154/10816 Cumhuriyet 10823 /5 ey/ü/ cunta akşamından itibartn