Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
lumhurîyel SIN A H L Â K YASAS1NA MAYI T A A H H Ü T EDEK NAZIMfc NADİ A Genel Yayın Müdürü: ECVET GÜRESIN A Sorura'.u Yazı İşleri Müdürü: EROL DALLI • Basan ve Yayan CUM^ı K1YCT MATBAACLLIK ve Gazetecilik T. A. Ş. Cağaloğlu Halkevi sokak No. 3941 Meydanı Edırne Hanı Adana • Telefon: 4550 * ANKARA: Atatürk Bulvarı Yener Ap. Yenişehır Telefon. 12 09 20 12 09 66 12 95 44 17 57 35 C İZMİR: Gazi B.ıı.arı No. 18 Tel: 31230 BÜROLAR Senelık 3 aylık 3 aylıfc Türkiye 75.00 22.00 22.00 Haricî 198.00 49.50 49.50 6 7 nci sahifeler 35 Nişan, Nıkâh, Evlenme, Doğum (Maktu) 75 ftlüm Mevııt lesekküı ve Kavıp arams Scm 90 Kayıp (Kelimesi) 1 25 KURUŞ retmenier denk hazırlığı içinde (Baştarafı 1. nci Sahifede) lontenıan Grupu adına ZeTuzun de, ögretmenlerin îursuzluk içinde bulunduklaı bild rmıi, Devlet Tiyatıo Operasının eski çahşmasım .bettiğini söylemiştir. sizliğe yönelten bu türlü hareketleri müsamaha ile karşılama^a, artık memleketin tahammülü yoktnr.» Der.giz. Liseiere olgunluk =ınavı konulması için çahşmalar yapıldığını sözlerine eklemiştir. Bakonın cevopları ahıslar adına yapılan konuşlardan sonra, tenkidleri cevaplak amacıyla söz alan Milli tim Bakanı Orhan Dengiz, etmen meselesiyle öğrenci nekleri konusuna değinmiş, itfln siyasî partilerimiz, öğrenteşekiüUerini kendi gençlik ları gibi görmekten mutlaka geçmelidirler» demiştir. lakan, öğretmenler konusunda tle şunları söylemiştir: Millî Eğitim Bakanlığı olarak ;, öğretmenlerimizın herhangi ısız bir muameleye maruz bı;ılmalarında methaldar olmak 'le dursun, onların her türlü ı ve menfaatlerinin konınmada kendimizi birinci derecede rifeli addetmekteyiz. Hiç bir ısın veya teşekkülün öğretmenimizin siyanet meleği rolüne giek kendilerine birtakıni çıkar' sağlamağa hakkı yoktur. Pürk öğretmeninin istismar edil:sine hiç bir şekilde asla müsae etmeyeceğiz. Vncak her kitle arasında oldugibi sayüarı 125 bini aşan biik öğretmen topluluğu arasında yer yer. asla öğretmenlik mes;ine. hattâ devlet memurluğu ! bağdaşamayacak tutum ve vranışlarda bulunanlara rastımaktadır. Bu gibiler hakkında Bakanlıtnızca alınan zarnri tedbirler, zı çevrelerce istismar edil' ckte, hattâ yüce meclisin hurnna kadar getirilerek, öğtmenler n Bakanlık tarafının tedirgin edildiği, baskı alıda tutulduğu iddia edilmekte r. Bu; ölçüsüz. hesapsız ve Tçek dısı iddialardır.ÖGRENCt DERNEKLERİ Milli Eğitim Bakanı, Öğrenci ernekleri konusuna da değiniş, son yıllarda yuksek öğrem gençliğının ikı ayrı tesekJİ içinde gruplasarak bırbırleyle adeta sıyasi bir mucadeleye rışir hale geldiğini iieri sürüş, şöyle devam etmiştir: «Öğrenci teşekküllerinin, kuılus gayeleri dışına çıkarak, linlük politikayla meşgul olıa\a başlamalarının bu neticein meydana gelmesine m&essir Iduğu asikârdır. Meselenin bu ıretle iki ayrı kampa bölünıüş gibi görünmesinin memleet menfaatlerile bağdaşamayaığına, Millî Eğitim Bakanı oırak, işaret etmek isterim. Isınbul Teknik Üniversitesi Seatosu da, konuyu önemle inelemiştir. Bazı öğrenci gruplarının, bir akım istekleri, ne bahasına oursa olsun, gerçeklestirmek laksadiyle derslere boykot etaneerinin, sokaklara döküîüvermeerinin de üzerinde Bakanlık oarak, hassasiyetle durmaktayız. Bn kabil davranıslar, roemleLette bir anarşi yaratmakta, rürk toplnmnnun hnzumnu >ozmaktadır, Gençliği disiplin Komünizim'e savoş (Baştarafı l. nci Sahifede) Devrim Ocakları Milli Eğitim Ba kanlığını gerçeklere uygun hareket etmeye ve tertemiz yurt çocukUrını itham edenlere karşı hareket etmeye dâvet eder.» Prof. Tunaya gençlik meselelerini ele alarak, «Gençlerin me seleleri sanıldığı kadar kanşık sebeplerden doğmuyor. Bu sebeplerin başında, hükumetlerin ve partilerin olumlu bir gençlik politikasına sahip olmamalan gelir. Hükümetlerin politikasında, gençlik knruluşlanna karşı eşitsizlik hâkim. Bazı kurnlnşları desteklemek, bol para yardımı yapmak, bazılannı da yalnız başma mâli imkânlardan yoksun bırakmak.. Bu tutum devam ettikce hnzursuzluklar devam etraekle kalmayacak artacaktır da» demistir. Genel Kurmay Başkanınm ge nelgesi ıle ilgili olarak ise Prof. Tunaya şöyle demistir: «Türk silâhlı kuvvetleri, siyasi hayatın eünlük çekişmelerine karısmadıgı için, her hançi bir parti programına katılmadığı için saygı toplamıstır. Savın Genel Kurmay Başkanınm genelgesi bir cesit hükumet bildirisi niteliiHndedir. Tstejik sivasi çatışmalara karışmıstır. Ve yine muhtevası bakımından. dünya ve yurt çerçeklerine ve gelismelerine, ne yazık ki nymamaktadır.» Türk Devrım Ocakları Baskanı ayrıca, demokratik rejimde kamu oyunu etkileyecek müesseselerin susturularnıyacağını söyleyerek Başbakanın «Demokratik rejimin tartısılmasına miisaade ediltniyecektir» şeklindekı sözünü tenkıd etmıştır. lç savaşa (Hagtarafı t. jıeı Sahitedel arasınria geçen sure içinde, Başkan Kennedv'nin öldürülmesinden sanık olirak bile tutuk'.anmamış olduğunu hatırİRtmaktadır. George Langelaan, ötc yandan, Ingili7. Dışişleri Bakanhğımn elinde .Intelligence Service> tarafından gönderümiş bir rapor bulunduğunu açıklamakta ve iki bölümden meydana gelen bu raporda, gerek suikastrn işlenişi gerekse ha zırlanışı konusunda bütün bilgilerin yer aldı^ını belirtroektedir. t'Ç SEÇKİN NİŞANC1 Bu raporda, Başkan Kenned'nin üç seçkın nişancınm aynı anda açtıkları «^eşie b'ldürüldüğü, kuftanılan mermilerin de hiç bir iz \>ırakmıyan gümüş ve kurşun karışımı olduğu belirtilmektedir. Raporda ayrıca «1962 ilkbahannda, Birleşik Amerika'nın çeşitli bölgelerinden geimiş bazı kiraselerin Missouri'nin Saint Louis'dekl bir ote | linde buluştuklan» ileri sürülmek I tedir. Bu gizli toplantıyı yaDan'ar ' «Tüccar tpmsilcileri, önemsiz bir siyasetcinin sekreteri. iki özel de j tektiften ibaret» ti. Bunlar aslın ' da başka'.armm temsilcisi olarak toplanmışlardı ki. bunlar arasında ' en az biri çok tamnrmş bir kişiy ' di. Bsşkan Kennedv'nin öldüriilmesi kararlaştınlmıstı. Otelde topİpnanlar bu cinayeti hazırlamakla görevliydiler.» (Bas'arifı 3 ünrii sahifede) naaşlara °o 35 starh yapılarak bu. rünkü seviyeye yükseltildi. 1960 nlından sonra çıkarılan 42 sayılı sanunla subay ve astsubaylar, 23 tiilî hizmet yıhnı tamamlıyanlar 5 b "0 üzerinden emekliye sevke i iilmeye başladılar, mezkur albaBİR ŞAMAR yuı 1080 lira emekli maaşı aldıOGLAN1 ARAN1YOR ğından bahsettici gedikli, her ha] Suikasti düzenlemek1'; görevlı ode albayımız gibi 194" yüında etnekliye sevkedilmeyip. 1960 yıîın ı lanlar bir «Şatnar oğlaru» aradılar. Önce bir Çin'li lokantacıyı dü?ündan sonra emekliye ayrılmıştır. dülerse de, sonra polisle başı be!âBunu da sayın hava albayımız da olan ve Marxist olduğu soyleçok iyi bilirler. Size vazdığı şinen Oswald'ın üzerinde durdukâyetname mektubunda bu kısmı lar. da demagoji yaparak bu durumu İngiüz ajanı, Robert Keriîıebelirtmemiş, ısrarla bir ba$efendidy'nin. gerçek kaatillerle hesapyi misal göstenniştir. Halbuki laşmak gerektiğir.den söz açtığı son çıkan bir kanunla 1950 yılınvakit •hemen hükumetten uzakdan evvel emekli olanlann maaşlaştırıldığına» dikkati çekmekte ları yüıde 100 arttmlarak buçünve şöyle demektedir: kü se\iyeye vükseltilmiştir. Sayın «Tabii Robert Kennedy bu işin albayınm da bundan muhakkak istifade etmislerdir. ama yine tabil bu arada herhangi Durumu size izah edebildikse bir otomobil ya da uçak kazasma kendimizi bahtiyar addeder, kıvkurban gitmezse.. metli vaktinizi aldığunız için özür dileriz. ' T.C. Emekli Sandığından maaş alan bütün emeklüerin sosyal duCnmhnriyet 99.70 99S0 rumlarının en kısa zamanda dü165.00 ıse.oo Reşat zeltilmesini canü gönülden arzu 121.00 122.00 llamit eder, en derin hünnetlerinıizle el Aziz 106.00 10700 N'apolyon 10100 10200 lerinizden öper, başarılarınızın 14.S0 14.85 21 âyar külçe devammı dileriz. 6 Astsubay Başçavuş (İsimler mabiuzdUT) Değerli bir Türk Şimdi dâva anlaşüdı değil mi? Bizim sevgili astsnbaylarunız edostunu mekli albayın fcendilerini misal kaybettik göstermesine üzülmüşler. Ben de ANKAHA (Özel) A.B.D. Askeri buna üzüldüm. Çünkü *9 yaşınds Yardım Kurulunun (JUSMMAT> bir 40 senelik bir emekli albay geçirrı Bay DONALD L. sıkıntısmdan bahsederken kendi ' üyesi bulunan maaşına en yakın maaş alanı mi | GAMBLE 31 Ocak 1967 gunü Ankasal göstermek istemiştir. Bunda , radaki evinde âni olarak vefat et Tntştir da bir kasdı mahsus olmamak lâ : Bay Gamble A B.D. Askerî Yardım nmdır. Yoksa yeni emekli bir al , Kurulu (JTJSMMAT) Müsterek Erkân bayı gösterse idi; arada fark da < Lojistlk Subesinde çalışan bir sanayi ha göze çarpacak kadar büyük ouzmanı olup 1954 tenberi bu görevlurdu; hoş görmek lâzım.. de bulunuyordu. Esas görevi SavunGedikli sözüne gelince; ben şab | ma Bakanlığı ile Türk sanayüne savunma maddelerir.in ünall ile Ugılı sen gedikli sö/ünü daha mânalı hususlanla yardımda ve tekliflerde ve yerinde bnlunım. Ordn rütbe bulunmakta olan Bay Gamble, buyuk isimlerinin değistiriunesi biraz abir Türk dostu İdi. celeye geltniş olduğunu, bir çok Bay Gamble'ın eşi Virgina ve Türkçe hataları bulunduğunu ara iki çocuğu Dawn (kızı) ile Wilsıra yazanm. Bu arada astsubay liam (oğlu) vardır. Bayan Gamble sözünün de bir mânası olduğtma eşini kaybettikten sonra Pueblo, kabul etmem. Bunlar itibarî keColorada'daki evine dönmüş bulünelerdir. Kaldı ki astsubaylarlunmaktadır. dan birinin bana yazdıeina göre Bay Gamble'ın cenazesi Türkigedikli unvanı drçişmiş olmasıye'den gönderildikten sonra defin na rağmen bir çok askeri kanunmerasimi Colorado'da yapılacaklarda erbaş utıvanı duruyormuş.. tır. bunlara o kadar 'hemmiyet vermeye çelmez. Ben de 16 sene üniDÜZELTME Önceki gün versitede hocalık ettim. Hem de tahliye edilen Muzaffer Ermuvakkat işçi statiibosunda. Bıdost'un tahliyesıyle ılgıli kana bir türlü mtıallim veva hoca rarm Toplu tkinci AsHye Cediyemedüer. Okutman sibi uyd:ırza Mahkemesi tarafından vema takır tukur bir lâf tafctılar.. rildiği yazılnvstır. Açıkland'.nem eksildi? Nem fazlalaştı? tnğına göre, tahliye kararmı sanlar unvanlariyle hattâ rütbenöbetçi olan Birinci Asliye i.:<>i« Hosi) »e» r sp hizmptleriv. [adiseler arasında FELEK A L Tl 1 • (Baştararı 1. nci Sahifede) Benim beyanatundan sonra açılacak görüşmeye geçmeden önce. bana ve Merkeı Yönetim Kuruluna karşı özel bir vaziyet alnnş ve Parti Meclisi bildiri«ine karşı bir açıklama yayınlamıs olan ve (Sekizler) diye bilinen arkadaşlanmız adına cevap vermefc istenebilir. Böyle bir talep olursa, aralarından birine konuşma imkânı vermek isterim.» «İKİ YILDANBERİ TARTIŞMA» İnönü, iki yüdanberi, C.H.P. de tartışmalann hep ortanın solu konusu etrafında yapıldığını hatırlatarak, bu terirr.ın bir politika fıkri olarak. 1965 seçimlerinden önce kendisi taralından ortaya atıldığını belirtmiş ve bunu, 27 Mayıstan sonra doğan siyasal ve sosyal akımlar, yeni Anayasa düzeni ile toplumun bünyesinde beliren ve zihinlerl saran türlü sorunlar karşısmda, partisinin anlamını açıkça söylemek gereğini duyduğundan yaptığını açıklamıştır. İnbnü bu konudaki sözlerıne devamîa şunlan söylemiştir: «C.H.P., yeni sosya) sorunlar karşısında artık eskimiş ve durmuş bir parti otarak gösteriliyor du. Memleketin ilıtiyaçlarını karşılıyacak canlı ve bareketli bir parti olarak. C.H.P. nin İkinci Ci han Harbinden çıktığı zamanlardaki kadar kudretli olduğunu iTade etmek istiyordum. Bu sebeple, C.H.P. nin temeli ve kırk yıllık programı ile ortanın solunda bir parti olduğunu cesaretle belirttim. Bu suretle C.H.P. nin yeni partiler içinde asırı sağ akımlara karşı devrimci ve ilerici hüviyetini, toplumun yeni isteklerini öne süren ıkım'.ar karsısında ise, halkçı ve devrimci unsurları ile baslıca sosyal adaletçi bir parti olduğunu ve aşırı sol akımlara karşı sağlam bir trüvenlik du varı ödevinde bulunduğunu, «ortanın solunda» ifadesi ile, tanıtmak istiyordum.» «YENİ BİR NESİL» CJî.P. Genel Başkanı înönü, ortanın solu konusundaki parti içi gelişmeleri anlatmaya devam ederek, 1965 seçimlerinden sonra, C K.P. nin felseftsinde ortanın solunu uygun bular.larm, bunun açıklanışına zaman ve usul açısın dan itiraz ediflerine de*inmiş, bun'ann or'anm solunu hudutsuz ölçülerle jerişlerıni hatırlatmıştır. tnönü, bundan sonra, Senato seçımi ve onu ızliven günlerdekı ortanın solu tartışmalannı özetlemiş, herkesin ortanın solunda oluşuna rağmen, bunun açıklanmasmdan duyduklan ürküntünün se beplerini aradıgını bildirmiş ve bu devre içinde, ortanın solu fikrini benimsemiyenîerle, bunu kurultayda reddettirmek istiyenlerin, bütün püçleri ile çalıştılclarını söylemiştir «KfRULTAYA KESİN TEKLİFLE GİTTİM» 18 Ekimde toplanan kurultayda orttnm solunun açık seçik kohuştilduğunu, icurultay gün!erinde ve daha önceki günlerde, kendisini destekliyen yeni nesillerle ve Grup Başkanvekılleri ile işbirliği halinde çahştığını belirten tnönü, kurultaya ortanın solu üzerinde kesin tekliHe gittiğini ve görünüşte bütün tartışmalann hallolundugunu bildürmiştir. «TAHRİKÇİ VE TEŞVİKÇtLER» tnönü konuşmasına devam ederek, bu sıralarda farkettigi bazı gerçekleri söyîe anlatmıştır. «Bu esnada artık parti ve Mec üste bana yardım edenlerle etmiyenler belirmeye başlamıştı. İki senedenberi Mcclis Grupu içinde gördüğüm kaynaşmayı avdınlığa kavuşturmak için sarfettiğim son derece yorucu çabalarda. bana yar dım ettiklerini zannettiğim bazı idanecilerin aydınlatma ve yatıy tırmaya çahstığım mücadele srup larının haslıca teşvikçi ve tahrikçileri olduğunu tekrar tekrar tec rübelerle farketmeye başladım. Bu tecrübelerle aramızdaki kar sılıklı gfiven tabiatiyle temelinden sarsıldı. Bununla beraber Ku rultaya ortanın solj için sarib tek liflerimi hemen bütün idarecileTin muvafakati ile yaptım. Ana dâvalar ksmisyonu ve kurultavdan çıkarken dikkatimi çeken baş lıca nokta, beraber çalıştığım bazı sorumluların, ortanın solunu en ileride anlatmaya kifayet göstermiş olan Bülent Ecevit'i hasım olarak almalandır.» «BAŞAR1L1 GENEL SEKRETER» tnönü, lturultaydan sonra, Genel Sekreter Ecevit'in (kabul etmiyor) denilen halka, ortanın so lunu, açık yürekle doğru sözle anlattığını, ancak Genel Sekreter den memnun olmıyan çevrelerin tepki göstermekte gecikmediklerini söyliyen, daha Merkez Yönetim Kurulu işbaşına geleli bir ay olmuşken, bu grupun olağsuıüstü parti meclisi toplantısı teklifi yaptıSını hatırlatmıstiT. «KAYNAŞMALAR VE ÜZÜNTtM» İnönü, itonuşmasma devam ederek, açık seçik ortaya çıkan çatışma konusunda şöyle demistir: «Parti içinde bitirilmiyen münakaşalardan bende hasıl olan üzüntü şudur: Genel Sekreter ise ba.şhyalı bir ay olmuştu. Halkla temas ederek parti politikasmı anlatmak gibi siyasî partiler ha• ^ İNÖNÜ \atının güç bir tecrübesine girîşraişti ve ilk teşebbüsler ümit verici. teşvik ediciydi. Buna karşı partinin bütün idarecilen, yardım cı ve kolaylaştıncı olmak lâzımdi. Tarn tersine, müspet çalışmatar bir huzursuzluk varatılmasına bahane olmuştur Bunu anlamıyordum ve tabiatiyle Genel Sekreterin calışmasını her türlü engelden korumaya gay ret ettim. Grup idaresi, başkanve killerinin politikasını daha yakmdan hissederek parti merkezinin ralışmasına en hafif tâbiri ile uzak duruyordu. Parti meclisi 24 Aralıkta bu şartlar altında toplan dı. «GENEL BAŞKAN SEÇİMİNİ KABUL ETMİŞ GÖRÜNMÜYORLAR» CBJ. Genel Başkam tnönü, konuşmasının burasında, Sekizleri ele almış, kendilerinin C.H.P. siyasi rakiplerinin insafsızlıklarım da aşan bir tutum içinde bulunduklarını belırteTek, «C.E ^ Vi komünıst olmaktan kurtarmaı için fisebilullah cihad açmış bir tutumu benimsemisîerdir» demış ve cozlerınc fovle devam etmıştıı: «Kurultay tcarar'anna herkesin ba^lı olması lâzırndır. Yalnız SekiIer. Genr! Başkan seçimini kabul etmiş göriinmüyorlar. Ortanın solu ve sınıfları meselesi kendi eserleridir. Sınırlarını onlar bilirler. Sınırların tast:|ma hüküm verdikleri herkesin hakkından gelebileceklerdir. Simdi, bu sözlerin dışında bizi veni bir çıkmaza sok mak istiyorlar. (Siz sosyalist misiniz. deçil misiniz. onu söyleyin?) diyorlar. Çünkü sos>alistlerin marşları vardır. bpvraklan var dır, bunun temeli birdir. Marx'.ı davanır diyorlar. Cevap vereyim: Ortanın solunun marşı var mıdır. bavrağı var Tnıdır? Ortanın solu fikrinin pren siplerini koyan adam karşınrzdadır. Saçdır. Oemek görünüş olarak, iyi niyetli bir delil çösteremezler. Ortanın solunun ksrşısın da onların elinden şimdiye kadar hangi tedbir ile kurtulabildik? Sosyalist parti yapacaksımz dediler. yapmıyacağız, olmıyacağız dedik. Sınırı yoktur dediler. En kesin sınırîarını sövledik. Zannerliyor musunuz ki, (sosyalist deçiliz) sö?ünij her ağzımızı açtığımızda tckrarlasak iftiradan kurtulacağız? Aksine, C.H.P. nin Iirogramını da. ıcraatını da, çalısmasını da bir çıkmaza sokmak istiveccklerdir. Bütün sosya) adalet tedbirlerinde bir çok sosyalist parti ile muvazi tedbirler almışız. Sosvalist değülz dediğimiz aman bütün bu tedbirleri birer birer karşımıza ftetirecekler. İşçiler lehine tedbir getireceğiz, bu sosyalist tedbirdir diyecekler. Bir başka icraat yapacağız, sosyalist partilerin programında vardır diyecekler. Aslında sosyalistsin, maskeliyorsun di yecekler. Dahası var: Yaryı reform ola^ralc, sosyat gjrvenl^k tedbiri olarak yeni ne tedbir alımrsa, aslına bir şey demeyiz ama. (sen sosyalist) oldun diyeceklerdir. Bu fitnelerin içinden çıkamam. Hepinize tavsiyera şudur: Parti programının dışına çıktığma dair hiç bir de'H gösterilemiyen arkadaşlanmıza «sosjTilist misin?» sualinin vöneti!rn»Mni .vi niyete atfetmiyecek .iun. Hepimiz C.H.P. nin proçran\3i bağlıyız. C.H.P. nin, prcnsiplpri ile memleket ihüyarlarını karsıfıyacak kabiliyetli ve devrimeiliği kimseye köstekletmiyecegim. Demokratik reiimi komünist düşman'îğı perdesı altında kuşa çevirmelî istiyen dikta heveslilerine yardımcı olmıyacağım.» «HAKSIZ İDDİA» tsmet İnönü, bütün bu tartışmanm, SekizİPrin ortaya attıkları iddıalann par*iye zarar verdığint belirtmıs. ancak ortanın solunun halk tarafmdan anlaşılmaya başlamasmın, cesaret ve sarsılmaz, ümit veren bir sonuç olduğunu be'.irterek yine kendisine ve Mer kez Yönetim Kuruluna yöneltilen bazı iddialara şöyle cevap vermıstir: «Kurultayca yapılmış secimlerin hiç birini kurultayın • bağlayıcı bir kararı saymayıp da kurultav kararlannın üzerinde ölçü ve hüküm sahibi olduğunn zannedenler daima yanılacaklardır. tmitlerini. artık açıkça söyledikleri gibi, C.H.P. sini komünist olmaktan kurtarmak iddiasına bağlamış lardır. İddia haksız ve aşikâr bir iftiradır. Bir de, parti dışından C.H.P. yi bölmek, onu komünist yapmak için çok gayretler sartediliyor: Ve (Parti idarecUeri bunlara yatkın bulunuyorlar.) suçlaması öne sürülüyor. Parti idarecilerine yönelen iddia haksızdır. Makul değildir. Bir delilleri yoktur. CJ1.P. böyle tesirleri derhal tarkedecek, karşılıyacak \x ezecek kuvvettedir. Ben aksinden sakmıyorum. Bugün memlekette aşırı sol şüpheleri ne kadar haklı ise, irtica ve aşırı sağ eyilimleri ondan daha azgin haldedir. Bunlar vera arıyan, uçan kuşu komünist olarak ithama hazırdırlar. Fırsat bulnrlarsa kısa yoldan diktaya gideceklerdir. Bunların C.H.P. ni bir âlet olarak kullanmalarına karşı koymalı ve C.H.P ni komünistlik ten kurtarmak iddiasını taşıyanların mürteci dikta taraftarları ile hiç bir zaman ternasa girmeme lerini tavsiye ederim.» (Baştarafı 1. nci Sahifede) muştur. Toplantıdan önce Genel Merkezın koridorları gelen İl Başkanları ve temsilcileriyle dolmuş, bu arada 8'lere yakınlığı ile tanınan CHP'li milletveküi ve senatörler hızlı bir kulis faaliyetine girişmişlerdir. Kasım Gülek merdiven başında durarak gelenlerin ellerini sıkmıstır. Genel Başkan înönü, Genel Merkeze geldikten sonra toplan tı vaktine yakın toplantının yapılacağı üst kattaki salona çıkılmıştır. Bu toplantının açık ol duğu bildirildiğinden basın mensuplan bütün konuşmaları izleyebilmişlerdtr. Yoklamadan sonra tnör.ü diğer sutunlarımızda bulacağınız konuşmasını yapmıştır. tnönu' nün konuşması zaman zaman alkışlarla kesilmiştir. İnönü ko nuşmasında, kendisinden so>i''a 8'lerden bir kişiye düşüncelerini açıklaması için soz vereceğini açıklamıştır. HAZER"tN Mİ'DAHELESİ Inonü konuşmasını biHrir bitirmez. senatör Mehmet Hazer ayağa kalkarak tek bir kisıye konuşma hakkının verılınesinin dofiru olmayacağını bild\rmıs, «tthamUknnız umumî olmuştnr. Aksi halde dışarda konusmak mecburiyeti hasıl olur» demıştır.. ÖZTRAK KONUŞUYOR Usul hakkında soz alan Orhan Oztrak, 8'lerden sadece bir kışıye soz vermenin doğru olmayacağını, daha geniş konuşma ımkânımn verilmesini istemıstır. Bunun üzerine bazı delegeler. «Bizim de derdimiı var. Asıl biz konuşacağız burada» di ye bagırmışlard:r. OLAV ÇIKIYOR Bu arada soz alan Emin Paksut heyecanla, «Bnras^ mahkeme değildir. Burada demir perde gerisinde olduğu gibi lânetleme kararı alınamaz» demış, bu söîler delegelerin protestolalarıyla karşılanmıştır. Delegeler, «Ne demek istivorsun? Çık dışarı.. Yahh Çık dışarı Burada bizi itham edemezsin » diye bağırmışlardır. Emin Paksüt sözlerıni düzeltmek iftemişse de bağırmalar devam etmiştir. Ayağa kalkan Genel Baskan înönü, elını Paksüt'e doğru uzatarak, «Bu arkadaş iki gün önce kendi bürosunda büro sürler hazırlattı. Adaııadan adam getirttiler. Ve bunlara bu bürosfirleri imzalatmak sstediler. lmzası alınmak isteyen bana gelerek anlattı. Ve imzalamadılar» demistir. Paksüt, «İftira bunlar» deyince, İnönü, «Bana gelip anlattılar» demistir. Daha sonra ımzası alınmak istenen şahsın Celâl Kargılı olduğu anlaşılmıştır. înönu, gürütlüler üzerine 8'lerden sadece bir kişıye soz vereceğini yeniden belirtmiş ve Feyzioğluna söz vermiştir. FETZtOGLlT'NUN 8'lerden Turhan Feyzioğlu ' koruşmasmda Yön dergisindeki yayınlardan, Kım dergisinden, Ulus gazetesinden öraekler vermiştir. Feyzioğlu, Yön dergisi sahibinin bir parti meclisi üyes: (Cemal Reşit Eyüpoğlu) olduğunu, bu dergide ise Nâzım Hıkmet'i mahkum ettirenin bir CHP Parti Meclisi üvesi (Süreyya Koç) olduğu yolunda yazı lar çıktığını bıldırmıştır tnönuye, kendisi ve arkadaşları hakkmda ters bilgiler verildiğini ıleri süren Feyzıoğlu, Parti Meclisindeki tenkidleri anlatmış, Ulus gazetesinde Selâhattın Hakkı Esatoğlu'nun, Kira dergisinde Yurdakul Fincancının yazılarından uzun uzun örnekler vermis, bunların sosyalist görüşler clduğunu iddia etmiştir. Bunlar yapılırken Kânıuran Evliyaoğlu, «Ne ilgisi var?» diye lâf atmış, Feyzioğlu ise ona. «Kâmuran bey, bizim çekip gitmemiz içîtı fetva verirsiniz. Biz bunun için mi sizi AP den aldık» şeklinde cevap vermiştir. Esatoğlu'nun yazısını Feyzioğlu ele alınca, Esatoğlu oturduğu yerden «Tamamım oku» diye bağırmıştır. Bu sırada İnönü ayağa kalkarak şunları söylemiştir: «Size şikâyetlerde bulundnm, Bu şikâyetimi kendilerinin cevaplandırmasını istiyorum. Dinlediğiniz zaman bunlann ne kadar kısır şeyler olduğunu göreceksiniz.» İr.önü'nün bu sözleri tartışma lara yol acmıştır. «Paşa ;hsası rev yapma» şeklinde sözler duyulmustur. Feyzioğlu konuşmasına devamla, Esatoğlu'nun yazısının tamamım okumus, delegeler ise «Doğru, doğru» diyerek okunan yazıyı tasvip etmislerdir. Feyzioğlu, Esatoğlu'nun vazısını eleştirirken, inönü tekrar sözüru kesmi'î ve «Bizim parti mec lisi 89 gün bunların tartısmasıvla geçmistir. Bunun üzerine bildiri yayınlanmıştır. Bunlar da bu bildiriyi tammamıslardır» demiştir. Feyzioğlu, Inönuye karsu «Peşin hükümler koymayalım Paşam» demiş, ancak bu sozü İnönü duymamıştır. Fevzioğlu devamla ve özetle şunları söylemiştir: «Hangi tarafın tedbirinde tsmet Pasa kendisinden bir adım şreri kaldığını söyleyebilir. Sim di bizi Pasaya karşı göstermek istiyorlar. CHP'de bir insanla uğraşmanın en kolay yolu onu Feyzioğlu Ismet Pasaya karşıdır diye göstermektir.» MÜNAKAŞAY1 KESMENİN YOLU Feyzioğlu, Ecevit'in tzmir'de, «CHP sosyalist midir, değil midir?» sorusuna açıkça cevap ver mediğinden yakınmıs ve özetle şöyle devam etmiştir: «Münakaşayı kesmenin bir yo lu vardır. Ö da Kurnltay kararının tflmfine baflılıği belirtmektir. Tesanüd sağlayacaksak, Knrultay kararını tekrarlamak tnönü tekrar Feyzıoğlu'nun sözlerini kesmıs ve «Fevzioğlu bir buçnk saattir konusuyor. Lütfetsin bitirsin. Genel Sekreter'e de bir saat söz vereceğim. Bu isi iki giinde bitirrceğiz. Herkesin isi eücii var» dp'nistır ECEVtT'İN KONT'SMASI Söz alan Ecevit özetle şunları söylemiştir: «Göreve başladıgımdanbeTİ kurultay kararı dışına çıkmakla itham edildim. Bir bafclavıcı bel?e dışma nasıl çıkılır. Eğer bir belgeyi ihlâ) etmek o belgedeki cümleîeri a>"nen tekrar etmemekse. bu ihlâli hepimİ7 vapıvoruz. Parti nrogranıımıza göre. bütün otobüs leri devletleştirmemiz gerek. ama hiç kimse bunu sövlemivor. \klından büe gecirmivor Ben kıırul tay karan dışına çıkmaksmn onu kendi eörüsüme eöre halka anlatıyorum. Ancak b bağlayıcı belge alevhine bir söz sövlersem onu ihlâl etmis olurum. (Sosyalist misin. değil misin?) sözünün fcarsısında bir direnişim olduğu doğrııdur. Bu aslında psikolojik nedenlere davanmaktadır. Ben ömrümde sosvalistim. toplum cuyuın dememişimdir. Geçen'vaz tmın toplantisinda Cnskun Kırca. uzun sosyalizm tarifi vapmaya basladı. Tertip budur. Bizi sosyalizm mindprine çekmek. ve ondan sonra kendilerinin ortanın solunda olduğunu sövieyip bizi aşın gitmekle suçlamak.» Ecevit sözünün burasında örnekler vererek Coskun Kırca'nın 1965 de CJIJ" nin toplumcu olduğunu sövlediğini ve bunun bir kitepta yayınlandığını hildirmiş, toplumcunun lugat mânasmın sos yalizm olduğunu sövlem'ştir Bunun üzerlne Coskun Kırca oturduğu yerden bağırmaya başlamıştır. Bazı de'egeler Kıreaya susmasını ihtar etmislerdir Ecevit devamlı Kırcanın toplumcu söninü kullanarak hem sosyalistlen, hem olmıyanları sandırmak yoluna gittiğini söylemesı delegeleruı alkış'ariyle karşılanmıştır. Ecevit, dünyada bir ceşlt sosyalizm olmadığını, Hitlerin da kendisine sosyalist dediğini hatırlatmış, bundan sonra «C.H.P. sosyalisttir demedim. Ve demiyeceğim» demiş, anca.t bir kimse gelip ben C.H.P yi sosyalist olarak görüyorum. Bu sebepten katılmai istiyorum, dedlğj takdirde buna da engel olmıyacağına bıl' dirmiştir. Ecevit, devletçüiti sosyalisüik diye anlıyanla. bulundu ğunu bildirdikten sonra böylece bir vakıayı dile getirdiğüü söylemiştir. BİLDİRtYE İMZA KOÎMA MESELESİ Bu esnada deıegelerden birisl Ecevit'e Yön bıldırısıne ırnza koyup koymadığını ^ormuş. Ecevit adı geçen bildıriye ımza koymadığını bildirmiş, ancak B'lerdcn Coskun Kırca'nın bu bildiriyi ımzaladığını söylemiştir Bu sırada Cncîkun Kırca. «Bu bildiri devletçllikle ilgilidir, sosyalizm değildir» diye üağırmıştır. Ecevit devamla, Anayasa'nın demokratik sosyalizme ızin verdiğini, Feyzıoğlu'nun ise buna karsı çıktığını bıldırmış, bu aıada Feyzıoğlu'na karşılıklı konıısma ile. «Temelinde Marxsizm yatan demokratik sosyalizme de Anayasanın izin verdiğini» tasdik ettirmiş ve ondan sonra «Ben ise buna izin vermedığme kaniim» demiştir. Ecevit devamla, «Ba Anayasa partileri ortanın soluna çağırır. AP de, TtP de ba anayasadan sikSyetçidir. Ama CHP olarak benim bir şikâyetlm yoktur» demiştir. Feyzioğlu bu arada, «Ba anayasa Atatürkçülüğe izin vermiyor ma» diye sormustur. Bundan sonra Küçük Kurultay hep birlikte Anıt Kabire giderek Ata'nın kabrine çelenk koymuş ve saygı duruşunda bulunmuştur. öğleden sonra yeniden toplanarak çalışmalara yine açık olarak devam edilmiştir. ÎL BAŞKANLARI KONUŞTJÎOR Öğleden sonraki oturumda, önce bir delege, Nıhat Erim ile İsmail Rüştü Aksal'm birer konuşma yapmasını istemiş, ancak bu istek, reddedılmiştir. Bundan sonra, söz alan il başkanları ve terosilciler, genelhkle Ecevit'i desteklediklerini belirten konuşmalar yapmışlardır. Bu konuşmalar. özetle şoyledir : HASAN ZENGtN (Manisa) «Feyzioğlu, liderliği kaybetmenin ızdırabı içindedir. Merkez Yönetim Kurulu, Kurultay kararını ihlâl etmemiştir. Hattâ. biraz hafif kalmıstır.» AHMET KATA TİRALÎ (Giresnn) «tçimizdeki yara. tedavi imkânını kaybetrr.ek üzeredır. Has talıklı uzvu kesip atmalı. 8'ler, Kurultay kararma cephe almışlardır. Merkezi kösteklemek değil, desteklemek Iâzımdır.> NCSRET DITRAKBAŞI (Maras) «Genel Sekreter, Kurultay karannın dışına çıkmamıştır. 8'ler, fikirlerinde ısTar etmesinler.» MUHARREM SÖKELt (Aydın) «8'ler, partinin nihaî başarısını engellemeveceklerdir.> HATRETTİN YALÇ1N (Bolu) «Ortanın Solu hareketinrle Bolu teşkilâtı, müttefiktir. Teşkilât, meselelere vakıftır. Teskilâtı bakkal dükkâmndan mı gelmiş sanıyorlar?» ABDİ KEÇECt (Yozgat) «Ortanın Solu hareketi. Müdafaî Hukuktaki esasımıza dönu de dahil, bütün idareciler bılsin ki, bu millet; 1940 ve 1944 deki millet değildir. CHP'nın her reformcu hareketine bu çesit çelmeler atı!mı?tır.» AKIP AKSAÇ (Kırşehir) «Teşkilât üzüntüdedir. Teşkilât, Ecevit'in arkasındadır. Bu sebebten, 8'leri kınıyorum. Biz, bu ihtilâfı hallederek gideceğiz. 8'ler, hiç olmazsa, sussunlar. Or tanın Soluna (Komünist) dediler Biz, bununla mücadele ettik. Vaktiyle F Rıfkı'ya da (Komünist) diyorlardı. Falih Rıfkıyı komünisthkten kurtardım. Ama ORHAN VURAL (Ordu): «8'lerin bulundukları mevkilerden istifa etmeleri gerekir. İstUa etmezlerse, yetkili organlar. gerekli işlemleri yapmalıdır.» FAZIL GÜLEÇ (Adana): «Ortanın Solu, kimsenin malı değildir. Ecevit ve Genel Merkez, bize iyi gözle bakmıyorlar. Bu durumda seçim kazanamayız, artık. thtilâl halindeküer birleşmelidirler.» YAHYA DERMANCI (İçel) KEcevifi destekliyorum. Yalnız bu kavgalar. CHP'yi tutan memurları usak haline getirmistır. Vatan ve memleke* adına ya'varıyorum Gelin elele verin» RASAN SEVER (Canakkale): «Ecevit ve arkadaşlarına halka fSol) kelimesini sevdirdikleri için, teşekkür ederim. Ondan önceküer, (Aman, sol demeyin) diye, bize pısırıklık aşısı yapıyorlaıdı.» MEHMET AL! PESTİLCİ (Zonguldak) «Ortanın Solu aşısı tutarsa, parti canlanacaktır. Sekizler, Ecevit ile birlikte çalışsın.» NECATİ ÖZKAYA (Elâzığ) • Ecevit, bir defaya mahsus olmak üzere, (CHP, Sosyalist değildir) desın.» FtKRET ÖVET (Sinop) • Ecevit'i destekliyoruz. Yine Ihtilâl söylentilen çıktı. CHP yıkılırsa Parlâmento, üç gün da yanamaz.» OSMAN ÇALIŞKAN (Rize) • Feyzioğlu ve arkadaşlarının hareketleri haksız ve insafsızdır. Tedbir alınmalıdır.» SELÂHATTİN tPÇl (Erıurnm) «tki grup birlessin. Birbirınden adam transfer etsinler.» TEKİN İLERİ DİKMEN (Muş) «Teşkilât, tesanüdünü kurmuştur. Meclıs Grupu da teskilâta uymahdır » NİYAZİ ÖNAL (Eskişehir) «Sekizlerin şubeleri, Türkiyerin her tarafmda açılmak istenmektedır. Grup Başkan Vekillerınin istifası gerekir.» İLHAN IŞIK (Edirne) «Feyzıoğlu'nun gösterdiği deliller. yeterli değildir. Hareketlerinde bir kasıt olmalıdır.» BtROL ÖZBAY (Kırklareli) «Feyzioğlu, olumsuz çalışmıştır. Feyzioğlu ile Ecevit, batıştırılamaz.» İNÖNC ÎLE FEYZtOGLTJ TARTIŞIYOR Turhan Feyzioğlu, toplantı dağılmadan önce kendisine söz verilmesini istemiş, «lthamlar devam etmektedir. tnsan haklanna nygun olarak bu itharalar karsısında bana savunma hakkı vebİ7 B tptvmp atn "itti » receğinizi umnyornm» demistir. Feyzioğlu'nun bu sözleri üzerine Selâhattin Hakkı Esatoğlu ile Hüdai Oral. «Bizi Grupta konusturrr.adınız. Simdi, insan haklarından nasıl bahsediyorsunuz?» diye müdahale etmislerdir. înönü, Feyzioğlu'na cevap olarak, özetle şunları söylemiştir: «Kimseye târiz olmamıstır. Yalnız, Feyzioglu'nnn târizde bulnnduğu kimselere, insan lıak larına riayet ederek cevap hakkı tanıdın nu,, bir hafta burada kahrız. Bu toplantı kapalıdır. teşklât ile Merkez Yönetim Kurnlu arasındadır. Feyzioğlu. bunun üzerine, «Paşam, görüyorum ki, sözlerinizde pesin hükmün izleri vardır. Kapalı dediğiniz bu toplantı, basına açıktır. Beni konusturmazsanız; bu, CHP ilkelerine uyar mı? Benim için yalan şeyler söylenmiştir» demiştir. İnonü. «Basının bulunmasını biz istedik, her sefernde (Basın, kasıtlı yazıyor. Maksatlı ha ber sızıyor) deniliyor. Basın dinleyecek ve hepimiz için ne isterse, yazacak. Fevzioğlu'nur satastıkları da söz ist'yor. Böylece bu is, içinden çıkılmaz hale gelir.» Bu «ırada. Elâzığ delegesi Ne' catı Özkaya, Inönü'den Feyzi oğlu ile Ecevit'in barıştmlması nı. uyusmanm sağlanmasım ıs temiş ve: «öl derseniz, ölürüz demiştir. İnönü, buna şu şekilde cevaî vermiştir: «ölecek bir şey yoh Bunlar, Genel Başkam tanımı yorlar. Güven oyu aldıklanndaı bu yana Grup Yönetim Kurulla rı, toplantı halindedir. Mütem diyen görüşüyorlar. Bu toplan tıların hiç birini bilm'yoru: Güven oylamasına, kendileı (Doğrn) dediler. Ben, tetkik et tirdim. Oylama, muteber değil dir. Mutlaka yenilenmelidir. Hi bir kayıt tanımayan bir Sek'n ler Pol'tikasından. Parti Teski lâtını kurtarmak istiyoram. Or lan bir araya getir. uyusturabi lir misin, bakalım? Adamla (Biz. her şeyı biliriz. Biz, h( şeyi yaparız. Do§ru!=unu biz so> leriz) divorlar. Genel Başkan < larak, Teşkilât olarak (Bizi' soyledıklenmizı kabul edm. ı yusalım) derler. Bunu kabul ı der misiniz?.» Bundan sonra İnönü, Feyzio lu'na söz vermeden toplantı, l gün saat 9'a bırakılmıştır. B gun il temsılcıleri göruşlerıni çıklayacak'.ardır. PAKMEL TEL 44 93 79 Yeni Ajans: 1059 ŞİŞHANE BAYİİ , Telefon Santralı Aranıyoı 3 haricî 15 dahilî veya 4 haricî 25 dahilî hat ile çalışan otnmatik Siemens veya Ericsson telefon stntralı araniyor. Telefon: 44 70 04 Reklâmcıhk: S97'12 T Ü R K İ YE Öğretmenler Bankası Beyoğlu Şubesi 60.000 Liralk Özel İkramiye Çekilişine katılabilmek için YARIN AKŞAMA kadar Tasarmflarınızm tamamım Beyoğlu Şııbemızde Toplayını; T ÜRK İ YE Öğretmenler Bankası Cumhuriyet ŞENTEPE YAPI KOOPERATİFİNDEN 1 Kooperatifimize ait Ankara Yenimahalle semtinde arsalarımızın yol ve kanalizasyon ikmâl inşaatı işi kapalı za usulü ile ihale edilecektir. 2 Keşif bedeli 1.406.054,88 lira olup geçici temiıic 40.000 liradır. 3 İhale 18'3/1967 cumartesi saat 16.00 da Kooperatif Yenişehir Zafer Meydanı, AdiJ Han 3/24 numaradaki merfc zinde, Kooperatif İdare Heyeti tarafından yapüacaktır. 4 thaleye katüacaklar, belgeleriyle, teklif mektupları ihale saatlnden bir saat öncesine kadar makbuz mukabilin Başkanlığa vermiş bulunmalıdırlar. Tekliflerini posta Ue göı derecekler iadeli taahhütlü olarak: Ankara Köy İşleri Baka lığ: Y.S.E. Genel Müdüriüğü Köy Yolları Vapırn Fen Heyı Müdürü Sadık Gökçe adresine yollamalıdırlar. Postadaki vâ gecikmeler nazan itibara alınmaz. 1 5 İstenen belgeler: A Kapalı, mühürlü teklif me rubu, E Bu mahiyette. taahhüt ederak bitirdikleri işlere i iş bitirme belgeleri C Makina ve teçh'zat beyannamesi; Ç Geçici teminat mektubu; D Ticaret Odası belgesi. 6 Bu işe ait proje ve keşrf evrakı her cumartesi gü saat 15.00 17.00 arası Kooperatif Merkezinde tetkik edilebil 7 Kooperatif, ihaleyi yapıp, yapmEmakta: kısmeıı ve dilediğine yapmakta serbesttir. Cumhuriyet 1« ' 3 Milletvekili ile bir subaya hakaret eden 2 kişi dün gece tevkit olundu ANKARA (Cumhnriyet Bürosu) Dun gece Kızılay'dakı Gokdelen'in asansöründe bir subayla uç milletvekilme hakaret eden 2 kışı tevkıf edılmıştır. Geç vakıt, işhanının üst katlarmdan birine ssansdrle çıkıl ! dığı sırada, Fuat Tayanç ile Muzatîer Akdemır; adı açıklanmayan bir subaya hakaret etmış,, o sırada asansoıde bulunan CHP Milletvekıîlerinden Sevket Asbuzoğlu ıle Fakih 07fakıh ve Orhan Kabibay, kavSacıları ayırmi'itır. Ancak. bu V EF AT İskeçe eşrafmdar. merhum Adil ve Emine oğlu, Didar Ayazoğlu, Neyır Kalaner'in abileri, Rasim Kalaner'in dayısı, Kâbil Okan ve Yüksel Okan'm dayüarı, Emine, Naşide, Nadire Zorlu'nun ve Bahri Volkan'ın amcazadeleri Süleyman Iskeçeli 4'2'1967 günü Hakkın ıahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 5/2/1967 bugünkü pazar günü öğle namazını mütaakıp Şişli Camiinden kaldırılaı caktır. Mevl " rahmet eyleye.