04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 21 Hazfran 1967 SAHİFE BEŞ Kötü evlere « Yıldırım Taarruzu » yapıldı Şimdiye kadar kapılarına uğranılmayan gizli fuhuş yuvaları, Polisin «Yıldırım Taarruzu» ile birer birer basılarak dağıtılmıştır. Polis'in bildirdiğine göre, 2 gecede 25 fuhuş evi basılmış, 200 kadın yakalanmıştır. «Yuvaları» çalıştıranların panlğe kapılmalarına yol açan baskınların devam edeceğini söyliyen bir polis yetkilisi, «Şüphe ve zan altından kurtulmak için durmadan basacağız» demiştir. HASTAHANE DOLDU tki gece içindeki faaliyet sonucu olarak Ahırkapıdaki Emrazi Zühre viye Hastahanesi dolmuş. kadmları yatıracak yatak bulamıyan hasta hane ilgilileri, koridorlara karyola ve yatak koymak zorunda kalmıslardır. Bu arada bazı kadınlar da etrafı yüksek duvarlarla çevrili olan hastahaneden kaçmaya teşebbüs etmlş, bir kısmı bunu başar Muhsin Ertuğrul Avrupa gezisinden döndü uhsin Ertuğrul için Şehir Tiyatrolannda koparılan fırtınalar devam ederken soğukkanlı sanatçımız Avrupa Tiyatrolarında hayatınm en zevkli daki< kalarını geçiriyordu. Üyesi olduğu İTÎ'ın dâvetlisi olarak gittiği Almanya, İspanya gibi devletlerin bütün tiyatrolarında aylardan beri görmedik eser bırakmayan Ertuğrul Muhsin, Türkiyeyle de hiç bir zaman ilgısini kesmedi. Kendisi uğruna Şehır Tıyatrolarından istifa eden sanatcı grupundan Beklân Algan hocasına gunluk gazetelerı ve bazı mecmuaları bıkmadan usanmadan muntazaman gönderdi. Boylelıkle Turkiye'deki sıyaset ve tıyatro olaylarım gunü gününe takıp eden hoca birkaç gün önce Dragos'taki evine donünce, «Ne var ne \ok?» diyeceğine onlara burada oldukları halde takıb etmedikleri birçok olaylarla ilgili haberleri verdi. Kendisini dikkatle dinleyenlerin basında Muhsin Bey hayranlarından Filız Ofluoğlu ile Melda Kaptana gelıyor. Pazar günlerini hocanın evinde geçirdiler. Sandoz İlâç Sanayii Ltd. Şirketinin dünyadaki mevcut fabrikalarınin imalât şefleri İstanbul'da bir toplantı yaptı... Bu toplantı dolayısıyla Fabrika Müdürü Dr. Poffetin misafirler şerefine Emirgândaki Abdullah Çiftliğinde bir kokteyl vermiştir. Foloğrafta, Sağlık Bakam Dr. Vedat Ali Özkan'ı dâvetlilerle birlikte göriiyorsunnz. Ziraafçılur, ticaret sektöründen şikâyteçi.. Türkiye Ziraat Odaları Birliğinin Istanbul, Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Kocaeli, Bursa, Çanakkale, Balıkesir, Bolu, Kastamonu, Sakarya, Bilecik ve Zonguldak illerini kapsayan 1967 çalışma dönemi ikinci bölge toplantısı; dün saat 15'de, îstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Konferans salonu'nda yapılmıştır. Türkiye Ziraat Odaları Birliği İkinci Başkanı Ziraat Yük. Müh. Fuat Çilingiroğlu, açılış konuşmasmda. «Millî istihsalimizin yüzde 40'ını, genel ihracatın yüzde 80'ini saflayan köylü zümresi. nüfusumnzun yüzde 80'ini teşkil etmektedir. Buna mukabil, tarımsal nüfusun alım ve tüketim gücü, yetersizdir. Endüstri sektörünün mamullerini yeterî kadar kullanamamakta, dolayısiyle Türkiyede artan refahtan adilâne bir sekikle istifade edememektedir» demiştir. Röportaj: ALI ABALI Bütün gazeteler mahsur kalan turistlerden bahsediyordu Turizm konusunda bu kuralı bilmiyen kahnamıştır. Turist öncelikle güler yüz ister. Daha sonra ihtiyaçlarının karşılanmasını bekler. Türkiye eğer turist bekliyorsa ki buna mecburdur gümrük kapılarını turistlerin kolayca girebileceği hale getırmelidir. Aksi halde bu yarışta en sonra kalmaya mahkumdur. Bir turistin getireceği iki gömlek, bir portatif radyo Türkiyede kalırsa, sorarım bavullara baş aşağı atlıyanlara, Türkiye ne kaybeder? ' Bir anımı anlatayım: Hatırladıkça sanki ben yapmışım gibi yüzüm kızarır. Başka bir gezimde. trlanda'da Oublin'de genç bir kızla. turist reh beri ile tanışmıştım. Genç kız yaz aylarında bağlı olduğu şirket tarafından kendisine verilen 2530 kişilik gruplan, genellikle yaşlı turistleri istedikleri yerlere götürmektc ve gezdirmektedir. Kehbere (Türk) olduğumu söyleyince benden izin istedi ve yanımdan aynlırken bekle memi rica etti. Biraz sonra pasapor tu ile beraber geri gelen genç kızın pasaportunda yüze yakın giriş daıngası vardı. Damgalar arasında bizim meşhur (Yeşilköy)ü bulduk. Ben tabiî Türkiyeye. soğuk ve sisli bir memleketten gelen bir kimse buldugum için memnundum. Türkiyeyi nasıl bulduklarmı, beğenip beğenmediklerini sordum. Genç kız görmek imkânını bulamadıklarını söyledi ve sebebini şöyle anlattı. Rehberin beraberindeki Turistler Yunanistan sonra bir hafta da Türkiyede kalmak istemisler. Içağa atladıkları gibi Yeşilköye gelmişler. Fakat Yeşilköy nedense o eüıı çok kalahalıkmış. bir büyüğü müz mü geliyormuş veya gidiyormuş. Yaşlı kimseler saatlerce ayak ta bekletilmişler ve sıra kendilerine geldiği zaman üzerleri sıkı bir şekilde aranmış. Öyle bir arama ki. mahrem yerlerine kadar! Genç kız sonra henimle şöyle alay etti: •Hadi ben gencim, aranacak yerim var. Ya o ihtiyarcıklarda ne bul dular?..» thtiyarlar mı? Yapılması gerekeni yapmışiar. Aynı günde başka bir uçakla Türkiyeden ayrılmışlar ve bir hafta daha Rodos Adasında eğlenmişler. Turizm alanında basit gibi gözüken buna benzer hatalarımızı düzeltmek zorundayız. ••• mıştır. EVLİLER İsveçte iken, Yunanistanda ihtilâl oldu. Bütün gazeteler Yunanistandski ihtilâlden ziyade o sırada Atina Hava Alanında mahsur kalan 1300 Isveçli turistten bahsediyor ve manşetlerine çıkarıyorlardı. îsveçlilerin turizm konusunda bü yuk gelir sağlıyacaklarını, altm yumurtlayan tavuk olduklannı gören komşulanmız Bulgaristan ve Romanya ve Skandınav ülkelerinde hızlı bir kampanyaya girişmişlerdir. Bu kampanyalarda garip olan şudur, kendi hudutlanndaymış gibi İs tanbulu da göstereceklerini ilân et mektedirler. OYNANAN OYUN Neden mi? Çünkü bu ülkeler Türkiye ile geçen yılm sonunda turizm anlaşması yapmışlardır. Bu turizm anlaşması tek taraflı, yâni yüzde yüz Bulgaristan ve Romanyanın lehine yapılmıştır. Tabiat ve güzellik bakımından Türkiye ile boy ölçüsemiyecek Bul garistan 1 milyonuncu turistini geçen yılın.ortasında (Kalkınma plân larında 1971 yılında gerçekleşeceği ifade edilmesine rağmen) törenle karşılamışlardır. Karadenizin soğuk kıyısında kurulan Nesebar ve Mamaiya gibi turistik tesisler, gelenleri tatmin etmeye başlamıştır. Yâni turistler değişiklik istemektedirler. Bunu sezen komşularımız kendilerine gelen turistleri Türkiyeye aktarmayı teklif eunişlerdir. Giden Türk heyetleri Türkiye turizmini masa başından yönetenler bu anlaş maları gözü kapah imzalamışlardır. Bu anlaşmalar ile Türkiye hiç bir şey kazanmamıştır. Kazanmamakta olduğu gerçeği tüm çıplaklığı ile ortaya çıkmıştır. Şöyle ki; Mamaiya ve Nesebar'a gelen turistler, Bulgar veya Romen gemileri ile günü birliğine İstanbula ge tirilmektedir. Türkiyenin bundaki kazancı sadece turist hanesine bir çizik daha atılmasıdır. Bu şekilde gelen turistler koşar adımla birkaç saatlığına Istanbulu dolaşmakta ve ilk kondukları yere dönmektedirler. Bunu, Bakan Kürşad da son ba sın toplantısında açıklamıştır. «Tür Kontrolsüz olarak faaliyet göste ren randevuevlerindeki baskmlarda 20 ye yakın evli kadın bulunmuştur. Lüks fuhuş yerlerinde yakalanan evli kadınlardan ikisi hayatlarına son vermek üzere, tentürdüyot ve bazı sinir hapları içmişler dir. Beyoğlu, Kadıköy ve Istanbul yakalarındaki basktnlarda da yaka lanan beş kadınm hâmile oldukları hastahanede yapılan muayenelerin den anlaşılmıstır. ÎNANMADILAR Randevucular ve gizli fuhuş yerleri işletenler baskını yapanlara inanmamışlardır. Bazıları, polislere, .Siz polis değilsiniz. Şimdiye ka dar kimse gelmemişti buralara» diye konuşmuşlardır. TtCARET SEKTÖRÜNDEN ŞİKÂYET Daha sonra konuşan Ziraat Odaları Başkanı Yük. Muh. Fahri Tanman, özetle şunlan söylemiştir: «Çiftçimiz, enerjisinin karşılığını alamamaktadır. Zira, tarım dışı sektörün hacmi küçük olduğundan, alım kabiliyeti de düşüktür. Öyle ki, nüfusun pek büyük oranı tarım sahasında 7alışan ülkcmizde tüketim ve pazarlama imkânları gözönünde tutulmadan, sâdece istihsalin arttınlmasına gidilmesi, müstahsilin sıkmtılarını hallli kâfi gelmez. Pazarlama konusunun ziraat ve ticaret odalarının koordine bir çalışmasıyla realist bir çöztim sekll bulması ve bunun da tatbikatına geçilmesi şarttır. Ticaret Sektörü, bugün nazlı alıcı vaziyetindedir. Pazarlama konusunun halli, kendisi için hayatî bir önemi haiz değildir. Zaten, bu sektör mensuplarının ortalama gelirl, çiftçimizin en az 4 mislidir. Bu itibarla, ticaret sektörünün, (Tok açın halinden anlamaz) tavrını terkederek. Pazarlama konusunda Ziraat Odaları ile candan blr koordine kalması gerektir». Konusmalardan sonra, Dıvan Toplantısının açılışı yapılmış, orman halk ilişkileri konusunun tartışılmasına geçilmiştir. Toplantı, bugün sona erecektir. 1» MİLYON KEÇİ Fahrl Tanman daha sonra gazetecilerin bir sorusu üzerine Türkiyede 19 milyon keçi bulunduğu, keçinin yerine Hartford cinsi inek yetistirilmesinin yerinde olacağını söylemiş, «Karnı doyarsa köylü, ormam tahrip etmez» demiştir. Kalp krizleri Bu günlerde Suadiye'de birbirine çok yakın iki evin bütün halkı aynı derecede üzüntulu ve sevinçli günleri birbirlerinden habersiz geçiriyorlar. B;r ev Atatürk'ün en yakın silâh arkadaşlarından Kâzım özalp'ın, diğeri de fabrikatörlerimizden Kadir Haı'ınki. Her ikisi de aynı adet, ve şiddet ve fâsılalarla kalb krizleri geçirdiler, ailelerini ve dostlarını çok üzdüler ve aynı günlerde tehlikeyi atlat tılar. Bahçesinde bir Atatürk bu^tü bulunduran Kâzım Paşa. krızini atlattıktan sonra ağlamayı bırakan ki7i Giiner Moralı oğlu Prof. Teoraan özalp ve gelıni Selrain özalp, Pazar günü ilk defa bahçelerine çıkıp rahat bir nefes alabildiler. Bir ay kadar önce Ankara'da şerefine tertiplenen bir merasimde yorulduju ileri sürülen Paşa başucundan ayrılmayan doktorlarıyla şakalaşmağa başlayınca bütün mahallenin de keyfi geldi. Kadir Has kırkbeş yaşında olmasma rağmen daha şiddetli bir. kalb^krizi ^^gcirince aıle Londra'nın en tanınmış kafo mü tehassıslarından doktor Niton'u buraya dâvet etti. Aile doktorla rı Prof. Cihat Abaoğlu'nun katıl dığı bir konsültasyon neticesinde Kadir Has yeni metodlarla üç gün üç gece uyutularak teh likeyi atlattı. İki kızkardeşi, iki hemşire ve eşinin devamlı ilgisi ve şefkatiyle bakılan iş adamı simdi ne zaman denize e,ireceğini doktorlanna sormaya başladı. Dr. Nixon da hastasının zandı. Her iki aileye de geçmis olsunlar... flmerikan Harb gemileri bu sabah gelivor Dünyarun en yeni ve en büyük uçak taşıt genıisi «America CVA • 66» bugiln 3 Amerikan muhribinln refakatinde, 6 günluk bir ziyaret için, İstanbul'a gelecektir. Amerikan 6. Filo 4. Tümen Komutanı Tumarmral Lawrence R. Geis'in forsunu taşıyan «America 66». 200 bin beygir gücünde makinalara sahiptir. 353 metre boyunda, 7560 metre genişlifinde ve 69.54 metre yuksekliğindeki gemi, 4 pervanesi ıle saatte 30 mil yapmaktadır. Bir eski Türk evi Oscara namzet gösterilen cTür kiye, Tarihin Köprüsü» adlı dökümanter filmiyle Avrupa ve memleketimizde büyük ilgi top layan Mr. Riddle bu yıl Umum Müdürlüğünü yaptığı petrol şirketinden çekiliyor. «Artık sıra gençlere geldi. Bizler bunu bilip zamanında çekilip onlara fır sat vermezsek antipatik oluruz» dıyen Mr. Riddle'in şirketine getirdiği yenilikler, kurduğu tiyatro, Anadolu'nun birçok köşe sinde işlettıği ve turistlere rahat ettirdiği kamp yerleri ve memurlarına gösterdiği yakın il ginin çok aranacağı muhakkak. Herhalde o da kendisine gösteri len sevginin farkında olmalı ki tekaüt olduktan sonra tngiltere yerine Türkiye'de yerleşmeğe karar verdi; Büyükdere'de yüz elli yıllık bir eski Türk evi satın aldı. Yakın arkadaşları Prof. Sedat Eldera ve Türkiye'nin ilk kadın mimarı Leylâ Tnrgnt'un gayretiyle evini eski Türk havasına uygun olarak tanzim et1i. Burada îngiltere'den gelen ecnebi doştları için de güzel bir misafir odası hazırlayan Mr. Riddle ufak fakat çok samimi partiler veriyor. Kendi tâbiriyle «Gecekondusu» ziyaretçiler ta rafından çok beğeniliyor. Ve şu sırada Türk havası taşıyan evlerini yıktırıp yerine garip garip binalar inşa ettirme arzusunda olanlara Mr. Riddle şaşıyor ve, «Ben evime eskiden âdet değilmiş diye parke bile döşetmedim. Dünyanm en güzel mimarisınin olduğu bir memleket te yaşayıp da Batıyı kopye etmeğe çahşmak bana dokunuyor» diyor. Bu sözlere candan katılanlar da Türk mimarisinin devamı için cansiperane çalışan Sedat Eldem ile Leylâ Turgut. kiyeye gelen turist sayısı artıyor, fakat gelen döviz azalıyor.» Türkiyeye yararlı olacak turist doğrudan doğruya gelen ve konaklıyandır. Geçen yıl Yunan Adalanna gelen 565^00 Isveçli bu yaz mutlaka yeni yerler anyacaktır. Yu nan ihtilâl idaresi (MiniEtek)i ya saklamıştır. Unutulmamalıdır ki mini eteği en iyi yakıştıran kızlar Skandinav'lardır. Uzun boylu ve muntazam vücutlu olmaları sebebiyle (Mini etek) kendilerinin mil İi kıyafeti haline gelmiştir. Yunan askerl idaresi devam ettiği sürece hattâ normal hayata dönülse bile turistler Yunan Adalanna gitmekte bir süre tereddüt edeceklerdir. Öğrendiğime göre dar kadrolarına rağmen faydalı çalışmaları görülen tsveç Turizm Bürosu Müdürü başka bir yere tâyin edilmiştir. Bir künsenin, çalışkanlığı dolayısiyle daha iyi bir yere gönderilmesi normaldir, kabul ediyoruz. Ama tam turizm mevsiminde ve hem de yerine başkasını göndermeden yapılan tasarruflar ancak masa başı ida resinde olur. Türkiye, Skandinav ülkelerinden turist bekliyorsa. en kısa zamanda Stockholm bürosunu genişletmelidir. Hattâ ve hattâ Helsinki ve Copenhagen'de yeni bürolar, temsil cilikler açılmahdır. Büro açılmak la mesele halledilmemektedir. Mesele halledilemez, çünkü, gaye ticari olduğu halde bu bürolar devlet dairesi gibi çalıştırılmaktadır. Örneğin. Stockholm'deki görevliler kendi bölgeleri dahilindeki Helsinki'ye Oslo'ya gidebilmek için Merkezden izin alırlar. Merkezden izin verildiğine dair Stock holm'a cevap geldikten sonra tekrar Ankaraya aynı Bakanhğın başka bir dairesine bilet gönderilmesi için yaıı yazılır, bilet gelir. Gelir ama aylar geçer. Sonra da başkaları ile yanşa kalkarız. Öte yandan Yunanlılar, Bulgarlar hem de kendi devletlerinin verdikleri araba ile etrafta fırıl fırıl dolaşmaktadırlar. Bütün bunlar Ankarada bulunanlarca bilinmekte dir. Fakat zihniyet hep aynıdır. «Tek Adam. Tek elden yönetme..t Tutum böyle devam ettiği sürece Türkiye daha çok yerinde sayacaktır. SON İki kaatll dün mahkum aldu Kadıkdy Yoğurtçu parkında, yofurt rekabeti yüzünden Ismail Seyhan'ı bıçakla öldüren yogurtçu Ismail Çjimen, dün, 1. Agır Ceza Mahkemesfhcîe. 15 yıl hapse mahkum edümiştir. Ayrıca, aynl mahkemede, kadın yüzünden Kurban Arası bıçakla öldüren Ekrem Olgun, 15 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. BİR MÜTECAVİZ, 15 YIL HAPSE MAHKÛM EDİLDİ Tesadüfen tamdığı 18 yaşından küçük bir çocuğa tecavüz etmekten sanık Ahmet Keleş, dün duruşması sonunda 15 yıl ağır hapse mahkum edümiştir. Prenses Hanzade yazı jeçlrmek üzere tstanbul'a geldi. Evine yerleşir yerleşmez dostlarından «Hos geldiniz» ziyaretleri ve çiçekleri de almafa başladı. yüzde yüz iyileştiğine kanr olduktan sonra îngiltere'ye döndü Burada kaldığı zaman zarfında yakın dostu Cihat Abaoğlu ile her gece bir lokale giderek tstanbul'un tadını da çıkaran doktor, kaldığı Hilton Otelinden her gece Suadıye'ye giderek has tasını muntazaman kontrol etti. Nixon meslekdaşlarının da Has ailesinin de buyük takdirini kaE S = E = DOĞUM Gazeteci Neclâ BERKAN ile Saffet BERKAN. ikinci oğullarının doğumunu akraba ve doşjlarına se.vijıçle bilIstanbul DANSÖZÜ, SINIR DIŞI EDİLDİ Şehrimizin tanınmış milyonerlerüıden birinin sevgilisi olan İspanyol dansöz LOPES GALLEGO TERESA, ahlak dışı davranışlarından ötürü, sınır dışı edilmiştir. Bir yıldır Türkiye'de bulunan ve çeşitli gece kulüplerinde çalışan genç dansözün önceki gece Milyonerlerle beraber kaldığı eve baskın yapılmış, bâzı tanınmış kişilerle de arkadaşlık ettiği anlaşılmıstır. Dün saat 16 da Yeşilköy Havaalanından sınır dışı edilen dansözün Türkiye'ye bir daha dönmemesi için, sınır kapılarına bilgi verilmiştir. cftrtrler. ' • 20.Haziran.1967 (Cumhuriyet: 7383) J TEŞEKKÜR Çok sevgili aile büyüğumuz |<ııııııımııımmııııııımmııııııımııımıııııııiiiıııııı 3 ıııııııııımımmmıımıııııııımıııııııııııııınmıiE SADULLAH SADİ ŞENDAYI'nın vefatı dolayısiyle bizzat eve gelmek, çelenk göndermek, telefon ve telgrafla bas sağlığı dilemek suretiyle acımızı paylaşan ve bu ânınv.zda kıymetli yardımlarını esirgemeyen akraba ve dostlarımıza ayrı ayrı teşekküre imkân bulamadığımızdan sayın gazetenizin tavassutunu rica ederiz. OÖNDt, NİKÂH TÖRENİNDE. (Fotoğraf: İ. KOSEOĞLU) Eşi Hayrünnisa Şenda.i ı ve Ailesi (Cumhurıyet : 7356) | ÇALIŞAN KAD11SLARM 1 5 Ş = S ™ 5 5 E S S 5 E S 5 ™ ~ Ş E E E E BtR DİLEĞ1 Ikinci Dünya Harbinden bu yana, memleketimizde de hayat şartlan çok değişmiştir. Şimdi bir ailenin erkeği gibi kadmı da sabahtan akşama kadar dışanda çahşmak ve yuvasını bütün gün boş bırakmak mecburiyetindedir. Çocuklar da mektepte veya işte olunca, kapah kalan evin. ekserıyetle hasta, mefluç veya çocuklasmış olan yaşlı fertleri. yapayalnız. sefkat ve alâkadan mahrum. aç, sefil, türlü kaza ve belâ ihtimali içinde kadere terk edilmektedir. Bizde devamlı hasta olan bir yaşjıyı ne paralı ne parasız hiç bir hastahane kabul etmiyor. Böyle bir kimse, evinde de bakıla mıyorsa ne yapsm, nereye gitsin? Evde bakılmak için bir bakıcı tutmak, bugünkü ücretlerle, ancak pek zengin olanlarm tahammül edebileceği bir külfettir. Halbuki, Avrupanın küçük şehirlerinde bile, hastahane sayısından çok, her bütçeye göre, kimi hususî teşebbüsün, kimi devlet veya belediyenin, yaşlılar için rahat ve tertemiz sağlık pansiyonları vardır. Bu müesseseler. hem bugünkü hayat şartlarına cevap vermekte, hem de sosyal yardım hizmetlerine bir gelir kaynağı teşkil etmektedir. Çalışan kadınm çocuğuna kreş ne derece lâzımsa, kadmı çalışan bir evin yaşlı has tasına bakacak müesseseîer de o derece mübrem bir ihtiyaçtır. Çahsan kadın arkadaşları nâmına Pervin Sağlam İ Ye açılışlaki yağmur E = 3 E 3 = ZZ S = Ş ^ E E = = E 3 = ~ E ^ 3 Havalar ısınmamakta inad ettiler ama kulüpler de açılışlannı her yılki tarihte açmakta onlardan aşağı kalmadılar. Neticede Moda Kulübünün açıhşında bir hayli yağmur yağdı fakat hanımların giyinme ve eğlenme için harcettikleri enerji boşa gitmedi. Moda Kulübü denizin kenarın da olduğu için güzel bir yerdir. Hele mehtapta oturup bir yemek yemek yazın en büyük zevk lerinden biridir. Kadınlann güz el görünme arzulan ise en tabiî bir ihtiyaçtır ama hem bahçeye. hem de çok mütevazi bir dekora sahip olan Moda Kulübüne hanımlanmızın o derece süslü ve ağır elbiselerle gelme leri burayı bir eğlence yeri olmaktan ziyade bir kıyafet meşheri haline sokmuştu; Kulübün dekoruna uvmuvordu. hscanın radyo konusması Bu devirde 250 liraya adam çahşhrüır nıı? Savın Bakanım Gezdiğiniz yer lerde doktorlara, hemşirelere ve sağlık memurlarına bol bol vaadlerde bulunuyorsunuz. Sos yalizasyon bolgelerinde çalışan doktoruna, hemsiresine, ebesine ve sağlık memuruna bu Devletin bütçesinden değil de artık bilmiyorum. Amerikadan mı yoksa çaydan mı toplamışsımz gibi çalısana çalısmayana, hak edip etmeyene yagmur gibi vağ dırıvorsunuz. Bu devletın butçe sınden çıkmıyor mu bunu hepimiz de bilıyoruz ki buz gibi Dev letin bütçesinden çıkıyor. Bunlara var da ayni teskilâtta çalısan idarî memurlara. hastabakıcılara ve hademelere niye on paralık bir yardımda bulunmu yorsunuz? Bu devirde 250 liraya hademe ve hastabakıcı çalıstırıyorsunuz. Sızde hiç insaf merhamet ve adalet yok mu, 250 liraya dadam çalıştırılır mı? Sağlık Teşkilâtı Memurlarından Davnt KIRGÖL Belediye Başkanı Haşim îvcan îstanbul Radyosunda dün de ko nuşmuş, «Başlıca düşünce ve hedefimiz. sizleri rahat vürünebilen temiz yollara kavnsturmak tır» demiştir. Işcan. asfalt yollann kapladığı sahanın üç yıl içinde 1.5 mil yon metrekare artarak 4.5 milyon metrekareye yükseîdijini, adî kaldınm ve parke yollann da sür'atle onarıldığını belirtmiş, gecekondu bölgelerinin bü yük kısmının su ve elektriğe ka vuşturulduğunu bildirmiştir. DARÜLÂCEZE SEVİNÇTEN SAKİNLERİ Vefai veTeşekkür Feride Berkay'ın sevgili eşi, Cemal ve Nurettin Berkay'ın kıymetli ağabeylerı; Arapgir eşraJmdan ve tstanbul tüccarlarından İ «400 liraya çalışan insandaıı I basha ne bekliyorsun?y> E E E = E E E E E E = = = E E E E = E = İ E E E E E = = E E = § = E = 5 S Geçenlerde arkadaşimın arabasıyla Almanya'dan. Kapıkule hudut gümrük memurlu.Şuna geldim. Eşyalarım arasında, evime aldığun bir su isitıcısı (şofben) vardı. Kontrol memuru gümrük parasinı ödemem icap ettiçini söylpdi. Kabul ettim. Üçbucuk saat sonra, Almanyada (82) DM. aldığım su ısıtıcısına (300) TL. ödemem istendi. Yanımda para yoktu. Sirkeci gümrügüne havale edip, geri dönerken, alacağımı, Almanya'ya geri götüreceğimi söyledim. Muamelât memnru (20) TL. istedi. Nakliye için verdim ve makbuz istedim. Adam şaşırdı; Lüznm yok eğer makbuz istersen daha fazla ödersin dedi. Gümrük Müdürünü aradım yok. Muavinini buldum. durumu anlattım. Hemen geldi ve memura kesin makbuztınu verın dedı. Ben, bir usulsüzlük olduğnnu, makbuzsuz para almak istediklerini hatırlattım. Gençsin, heyecanlısın vc iyi bilıyorum yorgunsun dedi, kuşağımızın genç Md. Mua\ım, makbuT: kesildi 36 TL. 30 lirası tren istasyonuna kadar memurun gidişgeliş araba parası, 6 lira Sirkeciye kadar tren nakliyesi. Sordnm: Buradan her gün bir sürü işçi arkadasm eşyalan Sirkeciye yollanır. Her parra eşya için memur gıder gelir mi ki benden 30 lirayı, sanki yalnız bcnım eşya için alıyorsunuz? . Cevap verdiler; Bilmiyonnuş gibi konnşma kardeşım 400 Uraya çalışan insandan başka rürlü vazife mi bekliyorsun? Ben sessizce, bu zamana kadar olan bütün haksızlıklara karjı olduğu gibi susar ve gider Alman uşakhğına devam için eyvallab der dönerdim. Amma... Uznn senelerdir Avrupayı. Amerikayı gezen. eğlcnen ortaklıklar kurup. gerçek manâsında yaşıyan, bizden ama bize çok nzak bazı kimselerin Avrnpa sefcrinden dönerken getirdıklen bavul sayısmı okuyunca duramadun yazdım bunları. Bütün bavul sabiplerine selâmlar. Adnan Rifat AKYOL Uzun Çarşı No: 18 Çarşamba Samsun Döndü, dün törenle dünyaevine girdi ÇELÂL BERKAY Hakkın rahnıetıne kavu?muştur. Cenazesı 20 6.1967 gunü Şişli Camiınden, ıkindi namazını müteakip alınarak Zincirlikuyu mezarlığmdaki ebedi istirahatgâhına tevdi edümiştir. Cen«ze törenine iştirak eden akraba ve dostlanmıza teşekkür ederiz. Eşi ve kardesleri (Cumhurıyet : 7371) TESEKKUR Kovümüz İs. Alavı 546'ncı ts. İns Tb.ru tarafından 1965 vılında kardes köv olarak secilmts bulunmaktadır. Kovümüzun sosval ihtivacları ile vakınen ileilenmekte ve ihtivaclarımız eiderilmektedir. Kö\ümüzun harman verl düzeltiliD köv mevdanı onarılmıs OIUD. birlik tabibi her hafta kövumüze eclerek kövlünün saâlık durumları İle ileilenmelctedir. Avrıca dini ve Millî Bavramlarımızda fakir çocuklar Tabur Dersonelinin bagısları Ue eivdirilmektedir. Kahraman Silâhlı Kuvvetlerimizin bir oarcası olan İi. AlaTi ve 54G'ncı İs. İns. Taburnnun basta degerli komutanları subav. Assubav vc eratına bu asil ve necİD hareketlerinden dolavı Pirincci kövü sakinleri adına sükranlarımızı sunanm. Pirincci KÖTtl İhtiyar Hejreti (Cumhurivet 7364) Darülâceze sâkinlerinden Ddndü Gökdemir, 8 ay süren bir nişanhlık devresınden sonra, dün Darülâceze'de yapılan törenle, evlendi. Önce İmam nikâhı, 2 saat sonra resmî nikâh, daha sonra da parlak bir düğünle dünya evine giren Döndü, artık yuvaya kavuştuğu için mesut, gelın olan her genç kız gibi de biraz mahzun... Belediye Başkanı, Emınönü DARtLÂCEZE SAKİNLERİ, Hürriyet Meydanı arasındaki me SEVİNÇTEN AÛLIYORDU bilezik, biblo, örtü takımlan gelsafeyi kısaltacak yolun açılmaDöndü'ye birçok müesseselerden meye başlamışü.. Darülâceze ilk sı için istimlâk muamelesinin ve yardımsever vatandaşlardan defa böylesine parlak bir düğün tamamlanmak üzere olcîuğunu, düğün hediyesi geliyordu. Yatak, gorüyordu.. Altı yıl önce Sivas'ın ancak Dişçi Okulunun yıkım iyemek takımları, bir ev için gerekYağlıdere Köyünde, yakalandıgı şinin bazı formaliteler yüzünli mobilj'a, giyecek eşyaları, daha bir hastalık ve sefalet yüzünden den gerçekleşemediğini sdyleönce gelen hediyelerle tamamlanhayatından ümit kesilen Döndü, mış, düğün günü de yüzük, küpe beyaz gelinliği içinde, yanında yimiştir. ne Darülâceze sâkinlerinden olan iki küçük nedimesi olduğu halde, düğünün yapıldığı bahçeye girerken dâvetliler alkışlıyor. Darülâceze sâkinlerinin bir kısmı ise, sevinçten ağlıyordu.. Seyir ve Hidrografi Dairesi Başkanlığından bildirilmiştir. OTELDE BALAYI Çok acı kaybımız AİDUllu Seker Fabrikamızın Nisaive Miitehassısı. degerli doktor. MEHMET BALTALI KUVVETLERİ KOMUTANIIGI 62 SAYILI BİLDİRİ elim bir trafik kazası sonucunda ebedivete intikâ] etmistir. Aziz ruhuna Tanrıdan rahmet ve kalanlarına bassaâlıgı dileriz. Tnrkiye Seker Fabrikaları A.S. 'Heris Reklâm: 1947/7375) DENİZCİLERE VE HAVACILARA Seddülbahir köylülerinin teşekkürü Tarihe büyük zaferler kazandıran, Türk narrunı ebedîleştiren MEHMETÇİK'in yüce adına diki len abideyi gururla slnesinde yükselten SEDDÜLBAHİB köyünün Atatürk anıtına, camiimlze ve köy çarşısına köydeki askerl birlikten elektrik cereyanı vermek suretiyle zulmetten Kurtaran Çanakkale Boğaz Komutanı sayın Amiral ADNAN ÖZELÇİ Ue bu hususta hizmetleri geçen sayın subay ve assubaylara köy halkımız adına minnet ve şükranlanmızın iblâgına del&letlerinizi rica ederim. Köy muhtan Mehmet Açıkalın 4 ilâ 7 Temmuz 1967 tarihlerinde 07.00 ile 13.00 saatleri arasında aşağıdaki noktaları birleştiren saha içinde «eyretme, demirleme, avlanma ve bu sahanın 5000 metreye <adar olan yüksekliği can ve mal emniyeti bakımından tehlikelidir. AKDENİZ İSKENDERtN KÖRFEZİ 1 nci nokta : E. 5916 No. lu Akıncı fenerinden 157 derece ve 4.5 mil mesafedeki enlemi 36 derece 15 dakika 00 saniye Kuzey, Boylamı 35 derece 49 dakika Doğu olsn nokta. 2 n d nokta : Enlemi 36 derece 15 dakika 00 saniye Kuzey Boylamı 35 derece 32 dakika 00 saniye Doğu 3üncünokta : Enlemi 36 derece 34 dakika 30 sanive Kuzey Boylamı 35 derecp 32 dakika 00 saniye Doğu 4üncünokta : Enlemi 36 derece 35 dııkika 00 saniye Kuzey Boylamı 36 derece 08 dakika 00 saniye Doğu 5 inci nokta : Enlemi 36 derece 50 dakika 00 saniye Kuzey Boylamı 35 derecp 53 dakika 00 saniye Doğu DENİZCİLERE VE BAVAC!I,ARA ÖN'EMLE DUYÜRULUR. Otelde geçecek 3 günlük bir balayından sonra kocası Sedat Bingöl ile birlikte Selâmiçeşme'deki yeni evine yerleşecek olan Döndü'nün düğününe, şehrimizin birçok tanınmış sanatçısı katıldı. Uğur getirsin diye, paralar atıldı. Darülâceze'nin yaptırdığı 4 katlı düğün pastası dâvetliler tarafından kapışıldı, oyunlar oynandı. Darülâceze sâkinlerinin verdigi konser de, bol bol alkışlandı.. Ve Döndü, yine Darülâceze sâkinlerinden olan nikâh şahitlerinin huzurunda, Nikâh memurunun «Sizi kan koca ilân ettim» sözüyle, yeni bir hayata başlamış oldu. İST. 3. SLLH HUKUK HÂKİMLtGtNDEN 951/32 Ves. Galatasaray Turnacıbaşı sokak No: 53 de oturan Dıkran ve Virjinden 1313 de doğan Sona Fındıklıyan'ın nacir halinin ve vasisı Süleyman Karahan'ın vazifesinin devamına 1/6/1967 tarihinde karar verilmiştir. İlân olunur. 14/6/1967 (Basın : 3691/7362) 21 Haziran Rebiülevvel 13 DİX DEĞİŞİKLİĞİ I 1 | I • 1 2.09 V. £. ] 4.27|12.15|16.16jl9.44 21.48 Nufusta vazılı Hasibe ismim] Sara olarak dinimi eski dinim olan Hrıstivan olarak 20 nci Asltve Hukuk Mahkemea*nin 12.4.967 tarih 967/493 savılı kararivle deSistirdiâimi bevan ederim. (Haüibe) Sara BAKIR Yeni Ajan; 4622/7357. (Basın 17870/7361) ] 8.431 4.32| 8.32 i 12.00, 2.04 8 25
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle