22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE tKÎ 4 Ağustos 1967 CUMHURİYET Son Depremleı ye düşündürdükleri Doç. Dr. Nevzat ÖCAL r :::: Ss Mutlulukta mesleğin rolü «Halis ÖZGÜ • nsan mutluluğunda rol oynıyan I en önemll nedenlerden biri de • meslektir. Mesleğtni seven, daha dogrusu, sevebilen, dolayısiyle başaıılara ulaşan Insan kendisinl de sever. Kendisinl sevebildjği İçin başkalarına karşı yakınlık duyar. Yakııüık duydugu kixnseler tarafından sevüir. Kendisine daha çok güvenlr, inanır. Bütün varlıgıyle hayata baflanmak imkftrunı elde eder. Muthı olur. tnsanı mutluluğa ulaştıran yol değerlülği bilinci ve bu bilincin eseri olan hayat sevgisiyle değerlenen varlığrndan geçen yoldur. tnsan, surekli başarmın yarattığı güçlülüğU oılıncinin kaynaklık yaptığt varlığı ebedilıği inancı ölçüsünde mutlu olabüen bir varlıktır. n insanm kendlsine daha çok güvenmesme yol açar. tnsanda hayat sevgisini artırır, güçlendlrir. Yenl vo daha önemll işler yapmak arzusunu yaratır. însanı kendisine, başkalarına, çevresine btraz daha yaklaştırır. Bağlar. Pert plânında özvarlık ahenginin, topluluk hayatında da sosyal düzenin korunmasında, kurulmasında ve devamında başlıca rolü oynar. r MUTLULUK ÜZERlNE "1 İ'A'. •••• Ticaret Anonim Şirketi PİRELLİ S. p. A. MONTECATINI EDISON S. p. A. (Plastik ve Kımyevi Maddeler) PIAGGIO VESPA (Yedek Parçalar) COPPEE RUST (Etüt ve Plân Buroları) temsilcilikleriyle aşağıdaki yeni adresinde hizmetinizdedir. Mecidiyeköy, Gayrettepe BJyukdere caddesi No. 151 Türk PirelU Merkezi Kat. 1. Tel: 47 73 51 Cumhuriyet 9190 TEGENSO Te Sismoloji BölUmU Şefl Rasathanesi MUdür Yarduncun on IIIT hafta zarfmda, 22 Temmtu 196? Akysn depreml dolayısiyle, gazetelerinüzde uınunlanmız tarafından hanrlanan inceleme yazıları, radyolanmızda çeşitli beyanat yayınlandı ve genel olarak depremler, sebeplerl ve ahnması gerekli tedbirler, bir açık otarmnda tartışma konuBU yapıldı. Yabancı bir memlekette yayınlanan bir gazeteye bir bilim adamı tarafından, Türkiyede depremlerin bir süre daha dersm edeceği yolunda verflen bir beyanat bflim çevrelerinde ve basında bu yolda yapılmakta olan beyan ve yayınları hızlandırdı Te memleketimizde, öıellikle dep rem bdlgelerinde yaşiyan vatandaşlarımızda yersiz, fakat hakfa bir endlşe yarattı. Bix bu yazımızda, son yazı, demec ve açık o turumda Deri sârülen fikirlerin ışığı altında, deprem konuaunda bujrnne kadar memleketimizde yapılmış ~ bulunan çauşmaları pöıden geçirecek »e Uerisi Için, bir meglekdaşunmn bufrün büyük bir ihtiyaç olarak belirdiğini bir günlük gazetede urarla ileri gürdüğü organizasyon yetersizliği konuiundaki görüşlerimizi açıklamay» çalışaca£rn. Anadoluda depremler asırlar boyu vuku bnlmakta ve zaman zaman mflletimizde unutulmaaı giiç acüar husule getirmektedir. Bask» memleketlerde olduğu gibi bfzde de bn tabiat olayının lncrlenmesi işine an dokuznncu asrıu son yülannda teşebbüs olunmuş, ilk defa Agamemnon adında bir İtalvan sismoloğu, merkezl Adapazannda olmakla beraber lstanbuld» geniş ölçfide hasar ve tahribata sebebiyet veren ve literatürde (İstanbul depremi) olarak yer alan 10 Temmuz 1894 (1310) depremini müteakip Saint Benoit Iisesinin bugünkü blnasında, halen rasathanemizde muhafaza edilmekte bulunan sismoskop ve sismograflardan müteşekkil bir deprem istasyonu kurmuştur. Bu istasyonun ne kadar süre faaliyette bulunduğu, yurdumuzdaki depremlerle ilgili yayınlarda bulunup bulunmadıği husnsn bizce maalesef hâlâ mcçhul bulunmaktadır. Yirminci yüzyılın ilk dörtte blrlnde politik mücadeleler, pozitif bilimlere karsı gösterflen irticaî mahiyetteki direnmeler ve uzun harb yılları dolayıstyle, Japonya ve Amerikada depremlerin kaydı ve incelenmesi konulannda Sismometri ve Sismoloji bilimleri büyük bir lııkişaf pösterirken, memleketimizde bu konuya eğilmek ihtiyacı nedense pek duyulmamıs ve Cumhuriyetin ilânına kadar müspet bir adım atılmarnıştır. tebede olacağını tiyin etmek imkânsızdır. Bilinen depremlerden çok daha zayıt şiddetteki şoklann (Mikrozelzeleler) in kaydolunabileceği çok sayıda ve yüksek hassasiyetteki sismograflar ve arzın sathmdaki deformasyonları kaydeden ve (Tiltmetre) adı verilen âletler ile möcehhez deprem istasyonlannın meydana getireceği bir şebeke yardmıiyle bu kestirme yapılabilmekteyse de yaklaşmakta bulunan depremin, bir kaç hafta veya bir kaç ay sonnt vuku bulacağmı «öylemek büyük bir anlam ifade edemeı. Japon adalannın yuzfilçümfi (36M0 Kmz) memlekethnizin hemen yarısı kadardır ve orada her gün, çoğu zararstz olmak üzere muhtelif şiddette yüzlerce deprem olmaktadır. Japon miUrti için deprem, bu derece bayatî önem taşıdıgı halde, henüz Japonyada depremleri elusundan fince tmlııtılıı mümkün olmamaktadır. Her şeye rağmen yine de itiraf etmek yerinde olur ki, memleketimizde deprem konnsunda vapılmakta olan çalışmalar disiplinli bir organizasyona ihtiyaç göstermektedh. Muhtelif müesseselere dağılmış bulunan araştıncı uzman kadrosunun zaman zaman bir çatı altında bir araya gethflmesi ve hattâ, ya doğrudan doğruya Başbakanlığa veya Milli Efcitim Bakanlığına baflı bir (Tttrkiye Deprem Kurumu) veya (Zelzele Araştırma Enstitüsü) seklinde bir örgütün, fazla zaman kaybedümeden kurulması, memleket gerçekleri karşısında çok büyük bir ihtiyaç olarak kendini göstermektedır. Benzer ihtiyacı Japonlar çok daha önce halletmişler ve 1891 yılında vuku bulan tahrrpkâr Mino • Owari depreminden sonra bir (Zelzele Araştırma Komitesi) kurmuşlar ve bu komite bilâhare yetkilerini, 1 Eylfll 1923 Kwanto depremini müteakip 13 Kasun 1925 de kurulan (Zelzele Araştırma Enstitüsü) ne devretmişitr. Japonların 80 yıl önce yaptıklarını biz, önümüzdeki bir kaç yıl içerisinde gerçekleştirebilirsek memleketimize büyük bir hizmette bulunmuş oluruz. Bu vesile ile 20 yıl gerüere nzanan izlenimlerimiz ve son bir yıl zarfmda vuku bulan hemen aynı şiddet derecesindeki Varto ve Akyazı depremleri dolayısiyle deprem bölçelerindeki incelemelerimizde kazandığımız müşahedelerimize dayanarak bir kaç husus üzerindeki fikirlerunizi açıklamayı yerinde buluyoruz. Bunlardan birincisi şiddetli depremleri müteakip, maksirmım hasar bölgesinde evleri yıkılan, yersiz ve yurtsuz kaian vatandaslarımıza yapılan yardımlarla ilgili. Böyle hallerde ilk müdahale gayet tabiîdir ki yaralıları kurtarraak ve yaralarıru sarmak, cesetleri enkaz altından çıkarıp definlerini yapmak seklinde tecelli edecektir. Işin bundan sonraki kısmında, hayatta kalanlann beslenme, korunma ve barınma ihtiyaçlannın karşılanması gelmektedir. Beslenme ve korunma ihtiyaçları çok kısa zamanda karşılandığı halde, barınma ihtiyaçlarının karşılanması hemen daima gecikmekte ve açıkta kaian vatandaşlarımız bundan derin bir ıstırap duymaktadırlar. Yukanda belirttiğimiz depremlerde üç gün, dört gün, hattâ bir hafta kendilerine barmak bulamıyan insanlar gördük. •$* bn depremler b ş aylarmda olsaydı b» insanlar ne yapardı diye düşündük. Sayın Hocamıı Prof. Ergin'in radyolarımızdaki açık oturumda da degindiği üzere bu işleri organize etmekle görevli Kızılay teşkilâtunızın, memleketimizin artık kesinlikle bilinen deprem bölgelerinin belirli yerlerinde giyecek, battaniye ve çadır yığmakları yapması ve bunları bu merkezlerden, tahribat bBlgelerine, en geç 24 saat içerisinde sevkederek dağıtıma derhal başlıyabilmesi gerekmektedir. Meslek sevgisi ve mulluluğıı İnsan »evdiği her$eye varlığmdan birşeyler katar. Daha doğrusu, sevdigi her sevi kendisinden b:r şey gibi sayar. Kendisinin olabilecek, olmasuu diledıgi, BTÎU ettiğı her şeye karşı bir yakınlık duyar. Varlığından bazı şeyleri yansıtan şeylere gerçekten bağlanmak ister. Bu psıkolojik gerçekliğe raeslek hayatında da raslamaktayız. Yer yüzünde yaşayan insanlar tarafından yapılan bınlerce işler vardır. Hepimiz yaşamak. varlığımızı devam ettirmek ıçin çalışmak, iş yapmak, bir mesleğe girmek zorunlu ğunu duyarız. Yaşadığımız yerlerde yapüan lslerden bazılarına ve ya birine karşı büyük bır ilgi gösteririz. Şu ve ya bu işl kendimlze fazla yakm buluruz. Meslek sevgisi, mesleğm özellikleriyle ruh dünyası arasmdaki yakmhklardan. benzerliklerden meydana gelir. Daha yerinde bir deyişle, meslek sevgisi yapılan ve ya yapılmak istenen işın insana, bilınçli ve bilinçsız gerçek isteklenni sosyal dünyanın istekleri ile bağdaştırmak suretiyle, tatmin etmek imkânını sağlamasından ortaya çıkar Insanın bilınmıyen, gızli, karanhk iç dünyasında, bilinçaltında yerleşen isteklerinin, arzularınm, eğılımlerinin yücelmelerinı yaratıcı güçler haline gelmelerini kolaylaştırmasından doğar. Bütün bunlardan da kolayca anlaşılacağı gibi, meslek sevgisi meslekteki yaratıcılı^ın. dinamizmanın ve diyaleküğin en güçlü kaynağıdır. Süt anasıdır. Sut anasıdu; çünkü, insan meslek sevgisi ölçüsünde bir bütün halme gelebılen, varlık bütünlüğunu gerçekleştirebılen, gerçek bir kendisi olabilen, varlığmda yer alan butun yeteneklerden yararlanabılen, daha çok çalışmak. ış yapmak, başarılı olmak arzusunu duyabilen bır varlıktır. Gerçekten biz insanlar, bizi sevindiren herşeye, her işe karşı büyuk bır yakınlık duyarız. Daha çok ve sürekli olarak sevinmek isterız. Varlık değerliliği bilincimizın yarattığı sevincimiz ölçüsünde daha tam. daha yeterli ve güçlü bir kendimiz oluruz. Sevinmemizin nedenlerini sevinebilmek imkânlarımızda aranz. Sevinebilmek imkânlarıuın temelinde varlığımız değerliliği, güçlülüğü bilincini, varlığımızm ebediliği ümidini buluruz. Hayatmıızı ve hayaU bu bilinç, ümıt ile değerlendmriz. Bugiinkü varlığımız hayaline göre yannki kendimizi yaratmak hnkânlarını elde ederiz. Bugünkü sevincimizi sonsuzlaştırmanm çarelerini ararız. Daha mükemmel ve mutlu bir yarımn gercekliğine inanırız. Mutluluğumuzda başlıca rolu oyniyan mesleğimıze dört elle sanlınz. Böylelikle de daha başarılı ve mutlu olmanın en sağlam yolunu buluruz. u:: Meslek seçiminin önemi ütün bunlar meslek seçiml isinin insan hayatında taçıdığı buyük önemi belirtmektedırler. Bılmdığı gibi, bütun çağlar boyunca ve bütün railletlerde geleneksel bir mesleğe yonelme veya yonetilme sekli hakim oldu. Çocuklar, gençler çoğu zaroan gehp geçici heveslerin, çevrelerindeki örneklerin, anneleıin, babalarınm istekleri ile çalışma, meslek hayatına atıldılar. Annelerinin, babalannın çoğu zaman duygularının etkisiyle seçtikleri ışlere girdiler. Bunlardan bazıları, rasgele girdiklerı işlere kolaylıkla intibak ettiler. Daha doğrusu, çalışmak istedikleri işlere ve>a bu içlere yakın işlere girmek sansını buldular. Bunun sonucu olarak, işlerini sevdiler. Sevebildıler. Bunun için de başarılı olabildiler. Diğerleri ise, bu imkânları elde edemediler. tslerini istemiye istemiye yapmağa devam ettiler. Bu yüzden de işlerinde olabüecekleri varlıklar haline gelemediler. Varlıklannda yer alan yaradılış imkânlanndan gerektiği gibi yararlanamadılar. Kırıldılar. Başansızlıklannın nedenlerini başarı imkânsızhklarında aramaktan uzak kalamadılar. Bu suretle meydana gelen varlık değersizlikleri bilincinin sıkıcı. birçok hallerde bunaltıcı. her türlü yeni hamle arzularını önleyici etkileriyle karşılaştılar. Yeterli, sureklı, hayata, insanlara, dünyaya bağlayıcı bir iş hayat ahengıne ulaşamadılar. Zaman zaman veya sık sık ıçdunya sarsıntılarına, çatışmalarına sahit oldular. Bu sarsıntıları, çatışmaları varlıklarının dışına, dış dunyaya aktarmaktan, her yerde içdünyada kı yaşayışlarının yansımalarıyla karşılaşmaktan uzak kalamadılar. Bu yuzden başkaları, çevreleri ile anlaşamadılar. Gerektiğı gibi geçinemediler. Varlıklarına olduğu gibi çevrelerine de intibak edemediler. Başkalarının .çevrelerinin kendilerıyle ılgih olumsuz değer yargılarıyla karşılaştılar. Çev releri tarafından beğenilmediler. Istenmediler. Varlık kaynaklanndan gerektiği gibi yararlanamadıkları için gösterdikleri başarısı/hklara göre degerlendirıldıler. B Basarının sırları er lnsan, hayaünın büttta çaglannda ve anlarmda basarılı olmak ister. tster; çünkü. başarılan ölçüsünde en büyük amacıru meydana getiren varlık ebedlliğı isteğıni gerçekleştirebılecegıni, yaşamak hakkını elde edebileceğıni hayatmrn ilk yıllanndan itibaren anlar. Bunun için, her zaman ve her yerde başanlı olmarun çarelerinl ve yollannı arar. Evinde kardeşlerinden, okulda arkadaşlarmdan, iş kayatmda meslekdaşlarından daha başarılı görünmeğe çalışır. Tütün Tüccarları fldına Türkiye Tütüncüler Federasyonunun Açıklaması. Son günlerde bir kısım Matbuatta Tütün Tüccarlarının ekici aleyhine büyük kazançlar elde ettikleri iddiası ile konuyu bilmedikleri anlaşılan bazı kimseler tarafından yazılar yazılmakta, beyanatlar verilmekte ve dolayısiyle maksatlı bir şekilde özel Sektör aleyhine propaganda yapılmaktadır. Bu kampanya bazı Milletvekilleri tarafından Millet Meclisine de getirilmiş ve araştırma talep edilmiştir. Tütün Tüccarlarının ne kazandığı vergi dairelerinden her zaman öğrenilebilecegi gibi Tekel'in de piyasadan satın aldığı ve işleyip harice ihraç ettiği Tütünlerden ne kazandığı sorulabilir. Esasen Millet Meclisimizce de yapılacak araştırma ile hakikat bütün Kamu Oyuna duyurulmuş olacağmdan bu yolda takrir veren sayın Milletvekillerimizin arzularma tamamen iştirak ettigimizi beyan eder bu teşebbüslerinden dolayı kendilerine alenen teşekkür ederiz. H Varlık giiveni lr tnsarun, hayatmın bütün evrelerinde yaptığı işlerde başarılı olabilmesi için her şeyden önce kendisine güvenebilmesi, inanması, daha doğrusu, taşıdıgı :::: değerler bilincine ulaşması gerek• ••r mektedır. • ••ı >••! Insanız. Kendimlzi tanıdığımız • ••I ::: şekilde bir kendınnz haline gellriz. VarUğımızla ilgili gorüşümuze gore kendımizi yaratınz. Varlığınuzla ilgili tamlık veya eksıklik bilincimiz ölçüsünde tam veya eksik bir kendimız oluruz. Varlık !:: tamlığımız bilincimiz oranında ••• • •• mükemmel, eksikliğimiz duygusu.••• •••• • ••• nun etkisi ölçüsünde eksik işler ; yaparız. Yer yüründe rasladıgımız başarılı bütün insanlar her bakımdan başkalarından üstün olan kimseler degildirler. Onların başarılarında rol oynayan en önemll nertenlenien biri de kendilerine gü «venmelendir. KeiKhlennt olduklan gibi sezebilmeleridir. Varlıklannda yer alan değerler bilincine ulaşabümeleridir. Daha açık ve yerinde bir deyişle, gerçek kendileri olabilmeleridir. Aynı şekilde, başarısız lnsanlann çogu yaradılışlarınm kendilerine kazandırdıgı başarı imk&nlanndan gerektiği gibi yararlanamayan, daha doğrusu, olumlu bir varlık anlayışına ulaşamayan, tasıdıklaıı değerlere inanamayan, kendilerine güvenemiyen varlıklardır. Çeşitli nedenlerle değerlerine inanamıyan, kendilerıne güvenemiyen insanlar, kendilerine inanamadıklan, güvenemedikleri ölçüde kendilerınden yararlanamazlar. Kendılennden birşeyler kaybederler. Daha az bir kendileri haline gelirler. Olduklarından daha az yeterli bir varlık seklinde ortaya çıkarlar Butun bunlaruı sonucu olarak, kendilerinden beklenen, beklenebılecek başarıları gosteremezler. Çevrelerinde başan yeteneklerınden yoksun varhklar halmde tanınırlar ve değerlendirilirler. Kendilermi çevrelennin kendıleriyle iigi yargılarına göre tamrlar. Varhklariyle Ugılı görüşlerde yanılmadıklarma ir.anırlar. Kendilerıns güverunekte buyük bir zorlukla u: karşılaşırlar. Başarısızhklannın nedenlerini varlıklariyle ilgili »üvensızlik duygusundan ziyade yeUsnek yetersizliklerinde ararlar. B Fatin Hocf&nın teşebbüsü u konuda yine ilk teşebbtts, Kandilli Rasathanesini 1911 yılında bir meteoroloji istasyonu olarak kuran ranmetli Prof. Fatin Gökmen (Fatin Hoca) tarafından yapümıştır. tşe, 1926 yılında bir takım Wiechert Sismografı getirtmekle başlıyan Fatin Gökmen, 1938 yılında iki makine sismografı daha temin etmis, aynı yıl içerisinde bugünkü <stasyıra Mnasını da tanuunlatarak istasyonu fiilen kurmus ve memleketimizde modern anlamda deprem araştırmalanna böylece tam 40 yıl önce baslanmiştır. Üniversitelerimiz ise bu alandakl çalış m ı U n 25 yıllık bir gecikme ve UNRSC&'M» vatdım ve tavsiyelertyle ancak 1951 yılında tstanbol Teknik Üniversitesi bünyrstnde bfa (Sismoloji Enstitüaü) kurarak iştirak etmis, daha aonraki yıHarda Çine, Kastamonu, Ankara, Batman ve Erzurumda birer istasyon açarak ynrdumuzda vuku bulacak bütün depremleri tesbit edebllecck Istasyon sebekesinl kurmuştur. Bir tarattan sismometrik çabsmaUr bu gells. meyi (tösttrirken. diğer taraftan istanbul t'ıtiversitesi Jeoloji Enstitüsü. İstanbul Kandilli Rasathanesi, Ankara Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Bayındırlık Bakanlıği Yapı ve tmar tşlerl Reisliği ve İ.T.Ü. Sismoloji Enstitüsünce bir çok yurt içi depremleri jeolojik, sismolojik ve mühendislik açılarından incelemelere tibi tutulmuş, yapüan etudler yerli ve yabancı dergilerde rayınlanmıs, aluslararası toplantüarda konferans olarak verilmıs ve böylece yabancı bilim adamlarının mnnakaşalarına sunulmus, deprem kataloglan bazırlanmış ve İmar ve Iskân Bakanlığı tarafından memleketimizin bir (Deprem Bölgeleri Haritası) yayınlanmıştır. Aynca, son yülarda UNESCO ve Birleşmiş Milletler özel fonlan ve Japon hükümetince verilen çeşitli burslardan faydalanılarak gerek sismoloji, gerekse zelzele mühendisliği konulannda bir araştıncı kadrosunun yetismesi sağlanmıs bulunmaktadır. Buçün bu kadro, mnhtelif müesseselere dağümıs vaziyette olmakla beraber isbaşındadır ve araştırmalara devam etmektedir. Görülüyor ki, deprem konusunda memleketimizde hic bir çalışma yapılmıyor veya bugüne kadar yapılmış bulunan çabşmalar azdır veya yetersizdir şeklindeki yakınmalar, bizce yersizdir. Bir bilimin pratik uyfulamalan dahi tedricen geliştirilir ve bunun için de uzun veya kısa bir zamana ihtiyaç vardır. Komsulanmız Iran ve Yunanistan, memlekethniz ile aynı deprem kusağı üzerinde bulunduklan halde, bu memleketlerde de sismometri ve sisraolojinin gelişme hızı bizdekinden daha fazla değüdir. Zelzeleleri önceden tahmin problemi üzerinde bugün bilhassa Japonya ve Amerikada geniş çalışma ve araştırmaiar ve bu iki memleket uzmanları arasında sık sık ilmi toplantılar yapılmaktadır. Fakat iş henüz proje safhasında olduğu gibi elde edilmis bir netice de mevcut değildir. Böyle bir projenin gerçekleştirilmesi milyarlarca dolara ıhtiyaç göstermektedir ve neticenin başarılı olacağı hususunda da kesin bir kanaat mevcut değildir. lurkıve lutunculer Federasyonu Cumhuriyet: I1SS înşaat meselesi • kinci olarak, depreme dayanıklı betonarme, *• tuğla ve kârgir binalar üzerindeki araştırmalar dünyanın bir çok yerinde yapüıyor ve yapümaktadır. Ancak az gelişmis bir memleket olarak, bilhassa nüfusumuzun büyük çoğunluğunu köyıü vatandaşlarımızın teşkil ettiğini ve depremlerde köylerimizin çok büyük ölçüde hasar ve tahribaU uğradığını dikkate alarak, köylerimiz için ucuı ve depreme dayanıklı bina tipleri üzerinde, zelzele mühendislerimizin dikkatlerini çekmeyi bir vaztfe sayıyoruz. Bunlar için deneysel metodlan lâboratuvarlarda uygulamaya lüzum yok. İtiraf edelim ki en mükemmel lâboratuvar tabiat \e bu konuda en uygun deney depremlerdir. Şiddetli depremleri müteakip tahribat bolgelerinde yapılacak bu maksada uygun incelemeler. biraz da bölgesel karakter gösteren, depremlere en dayanıklı bina tiplerini tesbit etmek imkânını vermektedir. Zira biz. 26 Mayıs 1967 Abant depreminde, yatay atımı 160 ve düşey atınu takriben 50 cm. olan tay hattının doğrudan doğruya üzerinde bulunduğu, keza 22 Temmuz 196" Akyazı depreminde, aynı karakterdeki fayın, metrelerle ifade edilebilecek kadar yakınında olduğu halde. yıkılmak şöyle dursun, hasara dahi uğramıyan binalar gördük. Binaenaleyh, bu bina tiplerini, ait oldukları bölgeler için standard kabul edip, evleri depremden harap olanlara bn yönde telkin ve tavsiyelerde bulunmak, kanaati mizce yerinde olacaktır. Bir üçüncü nokta, devlet bütçesinde her yıl. depremlerde evleri harap olan veya hasar gören \ atandaşlara. belirli ölçüier dahilinde dağıtılmak üzere, bir kaç yüz milyonlck bir ödeneğin ayrılması, hasar tesbit işinin ilgili müesseseler tarafından süratle yapılarak derhal dağıtıma geçOmesi veya masrafları bu ödenekten karşılanmak üzere tmar ve İskiin Bakanlığımızın ilgili dairesi tarafından, önceden kabul edilen standardlan oygun şekilde binalann gecikümeden inşa edflerek ihtiyaç sahiplerine tevzi olunmasıdır. Ve son olarak, nerede olursa olsun, Orman Genel Müdürlüğüne ait işletmelerdeki tek katb binalann en şiddetli depremlerde dahi, ya hiç hasar görmediği veya hnsusle gelen hasann minimum olduğunu daima müşahede etmiş ve etmekteyiı. Özel ve hassaten resmi yapılar için bu hususun ineelenmesini önemle tavsiye ederiz. Yeteneklerın rolü eslek hayatında başannın diğer en önernlı nedenlerinden biri de yeteneklerdir. Giıdıği, çalıştığı işın ıstedıği yeteneklerle dunyaya gelmış olan insan genel olarak daima ıyı sonuçlar elde eder. İşinde başarılı olur. Basarının insan denen varlık üzerinde yaptığı etkiier büyük bü1 önem taşırlar. Gerçekten, her başa N Daha önceki yazılarırruua da belirtmeğe çalıştığımız gibi, normal bir yaradılışla dunyaya gelen her insan normal bir insanm yapabile» YARIN ceği bütün işleri yapabilir. Yapabilir ama, hiç bir insan hiç bir işi EVLİLİK VE kendisinin en iyi bir şekilde yapaMUTLULUK bileceği iş derecesinde mükemmel bır şekilde >apamaz. Daha açık bir deyifle, her insanm en iyi yapabıleceğı bazı veya bır ış vardır Bu NURTEN ve iş ise onun yaradılışma en uygun olan iştır. ALİ ÜYSAL'ın Însanı başarıya ulaştıran yol yapoğulları tığı veya yapacağt işm gerek İi kılSÜALP dığı yetepeklerden ve bu ise ait doğmuştur. sevgiden geçen yoldur. Meslek lerinde mutlu kimseler herşeyden \ Kızı olan es, dost ve akraönce işlerine, yeteneklermın ve %, balara duyurulur. sevgılennin bır eseri olan bağlıhğı 2J.1967 Zeynepkâmil duyabilenlerdır. Gerçekten meslelderine böyle bir (Cumhuriyet : 9167) bağlılık duyabilen insanlar ışlerını fazla severler. tşlennı j apnıaktan haz duyarlar. Burada bır daha tekrar edelım: meslek yeteInj. jiık. ımlh. ümran dverid neği ve sevgisi basarının en güclü kaynaklarıdırlar. Insanları meslek2 ins. Tük. ımilt. lerinde başarılı ve mutlu yapmanın ^ oktar bartn en sağlam ve kestirme yolu varlık sR evlendiler kaynaklarına en uygun olan mes* 2 "VHI./1967 Ankara leklere yöneltmektir. tnsan serdiği ölçüde işinden sevmdirebüecek sonuçlar elde edebilir. Heris Reklâm: 2270 9163 v az sıcaklarında îstanbul Goğüs Cerrahisi Merkezi Göğüı ve Kalb Hastalıkları Savaj Demeğinden: Demeğimiz kuruculuından Ord. Prof. Dr. Zaman ve şiddet tayini imkânsızdır TT) URÜn kullanılmakta olan özel yapıda bazı *~* âletlerin kayıtlan incelenmek ve bu kayıtlar 6zel metodlar yardımiyle değerlendirilmek suretiyle bir bölgede. ^iddrtlice bir depremin yaklasmakta olduğu kestirilebihnektedir. Ancak depremin ne zaman vuku bulacağı ve şiddetinuı ne mer ASLIHAN TTRKKAN İle ERBtL YKNER Kvlendller 1 atustos 1M7 FERİT HAKKI SAYMEN'i kaybetmı? bulunuyoruz. Kederli ailesine ve yakınlarma bajsağlığı dileriz. YÖNKTİM KUBULU Cumhuriyet UM Izmir Körrezinda «DENİZLE BAŞBAŞA» geçen bir maceranın ölümle blten hazin sonucunu hikâye eden MÜNİR TEVFİK VRAS'IB Himbüs DENİZLE BAŞBAŞA •dlı romaru yayıalandL Genel Dağıtım: BATEŞ Cumhuriyet 9166 Baş ağrılarına karşı İKİNCİ BtK tŞ Süratli Daktilo Bilenlerin dlkkatine Süratli daktilo yazan, spor terimlerins ftsina, Cumartesi, Pazar günleri aaat 14.00 19.00 arasmda çalıs«cak eleman aranıyor. MÜRACAAT: 10 Agustosa kadar (bir resim ve blyografl ile) PK 812 tatanbul Cumhuriyet 9165 4 saat ara ile günde 3 adet alınabilir (Yeni Ajans: 6040) 9163
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle