Katalog

HABERLER Johnson u Fransız seçimlerinin ikinci turu dün yapıldı Ahmel Sukarno artık Endonezya Başkanı değii CAKARTA, (a.a.) ndonezya Yüksek Danışma Kongresi toplanarak General Suharto'yu Cumhurbaşkanı Vekili tâyin etme tasarısını oybirliğiyle kabul etmis, böylece, bu maksatla bir baftadır devam eden müzakereler sona ermiştir. Dun sabah 08.30'da (Türkiye saatı) ahnan karar, Sukarno'nun 22 yıldır suren Cumhurbaşkanlığını sona erdirmekte ve Sukarno'nun, Anayasanın kendisine verdiği sorumlulukları yerine getiremediğini belirtmektedir. Kelimeleri büyük bir dikkatle seçilerek hazırlanan karar, Sukarno aleyhtarlan ile taraftarlarının alınan kararı protesto maksadiyle herhangi bir harekette bulunmasını önleme hedefı gutmekfedır. PARİS, (a.a.) ransız seçmenleri, dün seçimlerin ikinci turu için sandık başlanna gitmişlerdir. 404 seçim bölgesinde geçen haftaki oylamada kesin sonuç aluıamadığı için yeniden yapılan seçime 20 milyon seçmen katılacaktır. Dünkü oylamada en ilginç yarışmalardan biri, Paris'de Dışişleri Bakanı Maurice Couve de Murville ile rakibi arasındadır. KAVGA TOULON Akşara Fransız seçim kampanyası için duvarlara afiş asan iki rakip grup sokakta muştalarla birbirlerine ginniş, bu arada iki Komünist Partili yaralanarak hastaneye kaldırılmıştır. Komünistlerle sağcılar arasındaki çatışmada havaya ateş edilmiş, fakat bundan yaralanan olmamıştır. Polis. 10 Koraünist Partiliyi tutuklamış, fakat Toulon'dan adayhğını koymuş olan aşırı sağcı Jean Louis Tixer Vignancour'un 15 taraftarı polis gelmeden arabalara binip kaçmıştır. Cumartesi akşamı Tixier Vignancour, Toulon'da bir konuşma yaparken çıkan çatışmada, halkı dağitmak için polisin goz yaşartıcı bomba kullanmasından konuşmacı da rahatsız oimuştur. Polis yetkilileri bundan iki hafta önce, arabalarında el bombalan .makineli tüiekler ve tabancalar olan beş kişiyi tutuklamış, şimdiye kadar silâhlı bir çatışma olmadığını bildirmişlerdir. Şerefli aıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııınıııııııııııııııııııııııııııııııııııııınmııınm 5 ^ s hadiseler arasında barış aramak için,, yıne seyahate çıkıyor WASHİNGTON, (AP) aşkan Johnson'un gelecek hafta sonunda bir Vietnam Harbi Konferansı için Guam adasına gitmeyi gözönünde tuttuğu Cumartesi gecesi geç vakit Cumhurbaşkan Muavini Hubert H. Humphrey tarafından açıklanmıştır. Huphrey, bu açıklamayı Washingtonlu gazetecilerin yıllık ziyafetlerinde yapmıştır. Konferansa Ba§kamn ileri 'gelen müşavirleri ile Vietnam harbini yöneten ve Saigon'da görevli diplomatik ve askerî liderler katılacaklardır. ŞEREF VE BARIŞ Humhrey, Başkanla müşavirlerinin önümüzdeki hafta Pasifikteki Guam adasmda olacaklannı, amacın »saldırıya karşı mücadeleyi görüşmek ve şerefli bir banşa ulaştıracak yollan araştınnak» olduğunu söylemiş, başkaca tafsilât vermemiştir. Noklai nazar r*K nsanlann hayvanlar hakkında ] | önceden verilmiş hükümleri J I «prejuge» vardır. İnsanların *™ bile haklanm anyamadıklan bir âlemde hayvan ne etsin de ba peşin hükümleri değiştirtebilsin! Ve bu peşin hükümler haksızdır. İnsanlann pek çok hükümleri gibi. Geçenlerde hususî hayvanat bahçelerimizden birinden bir yılan kaçrruş. Sahibi pek üzülmüş.. ne ise zavaUı hayvanı bir kalori» fer dairesinde uyurken bnlnmşlar. Pek severim. lyi hayvandır, demiş. Halbnki yılan insanm diline düşmüştür; «gördüğün yerde başını ezmeli!» demişizdir. Ne yapar bu yılan? Kuyruğuna basarsan sokar. Basmayıver efendirn. Mecbur musun basmaya? Hiç bir hayvan ilişmeden sokmaz. Sivrisinek, tahtakurusu ve bit gibi insan kaniyle geçinen parazitler müstes na! Onlarınki de açlık belâsı. Gelgelelim.. insanlara! Hayvanlar arasında ölçüsüz terazisiz bir sempati dağıtımı yapmışızdır. Hindular gibi hayvanı, ecdadınm ruhunu taşımak ihtünali olan bir timsal sayanlar istisna edilirse, insan, en çok işine yanyan hayvana zulüm etmiştir. En işine yaramıyan hayvanı da övmüştür. Ne dersiniz insanlann şu eşeğe yaptıkları hakarete! Eşek kadar insana faydalı hayvan var mıdır? Sahibini taşır, yükünü taşır, odununu taşır, suyunu taşır ieabında süt de verir. Ondan sonra da her işe yaramıyan insana, gene insanlar: Eşek herif! derler.. mânasıı, haksız ve serapa münasebetsizdir. Ne var ki karşı tarafın da: Hadi ben eşeğim; ama sen nesin? diye sorması gerekir. Beride «Kurt» un kuzulan kapıp, davarlan parçalamaktan baş(Arkası S nci sayfada) F Yeniden Başbakan YENt DELHt, (AP) ktidardaki Kongre Partisinin meclis grupu Pazar günü güçlü bir birlik gösterisi sonucunda Bayan Indira Gandi'yi ittifakla yeniden Başbakanlığa seçmiştir. Bayan Gandi, sâbık Maliye Bakam ve liderlıkteki rakibi Morarji Dessi tarafından iktıdar partisi liderliği ve dolayısiyle Başbakanlığa aday gösterılmiştir. Bırkaç gün evvel Başbakana karşı cephe alan Dessi, Cumartesi günü bu muhalefetinden vazgeçmiş, Bayan Gandi, buna karşılık kuracağı yeni kabinede eski Bakanı Başbakan muavinliğıne getıreceğıni söylemiştır. I B E FRJ TiPi YÜKSEK RANDlMANLI, JAKARL* ÖRGÜ MAKiNASI •jç Diamant yüksek randımanlı, motörlü ve jakarlı örgü makineleri + Wirth Jerse Makineleri + Textima Dikiş ve Nakış Makineleri, Türkiye Genel Mümessilliği: NERMIN TATAR i1 e NECDET ALSİRT Nışanlandılar 11 Mart 1967 HAFTANIN PANORAMASI llân çokluğundan ötürü, «HAFTANIN PANORAMASI. bugün yerine yann yayınlanacaktır. M. 8 E N M A Y O R (Cumhuriyet : 2640) BABY LASTİK eldivenleri ellerinizin dostudur İlâncılık 9045 2610 GCLER BENGİ i 1e NEJAT EBCÎOGLU Nişanlandılar Levent 10 Mart 1967 (Cumhuriyet : 2642) BOL YEDEK AKSAM ve DEVAN1I MONTAI ve TEKNİK İZAHAT Teşhir Yerimiz ve Tamirhanemiz Mahmutpaşa, Âbut Ef. Han 46/47 tstanbul, Telefon: 27 32 27 22 31 99 Teşhir yerimizde her zaman motorlu ve el örgü makineleri, dikiş, nakış ve remayöa makineleri ile örme sanayiinde kullarulan bilu mum makıneler mevcuttur. âııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııımıııııııııııııııııııııiHiııııııııı J (Basın: 30182/2614 Yeşildirek, Necip Efendi Sok. No. 15/2 İSTANBUL. Telefon: 22 39 39 V DEVA'nın Türk Kamu Oyu'na Açıklaması Son günlerde Parlâmentoda ve onu takiben bir kısım basında maksatu olarak açılmış olan bir kampanya sebebiyle bazı millî ilâç şirketleri ve bıınlann hisse senetlerine sahip olan bir kısım Tıp camiası mensuplan, kamu oyunda töhmet altmda bırakılmaya çalışılmaktadır. Böyle bir töhmete maruz bırakılmak istenen şirketlerden ilki olmamız vc Parlâmentoda ismimizden bahsedilmiş bulunması sebebiyle büyük bir üzüntü duymaktayız. İleri sürü len haksız iddialar, bizden de evvel, memleketimiz Tıp camiası mensuplarına âleni bir hakaret teşkil ettiğinden, ü/üntümüz daha da artmaktadır. Bundan dolayı meselenin gerçek yüzünü ortaya koymak bizim için artık bir memleket vazifesi oimuştur. İlk olarak, halk sağhğına feragatle hizmeti zevkli bir vazife kabul etmış olan memleketüniz Tıp camiası mensuplannı, böylesine çirkin bir şaibeden tenzih ederiz. Yaratılmak istenen hava ve yapılmak istenen itham, tamamen haksız ve hususi maksatlara matuftur. Bu husus, şirketimizin kuruluş gayeleri ve yaptığı işler kısaca gözden geçirilirse, kolayca anlaşılacaktır. İlk merhalede, sadece makina ve tesisatma 5 milyon 110 bin lira ödenmek suretiyle memleketimiz için iftihar edilebilecek evsafta bir ilâç fabrikası tesis edilmiştir. Yabancı firmalann çok geniş bir şekilde faaliyet gösterdikleri ve yerli ilâçlara karşı halkımızda yer yer tereddütlerin mevcut olduğu bir ortamda, DEVA'nuı bu merhaleye erişmesi, Türk Tıp camiası mensuplarınca, milli bir gayenin gerçekleştirilmesi oimuştur. DEVA müstahzarlaruun kalitesine gösterilen titizlik kadar, fiatlarmın ucuz olmasına da bilhassa itina edilmiştir. Meselâ tetracycline grubu antibiotiklerle dexamethasone grubu müstahzarlar ve antikolinerjik ilâçlar bir kısım yabancı firmalar tarafından yirmi liranın, B12 Vitamini ise otuz lirannı üstünde fiatlarla satıhrken ilk defa DEVA. bunların fiatını on liranın altına indirmiş ve yabancı firmalar da fiatlannı buna göre âytırlamak mecburiyetinde kalmışlardır. Müessesemizin ilâç fiatlannda takip ettiği bu politika, bütün müstahzarlarımızda tatbik edilmekte olup, yukandaki misaller bunların sadece birkaç tanesidir. DEVA, bu fiat politikası sayesinde, yalnız son dört yılda ve sadece 7 kalem müstahzann satısı üzerinden, memlekete 2 milyon 100 bin dolar döviz tasarrufu sağlamıştır. DEVA, müstah7arlanm hekimlere tanıtmak üzerc bir ilmî propaganda teskilâtı kurmuştur. Bu teşkilâtın yılhk masrafı 2,5 milyon liradır. Böylece DEVA müstahzarlan kalite ve fiat bakımından tercih vasıflarını haiz olduğu için, sadece hissedarları tarafından değil, bütün Türk tabipleri tarafından iftiharla ve muvaffakıyetle kullanılmaktadır. Bu yeni sermaye ile DEVA, diğer yeni mevzuları da gerçekleştirecektir. Müteakıp merhalelerde DEVA'nuı halka açık anonim şirket hüviyetini daha da genişletmek karanndayız. Böylece SERMAYE PİYASASl'na yapmayı arziı ettiğimiz hizmetler yeniden büyük hacimler kazanacaktır. ~ Sermaye tezyidi karan ile DEVA'nın, güç ve kapasitesi daha da artacağı için bu husus, onun mevcudiyetinden rahatsız olanlann huzurunu kaçırmaktadır. zaman zaman kendilerinin yerli olduklannı id« dia ederek ve buna kâzip şöhretlerini de kata< rak, bahis konusu yabancı firmalardan daha da tehlikeli olmakta ve memleket menfaatlerini yabancüarla paylaşmakta tereddüt göstermemektedirler. İlâç sahasında yabancı firmalann rekabetme dayanabilpcek güçte yerli firma* ti€men hemen yok denecek kadar azdır. Son yıllarda ilâç istihlâki sür'atle arttığı halde 1958 yüından bu yana Türkiyede 8 millî ilâç firması ka panmış ve buna mukabil sadece bir tane milli ilâç firması kurulmuştur. Bu da DEVA'dır. Millî ilâç firmalan son yıllarda büvük sermaye ve kredi sıkmtüan çekerken, DEVA, kuvvetli öz sermayesi sayesinde, yabancı menfaat politikası güdenlerin ümitlerini kıracak derecede bir geh'şme gostermiştir. Son olaylar da buna eklenince, bahsi geçen çevreler, DEVA'yi hedef ahnışlar ve bir kampanya açtırmışlardır. Yukanda etraflıca izah edildiği veçhile DEVA, ilk önce «en iyisini en ucuza satma» politikası ile rakip firmalann çok büyük nisbetlerde fiat indirmelerine sebep olmuş, saniyen ANSAnın kuruluşundaki rolü ile ilâç ham maddesi satışında yabancı firmalann elinde olan tekel'e yaknı bir gelecekte son verecek olan teşebbüsü sağlamıştır. Son olarak İ.E. nin yabancı firmalara gitmesine mâni olmak suretiyle onlann menfaatlerine olduğu kadar prestijlerine de bir darbe indirmiş ve nihayet kendi bünyesini tak\iye etmek suretiyle daha da güçlenme yoluna girmiştir. Bütün bunlar, kampanyanın hakikî sebebini göstermektedir. ANSA'nm kuruluşu ve DEVA'nın sermaye tezyidi karan Ocak 1967 de, İ.E. hisselerinin satın alınması Şubat 1967 de gerçekleştiği ve DEVA yedi sene evvel kurulduğu halde bahis mevzuu kampanyanın ancak Mart ayının ilk günlerinde başlatılması, meselenin mahiyetini çok rahat ve âşikâr olarak açıkla maktadn*. İTHAMLARIN İÇYÜZÜ VE GERÇEKLER HEKIM VE REÇETE Doktorlann, hissedan olduklan şirketlerin ilâçlarım lüzumlu lüzumsuz kullandıklan iftirasmın hiçbir şekil ve surette varit olmayacağını anlamak için mevzuu çok kısa düşünmek dahi kifayet eder. Zira hekim, din, dil, ırk ve siyasî inanç ve herhangi bir fark tanımaksızın, her hal ve şartta hastasmın sıhhatine bütün varhğı ile hizmet etmeyi vazife edinmiş, mümtaz ve şerefli bir mesleğin mensubudur. Hastasınm sıhhatinden gayri hiçbir şey düşünmesi mümkün değildir. Ayrıca hekimin menfaati de, hastasınm biran evvel iyi olmasmı icabettirir. Zira doktor, hasta muhitini uzuıı emekler ve seneler süren sabır sonunda elde eder. Bu şekilde edindiği hastasuıa, bir faraziye olarak, lüzumsuz ilâç yazarsa, en azından hastasına faydalı olamaz. Faydalı olmadığı hasta ise ona tekrar gehniyecektir. Halbuki doktor günlük maişetini, kendisine gelen hastalarmdan aldığı vizite ücreti ile temin etmektedir. İlâveten, vukanda şirketimize ortak olanlann, vasatî 6 ilâ 7 bin lira ve azami olarak 20 bin lira sermaye vazettiklerini bildirmiştik. Yıllık temettü olarak şimdiye kadar en fazla % 20 net ödenmiştir. Buna göre, vasatî olarak bir doktora yılda 1400 lira ve azamî olarak 4000 lira temettü verilmiştir ki, bunun bir aylık miktan 120 ilâ 340 üra demektir. Bu kadar cüz'î bir kazanç için günlük maişetini, hem de hekim gibi vicdanını her şeyin üstünde tutan bir kimse nasıl riske edebilir? Bunu mantık yoluyla izah etmek mümkün değildir. Bundan dolayıdır ki bu isnat, iftiraların en büyüğü ve en âdisidir. Saygıdeğer Türk tabiplerini bu şaibeden tenzih ederiz. DEVA'NIN BÜNYESİ VE GAYELERİ DEVA, Türk Tıp camiası mensuplan tarafından kücük tasarruflan bir araya getirmek suretiyle, milli bir şııurla kurulmus hakikî mânada bir anonim şirbettir. Türk Tıp camiası mensuplan böyle bir teşebbüse, tamamen milliyetçi ve memleketçi hislerle girişmişlerdir. Önce memleket çapında kuvvet ve kudrete sahip bir müessese kurmak ve bu sayede eksikliği duyulan mevzuları gereekleştirnıek gaye edinilmiştir. Kendileri Tıp camiası mensubu olduklan için, ilmi bilgileriyle daimî surette murakabe etmeleri mümkün olduğiından, ilk olarak modern bir ilâç fabrikası tesisi mevzuu ele alınmıştu1. Esasen memleketimizde bir kısım yabancı ilâç firmalarının çok geniş faaliyette buİunma lan. camiamız mensuplarının milli hislerini zaman zaman zedelemekteydi. Bundan dolayı en modern usullerle imalât yapabilecek, millî bir ilâç fabrikası kurmak, onlar için bir çaye haline gelmişti. İlâç mevzuundan sonra, memleketin ihtiyacı bulunan diğer sınai teşebbüslere geçil mesi öngörüldüğünden, şirketin adı ilk kuruluşta DEVA SANAYİ VE TİCARET A.Ş. olarak konmuştur. Her merhalede, yeniden mütevazi tasarruflan, yeni sermayeler halinde tophyarak verimli kılmak suretiyle. halkımızı tasarrufa ahştırmak ve pek çoğu muattal durmahta olan bu kabil küçük tasarruflann sermaye piyasasına intikali suretiyle. memleketimiz ekonomi hayatma hizmet etmek. DEVA'nın başlıca gayesidir. Şirket, bu temel prensip ile kuruhnuş ve ilk sermaye olan 10 milyon lira, muhtelif meslektaş lardan müteşekkil 1553 kişi tarafından vazedilmiştir. Buna göre vasatî iştirak 6 ilâ 7 bin liradır. Ar .mi iştirak ise 20 bin lira olarak dondunılmuştuı. Hissedarlann büvük çoğunluğu küçük hisselere sahiptir. Nitekim bahis konusu 1553 kişiden 1063 ü 1 ilâ 5 bin liralık, 315 i 6 ilâ 10 bin liralık ve 165 i 10 bin liranın üstünde hisseye sahiptirler. DEVA'NIN YENİ TEŞEBBÜSLERİ Yabancı sermayeli firmalann çeşitli vaadlere rağmen lıâlâ ele ahnadıklan ilâç ham maddeleri istihsali mevzuunu DEVA, 7 millî ilâç firmasiyle isbirliği yapmak suretiyle gerçekleştirmiş ve ANSA adında yeni bir şirket kurulmasına önayak olmuştur. ÂNSA, 1967 Ocak ayında kurulmuş ve tetracycline ile diğer fermantasyon mahsulü antibiotiklerin, tamamen memleket imkânlan ile imali hususunu derhal ele almıştır. ANSA, daha sonra diğer ilâç ham maddelerinin istihsalini de gerçekleştirecek ve böylece memleketimize büvük ııisbette döviz tasarrufu sağlayacaktır. Son defa DEVA, memleketimiz ilâç sanayiinde mümtaz bir mevkü olan İbrahim Ethem Kimya Evi T.A.Ş.nin yan hissesini satın almıştır.İ.E. firması bazı finansman güçlükleri çektiğinden hisselerinin yansı satılmaktavdı. Bir yabancı ilâç firması bu hisseleri satın almak için teşebbüse geçmiş ve tam satın almak üzere iken DEVA, bu teşebbüsü önleyerek Şubat 1967 sonunda adı geçen şirketin yansını satın almıştır. Böylece DEVA, memleketimizin en eski ve en maruf millî ilâc firmasmnı bir yabancı ele geçmesine mâni olmuş ve bu teşeebbüs bazı yabancı firmalann haysiyetlerine dokunan yeni bir mesele teşkil etmiştir. DEVA'nuı ilâç endüstrisinde elde ettiği neticelerle, birinci merhaledeki gayeleri gerçekleşmiştir. İkinci merhalede şirket sermayesi 30 milyon üra arttmmıak suretiyle 40 milyon liraya çıkartılacaktrr. Bu defa da mütevazi hisselerlc arttırılan sermayenin 5 milycn liralık kısmı. hamiüne muharrer hisse senetleri çıkartmak suretiy'e. doğrudan doğruva halka satılacak ve böylece, HALKA AÇIK ANONİM ŞİRKET olma yolunda ilk adun atılacaktır. Bu hususta Ticaret Vekâletinden gerekli ön müsaade 30 Ocak 1967 tarihinde aunmıstır. NETİGE Görülmektedir ld, hekimlerin yerli yersîz ilâç kullanmakta olduğu bahanesi bir iftiradır ve bunun arkasında bizatihi memleket menfaatleri yatmaktadır. Bu paravan arkasnıda millî firmalarla bir kısım yabancı firmalar menfaati çarpışmaktadır. DOKTOR ŞİRKET MÜNASEBETLERİ Doktorlann ilâç şirketlerine aksiyoner oluşu yeni bir mevzu değildir. Macaristanda harpten evvel doktorlann iştirakleriyle kuruhnuş iki ilâç firması mevcut idi. Bu mevzuda en büyük misal Finlândiyadadır. Orada hekimlerin hissedan bulunduğu ilâç firmalan sekiz tane olup, bunlardan en marufu Orion Oy'dur. Bu firma, Finlândiyanm dar imkânlarma rağmen dış memleketlere ilâç ihraç eden en büyük firmasıdır. İTHAMLARIN GEflCEK SEBEBİ Yukandaki malumatla DEVA'nuı kuruluş gayelerini ve gerçekleştirdiklerini açıklamış ve böylece DEVA'ya ve beraberinde Türk tabiplerine yöneltilen ithamlann en küçük bir mantıkî esasa dayanmadığnıı ve bunların tamamen iftira olduğunu izah etmiş bulunuyoruz. O halde bu ithamlann hakikî mâna ve sebeplcri nelerdir? Memleketimizde. başka sahalarda olduğu gibi, ilâç sahasında da bazı çevreler tarafından dikkatle yürütüunekte olan bir yerli yabancı mücadelesi vardır. Yabancı, derken bundan yabancı sermayeli firmalann hepsi kastedilmediği gibi, yerli sermaye ile kurulmus olduğu halde menfaatlerini yabancı firmalarla paralel yüriitenler de kastedilmektedir. Hattâ bu sonuncular, O halde yapılmakta olan mücadele, bazı yabancı firmalar ve daha da acısı onlarla isbirliği halinde ve temin edilen kâriarı mü r ı 'criden bir kaç kişinin cebine inmekte olan bazı yerli firmalar yani kompradorlar ile, kârlan çok mütevazi nisbetlerde ve sosyaî adalet ilkelerine uygun olarak. biı "erce kisiye taksim edilmekte olan millî : lâç firmaları arasında cereyan etmektedir. Bunun için Türk tabiplerinin meslekî haysiyetleri töhmet altmda bırakılarak doymak bilmeyen hasis ve haris menfaatler uğruna muhterem Türk tabiplerine dil uzatılmak suretiyle kamu oyunun âlet edilmesine cür'et edil mektedir. Keyfiyeti muhterem Türk kamu oyuna arzeder, bu vesile ile Türk Tıp camiasının sayın mensuplannı her türlü şaibeden tekrar tenzih ederek kendilerine sükranlarımızı sunarız. DEVA'NIN GERÇEKLEŞTİRDİKLER! 1958 senesinde kurulan DEVA, 1966 sonuna kadar inkisafınm ilk merhalesini tamamlamış olııp 1967 içindc sermayesini 30 milyon T.L. arttırmak suretiyle ikinci merhaleye hazırlanmaktadn. DEVA SANAYİ VE TİGARET A. Ş. Cumhuriyet 2648