Katalog

CUMHURÎYET 21 Haziran 1967 AJANSLAR * RADYOLAR SAHÎFE ÜÇ ABDye göreÇin bombası ile Asyada A durum değişmez Olunılu bir başlangıç G. Arabistan Federasyonu Ocak hadiseler arasında 1968 de bağemsızlığa kavuşuyor ŞfŞİt ? t •nglltere Dışişleri Bakanı GeorIge Brown, New York'a hareke'tinden birkaç saat önce Avam Kamarasmda yaptığı önemli bir ko nnşmada, Güney Arabistan Emlrllkleri Federasyonuna 9 ocak 1968 de bağunsızlık verileceğinl bildirmlstir. îngütere'nin yeni «Guney Arabistan Politikasmı» ana hatianyla izah eden Dışişleri Bakanı, aralannda bir de uçak gemisi bulunan güçlü bir deniz filosunun «Bn topraklara bağmtsızlık verilmesini takip edecek altı ay Içinde, Güney Arabistan sularmda devriye gezcce ğini ve klâsik silâhlar taşıyan bir hava bombardıman filosunun da Maskat ve Umman açıklanndaki Masirah Adasmda, belirsiz bir sü re için üsleneceğini» söylemiştir. Bütün bu tedbirlerin îngiltereyi, Arap Milliyetçileriyle karsı karşıya getireceği iddialarmı reddeden Dışişleri Bakanı, «Bizhn görevimiz, milliyetçi yeni bir Arap devletlnin kunılujonn sağlamaktır.» demistlr. LONDRA, (a.a.) verilmiştir. George Brown, Güney Yemen ı( Mr.JOHNSONjİSEAİLÎN NEDEN TECAVÜZ ,ETTİĞİNİ ĞAÜBA nçlamalara, retlere, lh' tarlara ve tehditlere rağ| men, önceki gün New York'ta, B.M. Genel Kurolunda açüan «büyük siyasi hafta» nın olumlo başladığını Ihtiyat kaydiyle söyleyebiliriz. KOSİGIN'in tonu sert demecini propaganda nnsurlanndan ayıklayrp derinlemesine Inceliye • rek JOHNSON'ın üımlı televizyon konuşmasiyle karşılaştırdığımız • da, Ikl süper devletin görüşlerinin birbirinden sanıldığı kadar uzak olmadığı meydana çıkıyor. Washington İle Kremlin, Ortadoğuya kalıcı banş getirecek çözü • I mün araştırüacağı ortak zeminin bulunmasım kolaylaştıracak Ikl hayatî noktada mntabık: Â tsrailin yaşama hakfcımn tsr nınması. 8 tşgal ettiğl Arap topnkU • nndan çekilmesi. Gene KOSİGİN'in demeclnden, Kremlinin tutıımunn hayll yumusattığını sezebiliyoruz. Sovyet Ba«* bakanı tsrailin 1949 mütareke antlaşmaları ile çizilen sımrlara dönmesi konusnnda Genel Knrulda da ısrarlanmış, fakat Güvenlik Konseyinde Büyükelçisi FEDE • HENKO'nun sarfettiği aşırı, «derhal, kayıtsız ve şartsız» sözlerini ağzına almaktan kaçınmışttr. Şlmdi Washington Ue Kremlin arasındaki en ciddî görtts aynlı • gının çekilmenin »amanı ve şartlan fizerinde olduğu anlaşıhyor. Kremlin acele ederken, VVashington ağırdan almaktadır. KOSİGİN'in amacının Arap, dolayısiyle Sovyet askeri yenilgi • sini diplomatik bir zafere dönüstürmek olduğu muhakkak. Ama karsısında aşılması güç bir Amerika engeli var. «İsrailin kayıtsız şartsız çekilmesi» diyor. Ameri • ka, «son savaşı alevlendiren da • rnma tekrar dönülmesi demektir. Once tsrailin güvenliğini sağlam teminata bağlayabm; çekilme arkadan gelsin.» Halbuki Rusya, tsrail'in askeri zaferlerinden kuvvet alarak kendisine yukandan bakacak bir Amerika fle pazarlığa girismek niyetinde değil. Müzakere masasına esit şartlarla oturmak istiyor. KOSİGİN'in, JOHNSON'm g8rüşme teklifini reddetmesini ynkandaki izahatın ışığında değerlendirdigimiz zaman, «Normal» yargısma kolaylıkla varabUiriz. Diğer ve belki daha önemli bir J ' sebep de Arap şupheleridlr. OzelUkle Nâsır, Doğu ile Batının Araplann sırtından pazarbğa girişmesi kaygısı içindedir. Bir başka deyişle, Kremlinin Vietnamda alacağı tavizlere mnkabil Araplan Amerikaya satmasından korkmaktadır. Söylentilere baküırsa, Kremlin yöneticileri, Ortadofu hakkuıda yenl bir Talta Konferansına katılmayacaklanna dair Kabireye söz vermişlerdir. Ama KOStGtN kapıyı gene de tamamen kapamamış, Rusyanın, Ortadoğu veya diğer nyuşmazlıklarm tasfiyesinde büyuk devletlerle blrUkte çaba harcamaya hazrr olduğunu ilân etmiştir. KOSİGİN ve diğer Kremlin yöneticilerinin, Genel Knrul bire karşı 121 oyla da karar alsa, Amerika istemedikçe tsrailin çekilmeyeceğini iyice bildiklerinden şüphemiz yok. Dolayısiyle Araplan ikna ederek şu veya bu şekilde Amerika Ue uzlaşma yolnna gitmek zorandadırlar. Aksi halde Ortadoğudaki yerlerini alması için, hidrojen bombasını da patlattıktan sonra nüfuzu büsbfitün artan Pekine davetiye çıkarmış olacaklardır. merikan Dışişleri Bakanlığın^ASHINGTON (a.a.Radyolar) da eğitimciler için Amerikan dış siyasetinin açıklandığı bir konferansta, ban Amerikan yetkilileri Komünist Çinin ilk hidrojen bombasını baltalaması Ue Asyadaki genel güvenlik duru • munda bir değişiklik olduğıma Inanmadıklarmı belirtmişlerdir. Konferans kurallan icabı klmliklerl açüdanamıyan bu yetkHller, Amenkamn Asya ülkelerinl nükleer bir şantaja karşı (bu ister atom bombası, ister hidrojen bombası olsun) bu ülkelere olaa taahhütlerı üe koruduğunu söylemişlerdir. Aynı yetkililer, makul Çinll Uderlerin, Amerikanın mlsilleme tehlikesinl gozönünde bulundurarak Asya ülkelerine nükleer saldınya geçmiyeceklerl kanısını da ifade etmişlerdir. Onlara göre, Hidrojen bombasının 1 mali Hindistan ve Japon Başbakanları için önemli siyasl mese seler yaratmıştır. Eer iki ülkenin de nükleer silâh yapma lmkânına sahip olduğu bUinmektedır. Fakat ikisl de şimdiye kadar bu imkânlannı uygulamaya koyamamışlardır. Yetkililer, Asyada durumu değiştirmenin Çinin Hidrojen bombası ünal edişl olmadığînı, Çin Uk defa nükleer bir âlet yaptığında durumun değişmia olduğunu belirtmişlerdir. Kurtulus Cephesi •Flosy» ile Ulusal Kurtulus Cephesi (NLF), yeniden Federal Hükumetle işbirliğind» bulunmaya dâvet etmis, Federasyonun banşçı yollardan bağımsızlığa kavuşmasmda Birlesmis Milletlerin etkili bir rol oynayacağuu tek rarlamıştır. Bakan, Aden'deki askeri fisstm boşaltıbnasma daha öneeden karar verilmiş olduğunu hatırlattıktan sonra, İngiliz Kuvvetlermin 9 ocağa kadar Federasyondan aynlnuf olacağmı bildirmiştir. Bir temsilin düşiindürdükleri ir Dd haftadnr; tstanbul bir sanat ziyafetindedir. P J Bu ziyafet sözünü de pek pisboçazca bulduğum için isteyerek kullanmadım. Daha iyisini bulamadım ds ondan. Devlet Hyatrosu arasrra tstanbul halkına sunduğu değerli hedi* yelerinden birini de My Fair Lady.. isimli müzikal komedisiyle verdi. Bernard Sha^^n Pyçmalion admdaki eserini esas alarak hanrlanmıs bir müzikal komedvadır. Dünvanm pek meşhur eserlerin • dendir. Devlet Hyatrosu bn eseri emsaline faik sekilde ovnamaktadn*. Candan tebrik ederim. Ben Ankaraya pek az fittiğim için bn gibi güzellikleri ancak tstanbula gelirse görebiliyorum. Bn eserl de nâcizane • takdirde gecikmemin sebebi budur. Eserin sahneye konuşnnda, o • yunun frerçekleşmesinde her artistin hünerini ir anlavıcı gSzüvle hakkivle takdir etmeme imkân yok. Fakat avn ayn hepsinde en ince hareketlere kadar gözüme çarpan olçunluk beni esir etti. Yoruldueum için lâyıkı kadar alkıslıvamadığıma müteessirim. Dogrusu biraz da derme çatma olan tstanbul sahnelerinde bu kadar büvük. kalabalık. 18 tabiolulc bir eseri bövlesine nefîs bir sekilde ovnavabilmek bize hâs bir becerikliktir. övünmemek kabil olınuyor. Bütün bunlardan sonra benim biraz da salâhiyetle üstünde duracağim nokta. eserin türkçeve pek güıel çevrilmesi ve dilin bir tnr'li» konusuna basan ile âyarianabil miş obnasıdır. Bunun yanmda sanatçılann diksiyonlanndaki m'ikemmellik de. oek hosuma gitti. Güzel bir türkce dinliyoruz. Piyesin esasmdaki bir çiçekçi Jnnn kubat dilinl düzeitmek temasına pek uygun düşmüş olan bu realizasyon temsilin bence en muvaf • fak kısmıdır. Dil. tiyatro sanatçılanndan. vftızlardan, radyo «pikerlerinden. büvük avukatlardan ögTenilir. Devlet Tivatrosunun bn yoldaki hizmeti parlaktır. Türkceyi ivi öğrenmek istevenler bu tivatronun artistlerini dinlemelidirİer Bnrsys kadan temsfle ait takdirierimizdir. Bnndan sonra daha ciddi bir konuya parmak bas* maya çahsacağim. Eserin seması. sokakta çiçek satan cahfl bir sokak kızını dflini düzelterek, asilzade hsllne getirebilmenin imkânını gostermek ve Mylece kişizadeliein bos bir iddla ve altı ayda eide edilebilir bir «hal» oiduğunn göstermektir. Ama bOyle midir aoaba?. Burada Dd noktaya kulak as> mamız lâznn. Birisi kişizadellk denilen «hal» bir gerçek midir! Bir vahime ve özenti midir?. öteM de bir insanın dilinl dü•eltmek nmumiyetle halini ıslah eder mi?. Esere bakarsanız kişizadelik diye bir sey yoktur. Ve düi düzeltflen bir sokak kızı bir yüksek sosyetede asilzadelerin üstune de çıkmıstırH tnsanlar halkından beri esitlt • |e razı ounamışlardır ve daima imtiyaz aramışlardır. Daima biribirinin üstüne çıkmaya çalış» mışlardır. Şimdiki eşitlik Iddialannı âdeta birer mezhep haline getirenler bile kendi cemaatlerinde imtiyazlı mevkie çıkmak için birbirini yerler, ezerler. Ne ise biz yine gelelim şu sovlaluk isine.. bn bir sosyal dunımdur ki bir kere elde edilmiş olan lmtiyazı insanlar bırakmak tstememişler ve miras halinde evlât* larma bırakmanm yolunu bulmuşlardır. Bir derebeyliği kalıntısı olan ha «asalet s noblesse» rütbe ve ünvanlan mevcut olmamasma rağmen bizde de falân zadeler, filân oğnllan gibi ekler ile mevcuttur. Flilen bu kişizadeler, eskiden tahtm dvan, fetva hlzmetleri, ordu knmandanlıklan gibi işlerde şöhret yaprp hanedan kurmus kimselerden söküp geuniştir. Evrenosradeler, Köprülüler, Çandarlılar, ÇapanoğnHan, Canbulatlar gibi. Bflyle btr şey gercekten var mı**? Fflozoflar ve terbiyeciler bn hususta birlesebümişler midir?. Sanmıyonnn. Şeyh Sadi bir taraftan: «tnsanlarla düşse kalksa bile knrt yavrnsu, eninde sonunda kurt olur» diye soy ve kan tesirini kabul ederken beri taraftan da bir güzel kolrnln «kil» le yaptığı alegorik konuşmada: Ayol sen nesin? Mis misin, anber misin? jen beni mest ettin? diye sorunca kil: Ben bir nâçiz toprak parçasrynn. Lâkin bir müddet gül ile beraber bulundum. diye mücaveretin, komşuluğun, arkadashğın hülisa muhitin insan üzerlndeld tesirinl kabul eder. Bunlar böyle! Ben de mütereddidim. Ne var ki kişizadelik iddiası ve ocağın seref ve itiban, çocnklannm iyi büyütülmesine «ebep olduğu için daha derli toplu ve daha çok yetişme fırsatma malik kimselere rastlanagelinmektedir. Ama hep düşünüyorum: trlandalı hicivci Bernard Shaw^n dflini düzeltmekle bir insanı adam etme yolundaki tezi hiç de yabana atılacak bir şey değfl.^ Dikkat ediyornm. Dflini güzel konuşanlar, konuşmaya çalışan • larda başka bir «cins» hall oluyor. Bu bir sistem olabilir.. terbiye sistemi. Dilini düzeltmek yoliyle kisiyi düzeltmek». TabH bu kaziyenin bir de aksi var: tnsanlan bozmak İçin, dill> ni bozmağa kalkışmak.. ve buna da görüyoruz. Değfl mi?.. v B. FELEK Flosy reddediyor KAHÎRE îşgal altandaki Güney Yemen Kurtulus Cephesinin (FLOSY) lideri Abdülkavi Mekkevi, George Brown'un Avam Kama rasındaki konuşmasından önce ver diği bir demeçte. Dışişleri Bakanının açıklamalannı •Emperyalistlerin yeni bir manevrası» diye takbih etmiş ve Güney Arabistan halkmın tek temsilcisinin cFLOSY» olduğunu ileri sürmüştür. Bilindiği gibi, «FLOSY» ile «NLF», aynı gayeyi ta şımalanna rağmen, birbirlerine düş man olan üu milliyetçi teşkilâttır. Plân Brown'un açıkladığı «Bağnnsulık plânının» anahatları şoyledır: O İngiltere, federal hukumet ta rafından hazırlanan bir Anayasa taslağmı kabul etmiştir, bu Anayasa, bütün siyasi eğilimlerin temsil edileceği merkezi bir intikal bükumeti karulraasını öngönnektedir. A Ingiltere, Federasyonunun Ka ra ve Hava Kuvvetlerini modern •ilâhlarla donatmayı kabul etaıiştir. A Ingiltere, aşın Arap milliyetçi kuvvetleriyle uzlaşma yoluna gide cektir. 3 politika çerçevesinde, ula sal kurtnlnş cephesinin cNLF> tanmmasma ve ruruklulardan bir kıs mmm serbest bırakılmasına karar Floty Uderi Mekkeri BÎR NESLİN DRAMI Emekli Kurmay Yarbay Hüsamettin Tuğaç'm ÇarUk Rusyasının içyüzünü anlatan ve sürükleyici serüvenlerl* dolu olan bu kitabı bfiyük rağbet görmüştür. Kitapçüarda bulamayaniar, merkez satış yeri: BATEŞ da bulabilirler. Cumhuriyet 7376 Stratosferde TOKYO Nagoya Ünivergltesl Atmosfer Araştırma Enstitüsü Profesörlerinden Tetsno Kamata, Çin hidrojen bombasının stratosferde patlatılmıs olabileceğini söylemistir. Bilgin, Enstitüdeki âietlerin, patlama nın atmosferde 3050 kilometre yükseklikte vnkubnldnğnnn gös terdiklerini belirtmistir. Japonya'nın bellibaşlı gazetelerinden «Asani Şimbnn» Çin hidrojen bombasının bir fuze ile fırlatılmış veya havadan bı rakılmış olabileceğıni yazmaktadır. Profesor Kamata, Enstitüdeki titresım kaydeden âietlerin 15 dakika sure ile normâl olmayan bazı tıtresimler kaydettığıni ve tıtreşimlerm başlangıçtan 6 dakika sonra zırveye ulaştığını, bu ânın da, Çın'ın Doğu Turkıs tan eyaletınde Lop Nor ussunde şafaktan hemen onceki an olduğunu soylemıştir. Halbuki Japon meteoroloji servislerinin âletlerı, atmosferde herhangi bir sarsıntı veya titresim kaydetmemışlerdir. Vietnam'da kayıplar artıyor Dün de 28 A. B. D. Hint eri öldü Hükumeti Çin'li M diplomatların sefaretten çıkmasını yasakladı Kayhan SAĞLAMER YENÎ DELHİ, (a.a. • AP) ekin'deki Hindistan Bflyükelçiliğinin Kızıl Muhatızlar tarafından ablnkaya alınmaaını misilleme olarak Hint hükumeti Tenl Delhi'deki Çin BüyükolfiUfi mtnsaplanoa e > > çilik binasından dışarı çıkmamaları emrini vermiştir. Çin maslahatgfizanns yerilen bir mesajds, kendisinin ve diğer elçilik mensoplannın yeni bir talimat verilinceye kadar elçilik binası içinde otnrmalan «tavslye» edilmiştir. Hint hukumetı, aksi takdirde elçilik menguplannın guvenliğinin garanti altına ahnamayacağmı belırtmıştır. Fakat bu hareketın Pekin'deki Hint Büyukelçilığinm mâruz kaldığı muameleye misilleme olduğundan suphe edilmemektedır. Hint hükumeti, Pekin'deki Hint Elçılığı etrafındaki abluka kaldınlıncaya kadar geçen Cuma günü çıkan olaylarda yer alan Çın dıplomatlarım Çin'e geri gotürecek Çin uçağının Hindistan'a gelmesine izin vermeyeceğıni de bildirmiştır. Başbakan Bayan Gandi, Pekındeki Hint Buyükelçiliği mensuplanm Hindistan'a geri getirmek ıçin Çin'e bir uçak yoUanacağım, bu u;ak Hmtliler ve eşyalan ile bırlıkte donmedikçe yaralı Çinlı dıplomatlan almaya gelecek uçağın Hindistan'a ınmesıne izin verilmeyeceğini belirtmistir. P SAYGON, (a.a) ekong Deltasındaki Vietkong birliklerinin mevzilen dikleri koruganlardan bir Amerikan devriye kolunn pusu y» düşürmeleri ile başlayan mnharebe altı saat sürdükten sonra çetecilerin 169, Amerika' lılann 38 ölü vermeleri ile sona ermiştir. Amerikaiılardan ayrıea 126 kişi de yaralanmıştır. Saygon'un 30 küometre Gune yinde Mekong Deltasındaki Raç Hui ırmağının kıyısında yapılan muharebe ancak geee yansı Viet kong birliklerinin çekilmesi ile sona ermiştir. Bu arada, pusuya düşen askerleri kurtarmak ıçin gelen dört Amerikan helıkopterı de Vıetkong ateşi ile düşurulmuştür. Vietkong mevıileri Jet avcı bombardıman nçaklan ve topçn lar tarafından iyiee dövülmüştfir. öte yandan. Saygon'un 482590 kilometre Kuzey Doğusundaki kara savaşlarında da Amerikan askerleri 75 Vıetkong çetecısi öldürduklerini iddıa etmışlerdır. Kuzey Vietnam uzerınde bir ara yavaslamış olan akınlar son birıki gundür yme butun şıddeti ile devam etmektedır. Ame rıkan F105 Thunderchıef uçaklan, Hanoı'nin 45 kilometre Kuzey Doğusundaki bir enerji ıstasyonunu bombalamışlardır. He deften yükselen kalın, sıyah dumanlar verilen zarann tam tesbitını dnlemiştir. SULANA BORULARI Hava Akınlan Pekin'de gösterî TOKYO Yeni Çin HaberIer Ajansı, Pekin'deki Hint Büyükelçiliğinin önünde Pazartesi günü de Hint aleyhinde nümayişlerin devam ettiğini ve her taraftan elçiliğe yüruyen ve ellerinde dövizlerle Mao Çse Tnnş'nn portrelerini tasıyan nfl mayişçilerin «Hint gericilerini faşist hareketlerinden ötürii tak bib ettiklerini» bildirmiştir. Ajansa gore, nümayişçiler, hoparlorler de kullanmışlar Hint makamlarının özür dilemelenni ve bütün zararları tazmin etmelerini istemişlerdir. 8 Tiryakiler sigarayı daha kolay bırakıyor LONDRA. (a a.) S ngiltere'de sıgara ıçen 23 I mılyon ınsan arasında sıga• rayı bırakmayı ısteyip de bırakamıyanların ırâdesizliklerinden bunu yapmadıkları fıkrinın yanlış olduğu ortaya çıkmıştır. Görulmüştur kı, bir kım seye sıgaranın kotülükleri ıstendığı kadar anlatılsın, bu açık lamalar sıgara fıyatlarının artması kadar tesirli olmamaktadır. Bu arada ortaya çiKan enteresan bir nokta da, sigarayı ıçerken zevk alanlann diğer sebep lerle sigara veya pipo içenlerden daha az tiryaki oldukları ve istediklerinde sigarayı daha kolaylıkla bırakabilecekleridir. ATLANTA (Georgia) (a » > eee Atlanta'ds oolisler ile zenciler arasında, kısa fakat siddetli bir çatısma olmns, ates açılmıştır. Kargaşalık çıkarmaktan dolayı pazar günü tutuklanan, fakat mahkeme Snüne ancak Perşembe günü çıkacak olan «Siyah iktidan savunucusu Stokely Carmichael, bir zencl topluluğunu, ırk esitsizliğine karşı çete kurmaya teşvik etmekteydi Bunun üzerine 350 kadar genç, olaylan önlemek üzere zenci mahallesi yakmında nöbet tutan polislerin otomobillerine taş yağdırmaya baslamıstır. Kargaşalık, mütecavizleri dagıtmak için havaya ates açan polisler tarafından kısa caman da bastinlmıstır. Atlanta'da yine SiyahBeyaz çatışması ATİNA, (a.a.) eni rejimin knvvetli adamı oldnğn söylenen Devlet Bakanı Y. Papadopalos'un Ka hire'detd PO9' gaze«esih«e bir demeci yayımlanmıştır. Papadopulos bu demecinde, hükumetin bütün meseleleri halledınceye kadar ıktidarda kalacağını, memleketi saglam temellere oturduktan sonra ıktidarda kalmayı kendilennın arzu etmiyeceğini, devletin temelınden yenıden kurulacağını çüruk ve bozuk duzenin tasfive edıleceğinı ve komunızm mıkrobunun imhâ edilsceğini söylemistir. öte yandan Selânik'ten verilen bir habere göre, tçişleri Bakanı Tnğgeneral Pat3kos. Sni olarak çizli bir sekilde açakla Selâniğe gitmis ve oradan Evzon'daki hudut karakolnnn ziyaret etmiştir. Yunan Yugoslav sınır güm ruk karakolunu hüviyetini gostermeden teftıs eden Patakos bu arada, gelen yabancı turistlere yapılan muameleyi de izlemıştir. Bundan sonra Yugoslav hudut karakolunu da ziyaret eden Patakos Selâniğe, oradan da Atina'ya dönmüstur. Yunan cunlası koltuğu sevdi! • tl Y Sansür Bn arada Çalısma Bskanı Lek kas, düzenlediği basın konferansında, gazetelere »ayfa tahdidi konnlmadığını ve sansürün gazetelerdeki çesitlt yazılara değil, sadece haberlere nygnlandığını ve bnnnn bir «ure da ha devam edeeeğini belirtmistir. öt e yandan gazeteler Atina Gazeteciler Çemiyetini riyaret ederek cemiyet mensuplan ile görüşen Içisleri Bakanı Patakos'un beyanlannı iütunlanna almaktadır. Gazetecilerin meseleleri ile yakından meşgul olacağı vaadinde bulunan Bakan, «yakında basın hürriyetine kavaşabileceğinizi fimit ediyornm» demiştir. BORU SANAYİIA $ ÎSTANBUL Tophane, Salıpazarı Han Kat 8 İSTANBUL Tel: 49 00 02 49 00 03 nftncıhk: 882/7368 DOĞUMKONTROL HAPLARI KULLANAN KADINLARSEKSLEFAZLAİLGİLENlYOR merikan Tıp Dergisinin belirttiğine göre, dört yıllık bir etüd sonucunda, dognm kontrolü hapı knllanan evli kadınlann, hap kullanmayan kadınlara kıyasl» sekı ile daha fazla ilgiiendikleri anlasümıştır. Hap kullanan kadınlar diğerlerı kadar manevıyat bozukluğu ve devamlı endışe içinde bulunmamakta ve bunun yanısıra kocaları da psikolojik bakımdan faydalanmaktadır. Hap kullanır ken bundan vaz geçen kadınların, kocalarında endisenin arttığım müsahade ettikleri göriil A NEW JERSET, AP •ekliği ve yasama arzusnnon arttığı, diğer koealards ise bnnnn tam aksi tesirlerin hurale geldiği görülmüştür. Dolmabahçe Stadı Yanmda TEŞEKKÜR Her san seyimlz olan emsalsiz In D O KTO R 16 6.1967 cuma eunü Sandıklı'da feci bir trafik kazasında Hakkuı kacınılmaz bir emri olarak ebedivete totıkalinde vakın ileilerivle bizlert minnettar bırakan Sandıklı Hastanesi Bashekiml ve esl İle hastane Dersoneline. Dsak ve Burdur Seker Fabrlkalannın mudurlenne. AİDUİlu Seker Fabrikası Mudürüne ve fabrika mensuDİarına. Eskisehir Seker Fabrikası MüdurluSune. AIDUIIU Seker Fabrikası Hastanesi doktor ve Dersoneline. AlDullu Beldive Relsl ve Beledive Dersoneline ve avrıca cenaze törenine blzzat katılmak. celenk eöndermek evımize kadar celmek ve muhtelıf vasıtalarla acımıza istirakı esirsememek suretivle acımızı Davlasan muhterem zevata. dost ve akrabalarımıza minnet ve sukranlarmızı iletiriz. BALTAL1 AİtESt (Cumhunyet 7372) Mehmet Baltab'mn Sanal kaçakçılarına karşı anlasma... u MEKStCO. (a a.) J NESCO Genel Müdürü Rene |Mahen, Meksico'da verdigi bir demeçte sanat eserleri kaçakçılığı konnsnns deglnerek demiştir ki: «UNESCO'nun, sanat eserlerinin kanunsuz olarak ıhracım ön lemek amacıyla uluslararası bir anlaşmanın imzalanmasını sağlamak ıçın uluslararası bir konferans toplaması muhtemeldir. mustur. Deneme 24 evli çift fiserinde yapümıs. kadınlann 15 i etüd boynnca hap knllanmış, diğer doknzn ise bir süre sonra haptan vaz geçmiştir. Ruh doktoru Fredenck J. Zıegler, etud sonucunda özellıkJe su hususlann tesbit edildiğini belirtmiştir: Her iki grupa dahil kadınlar, haplann bat «ğnsı ve mide bulantısı gibi yan tesirlerini görmüslerdir. Hapı kullanmaga devam eden esler, kocalarımn lüzumundan fazla temas ettiğinda bulunmamalan şartiyle, «Cinal münasebetten daha fazla sevk dnydnklan için» hapın yan tesirlerine katlanmıslar ve neticede kocaları, eşlerinin kendilerinden (az la cinsl münasebet arzuladıklan kanaatine varmışlardır Buna mukabil hapı bırakan kadınlar kocalarımn umumiyetle kendilerinden daha fazla münasebette bulunmak istedikleri fikrine kapılmışlardır. Ote yandan, hapı knllanan ka dınlann kocalarında moral yük (orrrsnonörnrf Jnsnrau METODUTLA Macar Devlet Sirki Bugün Son Temsil INGILIZCE FRANSIZCA ALMANCA MUHASEBE IJAMıı ıjTCrıml İıtıkl&l Carf 21] l r r o | l u iıtınbu lenıilflHı Halk GUoüdOr # FONO Biletl . Beyoğlu YENİ MELEK Çemberlitaş ŞAFAK Sinemalarmda ve SÎRK gişelerinde T e l : 48 60 93 2127/7359