Katalog

CUMHUKİÜKT 16 Mayıs 1967 SAHÎFE BEŞ "Yalnız gezme yok f/ IHTIYAÇ FAZLAS1 SOSYETESİ dış görünüşe bakıhrsa sosyal hayat cansız. Ama bır de evlerüıden içeri adım attınız mı her şey çok değişiyor'. Bir kere Adanalılar eğlenceye çok düşkünler ve dans etmeye bayılıyorlar. Herkes kendi bütçesine <röre bu keyfini gerçekleştiriyor. Orta halli ailelerde eğlenme hakkı daha çok erkeklere tanınmış. Akşamlan kendılermı bara zor atan bu erkeklerin karılan büyük bir hoşgörürlük içinde evdeki çocuklariyle eğlenmeye çalışıyorlar. Adanada meslek kadını çok. Ekseriyetle avukat, doktor ve eczacıhğı seçen hanımlar eşlerine «yalnız gezme» hakkı tammıyor, onlarla her yere beraber gidiyorlar. Her yer deyince aklınıza gece kulüpleri füân gelmesin. Bu büyük şehrin bir tek kulubu var: Kuyubaşı. Orası da yalnız cumartesileri doluyor ve ancak muayyen bir zümre tarafından. Adanalılar gundüzlerl kebapçılara, akşamlan da sınemalara iltifat ediyorlar. Arada. sırada tiyatro trupları gelirse onlaruı iyisini kaçırmıyorlar. Eğer eser sahiden iyi değilse tiyatrolar bomboş kalıyormuş. Adananın sosyetesi ancak yirmi kadar ailenin inhisarında. Bu aileler oranın en eski, en zengin aileleri. Hepsinin bırbirınden güzel evleri, çoğunun bahçelerinde yüzme havuzları ve yuz binlerce liralık eşyası var. Hanımları giyimlerine çok düşkün. İstanbul defilelerinde seyredilen binlerce lira değerindeki elbiselerin kimlere saüldığım anlamak için Adana sosyetesini görmek şart. Ama kadınlar günlerinin çoğunu sosyal faaliyetlerde çalışarak geçiriyorlar. Adanadaki kaduı dernek sayısı hemen hiç bi> şehrimizde duyulmadık kadar çok. Bu işe öyle alışmışlar ki bir gün toplanmadan yapamıyorlar. Okullar açmışlar, hastahane pavyonları yapmışlar, parklar tanzim etmişler, yol bı'.e yaptırmışlar. Meşhur Belediye Reisleri Ali Sepici'nin üstünden büyük bir yttk alan bu sosyete hanımları evlerinde mükemmel birer ev kadını ve kocalariyle münasebetleri İstanbulda erkeklerin hasretini çektiği tarzda kurulmuş. Ama erkekleri de İstanbul kadmlarınm hasretini çektiği büyük saygıyı eşlerine gösteriyor. Adana sosyetesi kendi evlerinde eğleniyor. Birbulerinin evlerinde verilen büyük partilere çok işlemeli ağır elbıselerle gelen hanımlar içın kocalan şakayla karışık şunlan söylüyorlar: «Bizim hanımlar gösterişi çok severler. Ama onlar birbirlerinin elbiselerini seyrededursunlar bizim göz zevkimizi de okşarlar ya, helâl olsun harcadığımız paralar.» Hakikaten her bir kadın ıçin mJazzam servetler harcandığı muhakkak. Adanalı zenginin ekono mık durumu kansının taktığı mü cevherden, giyiminden ve evinin ihtişammdan derhal anlaşıhyor. Adanalılar siyasetle çok fazla 11gililer. Hemen her dâvette ayrı politika partisinin mensuplan kar şılıklı çok medenl politik müna I kaşalara girişiyor ve asla birbirlerine kıncı sözler sarfetmiyorlar. Meselâ oranın en zengin adamı sayılan Ahmet Sapmaz koyu bir A.P. li olduğu halde birlıkte çahştığı damadı Kâzım Türker koyu bir sosyalıst olduğunu rahatça soyleyip kayın pederiyle münakaşa edebıliyor. hafta size diyarlarından haberler vereB ulim. Portakal memleketimizin sıcaksaçtığı nefis kokulu Adanada çiçeklerinin ortaya 1» \\ \ 1 25 liraya asfalt makinası «Eskiye rağbet olsa Bitpazarına nur yağardı» diye düşünüp, kuUaruhnış eşyayı küçümseyenlere Asfalt Osman ile Köstebek Haşim'i örnek göstermeli. Biline ki, İzmir Belediye Başkanı Osman Kibar'ın adı «Asfalt» a, İstanbul Belediye Başkanı Haşim İşcan'm adı da «Köste bek» e çıktı ise, bunun başlıca nedeni «Amerikan artıkları» dır. Ne demek? Haydi, «Ulusal artık Mıllî Bakiye'nin öz Türkçesi.. Ama, «Amerikan artığı» da neyin nesi? Şimdi. bir de «gayri ulusal artık» mı çıktı başımıza? Hayır. 8 lerden, 48 lerden bahsetmiyeceğiz. Konumuz «iç politika» değıldir. (Bizim ciddi işlerimiz var 1 Anlatacağımız şey, Amerikan ihtiyaç fazlası malzemelerinin Türkiye'de nasıl kullanıldığıdır. (Anlamadan anlatmak da biraz zor işi 25 LİRAYA ASFALT MAKİNASI Amerikan Haberler Merkezi (U. S I S.l geçen hafta içinde bir basm gezisi düzenliyerek. gazetecilere Ankara, İstanbul ve îzmirde «blr çeşit» Amerikan yardımının nasıl kullamldığmı gösterdi. Bu gezide, dünyanm dört bucağındaki Amerikan Askerî birliklerinin çürüğe cıkardıkları kırıkdökük malzeme ile bazı kurumlarımızın «hârikalar» yarattıklanna tanık olduk. Bunun en belirli örneklerinden biri. Osman Kibar'ın 25 liraya malettiği muazzam bir asfalt makinesidır. Kıbar, işte bu makine sayesinde îzmirin bütün cadde ve sokaklarmı kısa bir süre içinde baştan başa asfaltlamış; bu sayede de gelecek seçimlerde Belediye Başkan lığını şimdiden garantilemiştir. Hâsim tşcan da. gene çok az bir para ile elde ettiği buldozer ve ekskavatörlerle Istanbulun altını üstüne getirmiş: yeraltı geçitleri açarak, hemşehrilerinin oyunu değilse bile hayır duasmı almıştır. ARİF OLAN ANXAR Simdi gelelim. Amerikahlarm İhtiyaç Fazlası Programı Excess Yazon: Mücatıit Beser İzmir Belediye Başkanı Osman Kibar'ın Property dedikleri bu yardımm ne bıçım bir İ5 olduğuna. Bu, körlerin fıli anlatmasına pek benzediği içın izah etmekte biraz zorluk çekeceğız. En iyisi, bunu kendi hayatımızdan somut örneklere uydurarak açıklayalım: Dıyelim, sız hali vakti yerinde, tuzu kuru bir kimsesmiz. Nişantaşında oturuyorsunuz, Suadiye'de de bir yazlığınız var. Orada eski bir gomleğiniz kalmış. Sizın mevkıi içtimaiyeniz o gömleği giymenize uygun değil. Önce, kendi ailenizin bireylerıne haber salıyorsunuz. Gi dıp bakıyorlar, işlerme yararsa ah yorlar. Almazlarsaaaa?.. İşte o zaman, o gömlek excess property oluyor. Şimdi ne yapmalı? Orada kal sa çürüyecek. Ta.. Nişantaşından Suadiye'ye gidip o gömleği çöp kutusuna atmaktansa •bâri işe yarasın» diyorsunuz. Hemen aklınıza Zejtinbumunda yaşayan fukara bir tanıdığmız geliyor. Adamın size zamanında bir hayli yararı da dokunmuştur. Bir kavgada size yardım etmiş, fedaıhğinizi yapmış., sâdık bir kişi. Gereğinde gene hasımlannızın üzerine saldırtabilirsinız. Onun için .kollamak» da isabetli olur. îşte bu düşüncelerle Mehmet'i çağırıyorsunuz. Yüzünuzde bir koruyucu melek ifadesi: « Hadi, ftene ivisin... Sana bir gömlek armağan ettim. Git o gömleği Suadiye'den al, giy. Bu iyillğiml de unutma» diyorsunuz. Fuka ra Mehmet de bir hayli tnasraf edrp gömleği alıyor, yıkıyor, ütülüyor, yamalıyor, yakasıru kolunu değiştirip giyiyor. Bu. excess property'nin bir çeşidi. Bir de şöyle davranıyorsunuz: Gömleği hizmetçinize yamatıyor; Fakat, yaptığınız bütün masrafları Mehmet'ten alıvorsunuz. AL ABDESTÎNÎ, VER PABUCUMU îşte, bu dört günlük gezi sırasında Amerikan ihtiyaç fazlası yardım ları hakkında verilen geniş bilgilerden bizim çıkardığımvz anlam budur. îşin garipsenecek yönü, Amerikah yetkililer de bunu böyle anlıyor ve anlatıyorlar da; nedense programla ilgili yerli memurlardan bazıları konunun içine mübalagalı minnet duygulan sokamadan yapa mıyorlardı. Öyle ki, düzenlenen ziyafetlerden birinde bir memurumuz, yardım heyetine mensup Ame rikalılara bu yardımlardan dolayı şükran duygularını ifade ederken «Hizmetkânnızız efendim» diyecek kadar aşırı saygı gösterilerinde bulunuyordu. Oysa, gezinin ilk günü Amerikada düzenlenen brifingde, A.I.D. (Amerikan Yardım Kurulu) Türkiye Misyonu Direktörü Mr. James P. Grant, yaptıkları işin onur kırıcı bir yönü olmadığını açık lamak amacı ile Nasrettin Hoca'nm şemsiye hikâyesini anlatıyor ve: « Mesele bizim yaptığımız yardımda değildir. Önerali olan. sizin yöneticilerinizin bu malzemeleri na sıl yararlı işlcrde başarı ile kullan dıklarını görmenizdir. Yoksa, bizim bir iddiamız yoktur» diyordu. Hani. yağmurlu bir günde Hoca'ya bir dostu şemsiye armağan etmi? de, sonraları her rastladığında: Benim verdiğim şemsiye olmasaydı nasıl ıslanacaktın?» gıbilerden, yaptığı yardmu birçok defa başma kakmış. Buna sinirlenen Hoca da, kendini elbiseleri ile göle atıp, «Bundan daha fazla ıslanamazdun ya?» demiş. O hikâye... HER YERDE AYNİ Mr. Grant, düzenlenen basın gezisinin böyle bir yoruma yol açmasını engellemek için gerekli titizliği gösteriyordu. Fakat, ayni kurulda çalışan yerli memurlar nedense yapılan yardımm ne derece 6nemli, yararh ve büyük olduğunu gösterebilmek amacı ile varısa çık Amerikan yardımından Z5 liraya malettiği ünlü asfalt makinesi lar hakkında onlan aydınlatmaya çalışarak âdeta tereciye tere satıyorlardı. Bu durumdan en çok yakınanlar ise gene Amerikahlardı. Ancak, sempatizanlarma söz geçirmek, onlar için dahi mümkün olamıyordu. Adnna'nın sosyetesi evlerinde eğlenmeyi seviyor mışlardı sanki. Düzenlenen programın adı «basm gezisi» idi ama, ayni tip işgüzarlık lar yüzünden heyete katılan Amerikalılar hemen ön plâna çıkarıhvermişlerdi. Oysa o Amerikahlar, gazetecilere bilgi vermek için geliyorlardı. Ortadoğu Teknik Üniversitesi müstesna, her gezilen yerde yöneticiler. asıl gaye olan gazetecileri bir yana bırakıp Amerikalılarla ilgileniyorlar, yapılan yardım YARIN : r, anlamayanlara anlatsm Atatürk Üniversitesi Rektörlüğünden Cinsi FuelOil 5 numara (Batman mahreçli) veya (Rıze mahreçli) Miktan 850 Ton Fiatı .62,28 .57.82 Tutarı 529 38ü 491.470 Aile buyuğumüz Emekli Albay, eilt mütehassısı TEŞEKKUR Dr. HİLMİ KOŞAR'ın evvelâ Ankara Tıp Fakultest Üroloji Klinığinde, daha sonra Ankara Mevki Hastahanesındeki tedavisi esnasında. gerek hekım arkadaşlarının, gerekse her iki hastahane doktorlarının yakın alâkalarına, Ankarada yapılan ceneze merasimlne iştırak eden, çolenk'e^u(tert*f »evata, atte tıaçının İstanbula nakll htfsusunda yardımlannı esirgemiyen Kllma ve Selnikel Şirketlerine, îstan buldaki defin esnasında blzi yalnız bırakmıyan ahbaplarımıza, bizzat evimize gelerek, telefon, telgraf ve mektuplar ile bizl teselli eden dostlarımıza şükranlarımızı bildiririz. Esi: Mesadet Koşar Oğulları: Rilrhan, Ercan Koşar Geünleri: Nimet, Rckin Koşar , .Cumhuriyet 5542 En lüks ev YARIM asır once Çanakkale'de savasan Ingıliz aakeıı le^Ukuyde... (Fotoğraf: îbrahım KÖSEOĞLTJ) Adananın en lüks evi çiftçi Talip Aksoy'un evi. İçındeki antikalardan bazılarını Kıral Faysal'a büyük paralar karşılığında bile satmıyan sevımli çıftçüıin evüıde verdığl partiler büıbir gece masallarını andınyor. Bunlar dan birinde bulunduk; Adanalüarın ikram hususundaki yanşmasını yakmdan gördük. İnsanı zorla eğlendıren neşeleriyle Adanalılarm nasıl coştuğunu ve içince ne derece efendice keyiflendiklerine şahıt olduk. Onların en yakın dost ları Suphi ve Gülsen Ramazanoğulları da Adananın en genç büyükanne ve büyükbaba olma rekorunu kırmışlar. Oranın yüzme havuzlu güzel evlerüıden birıne sahip olan Ramazanoğulları da herhangi bir diskoteğüı sahip olamıyacağı kadar çok plâklariyîe ün salmışlar. Otuz yedi yaşında büyükanne olan Gülsen Ramazan oğlu menfaate tiyatro biletlerl sat mak için günlerce gişede oturan ve eşinin en çok yardımını gören faal kadınlardan biri. Bir de Adana sosyetesinin genç nesli var. Ekseriyetini başka şehırlerden gelen genç ve güzel gelinlerin teşkil ettiği bu grup da giyimleri ve eğlenceleruıe merak lılar. Onlar anneleri kadar sosyal faaliyetlerde çalışmıyorlar, herhangi bir Işte de çahşmantn Adana âdetlerine uymıyacağını söy lüyorlar. Şimdilik dertlerinin başında mini etek Kiyememek geliyor. Anzaklar, uçaktaii inerinmez şakalaştı Ümit GÜRTUNA •=3'» ŞEKİT HAVAGILARIMIZ DÜNANILDI Şehit Havacılarımız. dün bütün yurtta olduğu gibi, şehrımızde de Fatih Parkındaki Tayyare Anıtı öniinde törenle anılmıştır. Torene; Vali Poyraz, Sılâhlı Kuvvetler Temsilcıleri, THK ilgilileri, izciler, öğrenciler ve kalabalık bır halk topluluğu katılmıştır. Saygı duruşundan sonra konuşmalar yapılmış, bir manga asker navaya ateş ederek şehitlerimizi selâmlamıştır. Toren, geçıt resmiyle son bulmuştur. 1 Atatürk Üniversitesi kalorifer bürölürleri ihtiyacı ıçin yukarıda yazılı FuelOil 2490 sayılı kanunun 31 maddesi geregince kapalı rart usulü Ue satın alınacaktır 2 Toplam muhammen bedel Batman mahreçli FuelOil üzennden hesaplanarak 529.3«0. TL. olup muvakkat teminat 27 719. TL dır. 3 İhale 22 Mayıs 1967 pazartesi eünu saat 15 00 de Erzurum Atatürk Üniversitesi Satınalma Komısyonu Başkanlığı odasında yapılacaktır. Şartname ve lüzumltı cvTak her gün Üniversiteda görülebilir. 4 Taliplilerin geçid teminat mekrubu veya"*makbuz1an ile birlikte carl yıla ait Ticaret Odası vesikası ikâtnetgâh Umuhaberi ve Indirm yapacaklan kapalı zarfları ihale saatinden 1 »aat evve) makbuz mukabılınde Satınalma Komisyonu Başkanlıâına vermelen ilân olunur Bu saatten sonraki müracaatlar kabul edilmez. Postadaki vâki gecikmelerden idare mes'ul de«ldir (Basın 14618 Ş. 157/5512) Yanm asır önce birbirlerine sungulerle amansızca saldıran insanlar, şımdi bıran evel, yine o yarım asır önceki can duşmanıru yanaklarından öpebılmek ıçın, koşuşuyorlardı... Artık yarım asırlık süngüler pas tutmuş, dıkine yükselen bıyıklar seyrekleşip aklaşmış, fakat zamarun zorunlu kıldığı «Dostluk» kurulmuştu. Evet, dün akşam üzerı Yeşılkoy Hava Alanına inen bır uçak Çanakkale savaşmı yaşamış 50 kadar 801ik eski asker, yıne o r avaştan başları dık çıkmış ayni yaşlarda bir o kadar Ttirk askerine ulaştınyordu. «Anzak» namıyla Çanakkale Savaşlanna katılmış IngUiz askerleri, eski düşman şımdiki dost Türklerle sanki 4C yıllık müttefikcesine sarmaş dolaş olmuşlardı. «HEY IX RK...» rek onlarla birlıkte gelememeleİhtıyar vucutlarında çoğu, hâlâ rinden üzgunduler. Konukları karÇanakkale'den kalma yara ızleri şılamaya gelen Eski Muharipler taşıyorlardı. Kimisi bastonla yütemsilciîeri ve gazetecıler, BBCruyor, kimi dığerine destek olunın kurucularından Unlu Rex Palyordu. Yaşırun ilerlemiş olmasına mer'i beklerken, «Başkan» dıye rağmen neşesinden pek birşey karşılanna çıkan 25 yaşmdaki bir kaybetmediği yüzıindeki ifadeden genci görunce, şaşırdılar. Meserahatça anlaşılan 80'lik bir İngile, sonra anlaşıldı; Palmer, hastahz, uçaktan iner inmez bağırdı: lanınea, diğer bir «Çanakkalezede «Hey Türk, eünde silâhın varsa oğlu» M. Fagan, oybirliğiyle başsö>le, inmeden hemen uçağa dökan temsilcihğıne seçilmişti. Bunelim!» nu gören eski bir muharibimiz dayanamadı: «Hani, bu genci göMESELE, SONKADAN rünce, günlerce boğustuğumus InANLAŞILDI gilizleri hatırladım. Onlar da o tngılızler, Turkiye'ye gelıp, yazaman bu yaşta filiz gibiydiler» rım yuzyıl once çarpıştıkları yerdiyiverdi. lerı bu kez, kurşun yemek korkuAnzaklar bu sabah Taksim Anıtısu duyraadan rahatça gezebılmekna çelenk koyacak, yann da Çaten memnun, fakat gezıyı duzenlenakkale'ye geçerek, eski dostlanyen Dernek Başkanı Rex Palmer'run kabirleruıi ziyaret edecekler. in uç gun önce kalb krızi geçire TEŞEKKÖR Emekll sayman Ayancıklı cenaze merasimine iştirak eden, gerek telgraf, telefon ve mek tupla, gerekse bizzat gelerek acımızı paylaşan akraba ve dostlarımıza candan teşekkürleri mlzi arzederiz. Feride Bavdan, Kâmuran Göçmen, Recai Cankur, Rifal Cankur Cumhuriyet 5535 Evlâtlan: HALİL CANKUR'un İstanbul İktîsadî ve Ticarî İlimler Akademisi Reisüğinden: tlgili Kanunun kabulü. üzerine 15 Mayıs 1967 tarihinden itibaren, saat 17.00 21.00 arssında, Akademimizde gece öğretimine başlanacaktır. Ders yüı başmda yapılan giriş smavlarmda, kontenjanın dolması sebebiyle, kayıtlarını yaptıramıyan öğrencilerin adları. sınavlarda kazandıkları puan sırasma göre, Akademi dahilinde ilân edilmiştir. 25 Mayıs. 1967 tarihine kadar raüracaat edecek 400 namzedin kaydı yapılacaktır Öğretime YAZ ve GÜZ aylarında arahksi2 devam ediler«k kasım sonunda sınavlar yapılacağmdsn başarı gosteren öğrencilerin yıl kaybetmemeleri sağlarimiştır. tlgililere duyurulur. (Basuı 15798/5515) Dün yvrda dönen Aybar: "lüylerim diken diken oldu,, Vietnam Savaşını surdürmek suçuyla Başkan Johnson'u yargılayan Stockholm'daki «Russel Mahkemesine» katılan TİP Genel Başkanı M. Ali Aybar, dün gece yurda dönmiiş; Havaalanmda partililer, bu arada İstanbul Üniversitesi Fikir Kulüplerinin hazırladığı «Banşsever, hoş geldin» dövizleriyle karşılanmıştır. Vietnam Savaşının bütün insanlığı tehdit eden b u olay olduğunu söyliyen Aybar, «Türk halkı da, Vietnam'daki olaylar ve fiiUer uzerindeki ihtilâtlar haklanda uyanık lmalıdır. Basınımızın bu konuda bütün gerçekleri ortaj a sermesi garekmektedir. Vietnam'daki vahşet karşısında tüylerim, diken diken oldu. Meğer ben, Vietnam hakkında pek birşey bümiyormuşTim.» demiştır. TEŞEKKÜR Vefatiyle bizleri sonsuz acılar içinde bırakan muhterem buyuğumüz Yuk. Muh. Çatı katında yüzme havuzu Şeref Karatosun'un hastalığı ve vefatı esnasında yakın alâka gosteren. cenazesine istirak eden, telgraf ve huzurlariyle buyuk acımızı pay laşan akraba, dost ve arkadaslarına derin sükranlarımızı a n ederiz. A n e si Cumhuriyet 5519 Türk' J Basın Enstitüsü Derneği Yönetim Kurulundan : Derneğimizin yülık Genel Kurul Toplantisı 20 Mayis 1967 cumartesi saat 10.30 da Cağaloğlu'ndaki Gazetcciler Cemiyeti binasında aşağıdaki gündemle yapılacakta. Bu birinci toplantıda ekseriyet sağlanamadığı takdirde Kongre, 24 Mayıs 1967 çarşamba günü ayni yerde ve ayni gündemle iaat 10.30 da aktedilecektir. Muhterem üyelerimize bildiririz. G İİ N » E M : 1 Açilış ve Başkanlık Divanı seçimi, 2 Yönetim Kurulu yıllık faaliyet ve hessp raporlariyle Denetçileı raporunun okunması, 3 Raporların müzakeresi, Yönetim Kurulu ve Denetçilerin ibrası, 4 1967 yüı bütçesinin tetkik VP onaylanması, 5 Yönetim Kurulu, Denetçiler, Haysiyet Divanı ve İnceleme ve Yayın Kurulu seçimleri, 6 Dilekler ve kapanış. Cumhuriyet 5547 Kızımız BİLGE MERAL'ın doğumunu kıymetli dost ve akrabalarırmza büyük bir mutluluk içinde müjdelerız. Sigrit SAYAR K»ya SATAR Hannover 9 Mayıs 1967 Cumhunyet 5549 KAYIP Devam karnemi kaybettim. Hükümsüzdur. Nihat Çizmeci ,Cumhuriyet 5552 t L AN C 1 n * I Miktan 32.000 Kg. Fiatı Lr. Kr. Sa. 1.08,95 Inları Lira Kr. 34864,00 Âdi tem. Lira Kr. 2615,00 thale Şekli Kapalı Zarf Ekmek (Tek tıp) Erzurum Atatürk Yapı Enstitüsü'nün yukarda yazılı Ekmeğın 29 Mayıs 1967 Pazartesi günü saat 15 00 te okul bmasında kapalı zarf usulü ile ıhalesı yapılacaktır. Evsaf ve şartlar her gün mesai saatleri dahilinde okulda görülebilir. Istekliler 29 Mayıs 1967 Pazartesi günü saat 15.00 te okulda bulunabilirler, ihaleye glnnek isteyenler 2490 sayılı Kanunun 32. maddesine göre hazırlıyacaklan kapalı zarflsn ihale saatinden bu saat evvel Komisyona vermeleri. Halen Adananın en modern evlerini yenı tamamlamış olan'.ar, oranın çok sevilen doktorlarından Orhan Toroslu ıle ziraat mühendislerınden Kâzun Turker. Evüıın çatı katına yüzme havuzu inşa ettlren Toroslu bu evi yapmak 1çin üç yıldanben uğraşıyormus. Türkerlerin evinin bir duvan ise baştanbasa Nurı İyem'in kabartma seramiğiyle süslenmiş. Bu sanatçının bir çok eserleri yine Türkerler tarafından satın alınmıs. Adananın ilk mebusu, Atatürktin yakın arkadaşlarından Damar Arıkoğlu artık orada yaşamıyor ama oğullarmın hepsi Adanada çalısıyor Erdoğan Ankoğlu; Kasım Gülek'in bir yeğenlyle evli ve çıftçilikle politikacılıga ayni derecede önem veriyor. Diğerl Korkut Arıkoğlu tstanbulun güzel kızlanndan Şira Arıkoğlu ile evli. Şira hanım on yıl Adanadaki kadmların çalışmama adetine zor dayanmış ve sonra isyan bayrağmı çekip «Dost Ellerı» adın daki en faal derneği fcurmuş. Beş yıldanberi tlyatro seyretmiyen Adanalüara ük defa «Sokak Kua trma» yı seyrettirmiş. Mektep ar kadaşı Haldun Dormen'ln o zamanki dostluğunu unutmıyan Ştra Arıkoğlu ve arkadaşlan şimdt o eserin baş aktrisi Gülriz Sünıri ne zaman Adanaya ayak bassa şerefine büyük dâvetler tertipliyorlarmış. Şu eünlerde Gülriz'* seyretmek tçin Adana sosyetesi biletleri kapışmakta. Akla hayalc gelmedik faaliyetlerle Adanaya yardımcı olan bu genç derneğtn Başkanı Şira Ankoğlu, «Adanayl ve halkını sevmek için onlan b»nlm gibi yakmdan tanımak l » & zım. Burayı o derece seviyonım Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektöılüğünden Universitemiz Bütçe ve Mali İşler Genel Mudürlüğüne Muhasebe Merouru alınacaktır. İsteklilerin : 1 Askerliklerini yapmış olmalart, 2 En az üç sene muhasebede bilfiil çalışmış olmalan veya bu derecede bilgi sahibi olmaları, 3 En az lise veya muadili mektep mezunu olmaları, 4 İngilizce bilenler tercih olunur. Adaylann Universitemiz Personel Müdürlüğünrîen alacakları müracaat formlannı do'durarak en geç 22 Mayıs 1967 pazartesi günü saat 17.00 ye kadar iade etmeleri ve 24 Mayıs 1967 çarşamba günü saat 10.00 da yapılacak imtihanda hazır bulunmaları rica olunur (Basm 15821 A. 5254'5526) VEFAT Mehmet Arif beyin ve Fatma hanunm oğlu. Muzaffer Heperin eşi, Seçil Heper, Deniz Şapa;, Nura! Ersin, Vural Heper, Özgül Göksaran'm babalan, Celâl Heper ve Muazzez Heoer'in kaideşleri. Hv. Kur Alb. thsan Gökcaran. Mustafa Ersin ve Nadir S=Dasın kavmpederleri. Şerafettin Heper vefat etmiştir. Cenazesi 16. mayıs. 1967 salı günü öSle namazım mütaakıp Hacı Bayram Camiinden alınarak Cebeci mezarlığına defnedilecektir. Ailesi efradı fHAS: 105O1 5536 Erzurum Yavuz Selim ilköğretmen Okulu Mudürluğünden Ct N S t Margann (yemekllk) Kuru fasulye T. yağlı beyaz peynir (Etüme) Zeytın duble Eks Eks. Meşe odunu Naylon gömlek (birtncl fcallte) Benliğimlzin aesl olan öjrencllerimizden ebediyen kaybettik. Elemlmlı »onsuzdur. Ahmet Rasim Ortaokula Cumhuriyet 5548 YEFAT ıoooo » Miktan 12000 kg 3000 » 3000 > 250 ton 675 adet T. Fiyatı Lira ki. 6 2 8 6 270 42 FİKRET TüRAL'ı 40 80 00 00 00 50 Tutan Lira kr. 76800 00 28000 00 24000 00 18000 00 67500 00 28687 50 G. teminatı tHALE Lira ta. Tarıh \ saat) 5080 00 2.6 967 15.30 2100 00 15 40 İBIK) 00 15 50 1350 00 lb.00 4587 50 16 10 2151 60 16.20 16 Mayıs Sefer 6 S O a s S 5 3 İ 3 V. 4.41)12.10! 16.06119.20j21.HI 2.39 TOPLAM 242987 50 1 Yukanda cins ve miktan yazılı alö Salem madde kapaü zart usulü İle ihaleye çıkarılmıştır. thalesı tuzaiarında oelırtilen taruı ve saatlerde Erzurum Milll Eğıtira Müdurlüğünde vapuacaKtır. 2 tsteklilerin 2490 sayılı kanunun 32. maddesine göre taazırüyaeaklan belgelen İhale saatinden blr saat önce Komisyon Başkanhgına TOrmeleri sarttır. 3 Şartnameler her gün mesal saatlerinde Okul MüdürlUğUnde ve Errurum MillJ Egitim Müdürlügünde görülebllir. 4 Postsda vâld geclkmeler fcabul eâHmes.