29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
OÜMHURITET 14 Mayıs 196T SAHtFE BEŞ undan 62 yü evvel insanlar, 1905 yılının zamanımıza nlsbetle asude ve dağdağasız gunlerıni yaşıyorlardı. Sevgıli annesinln kaybına son derece üzülen, Phıladelphiya'lı Bayan Anna Jarvis onun yılonümü içln tertipledıgi törene, dost ve akrabalannı dâvet etmişti. Anna Jarvis bu törende, annelere karşı duyulan bağlılıgın, çok daha geniş bir sevgi açısmdan ele alınması lazım geldiğini ileri sürdü. O, ana aşkım ve ana muhabbetini, tarihin akışı içinde yüzen muhteşem bir buket gibi sonsuzluğa göturmek istiyordu.. öyle ki, bütün dünya çocuklan, bir sevgi kervanı haUnde bu muhteşem buketi, ebedıyete kadar omuzlarında taşımalı ve annesımn melek hayali, bu kervanın önünde, bır 3ayrak gibi nazlı nazü uçup dalfalanmalıdır. kılan söylıyerek satarlar. Şu halde her yılın belirli bir Oralarda hoşlandığı müsait fununde sade kendisinın değü, şartlar içinde rahatça yetişen bu Dutun dunya çocuklarının anneçiçekler memleketimizde çok nalerını tâziz ve tebrık etmelert bir dır ve çok pahalı oldugundan pek îelenek haline sokulmalıdır. az kullanılır. Anne olmak şerefını, ana ol(Anneler Gunu) bır başka de• a gurur ve saadetının lezzetıni; nk yımle (Anneler Bayramı) saf ve raşadıklan süre içinde annelerisamımi duygularını annelerme ruze tattırmak ve haürlatmak lâ duyuran çocuklar yanında babaîimdır. Bütıln dünya kadınlan; lara da; sevgıli eşlerıru tebrık 305 le bir şukran gunUne çoktan fırsatı vermış olmak bakımından â\ık olmuşlardır. oldukça mânah bır sevınç ve bır Işte Anna Jarvis, bu tatlı hayabarış gunudur M. BAYSAL in ozlemi içindedır. Bu güzel îıkıru gerçekleştırmek sevdasından ısla vazgeçmiyerek büyük bir dlenış ve enerjl içinde bıkmadan, ısanmadan idealinin peşinde kos u. Her yerde va her toplulukta ıkrınl cesaretle savunmaktan evk duydu. Bu hayalln hummaı içinde tam sekiz yü çırpındı, >aşvurmadıgı ver ve mnintTn kainadı. Nıhayet bir gün davasını Blreşık Amerika Devletleri Kongreine kadar götürmeye muvaffak ılabılmişU. Bu «ekiz yıluk didisne ve ugraşma sonunda sabah ılmuş, günes ufuktan doğmus, mna Jarvis serinç gözyaşlan içlnle buyük •• ebedi mujdeslni alluşıtır. Anna Jarvis ve bu günün doğuşu B Bu giinkii tören ziyaretler 14 Mayıs Anneler gunü bugün bütün yurtta düzenlenen çeşıtlı tö renlerle kutlanacakür. Şehrımizde Turk Anneler Derneğınm duzenlediğı kutlama programına gore sabah saat 10 da Sağmalcılarda, «Cehaletle Savaş Kursuna» katılan köy kadınlarına gunun onemıni anlatan konuşmalar yapılacaktır. Saat 12 de Dernek üyeleri Darulâcezeye gıderek burada yaşayan kımsesız annelere koyun, erzak, gıyım eşyası gotureceklerdır. Darülâcezede kimsesız annelerle beraber yenecek yemekten sonra, hastaların hazırladığı gdstenler ızlenecektır. Saat 15 te Cezaevi ziyaret edılerek tutuklu annelerın hatırı sorulacaktır. Saat 17 de ıse Huzurevınde dinlenen anneler ziyaret edılecektır. Program çeşıtlı gosterılerle sona erecekiır ve «Vallahi, çocnk zor iş» diye soze başladı . «Mesele çocnk sahibi olmskta değil, ona bakabilmekte Bazen o kadar sıkıIıvornm ki, bemen annerni imdada çağırıyornm:..» <Ama bakın annelik ne çüzel şevmiş ki, sıkılınca aklınıza ilk gelen snneniz oluyormnş» dıve sorunca, genç anne Nesrin'in cevabı hazır: «Tabiî, etrafımda çoca|a bakabileceŞini bildifim bir tek o var da, ondan » Nesrın, daha 18'ını yeni tamamlamısken macerah bır evlıhk vapmıs. Istanbul da gızlıce evlenıp tek başına kendısınden once Londra'ya gıden eşınin yanına kaçmıç .. Bır sene Londra'd» kalmış, çocuk bakımı uzenne kurslara bıle gıtmı? .. cAma pek kallanmaya lüznm kalmıyor» diyor. Nasıl olsa annesi bu kurslann öğrettıği bilgıler» pratik olarak sahip .. Çocuğunun yeti;mesinde n« gibi kurallan göz onünde tuttuğunu sorduk, «Pek knral fll&n düsünmüyomm» dedi, «yalnn üzülmesin, aflamasın diye çok saçma olmamak sartı ile dediklerini ve istediklerlni yapmaya O yüzden küçük Alp ba?ı ııkıjtığı zaman annesin* kosarmif. aş 21... Bir buçuk yaşında «Alp» i var genç Nesrin'in.. Anneler çiinü için kendisi ile konuşmamızı, bir garip karşıladı. Ne de olsa genç bir anneydi, fikirlerini sorduk. bir çocuk sahibi olmak ve annelik hakkında. Dün ve bugünün Y anneleri Zeynep AVCI | > ıle kolay, altı çocuk, 20 torun uç torun çocuğu, iki«i de yolda... 80 yaşında imış Mahzâde Yalkut. 16 yasında kendı terimi ile «Cahil bir çocnkken» evlenmis, dıkışı de, yemeğı de evlendikten sonra oğrenmiş. Altısına da ayrı çeşit yumurta... * Yakında torun sahibi olacak ortanca kızı, artık yaşlılıkt»n belı doğrulmayan annesinin ap ak saçlarını okşavıp soyleniyor: «Altı çocuk, altısı da birbirinden kaprisli, >uraurta yapacak olurdu, hepimiz de ayrı çeşit is terdik, hepimizin de iste|ini kırmaz, >arım saat nfraşacagı yerde iki saat uğraşır hiçbirittımek istemezdi...» Ve Mahzâde Yalkut bütün bunların sırrını, altı evlâdın hiçbirini şımartmadan memnun etmenin yolunu bır cumle ile açıklayıverdi, «Kendini nnntacaksın, onlann senden daha mühim oldnğnnn kafandan çıkarmavacaksın.» Eskı neslın, eskı kafanın düşunuşu bambaşka. yıne de kadın her verde kadınmış... Mahzâde hanım boyle diyor ve anlatıyor, «Çocuklarımla yüz ?öı olmamak için o kadar çalısmarna rağmen insan bazı bazı kendini tutamıyor, hiç nnntrnam, bir keresinde hastalığım dolayısiyle sıkı bir rejim vermislerdi, gece yarısı oldn bir Bugıinun annesi Nesrin Alp'ini tarif ederken, «Ufacık birşey, o kadar seviliyor ki» diyor dekı huylarına tesır edeceğını bu genç anne bılıyor ama, Alp'e sert davranmak veya kaprıslerını yerıne getırmiyerek bazı şeyler oğretmek yerıne o dakıka susmasını temin etmek içm dedıklerini yapmayı tercıh edıyor Sormadan edemedık • «SöyIe, birkaç çocngnnnz daha olma•ını ister miydlnizT» Kesinlikle başını salladı, «Katiyen istemem, bir taneyi yetiştirmek, nğraşmak büyük sonımlnlnk tasırken birden fazlası ile nasıl meşgnl olurnm » Kendisine bir çocuk için sabır ve başanlar dilerken, altı çocuk, 10 torun ve üç torun çocuğu sahibi anneyi anlattık. Genç Nesrin pek saşırmıştı, «Gerçekten eski tohnm baska» dedı. «Altı çoenk ile ben başa çıkacağımı sannuyornm, çünkü ben onlarla çocnk olnr kapışırdım!.j» acıktım bir acıktım, çocuklann hepsini kaldırdım babalarına sovlememelerini tembihleyip do labın basına oturdum, ne var ne yok vedim... Ondan sonra da çocuklar açık tarafımı %aka lavıp şımaracaklar dive korktnm... Ama tohumn iyivmiş ki evlâtlarımın, hiç seslerini çıkarmadılar!..» Eski neslin annesi şu günlerde pek raslanmayan bir alçak gonulluluğe sahip, az mı sıkıntı çekmiş, az mı ağlamıs çocukları için .. Düniin annesi Mahzâde Yalkut, en küçük toronunu «eviyor Bır de yetiştırdiği, ve belli etraeden ıftıhar ettığı evlâtlarına bakın, bır doktor, bır oğretmen, bir Yuksek Tıcaret mezunu, bir biolog, bir Coğrafya mezunu, bir Istatistık uzmanı... Sayıyoruz, «ne iyi değil mi?» dıyoruz. «Aman canım bu da iş mi sen de» diye cevap venvor... Mahzâde Hanım'a anneliğin guç taraflarını soruyoruz, «Hiç güç tarafı yok» diyor, sonra da başını sallayıp dolu dolu gozlerle bakıyor, «sanki neden gelip de bir iş yapmışım gibi benimle konuşuyorsun, her kadının yapacafı seyler bunlar...» Bır de en kızdığı taraf çocuklarının tembelhğı galıba, çunku lâf lâfı açarken bır ara da, «Ben iki sene öncesine kadar Lâleli'den Topkapı'ya sırf spor olsun diye yürürdüm, bunlar bütün gün evde oturuyor» diye şıkâyet ettı.. Anneler gunü hakkında fıkirlerını sorunca bıraz duşundu, «Bu marifet degil kl, bilmem gün yapmaya lüzum var mıydı?» dedı, sonra ekledı, «Babanın da, annenin de görevidir çocnkları en iyi sekilde yetistirmek, çocukta sadece benira emeğim olmuyor ki, ilk defa duynyomm ananın bn kadar önemli oldugnnu!» Eskı toprak başka derler ya, inandık. Nice 35 liklere taş çıkartacak kadar kuvvetlı, koca bır daifenin ısini kendı goruyor, kımseyi de işine kanştırmak istemıyor... Kızları neredeyse ayaklarına kapanacakmıs, bırazcık da onlarla kalsın dı\e, «Hayır» diyor, «Ben onlara bana baksınlar diye bakmadim.» Bır resminı bıle çektırmedı, nıye bılıyor musunuz, kıyafetı guzel değılmış de. saçlarını da ıyı tarayamamış da . Kapısını ardımızdan kapa\ip butun çocuklan, torunları, torun çocukları ıle bırlıkte vasadığı apartmandan ayrılırken, «Acaba her neslin anneleri bövle mi, yoksa bn eski tohum mnî» diye düsunduk... "Oyuncak gibi geldi,, Nesrın bır çocuk ınhibi olacağını oğrendiği zaman pek heyecanlanmamış, aşın da «evinmemış .. «Talnız isim koyarken çok düşündük. Eşimle birlikte Londra'dan motosikletle dönerken Semplon geçidini bnlamayıp Alp Dağlarını aşmıştık ve ben o sırada hamile idim O yüzden Alp koymava karar verdik» diyor. Çocuğu konusunda kendisini en fazla meşgul eden de bu mesele olmuş. «Peki çocnk sahibi olmak siıe nasıl dnygnlar veriyor?» diye loruyoruz. Duşünuyor. «Erken çocnk sabibi oldafnm içln çoenfnn bana ait oldnjhma Sneeleri bir türlü inanamıyordnm, bn küçük insanın benim oldn|n bir türlü bana inanılır gelmedi. Ama •onradan ona iyice alısmca çok mntlu oldnm, küçük oldngn için bana oyuncak gibi geldi, her dakika elimin altında olson, gözümden aynlmasın istedim > Genç nesıl, çocuk konusunda asırı bir sevgi dışında, buyuk duygular ve sorumluluklar duymuyor gibi... îleride onu nasıl yetiştirmesi gerektiğini veya simdiki davranıslann onun •iler Günun kabulü Çünkü o gün, Birleşik Amerika )evletleri Büyuk Kongresi (10 tayıs 1913) te verdiği bir kararla 1er Mayıs ayının ikınci pazar gulunu (Anneler Günü) olarak kalullenmis ve bu karar; Cumhurıaşkanı tarafmdan tasdık edıleek keyfiyet üân olunmuştur. Işte o gün bu gündür, ber Maıs ayının ikinci pazar günü, Blr•şık Amerika Devletlerinde olduu kadar, Meksika, Avnıpa, Çin e Hindlstanda da anneler ftmtl larak kutlanmaktadır. Bu fidet Almanyaya ancak 1923 i yani on yıl sonra girebilmısr. Fakat Alman halkı, bu yeni ayramı son derece olumlu karsıımış ve büyük sevgi gösterileri e tatbike koyulmuştur. Anneler Gününde evlatlar, Idıkları ufak tefek seylere bir emet çlçek katarak annelerinin uzurlarına çıkarlar ve sevgili nnelerini tatlı öpücüklere bogaık hepsi birer sürprlz olan gösjrışsız hediyelerini onlann kuiklanna koyarlar. Anneliğin mukaddes şaruna lftık, bir minnettarlık nisanesl oın şukran hislerinl, bu suretle ır defa daha belirtmiş olurlar. Anneler gününde çogunluğun •rcıh ettiği çıçek; mlnicık beyaa Jan) lan ve küçücük boyları ile, •vazuu, sadelik ve zarafeti tem1 eden kokulu mügelerdır. Karlı ve buzlu Alp dağlannın, îşıl ve ılık eteklerini, Mayıs ayırmda beyaz bir dantel gibi süs •yen bu mügeJerl, sıhhatli ve ırmızı yanaklt Alp kızları toplar s ekseriyetle (Bazel) ve (Züh) lokantalarında yaruk Alp sar LAR ve BAŞLAR UMITYAŞAR Yeni Rübailer Bİr DAMLA DEDİM Bir damla dedim, sen bana deryS verdln, Her ânıma renk, örnrürae mâna verdin. Tıllarca o tek mntluluğtın girmedi|i Dünyamı yıkıp bir yeni dünya verdin. (Fotoğraf: İbrahim KÖSEOĞLU) f Anneler Günü» nde bu da bir anne... Günün «anlam ve önemini» bilmese bile, biri kisi de gidip, «gününüz kutlu olsun» diyerek ryaran elma gömil alma» misali onun da gonlünü ho5 edebilir. Yine eminiz ki o, aldığı her şeyi hiç d&şünmeden yok > sulluğuna ortak olan çocuğuna verecektir. Anneler Günü'nü sa , dece evlâtları ile mutlu saatler geçirerek, hediyeler alarak kutlayan anneler için değil, boylesine zor şartlar içinde topluma insan yetiştirmeye çalışan anneler için de yararlı bir gün haline getirsek iyi olmaz mı... HER GECE 2 BUYUK PROGRAM • Bırmci p r o g r a m saat 22.OO d e • Ikıncı p r o g r a m saat 24.3O d a MATlNE PAZAR S A 17 0£ • TEL: 47 IJ «J AT Reklâmcılık 1689/5408 DFA'LER, CUCELER Saym Kemal AYGÜN'e Kaybetti^i an aksinl günler, geceler; Bir aynada bir bir çözülür bllmeceler. Artık serilir ortaya her sey apaçık Devier küçülür, gözde büyürken cficeler! BİR DOSTA RÜBAİ Yüz yıl daha geçsin bnlamam benzerini, Derdim mi kalır görsem elft gözlerini? Dünyâ ki bütün serveti s&mânı ile Aslâ tutamaz sen gibi dostun yerinl. TÜRKALAAAN İSBİRLİĞİ İLE İMÂL EDİLEN UYKUSÜZLAR DAYLITE LÜKS LAMBALARININ, ÎLÂN Şirketimizde mutemet olarak vazife görmekte iken aynlan ZİYA SAYINER'in Şirketimizle hiç bir iüşiği kabnamış olduğundan adma verilmiş vekâletnamelerin hükmü kalmadığını ve kendısmm Şırket adına muameleye mezun bulunmadığıni açıklarız. Santa Farma İlâç Fabrikası Aaaf Hamzalay, Galip Hamzalay ve Ortaklan Kollektif Şirketi İlâncılık: 384/5415 EN YÜCESİ Bir sey ki gözün gördügfl yerden yücesi; Bir sey ki çıkılmaz tepelerden yücesi; Allahın o mes'nt ve seven knllannın En isığıyım ben, ama sen en yücesi. Bilmez nyanık düş ne Irniş? L'yku nedir? Zulmette esir olduğnmuz korku nedir? lvlik mi? Güzellik mi? Ask mıdır yoksa? Yârâb onn bizden ayıran duygu nedir? TUTMUŞ YARATIR Tutmus yaratır herkesi bir baska biçim Hallâkı bn balkın biliyor eksiği var! Hiç görmedik âlemde eşit kullarını Biz bilmivoruz, belki de bir bildiji var! Hem, ölmemenın sırrını bilsem dersin, Hem, çok yasadım çayrı ben dlsem dersin. Ergeç, dönerek kendine bir gün sen de Bilmem ki nasıl öldün a sersem dersin! A SERSEM CEZİNE HBU Düdüklü (Tazyikli) tencerelerinin ve diğer CEZJNE mamullerinin üstün vasfını ve kalite garantisinî BU ELEKTRONİK DEV PRES sağlamaktadır. Tasarrurun ktymetl kUçUk rakamlara verHen değerle ölçlilür Bllumum lc ve dıs Danka muamelaleıinlz çabuk ve dUzgUn görUIUr RAKİPSİZ KİMİ VAR, KİMİ YOK BERDAN'A Doğap yasıyorlar kimi az, kimi çok! Hepsi de bir amma, kimi aç, kımı tok! Su insan geçinen üç milyar kişiyı Saymaya kalkarsan; kimi var, kimi yok! MAZNUN KİM ACEP? Dr. Sedat PINAR'a Bir gün daha çalmak şn felekten kâr mı? Çal, yoksa ölümden öte bir yol var mı? Kim âlemi günden güne berbâd edıyor? Maznnn kim acep Tann mıdır? Knllar mı? BİR MEYHANEDE Neden diyorum? Nasıl diyorlar? Gönül diyorum, akıl diyorlar! Bir meyhanedevim körkütük sarhoş, Şarap diyorum, ayıl diyorlar... HALÛK'a I I 1 MEVLIT Sevgıli annemız FATMA ÖĞÜN'ün ölümünun 40 ncı gününe tesadüf eden 15 mayıs 1967 Pazartesi günü ikindi namazını müteakip aziz ruhlarına ithaf edilmek üzere Ankara Maltepe Camiınde mevlut okutturulacaktır. Arzu edenlerin teşrifleri rica olunur. EvIStlan (Has : 1035/5434) M PITZMANN&PFEIFFERK.G. Bankamız 18 aydan faztavadeli mevduatınız 271 SIRA84.06.4Q 18 KOTA TAHSİSLERİ ALINIR. Tel: 48 26 96 (Manajans : 1173/5405) S S Törkiye Çocnk Esirgeme Kum Fabrıkamız muhasebe servısınde nıuhasebeci yardımcısı olarak çalıştırılmak uzere en az lise mezunu 2 BAYAN ELEMANA IHTİYAÇ VARDIR 1) Ücret tataıin edicidir. 2) Öğle yemeği verilecektir. 3) Fabrikaya gidip gelme şirketimiz tarafmdan sağlanmaktadır. Müracaat: PİL ve FENER SANAYİİ Ltd. Şti. Hürriyet Cad. No: 7 Kâğıthane Istanbul. Tel: 47 95 7748 78 98 Elemon Anyor TUZLA İÇMELERİ PILMA TUDOR için % D , 5 faiz verir Dâncıhk: 398 5423 A S C H 'l N E N F A B R ! K P F O R Z H E I M ' ICHE KARLFRIEDR1CHSTRASSE 81 • FEKHRUF 22242 FERNSCHREIBER N l . 0783/810 • POSTFACH135» KARAKÖY, KARAKÖYPALAS " ISTANBUL7BANKA HAN Telofon : 44 49 79 Telek» ı:ST7 l«t Telefon : 27OO1O HOIANTSE BANKÜNİ NY 14 Mayıs Pazar gününden itibaren tam ziyaretçilerini kabul ve tedaviye başiıyor. sıhhl tesisleriyle
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle