09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
rıı^ııu r ır 1 I\ İ 1 İ N N I IJJIIVIJJUIVI Galadaki skandal Festivali etkiledi Selmi ANDAK Cannes'dan bildiriyor inema dünyasında büyük önem verilen ve özellikle çeşitli «skandal» lere sahne olan Cannes Film Festivali; bu yıl ilk iki gün sâkin görünürken birdenbire üçüncü giin patlayan bir «skandal» ile hararetlendi! Ancak bu skandal; öyle çok kişinin beklediği gibi «seks» yönünden değü; tamamen «sanat» açısından oldu!? Atiliâ DORSAY Korkusuzlar ernard Wicki sinemanın ilginç kişilerinden... Oyuncu olarak, bir haylı başanlı bir sanat grafiâi Sİ*" miş... (Helmut Kautner'ın «Son Köprü», Antonioni'nin #Gece» filmlerindeki kompozisyonlannı hatırlıyoruz). Yönetmen olarak ise, ilk keı yaptığı (54 yıl önce Saray linemasında seyrettiğimiz) «Köprü Die Brücke» adlı filmle, savas üzerine yapıla 5 Haziran 1967, gerek Şah gegelmis en güzel filmlerden rekse Süreyya için epeyi fırtınabirini ortaya koyan Wicki, lı bir tarih olsa «erek. Zira Rıza çok az sayıda, ama üzeriPehlevi sabık karısıınn kendisiyde konuşulabilir filmler yaple görüşme isteğini kabul ederek, maya devam ediyor. nihayet buluşma gününü kararlas«Korkusuzlar» da, Wicki, yin« tırmıştır. Bilindiği gibi birkaç ay 2. Dünya Savaşına dönmüş... evvel Süreyya babasını Şah» gönOlaylar, 1942 de, Uzakdoğu'dan Fransaya, Alman savaş sanayii dererek, onunla konuşmak isteiçin ham kauçuk götüren bir ğtnde bulunduğunu bildirmişü. Alman gemisinde geçiyor. SavaBu sabık karı kocanın tahtrn sesın kendi ulusunun ıırtına yüklftmeti uğruna boşanıruya mecbur kaldıklan o karanlık 1958 Mar lediği sorumluluğu duyan, savaş kahramam oğlundan bile, tından berl, ilk karşılasmalan lavaş uğruna islediği cinayetler olaoaktır. Buluşmamn esası sadece para ve iş meselelerine da yüzünden giderek nefret eden Alman kaptan (Yul Bıynner) yanıyor. Fakat Şah'ın Almanya'ya ile, Ingilizlerin Gestapo'ya teskadar gidip, eski kansıyla bulusmayı kabul etmesi, belki de SU lim etmek şantajı yüzünden gemiye onlar hesabına casus olareyya'nın yardıına muhtaç olmarak binmek zorunda kalan, çın demektir. Ayrıca sabık prensekarcı, ama insancıl yanını kaysin son flörtü Hasan Ali isminde betmemiş savaş kaçağı bir dion seneden beri Münihte oturan çok zengin Iranlı bir tüccar. Bu ğer Alman (Brando), hikâyenin baş kişüeri... Ana çizgileriyle Isimde Şah'ın Süreyya ile buluşklâsik, ama yapısı sağlam, bu ma tarihini epeyi yakınlastırmatür bir film için gerilimi yerin•fflda rol oynamakta, fakat nedede bir hikâye... Böyle bir hikanl henUz bilinmemektedir. Bir de ye, aslında yönetmene »öyleyePrensesin 9 sene evvel Iran'dan cek pek bir söz bırakmıyor tagiderken yaruna aldığı elli milyon bü... Wicki de, Hollywood hesakaymetinde hazineye ait bir bros bına yaptığı bu ilk filmde, Holly var. Kral hanedanına ait bir müwood'un belli kalıplanna sapcevheri taşıma hakkı olmadıgı lanmaktan tam kurtulmuş deiçin, Süreyya'nın bunu hazineye ğil.. Ama yine yer yer kişiliğiiadesi gereklidir. Muayyen bir süni duyurmuş. Hikâyenin ruhbirenin bitiminde, sabık kraliçe limsel çıkış noktalannı değerbunu iade ettniyecek olursa, Iran lendirebilmis, şöyle geçerken de olsa, savaşın yarattığı sorunlara, durumlara etkileyici bir biçimde değinebilmiş.. Hem de bir Alman için öraek sayılabilecek bir nesnellik (objektiflik) ile... Kısacası Wicki'nin varlığı filmi yalnızca bir Brando • Brynner festivali olmaktan kurtarabiliyor.. Kendi türünün iyi örneği, zevkl* izlenebilen bir 6 Mayıs 1928 tarihli Cumhuriyet'ten S 9 YIL SONRA KARŞILAŞACAK SUREYYA İLE ŞAH B (Morituri) Yönetmen: Bernard WİCKİ Oyuncular: Marlon Brando Ynl Brynner Trewor Howard Bir Fox filmi (Dünya, As, lpek'te) Ahh Güzel İstanbul Turhan GURKAN Yönetmen: Atıf Yılmaz. Senaryo: Safa önal. Kamera: Gani Tnranlı. Oynavanlar: Sadri Alışık, Aylfi Algan, Danyal Topatan, îhsan Yiice, Feridnn Çöljeçen, Kâmrao Tfiee. «BeYa Film. yapımı. (Lüks'te) on iki yılda çevirdiği «Mnradın Tnrküsü», «TopT»|m K»nı», «Pembe Kadın», «ölüm Tarlası» gibi filmlerle şehirden kopup, köye yönelen Atıf Yılmaz'ın, son filmi «Ahh Gfiıel İstanbul», «Türkiye'nin bngünkü somnlarını taşlama» uğruna, yeniden «büyük şehir» havasına akışını gösteriyor. Gelenek ve göreneklere gülünç derecede bağlı soylu bir ail«nin, konaklardan yıkık dökük gecekonduya düşmüş filozof yapılı, iyi kalpli kişisi Sadri Alışık «Sosyal Taşlama* yı yapması için görevlendirilmiş. Bugünün toplum düzenini yeren yoksul sokak fotoğrafçısı rolündeki Alışık, amaca varabiliyor mu? Anadolu'dan «artist olmak» hayaliyle binlerce örneğinde olduğu gibi büyük şehre gelip, yükselmek (!) uğruna çeşit çeşit insanla tanışıp sonunda randevuevine kadar düşen delişmen köylü kızına (Aylâ Algan), elini uzattığı sürece evet, onu, toplumu taşlamak hırsıyla, sosyetenin kucağma ittikten sonra hayır... Bir «Dişi Şarlo özentisi içinde gördüğümüz Algan, ölçnltt oyununa rağmen, filmin ilk yarışından sonra, basma entarisi, köylü kişiliğiyle itildiği cıvık sosyetenin içinde, yönetmenin «Bnrjav» sınıfını yertnek isterken, aydın kitleyi de lneiten» çabasına âlet edümektedir. Dramatik bir hâkiyeden yoksun «Ahh Güzel Istanbnl» da Yılmaı, Türk sinemasında ahşılmamış, değişik biçimde bir reji denemiş. Fakat «toplum taşlaması» yapayım derken, taşlamanın dozunu fazla kaçırmış. Sosyal taşlama, sinemanın dışına taşıvermis. Taşlama gürültüyle verilecek yerde, çoğunluk lâfla verilmiş. Yerli sinemada «toptancı senarist» diye bilinen Safs önriın bu olumlu ve cesurca çıkışı da, sosyoloji kitaplarında rastlanacak diyaloğlarla kesilivermiş. Kişiler fazlaca şişirilmiş. «Ahh Gfiıel Istanbul», toplum taşlaması uğruna gecekondudan çıkıp, sosyetenin kirli çevresine girmeseydi, ilk yarıda bitirilebilseydi, «küçük insanlann dünya«ı»nın filmi olarak, son yıllann en iyi yapıtlarından biri sayılabilirdi... Artık yaza girdik demektir. Fakat nedense bu sene bizi tam sonunda yakalayan kış henüz yakamızı bırakmıs değildir. Dün akşam adeta erbain kadar kuru bir soğuk vardı. Eğer hava bugün de böyle devam ederse hıdırellez kuzulannı Kâğıthanede dere başmda değil, evde ocak üstünde kızartmak lâzım gelecek. Maamafih havanın bugün tekrar açılması ümit edilebilir. O zaman birkaç gündür evlerinde kapah kalan halk me sire yerlerine dolacak ve yazın ilk gününden azami surette istifade edip eğlenmeğe çahşacak tır. Bugün hıdırellez münasebetiyle askerlere helva ve kuzu verilecektir. Bugün hıdırellez Kasırga izahata göre adetçe kahir bir üstünlüğe malik olan Çankhayşek, Çin'in halaskârı unvan ve şerefini kazanmak ümidiyle Japonlan denize dökmek istemiştir. Muharebe hâlâ devam et» mektedir. Güneyliler yağmacılar ileri gitmektedirler. Bu duruma göre bir anlaşma imkânının mevcut olmadıgı sanılmak» tadır. Bundan iki gün önce Eski Zağra'da müthış bir kasırga olmuş ve şehirde büyük tahribata sebebiyet vermiştir. Kasırgada birçok bina tavanları uçmuş ve bazı evlerin üst katlarını olduğu gibi eşyaları ile birlikte onbeş yirmi metre öteya fırlatmıştır. Ağaçlan da köklerinden söken kasırganın yaptığı tahribatın birkaç milyon lira zaran bulduğu sanılmaktadır. S Reşat Paşanın kaatili İdama mahkum oldu San Remo'da Vahdettinin dok toru Reşat Paşayı öldürmekle sanık Zeki'nin muhakemesi sonuçlanmış ve taammüden katlettiği, belgelerle sabit olduğun dan kendisinin Türk Ceza Kanununun 45 inci maddesinin dör düncü bendi hükümlerine göre idamına karar verilmiştir. Trabzonda sam rüzgân Trabzonda da dün çıkan şiddetli sam rüzgârı sekiz saat ka dar devam etmiş, evlerin kiremitlerini, mağaza gaçaklannı uçurtmus, ağaçlan, telgraf ve elektrik direklerini kökünden sökmüş ve Millet bahçesindeki köşkü . yıkmıştır. Bu fırtınayı şiddetli ve sürekli bir yağmur izlemiş ve bazı yaralanma vakaları olmuştur. Çin ayaklandı Kopenhagdan bildirildiğine gö re, Çinliler ile Japonlar arasında vuku bulan muharebe hakkında resmt mahafilden verilen Memur Alınacaktır T. C. ZİRAAT BANKASI GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN: Bankamız tasra teşkilâbnda, ihtiyaç olan herhangi bir yerde çahstınlmak uzere yajı 30 u geçmemiş enaz Ticaret Llsesi veya Iise mezunu askerliğini yapmı?, sağlık durumunda aakıncalı bir haü bulunmayan eleman almacaktır. İsteklilerin açık adresleri yanlı blr dilekçe ile 31.5.1967 tarihine kadar mahall! fubelerimiz kanaliyle Genel Müdürlüğümüza müracaatlan rica olunur. (Basın 14476 A. 3957/4980) Skandal çıkaran Ingiliz filmi L'lj sses'den bir sahne yü hemen hemen bütün üln katıldığı, fakat her zamanli gözlerimizin Türkiye adını ^ (!) Uluslararası Filim Yaımm üçüncü gününde gösx tngUiz filminin galasında : bir patırdı koptu! Ünlü yaunes Joyce'un «Ulysses adlı ıı Joseph Strick ve Fred Halarafından filme çevrilmişti. im festivalden çok önce bile, '. sansürü tarafmdan sahneı değil de «diyalog»lannın in latomisini en çok deyimleriyle etirmesi yüzünden tam otuz len makas yemişti! Böyle olhalde, filim Cannes Filim Fes Seleksiyon komitesi tarafın abul edildi ve iki seansta gös .. ak Festival Idaresi, rilmln ızca «alt yazıları»nı çok garip kilde karalamıştı. Ortada ko•r durum oldu: Bir taraitan i Ece bilenler, konuşulan en lörleri rahatlıkla anlıyorlar, taraftan Fransrzca bilenler malann bu kısunlannı söısüı trlardı. tşte bu sırada kıyamet ! Seyircilerin ve eleştiricileazısı filmin güzel olduğunu ırak belirtiyor, hattâ «Birinlül»e lâyık görenler Jüri'ye yüksek sesle «tki yapmaya cahş> yor, özellikle çoğunluk •Kahrolsun Sansür» diye çığlıklar atıyordu. Bir kısım seyirciler ve ban elestiriciler de filmi «anlamsıs» ve «her hangi bir görüsten yoksuo» bularak ıslıkhyorlardı. «FİLMİMİ DURDUBUN!. Filmin gösterilişi esnasinda T» galanın muhtesem atmosferl içinde, birdenbire yerinden kalkan fil min İngiliz yöneticisi Joseph Striek bağırarak: «Ta filmimi alt yazıları silinmeden gösterin, yahut der hal durdurun! Yaptığınu sinema sanatına hakarettir! Festival Idare sini ve sansürü protesto ediyorum» diyor. Ortalık büsbütün kızj «ıyor. Bu durumda bütün muhabir ler rejisöriin etrafını alıyorlar. ... VE DEKLÂRASYON İngiliz rejisörü Joseph Strick ve Haines basın toplantısında yaptıkla rı protesto deklârasyonunda: «Festi val direktörü Favre Le Bret'i Itham ederek, ya kendisinin açık öziir dilemesini ve filmin olduğu gibi tek rar gösterilmesini, yapılan hareketin barbarlık olduğunu, veyahnt Festivalden çekileceklerinl bildirdi ler. Bu işte galiba rejisörler kârlı çıkacaklar! Bu skandal herhangi bir Isveç fil minde beklenirken İngiliz filminde koptu!. TEKRAR GÖSTERİLECEK Festivalin değerli direktörü Favre Le Breti, İngiliz filminin yöneticisi Joseph Strick'e kibar bir cevap vererek: «Bu skandalden kendisinin ve Festivalin sorumlu tutularnıyacağını, çünkü bu filmi göstermeden önce bazı «çok açık konuşmalar» fîlmde geçerken, sahnelerin kesilmeyip. sadece «alt yanların» karalanması için önceden mutabakata vanldığını» söyledi ve: «tstenirse filmi tekrar sadece Jüriye ve basma gösteririm» dedi. Gecekondu peşinde TSnetmen: Feyzi Tuna, Senaryo: İlhan Engin. Oynayanlar: Sadri Alışık, Nevin Aypar, Tülây Erdeniı, Güsin özipek. «And Film» yapımı. (Balvar ve Yeni Atlasta) Türk seyircisinin alışık olmadığı Httseyin Rahmi Gürpınar'dan da çizgiler bulunan «Boris Karlof Frankestayn» karması bir korku filmi sayUap «Gert* kondn Pefinde^e race sosy^F bir hava sokulmuş. Kira pahalılığının aktüel özelliği dikkate alınarak,, büyük şehirde «konut darlıfı» eleştirilmiş. Altı nüfuslu ailesiyle başını sokabilecek gecekondusu da, rüzgârda uçan, az maaşlı silik bir memurun, çaresiz sığındığı harap bir «perili kösk» te başından geçen «korku» lerüvenleri, komedi havasıyla yumuşatılmak istenmiş. Çift merdivenli konakta hortlakla kovalamaca oynadığı, uzun entarili perilerle boğuştuğu sahnelerde Alışık, filmin normal düzeyinden çıkıp, ilk filmlerindeki «snln güldürü» havasına giriyor. Osman F. Seden, yıllar öncesi zengin dekorlu sahnelerle çektiği «Cilâh tbo Rüyalar Âleminde» filminde yüzleri maskeli, uzun^fntariH hortlaklaıin doldurduğu böyle perili bir köşkü mekân almış, kahramanını bunlarla uğraştırıp durmuştu. «Gecekondu Peşinde» de «Sosyal Taşlama» ile «Korku Komedi» temleri arasına kesin bir hat çekilmiş. Hattın bir yanından öbürüne kolay kolay geçilemiyor. Filmde iki ayn ve güzel konu harcanmış. Üçüncü Giin kanunlarına göre tutuklanabilir. Ayrıca Prensesin Iran'da bulunan mallan, altı sene vergi ödemedlği gerekçesiyle, haczedilmis durumda. Bütün ou karışık meseleleri halledebilecek yegâne yetkili şahıs ise, tabii ki Şah! Ve Rıza Pehlevi her zamanki gibi eski karısmın yardımına koşmakta tereddüt etmiyecektir. 5 Haziran Parah için de ayn bir önem tasıyor. Zira kocasının bir zamanlar deli gibi sevdiği eski kansıyla başbaşa kalması, genç kraliçe için pek arzulanacak bir durum olmamalı. Helo taç giyme merasiminin yaklaştığı bir devrede böyle bir meselenin doğması, kraliçeyi epeyi rahatsız etmektedir. Buna ragmen, Diba bu konu üzerinde şimdilik susmayı tercih ediyor. Fakat iş mevzulannın yanı sıra on sene birbirlerini deli gibi sevmiş bir karı kocanın, seneler sonraki bu ilk karşılaşmalan epeyi heyecanlı geçeceğe benzer! Selma ÖGE (The third day) Yönetmen: Jaek 8MİGHT Oyuncular : Georce Feppard • Elisabeth Ashley • Roddy Mae Dowall Mona Wash bnrne Herbert Mars hall • Arthnr OConnell. Renkli Panavision Warner Bros filmi. (Konak . Renkte) Nasrettin Hoca'nın aç bir gününde helvacıya: «Yahu, unun var, ir miğin var, şekerin var.. peki, niye helva yapıp da yemiyorsun?» diye sorduğu gibi, insanın da, bu dereco kötü Amerikan filimlerini görünce yapımcıya: «Yahu.. bu kadar bol imkânınız var.. senaryocu desen, senaryocu.. oyuncu desen, oyuncu. teknik eleman desen, teknik eleman maddi imkân desen. para ga ni... peki, nasıl edip de böyle kötü filimler yapabiliyorsunuz?» diye so racağı geliyor. Her çeşit millet (ta bii biz hâriç) çok daha dar imkân larla çok daha iyi filimler ortaya ko yarken Hollywood, hâlâ bildiği yerde sayıyor. Bu da 1940 larda çev rilen cinsten bir polisiye melodram En kalıplaşmış cinsten durumlar, en ağdalı cinsten bir oyun tarzı, günümüz sinemasından hiç habersiz, tatsıztuzsuz bir filim... Jack Smight, bu yıl gördüğümüz «Hedefi anyorum The moving tar get» filmindeki biçim araştırması zahmetine bile girmemiş bu kez, igi oluruna bırakmıs. DENİZ KUVVETLERİ K0MUTANIIG1 Seyir ve Hidrografi Dairesi Başkanlıgmdan bildirilmiştir. DENİZCİLERE VE HAVACILARA 44 SAYILI BİLDİRİ 1« v» 17 Mayıs 1967 tarihlerinde 09.00 ile 17.00 gaatlerl arasında aşağıdakl noktalan birleştiren sahalar içinde •eyretme, demirleme, avlanma ve bu sahaların 12.500 metreye kadar olan yükseklikleri can ve mal emniyeü bakimından tehlikelidir. KARADENİZ İSTANBUL BOGAZI GİRİŞİ BİRİNCİ SAHA 1 nci nokta : Enlemi 41 derece 13 dskika Kuzey Boylamı 29 derece 09 dakika Doğu olan E. 4958 No. lu ANADOLÜ feneri. 2 n d nokta : Enlemi 41 derece 27 dakika Kuzey Boylamı 29 derece 15 dakika Doğu S ncü nokta : Enlemi 41 derece 22 dakika Kuzey Boylamı 29 derece 29 dakika Doğu 4 nctt nokta : Enlemi 41 derece 11 dakika Kuzey Boylamı 29 derece 29 dakika Doğu İKİNCİ SAHA 1 n d nokta : Enlemi 41 derece 14 dakika Kuzey Boylamı 29 derece 07 dakika Doğu olan E. 4956 No. lu RUMELİ feneri. 2 n d nokta : Enlemi 41 derece 28 dakika Kuzey Boylamı 29 derece 01 dakika Doğu 3 ncü nokta : Enlemi 41 derece 25 dakika Kuzey Boylamı 28 derece 58 dakika Doğu 4 ncü nokta : Enlemi 41 derece 18 dakika Kuzey Boylamı 28 derece 47 dakika Doğu. DENİZCİLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE DUYURULUR. (Basın 14823/4976) Ağır Vasıta Ehliyetli Şoför Alınacaktif Elibank Mahdut Mes'uliyeHi Ergani Bakır Işletmesı Müessesesi Müdürlüğünden: MADEN 1 Işçi statüsü dahilinde müessesemiz maden üstü servisinde istihdam edilmek üzere imtihanla askerliğini yapmış ağrr vasıta ehliyetli şoför almacaktir. 2 Ehliyetli göriilenlere yine statü dahilinde yevmlyeden başka senede iki maaş tutarmda ilâve tediye, yaı m yazlık, kışın kışlık olmak üzere elbise ile ayakkabı her ay on lira cerejran bedeli, randımanına göre istihsal prirn ve durumuna göre de işçi yemekhanesinden üç Sğün yeraek veya çiğden erzak bedeli verilecektir. 3 Isteklilerin yazsh olarak lusa hâl tercümelerl ü« 15 Mayu 1967 tarihine kadar Müessesemiz* müracaatlan rica olunur. (Basın 15067/4974) Reklâmcıhk 1609/5012 Asabi ağrılara karşı GRİPİN faydalıdır GRİPİN, baş, diş, adale. sinir, lumbago ve romatizma ağnlannı teskin eder GRİPÎN, bayanlaıın zamanlardaki sancılarında başan ile kullanılır T. G. BAYINDIRLIK BAKANUGI Yapı ve Jmar jşleri Reisliği YAPI İŞLERİ 5. BÖLGE MÜDÜRLÜGÜNDEH; 1 Ankara Fen Lisesi kapalı spor salonu inşaatı işi 2490 sayılı kanun hükümlerine göre kapalı zari usulü ile eksiltmeye konulmuştur. 2 İşin keşif bedeli (1.390.000,00) liradjr. 3 Eksiltme Ankara'da Yapı İşleri 5. Bölge Müdürlügü Eksiltme Komisyonunda 31.5.1967 çarşamba günü saai 16 da yapılacaktır. 4 Eksiltme şartnamesi ve diğer evraklan mezkur Müdürlükte görülebilir. 5 Eksilrmeye girebilmek için isteklilerin: A (55.450,00) liralık geçici teminatını, B 1967 yılına ait Ticaret Odası belgesini, C Müracaat dilekçeleriyle birlikte verecekleri (Eksiltme şartnamesinde belirtilen ve usulüne göre hazırlanmıs olan) plân ve teçhizat beyannamesi, teknik personel beyannamesi, taahhüt beyannamesi, Bayındırhk Bakanhğından almış olduklan (B) gnıpundan fceşif bedeli kadar isir eksiltmesme girebileceklerini gösterir müteahhitlik karnesini ibraz suretiyle Yapı İşleri 5 Bölge Müdürlüğü BeLge Komisyonundan alacaklan yeterlik belgelerini teklif mektuplan Ue birlikte zarfa koymalan lâzamdır. 6 lstekliler teklif mektuplannı 31.5.1967 çarşamba günü saat 15 e kadar makbuz mukabilinde İhale Komisyonu Baskanlığma vereceklerdir. 7 Yeterlik belgeanin son müracaat tarihi 26/5/1967 cuma gunü mesal saaü sonuna kadardır. Telgrafla müracaatlar v» postada vâki gecikmeler kabul edilmec. Keyfiyet illn olunur. Alfın Goller (Goal World Cup 66) Yönetmen: Abidin Dino Renkli Panoramik bir dö kümanter (Atlas, Şafak'ta) îngilterede yapılan 1966 Dünya Futbol Şampiyonasma dair ilgi çe kici bir dökümanter... 15 ulusun ka bldığı 1^ milyon seyircinin bilet le girdiği, çok daha fazlasının da televizyondan izlediği bu büyük spor olaymı 117 ayn kameranın tes bit ettiği görüntülerden bir kere de sinemada seyretmek, sporsever ler için kaçınlmayacak bir fırsat.. Filmin bizim yönümüzden diğer bir özelliği de, yıllardır dısarda ya şıyan bir Türk sanatçısı, ressam Abidin Dino tarafından hazırlanmı« olması.. (Tabü, Dino'nun özel likle kurgu (montaj) da emeği geçmiş olsa gerek). İsparta 58 inci Tümen K. Askerî Savcılığından. İIİNEN TEBÜG Yoklama kaçağı suçundan sanık Malatya Yeşilyurt kazası Gündüzbey köyünde nüfusa kayıtlı Mehraet oğlu 1940 doğumlu Abdullah Erbil'in gıyabinda Tümen Askert Mahkemesince yapılan duruşma sonunda altı ay müddetle hapsine dair verilen 29.4.1965 gün ve 965/247 esas, 965/116 sayüı hüküm sanık bulunamadığından kendisine tebliğ edilemediği cihetle 7201 sayüı Tebliğat Kanunu gereğince ilânen tebliğ olunur. (Basın 422 14843/5002) Trabzon Vakıflar Müdürlüğünden: Yapüacak Iştn a«ta Çarsamb» Trabzon ve Akçaabatta muhtelif 15.00 17/B/1967 gayrimenkullerin onanroı Trabzon Erdoğdu camii 1967 yılı 44.810^9 3360,79 15 J00 18/5/1967 Perşembe onanmı 1 Yukanda keşlf bedelleri yazılı lslerin lhalesl 3490 sayılı kanuna göre ve kapab zarf usulu fle Trabzon Vakıflar MUdUrlUğUndeki Eksütme Komlsyonu huzurunda belirtilen gün /* saatlerde yapılacalrtır. 2 Efesütme «artnameal re diğer belgelerl Anlmnuiıt Vatoflar Genel MUdUrlUğUnde ve MUdürlüğümüzde görülebülr. 3 tsteklilerin eksütme gartnameslnln 4 Oncü maddesl (D) fıirasında çartlan bellrtUeo lstlrak belgelerini muayyen müddetl İçinde alarak, seçlcı teminaUan ve 1967 yılı tlcaret odası belgelert İle lstirak belgesird 3490 tmyılı kamm gereğlnee ıaaarlıyacaklan teklU mektuplanns baghyarai, eksilV m« Matloden bir aaat ermOo» tadar Komlayoa BaçJcanlığına vermeieri aarttır. 4 Poatmda râki eedkmeler kabul •dHraam. (Bana 14543/4STS) Kegif bedeli 34.779.0S Geçid teminatı 2608,43 Eksfltme Gftnu re Srnsti 4 saat ara ile günde 3 adet alınabilir
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle