Katalog

SAHtFE İKİ 9 Mayıs 1967 CTJMHÜRİYET •••••••••••••••••••a Nüfus ye kolkınmo ilişkileri Doç. Dr. Cavit O. TüTENGiL Ikiisat Fakültesi öğretim Üyesi nsanoğlunun Hgilileri blr yandan evrenin derinliklerine, uzaya uzanırken bir yandan da yeryüzündeki nüfus artiflarma yöneliyor. Dünya nüfusunun hızlı blr artıs temposu göstermesi, az gelişmiş ülkelerden çoğunda görülen hızlı nüfus artısları. gelişmiş ülkelerin yöneticileri ve aydınlan için de düşündürücü olmaJ a başlamıştır. İnsanı sayıca ortaya koyan nüfus, zaman ve mekân içcrisindeki serüvenimizin vazgeçilmez temelidir. Bütün varlıkların evren içinde yer alması gibi, toplum plânında düşündüğümüz her şey de nüfusla belli bir ilişki içerisinde karşımıza çıkmaktadır. özüm yolları arasında blr seçira yapmadan önce şu noktalan hatırlamak yerinde olur. Q T a n ı m ı yapılmakla birlikte hesaplanması tar m : : : : •••• •••• •• • « Romatizma, erkeklerde daha çok görülüyor «mmm Prof. Dr. Orhan YENAL Ist. Tıp Fak. öğretim Üyeıi bete süpheli sınıfa girenler dahil edilmemiştir). Yâni veremin astahğı hazırlayıcı faktörler onda biri kadar. Bu hastalığın meyanında Tüberküloz intadaha ziyade kadınlarda görüldünının da bir rolü olduğundan bahsedildiğini söylemiştik. Tet ğünü söylemiştik. Cinsiyeti nakik ettiğimiz şahıslar verem ta zan dikkate alarak nisbetleri yeramasından geçmişlerdi. Evvelâ niden tesbit edersek, şu şayanı mantoux reaksionu tesbit edil dikkat neticeyi elde ederiz: Hastalık erkeklerde kadınlara nismekte idi. Cilde tatbik edilen betle çok daha fazla görülmektest'in neticesi 2 3 gün sbnra okunuyor ve şahsm verem mik tedir. Orantı tam mânasile tersine dönmüş bulunmaktadır. Murobu ile temasa gelip gelmediği anlaşılıyordu. Ciltte husule ge haceret menşei bu adetler üzeölçülebilir len reaksionun şiddetine bakıla rinde zayıf da olsa rak şahsın verem mikrobuna kar bir tesir göstermektedir. Filhaşı hassasiyetinin derecesi ölçül kika bu cins romatizma Yugoslav muhacir erkeklerinde ° / o 4.1, müş oluyordu. Reaksionu müsbet şahıslar (Mantoux positif) mut Anadolu erkeklerinde 3.4, Analaka verem hastalığına yakalandolu kadınlannda 2.4, Yugoslav mış değildir Bu test'in çocuk muhacir kadınlarda 1.2 nisbetinlarda önemi daha fazladır. Bi de bulunmaktadır. Romatizmalızim tetkik ettiğimiz kâhülerde ların ortalama yaşı veremlilere reaksionun müsbet şahıslar nıs nazaran 10 15 yaş daha bübeti tabiatiyle yüksek buluna yüktür. Verem gibi, bu cins rocaktı. Fühakika (Mantoux reak matizma da, hemen hemen aynı sion) u ortalama V o 91 nisbetinde nisbetlerde erkekleri daha fazla müsbet netice vermiştir. tutmaktadır. Acaba aralarında bir münasebet var mı suali akla gelmektedir. Klâsik bilgiye göre faal veremlide Romatoit artrit nâdiren görülür. Tecrit ettiğimiz raştırmamızda bu nisbatlerin hastalarda da bu bilginin doğru muhaceret menşeine, cinsiyeolduğunu teyit ettik. te ve kalabahk ailelerde ne şekilde değiştiğini araştırdık. Yugoslavya'dan gelenlerde müsbet reaksion nisbeti biraz daha fazladır. Verem taramasında deri testinden sonra akciğerlerin röntgen kontrollan da yapılmakta idi. 2500 röntgen muayenesinde (»/o 60 akat araştırma sırasında dikkadın, »o 40 erkek) 69 defa faalikate değer bazı noktalar açıyet hâlinde (kaviteli ve kaviteğa çıktı. Romatoit artritlilesiz) akciğer veremi tesbit edilmiştir. Tetkikirnıze giren bu 5100 rin kanında bir maddenin arttığından bahsetmiştik. Buna «Rheinsanda faal tüberküloz nisbeti uma facteur» denilmektedir. Tet°i 2.7'dir. Tetkik edilenlerin çokik ettiğimiz 5010 kişiden aktif ğu kadındı, veremli hastaların tüberkülozluları ve romatoit artçoğu da erkek. Bu nokta dikkarit'li hastaları ayırdık. Bu «ayıktimizi çekti. Cinsiyeti gözönüne lanmış» halk kitlesinde rheuma alarak aktif akciğer veremi nisfactenr'ü tâyin ettik. Nisbet betini yeniden tâyin ettik. Şu ne ticeleri aldık: Erkeklerin • • ' *'& *'t 2.4 dür. Hiç ayırdetmeden Akciğer veremine musab olanlarda kadınlann İse sadece !'Q 1,6'sı bu nisbet % 12,5 a ve nihayet akciğer veremine tutulmns duromatoit artritli hastalarda yüzrumdadır. de 86'ya vasıl olmaktadır. Muhaceret menşei dikkate alınırsa Yugoslavya'dan ve AnadoSağmalcılar bölgesi insanlarınlu'dan gelen erkeklerde bu nisda verem intanı, romatoit artrit bet aynı kalmaktadır. Sadeca hastalığının gelişmesinde önemli akciğer veremine yakalanmış Abir rol oynar görülmektedir. Has nadolu erkeklerinde ortalama yaş 33, erkek Yugoslav muhacirlerinde ise 44 dür. I SAĞLIK NATO ne işe yarar? Blr hafta kadar önce New York'ta Mannattan Kolejinde konu ; şan Bay UThant, Vietnam savaşının uzun zamandan beri «mıllı . birlik ve bağımsızlığa hasret kalmış» bir halkm bu ülkülere ka . vuşmak isteğinden doğan azimli bir savaş olduğunu belırtmış, ve : . « Bu, siyasi ideolojiyi muzaffer kılmak üzere gırışılmı? bır . çaba değildir. Vietnamlıların asıl ideolojisi komümzm değıl, mıllı . yetçiliktir» demiştir. S Bay UThant, Birleşmiş Milletler Teşkilâtı Genel Sekreteridır. • Uzakdoğudaki mücadeleye en sağlam teşhisi koyacak imkânlar • içindedir. Ve Vietnam savaşının milli niteliğini ilân etmesi, Beyaz • Sarayın hoşlanacağı bir tutum değildir. S Çünkü Washington bütün millî kurtuluş savaşlarım komunız • min yayılması saymakta, yoksul ülkelerin bağımsızlık mücadelesi • ne katıîan bütün milliyetçilerine komünist gözüyle bakmaktadır. • Amerikan politikasının açık seçik tutumu sınıf savaşı kavra J mına öneelik vererek milli kurtuluş hareketlerini baltalamaktır. • Nerede bir bağımsızlık ve kurtuluş mücadelesi varsa Washington Ş propagandası o mücadeleyi enternasyonal sınıf mücadelesinin sı â fatlanyla donatır. Çoğu zaman az gelişmiş ülkelerin aydınlan da S bn Amerikan tuzağına kendiliklerinden düşerler, ve sınıf müca S delesini ön plâna çıkarıp milliyetçiliği geri plâna iterek Amerikan • darbelerine hazır ortamı bilmeden yaratırlar. • Yunanistandaki darbe hikâyesinde açıklanan yeni sayfalar bu • bakımdan ibret verici derslerle doludur. ; New York Times gazetesinin açıkladığına göre Yunanistandaki • darbe NATO çerçevesi içinde, ve NATO mekanizması işletilerek • gerçekleştirilmiştir. Görünüşe bakılırs» bir komünist saldırısında • komünistlerin içten darbesini önlemek için hazırlanan bu plânın • adı Prometheus'dur. Harekete geçirildiği zaman otomatik olarak • yürür. Demek ki, plânı uygulamakla görevii kademeler kendileri J ne düşen ödevi düşünmeden yerine getirirler. Orduyu NATO şart Z lanması içinde tümüyle ele alırsak NATO plânının derhal yerine 5 getirilmemesi için bir sebep yoktur. Hiçbir asker kendisine veri S len emrin doğru nın yanlış mı olduğunu düsünmek zorunda ve ! yetkisinde değildir S Yunanistanda darbeyi yapan generaller iste Promethens plânı S nı işleterek diktayı kurmuşlardır. Plânda sadece nygulama başla 5 dığı anda tevkif edilecekler listesine birkaç isim katmakla değişik • lik yapılmıştır. • Bu haberi okndnktan sonra düsünmek gerekir: Ynnanistandaki S darbenin Amerikan Gizli tstihbarat Teşkilâtı (CIA) nın bilgisi çer S çevesinde olduğu Mısırdaki sağır saltanın dnydnğn bir gerçektir. i Sol partilerin seçimlerde zafer kazanması kaygısı başgösterince S ozgürlük ve demokrasi düzenine paydos diyen Amerika, cuntayı S el altından destekliyen yabancı devlettir. Bu yabancı devletin NÂ ! TO çerçevesinde hazırladığı plân. millî duygulardan nasipsiz bir ! kaç general ve yüksek rütbeli snbay eliyle işletiliyor. ^Ve lilâhlı ! kuvvetler buna vasıta oluyorlar. S Türkiyemiz bakımından bn olayı ele aldığımızda şu sorn Ister • ıstemez aklımıza gelir : S Üyeleri arasında bulunmak İçin can attığımıı NATO acaba S ne ise yaramaktadır? " NATO'nun bir dış saldırıya. açıkca Sovyet tecavüzüne karsı ! knrulduğu, komünistlere karşı Batının ortak savunma sistemi ol S duğu söylenir. Ne var ki, şimdiye kadar Amerikanın çıkarlarına ! ve sılâh fabrikatörlerine yarar sağlamaktan ötede bir işlemi förül ' memiştir. Kıbrıs dâvasında Johnson'dan : • Bizim size verdiğimiz silâhları ancak bizim istediğimiı yol S larda knllanırsınız.. diye kesin ihtar gelmişti Türkiyeye... ! Demek ki NATO'nun silâhları ancak Amerikan çıkarlanna ny S gun kullanılacaktır. Yunanistanda NATO plânları özgürlük ve S demokrasiye kullanılmıstır. S Türkiyedeki durum nedir? S Türk Ordusunu Yunan ordusuyla kıyaslamak aklımızın köşe S sinden geçmez. Padişahı kırk yıl önce tasfiye etmiş olan Atatürk S Ordusuyla Kıral Konstantin'in yedeğindeki Yunan subaylan ara S sında elbette hiçbir yakınlık kurulamaz. Türk Ordusu devrimcilik i ve özgürlük yolunda milletin en sağlam dayanağıdır. Ne var ki, S orduyu değil, ama orduyu tümüyle NATO emrine bağlıyan siyasi S zihniyeti ele almak zorundayız. Bn işin millî menfaatlere ne ka ! dar avkın olduğu Yunanistandaki olgnyla ispatlanmıştır. ! Yunanistanda Prometheus plânı vardır. Türkiye için acaba bn S na paralel bir Amerikan plânı yok mndnr? J Görülüyor ki NATO, doğu kanadında amaçlannın dışında bir • mekanizmaya vasıta edilmekte ve Amerikan darbelerine hizmet • eder duruma geçmektedir. Bu uyarıcı ders üzerinde Türkiyenin • özgürlük ve bağımsızlık dâvasını savunan her yetkili nzun "nzun • düsünmelidir, . • • Ç tışılan, bu yüzdeo de teorik bir düşiince olmaktan öteye gidemiyen «optimıun nüfns» tek başma nüfus miktannın bir ülkenin gücü bakımından bir ölçü olamıyacağını göstermektedir. Bu sebeple, zaman içinde bir ülkedeki nüfus artışı her zaman olumlu sayılamaz. Q Nüfus konusnnda da sayı ve özellik tartışması karşımıza çıkmaktadır. Salt sayılar yerine nüfusun as ve cinsiyet bileşimi, öğrenim ve meslek durumu, kesimler arasındaki dağılışı iktisadi kalkınmavı daha yakından ilgilendirmektedir. Q Önemli bir gösterge sayılan adam başına düşen millî nüfus ve nüfus artıj oranı İle Uişkjlerinde aşa ğıdaki sonuçlara varmaktadır: •Toplum milli gelirin genel nüfusa bölünmesiy le elde edilen adam başma millî gelirden düşen pay, bu sayının daha yüksek olması için ya toplam millî gelirin artırılmasını ya da genel nüfusun daraltıl masını zorunlu kılmaktadır. Hiç olmazsa toplam millî gelirdeki artış nüfus artışından daha büyük ol mahdır ki adam başma düşen millî gelir artış gösterebilsin. • Bllindiği gibi iktisadî büyüme oranı nüfus artış oranı ölçüsünde azalmaktadır. Büyüme hızını çoğaltmak için karşımıza çıkan alternatiflerden biri de nüfus artış oranını azaltmaktadır. • Nüfustaki hızlı artış, özellikle genel nüfns içinde 14 yaş grupunun çoğalması sonucunu vermektedir. Bu durumda iktisadî hayata yük olma payının da artacağı meydandadır. • A. Sauvy nüfus artış oranına bağlı olarak «demografik yatınmlar» adını verdiği, başta eğitim olmak üzere konut ve sağlık konulan İçin gereken yatınmlara millî gelirden aynlması gereken bölüm için 4 katsayısı üzerinde durmaktadır. Ona göre. nüfusu yılda '>2 oranında artan bir ülkede demografik yatırımlar için millî gelirden • / • 8 oranında bir bölüm ayrılmalıdır ki mevcut durum nüfns artışının etkisiyle gerilememiş bulunsun. Bu veriler karşısında R. Maltus (17661834) ile başlayan tartışmayı hatırlamamak mümkiin değildir. Kötümserler nüfus artışı ile gıda üretimi arasındaki dengesizliğin insanlan açlığa götüreceğini ileri sürerken iyimserler de dünyamızın artan nüfusu besleyebileceğini savunmaktadırlar. tlguıç olan taraf, katoliklerle marksistlerin bu noktada birleşmekte oluşudur. Günümüzde aile plânlamasına karsı çıkanlar bu iki kaynaktan gelmektedirler. HI talığjn bilhassa erkeklerde bulunması ancak bu tarzda izah edilebilir. Sonuç ok değişik yerlerden gelmiş olan bu insanlar, tamamen yeni bir ortamda yerleşme, iş bulma, muhit yapma ve aile geçindirme meseleleri ile karşı karşıya kalmaktadır. Ailenin aktif ferdi olan ve cemiyetle ilk temasa geçen erkeler üzerinde adaptasyon stresi kendini kuvvetle hissettirmektedir. Geldikleri memleketin mahallî karakterlerini, geleneklerini ve hattâ dilini ev içindeki hayatta muhafaza eden ailenin pasif unsurlarmda (kadınlarda) bu stress etkisini çok daha az hissettirmektedir. Hıfzıssıhhadan yoksun bir ikâmet şeraiti içinde ifade zorluğu ve gelenek ayrılıklannın baskısı ile yetersiz ekonomik şerait altında erkek, cemiyete intibak mücadelesinin ilk yıllarında verem'e büyük bir vergi ödemektedir. Verem intanının uzun sürmesi ve araya faaliyet devrelerinin karışması ile bilhassa erkeklerin kanında bir nev'i tortu (hipergamma globulinemi) birikmektedir. Kan terkibindeki bu değişme romatirma faktörünün artmasına sebep olmaktadır. Bu da romatoit artrit hastalığının gelişmesine çok müsait bir zemin hazırlamaktadır. KATNAKLAR: Ç Görülen manzara Nüfus olayına dünya ölçüsünde bakılacak olursa görü'cn manzara şudur: O Bir tahınine göre 1000 yıllarında 275 milyon olan dünya nüfusu 1850 yılında 1 milyar 171 milyon, 1950 yılında 2 milyar 454 milyon basamaklanndan geçerek 1965 yılında 3 milyar 308 milyon» varmıştır. 0 Geçen yıllarla büyüme yüzdesinin de artmakta olduğu gözden kaçmamaktadır. 18501900 döneminde • • ' 0.7 olan dünya nüfusunun yıllık artış oranı orralaması 19001950 döneminde Vıl'e, günümüzde ise '/•1.7'e ulaşmıştır. A Bugünkü durumun devamı halinde 2000 yılında dünya nüfusu 66.5 milyar olarak tahmin edilmektedir. Bir çığ gibi gittikce hız kazanan nüfus artışının 2156 yılında dünya nüfusunu 86.4 milyara vardırnr*öz konusudur. te yandan, çağımızm gerçekleri şöyle blr tabloyu öniimüze sermektedir: # Üçlü bir bölünme içinde bulunan dünyamızda (Geiişmiş ülkeler, komünist blok ve az gelişmiş ülkelerl nüfus ile gayri safi milli hâsılanın dağüışı arasında bir dengesizlik vardır. Örneğin, 1961 yılında dünya nüfusunun • / « 19.7 sini banndıran gelişmiş ülkelerin gavrisaf] milli hâsılanın •'. 57.7 sini almasına karşılık nüfus payı • • • ' 45.7 olan az gelişmiş ülkeler için eayrl safi millî hâsıla oranı •'. 17.6 dan ibarettir. • Beslenme ile nüfus artıs hızı arasında tersine nlr iliskinin mevcut olduğu gözden kaçmamaktadır. Yüksek kalori ülkelerinde nüfus artışı daha yavaş olduğu halde düsük kalori ülkelerinde nüfus artışı daha yüksektir. F.A.O. tarafından verilen sayılar, 1938 yılı 100 kabul edilirse, 1950 ve 1960 yılları için nüfus artışının yüksek kalori ülkelerinde 105 ve 120 olma sına karşılık düşük kalori ülkelerinde 117 ve 146 olduğunu ortaya koymaktadır. #» Adam başma düşen millî gelirin, yüksek, dolayısiyle de eğitim seviyeslnin ve refahm yaygın olduğu gelişmiş ülkelerde nüfus artış hızı, başkaca tedbirlere başvurulmadan, kendiliğinden engellenmektedir. öyle bir ortam İçinde, özellikle az gelişmiş ülkeler bakımından nüfus İle iktisadî kalkınma arasındaki ilişkiler büyük bir önem kazanmaktadır. Ana sorun. artan nüfusu iktisadî kalkınmanın hizmetinde kullanmak veya iktisadî kalkm mayı engelleyici rolünü azaltmak için nüfusun artış hızını yavaçlatmaktır. Başka bir deyişle, zaman içinde nüfusa eklenen Insanlarm, belli bir sürede ''iktisadi hayata bir katkıda bulunması veya İktisadî hayata yük olması şıklanndan hangisinin etkileyicl • " olacağıdtr. Bu konada amacın, katkı paymı yük olma payının üstüne çıkarmak olması gerekir. Bunun için de iki çözüm yolu akla gelmektedir: Demografik yol denilen nüfus artış hızının yavaşlatılması; iktisadi yol denilen, büyüme hmnın artan nüfuı ölçüsünde çoğaltılması. : : : : •••• •••• •••• •••• •••• Cinsiyetin rolü A Bazı önemli noklalar F •••• «••• Sonuç: üfus ve kalkınma ilişkileri içinde ortaya eıkan iki çözüm yolundan birinüı tercih edilmesinde ağır basan faktör nedir? Bize kalırsa temeldeki görüş farkı insan gücünü plânlı bir iktisat düzeninde değerlendirmek veya onun yaratıcı gücünden yararlanmayı bilemeyince artış hızını engel lemek noktasında toplanmaktadır. Hızlı nüfus artışı içinde bulunan az gelişmiş ülkeler, G. Ardant'm öne sürdüğü gibi. dış yardımlara bel bağlamak yerine çözüm yolunu kendi kaynaklanna, yâni kullanılmayan Iş gücüne ve işlenmeyen zekâ rezervlerine dayandırabilirlerse kalkınma manivelalanna gu venilir bir dayanak bulmuş olurlar. Üzerindeki etiket ne olursa olsun gerçek tercih «tembellik özgür lüğü» ile «disiplinli bir çahşraa» arasında yapılagelmektedir. ••••••••••••a••••••••••• « • • « • • « • • « • • • • • • • • • • • • • a B (T) Yenal ve ark.; tlkokul çağındaki çocukların üst teneffüs yollarında tesbit edilen gizli ve manifest streptokok intanı ile buna bağlı akut mafsal romatizmalannın klinik ve infrak'inik sekillerinin yayılışı (Hidro • Klim. Yılhğı 2, 21, 1962) (5) Yenal, Lâv, Bilecen: Türkiye'de întani Romatizmal Sendromlar Epidemiolojisinin tetkiki, II İstanbul'da Sağmalcılar bölgesinde Rh. arthritis yayılış nisbeti. Muhtelif faktörlerin ve tüberküloz intanının tesiri Basılmaktadır. HidroKlim. Yılhğı, 1965 1966. SON E H S !!İ! Elde edilen neticeler imdi romatizma bakımından elde edilen neticeleri görelim: Romatoit artrit hastahğı nisbeti de Vo 2,2 dir (Bu nis S A JI L I K 3. aayısı çıktı. Komünizmin Bayraktarlan Türkiyedeki SESSİZ İHTÎLÂL • Nâzım Hikmetin Göz yaslan • CIA'nın OYUNLARI. Tasra dağıtımı ve abone için P.K. 340 Ist. Cumhuriyet 5169 •••«••••••••••!•••••••••••••••••••••* •••••••••••*«••••••«•••••>••••••••••> $ Yeşilköy'de teslime hazır, tam konforlu lüks 136 metrekare, kalan son daire. Teiefon: 73 82 60 Cumhuriyet 5167 Gayrimenkul Saiışı İstanbul 9. lcra Memurluğundan Dosya No: 1966/482 ŞişliŞişli mahallesinin Abidei Hürriyet caddesinde 255 kapı, 1038 ada 47 parsel sayılı 270 m2. sahalı dükkânı olan kârgir apartmanın 4. kat 5 No. h dairesine irtifaklı 150/1020 hissesinin bir borçtan dolayı satılmasına karar verümiştir. İMAR DURUMU: İskân sahasmda kalan bu yerin boş arsası için muteber plâna göre İmar İstikameti Harita Md. den almdıktan sonra müracaat edildiğinde dosyadaki krokisinde de belirtildiği gibi taralı kısımda 21.50 mt. irtifa, bitişik nizamda inşaat yapılmasma müsaade edilmektedir. Ayrıca çatı veya çekme katı yapılamaz. MEVTÎİİVASIFLARI VE K1YMETİ Şişli Camiinin önünden Abidei Hürriyet tepesine giden Abidei Hürriyet caddesi üzerinde 255 kapı sayılı FERAH isimli, altında boydan boya mağazası olan betonarme karkaslı, iyi işçilik ve malzeme ile inşa edilmiş bulunan kârgir birer daireli apartmandır. Bodrum katı ile birlikte bir de çekme katı bulunmaktadır. Dış taraf mağaza somaki mermer, üst katlar B.T.B. mozayik kaplıdır. Kat merdivenleri mozayik basamakh ve demir parmaklık korkulukludur. Bodrum kat I No. lı daira ile çekme kat 7 No. h daireler 1 salon, 2 oda, mutfak ve banyo dairelidir. Diğer katlar aynı evsafta olup 1. kat 2 No. lı dairenin ön salonu ufaktır. Mağazanın cephesi istor demir kepenkli ve camekânlı zemini karo mozayik döşeli ve camekân bölmeli yazıhaneleri ve helâsı, muhfak ve bir de irtada odası gulunmaktadır. Binaya tek kanatlı camekânlı demir kapı ile girilmekte, zemini ve duvarları somaki mermer kaplı bir antreden 3 mermer basamakh ve ara rüzgârlık camekân kapüı, zemini karo mozayik döşeli iç antrede asansör mahallî, bodrum katına iniler merdiven başı vardır. BODEUM KAT: Zemini karo mozayik döşeli sahanlıkta merdiven altı helâ, sahanlıktan geçilen zemini çini döşeli koridorda 1 No. lı daire, kalorifer ve kapıcı daireleri vardır. Bodrum kattan itibaren katlardaki dairelere zemini çini döşeli sahanlıklardan girilmektedir. NORMAL KAT TEŞKİLÂTLABI: Zeminleri çini döşeU antre, önde L plânlı zemini rahşap döşeli salonsalamanje, antreden camekânlı kapı ile zemini karo mozayik döşeli koridora geçilmektc ve koridorda zemini çini döşeli fayans tezgâh ve eviyeli, ait; üst dolaplı; davlumbazlı ve yan balkonu olan mutfak, servis kapısı, yük dolabı; aydmlığa bakan ufak zemini ahşap parke döşeli bir oda, karşısında zemini karo mozayik döşeli lâvabohı, fayans taşlı helâ ve arka hol üzerinde kiler, zemini karo mozayik döşeli fayans duvariı, lâvabolu alafranga küvet ve pisuvarlı gömme banyo dairesi ve arkada zeminleri ahşap parkeli, önleri boydan boya balkonlu üç oda olup birinin önü camekânla kapatılmıştır. Apartmanm doğrama kısımlan ile demir aksamı yağlıboyalıdır. EÜektrik, su, havagazı, asansör; kalorifer ve sıcak su tesisaü vardır. 198 m2. sahasmda inşaat bulunan gayrimenkulün satışı mevzuu 4. kat 5 No. h daireye irtifaklı 150/1020 hissesine 240.000.00 TL. kıymet tahmin ve takdir edilmiş bulunulmakla karar dairesinde: İlk açık artırması 12/6/1967 pazartesi günü saat 15 ten 16 ya kadar; tehiri halinde 2. artırması ise 22/6/1967 perşembe günü saat 15 ten 16 ya kadar İstanbul Adliye Sarayı satış mahallinde yapılacaktır. Artırma şartnamesi 1/6/1967 tarihinden itibaren memuriyetimizde 1966/482 No. ile açık bulundurulacak ve 100 Krş. luk posta pulu verilmesi halinde isteyenlere bir sureti gönderilebilecektir. Teminat nispeti % 10 dur. Fazla malumatın yazdı numara ile memuriy 'mizden alınabileceği ilân olunur. İst 9. İcra M. M. (Basın 2690/5181) YEFAT Ağır Ceza Reislerinden mer • hum Mustafa İrfani ve merhuhume Nazifelek'in kızı, Türkiye Büyük MİUet Meclisi birinci dev. re Lâzistan mebusu merhura Zeynel Abidin Atak'ın eşi, Azize Pazvantoğlu. Leylâ Belli, Sevda Atakan'm anneleri, Selâhaddın, Şadiye, Muhittin Güvendiren'in teyzeleri, Alâeddin Pazvantoğlu, Hamit Beliğ Belli'nin kayınvalde leri, Türk Pazvantoğlu, Tuğrul Belli'nta büyükanneleri Hınımcfendi 7.5.1967 günü vefat etmiştlr. Cenazesi 9.5.1967 Salı günü öğle namazını müteakıp Çişll ca miinden kaldınlarak Topkapı Merkezefendi kabristanında eb« di istirahatgâhlna tevdi edilecektir., , TEŞEKKÜR Eşimiz, babamız Hâkimlerinden Ankara Ankara Hastanesindeki tedavisi süresince en yakın alâka ve hazakatle kendisini kurtarmak için didinen başta Başhekim Sayın Abidin Ara' ya, Asabiye Servisi Şefi Sn. Dr. Mukadder Sengir'e ve diğer Sn. Tabiblere ve müşfik alâkalarım esirgemeyen hemşire, hastabakıcı ve diğer hastane personeline en kalbi şükranlarımızı sunanz. Eşi : Türkân Gebizli Çocnkları : îlhan, Melih Gebizli (Heriş : 1486/5190) Hasan Gebizli'nin NİMET ATAK CUMHURBAŞKANU6I SENFONİ ORKESTRASI SEZON'nn SON EONSERİ 11 Mayıs 1967 perşembe günü saat 20.30 DENİZCİÜK BANKASI T.A.O. DAN: Bankamız ihtiyacı olarak iç ve dış piyasadan 220 metre KREYN RAY1 satın alınacaktır. En son teklif verme müddeti 1/6/1967 tarihine kadardır. Şartnamesi Malzeme Müdürlüğü veznesinden temin edilebilir. Dosya No: 967/3022. (Basın 15135/5180) Bayındırhk Bakanhğı Karayollan Genel Müdürlüğü 1. Bölge Müdürlüğünden: 1 Eksiltmeye konulan iş: ŞarköyMürefteGaziköyTekirdağ yolu klm. (026) (5165) arası onarnnına stablize malzeme çıkanlması taşınması ve figüre olup, keşif bedeli 225.000.00 ürsdır. 2 Eksiltmesi 29 Mayıs 1967 pazartesi günü saat 11.00 de İstanbul Küçükyalıdaki Bölge Müdürlüğünde kapalı zarf usulü ile yapılacaktır. 3 Eksiltme evrakı Ankara'da Karayollan Genel Müdürlüğü Malzeme Müdürlüğünde İstanbul'da Bölge Müdürlüğünde görülebilir. 4 Eksiltmeye girebümek için: a) İsteklilerin 1967 yüma ait Ticaret veya Sanayi Odası belgesi ile usulü gereğince 12500.00 liralık geçici teminat vermeleri. b) Yeterlik belgesi almak için isteklilerin en geç 22 Mayıs 1967 pazartesi günü saat 16.00 ya kadar bir dilekçe ile Karayollan 1. Bölge Müdürlüğüne müracaat etmeleri müracaatta genel evrak kaydı tarihi muteberdir. Dilekçelerine enaz bu işin keşif bedeli kadar buna benzer bir iş yaptığına dair belge eklenmesi lâzımdır. Telgrafla müracaatlar kabul edilmez. 5 İsteklilerin 2490 sayılı kanuna göre hazırlayacaklan teklif mektuplarını en geç ihale saatinden bir saat cvveline kadar Komisyon Başkanlığına vermeleri lâzımdır. Postada vâki gecikmeler nazan itibare alınmaz. (Basın 15175/5184) KONSER SALONU Romanyalı misafir şef: CONSTANTiN BUGEANU SOLİST Dünyaca ünlü Romanyalı Piyanist Samsun İli Daimî Encümen Başkanlığından: İnebolu Devlet Orman îşletmesi Doğanyurt (Meset) sahil deposundan satın alınan (920) adet 115 M3. meşc telefon direğinin nakli işi 2490 sayılı kanunun 31, inci maddesi gereğince kapah zarf usulü Ue eksiltmeye çikarümıştır. Muhammen bedeli 17.250.00 lira olup geçici teminatı 1293.75 lira olan bu işin iha'esi 23/5/1967 salı günü saat 11.00 de Daimî Encümen Başkanlğında yapılacaktır. İsteklilerin beÜrtilen gün ve saatte teminat mektup vey? makbuzlanyle Ticaret Odası vesikası ve teklif mektuplarım havi kapalı zarflaruıj ihaledeD bir saat evvelüıe kadar Daiml Encümen Başkanlıgına vermeleri lâzımdJr. Bu işe ait sartname vesair evrak her RÜn Daimî Encümerı Kaleminde görülebilir. Postada vuku bulacak gecikmelet kabul edilmez. (Basın 15231/5154) VALENTiN GHEORGHiU Program T. Grigoriu P. Constantinesco M. Vora G. Enesco Biletler, Yenişehir piyango gişesinde satılmaktadır. Cumhuriyet 5198 LINYIT KÖMURU ALINACAKTIR Adapazan, Alpullu, Ankara, Erzurum, Susurluk Fabrikalarımız için cem'an 65.000 ton linyit kömürü ahnacaktır. Ilgililerin Genel Müdürlüğümüzle İstanbul Büromuz Ticaret Servislerinden bedelsiz olarak alacaklan şartnamelerimiz esaslan dahilinde hazırlayacaklan tekilflerini en geç 25/5/1967 günü saat 17.00 ye kadar Genel Müdürlüğümüz Muhaberat Servisinde bulundurmalan duyurulur. TÜRKİYE ŞEKER FABRİKALARI A.Ş. (Basın 15353 A. 4799/5182)