28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAIÖFE DÖRT 17 Tcmmuz 1967 CUMHURtTFI Uç büyüKler, Boğazlar ve nars ne nraananı K Potsdam'da Türkiye rinde mümtaz bir durum garanti eden 1833 (Hunkâr îskelesi) tarihli antlaşmalardan dem vurarak bir vesika sunacağını açıkladı Truman ise noktaı nazarını ifadeye henuz hazır olmadığını belırtti ve Stalm ile Churchill'den meselenin nazan ıtibara alınmasmın tehir edilmesi ricasında bulundu. Molotofun sunduğu vesıkaya gö re, Potsdam konferansı, Montreınc mukavelesınin «müsait ve mutat usuller dahilinde» feshedilrnesi gereğini ve «en fazla alâkadar memleketler Boğazlann emniyetini \e ticarî deniz seyrflseferi ser bestisini garanti etmeye muktedir bulunduklanndar, dolayı» yeni Boğazlar rejiminin tanziminin Turkıye ile Rusyanın işi olduğunu ılân etmeliydi. Ve bu Boğazîar rejımi aynı zamanda, «diğer bazı tedbirlere ilâveten» Türkiye ile Rusyaya su yolunun başka memleketler tarafından Karadeniz devletlerıne hasmane maksatlar ve «kendi emniyet ve menfaatleri ile Karadeniz bölgesinde sulhün id«mesi aleyhine» kullanılmasına «muşterek vasıtalarl»» önlemek yetkısım vermehydi. Cburchill. Maresal Brookeia, Fransa cephesine gidiyor (1944) Törkiyp ile Rnsyayi Ugüendiren bir problem mütalâa edflemiyeceği» gerekçesıyle «Boğazlarda Sovyet iissü ve toprak talepleri şeklindeki notadan hayrete diişüldüğünâ» Rusyaya resmen bfldirecektır. Yani İngıltere, Rusyaya mealen «Türkiye üzerindeki değişiklikleri bir arada yapacağu, bizi hesaba almamak olmaz» diyor.. Turkiyenin, gerek Sovyet talep lerıne karşı tutumunu, gerekse o andaki durumunu sonraya bırakıp, Turkıye üzerindeki Potsdam pazarhğına (17 Temmuz 1945) geçelimPotsdam konferansının 23 Temmuzdaki yedınci tam kadrolu res mi celsesınde Churchfll ve Stalin tekrar Boğazlar meselesine dönduler. Ingıltere Basbakanı, Boğazlarda bir Sovyet üssüne mu\afakat edemiyeceğini soyledi. Ar kasından da Bulgaristan ve Yunanıstandakı karşıüklı olarak bulundurulan kuvvetlerin büyuklugu konusunda uzun bir munakaşa yer aldı. malarına hiç bir mahal olmadığını zikretmesine yol açü. Müteaki ben de, «Belki» dıye devam ettı. «Türk • Sovyet hududunun tashihi talebimiz onlan korknttu».» Stalin'e gore, eğer Turk hukumetı Sovyetlerle bir ittifak kurmak fıkrıni ılerı surmeselerdı, Busya Kars ve Ardahan meselesıni ortaya atmıyacaklardı. İttifak, her iki memleketin muşterek hudutlarım karşılıklı olarak savunmaları demekti. O bölgedeki hudutlar doğnı çızilmemıştı. Eğer Turkler budutlann tashihine nza göstermezlerse, o zaman ittifak dâvası bir tarafa bırakılmahydı. Stalin Montreus mukavelesıne donerek, Sovyetlerin bu vesikayı hasmane telâkki ettiklenm belırtti. Ve sonra da Turkiyenin bir harb halinde veya tehdidini hîssettiğinde Boğazları kapamak rctkisine dair Yalta Konferansında açttğı münakaşay) tekrariadı. Ingiltere tarafından desteklenen küçük bir devletin büyük bir dev 8rülda£ü gibi, îklnci Dünya savaşma Türkiye bütün çabaIara rağmen girmemiştir. «Savasa gırersenaz, gahbiyetin meyvasını paylaşırız» şeklindeki teklifler de, bunun üzerine ortadan fcalkmıs, Yalta konferansında (411 Şubat 1945) ise, iiç büyukler (Roosewelt, Churchıll, Stalin) Türkiyenin durumunu görüsmüşlerdir. Sovyetlerın one sürdugu ve Amerıkanın da destekledıgi bir teklıle gore, yenı Boğazlar rejimi, uç buyuklenn gelecek zırve toplantısına kadarki zamanda yapacakJarı istişarelerle tesbıt edilip, Potsdam'da değısecektir. Ancak Sovyetler Bırlığı gelecek eırve toplantısını, yanı Potsdamı beklemeden harekete geçecek. 19 Mart 1945 te Ankaraya «Türk • Sovyet tarafsızlık Te saldırmazlık anlaşaması islâh ve tâdil edilmeli» dıyecektir 7 Haziranda ıse, Moskova Elçımizi çağıran Molotof, «islâh» ve ctâdili» izah edecektır: Boğazlarda iis, Kars ve Ardahan, yeni bir Montreıuc anlaşması!... Aynı izahat, Türk Dışışleri Bakan Vekili Sümer'e de, Ankaradaki Sovyet Elçisi tarafından 22 Ha ziranda venlecektir. 6 MEHMET BARLAS leti gırtlağından yakabyarak Akdenize çıkı.ş hakkı vermediğini kaydetti. Eğer aynı mekaniıma Cebeütarıkta, Süveyşte veya Panamada mcvcut olsa, İngiltere ve \merikadan muazzam feryatlar duyulacaktı. Bir karışıklık halinde Türkiye, Karadenizden içeri veya dışarıya Sovjet serbest deniz sevkiyatını garanti edemiyecek kadar zayıftı. otsdam'da Boğazktrla ilgili tartışmaları ve Truman tarafıodan açıklanan Amerikan goruşünü yarına bırakarak, Kars \e Ardahan üzerinde duralım. kararda, «Yurt dışındaki ErmeStalm ve Molotof'un sözlerınden anlaşıldığı gıbı, Kars ve Ar niler", Sovyet Ermenistanına kabul edilecek» diyor... dahan'ın Moskova tarafından taTabiî bunlar ve benzeri lddialebi. «onlara göre» ıkı sebebe dayandınhyor: lar Tnönü hükümettnden gereken cevabı alacaktır. % 1931 öncesindeki statükova dönüş. DUZELTME: Dunkü yazımızda, O Türkiye ile yeni imzalana«Inönü burada (Adana'da) Sovcak anlaşma sırasında, Sovyet hu yet tehlikesinden, Stalin'den dodonu daha fazla müdafaa ediChurchill'e bahsetmiştir» cumlesl lebilir faale getirmek. «Inönü burada, So\?et tehlikesinBu anlasmayla kastedilen, 1925 den Stalin'e bahsetmiştir» şeklm tarıhli ve Paris menseli, «Türk de, hatalı olarak çıkmıştır. Dv Sovyet tarafsızlık ve saldırmazlık zeltıriz... anlaştnası» dır. Anlaşma, 1945 te suresini doldurauğu içm, yenıYARIN: lenmesi gerekiyordu. öte yandan 10 Ekim 1945 tarihTRUMAN lı New York Heraîd Tribune gaVE BOĞAZLAR zetesı muhabirı Metcalfe, Stalin'ın «Kars ve Ardahan Ennenistana veribneli» dediğini yazıyor. Bu mânasız lddia, Sovyet I I))İA|C'/ |6İA'Y|R ÂIMİVİf lt.li hükumeti tarafından resml göruş halınl alacak, Ermeni cemaati bu yolda tahrik de edüecektir. 1945 Haziranındaki Ermeni Patriği seçimine, Sovyetler BirUginde âdet olmadığı halde, dunyarun dort tarafından dın adamları dftvet edilecektir. Yeni Patrik ise, Kars ve Ardahan'ı kastederek «Bizim esld topraklarunız, yine bize iade edilmeli» diyecektır. Mos kovada Halk Komiserlerl KonseHAFTALIK BULMACANIN ŞEKU yinın aldığı 2 Aralık 1945 tanhll P Bu konuda yardım istediğimiz Ingıltere, durumu Amerıkaya bıldirip fıkir soracaktır tngiltere ile aramızda, 1930 tarıiüi bir de ittifak vardır... Amerikanın cevabı, «Sovyetler bu notayı vermekle kötü bir iş Tspmadı; yeni Bogazlar rejimini hazırlarken. boyle notalarla nabız yoklamak normaldir» olacaktır. Bunun üzerine meseie Potsdam konferansına kalacaktır. Ancak Türkiye, ne çeşıt pazarhk olursa olsun, «Türkiyenin bir kans toprağı kimseye verilmeı» görüşundedir. Ingiltere İse, Arnenkadan daha iyi hareket edecek, Moskovadaki İngılız Büyükelçisi Kerr «Sadece Ve pazarhk otsdam'da Boğazlar konusu ılk defa 22 Temmuzdakı, tam kadrolu 6 ncı oturumda Chur chıll tarafından ele almdı. Churchıll, Stalın'e, «Rus askerî \e sivil filosunun Boçazdan serbest geçisini sağuyacak yeni anlaşmavı Ingütere de destekliyecektir» dedı; ancak Bogazlarda us, Kars ve Ardahan gıbı taleplerle, Turkleri alârm vaziyete geçırmek mânasızdı.. Stalin, Rusyaya Boğazlar uze P Tartışma B u tartışma bir ara Stalin'ın, Turklenn silâh altında bulundurduklan 20 tümenle kork 1945 teki Dıjişleri Bakanımız Uasan Saka... ] İSTANBUL Acılıs oroerara Turkuler Konusma Ovun havaları Köve haberler Sabah melodlleri Habeıler ve hava durumu Istanbul'da Bueun Kucuk ılanlar Bu sabah sıznle Rad^o H Muzık orkestrası Salıh Dızer den sarkılar Anneler Icin Taneolar R Senses'ten turküler Keman Soloları Muzik kutusu Tarım Dunvamız Serao Tarueliden sarkılar Arkası varın Kısa haberler Öfcleve doeru müzik İlhan Fevman Orkestrası Kucuk llinlar Dort ses. Dort sazdan türkuler Y. Eroilu'dan sarkılar Y Gurses'ten sarkılar Haberler. Resmi Gazetede Bueun 13 20 Hsfif muzık 13 30 Reklâm Droeramları 14 00 G Akkor'dan sarkılar 14 20 N Kovuturk Orkestrasl 14 35 Saz eserlerı 14 50 Konser saati 15 40 Gulcan Sevim'den turkuler 15 55 Kısa haberler 16 00 Okul Radvosu 16 40 Cocuk Bahcesl ! 16 55 Cocuk korosu 17 00 Her ulkeden bir demet 17 15 Kıss haberler 17 20 Karma Fasıl toolulueu 17 50 Reklâm Drosramları 19 00 Haberler ve hava durumu 19 40 Kucuk llânlar 19 45 Parlâmentoda eecen hafta 20 00 Azız Sensesten turkuler 20 15 Yuksek Öeretım GencliH ve sorunları 20 30 Mısafır Sanatcılar 21 00 24 saatin olavları 2105 Ekonomi Dunvamız 21 25 Ozdal Kale'den sarkılar 2145 Anılarla Atatürk 22 00 Reklâm Drosrmalan 22 45 Haberler v e hava durumu 2S00 Buvuk Bestecıler 23 45 Hafıf muzık 24 00 Kaoanıs. İSTANBUL İL RADYOSU Acııls ve Droeram Sızın ıcin Kucuk konser Ivı aksamlar Senfonik muzık Turkıveve Hos «eldlniı Aksam konserı Beraber secelım Dort Ruzeârın eetırdıfa Ezeller Koncertolar 21 15 21.45 Fıansızca sarkılar 22 00 Gece konserı 23 00 Caz muzıii 23.30 Cesitlı melodıler 24 00 Gece \arısı ıcin 0100 Proeram ve kaoanıs. övuepı'c . . . 1 2 3 4 6 8 9 1 23 456789 («•= M^yızKi eueA. ^ ^ ATUV/IM BIBCİP UZAVCUCE ZI~^^.^i.vi.. I SOLDAN SAĞA: 1 İstanbul kale duvarlan dışında vaktiyle cami hallne sokulmuş turisUerin ilgi Ue izlediklerl eski ve sanat eseri bir kilisenln adı, bir renk. 2 «Bamazan» ısmini taşıyan otuz güne böyle de denüebilir (iki söz). 3 Tiryakilenn dudaklan arasmda durmadan tüttürdükleri (çoğul). 4 Tersi Dıvan edebiyatında «gizll» karşılığıdır, çevrilınce «baygınlık halınden vazgeç de kendine gel!» karşıhgı bir emir olur. 5 «Enı çok fazla ilâve parça» m&nasına iki söz. 6 tplik bukme aracı, Fransız alfabesınin son harfi bbyle okunur, bir çeklmın kısaitılmışı. 7 Tersi «Hangi yirmi dört saat içinde?» aniamına iki sdzlü bir soru olur, içki (Dıvan edebiyatmda). 8 PrtnaiK» «ha ii 33 11 m PLI LJ M 1 1 II 1 yır» sozu karşılığı, katı halden su narı uçurumu, <<kıvanç içindekl lu duruma girme hali. 9 «Meş erkek» karşılığı iki soz. 6 Bahur dıkenli ve güzel kokulu çi ğımsız nliâyet, nota. 7 Orta ısıtılmış durumda, çegi yetiştirip çoğaltan» mânası derecede na ıki söz. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 e s k l Y u n a n et' YIKARIDAN AŞAGlYA: 1İBİ; ISK ıKıLiEirM sanelerine böy1 Sovyet Rusya BaşbakanıİR de denüir. 8 nın adı. 2 «Bayramdan bir ay Bir zaman önceki yirml dort saatlık zaman» parçası, söyleanlamma iki soz. 3 Bir çeşit ame ve konuşma yakkabı densı, futbol takımlanhareketi 9 Orta Amerikada nın birbirlerine attıklan. 4 ve Meksika va «Dışan kısmın tamamiyle aksl mnkll çok yakın bir fcsımdakl alıcı araç» mânasına Krvelkf botmaeanın denizuı adı. iki SOJ. 5 Sevgilı veya dag ke aaUedilmU «ektt E77VELKI GÜNKÜ BDLMACANIN NASIL HALJ^EDİLECEK Xokan«UkJ nüuunlı balmacada <adece 4 Une anahtar (ipnco) ve 8 tane »onııç vardıı Soa kmlan 12 karenin içine 1 den 9 • kadat uyfun biret rakam koyarak ve toplama. çarpma. çıkartma, bolme isaretlenne dikkat ederek foldan sağa ve vnkandan aşağıya bulmacada gösterilen «onuçlan boJanaz. Birat vaktiaU mht mtm, bog vaktinizl boqça geçirmjj olursnaoz TIFFANTJONES MallCOÇOğlU I konu veresim: AYHAN BAŞOGLU BEYAZGUL AN K AR A 06 25 Acılıs. Droeram 07 00 Kove haberler 07 05 G. Tecer ve M. Touer'den Haberler v e hava durumu Sabah muzısı Ankara'da Bueun Kucuk ılânlar Her telden Turkuler eecidl Kısi ve cevresı Sabah konseri Kısa haberler rkası varın Okul Radvosu Sarkılar Melodıden melodıve Cocuk Bahcesı Konser saati Yıldırav Cmar'dan tulkuler Kıbrıs saati Kucjk ilânlar Beaber ve Solo sarkılar Haberler Resmi Gazetede Reklâm Droeramları Cocuk Bahcesı Ahmet Melık'ten sarkılar B ısun ıcın sectıklerımız Kısa haberler <U, Ekber Cicek'ten turkuler Konser saati Plâklar arasında Salıh Uveun'dan turkuler M Armaean'dan sarkılar Cesitlı muzik Kı^a haberler Yurttan sesler Kov Odası Reklâm Drofframları Haberler \e hava durumu Kucuk 'lânlar K Karas.Jevmanostlu'dan tnrk'iler M Sevran'dan sarkılar U\ kudan once 24 saatin olavları Mıkrofonda tivatro TBMM Saati A Zeneer'den sarkılar Haberler ve hava durumu Onera albumunden Gece varısına doeru KaDanıs. Allah belâsım versın arabanın da, evinin de senm de! dedi oğlan. Burun buruna, kavgacı horozlar gıbi birbirıne eğılmış duruyorlardı şımdi ikisi de . Ulan ulan ulan! dedi kız. Boğazı kurumuştu, sesi çıkmadı. Öfkeden, utançtan oleceğini sandı. Genzi yanıyordu, gözleri sulanıyordu. Çevresini sisli, bir garip gdrüyordu.^Ağlayacağını anladı birdenbire. Işte bu olmazdı! Bu ayı yarmasmın, bu ifritin karşısında ağlamak! En çok şaştığı öyle birinin o güzelim Jaguarın, o evin, eşyaların sahibi olmasıydı. Kendisine oynanan oyuna bile şaşrnıyordu buna şaştığı kadar. Jaguann da yerin dibine, sen de yerin dibine! Allah belânı versin, hepinizin diye söylendi. Gene sesi çıkmadı. Ulan ulan ulan! diyordu. Ulan ulan ulan! Ama hep içinden diyordu dediklerini. Soluk almak boğulraaktan kurtulmak ıstercesine jutkunuyor, \umruklarını sıkıp kendinı toparlamaya çabalıvordu Sonunda başardı ışı. Bıçak gibı dıkilip kalkındı incecık zayıf vucudu salonun ortasında Ben kaltak! değıhm! dıye, bağırdı. Gozünü oyarım ben namusuma soz edenın . Ulan. ulan.. Ulan!.. Jaguarın sahibiymış, ev.n sahıbiyniiş ulan dunyanın sahibi olsan senin gibi bir kutük!.. Gene de.. anladm mı gene de.. Adamın kocanıan, fıl ayaklaruıı gördü birdenbire Eğılıverdı, tukurdu bütun gücü üe o yana doğru. Her zamanki nisancılığı ile de oturttu tukurüğu adamm ayna gibi parlayan papuçlarınuı üzerine. tlerıje doğru atılıp, adama yandan bir dirsek savurdu. 0nun şaşkınlığından faydalanarak ok gibi fırladı.Yarı aralık duran oymalı, büyuk meşe kapıdan attı kendinı dışan. Geniş mermer merdıvenlen uçar gibi ındi. Sokağa çıkügında soluk soluğa durdu kaldırımda. Kurtuldum! diye. söylendi. Pek saştı kurtulmuş olrnasına. Ba"=] uğulduyordu biraz. Gözlen kamaşmıştı gün ışığında. Dünyayı ilk defa görürcesine kırpışık kırpışık bakıyordu çevresine. Yürüyenler vardı karşı kaldırırnda. tki çocuk birbinni kovalayarak, koşarak geçtiler yanuıdan. Çarpmasınlar dıye geriye doğru kaçıverdı. Arabalar geçiyordu, yapılar sıram sıramdı. Pencere önlerinde insanlar duruyordu. Radyo sesi geliyordu apartmanlardan kımse onların farkmda değildi. Şu benim başıma gelene bak! diye, duşündü kız. Kafası karma karışıktı. Büyük bir yara vardı yüreğinin üzerinde. Elıni koymak, basürmak dindirmek ıstediği bir acı! Dizlerı tıtriyordu, elleri tıtriyordu. Korku pis bir ur gibi şişip büyümeye başlıyordu yeniden içinde Ulan.. ulan.. Ulan! dıye mınldandı. Sesini duydu bir yabancıyı duyar gıbi. Başkalan da duymuş olmalıydı. Yoldan geçen yaşh bir adam donup baktı garip garip. Toparlandı kız. Elini saçlanndan geçırdi. Utanılacak, çirkin bir görünüşü olraahydı. Ayıp ayıp! dedi kendi kendine. Entarisine, papuçlarma kendine baktı urkerek. Çıplak olmayışına, etıylebuduyla, butünuyle caddenın ortasında sapsağlam durabilmesine jaîiP kaldı. Kara katran gibi sıyrılıp aktı ince omuzlarnıdan korku. Hıç bir şey olmaraışü işte.. Hiç. hiç bir şey! Goğsündeki tıkanıklık, tıtreme diniyordu yavaştan. Doğrulup toparlanıyordu. Oradan uzaklaşmssı. b,ir an önce kaçması gereküğıni akıl ettı sonunda. Yolunu seçmeye, gideceği yanı kestirmeye çabalayarak bir ıki adım atü kararsız. Ancak o zaman mendili ile, küçük para çantasını yukarda, radyonun üzerinde unutmuş olduğunu hatırladı. Buyuk caddenın öğle üstü yakıcı guneşı altında yapyalnızdı. Üstelik on parasız! Yolun ıki yanına sıralı buyük, güzel apartmanlar üzenne düşecekmışcesıne ürktü bırdenbire. Kabataşa kadar yurumek ısden değıldı. Ama karşıya geçmek ıçın vapur parası ısterlerdı ınsandan. Kaldın mı volun ortasında, kaldın mı on parasız, çaresız! tnanılacak şey değil bemm başıma gelen! dı\e tekrarladı. Arap karısı değıl ama galıba ben rıhtıma ınıp dıleneceğım dıye alay etrneğe kalktı kendi kendısıyle. Yüzü genlıvor, ağzı çarpılıyor, gözleri dolu dolu bır garip bakıyordu gelıp geçenlere Sonra küfre ba^ladı: Kaltak senı! An akılsız. ah budala sem! Kaldın mı yolun ortasındt. kaldın mı on parasız, çaresız! Irsanın kendi kendısine küfretmesi başkaydı. îçı açılır gıbı oldu bıraz. Ama o herif, o kapkara ıfrit!. Pabucuna tukruğu oyle guzel oturttuğu ıçın sevınıverdı bırdenbıre. Gulme>e koyuldu Iskeleye ındığınde belkı de bır tanıdığa raslardı, bırinden birkaç kurus bilet parası bulurdu. Gizlice kaçar, vapura saklanıvenrdı, bıletçıye kaptana yalvanr, borç ısterdı Bır kere karsıva geçebılse! Bır daha o y e m dıbıne batası kocaman sokaklara, caddelere donmneceğıne yemın ettı ıçındcn. Allahı yemınıne ınandırmaya, ondan yardım koparmaya çabalıjordu kurnazca. Kendısine ovnanan oyunu duşunmuyordu. Oğlanı da duşünmuyordu Duşundüğü tek şey geldığı yere donmektı. Me vapacağını, nereye gıdeceğını pek bılmeden birkaç adım daha >urüdu. Sonra birdenbire Jaguarı gordu. Orada, kaldırımın kenarında, uzun tılkı bur* nunu yere yatırmış duruyordu. Inat olsun dıye, aiay edercesine butün RÜzelüpı ile güneşin altın» rla yaldü yaldız parlnordu Bır tas almak yerden, camlannı ındırmek aşağı, uzun kurumlu ournunu czmek ıjıcene! Yok etmek Jaçuarı oradan, dunvada ne kadar araba ne kadar Jaguar varsa hepsını parçalavıp vok etnıek' Arkasında ayak ses'en duvunca ıçınden geçenlerı anlamışlar da, he^ap «ormava. yakasına yapışmaha gehvorlarmış gıbı urkerek panığe yakalandı. «Polıse verırım sızı .. demıştı herıf O kara domuz! «Arabama bındınu, evıme gırdınız!» demıştı. Korkuyla ürperdı kız Allah belâsını versin o oğianın! diye, söylendi yüksek sesle. Kaçmaya davranırken sıcak bır soluk duydu omuz başında. Öleceğını sandı korkudan. (Arkaa rar)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle