Katalog

1967 NOBEL adayı VÂİNÖ LİNNA kendisine SKANDİNAV MEMLEKETLERt EDEBÎYAT ÖDÜLÜ kazandıran dev romanında FİN MUCÎZESİNİ anlaüyor. KUTUP YILDI1I ALTINDA Lüks bez cUtU 15 lira IMREK YAYINLARI Taşra dağıtımı: HÜR DAĞnTM İstanbul dağıtımı: UĞRAK KÎTABEVt Cumhuriyet 2632 43. yı! soyı 15309 umhuriyet KURDCDSÜ: CTJNTJS NADİ TelgraJ ve t n e k t u p a d r e s h C u m h u r l y e l istanDul Posta K u r u s u : t s t a n b u l N o 246 Telefoular: 2 2 4 2 9 0 22 42 »6 2 2 4 2 9 7 2 2 4 2 98 2 2 4 2 9 9 K^fcTO OYU'rV ParlâmentosuyÜniversltesiyle, genyiğiyle, polisiyle, e, basıniyle, kı^çası 7 den 70'e V .yıllardır tartışnSya sürüklemiş ^..sürüklejfecek olan Tanıklar ve BelgelerU I'NIN BURSA NU1 tşte sotSk soluğa* okuyacağınlk.bu kitat ancak şinfl^ çözürnleniyor Fiyaü: 4 \ t a Ödemf \ifi (arda arajT OKAT YAYİNE\t Ant P. K. 1017^. tstanbt Feza ışiTüuıaî Pazortesi 13 Mort 1967 İTHAL YASAGINA RAGMEN BAZI MADDELER YÜRDA NASIL SOKULUYOR? Orhan ERINÇ ir kilo demire kanştınlan dört gram bakır, 18 inci Kota düzenlenirken bırakılan boşluklar yüzünden milyonlarca liralık döviz kaybma yol açmaktadır. tthali yasak edilen siyah ve dekape saçların getirilmesi için bazı ithalâtçılar tarafından başvurulan bu kombinezona yabancı fabrikalar da uymuş ve «Türkiye için hususi halitalı çelik imaline başlamışlard lr . 18 inci Kotanın tahsislı ıthal mallan bölümünde siyah ve dekape saçlar için konan ithal yasağı, aynı kotanın birinci liberasyon listesinde «Halitalı \e yüksek karbonla çeliğin» .thaline ait ibare ıle dolaylı olarak ortadan kaldınlraaktadır. Çünkü ithalı yasak olan saçlar yalnız demirden değıl de bır kılo demıre dort gram bakır kanştırılması ile elde edılen halitadan çekilmiş oldukları takdırde Gümrük Giriş Tarıfe Cetvelinde «Halitalı çelik» kabul edilmektedir. Bu da ithali yasak olan saçların «Halitalı çelik* adı altında getirilmesine ve piyasada serbestçe satılmasına imkân vermektedir. Fakat ithal edüecek bu saçlar, ancak, yerli üretimin ihtiyacı karşıladığı sahalarda kulla nılabileceğinden doviz kaybmın yanı sıra yerli sanayiın baltalanmasma da sebep olmaktadır. Ecevit, sendikaları yeni tasarıya karşı direnmeğe çağırdı 141 ve 142. maddelerle ilgili Anayasa Mahkemesinin gerekçesi bekleniyor « BP, balka yanlış l*6Ç6l6 » •••a B "Temel Hak ve Hürriyetler Kanun Tasarısı „ hakkında Universitelerin görüşü alınacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) emel Hak ve Hürriyetler Kanun Tasarısı ile ilgili çalışmalar konusunda, dün kendisi ile konuştuğumuz bir hükumet yetkilisi, kanun tasarısı henüj tam olarak ortaya cıkmış değildlr. Her şeyden önce Anayasa Mahkemesinin 141. ve 142. maddelerin Anayasaya uygunluğu yolunda verdiği karann gerekçesi beklenmektedir. Bilindiği gibi getirilecek tasarı. bu iki maddenuı boşluklannı kapamayı hedef tutmaktadır. Gerekçe gelince, 141. ve 142. maddelerin ruhuna göre kanun tasansı son şefcliyle ortaya çıkacaktır» demişür. Hükumet yetkilisi ayrıca. kanun tasansı üzerinde, universitelerin de görüşlerinin ahnacağını belirtmiş, kanun tasarısı etrafında gelişen tepkinin ölçümü bakımından faydah; ancak daha tasan ortada yokken de bu kadar ileri tartışmala» yapmanın yersiz olduğunu söylemiştir. •• «»•••«••••«•••••••••••••••a•••*••••••«••••••••••••»»>••»>«•>*••«•*«*•(" ^••••••••••••••••••«••••a••••••••••••>•••#••«•••••••••••«••••••••••** • «•llllltkll tlKIKII tlfltl«ll|i fll»lHIM ••••* «•UUIMMtMIIMllM«UltMIII«l*"li*IIIMM*«l*lll<ll*iaMMia Bü/ent DİKMENER İZMÎT Yurt gezisine devam eden CHP Genel Sekreterl Bülent Ecevit, dun de, Karamürsel, Golcuk ve Izmit'te incelemelenne devam etmiştir. CHP Genel Sekreteri gezisi boyunca yaptığı konuşmalarda, hükumetin çıkarmak istediği, Temel Hak ve Hurriyetlerin Korunması Kanununa karşı bütün muesseselerden tepki gelirken, sendikaların hiç bir ses çıkartmamamasma değinerek «Sendikalar da seslerini çıkartmalıdırlar artık. Türk işçisini ve sendikaları göreve çağırıyorum» demiştir. Bülent Ecevit bu arada, Ortanın Solunu, halkının ayağına giden bir doktora benzetirken, Adalet Partisini de «Hastasına yanlış reçete yazan bir hekim» jeklinde tanımlamı?tır. *••• »••• •••• Hedis bann tasanlaran gârfljmefie basladı T « • • • •••• !•!• iiii Wâ HAHUIBEŞH HISYAH U HAIH Bir ithal hikâyesi Siyah ve Dekape saç ithalinin yasak olduğu, Kotanın, Tahsisli İthal Mallan Listesinin 220 ?ıra numarası ile ayrılan dövizın tahsisine ait bölumde şu şekilde belirtilmektedir: «Demir ve çelikten saçlar (Her kalınlıktaki siyah saçlar ve dekape saçlar ile baklavalı saçlar, her çeşit tenekeler ve 0.53 milimetre kalınUğındakl galvanizli saçlarU lake teneke levhalar hariç) ..» (Arkası Sa. 1 Sü î de) AP iktidan Anayasa dısma çıfcıyor Gezdiği ilçelerde sevgi gösterileri ile karşılanan Ecevit, AP iktidanrnn Parlâmentoda üçte iki çoğunluğu sağladığı takdirde Anayasayı kendi çıkarlanna uygun olarak değiştirme teşebbüsünde bu •••• lunacagını ileri sürmüş. özetle şun utmm ları söylemiştir : «AP, toprak reformunu uygulamıyaeağını söylemekle aslında Anayasayı uygulamamaktadır. Biz •zel tejebbüse kanşı değiliz. AnayaSa'âa öıel tesebbfisün başı bos bırakılmaması konusunda hükümler vardır. Biz, özel teşebbüsün milleti soymasına ve halkı istismar etmesine izin vermiyeceğiz. Adalet Partisi, icraatı ile Anayasanın dışına çıkmakta ve milletin arzulanna karşı gclmektedir.» Kömür işletmelerinin CHP devrinde 40 milyon kâr eden bir mü ::::« •• • essese olmasına rağmen AP ikti •••• •••• dan zamanında 109 milyon lira zarar ettiğini belirten Ecevit, «beceriksiz Demirel, devlet işletme::: lerini zarar ettirmektedir» demiş :•••• tir. Zama karşı açlık grevi TMTFnuna bağlı 4 öğrencinin dün başladıkları «Zama Karşı Açlık Grevı» ne akşam üstü polis müdahele etmiş ve Savcılığa gStürülen Hayri Eroğlu, Kenan Arıkan, Mehmet Kara ve Davut Aslantürk adlanndaki Federasyoncular, gece geç saatlerde ifadeleri alındıktsn sonra scrbest bırakılmıştır. Son zamlara tepki olarak TMTF'nunca düzenlenen «99 saat açlık» grevi için MTTB Kongre Başkanı Niyazi özdemir tarafından TMTF t'ncl Başkanı Farnk Talnız'a yardım teklif edildikten sonra, gelen 38 kadar MTTBİi panksrtlard«kt TMTF yaıılannı yırtmışlaTdır. Gerekçe açık: Sessiz sedasız bir demokrasi asın özgürlnğünü, onunla beraber fikir, söz ve yayın özgürlüklerini de dar sınırlar içine almak teşebbüsü, «Neşir yoluyla veya radyo ile işlenecek bazı cürümler hakkında kanun» gibi uzun bir isim taşıyordu. Kanun tasarısını. devrin Adalet Bakanı Osman Şevki Çiçekdağ hazırlatmıştı. Tasarı ve gerekçesi, Halil Özyörük'lü, Müfit Erkuyumcu'lu, Vacit Asena'lı, Nusret Kirişçioğlu'lu Adalet Komisyonunda incelcnmiş, görüşülmüş ve pek beğenilmişti. "Anayasadaki Ormancılık ilkeleri değiştirilemez,, ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Ormancılar Cemiyeti Başkanı Hayatı Gürtan, dün düzenlediği basın toplantısmda, «Anayasada yer alan ormancılık ilkelerinin de|iştirilnıesi» yolundakı teşebbüsleri yermış ve «Ormancılık iliro ve tekniği ve Türkiye gerçekleri. ormanlannuzda devlet mülkiyetini ve Devlet Orman Işletmeciliğini zorunlu kılmaktadır» demişür. unün nıotıorf Söygun hakkı r v izim yakın tarihimiz devlet eiiyle zengin edilmiş kişilerin ı " J hikâyeleriyle doludur. Bugün de turistik tahsislerle yapılan f Dj yağma, türlü ithalât dalavereleri, yine dalavereli taabhüt * ^ ^ oynnları. Biçimleri degişik olmakla beraber, devlet eliyle birtakım kişilerin ceplerini doldurmaktadır. Aslında devletçiliğe karsı gibi görünen birtakım adamların arkasından devleti çektifimiz zaman onların bütün marifetleri balon raisali sönüverir. Şevket Süreyya «Ikinci Adatn» kitabında aferizmamn gelişmesini 1930'lardan sonraya bağlar ve en büynk ateriıma olayı o zamanki şeker şirketine verilen imtiyazlardır. Bu imtiyaz içinde şeker sanayiinin tabdidi vardır, dalavereli şeker ithalâtı vardır, knrnlan kırallıklar vardır. Ayrıca Paşabahçe Sise Catn Fabrikasınm satış işlerini, ithalâtı elinde tutan bir firmaya vermesi, *u firmanın fiatları hattâ sahte vesikalarla istediği gibi tesbit etmesi yine devlete dayalı iş görmeğe alışanların marhTetleridir. Denizbank olayı orta yaşlı kuşağın hâlâ hafızalarmda yaşıyor. Yavuz Havuz meselesi ise 40 yıl önceki gazetelerin sayfalarını çevirdikçe bütün pisliğiyle smtıyor. 1939 a kadar süregelen dönemde bunlar gibi daha niceleri görüimüs duyulmuş ve rahmetli Refik Saydam, Başbakan olnr olmaz, «A'dan Z\\e kadar bozuk» söznnü boşuna söylememiştir. Şu var ki, o dönemde, kene gibi kan emilecek yerlere yapışmış olanlar islerini baştaki liderlerin bu meseleleri iyi bilememelerinden \e teşekkül eden etrafa güvenle sarılmış olmalanndan yürütebilmislerdir. Atatürk de, İnönü de ve ideal arkadaşlan da Ankaraya savaş meydanlarından geldiler. Değil iş dalaverelerinin farkına varmak, ekonomi ilminden habersiz olmalan normaldir. O kadar habcrsizdirler ki, kenarda köşede kalmış besap memurlannı bile ekonomi uzmanı diye başlanna çıkartmışlardır. Bakınız, o döneme ait dinlediğim bir hâtıra, durumu bütün çıplaklığiyle nasıl ortaya koyuyor. Ismet Paşa'nın Başbakan, rahmetli Abdülhalik Renda'nın Millî Savunma Bakanı olduğu yıllarda bir gün Renda, înönü'ye gelir dert yanar. Derdi şudur : MiHî Savunma ihtiyacı için Avrupadan silâh alınacak. îki firma teklif yapmıştır. Ancak ikisinin de temsilcisi tanınmış kodamanlardan hirinin akrabası olan bir milletvekilidir. Dolayısiyle tekliflerde birbirini tutan fiatlar olduğundan iki misli gösterilmiştir. Rahmetli Renda işin içindcn çıkamadıfı için Başbakanın meseleye çare bulmasını istemektedir. tsmet Paşa can kulafiyle dinledikten sonra Millî Savunma Bakanına sorar : « Peki ne var bunda?» Abdülhalik Renda, Inönü'nün kansık piyasa islerini bilmediğini farkettiği için, olayı bu defa daba basit anlatır. Sonunda anlasılır ki, tek konıisyoncu milletvekili fiatlarla istediği gibi oynayıp devleti soymağa çalışmaktadır ve bu isi de kodaman akrabasına dayanarak çevirmek istemektedir. Inönü dâvayı halletmek için Atatiirk'e başvurur, Abdülhalik Renda'nın söylediklerini hikâye eder. Atatürk de dinledikten sonra, tıpkı tsmet Paşa gibi sorar : « Peki ne var bunda?» Bu defa Ismet Pasa izahata girişir ve nihayet mesele Atatürk tarafından da anlasılır. Hikâyenin scnu söyle : Mustafa Kemal ertesi akşam yakınlariyle birlikte komisyoncu milletvekilinin evine gider. Kodaman akraba da oradadır. Ağzına geleni söyler. Adamı rezil cder, fiatları indirtir. Indirtir ama aynı adam daha sonra başka işlerde kimsenin haberi olmadan devleti soymağa devam eder ve marifetlerini yaparken Atatürk'ün kendisini azarlamak için evine gelişini aksine koz olarak knllanır. Simdi o günlerden bugünlere aşağı yukarı 30 yıldan fazla geçti. Işbaşında bulunanların cahili bile hiç değilse türlü dalavereler ye oyunlann içyüzü hakkında basında çıkanları oknmaktadır. Cstelik Türkiyede yüksek öğrenim yapmışlann sayısı ikiyüz binden yukandır. Diyeceğimiz şudur ki, bngünün idarecileri dönen ithal dolaplarında, taahhüt oyunlarında bilgisiz olduğunu ileri süremez. Mevcut olmayan bir firmaya milyonlarca liralık tahsis verilecek, adam bir otelin 150 yılhk ibtiyacını vagon vagon getirerek zavallı halkı soyup soğana çevirecek, ve dalavereyi yapanla, yapmağa imkân verenler cllerini kollarını sallaya sallaya dolaşacaklar.. Bir başka örnek; Dekape saç ithali için, yer musambası ith3İi için tahsis verilmez. Ama birtakım adamlar devleti dolandınp, bunları getirirler, piyasada harıl hanl satılır, hattâ gazetelerde ilânları da çıkar. Ama milletin bir kuruşunm israf ettirmemekten dem vuranlar bu soyguna kafalarını çevirip bakmazlar bile. Aksine Temel Hak ve Hürriyetleri Koruma Tasansı adı altında gngnknâmelerle soygunun artışına imkân hazırlanır. Sanki soymak, temel bak ve hürriyetlerdenmiş gibi... lohnson: "TUrk halkınm hürriyet aşkına hayranız,, dedi VVASHİNGTON A.B.D.'nin Türkiye ve Yunanistan'a askeri yardımda bulunmasına vol açan «Truman Ooktrini» nin 20'nci yıl donümu dolayısiyle dün Başkan Johnson, eski Baskan Truman'a, Cumhurbaşkanı Sunay'a ve Kral Konstantin'e birer mesaj göndermiştir. Johnson'un Sunay'a gönderdiği mesajda özetle şöyle denilmektedir: «Türk halkının canhlığını ve hürriyet aşkını Amerika halkı hayranlıkla karşılamaktadır. Türk askerleri, Kore'de, tecavüzün başanya nlaşamayacatını gösteren Birleşmiş Milletler Kuvvetlerine unutulmaz görevler icra etmiştir.» Başkan Johnson, mesajında; komunizm tehlikesi karşısında Türkiye ile Yunanistan'ın güçlendirilmesini öngören Doktrin ile kendi öz Vietnam siyaseti arasında bir ilişki kurmuştur. Truman, bundan 20 yıl önce Birleşik Amerika kongresi ile Amerikan milletini «Türk ve Yunan nluslarına, totaliter rejimleri empoze etmeye çalışan saldırgan hareketlere karsı, özgür müesseseleri ve toprak bütünlüklerini korumalanna» yardıma çağırmıştı. B "Almtersiz milyoner,, Ecevit, sözlerine şöyle devam etmiştir: «Süleyman Demirel, demokrasinin ne olduğunu İsmet Paşa'nın getirdiği özgürlük düzeninde anla(Arkası, Sa. î. Sü. 5 de) • ••I • ••I Gerekçe, Demokrat Parti iktidarının dört yıl içinde, alabildiğine geniş özgürlük taraftarlığmdan, son derece sınırsız hak ve özgürlükler düşmanlığına yönelişinin ilgi çekici bir vcsikası olduğu için, buraya özetleaerek ve sadeleştirilerek almmıştır. HALİL ÖZYÖRttK menfaatleri bozulabilir. Devletin guvenliği ve devamlılığı bile teblikeye düşebilir. Vatandaşların düşünce özçürlüğü. tenkid hakkı, siyasî haklarının kullamlması, haberleşme özgürlüğü gibi hak ve özgürlüklerin kullamlması; ancak basın özgürlüğünü kötüye kullanmamakla mümkün olabilir. Amerika, İngiltere, Fransa, ltalya ve İsveç gibi demokratik memlekeller bile. yayın özgürlüğünün kötüye kullanılmasını önleyici tedbirleri ve cezalan kabul etmişler, özel kanunlar yapmışlardır. Durum böyle olunca, özgürlüğe dayanan bir yönetim şeklini yeni uyguiamağa başlıyan raemleketimizde daha dikkatli davranmak gerekmektedir. Geçerli olan kanunlar bugün yetersiz kalmaktadır. Kanunî tedbirler yönünden boşlukları doldurmak, gerckli hükümleri zamana uydurmak, demokrasimizin busrünü ve yarını için şarttır. İşte. Yayın yoluyla veya radyo Ue işlenecek bazı cürümler hakkındaki kanun tasansı» bu maksatla hazırlanmış ve TBBM'ne sunulmuştur. Basın nasıl yayın özgürlüğünün aracı ise, Radyo da öyledir ve tasarıya radyo ile işlenecek cürümler de dahil edilmistir.» GEREKÇE •• ^fe ütün demokratik idarelerde, hurriyetlerin I I K kullanılmasmın yanlış yönlere sürüklen™ mesine engel olmak ve tecavüzlerden korumak için tedbirler alınmıştır. Vatandaşlarımızın sahip olduklan fikir. söz, yayın hak ve özgürlükleri Anayasa ile güvenlik altına alınmış ve bu özgürlüklerin kullanılmasuıa aracı olan basının kanun dairesinde serbest olacağı hükmüyle, basın özgürlüğünün sının da çizilmiştir. Kınımızca, sınırı çizilmiyen bir özgürlük kö !••• «Devrimci güçleri karşılarında görmek AP'lileri şaşırttı» ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) TtP Çankaya lokalinin açılışında bir konuşma yapan parti genel sekreteri Nihat Sargın, Temel Hak ve Hürriyetler Kanun Tasarısından ötürü iktidara şiddetle çatmıştır. Sargın özetle şunları söylemi? tir: «AP j'öneticileri dunımun farkındadır. Bundan dolayı endişelidirler. Sinirlidirler. Korkuludurlar. Getirmek istedikleri terör kannnlannın yarattığı haklı tepkiden ve bütün anayasacı n~ yanık güçleri karşılanna almış olmaktan saşkınlık ve telâş içindedirler. Bu saşkınlık ve telâşla önce bu gürültü niye, hele kanun tasarısı son seklini alsın ondan sonra üzerinde mütalâa yürütülsün demişler. Şimdi da Saym Demirel anayasamızı kendine göre yornmlamaya kalkısarak çıkarmak istedikleri ve anayasayı fiilen tadil demek olan terör kanunlarına anayasada dayanak aramak gafletine düşmüstür.» Feyzioğlu: ıı Hiç bir tehdit mücadele etmemize engel olamıyacaktır „ •• • ••• • ••• • ••• Sunay, Maden ocağına inip îşçi/er/e konuştu ZONGULDAK, (ajı) Cumhurbaşkanı Cevdet Sunsıy. dün saat 12.10'da Ereğli'den Zonguldak'a gelmıs ve halkın coşkun sevgı gösterilerı ile karşılanmıştır. Cumhurbaşkanı Sunay, Zonguldak'a gelırken yolu Ü7erindekı Kandillı've de uğramış ve buradakı bır maden ocağında incelemelerde bulunmuştur. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, 500 metre derındekı Tiaden ocağına ınmış. ışçılerle görüşmüş ve çalışmalar hakkında ilgılilerden bilgı almıştır. •••• ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) •••• "!••• !•«• CHP Parti Meclisi toplantısına üç >••• !••• gün kala, CHP içindeki mücadele !••• •: i yeniden hızlanmıştır. CHP Meclıs Grupu Başkan Vekili ve 8'lerin lideri Prof. Turhan Feyzioğlu, dün >••• bir demeç vererek Eeevitçilere •••• ••*«ı çatmış, son gunlerde yayınlanan haberlerle ilgili olarak «hiç bir iftira, hiç bir tehdit. bütün kalbimizle ve kafamızla bağlı olduğumuz CHP ülküleri «ğruııda aşırı sağa ve aşırı sola karşı inançla mücadele etmemize engel olamıyaeaktu> demişür. Feyzioğlu, özetle şunları söylemiştir: «18 inci Kurultay bir karar vermistir. Biz diyoruz ki (Kurultay kararı isabetlidir. Ve bütünü ile be•••• • ••• nimsenmelidir.) CHP'yi bir sosyalist maceraya sürüklemek hevesi taşıyanlar ise diyorlar ki: (18 inci Kurultay, yetkisini aşmıştır. Çünkü CHP sosya(Arkası Sa. 7. Sü. 1 de) DEHŞEÎLI MADDELER Oem/ref gecekondu bölgelerini gezdi ECVET GÜRESİN ANKARA (a.a.) Başbakan Süleyman Demirel, beraberinde eşi Nazmiye Demirel, Içişleri Bakanı Dr. Faruk Sükan, Ankara Valısi Cemalettın Coşkun ve Emniyet Müdürü Muzaffer Çağlar olduğu halde dün öğleden sonra saat 13.30 dan 18.30'a kadar Ankaranın gecekondu bolgelerinde incelemelerde bulunmuştur. Bu arada Bayan Demirel de bir gecekondu,da mahallenin hanımlarmı toplayarak dertlerini dinlemiştir, ASARININ BİRİNCİ MADDESİ; basm yoluyla ve başka yayın yollanyla kijiye yapılan hakaret, tehdit ve isnatları, kamu önünde teşhir1! önlemeyi hedef tutmaktadır. Madde hazırlanırken, resmî memurların; adalet, politika ve ordu şahsiyetlerinin. hakîki ve hükmî şahsiyetlerin bu tip yayınlara hedef olabilecekleri düşünülmüş, onların korunması yoluna gıdilmıştir. Bu suçları yayın yoluyla işliyenJer 6 aydan 3 yıla kadar hapis, bin liradan on bin liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılacaktır. • TASAR1N1N IKİNCİ MADDESİ; bu sucların savcılıklarca doğrudan doğruya kovuşturulaOSMAN ŞEVKİ ÇİÇEKDAĞ cağmı emretmektedir. Böylece. herhangi bir setüye kullanılabilir; kişi ve toplum aleyhine bübeple adalet örgütünü harekete geçiremiyenlerin yük zarar ve tehlikeler doğurabilir. Neticede özhakkı, savcılar tarafından «şikâyet beklenmeksizin» gürlüğü yok edebilir . aranacak; çirkin ve yıkıcı yaymın devamı süratle Rann özgürlüğü nizam altına aluunazsa, şeref ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) önlenmi^ olacaktır. Ancak. TCK. 158, 159, 164 ve ve haysiyetler çiğnenebilir. Yalan haber ve ha 166'ncı maddelcriyle ilgili konularda, kovuşturma Millet Meclisi bugün saat 15 vadis yoluyla toplumun huzuru, devletin yüksek de toplanacak ve İş Kanun Taiçin izin ve muvafakat aranacaktır. sansını görüsecektir. • TASAR1NİN ÜÇÜNCÜ Bıhndıği gıbı Denizlş KanuMADDESİ, devletin siyasî ve nu ile İş Kanunu Tasarüarı malî ıtıbarmı sarsacak, kamuMeclıste bırhkte ele alınmış, yu telâsiandıracak valan haber daha sonra Denızlş, Kanunu Ta ve havadislerın veya Delgelerın sarısının maddelen görüşülmüş yayımını önleyecektır Bu suçu tür. Denızls Kanunu Tasarısıişleyenler, 13 yıl hapısle. bin nın görustnelen sona erdiği ionbin lira ağır para cezasıyla çın bugünkü oturumda tş Kacezalandırılacaklardır nunu görüşmelerine göçilecekDevletin sıyasi ıtibarından tır. Tasarının sadece üzerinde maksat, memleketin ıç ve dış sı değiştırge önergesı verilmiş pyasetiyle ıtıbar ve prestijının lan maddeleri görüşülecektir. korunmasıdır. Malî ıtibara gelince; bunun ıçıne bütçe, vergi ' \ ler, devlet borçlan, ödeme dengesı. para kıymeti, kısaca devMALATYA Grev halindeki let hizmetlerını yaşatan bütün TPAO Malatya akaryakıt samalî konular gırmektedir. tış deposuna önceki gece saat Diğer taraftan, «kamunun te23.30 sıralarmda Batmandan gelâs ve bevecanım uvandırma» tirilen 8 sarnıç akaryakıtm dedeyimını en genış anlamıyla poya ahnması sırasında kavga k a h u I et ^.ı mek gerekır Herhangi çıkmıştır. Grev gozcüleri ile ışb l r >*l\ vatandaş topluluğunun huveren vekilleri arasındaki çatışz u rv e . > I J sükun içinde yaşamamada, grevci işçilerden Batman•ını bozacak şekildeki (ıaber ve lı Zeyyat Avcı ağır surette yahavadislerı veren veya ^Vasvan ' . ralandığından Malatya tşçi Silar cezalandırıiacaktır. Bu mad gprtaları hastanesınde tedavi al(Arkası Sa. 5, Sü. 1 de) tına alınmıştır. Mî/fet Mec/fsî T5 de toplanıyor Bir grevcı yaralandı