27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHTTRİTET 6 T m u n n 1961 SAHİFE BEŞ IO AVCI BOTU YAP1LACAK Kıyılarımızın güvenliğini sağlamak ve Donanmamıza yeni gemıler kazandırmak amacıyla Denizcilik Bankası tersanelerinde 10 tane avcı botu yapüacaktır. Deniz Kuvvetleri Komutanhğı ile Denizcilik Bankası arasında imzalanan sözleşme gereğinee, bu botların 6 sı bu yıl, 4 tanesi ise gelecek yü tamamlanacaktır. îstinye, Haliç, Camialtı ve Hasköy tersanelerinde inşa edılecek olan 150 şer tonluk avcı botlan, 6,5 metre eninde, 40 metre boyunda olup saatte 25 mil sürat yapabileceklerdir. Boğazdaki gazinolar ve kısılan hoparlörler Boğazda oturaııların çoğu bugünlerde Istanbul Valisi Vefa Poyraz'ı nerede görseler hararetle teşekkür ediyorlar. Sebebi çok basit ve o derece önemli: Istanbul Valisi dayamlmaz gürul tü yapan gazinolan teker teker gezıp buradaki orkestralann ses lerini kısmalannı rica ediyor. Bız bu orkestralara sık sık gerek yazı ile, gerek şifahen rıca ederdık de, «Siz müzikten anla mazsınız, alçak sesle çalınan bu gıbi muzik parçalarının tadı ol maz> dıye bizımle bır de alay j?tmege kalkarlardı. Bu yüzden hemen hıçbır gece kulübüne gıdemez olmuştuk. Ama geçenlerde Alpay'ın orkestrasınm halıf ve nefıs tonu diğer meslekdaşlarının iddıalarını tamamen yalanladı. Boğaz'daki ve Ankara' daki lokallerinde bu orkestrayr dınleyenler birbırleriyle ne konuştuklarını duyarak yemek yemeğe ve kulaklan tırmalanmadan bu cins müziğin tadına var ma saadetine erıştiler. Zaten tecrübelerimizden biliyoruz, Play Boy'un sahibi tbrahim Doğudan ile Hilton'un bu islerıyle ilgılı kısmı Müdurü Nezih Ohri'nin de ezelî derdidir. Onlar da yuk sek sesli orkestralara yalvardık larını, hattâ bazen mikrofonların seslerini gizlice kıstıklannı ve daha nice yollara basvurduk larını anlatır dururlar ve bir türlü şefleri bu sahada yenemez lerdi.. Işte şimdi tek tek sahısların yapamadığını belki de Va li başanr da tstanbul'da gece lokallerinin yanında yaşayanlara rahat bir uyku uyumak nasip olur. Şunu da unutmadan belirtelim ki tstanbul'da bu sahada savaş açmış bir tek hanım şu sırada bir gece kulübünün aleyhine açtığı vüz bin liralık manevi taz minatı kazanacağmdan emm bir durumda. Emin olmakta da çok hakh, zira geçen yıl, bir tek gece rahat uyku uyuyamadı gını ileri sürerek açtığı davada hakh çıkan meşhur Mısırlı Ebnbeklr Beyin kızı Ceyda Ebnbekir, «Madem kl hâkim beni dâvamda hakh bnlnp lokale üç lira eeza kesti, ben de tazminat dftvfiu açıp yüz bin lirayı alınm» demiş. Şimdi bütün Yeniköylüler ve lokâl sahipleri dâvanın neticesini bekliyorlar. Eğer bu dâva kaybedilir de lokal ler bildiklerini yaparlarsa birçok kimse yazhk evlerini bırakıp sehirdek] sakin apartmanla rına ineceklerini açıklıyorlar. Amerika'dan tatile geldiler Amerika'da bir yıldan beri çalıştıklan mekteplerde sahneye k o v d u k l a n eserlerle ilgi çeken Sirin Devrim ile Tunç T a l m a n yaz tatilini geçirmek üzere T ü r