08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHÎFE 27 Ağustos 1967 CTTMHTJRtYET Tasarruf Bonoları Kanununun getirdikleri Dr.M. Cengiz PINAR (îzmir îktisadi ve Ticari llimlerJ rımlarına kaynafı Tenflâsyonist fiııansmanhafifietmek temin etraek ve baskıyı gibi çok oasarruf bonoları, başlangıçta deviet yatıAkademisi) lumlu sonuçlann alınması amaçlariyle çıkarılmış olmasına karşın, bazı kimselerin, bunu bir ticaret baline getirmis olması ve deviet tarafından geri ödenmesi, çözümü güç bazı sorunlar ortaya çıkarmıştır. Bu sebepten, kanunun değiştirilmesi yöniine gidilmiştir. Gerçekten, *ı30 a satın alınan 100 TL. lık tasarruf bonosu. yılda 6 TL. gelir sağlıyan bir yatınm biçiminde düşünüldüğünde ve 10 yıl sonunda itfa edileceği kabnl edildiğinde, aslında ortalama '.20 (6 :100 x İM) faiz getirdiği veya paranın zaman degeri ve risk göz önündc bulundorulduğunda, siındiki değer tabloları kullanılarak, *ı6 faiz oranının '.15 e yükseldiği çörülür. Başka bir deyimlc, 10 yıl sonnnda itfa edilecek 30 TL. lık bir yatırımda, S TL. lık geliri, 30 TL. a esit kılan iskonto oranının *ıl5 oldnfn çözlemlrnir. S n b a t • ••••••••••••••••• ••••{ •••• :::: •••; :::: :::: DEMOKRASÎLER ve DİKTATÖRLÜKLER Mister Jak ile Turk işçisi Gtçen yıhn Eylül ayında Adalet Partili iktidarın bir üyesi (Mehmet Tnrgnt) Türkiredeki solculara şiddetle çatarak, patronlara hücum boruso çalıyordu : « Sizin olanın sıze kalması ve sizin olana torunlarınızın rahatça sahip çıkabilmesi içm mücadeleyi göze almak durumundasınız!» Türkiyedeki Sin?cr Dikiş Makinesi Kumpanyası Genel Müdürfl Mister Jacques Humbert'a peU yatkın gelmisti bn sözler.. Mister Jak bemen bu sözlcri bütün Singer teskilâtına tebliğ ederek : « Son derece akıllıca sarfedüen bu sözlere ilâve edebileceğim bir şey yoktur. Sızlere sadece şirket olarak bizlerin de Sayın Mehmet Turgut'un görüşünü paylaştığımızı da hatırlatmak isterim» diye ibtannı savnrdu. Mister Jak'ta olan Mister Jak'ta kalacak ve Mister Jak'ın tornnları da Mister Jak'ta olana rahatça sahip çıkabilecekti. Bu yoldaki politikada Mehmet Turs;ut ile tam bir ittifak halindeydiler. Mister Jak'ın son yıllarda Türk emekçileriyle kıran kırana mücadelesi yukandaki prensibin yürürlüğe konraasından doğmaktadır, ve sonnçları sık sık gazete sayfalarında okunmaktadır. Türkiyede yaşıyan bazı sâf Amerikahlar : Türkiyede bize karşı düşmanlık neden artıyor? diye düşünürler. Garip bir dfisüncedir buî Türkiye çibi yoksnl bir ülkede ayda 25.000 lira kazançlı bir Amerikalı yukarıdaki gibi konuşur, Amerikan dikis makinesi kumpanyasını bir sivaset ynvası haline getirir, sendikacıhğa ve sendikacılara karşı savaş açar, hakkını istiyen işçi ve memnrları islerinden kovar, «türlüçeşitli» yollarda kâr peşinde kosmaktan sözleri kararırsa bn milletten ne bekler? Kolonyal şapkalı ve eli kırbaçlı sömürgeci tipinin kıravat takmı?. kılık değistirmiş yeni temsilcilerini niçin sevsin Türk milleti? 27 Mayıs Devriminin Türk işçisine verdigi haklan kallanmak isteyen Sineer emekçilerinin karsısına dikilip : Siz sendika kuramazsınız!. diven Mister Jak, sendikacılık faaliveti gösteren emekçilcri kolundan tutup atmıştır. Sendika knrulduktan sonra da Toplu Sözleşme masasına oturraamak için direnmiştir. ve daha direnmektedir. Sinçer Kumpanyasının başındaki Amerikalının ne idüfünü anlamak için teskilâtına gönderdifi G 66/127 sayı ve " Ekim 1%6 tarihli şu tamimi okumak yeterlidir. Diyor ki Amerikalı Mistfr Jak : « Bazı kimselerin aranıza girerek cruplaşmalar yoluyla isinizde huzur ve emniyet tesis edebileceginizi iddia ettikleri duyuimaktadır. Bu huzur ve emniyetin o kımseler tarafından size sağlanamıyacağı açıktır. Zira bu huzur ve emniyeti sağlamak ancak herkesin kendi elındedir. Bunun için de Mües^eseye sadıkane bağlanmak ve çalısmak kâfidir. Hepimızin tek gayesi şu olmalıdır : Satışları çoğaltmak. kârlıhğı çoğaltmak, şirketin mal ve haklarını korumak.» İşte Türkiyede kâr hırsmdan başka bir şey dnşünmiyen Amerikalının gerçek yüzü kendi imzasiyle böylece ortaya çıkmaktadır. Sendikacılık düsmanı Genel Müdüre emekçiler karşı durmnşlar, her seye raÇmen sendikayı knrmnslar, sirketi topln sözlesmeye davet etmişlerdir. Mister Jak bu çaçnyı kabul etmemiştir. Bunun üzerine Singer emekçileri jjreve hasvurmuşlardır. Dikkat edilecek nokta sııdur : Bn erev bir ücret grevi değildir. Emekçiyi adamdan saymayan. çalışan insanlarla bir masaya oturup konuşmayı reddeden yabancı patrona. bu memleketin kanunları olduğunn hatırlatmak isteyen Türk işçisinin grevidir. N'e var ki, çrev başladı^ı ıründen bu yana «vnknat» eksilmemiştir. Küstah Amerikalı, kendisine Türk kanunlarını hatırlatan grev Sözcüsünün yüziinde yanan sisarasını söndürmüştür. lşvfren vekiliyle isçiler arasındaki tartışmada işveren vekili kalbi durarak ölmüstür. Beyazıttaki Sineer şnhesinde patronnn adamlanyla grevciler arasında arbedr çıkmıstır. istanbul Adlivesindc kumpanya aleyhinde beş dosya bnlnnmakta ve olaylar dosyaların savısını kabartaeak gibi röriinmektedir. Ve Türk emekçisinin kişilifini kendisini Amerikan «ömürgesindt zanneden patrona tamtacak olan grev sürmektedir. Üniversite gençlifi bu grevle yakından ilgilenmelidir. Ve Singer kumpanyasının Türkiyedeki faaliyetini inceleme konnsu yapmalıdır. Singer'in Türkiyede sattıgı mallar. dikiş ve trikotsj makinelerinden bnzdolabma, çamaşır makinesinden radyoya, ve say* makinesinden gazsobasına kadar çesitlidir. Bu makinclerin nerede yapıldıfı, parçaUrının nerelerdcn eeldiglni ögrenmekte memleket hesabına yarar vardır. Hele su günlerde Gümrükte bulunan bazı makinelerin nereden geiip nerelere gideceğini öçrcnmek, dış ticaret mekanizmasını aydınlatmak bakımından Üniversite Sfrencilerine çok şeyler kazandıracaktır. Yalnız 1966 yılında bu malların satış programı 100.000.000 Türk lirasına yaklaşıktır. Bu kadar büyük bir alanı olan, ve Türkiyeyi şnbeleriyle bir ag gibi örmüs bulunan bir kurum, ve bn kurnmun başındaki Amerikalı hakkında bilgi sahibi olmak her Türk vatandaşının kaçınılmaz ödevidir. Gerçek milliyetçilik işte bnnlan öğrenmektir. Vatanımızın nehirlerini, daglarını, ovalarını ögrenmek yetmez.. Vatanımızda is tntan yabancı knmpanyalan tanımadan üstünde yaşadı^ımız ülkeyi tanımak mümkün değildir. Yabancılar şimdiye kadar hu cehaletimizden yararlanarak Anadolnda istedikleri oyunları teıçâhlarruslardır. Ord. Prof. H. V. VELİDEDEOĞLU •*•• *«•• • ••• •••• •••• • ••a •••a • •*• • ••• • ••• •••• :::: •••• K OCl taribinde yüriirlüğe gire* * r t J cek olan, 27/7/1961 tarih ve 930 sayılı Kanun, yukarıda belirtilen aksaklıkları gidermek amacıyla kaleme alınmış bulunmakta ve şu rtr^işiklikleri getirmektedir : Q Tasarruf bonoları kesintisine esas teşkil eden gelir limiti, aylık 1300, yıllık 14400 TL. a vükseltilmek suretiyle, bireylerin eline birmz daha fazla para geliri geçmesi sığlanmıştır. Böylece, yüksek gelir seviyelerinde, tüketim ihtiyaçları için bono satısının azalacağı ve dolayısiyle bono ticaretinin de endirekt olarak önlenecegi düşüncesi izlenmiş bnlnnmaktadır. Talnız gelir limitinin genişletilmesi fikrinin; büknmetin, enflâsyonu frenlemek amaciyle, emisyon fazlasını tasarruf bonoları ile piyasadan çekmek politika«ı vjjnünden incelenmesi gereklidir. Q Yeni kanunnn geçici 1. maddesinde; 223 sayılı Kanuna göre çıkanlmış bulunan tasarrof bonolaruıın, 930 sayılı yeni kanuna göre çıkarılacak tasarrnf bonoları ile degiştirilmesi zorunlu kılınmıs ve deçiştirmede, hamiline yazılı olan tasarruf bonoları için '.20. nama yazılı olan tasarruf bonoları için ise • 4 vergi karşıufı ayrıl•0 dıktan sonra. bakiyenin yeni bono ile değiştirileceği prensibi yer almaktadır. Yenilikler 1968 Bu dnruma göre; ortalama Vı38 oranında degiştirme olacafı söylenebilir. Ancak, daba kanunun sözü edildiği günlerde, tasarruf bonolan satın alma oranı '«30 dan • »15 e düşürülmüş bulunmaktadır. Böylece, elinde 100 TL. lık bonosu bnlunan bono alıcısı, 15 TL. a satın aldıgı bonoyu en azından 60 TL. a değiş edebilecek, yani • 3 0 fazlalık saglıyabilecektir. Boradan da, yeni •0 kanunun, bono ticaretini önleme amacını gerçekleştirme imkânının zayıf olduğu kolayiıkla anlasılabilir. anunun getirdiği en önemli yenilik. tasarruf bonolannın ortalama '•30 oranında (daha da yüksek olabilir) değiştirilme zorunlofudur. Böylelikle. deviet iç borçlarında, tasarruf bonolannın geri ödenmesinden dolayı ortaya çıkan borçlanmalarda ' «30 oramnda bir azalma saglanmıs bulunmaktadır. Bnndan böyle kannn, bono sahiplerinin. Kamu Ekonomik Kuruluşlarına katılmalan gibi bir fikrin gerçeklesmesi yerine, ileride daha az bir meblâğ elde etmeleri gibi bir sonuç çetirmcktedir. Böyle bir kanun bükmünün, ileride kurulması düşünülen sermaye piyasası fizerinde olumsuz yönde etkisi olacağına şüphe yoktur. Çünkii, sermaye piyasasının Türkiye'de gelişmesi. başlangıçt» en garantili olan Deviet Tanvillerine haglı bulunmaktadır ve tasarruf bonolan için uygulanmak istenen hususların, Deviet Tahvilleri gibi değer kâğıtlannın değiş edilmesinde de olumsnz etkileri olacaktır. Bireyler bu ikisi arasında iliskiler knrmsrva çahsacaklaTdır. s::: •••• •••• :::: :::: asarruf honoları. bazı ekonomik sornnların geçici bir süre için çözümlenmesinde bas vurulan bir vasıtadır. Bunun drvamlı hir sekil alması. Devlete ek yükier tahmil etmekte ve de yukarıda belirtilen sakıncalara sebep olmaktadır. Yeni kanun, kesinti için uygulanmakta olan limiti genişleterek, bireylerin eline biraz daha fazla para geliri geçmesini sağlamakla be" raber, en önemli olarak, Deviet borçlarımn '.30 oramnda azaltılması gfbi bir sonuç getirmiş bulunmaktadır. Bu nedenle, tasarrnf bonolan yerine, vergi kanunlarında değisiklikler yapılmak suretiyle deviet gelirierinde yeknesaklığı saglamanın daha nygnn olacağını belirtmek isteriz. Sonuç T HMMMW«»IMHtHlimiWIIWIIIIIMIIMMtlMW !••••••••••«••••«••••«•••••*•••••*••«•>•••••«•••*•> FRUKO ve PEPSI COLA İstanbul Bölge Acenteliginden Bildiri FRUKO TAMEK MEYVE SULARI SANAYİÎ ANONİM ŞtRKETİ' nin İstanbul Fabrikasındaki istihsâl edilen FRUKO ve PEPSt COLA maınullerinin İstanbul Şehri dahilinde toptan satış ve tevziî hizmetini deruhte eden Şirketimizin işyerinde, Yeni Tez Eüro İş Sendikas tarafından uygulanan ve 35 gün devam ettirilen grev, greve katümış olan işçilerin tekrar işlerine dönmeleri suretile müessiriyetini kaybetmiş ve bu durunı muvacehesinde grev uygulayan Sendika, grevi devam ettirmekten vazgeçerek gerekli formaliteleri yerine getiımek suretile grevi sona erdirmişür. Grevin devamı müddetince Şirketimiz, tekmil imkânlarını kullanarak ve büyük bir gayret ve hassasiyetle, üzerine aldığı tevzi hizmetini başarmaya çalışmış olmakla beraber. kısmen dahi olsa kıymetli müşterilerinin taleplerini zamanında is'af edememiş olrnanın üzüntüsü içindedir. Bugünden itibaren, FRUKO ve PEPSİ COLA tevziatma, normal şartlar altmda ve işin icabettirdiği sürat ve intizamia yeniden başlanmıştır. Bu vesile ile, hâdisenin devamı müddetince vukua gelen tevzi aksakhklarını müsamaha ile karşılamış ve maruz kaldığımız olaydan dolayı bizleri mânen techiz etmiş Sayın Müşterilerimize kalbten teşekkür ederiz. Aynı zamanda, grev olayınm başladığı andan itibaren sona erdiği ânâ kadar hâdisemizi yakinen izleyen ve gerekli emniyet tedbirlerini almakla herhangi bir müessif olaym zuhuruna fırsat verdirmeyen İstanbul Vilâyet Makamına. Emniyet Müdürlüğüne, İl Jandarma Komutanlığma, Toplum Zabıtası Müdürlüğüne, Bakırköy Kaymakamlığı ve Bakırköy Jandarma Kumandanlığına ve gene grev dolayısile bizzat işyerimize gelerek, telefon veya telgrafia bizleri destekleyen ve her suvetle yardım teklif eden dost firma ve müesseseler sahip ve mensuplarma en derin şükran hislerimizi teyiden ara ederiz. MKKTA TİCARET ANONİM SİRKFTİ Rsdar Reklâm 583 10055 Mıdyat Beledıye Başkanlığmdan V 1 Midyat kesunınde (41.6881 ııra (12) kuruş muhamrncn bedelie ve kapalı zarf usulile Hâl insaaü ihalesi 14 Eylul. 1967 perSembe günü saai 9.30 da yapılacaktır 2 Muvakkat temınat (31261 lira (60) kuruştur. 3 Buna ait şartname. projeler her gün mesai saatleriııde Belediyede bedelsiz görülebılir. (Basın: 21312) 10062 her yaş için PİYANOSOLFEJ BALE Mefeknaz; Mecidiyeköyü ortoklar caddesi 22 Telefon 473153 Ilâncilık: 1881 10075 MEYLIT ölümünün ser.ei devriyesi münasebetiyle 28 Ağustos 1967 Pa?3rtesi günü ikin di namazını mü. taakib merhumenin ruhuna se> abı hedıye edilmek üzere Lâlelı Camunde Hafız İbrahim Çanakkaleli, Hafız Zeki Altın taraflarından Kuranı Kcrim ve Mevludu Şerif okunacağıncfan ve itâhi söylencceğinden arzıı buyuranların teşrifleri rica olurıur. Aıınesi . Babası Nehile Esen Salim Esfn 10070 Kızılay istanbu! Müdürlüğünden Yıllık nolcliye Derneğimızce muhtelif tertip yerlennt gönderilecek gıria rr.addes' ve malzeme yıllık olarak ve şartnamesi veçhile 5 Eylül 1967 Sah saat 16. ya kadar kapalt teklif alma sureti ile ihale edilecekür. Şartnameîer Cağaloğlu'nda Kızilay İstanbul Müdüı ülğünden alınabilir. İzahat: 27 34 51 Cunıhurivet 10U68 Kızımız Güzin Atıl (Esen) in rar vcrdik: Yalnız bize gösterilenşiddetle Sibiryaya sürüldü ve lerle yetinmlyecek, programın sernice ocaklar söndürüldü. Evet, her ihtilâlin kendine u bahse başlamadan önce, best saatlerinde sokağa çıkıp dükkânlara girecek, halkla temasa çamahsus ve yazıh olmayan kakısmen içinde yaçadığım diklışacaktık. Nitekim böyle de yapnunları vardır. Ihtilâl adına bizta rejimlerdeki kişisel izle tık. Bu bir ayhk gezi sırasında az zat ihtilâlcilerin, hürriyet adma nim ve gözlemlerimden saym o çok kafası işleyen her insanın göda Fransız ihtilâlinde olduğu kuyucularıma biraı bahsetmek rebileceği bazı şeyleri ancak kıyıgibi bizzat hürriyetçilerin ölisterim: sından, köşesinden, görebüdik. dürüldüğü devirler olmuştur. Beni en çok etkileyen gözlem, Fakat Mussolini, Hitler ve Stalin devirlerinde olduğu gibi uilk ve ortaoİEUllarda ve lise binazun süren korkunç zulüm ve cilarında sınıflann kırk kişiden faznayet devirleri tarihte görülmela alamıyacak şekilde inşa edilmiş Avrupa öğrencilik hayatımın miştir. lsviçre'den sonra iki yıhnı ge olması meselesi oldu. Öğrenci sa Netice ne oldu? Söylentiye göre yısı bir sınnta 41 olunca derhal çirdiğim Berlin'de Hitler faşiziki çubeye ayınyorlarmış. Çünkü, Stalin ıstırab içinde kanserden ölminden önceki (tam 32 siyasî pardiyordu bizi gezdiren öğretmen, dü. Sonradan mezanndan çıkanhp tili) Weimar rejimine ve karışık bir hoca 40 tan fazla öğrenci ile başka yere gömüldü ve itibardan idareye tanık oldum; son seçim meşgul olamaz. Eu sayıyı geçen düştü. Onun cinayet âleti olan meı kampanyasım gördiim; bir defa hur gizli emniyet şefi Beria, arkadas smıflarda bilgili insan değll, kof bir otomobil üzerinde, ayakta ları tarafından öldürüldü. Ismi büinsan yetişlr. halka hitap eden Hitler'in, birtün dünyada hâlâ lânetle anılmakkaç defa da nasyonalsosyalist Bizim Nuri ile, program dısı ge tadır ve böyle anılmakta devam edepartili bir fakülte arkadaşımın zilerimizde doğnısu pek bir şey cekür. delâletiyle girebildiğim parti göremedik. Fakat, bazan her '.cöMemleketlerine muhakkak ki mad kapalı salon toplantılarında Göbşe başında değişen, çeşitli gölgeler di alanda büyük hizmetler de yapbels'in nutuklannı dinledim; ve tarafından izlendiğimlzl; hangi nihayet merasimle ve halkın cosdükkâna, hangi kabveye glrsek, mış olan, fakat insanlıgı küçülten bu üç diktatörden başka, Sezar'dan kun gösterileri arasında 30 Ocak oradaki halkın âdeta bizimle ko< 1933'te Hitler'in iktidara gelişini nuşmaktan kaçındığım, yakınımıza Napolyon'a kadar birçok diktatörle rin ve Türkiye'de gerek Meşrutiyet gelmekten korktuğunu, biz yaklaş aziz arkadaşım Prot. H. C. Ote, gerek Cumhuriyette zuhur eden rnak isteyince de yavaşça oradan ğuzoğlu ile birlikte Potsdam ve insanın temel hak ve özgürlüklesıvıştıklarını gördük. 1939 yılında caddelerinde ve halk arasında rine gem vurmaya yeltenen bazj tekrar Almanyaya gittiğirn zaman seyrettim ve böylece faşist bir dikta heveslilerinin hazin âkibetleNazl Almanyasında aynı paralelde rinden ve kendileriyle birlikte mem idarenin olus ve kurulusun» yeki çekingenliği yukarıda anlatıruşrinde tanık oldum. lekete de ne büyük zararları dokun tım. Burada açıkça itiraf etmeliyim duğundan bahsetmek için burada tşte dikta rejimlerinin ruhu bn ki. o zaman bir Alman dostu ve yer elverişli değildir. heyecanlı bir genç olarak, Hit idi: Dikta, bir korku rejiıni idi. Bunların en dirayetlisinin ve ebeler'i, Alman halkı gibi, ben de di yaşayacak iyi bir nam bırakanının alkışladım. Fakat Hitler halk çoAtatürk olduğunu burada söylemek ğunluğunun oylariyle iktidara lâzımdır. O, bir diktatör. bir macera geçtikten ve hele 2 Ağustos 1934 cı değil, gücünü terörden almayıp te Cumhurbaşkanı Mareşal Hinhalkın sevgisinden alan gerçekçi bir denburg'un ölümünden sonra, liderdi. komünizme karşı mücadele sloransada Napolyonun düşmesin ganı altmda Bnce sosyal demokden sonra gelen Restorasyon rat sendikalan ve sonra bütün devrinin ruh haletini ve hic partileri kapatmak, sonra da sibir tarihin kaydetmediii küçük yasi muanzlannı ve doğrudan eger «Tarih bir tekerrürdoğruya kendi ideal arkadaşlan olayları (Setiller) adlı şaheserinden ibarettir» sözü doğru ise, nı zindanlara veya ölüme atmak, de, kendine mahsus ironik, romantarih. hukuk ve iktisat kültütik ve mistik bir görüşle canlandır hattâ bizzat kendisi öldürmek ründen, insanhk ve adalet duygusuretiyle, o kadar zalimce icra mış olan Victor Hugo, bu roman sundan yoksun bir lakım kişiler ata giristi ki, Hitler'den ve re da Napolyon diktatörlüğünün ke yine çıkacak, yine demogoji, yalan, sin yıkıhşı ile sonuçlanan Waterjiminden nefret ettim. loo savaşına ayıroığı faslm sonun tezvir, iftira, hile metodlarıyla dikta ubat 1939'da, yani tkinci Dun da aynen şöyle der: «Napolyonun kurmayı deneyecekler ve bu defa dikta rejimini demokrasi diye oku ya Savasından yedi sy önce, bu savaşı kazanması mümkün mü bir vesile ile tekrar Berlin'e idi? Biz cevap veriyoruz ki «Ha yuculanmdan özür dileyerek ilk de gittiğim zaman, öğrenciliğimin yu»... VVaterloo'da galip bir Bona fa kullanacagım bir deyimle «yutbu neşeli, hayat dolu, güler yür part'ın artık XIX. yüzyılın düze turmaya» çalışacaklardır. Fakat sonuç yine hüsran, yine ıstırap, yine lü büyük şehrini çok kasvetli ninde yeri olamazdı. İçinde artık felâket olacaktır. buldum. Insanların yüzü gülmüNapolyonun yeri olmıyan bir tayordu. Gulmek ve ağlamak «üsYok eğer «Tarih ibret ahnacak kım olaylar hazırlanıyordu... Bütün ırka» yakışmayan birer zaaf tün insanlığin yaşama kudretine bir aynadır» sözü doğru ise, sağ dueseri sayılıyordu. Her sokak köait nsarelerin bir tek kafada top yu üstün gelerek bu • ibret aynası» çesınde küçuk (SA) birlıklerinın, lanmam, bütün cihanÎB »adece bir elden bırakılmayacak: orada csayı borazan ve trampetle yaptıkları tek adamm diniağına' yiiksebnesi' çokiuğunun» tek başına bir şey ifayürüyüşlere raslıyordum. de etmediği görülecek; akıl. düşünçayet devam etseydi, bu durum ay ce, bilim ve insanlık değerleri gözEski Fakülte arkadaşlarımı agarlık için öldürncü olurdu». Benden uzak bulundurulmayacak; iktiradım. Bulduğum birkaçı kence diktatörlerin yıkılış sebebini dar sahipleri Anayasamızm kendile dileri de partiye kayıtlı olmakla en güzel gösteren tahlü bu satırberaber benimle Hitler idaresi lardaki determinist ve derin tazi rine çizdiği hak ve yetkilerin sınırlarrnı zorlayacak, ya da bunları kö üzerinde konuşmaya korkuyorhl görüştür. tüye kullanma yollarına gitmeyelardı. Siyasetten bahsolunurken cek; Anayasanın kendilerine yükleendişeli gözlerle etraflanna badiği iktisadî ve sosyal görevleri, hiç kıyorlar, bazı eski fakülte arkabir tesirden, hattâ seçimleri kaybetdaşlarımızın, partinin oldukça mekten de korkmayarak, dürüst, nâ ileri kademelerinde bulunduklaussolini Akdeaiz için, es'd muslu. vatansever kişilerin yapacağı rını, ucuza kapattıkları Yahudi gibi, mümkün olduğu kadar iyi biı Romalılar gibi «Mare nostmallan ile zengin olduklarını ve rum» yani (btzim deniz) di şekilde yerine getirecekür. Zaten iyi bir hayat sürdüklerini üzüntü Deviet idaresinde demokratik sisteyordu. Bu emperyalist ihtiras, Afile anlatıyorlardı. Bunlar dürüst rika harbi ve Habeşistanın istilâ me: «tdare sistemlerinin en az fena ve idealist gençlerdi. Hiç unutsı, Tunus üzerinde Fransızlarla id olanıdır» denilir. Çünkü yüzde yü» mam, aynhrken bir tanesi: «Aliyi ve pürüzsüz bir deviet idare sisdialaşma, İtalyanın İkinci Dünya manya bir barut fıçısı üzerinde temi henüz bulunamamıştır. «SadeSavaşına sürüklenmesi sonuçlanm oturuyor dostum; bir daha ya dogurdu ve nihayet bir zamanlar ce (iyi) ile (fena) arasında bir tergörüşürüz, ya görüşemeyiz» debütün cihana meydan okuyan ve cih soz konusu olsnydı, siyasi probmişti; dediği dogru çıktı. lemlerin çöztımü çok basit olurdu; evvelki yazılarda görüldüğü gi Oysa politikada (fena) ile (daha febi bu asrın faşizm asrı olduğumı na) arasında bir tercih yapmak gesöyliyen Mussolini, metreslyle birrekiyor» sözü meşhur Machiavel'inlikte, Almanyaya kaçarken yakadir. landı ve öldüriildü. Vaktiyle ç o i ine üniversite öğrencisi olaBugünkü Anayasanın kurduğu deocak söndüren. en yakm ideal arrak dokuz ay kalmıs olduğum mokrasinin mahzurlu tarafları ve Roma'da, Venedik meydamn kadaşlarmdan olup kendisiyle birbunun doğuracağı sıkmtılar elbette likte Roma yürüyüşüne katılan da toplanmış yüzbini aşkın ltalolacaktır. Genç bir demokrasinin o(Dörtler) den, (yani Balbo, Bono, yan'a, ürüü Venedik sarayının lurmasır.da yeni alınan bir pabuca Vecchi ve Bianchi) den Balbo'ra balkonundan hitap eden Mussoayak alısıncaya kadar duyulan sılini'yi halk arasında iki defa dinLibyada öldürten; ihtlyar De Bokıntı gibi . sıkmtılar ve hattâ ıstılemek fırsatma kavuştum. Bunno'yu, hattâ kendi öz damadı Kont rablar elbette olacaktır. Mesele bu lardan 1933 sonbaharında dinleCiano'yu, sırf kendi görüşüne 'az fenaVı bırakıp. (daha fena) yodiğim nutkundan hatmmda kaaykın düşüncede oldukları için lu seçmemektedir. Zira (tam iyi) hiç lan şu cümleleri hiç unutmam : kurşuna dizdirten bu adam. sefil bir zaman bulunamadığına göre, dö«Hiç geri dönmeyerek, saprn»yınüp dolaşıp yine bu (az fenaiyı bul bir haydut gibi dağda kurşuna dirak, esfci Romalılar gibi bep ileri mak için çaba ve vakit kaybedeceğiz. zilerek bir ağaca bacağından ters çidiyoruz. Bir halkın, taribte •Benim oğlum bina (bina, arapça dil asıldı. misli göriilmemiş irade kabiliyebilgisinin bir dahdır) okur, doner döner yine okur» durumundan ve tinden do|an yapıeılıgının misamasallardaki gibi «az gitmiş, uz gitlini veriyornzj» Başka bir defa miş, dere tepe düz gitmiş, bir arpa da: «tnsan hayatının dış şekillelmanya'da ve diğer memle boyu yol gitmiş» millet olrnaktan rine, yani maddeye değil, mahttkurtulaüm artık!. ketlerde kendi fanatik ırk vaya, ruha önem veriyornz. tmanazariyesinin uygulaması enı yeniden yaratacağız» demişti. Türkiyede dikta eğilimi devam et seri olarak erkek, kadın, ç<> Bu sözlerle, şimdi Türkiye'de dutiği sürece biz her ne pahasına olur luk, çocuk milyonlarca insanın yulan ve okunan bazı sözler arasa olsun, düşünce hürriyetimizi kul barbarca kanına giren; harbe sında birtakıra garip benzerliklanarak iyiniyetli uyarmalamnıza başlarken Almanya'nın «bin yıl ara vermeyeceğiz. Bu yazı serisini ler bulunduğunu müşahede etmelık geleceği» nden bahseden; XVI. yüzyılm meşhur Fransız yazar mek mümkün olmuyor. kendi ideal arkadaşlarından ço ve düşünürlerinden olup, kendinden ğunu öldürten, hattâ bir kısmı ıkıyüz yıl s o n r a yaşayan J. J. Rousnı kendi eliyle öldüren; Alman seau'yu da etkileyen Jacques Anya'da fikir adına, insanhk hay yot'un meşhur bir sözüyîe bitirmek siyeti adma ne vaTsa siîip süpü ısterım: Hür insanın viicudu haps ovyet Rusya ile dostâne ilişren; Kant'ları, Beethoven, kilenmizin devam ettiği A Brahms. Goethe ve Schiller'leri ve edılebilir, fakat ruhn asla!. SON tatürk devrinde, 1936 yaz taYahudi aslından olmakla be • tilinde, Rus Hükumetinin Türk raber Einstein'leri ve burada ! öğretmenleri için hazırladığı bir saymaya imkân olmayan çok üs ( aylık inceleme gezisi teklifini bitün fikir, bilim, sanat ve hukuk I zim Millî Eğitim Bakanlığı kabul adamlarını yetiştirmiş olan bü ' etmiş ve ilkokul öğretmeninden yük Alman halkını topyekün kö üniversite öğretim üyelerine kale menzilesine indirmek isteyen ; dar her kademeden hocayı içine Hitler, son dakikada evlendiği \ alan kırk kişilik bir heyet kurmetresi ile birlikte, beton bir sı j SEZAÎ ÖMER MADRA mus. Buna tstanbul Tıp Fakülteğmakta intihar etti. Ölüsü büe ZEITÎNYAGLARININ bulunamadı. sinden • rahmetlı Dr. Muzaffer SAF OLDUGü TESBtT EDtLDt Şevki Yeneri ve Dr. Nebil Bilhanı, Fen Fakültesinden Ali RıSon günlerde Basına aksetmiş za Erdem'i, Hukuk Fakültesinden olan kanşık Zeytinyağlan olayı de beni koymuşlar. O tarihte heile zihinlerde beliren soruyu cepimiz henüz cDoçent» unvanını vaplandırmak amaciyle Sezai ayat hikâyesini okuyanlarca taşıyorduk. (Belki gençliğimi habilindiği gibi, daha çocuk | ömer Madra Zeytinyağlanndan tırlattığı için bu unvanı hâlâ pek alınan örnekler tahlil ettirilmişken hayvanlara zulmetm'îyi severim) Komünist diktasının tir. seven, kannca yuvalarını altüst fiilen ne demek olduğunu işte bu etmekten sadik bir haz duyan îstanbul Belediye Reisliği Sıhbir aylık gezide gördüm: Stalin, iktidara geçince, Lenin'in hi Murakabe Şube MüdürlüğüOdesa, Moskova, Leningrad. Sive kendisinin en yakın ideal arnün 10 Ağustos 1967 tarihli, 3337 vastopol, Yalta ve nihayet tek kadaşlarını kendi emrinde buluzabıt sayılı ve 7515 numaralı ve rar Odesa'da bize gösterilen tenan sözüm ona mahkemeleİstanbul Ticaret Borsası Lâbosisleri, akademileri, fabrikalan, rin karariyie ve câniyâne bir ratuvarının 22 Ağustos 1967 tamüzeleri, okullan gezdik. Hav teknik kullanılarak yaptırılan rih, 22193 numarah analiz raporyarlı ve votkalı ziyafetlerde, her sun'i itiraflarla, birer birer yok ları ile Sezai ömer Madra Zeydefasmda (Tavariş Stalin) ile etti. Onun zamamnda gizli \~,o bs^layan nutuklar dinledik. lisin küçük bir süphesi veya şah tinyaglarının Gıda Maddeleri Tüzüğüne uygun bulunduğu ve îlk günü jjSsterilenler, daha li si düsmanhk eseri olan asılsız hiçbir madeni yag ihtiva etmeseden arkadaşım olan matematik; bir ihbar sonucunda. hiçbir mah ögretmeni Konvalı Nuri tle b«nl kem? ksrarı nİF'aHnn milvonlnr diği anlaşılm'ftır. tatrrhn etmsdi Otfl^o ca lnsarı Çarhk devTİnin sür(Reklamcıhk: 2928/10077) kaldigımız odada üçüncu gece gunleıını gclgede bırakacak bir B Almanya'da Diktamn yanlış felsefesi F SONUÇ E S Mussolini M ••••••••••••>•••••••• Italya da Y Orta Doğu Teknik Universitesi Rektörlüğünden Üniversitemiz MJmarlık Fakültesinin aşağıda yazılı bölümlerine yüksek lisans öğrenimi yapmak üzere ilgili branşlarda lisans derecesini elde etmiş edaylar arasmdan seçme testi ile öğrenci kabul edilecektir. a. Mirnarlık b. Bölge plârüama c. Restorasyon (tarihi anıtlann bakım ve restorasyonu) d. Şehir plârüama. Bölge Plânlama ve Şehir Plânlama Bölümlerine mimarlıktan başka sahalarda lisans derecesi almış olanlar da müracaat edebilirler (Ekonomi, idarecilik, sosyoloji, ziraat mühendisliği, coğrafya v^.) Adayların İngilizce bilmeleri ve en az iyi derece Ue lisans diploması almış bulurunalar1 şartür. Seçme testi 15 Eylül 1967 cuma günü saat 9J0 da Mimarlık Fakültesi Seminer odasında yapılacaktır. Adaylann önceden Kayıt ve Kabul tşleri Müdürlüğünden alacaklan müracaat formlarını, üniversite öğrenimi sırasında almış olduğu notları ve mezuniyet derecesini gösteren belgeleri ile birlikte en geç 11 Eylül 1967 akşamın» lıadar aynı MUdürlüğe teslim etmeleri gereklidir. (Basm: 21752) 10063 A Sovyet Rusya'da S l LA N Garp Linyitleri İşlefmesi Müessesesi Müdürlüğünden: Tahliye ve Tahmil Işi Yaptırılacaktır Müessesemiz namma dış r.ıemleketlerden İzmir limanına gelecek malzemelerin tahliye tshmi] işleri, kapatılmış zarfla teklif ahnmak suretiyle, iha'.e edilecektir. Kapatılmış teklif zarflanmn en geç 4/Eylul/1967 Pazartesi günü saat 15.00 e kadar Müessesemiz Merkezi Tavşanlı adresine gönderilmiş olması veya tevdi edilmesi lâzımdır. Tavşanh'da : Müessese Ticaret Müdürlüğünden, Ankara'da : T. K. İ. Kurumu Genel Müdürlüğü Ticaret Müdürlüğünde.i Istanbul'da : T. K. 1 Satınalma Müdürlüğü, İstiklâl Caddesi Deva Çıkmazı Sümer Han Kat 45 den, İzrnir'de : G. L. İ. İrtiVıat Bürosu Şefliği, Gazi Kadınlar 1453 Sokak No: 18 B/4 den, temin edilebilir. Müessesemiz Arttirma ve Eksütme Kanunun a tâbi olmayıp ihaleyi kısmen veya tamamen yapıp yapmamakta veya dilediğine vermekte .vrbeittir. (Basın; 21920) 10081 Bir gerçek irulandı Slalin H
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle