Katalog

CUMHTJRÎYET 11 Eylül 1967 SAHtFE OC * RADYOLAR hadiseler arasında Niieryo opoklon Biofro bölgesîni bombolıyor M Kanser fedav/s/nde sıcak kan banyosu o/um/u sonuç verdi NEW YORK, ( A P ) merikalı ve Italyan kanser arastırmaeılan, kol ve baeak kanserinin sıcak kan banyosuyla yapılan tedavisinde baıı cesaret verici sonuçlar alındığını bildirmişlerdir. Amenkan Kanser Derneğinin «Kanser» adlı dergisinin Eylül sayısına'a araştırmacılar, 22 hasta üzerinde sıcak kan banyosu ile yapılan tedavi sonucunda 10 hastada kanserın tamamen yok olduğunu, 5 hastamn da kol va bacak kans«rlerınin azaldığını açıklamışlardır. | Roma'daki Regina Elena Kan , ser Enstitüsü ve Wisconsin'deki % Wisconsin Üniversitesine men » snp arastırmacıların bildirdiklerine göre, tedaviden 28 ay sonra 22 hastanın çoğn sağ kalnuş ve kanserden kurtulmnştur. Hastalarm altısı tedavinin ikınci ayında olmüş, bir kısmı ise kanserden kısmen tedavi olmuştur. Tedavia'en evvel hastalann hepsi kol veya bacaklarını ameliyatla aldırmak veya kanserin bütun uzuvlarına yayılması tehlikesiyle karsı karsıya bulunmaktaydı. nın Fanoraması Mehmet Barlaı Tefecilik n lâfı çoluk çocuk bUmez. İşin içinde ve sıkıntı için• O de olanlar anlarlar. Tefecilik demek borca para verip insafsızca faiz almaktır. Bunun ucu bucağı yoktur. Çoğtt zaman «aten paranın bir kısmını borcu verirken içinden çeker alır. Yani 100 lira verirse meselâ 150 liralık senet alır. İşte İslâm dininin yasak ettiği faiz bu tefecüilctir. İyi bilmiyonım; ama zannederim tefecilik kanunen de suçtur. Gizli faizcilik yasaktır. Halbuki Türkiyede böyle gizB faizle geçinen binlerce adam vardır. Tefeciliği biz neden hor gorurüz? İnsafsızca faiz alıyor diye. Bu insafsızhğın da bir hududa olmak lânm değü midir? O da yoktur. Türkiyede: Gel sana bir lyflik edeyim. Ver bana 10 bin lira. Sana senede 3000 lira faiz vereyim, diye hattâ bazan da gerçekten iyilik olsun diye para toplayau ve sonunda bu paralan yatıracağı işin hesabmı iyi yapmadığı için paralarla beraber kendisüıi ve para sahiplerini mahvedenler görülmüştür. Çünkü Türkiyede pek az iş hesaplı kitaplı yapılır. Üst tarafı: Allah kerim! diye girişilir. Şuraya rica, buraya minnet.. bir müddet gider. Tutan adam işini bOmiyor veya işi namuskârane tutmuyorsa iflâs eder. Böyieleri her gün görülen şeylerdir. Çünkü Türkiyede para piyasası muntazam ve kontrollu olmadığı gibi iş âlemi de düzensizdir. Şuradan başlamak lâzımdır: Türkiyede para pahalıdır. Yani paranın kirası olan faiz yüksektir. Devletin paraya koyduğu faiz yüksek olduğu gibi kolay da abnamaz. Bankalarda faiz resmen 8 ise fiilen 12, 13 ü, hattâ 18 i bnlur. Bunun hepsi faiz de olmasa ben verdiğime bakarun. Tefecilik varsa önce buralardan başlar. Han{ bütün patırtı gürültüye rağınen bizde «kapital» yani sermaye yoktur. Çoğu işi veresiye yapanz. Ne ise, konuşmak istediğimiz bu değüdir. Bence tefeciliğin sebebi ve alıp yürümesinin nedeni yalnız tefecilerin marifeti değüdir. Türkiyede kimse borcunu rahat ödemez. ö deyen nadirdir. Böyle olunca normal borç para verenler işlerini sıkı tutarlar. Bu işi sıkı tutmak demek senete veya bonoya bağlamak değildir, çünkü bugün 6denmemiş binlerce, on binlerce bono piyasada yatmaktadır. Daha açıkçası senet sepete bağlı hela bono gibi ticari mahiyetteki kâğıtlann tahsüine ait kanuni hükümler ve tatbikat tesirli değüdir. Türkiyede karşüıksız çek veren verenedir. Böyle olunca, yani bu vesikalann itiban, sırf bu yüz den eksüince borç para ve mal verecek ciddî müesseseler çok daha sıkı hareket ederler. AlacakIısını seçmekte titiz davranır ve alacağım daha başka teminata, rehin gibi, çifte ve sağlam kefil gibi, hele sağlam şöhret gibi şeylere bağlar. O zaman da borç para veya veresi mal alabileceklerin sayısı azahr. Üst tarafı işte böyle tefecüerin eline düşer. Eğer borç lular, borçlannı vaktinde ödememenin zarannı bep böylece, hep beraber çektiklerini büseler, bunu yapmazlar. Sonra, bizde küçük müstahsil ve tüccar biraz da hesspsızdır. Parayı ahrken: Allah kerim! der. Hesaplı he sapsız sarfeder. Kabul etmek lâzımdır ki; ne kadar küçük olursa olsun bir toprak müstahsili. bir küçük tezgâh sahibi veya esnaf için de bir işletmecilik bilgisi lâzımdır. Babadan kalma, yer'eşmiş işlerde bn ders babadan veya nstadan alınır.. ama herkes bu dersi alamaz. Alsa da her zaman bunu ciddi olarak takip etmeyi düşünmez. Bövlece iş tesadufe, insafa bağlı olur. Tefeci, para piy?sasının intizam sızlığından, piyasanm düzensizliginden doğar. Başka yerlerde de böyle isler olmuştur. İnsanları istendye istemiye tefeci yapanlar görülmüştür. Bunlardan en marufu bundan 25 30 sene evvel par lamış olan meşhur beynelmilel dalavereci Staviski olmuştur. Bu gibi adamlar sizden ahr, bana verir. Benden aür, size verir. ondan ona, ondan ona.. zincir halinde gider. Arada bol faizini ve parasmı almış olanlar memnundur. Patlak vermezse ki buna imkân yoktur işin boyrına devam edeceğini sanırlar.. olmaz böyle şey? Ve sonunda yüzlerce, binlerce adamın parası gider, hattâ ocağı söner. Dalavereci <e ya bapse gifer, ya intflıar eder. Bu tefecilik bizim Yılmaz'ın yaz dığı gibi yalmz fındıkcılara mahsus bir yara da değildir. Bütün mevsimlik iş vap*n irili ufaklı kimseler meselâ meyvacılar tefecilerüı elindedir Daha mabsul doğmadan malını satmış binlercemüstahsil vardır. Ve bir kere bu böyle oldu mu devam etmekten başka çare yoktur. Devam ederken de elde avuçta ne varsa tefeci hiç gözünün yaşmi bakmadan alır. Buna ne vapüır? Her şeyden e\vel bunlara makul faizle kredi verecek sandıklar kurmak lâzımdır. Bunlan tefecilerin, doğmamış mahsulü satın alanlann elinden kurtarmak lâzım dır. Bu da kolay bir iş değildir. Çünkü çok zaman bu tefeciierden başka o müstahsilin eünden tutan çıkmaz. Normal ikraz müesseselerinin de müstahsili tefeci kadar tanıyan yerli kimselerin elinde bulnnması belki bu acıyı biraz dindirir. B. FELEK înönü de tasvip ediyor!? eşan görüsmeleri, Türk dış politikasına doğrndan doğrnya tesir etmesi bakımından, sadece geçen haftanın değil, belki de bütün yılın e n önemli olayıdır. «Türk dış politikasına dogrudan dofruya tesir etmesi bakımından» dîyoruz... Eğer Keşan mahreçli haberler doğruysa, durum gerçekten de böyledir v e boyle olacaktır. LAGOS. (a*.) Uerya Federal İstihbarat Bakanı Enahoro, geçtiğimiz hafia Içinde, Nijeryaiı personelin kul landıği İngiliz «Provost» ve Çekoslovak 11129» uçaklannm Biafra'yı bombaladığuıı acıklamısta. Enahoro bütün bombardımanların «taktik» değü Stratejik olduğunu belirtmi; ve âsilerin bütün uçakları ağır hasara ugradıgı» için Biafra'nın elinde yalnız helikopterler kaldığmı Ueri sürmüştür. A K Kısaca • İSKENDERİYE Iskenderiye yakınlarında havada çarpışan «llyuşin14 tipi iki mısır asker! neağı, İskenderiye*nin güneyindekl küçük bir köye düşmüstür. • SANTACBUZ Askeri çevrelerden sızan haberlere göre, Bolivya ordusu, başlıca sığmaklan Rıo Grande bölgesi olan çetecileri tamamen «temizlemek» amacıyla bü yük çapta bir harekâta haztrlanmaktadır. • TOKYO Japonya Dışi?leri Bakanı Takeo Miki, Japon Hükumetinin dört üyesiyle birlikte ve bir Japon heyetinin başında Tokyo'dan Washington'a hareket etmistir. • MÜNİH Burada yapılan son saynna göre, şehrin nüfusu 1.242.699 ki$i olarak tesbit edilmistir. Bu raıktann 149.565'Lni yabancı uyruklular teşkil ebnektedir. Yabancılan n sayısı da sırasıyla (öyledir: ltal yan 23.076, Avusturyalı 18.358, Yunan 15.691, Yugoslav 1226b, Türk 11.322 ilâh... • HONOLULU İçi milyarlarca böcek, nebat ve mikropla dolu •Biosatellite 2» adlı uydu. nzaydan ar za drinmü? ve âlimler. neticelerin mükemmel olduğunu bildirmişlerdir. • MOSKOVA Moskova Radyosu, Sovyet Yüksek Surasının Parlâmento 10 ekimde olağan toplantı dönemini açmaya çağnldığını bil dirmiştir. Son toplantı dönemi 19SS •ralık aymda olmus ve 1987 bütçesi ile iktisadi plânını kabul etmisti. Tedavi şekli Sıcak kan tedavisi söyle yapılmaktadır: Kanserlı kol veya bacağa, ısıtılmış bir şınngaya KURTULDU 24.000 voltluk elektrik atamına kapılan 21 yaşındaki tedoldurulan kan zerkedilmekte levizyon amatörü, direkten resimdeki gibi indırildi ve kurtanldı. Olay ve bu kan başka bır damardan Amerlka'nıa tndiana eyaletinde geçmiştır. çekilmekte, sonra tekrar ısıtılarak aynı yere enjekte edilmektedır. Hastalann ekserisine ÜÇ veya dört saat içinde yalnız bir sefer bn şekilde kan verilmektedir. VerUeeek kan 40 veya 42 dereee ısıtılmaktadır. Buna sebep, kanserli bücrelerin normal hncrelere kıyasla sıcaga mnkavemet edememeleridir. Tabii enfeksiyonlann husnle getirdifi nöbetin bazı hastalann kanserlerini (Dış Haberler Servisi) tedavi ettiği bilinmektedir. Araştırmacılar, sıcak kan banyosu tedavisinin tümorlü hücre• LONDRA Israıl Savunma Bakanı, Arap lerı tahrip bakımından kayda deI s r a i l Savunma Bakanı Momültecılerın ısgâl altındaki topğer bir buluş olduğunu, ancak • şe Dayan, Londra'da yayın raklara büyük kitleler halınde ideal olamıyacağını ve kanseri lanan «Sunday Times» gazetesidonmelerıne imkân olmadığını yalnızca kol veya bacakta bunin muhabirin e verdigi demeçilerı surdukten sonra şunlan lunan bazı hastalann bundan iseklemiştir: te, cönümüzdeki 10 yıl içinde tifade edebileceklerini belirtmişÜrdün'ün varlığı İsraü'inki kaler ve en iyi sonuçlann «kara «Onlara tsraü'de de yer buldar büyük bir sorun olacak» kanser» denilen illet üzerinö>ki mak mümkün değil. Israil'de Ademiştir. denemelerde alındığını bildirmişrapların yerini bir milyon Yahu Moşe Dayan «özlerine tunlan lerdır. di aldı ve (ahlâki veya degil) ar eklemiştir: tık yer yok.» «Dolayısiyle Crdün'fin biziraMÜCADELE Ie sıkı işbirliğinde bulnnması Biraz daha geriye gidip hatırlıyalım : 1963 te alevlenen Kıbns olaylannı takiben, mesele Birleşmis Milletlere gelecek v e «Kıbns halkına selfdeterminasyon» hakkı verılen bir karar, Genel Kuruldan çıkacaktır. Bu aradakı olaylar a'a akhmızdadır. Türk azınlığını korumak için jetlerimiz Kıbrıs'a akın yaptığı zaman, Başkan Johnson, içıne 6 neı Amerikan filosunun karıstığı bir şantaj mektubunu, zamanın Başbakanı İnönü'ye göndermiştir: «Bizim size NATO için verdigimiz silâhlan, Kıbns ve Yunan hasımlannıza karşı kullanamazsınız. Kullanırsanız, limanlannızı işgal dahil, her çeşit tedbiri almakta tereddfit etmeyiı» lnönü'nün cevabı da unutulmaz sanırız... Nazikâne fakat kızgın bir cevaptı. Daha o'a onemlısi, Paşa «Değişeeek ve Turkiye'ye yeni bir yer bnlunacak bir dfinya» dan soz eden bır demeç de verecekti. Irili ufaklı pek çok olay geçti gözler önünden .. Inönü Amerika'dayken koalisyon dağılıverdi. Başbakan olarak göruşürken, milletvekili kalıverdı gurbet ellerde... Son koalisyon da dağıldıktan sonra, hele AJP. çoğunlukla ık Dayarı "Israel'de Arap miiltecilere yer yok,, tidara geçmce «politikanm herhalde değisir» demiştik. Birleşmis Milletler Genel Kurulunun «self determinasyon» lu kararı da bu gunlere raslar... Fakat gariptir... A.P. de aynı yold'a yürüdü. Bir yandan Bırleşmiş Milletlerdeki yalnızlığımızı gidermeğe çahştılar; gaye Üçüncü Dünyaya Kıbns halkına saygıh olduğumuzu göstermekti... Diğer taraftan, Doğu Bloku ile ilişkilerimiz sıklaştırıldı. Onlar da, «federasyon» biçimindeki bir çözümle, bizi desteklemeye başlamışlardı. îç gelişmeleri de akıld'an çıkartraıyalım.. CHP'de «ortanın soln» hareketi başanya ulaşmış, lıderi, Genel Sekreterlik makamını ele geçirmişti. Ortanın solu, sadece «sosyal adalet» isteyen bir görüş değildi herhalde... Dünyaya daha gerçekçi v e daha olumlu bir açıö'an bakış şekliydi de... Yoksa, «sosyal adaleti» A.P. de istiyordu, sonra CHP'den kopacak G.P. de istiyecekti... Ve bugüne gelindi bu hava içinde .. Nisan'Q"an beri, Yunanistan'da yan bakana «komünist» diyen bır cuntanın yönetırai bulunuyordu. Kukla Başbakanlan Kollıas, albaylar Papadopulos, Spandıdakis ve bizim Demirel ile ÇağlayangiHi ekip, önce Keşan ve dün de Dedeağaç'ta karşı karşıya geldiler... Onceden de sızan haberlere göre, konu, karsıhklı Enosis'ti... Yani, Kıbns'ı ölçülu bir pazarlık içinde paylaşacaktık.. Keşan başlayınca, bu blçülü pazarhk belirlendi. Yüzde 10 15 e razıydık... Payımızı, Kıbrıs'tan çekilecek İngiliz askerlerinden boş kalacak olan üsler de teşkil edebilinü... Aeheson plânlan, 12 A dalar ve diğer söylentiler dolastı dnrdu v e hâlâ da' dolaşıyor . Evet, her şey, butun çabalar, plânlar, parlak sozler gerıde kalmıştı. tnsana, «keske takvim olmasa; nant «Isa geçen zamanın kıymeti yok» dedirtecek bir hava vard"ı ortada... Neredeydi bağımsız, Türk ve Rumun bir arada yaşadığı bir Kıbns hayali; federatif cumhurıyet?.. Üçüncü Dünyaya bunları mı sdylemiştik biz?.. Kıbns için, bir tarafsız cumhuriyetin paylaşılması için, faşist Yunan cuntasiyle v e NATO patronlannın tahriki altında pazarlığa gireceğimizi mi anlatmıştık? Üstelik o eski tnönü de bdyle mi konuşacaktı: «Kıbns işinde iktidarla beraberiz . Dış meselelerde aramızda ihtilâf yoktur. Dıs meseleleri halletsinler diye çırpınıp dumyornz!» Anlaşılan, Inönu Demirel pa raleli, dış mesele olunca ortada, hemen kuruluveriyordu. Ister yanlış, ister doğm olsvn; 5nemi yoktn .. Tenkid, muhalefet, sadece içerideki ve d"ışa bağlı oldukları bılinen meseleler üzerin de olurdu... Ve «ortanın solu», gunluk muhalefetin ötesine geçmeyen, bır dünya görüşunü kap samayan hareket olarak kabul edilmişti. . Milletlerin, kendi n nırlan dışındaki knvvetler tarafından kaderlerinln çizimine seyirci kalınacaktı.. Hem, bu çeşit bir taksim bize yararlı da değildi... Bir toprak parçası, bir kuçük vatan almamız söz konusu olmuyordu... Kıyılarımızın uzağında, beslememiz gereken askeri üsler üzerinde konuşuyorduk... Evet, bnnu înönü de dettekliyordu: «Kıbns işinde iktidarla beraberiz!» Bu apartmanlartn sîzler için nasü 'özenle haztrlandtğtm Bir yolcu uçağı yine Küba'ya kaçırıldı HAVANA. (AP) iiba Silâhlı Kuvvetleri, Kolom biya Hava Yollarma ait bir DC3 nçağının, içindeki 16 yoleudan üçü tarahndan kaçınlarak cebren Saatiago sehrine indirildiğini açıklamıstır. Cumartesi günkü olay, son bej hafta içinde Kübaya kaçırJan ikinci Kolombiya uçağı hâdisesidir. K zornnlu. Elektrik ve su bakımın d s n ciddi torunlarla karsı karşıya v e biz bu sorunlan çösme Arap devletleri i l e îsratl «rasındaki askerî güç sorununa da deginen Moşe Dayan, Araplann öç almalannın mümkün olduğu na inanmadığını söyliyerek «Onlar kuvvetlerini arttınrlarsa bis de arttırvız» demiştir. CEZAYÎR Cezayir «Ulusal Knrtuluş Cephesi» Partisının haftahk organı «Revolution Africaine» Arapların tsrail ile gırıs tıkleri silâhlı mücadelenin bundan böyle bir çete savaşı halini alabileceğini ileri sünnektedir. Bu arada Amerika'lı zenci ön der Stockley Carmichaerin Suriye'ye davet edildiği dün Cezayir'de öğrenilmiştir. Papa'nın böbrekleri bozuk DUYDUNÜZMU? VATİKAN, (a^.AP) apa VI. Paul'ün ezel doktoru, gece Papa'mn idrar yoln ve bbbreklerinde iltihaptan rahatsız olduğunu açıklamıştır. Yayınlanan resmî sağlık bülteninde, hasta* Iığın kısa zamanda tedavi edilebileceği bildirilmektedir. P KOLONYALARI NEDEN ÜSTÜN KALİTELİDİR? i Akbank'ın Istanbul Çiftehavuzlarda sizler için hazırladığı Yeni ikramiye Apartmanları tamamlanmıştır. Daima olduğu gibi Akbank'ın sizlere iftiharla takdim ettiği bu apartman daireleri kaloriferli, parkeli, g ö m m e banyolu ayrıca beşer odayı ve geniş terasları havi bulunmaktadır. Size de huzur verecek idealinizdeki yuvaya sahip olabilmek için Smilyonîuk fkramiyelerin ikinci çekilişine kaftılınız AKBAIMK çünkü••• Dakik personel tarafından süratle ambalâjlanır, Türkiye ve dünyanın çeşitli köşelerine sevk edilir. (tlâncıhk: 2163/10726) Devlet Orman İşletmesi Bayramiç Müdürluğünden Kalitesi Çam Tomruk » » > » > » » » TOPLAM Deposu Yağcılar » » > » Parti Adedi 1 11 51 10 4 77 Adet 64 1348 7715 E m vaI in Cins ve Nev"i 1. Sınıf Nor. Boy 2. » » » 3. » » > Iskarta > » 3. Sınıf Kısa » Mnb. Bedel M3. Dcm3. Lira 35.213 T04.944 2810.025 «İ7J Teminat Satış Lira Şekli 900 13500 43450 3320 1300 62470 Peşın 975 812 10914 449.687 168.886 330 250 200 90 110 4168 755 1 lşletmemizın Bayramiç Ezine asfaltı üzerindeki Yağcılar orman dışı ıstif yerinde mevcut 1967 yıh ıstıhsalino'en yukarıda mufredatı gösterilen orman «nvalı açık artırma suretiyle satışa çıkarılmıştır. 2 Satış 18 Eylül 1967 tarihine raslayan Pazartesi günü saat 15 te Işletmemizde komısyon tarafından yapılacaktır. toplanacak 3 Bu satışa ait tellâliye resmı, Î'o3 V.. H. Muh. Hissesi, •/ol2.5 Istihsal vergisiyle '/tO2 karaı pulu alıcıya aittır. 4 Bu satışa ait müfredatlı ilân, şartname ve eb'at Ustelerı Orman Genel Müdürlüğünde Balıkesir Orman Başmüdürlüğünde, Ankara, fstanbu], Iztnır, Çanakkale, Edremıt, Bursa, Bandırma Manısa, Mersin Işletme Müdürlüklenyle Işletmemıztfe görülebilir. 5 Satışa iştirak etmek istiyenlenn belli gün v e saatte açık adresleriyle yatırdıklan temınat makbuzlanyle bırlikte »atış komisyonuna müracaatları ilân olunur. (Üâncılık: 2050/10725) (Basın: 22384/10739) NAZAN BERKER ile TEZCAN ÇAKIS Nijanlındılar 9.9.1967 Cumhurlyat 107SS