kiye'ye geldiler. Şirın Devrim î ' t a n b u l ' u n a kavuştuktan sonra bir uçağa atlayıp doğru Side'ye fiitti. Orada çok şirin bir otel işleten dayısı Suat Kabaç ve esinin misafiri olan Şirın Devrim bir hafta sonra Galatasaray Ariasına gelecek. Malum ya, Şirin Devrimsiz bir Galatasaray Adası tahayyül edilemez. Tunç Yalman ise hemen bütün vaktini Büyükadadaki evlerinde ve Muhsin E r tuğrul'un Dragos'taki köşkünde geçiriyor. Hocalarının Şehir Tiyatrosundan uzaklaştınlması üzerine istifa eden Yalman Devrim ikilisi yaz sonunda Amerika'daki görevleri başına dönecekler ve Muhsin Beyden e m i r almadıkça buraya gelmiyecekler. Babaannesi ile torunu balkondan düşüp öldüler Gultepede oturan Ayse Deniz adındaki kadınla bir yaşındaki torunu Hanife önceki gece arka arkaya balkondan düşerek ölmüşlerdlr. Hanifenin oynarken balkondan düşmesi Uzerine, bakmak içln heyecanla sarkan babaanne de muvazenesini kaybetmia ve aşağıya uçmuştur. TTyuşturucu madde «Esrar» ve Amerikan sigarası kaçakçılığı ya pan Okşan Akdemir, Güngör Temircin, Mete Alanok ve Nail Aras Mali Polis Narkotik Burosu memurları tarafmdan önceki gece Taksimdeki büyük bir otelin önünde yakalanrnışlardır. Bir süre öncesinden izlenmelerine başlanan dört sanığın gerek esrar kaçakçılığı v gerekse Amerikan si^aralarım piyasaya sıirdukleri tesbit edilmiştir. Ken disini Amerikalı olarak tanıtan Narkotik grupundan bir memur, kaçakçıların içine ajan olarak girmiş ve kendileri ile arkadaş olmuşrur. Nihayet önceki gece saat 24 sıralannda Güngör'ün yönettiği otomobil, Taksim civarına gelmiş ve Esrar alıcılan parola gereğinee kaçakçılarla buluşmuşlardır. Ancak civarda tertibat alan polisler baskınlarını yapmışlardır. Kaçakçılar, önce alıcı rolündeki polislere başka torbalarda bulunan kınayı vermeğe kalkışmışlardır. Fakat polis arabada yaptığı arama sırasında gizli yerlere saklanmış paketler halindeki üç kilo esrarla 30 bin lira değerinde kaçak Amerikan sigarasıru ele geçirmiştir. Nezaret altına alınan kaçakçılar hakkında soruşturma açümıştır. POLİSE ESRAR SATARKEN YAKALANDILAR ROPÖRTAJ: FÎKRET OTYAM Yardılarda çatal çıktı yüreği «Gitmem, gidemem» dedı Bınerve koylü kılavuzum. «Gidemetn beg!» «Neden yahuT Ben ne yapacağım pekı?» Boynunu büktü... Korkuyordu yola duşmpye!... Gürültü patırdı, rıca minnet, bir katır temin ettıler... Snrtte hana bırakacaktım katırı... Sonra ne olduysa, biri yedi riiğen altı yaşlarında lkl çocuk kattılar yanıma... Katın emanet edememişlerdü... Tek tek vedalaşıp asıldım katırın ipine... Bayır aşağı ınmsye başladık.. Bir buçuk saat olmuştu yola çıkalı... Çöl köyü btelerde görülüyordu... Dık bir yprden ınıyorduk... Çocuklar katıra asılıyorlardı, direniyordu hayvan. ayakları titriyordu... Bir ysşlı kadın gördüm, aşağıdan gelen. Ben de paldır küldür iniyordum aşağı... Birden korktu kadın, dar attı kendini katırdan!... «To hayrati anoo> dedim... Rahatladı... Yürüdüm geçtim, daha korkmasın diye!... Arkamı döndüğum zaman ihtiyar, benim küçuk katırcılarla konuşuyordu .. Sonra ayrıldı... Fakat çoci'klar aralarında heyecanlı heyecanlı tartışıyorlardı bu sefer... Seslen dim. «yürüvün» diye... Gelmıyorlardı. Büyüğü «gel» dedi, gıttıra. «Efendim .. Biz ».elmiyoruz. özbay çetesi Hamidonun ogli Mnstafa Kemalo'yu ^Idürmistir Botan köpriisü basında... Kadın dedi ki, gitmeyiniz, özbavlar sizi de keseeektir, ha vallahi böyle dedi, biz korkovoruz efand'm. bn yüzden geri döneceitiı köye..» Anlamadım... Nasıl olurc^u? Mustafa Kemalo ile gece beraberdik... Ne işi vardı Botan köp rüsünün başında? Nasıl olmuştu?... Çocuklar da fazla bir şey öğrenememişlerdi. Kadın, köprü başmdaki kanları bile görmüş. Epey dil döktüm bebelere... Korkuyorlardı... Xatınn üzerin deki eşyalara baktım. altı yedl saat imkânı yok vürüyemezdırn o yükle... Neden sonra ikna ettim bebeleri... Fakat aklım karışmıştı... Kadın bır buçuk saat sonra köye gidip kara babert verecekti... Geceki <onusma!ar geldi aklıma... «Bn telsiz cihazıdır, valiye haber veriyor konnşmalarımızı. > Bir yanlış anlama olabillrdi, bir an ürperdim... Daha hızh, daha hızlı yurümeye başladık... Pınann başında mola verdik on dakika... Çocuklara anlatıyordum durmadan... Küçüğü oek anlamıyor du dilimı. Ağhyordu korkudan. Üstelik hemen gerı döneceklerdü... Bu kadar fazla eşya aldığım içın yanıma. 'ânet edıyordum kendime... Lânet ediyor dum... Ya dönüşte çocuklara bır şey olursa? «Korkma bebem» riedim... «Korkma... Bir sey olmaz .. Bak gidecegiz şimdi, helki vanınıza candarma kattırırım. Olmazsa Siirt'te vatarMniT ^ n ?rre. vpri > rim otel paranızı, yarın köylülerinizle birlikte dnnersiniz.» Bir an rahatlıyorlar, sonra yine o ürkekliğin Içine giriyorlardı. Yahya idı küçüğün adı... «Anan baban var mı Yahya» dedım... «Bnbam yok» '.edi... «Özhay. Iar dağa kaldırıp dldürdüler...» Açık Teşekkür Geçirmekte olduğum bcgaz hastalığını hemeD teşhis ederek yaptığı ameliyatla beni şifaya kavuşturan îstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi KulakBogazBurun Kliniğl Profesörü Saym Tahkik Heyeti kuruldu Edebiyat Fakültesi TUrkoloji kürsüsu Profesörü Ali Nihat Tarlan ile aym kursünun Profesörlerınden A. Kadır Karahan arasında devam eden karşılıklı ithamlar ve bu yuzden çıkan olayları incelemek üzere, Istanbul Üniversitesinde bir «Tahkik heyeti» kurulmuştur. Heyet, taraflardan birini suçlu bulursa, Üniversiteler kanununun 46. maddesine göre ceza verilecektir. Kusur bildirmeden başlıyarak, Ünlversite mesleğinden uzaklaştırmaya kadar çeşitli cezalan kapsayan 46. maddenin dışında, taraflardan birinin suçu Memuriyet kanununu kapsıyorsa olay mahkemeye aksedecektır. Doktorlar karıştı Taslıtarladaki gecekondularda oturanların minnetini ve sevgisini kazanmış bir insan varsa, o da Dr. Yaknp Çelebi'dir. Yıllardanberi bu bölgeye gönüllü olarak giden ve hastaları tedavi eden bu büyük insan sabah yediden akşamın yedisine kadar Verem Savas Derneğinde hiçbir ücret almadan seve seve bu işi yapıyor. Geçen gün bir hastası elinde bir çıçek demetle doktorun Maçka'daki apartmanına teşekkur etmek için gelip de kapısını çalınca karşısında başka birini buldu. «Ben,» dedi, «Verem Savas'taki doktorn arıvorum.» Karsısındaki zât, «Benim» deyince hasta şasaladı ve ufak bir duraklamadan sonra ikisi de yanhslıgm ne oldugunu anladılar. Kapıyı açan da Istanbuldakl bütün Verern Şavaşlarrn Baskanı Dr. Tevfik Ismail Gökçe idi. Bu demeğin kurucusu Tevftk Saglam Paşadan sonra Verem Savaşm bajına ge çen Tevfik lsmail Gökçe'nin iyilik leri yalnız hastalarına ve kendi böl gelerine değıl Taşhtarlaya kadar uzanmıştır.Bacanagi Dr. Yakup Çelebiye tekaüt olduktan sonra bu bölge de çahsmasını teklif eden Dr. Gokçe bundan sonra Taşhtarlada da Dr. Celebi kadar sevilecek. Safa KARATAY'a asistanı Dr. Nimetullah Esmer'e, Narkozitör Dr. Ferhan Murat'a, ameliyathane hemçiresi Halide Gürsan'a, amelivat sonu bakımımda gösterdikleri alâkadan dolayı Profesör Saym Süheyl Egilmez'e, Başasistanları Reşat Ertener, Vecdet Kayhaner'e; asis tanlar Burhan Terzioğlu, Ner min Başerer, îbrahim Savaş'a, ayrıca nöbetçi hemşirelere ve klinik personeline on derin şukranlarımı sunarım. Operatör Doktor Hilmi DAMŞ Cumhuriyet • 7969 DEFtLE Kıx Enstitülerinin yurdun çeşitli yerlerindeki elbise defilesi, çok büyük Hgiyle devam etmektedir. Yozgat'a bağlı Boğazhyan llçesinln Enstitülü kızlan da 60'a yakın çocuk ve irenç kız elbisesl göstermislerdir. Fotografta, Bogazlıyan Kız Sanat Enstitüsünün elbise geçidinde bir öğrenciyi görüyorsunnı. (Boğazlıyan özel) 6 Temmuz: Rehiüle\vel 28 =I V. E. | 4.33 12.18[16.19 19.44^21,45J 2,18 8.491 4.34 8.35 12.0OJ 2,011 8,34 Kara Kuvvetleri Komutanlıçmdan 1. Askerl Ihtlyaç İçln aşağıda clns ve miktarlan yaeılı malzeme yurt dışından teklil alınmak suretlyle 6246 sayılı kanun hükümleri dahlllnde satın ahıacaktır. MtKTARI E V S A F L A R I MALZEMENİN CtNSİ 1. DİZGÎ MAKÎNASI (ENTERTST) 2. KAÖIT DELME MAKtNASI 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10 11. 12. 13 14. 2. 3. 4 5 6 Saym Türk aydmları, Tarih ve Edebiyat men sııplariyle Kitap ve Yayınevlerine: Tek mevcudu, yalnız bende bulunup, Sayın Türk basınında lutfen tamtılmış olan, eskı bir fotoğraftati bttyutülen; 38 kadrata kadar «ttw dizlp. dokeblleeek kapasltede 1 Adet ve Didot sisteminde Maklne 3 mrn.20 mm. çapa kadar dellk delme ka1 » biliyetinde olacak. 70X100 eb'adında kağıdı serbestçe basabUecek OTOMATÎK TÎPO BASKI 2 » kapasitede. MAKÎNASI Azaml 26X38 Cm. eb'adında kftğıdı basabilecek TAM OTOMATtK PEDAL BASKI MAKÎNAST kapasitede. Asgarl 4 Cm. kalmhga kadar kitap ve detter kaTEL DtKİŞ MAKtNASI çanlannı dikebilecek kapasitede. Tam otomatlk olacak kartona. vüksek gramajda kftTALDIZ PRES MAKİNASI ğıtlara her renk yaldızla sıcak baskı yapabilecek kabiliyette. Tam otomatlk olacak mukavvayı (3 mm. kalınlıgında KARTON KESME MAKtNASI ve 70X100 Cm. eb'admda) kesebilecek kablliyette Makina azaml 35 Cm. llk forma dikebilecek dikiş saYARIM OTOMATÎK ÎPLÎK 1 » yısı daklkada 100 forma olacaktır. DtKtŞ MAKtNASI 1 » 70X100 Cm. ve 4 kıvrım yapabilecek kapasitede. KTRMA MAKtNASI 2 » Kâfıt ambalar ve kartona konlk yapar PERFORAJ MAKtNASI Matbaa hizmetlerinde pratik olarak kullanılabilecek KOLÎ MAKtNASI 1 » kabiliyette olacak. FREZE MAKtNASI Modern matbaacılık hizraetlnde kullanılan özel karalsteristlklere havl tertlbat ve nltelikte olacak.. AGRANDtZÖB 18X24 eb'adında foto mekanik hlzmeti lçin ARK ŞASE Poto mekanik hiHneti ieln. Gerekll döviz Komutanlıkea temln edilecek tlr. Tekllî ve ldart şartnameler K. K. Merkez D. Bşk. hğından her gün mesal saatlert Içerisinde temln Teklifler türkçe tercümeleri fle birlürte olmak Uzere 10 ar nüsha olarak 21 Agustos 1967 günü saat 09.30 a kadar Merkez Dairesl Bşk. lığınca kabul edilecektir. Teklifler her makina tçin ayn ayn düzenlenecektir. Komutanlık malzemeyi dUedigi kadar nofcsan veya fazla almakta, hiç almamakta veya dlledlğl flrmadan satın almakta serbesttir. Postada vakl gecikmeler kabul edllmez. Şartnameler posta ile gönderılmez. Şartnameler flrmalann vazılı tstpkleri karşı!ı»ı verillr Teklifler fob olarak düzenlenecpktlr. Proforma faturalaı flrma yetkllüerlnce imzalanmış olacaktır. v,,kar,rtB hPitrtilen esaslar dısındakl "<"•» "»«•" rttVkate alınmaz. HASAN TEMTIGAN Pr*. Alb. MERKEZ DAİRESt td. Ş. Md. (Basın 18907/7929) Londra'dan haberler • Londra Büyük Elçimiz Halflk Bayülkem şerefine BBC Genel Müdurü Sir Hugb Greene Televizyon merkezinde bir akşam yemeği verdi. BBC'nin en yetküi ve tanın • mış kişılerinin bulunduğu bu akşam jemeğinde Devlet Başkanı Cevdet Sunayın kasım ayı lçinde Londraya yapacağı ziyaretten bahsedenlere Bayülkem Cumhurlyetın kuruluşundanberi Ingiltereyl resmen ziyaret eden ilk TUrk Devlet Başkanının Sunay oldugunu açıkladı. • Türk Ingiliz Dostluk Cemiyeti Avam Kamarasının özel bir salonunda yıllık bahar çaylannı verdi. Ingiliz Parlâmentosundaki Türk Ingiliz Dostluk Cemiyetinın üyeleri ve birçok Büyük Elçilık mensuplarmm hazır bulunduğu bu çay çok neşeli geçti. NÂMIK KEMÂL ile yakın Edıp ve şâir arkadaşlannı bir arada gösteren tarıhî tablonun, hakıki fotoğraf kartına tabedılmiş (12X17) net kopyalan, sadece 5 lira bedelle satılmak üzere, büyük bir itina ile hazırlanmaktadır. Toptan sıparışler ıçın % 65 üzennden, perakendeler içinse, taahhütlü mektup ücretiyle birlikteki tutarının, adresimize gönderilerek lutfen sıra numarası alınması lüzumuna önemle işaret olunur. Tnsnf tzzet TAŞKIN Foto Ynsuf Paşakapısı Üsküdar Not: Bu tabloda münakaşa konusu edilen tek hu»us da, lehımıze halledilmıstir.. Meraklılar ge lip görebilirler... Cumhuriyet 7968 MEMUR ALINACAKTIR PTT İstanbul Bölge Başmüdürlüğünden 1 Bolgemizin memur ihtiyacinı karşılamak üzere 17 Temmuz 1967 pazartesi günü saat 14.30 da İstanbul Sirkeci'deki Büyükpostahane bmasmda sınav yapılacaktu. 2 Bu sınava gireceklerin en az ortaokul veya eşiti okuldan mezun olmuş, 18 yaşını tamamlamış, 30 yaşını geçmemiş, erkek isteklilerin askerlik hizmetini yapmıs bulunmalan şarttır. (Oğrenci olup tecil edilenler kabul edilmez.) 3 Atanmada lisan bilenler tercih edilecektir. 4 Tamamlayıcı bilgi almak istiyenlerln Başmüdürlük Personel Servisine veya Bölgemize bağlı PTT Merkez Müdürlüklerine müracaatlan duyurulur. (Basm 18355'7923) 7. 8. 9. İLLER BANKASINDAN Elektrik Tesisatı Yaptırılacaktır Geçici temlnat Kesif bcdeli Kasaba adı 115.000. 48.335/U52 517.45 Îsparta îsparta 22J90. 460.983,50 Aydın Çine GRUP I 6.508^105.146.40 Muğla Kavaklıdere 12J05/233.094.90 • Yeşilyurt 8 16.248. 312 446.75 » Yatağan 100. 115.000. 23.473^493 053,90 Yerkesik GRUP n 19.141. 384 ÎM. Denlzll Tavas 15^93. » 303.569.90 Kaie 155.000. ıoo. 3«.754^» 875.093.15 Kızılcaköy GRUP III 8.115/Aiyon 137 292,60 Yakasinek 8.078^136.517,» Sincanh 24 372. 515 534,75 Sandıklı 100. 105.000. 13539.» 245 780.05 Suhut GRUP rv 20.383,30 415.838,75 DenizII 80. Kızılcabölük 80.000^18 9B6 380 380.50 » Karahisar k«P«İJ »«f nsftlfl ve blrim fiat 1 Yukanda adlan yazılı kasabalann •lektrflt terialerinln yapnm e^ası ile eksiltmeye konmustur 2 Teklif zarflan 26 71967 de saat 15.00 de Ankamd» tller Bankar Sstınalms Komisyonunda açılacaktır Teklif mektuplannm 26.7.1967 günö »aat 12 00 ve kadar Banksv» teaümi gerekmektedir. 3 Teklıf vereceklerin: Yeterlik belgesi almpMı Isin 21 7 1967 «a1 1700 « kadar Bankaya dılekçe vermeleri ve dilekçelerine yüklenici kamelerin». ^mdiye k»dar vaptiklan islere aıt belgelerm asıllannı veva ta=tikli örneklerini. tam olarah b»wnlan ışlerin llstesini BmeSine gore teknık personel beyannamesini hâlen taahhütleri altınds bulnnan isleri sösterir taahhöt beyannamesını ve tutan yukanda yazılı mall yeterlik belgesini eklemeleri Iftzımdn. 4 Grup olarak gösterilen ifleıe dabil olan testalerin hepsine teldlf verilecektir. Malî yeteılik Diale evraki satıj bedeli 100. 40. Başbakanhk Atom Enerjisi Komisyonu Sözleşmeli Personel Yönetmeliğine göre lstihdam edilmek üzere aşağıda nitelikleri belirtilen personele ihtiyaç vardır. Kütüphanede çalıştınlmak üzere kütüphanecilik tahsili yapmış veya kütüphanede çalışmış, tecrübeli, iyi İngilizce bilen, daktilo yazabilen eleman. • Radyobiyoloji lâboratuvarında çahştırılmak üzere Lâborant Okulu mezunu, tecrübeli, 30 yaşmı geçmemij eleman. (Erkek adaylann askerlik lerini yapmış olmalan lâzımdır.) • Merkezr Teshin Sistemini işletecek Sanat Enstitii^T mezunu brülör tesisatmda tecrübeli bir usta. • Sanat Enstitüsü mezunu torna teknisyeni. • Sanat Enstitüsü mezunu elektrik teknisyeni. Yukarıdaki şartlan haiz isteklilerin dilekçeıerini ÇNAJEM Personel Şefliği, PJFC 1, Hava Alanı, İsUnbul adresinc en geç 20 Temmuz; 1967 tarihine kadar göndermeleri rica olunur. (Basın 18745/7925) • Çekmece Nükleer Aroştırma ye Eğitim Merkeıi Müdürlüğünden: üamido öldürülen oğlu Mustafa Kemal ile beraber ra birden bıtti. Demek ki bunköyluler vardı, Selahattin Alde dan öteye arabaya koymuşlardı. mir yani Mustafa Kemalo'nuı Köprünün beşyüz metre öteküçüğü, bir noktaya bakıyordu sinde karakol vardır KarakolSonra «Kaza oldo atabey» dedı dan ekmek, sovan, zeytin aldım O kadar.. «Kaza oldu ağabey..» bebelere, ıkı üç koylü daha varYundu yıkandı Mustafa.. Bı dı, kattım onların yanına. yola kamyonete koydular Mustafayı kovuldular... Siirt oelediyesının sonra Siirt mezarlığına götur kamyoneti santrahn vanında du dük, ağıtlar arasında toprağ; ruyordu, eşyalarımı attıra ve koduk Mustafayı.. son hızla Siirt'e yöneldik... Bir süre sonra Hamido gpli| Hastanede.. teslim olmııs.. Başhekim, köye gıderken bol^mik Hamido'nun kövüne jandarm; tarda nümune ilâç vermisü.. Âdekarakolu yapılacaktı. Te'lım oltimdir, gider nümune ilâç alırım, ma5i için vapılan pazarlıkta, sa sonıa dağıtırım köyde.. Başhekimi nırım bu da vardı. Jandarmala aradım. yokmuş.. koruyacaktı artık Bınerve köyu «Hamldo'nun oğlu ne oldu?» denün insanlarını!. Onlar koruya dim hademeye» caklardı özbay Çetesine karşr «Öldü beyim» cevabını verdi hk!. Morga indik Karanlıkü Çamaşırhaneden geçilîr morga.. Morg ka 39 gün geçmişti *^ ranlığı içinde beton bir mösa. Masa aradan nın üstünde kanlı bir örtü Ölümsü ışık, morgun buzlu camh pen17 Mayıs 1967 tarihlı Cumhuri' ceresinden, ölünün ayakucundan yet Gazetesinin birincı sayfa geliyor.. örtüyü kaldırdım. Yüzüsında Hamido'nun resmı ile şı koyun yatırılmıştı.. Kanlar sranışhaber vardı : tı. Kan içinde o gepegenç babayiğit «ÖZBAÎ ÇETESİ HAMtDO' insan, Mustafa Kemalo.. Daha dün NUN 4 ADAMIM KL'RŞUN)! gece, dipdiriydi Dipdiri.. Saçından DtZDİ... tutup basuu çevirdim. Yan açıktı CESETLER GECE EVLERİNt gözleri. ÖNCNE BIRAKILDI. SÜKAN Sonra örttüm o soluk yüzü, kan «ŞÎMDİ Stl.ÂHLAR KONUŞA lı başı... CAK» DEDt.. Hamıdo'nun düze inmesi için hummalı bir faaliyet vardı Siirtte.. Abdurrahman Çalapkulu Bı Berber, Vali, gazeteci, bir seyh gün Binervalıyı da tanımıştım. Kor lerdir temas içindeydiler.. Biz Siirt ku içindeydi. «Sıra bana geldi te göre taşralı gazeteci olduğumuz Bunlar beni de öldürecekler.. için çok gizli tutuluyordu bu faali diyordu. Aklına gelen başına ge yet!. tçişleri Bakanı da bizzat tes misti. Jandarmaya, komandoyı lim almak için gelmişti Hamidoyu ragmen!.. biraz da.. Fakat Hamido'nun işi çıkmış, inememişti düze. verdiği gün ve saatte!. Jandarma bir yanGünlükten dan faaliyet içindeydi, komandolar bir yandan faaliyet içinde.. Nere«3 Temmnı 1967, Marmara Edeyse bu üç grup birbirine düsecek reflisl ü! Dün buraya geldim. Yıllık iz> «Vali. berber, gazeteci, şeyh» dört nim başladı.. Kaymakam Babc lüsü ağır basrmş, Hamido'yu tatlı ve Korku röportajlarımın son ü( dılle •tavlamıştı!• yazısını bugün bitirdim. Yanr Hamıdo, verdiği sözün eri olduğu pazartesi, bir araca atlayıp ts' için, kendisini teslim alacak Vali tanbul'a götüreceğim yazılan ekipine, iki oğlunu göndermiş, özür Şimdiye dek yazdıklanmı O' dilemişti bir mekrupla. ergeç inekudum, okudum da kızdım ken' cekti, ikı üç gün müsaade istiyordu. di kendime. Gerek Kaymakarr Sabah ohnamış.. Mustafa Kemalo Babo'da, gerekse Korku'da, bil> ile bana Hazela» türküsünü söydiğim birçok konulan «es« geç1 leyen Selahattin Aldemir, yani Ha mişiml örneğin, Siirt jandarmt midonun oğullan, gece bizden ayrıl örgütüyle, komando'lar arasında dıktan sonra babalarının mektupla ki rekabeti.. Siirt'ten döndüğün rını alıp yola koyulmuşlar Erken zaman Içişleri Bakanıyla bu ko gelmişler, ateş yakıp ısınmışlar.. nuyu görüşmüştüm. Sükan, «Bu nu da halledeceğiz» demişti. Hal loldu mu acaba? Binerve köyü' ne nihayet jandarma karakolı kurulmuştu. Kurulmuştu ama Özbaylar yine 4 cana nasıl kıy dılar? Akıl alır iş değil! Han dört koldan dağlar taranıvordu' Haftalar geçti aradan. Özbay' lardan ses yok!. Komandolar dan ses yok! Şimdi aklıma geldi H... aga ne oldu? Hakimo'nun bs bası Naif Aga ne oldu? Duydu gurna göre. ikisi de tutuklanmıS' tı. Basmdan gizli tutulmuştu. «Çok şeyi es ceçmisim» yazma lspatı gerek.. Ondan.. İnsanlar yaşamalıdır ölmeli değil... Özbay çetesinin ortadan yok ettiği yedi kişinin geride bıraktığı 52 insandan bir kısmı 7 dul kadın ve öksüz bebeler... «Neydi senin babanın adı?» «Osman... Osraan Oökçay... Osman Gökçayın ojjliyim...» Sekiz saatlik yolu altı buçuk saatte almıştık... Botan köpriisü nün basma geldik... Sonra Vali ekipi gelmiş, iki oğulla konuşmuşlar. Bu sırada Vali ekipinden mahallî bir gazeteci arkadaş, Mustafa Kemalo'nun elindeki tüfeği almış, bir de fişek istemiş, si lâha koymuş tam kapatacağı sırada tetik düşmüş! Dusduman olmus ortalık, duman kalkmış bu sefer Mustafa Kemalo olduğu yere yıkılıvermiş.. Fişeğin içindeki kurşun parçası kasığını haşat etmiş.. Oluk gibi kan akıyormus.. Kucaklamışlar Mustafayı, köprünün öbür başında bekliyen otomobile koymuşlar. fakat fazla kan kaybından ölmüş. o gepegenç Mustafa Kemalo! Al kanlar... Köprünün başında mağaramsı bir yer vardır... Taze küller var dı orada. ateş vakılmıs .. Sonra kurumuş bir kan ffölÇi.. Daha sonra bir kan göleği daha... Kanları ızlemeve basladım... Köprü baştan başa damla damla kan içindeydi. Kimi verde ar tıyordu kan. Köpn'ivü geçtik. Bir kan göleSi daha "ardı. Son Şlmdl bir araba durdu balık a{ larımn önüne. Mayolu, şortlu ka dınlar, sıhhatll bpbeler lndiler.» Korkudan yol boyu aglayan kü çük kılavuzum Yahya Gökçay, ge] A', aklıma.. «Baban var nı?» demlştlm de f «Babamı Özbav çe esi dağa kal dırdı. öldürdiiler» demişti. Bütün çocuklar Yahya glb olsun demlyorum, ama Yahya ne den blzlm çocuklar gibl olmasmi Atom bcmbasmın dehşetinı va şamış ve nükleer stlâhlara kendl capınea dünyayı dolasıp savaş açmış Japon dostum. «însanlaı vaşamalıdır» diyordu. Eklemlştirn buna bir halk türküsünden: «ölmeli defil... " (Baaın 18821 A. 8118/7926) Hastanenin kapısında Hastanenın kapısında ağlaşan Kavmakamın eşi ve Savcı diyor ki..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle