Katalog

(. Vietnam denizden de bombalanıyor Pren$e$ Margaret ve kocasının anlaşamadıklan SAYGON Amerikalı bir sözcü nün açıkladığına göre, Vietnam sa vaşının başrndan beri ilk defa olarak, Amerikan savaş gemileri dün fabah Kuıey Vietnam'da askerî hedefleri bombardımana başlamıştır. Sözcü, «Canberra» savaş gemisinden, kıyıdan 10 mil içerde önemli bir demiryolu kavsağma ates açıldığını bildirmiştir. Kuzey Vietnam'da asker! hedeflere hava akınlanna ek olarak özel llkle geceleri ve kötü havalarda Tonkin körfezindeki su üstü savas gemilerinden faydalanıldığmı blldiren sözcü, «hedefimiz güneye in•an ve malzeme sızmasnu önlemek Ür» demiştir. DI HAB ERLER n§n Panoraması Mehmet Barlas Cemreler ogün de size belki çoğuI D 3 nuzun lüznmsuz sayacağv I nız bazı bügiler vereceğim. Sırasına göre lüzumunu bissederseniz bize dua edersiniz. Biz, bunlan bize öğretenlere dua ettiğimiz gibi... Geçen akşam Meteorolojî 0mum Müdürü veya o kesimde bir zat ismi hatırımda kalmadı radyoda «Cemre» lerden bahsettL Hoşuma gitti. Yalnız sonunda: Bunlar boş şey ler dir, havanın nasıl olacağım .alnız meteoroloji tâyin eder! deyince hafif tertip içerledim. Gerçi meteoroloji ha» vanın nasıl olacağını rüzgâr üstüne düşen memleketlerden aldığı malumata pöre tâyin ediyor; ama havalann umumî olarak bütün sene içindeki değişiklikleri eskiden kalma bir mevsim takvimine bağlanmıştır ki meteorolojl ne derse desin bu takvim ufak oynamalarla mutlaka tahakkuk eder. «Cemre» ler de bu takvime dahil reper noktalanndandır. Kabul etmek lâzımdır ki eskiden bugünkü meteoroloji ilmi mevcut değfldi. Bugünkü gibl müşahede cihaz ve âletleri de yoktu. Ama insanlar mevsimlere karşı veya mevsimlere göre alacaklan tedbirleri evvelden bilmeyl iş edindiler. Binlerce yıl tecrübeden sonra bir mevsim takvimini ortaya çıkardılar. Bu takvim hâiâ halk arasında muteberdir. Hâlâ köylümüz, şehirlimiz bu takvime göre işini tutr . Bu takvimi meteorolojl tnkâr etse de mevcuttnr. Ve hâlâ halkın ezberindedir. AnsOdopediler ba hususta malumat verirler. Bir kere sene ruzı Hızır ve ruzı Kasun diye ikiye ayrüır. Bunun «Hızır» dediğimhrı yansı yazdır. 6 Mayısta başlar. (eski hesapla 23 Nisan) Bu neden böyledir? Bunlar çook eski hesaplar. Hıristiyanlann da, Araplarm da, Turklerin de payı vardır. Ondan sonra kış mevsiminin taksimati vardır: Bir kere Erbaîn (yani kırfc günler) kışın en soğuk zamanıdır. 22 Aralıkta başlar, 29 Ocakta biter. Sonra «Hamsin» gelir.. 50 gündür.. sonra «Zemhe ri» gelir. Bunun yeri pek belli değilse de karakış demektir. Sonra «Cemre» ler gelir.. arkadan kocakan soğuğu dediğimiz rdülacuz.. ondan sonra Mart dokuzu, iki dokuzu, üç dokuzu ve muayyen fırtınalar. (a.a.) Radyolar vem ile Cumhuriyetçi senatör Mark Hattfield'den başka, ırk kay naşmasınm zenci lideri Martin Luther King ve Vietnam hakkındaki röportajlan ile Pulitzer armağanı kazanmıs olan gazeteci Malcolm Browne de katılmışlardır. Toplanüda konuşmalar yapan bu sahsiyetier, Amerika'nm Vietnamdaki siyaseüni «kanun dısı» ve «gay ri ahlâki olarak nitelemisler, bom bardımanlaruı derhal durdurulma sını istemişler ve Amerikanın tutu munun yabancı ülkelerde itibannı kırmakta olmasından şikâyet etmig lerdir. TOKYO Beş Asya ülkesini ziyaret etmek için Amerika'dan aynlan Büyük Elçi Arthur J. Gold berg, Vietnamda bansa giden «n iyi yolun gizli görüşmeler olduğunu, böylece kimsenin küçük düsmi yeceğini söylemiştir. Amerikanın Birlegrrüs Milletl«rdeki terasilcisi, banşa giden yolun güçlüklerinden söz ederek, «bnnlar bizi şerefli ve âdll bir banşa kavnşmak için nğrajmaktan vazgeçlr memeli» demiştir. Yabancı Gazetecüer Kulubünde söz alan Goldberg, «Bir inatçı anlaşmazlık siyasi yollardan çozümlenmeli» demijtir. Bonn ve Nükleer silâhlar OA inel yüıyU diplomasisiU V nin bir adı da «Jet diplo masisi> dir. Bn yüzyılda elçilerin önemi ikinci plâna Inmiş, dısişleri bakanlan hatta devlet baıjkanlan, sesten güratU jet ler cayesinde meslekdaslanyla araeıya lünun kalmadan görüsmek lmk&nına kavnsmoslardır. Jett diplomasisinin Türkiye'deki etkileri ise çeşitli şekillerde belirlenmektedir. Eğer ziya retçi gayri müslim ise kokteyl lerde kadeh tokuşturularak çek tirilen resimlere şahit oluyoruz. Yok eğer müslüman bir devlet veya hükumet başkanı ülkemiz deyse, «Jet diplomasisi» birden bire «Cami diplomasisi» sekline dönüşüveriyor v« Dısişleri Bakarumızı muhterem ziyaretçiyle birlikte namaz kılarken görü yoruz. Bu degişik sahnelerin kamu oyunun ilgisini cektiği muhakkaktır. Ziyaretin devam ettiği sürece. böyle değişik sahneler, gazete okurlannı diğer günlere oranla daha fazla dış politikaya eğmekte, meselâ Irak'ın prob lemlerini, Araplararası anlasmazhklan akıllara getirmektedir. Ancak kamo oynmnznn eğllmesl gereken diğer ban konnIsnn bnlnndnğn da bir gerçek tir. VietnanVa askerî mfişahitler gönderilmesi ile Ugili açıkla manın istikbaldeki gelişmeleri, Cİ.A. nin nlnslararası faaliyet lerinin içe vuran gSrünme* te»irleri gibi olaylar, en az «eski mektuplaşmalar» kadar Snemlidir. Bu günler'de bütün dünyayı ilgilendiren; fakat bizde biç ilgi çekmeyen bir konferansa ve dolayisıyla bir garip tutuma dikkati çekmek istiyoruz. Sözünü ettiğimiz konlerans, altı aylık aradan sonra Cenevre'de yeniden toplanan silâhsız lanma konferansıdır. Bu konfe rans uzun yıllar süren çahşmalannı iki büyük anlaşmayla (nflkleer denemeterin atmosfer de yapılmaması ve azayın askerî maksatlaria kullanılmaması) süslemiştir. Konferansın elinde olan son tasan, çalışmalann en büyük meyvası olarak nitelenmekte ve kabul edilirse nükleer savas thlikesi toptan ortadan kalkacak denilmektedir. Yedi maddelik tasan, nükleer yeraltı denemeleriyle birlikte, bütün nükleer silâh yayma yol annı kapatmaktadır. Buna göre elinde nükleer silâh bulunanlar, bulunmayanlara teminat verecekler, bulunmayanlarm bu yoldaki çalışması ise önlenecektir. Kontrol yetkisi Viya na'daki beynelmilel Atom Ener jist ajansına bırakılmaktadır. Işin güzel tarafı, bu anlaşmaya Amerika'nm da, Rusya'nın da razı olmak eğiliminde bulunma landır. Yani, Vietnam gibi bir buhrana rağmen, barıs arzusu beynelmilelleşmek imkftnına ka vuşmuştur. Ancak anlaşma büyük bir enrelle karsı karsıyadır: Batı Almanya!. Bonn hükumeti, «Millî çıkarlanmıı ve sanayiimiıi nükleer güçten mahrum edemeyiz» gerekçesiyle anlaşmaya karşı koy maktadır. Batı Almanya, Cenevre Konferansının asll 17 üyesinden bin değildir. Konferansta sadece «gözlemci» ile temsil olunmak* tadır. Buna rağmen, «dısandan» gösterdiği çaba ile bu önemil anlaşmanın hazırhınmasını köstekliyebilmektedir. Bonn'u ikna edebilecek tek ülke olan Amrika ise, gereken kararlılıgı bir türlü takınamamıştır. NATO'ln müttefikimiı B. Almanyanın bansa karsı bir tuto mn. barışın en fazla çörünmek lmkânına kavnştnğn çünlerde •rtaya koydnğunn karnn oynmnı bilmek zornndadır. Böylece, içinde bnlandngumas NATO'daki «oyunlan» biraı daha faıla düsünebilmek imkanına kavnşacak, kendi tntumamuzn buna göre ayarlıyacagıı. Ameri kan sermayesinin Avrnpa snbe si Batı Almanya'yı bütün özellikleriyle ancak böylece tanıyabiliris. LONDRA, (AP) ngfltere Kıraliçesi Elizabeth II nln kızkardeşi Prenses Margaret hâlen Snowdon Kontu ünanını taşımakta olan eski »osyeta ıtoğrafçısı Antony Armstrong . anes'un eviilik hayatlannın tehkeye düştüğü hususunda »oylenler dolaşması üıerine Ingillz gasteleri pazar günii bn konuda resli bir açıklama yapılmasmı Istedşlerdir. Bir süreden beri Londra sosyetende dolaşan söylentüer birkaç Bn evvel yabancı basında çıkan szılardan doğmustur. «The People» pazar gazetesi, bajıhifesindeki bir haberinde Saray tüşavirlerini bir açıklama yapmaa çağırmıs, diğer bir Ingiliz gaze!si «The News of The World» de Margaret ve TonySkandallı dedi odular» başlığı altında resml bir fiklamanın bu söylentileri kesinkle yokedebileceği ümidini belirt üştir. Cuma ge«e«i, Kıral aileslnin bir Dzciisü, mutad dısı bir beyanda ulunmuş, Prensesle esinln 1» mart ı Bahama Adalarına «blrlikte gileeeklerini» soylemijtir. İ LOS ANGELES Liberal eğilimli «Nation» dergisinin Vietnam siyaseti konusunda, Los Angeles'te tertiplediği birtoplantıya,Demok rat senatörler Eugene Mccarthy, Emest Gruening, George Mc Go Ahlâk dışı Kongre Partisi çoğunlukta YENİ OELHt (U'l Dün sabah alman sonuçlara göre, iktidardaki Hindistan Kongre Partisi, seçimlerde sarsmtı geçirmis olma sma rağmen Parlâmentoda mutlak çoğunluğu sağlamıstır. Gizli görüşme • • lİIClPllBİIlliİl 1 illg ^^^y1 ' 1 ^^M^Mf^MMİi^iM^^^UŞT ••»*'*•*•**'*•• •••••«.«'••»'V.v.'ıv ^ ^ ' . *.•.•••• v»!v?v»'j'jY| ';";*:'.':';';* •ö.ö.ffi.^ *'"'fc'XvlvY:;::A'i'ijfö^ ıJ[^!^!y!OXjlÖJYıY!İj;:Y:Y;iw^^ A.B.D. nin OrtadoğH çıkarlan ülkelere göre değişiktir» PROVİDENCE, (AP) merika'run Eski Kahlre Bnyükelçilerinden John Stothoff Badeasu, B. Amerika pin Ortadoğu hakkında «temel» ılr siyasete sahip ohnamn gerekçi bir davranış teskü etuıeye«fini söylemistir. Mısır Başkentinde üç yü süre le elçllikte bulunduktan sonra 964'de görevinden istifa etmiş ılan Badea.su, hâlen baş yönetici1 bulunduğu Kolumbia Ünlverslesl Ortadoğu Enstitüsünün düzeoediği uluslararası bir konferansa yaptığı konuşmada «bölgede lurum mnğlak ve seyyaldır... Anerika'nın çıkarlan o bölgenln ter memleketine göre değişiktir» * • * * ' • • * • * * * » ' ' • * * * * * * * • * * * * * * * • * « * « * * * » * « * « * « *ı * ' * ^ * * r * * ^ * * * * * • * * « » * • * ' » » v » *»*.*.*»*. * . * > * . . * . ı.*!ıjX(jX'XOXO)X'!:!£!^ tiı»W'>*!|'!Jft'iW:'J i i 11111!;! ?; !*;;:;;'.•.».•.•.•••.'.'''''' '• '• '• '• ı#tmmf[ A f ''tfŞ:yij:j:iYİYİYİYİ"iyi;;X:;;^ iiiiiif.i i^iij$ij^^^ lemiştir.... . • • • Badeau, B. Amerika'nm Ortaloğu'da Uç «dayanak noktası» îütmesi gerektiğinl söylemiş T» sunlan şu şekilde sıralamışttr. O Kalkmmaya çaba gösteren ilkelere, siyasî veya Iktlsadi dütenlerine bakmaksmn mıll ymriımda bulunmak. (5) Kıbns'la ilgili TürMy» • runanlstan çekişmesl veya Y> tmen'de Suudl Arabistan • Mısır jatışması gibl bölgesel gerginllklerde partizanca bir tutum takınmamak. Q Ancak ve yalnız Amerlkaaın temel güvenliğinin tehlikeye düşmesi halinde «direkt harekete» başvurulması. Badeau, buna örnek olarak Amerikan deniz piyadelerinin 1956* da Lübnan'a yaptıklan çıkarmayı göstermlştir. iv.'.v.v.v.v. ^jv^vCvXC\vX\vV*XO^ t.IIiil.il KULESİ •:•:•:•:•:•: DEFA EYFEL HALLEY E ffiiİffi^ ^yiyiYjjffi^ ii.ij.i.ii.ü.ii.i.inj : •İYİYİYİ'iİYri'İYİifi'i't'i'i'îiİYİYİ1.; J i • i i i i » i ı i i ı iYi 11 lYl i j ' 1 " " ' " • t f : ti'VVl'f'ri'i'i t i i'Vi'i'i'î'*. * 88eâğâBÖâa8öââ8B8BB8BBBBBS BU GÜNE KADAR DÖŞENEN YER KAROLARI ÜST ÜSTE KONSAYDI 99 DEFA EYFEL KULESİ EDERDİ. Tesadüfen kanser ilâcı bulmuşlar LONDRA, (a.a.) ews of the World gazetesi, Ingiliz doktorlannın «tesadüfen» kansere karşı bir ilâç bnlduklarını bildirmektedir. tskoçya'daki Aberdeen Kraliyet Enstitüsü doktorları, gazeteye göre, ümitsiz dnrumdaki hastaları iyileştirebilmektedirler. Doktorlar ise, «Kesin açıkl»malar yapma vaktinin gelmediğini» söylemişlerdir. Bundan beş yıl kadar önce, adı açıklanmayan bir ılâcın saklândığı tüpte, kimse farkına var madan bir mantar üremeye baş. lamış, bu madde ile tedavi edilen hastalann kayda değer bir şekilde iyileştiği görülmüştür. Durumu anlayamayan Joktorlar, kimyasal maddeyi inceledikleri ıaman mantarm farkına varmışlardır. URLARA KARŞı News Of the VVorld'ün açıklaraasına göre, söz konusn ilâç kanserli hastanın vücudundaki nrların gittikçe küçülmesini, ba ıı dnrumlarda tamamen yok olmasını sağlamaktadır. Mantarın, adı açıklanmayan kimyasal maddenin yapısını değiştirdigi anlasılmaktadır. News Of the World'a göre, ss deee ümitsiz dnrumdaki hastala ra uygulandığı halde ı'.âç başanlı olmaktadır. Gazeteye nazaran, tıbben 1965 yılında ölmesi gereken böbrek kanserinden mnzdarip genç bir kadında, tedaviden sonra bütün kanser belirtileri kaybolmuştur. Radyoterapist Dr. Ernest Ridley, «Emin olmak için daha çok çahşmamız gerekiyor. Hastalar fizerindeki denemelerin hepsini tesadüfe bağlamak olmaz yine de ilâcın esran tam olarak çötfilemedi» demiştir. ^.j[t:î:i:;:i:;'t;i:i:i;i:ıt:;^ M !! ••• \NV.V.V.V.V. * *• ' ^'•VftyHyyvvOWv " 1 1 •&m&m%& |YnYiYıYıti1mYİYi*iY:İ':'i>''''''i>'« !iıı:ıımını:ı;ıiirııı ^; ; ; ; ; ; ; ; : ;i j^\i;;;;;:;;j;;:j;ja : : : : : : : : : : Bunlar vardır. Ve denenmiştir. Bir gün evvel veya sonra olur. «Cemre» de bunlardandır. «Cemre» gerçi lugatte kor ateş demek ise de Burhânı kaatı isimli Farsça Türkçe lugatte «Cemre» için «ol buhar ve hararettir ki Şubat ayında üç defa zeminden heyecan eder. Evvelâ bu ayın ilk haftasm^. da kalkar...» diyerek Rumi Şubatın (ki Milâdiden, 13 gün geridedir). Birinci, ikinci, üçüncü haftasında havAya, suja ve yere ıjiştüğünü anlatır. Hakikatte düşen kalkan bir şey olmayıp haraıet derecesinde bir yükseliş olur. Halk beyninde Cemreler arası çok soğuk olduğu rivayet edilir. Ondan sonra bavalarda ırmnm! bir ısınma başlar. Eski ninelerimis «Cemre» den şikâyet ederken: Cemile hanım gene edepsizIiğini yapıyor, diye söylerlerdi. Bu «Cemre» ve «Cemile» kelimelerinin benzerliğinden galattır Böyİnsan mı otomobil mi? lece «Cemre» halk bilgfleri arasında mühim mevsim «nokta a Point» lanndandır. Ve Cemreler a rasında şiddetli soğuklar olması ihtimaline mukabil üçüncü Cemreden sonra umami bir ısı^yükseUşi beklenebilir. LİMA, (a.a.) insanlar uzun karakış günlerini böyle mevsim işaretleriyle kıranco Bernaola adında sekiz saltmaya ve müsait mevsimin geyaşındaki Peru'lu ailesini lişini gözetlemeb suretiyle umide son derece endişelendirmektedir. Çünkü Bernaola benzine bağlanmaya mecbur ohnuşlardır. öylesine duskündür Ki, başka İşte «Cemre» ler bunlardandır. herhangi bir şey mideşine daya Ve kışm son haftalanm gösteren nılmaz ağnlar verdiği için yal«nokta» lardır. nız benzinle beslenmektedir. Muhakkak olan bir şey varsa Bernaola'nın sağlık durumu her ilim gibl meteoroloji de teo son derece iyidir ve günlük rübelere dayanan bir ilimdir. Binbenzin istihkakım almaya de lerce senenin tecrübesi bizim ikvam etmektedir. Bernaola'mn limler için bu noktalan tesbit etdüşük oktanlı benzin mi, yok miştir. Çiftçiler, bahçıvanlar. bağsa yüksek oktanlı benzin mi iç cılar, yemişçiler bnlâsa toprak, tiği belirtilmemiştir. su ve hava ile münasebeti olanm lar bn takvime inamrlar ve işlerini ona göre ayarlarlar. Ne var ki bütün bunlar yalnız kuzey yanm riiresi îanl Arzrn ekvatörden itibaren şimalde kalan yansı için muteberdir. Çün KAHİRE, (AP) kü dünyanm güneyde kalan öt€ki ransız Filozofu Jean Paul yansı bunun tamamen aksine bir Sartre ile arkadaşı kadın ya mevsim sistemine tâbidir. Yani zar Simone de Beauvoir, El kuzey yanm dünyasında kış olurAhram gazetesinin dâvetlisi ola ken güney yanm dünyasında yaz rak iki haftahk bir ziyaret için olur. Daha açıkcası, meselâ: AvCumartesi günü buraya gelmişrupada karakış hüküm sürerken lerdir. Arjantinde yaz mevsimidir ve Sartre ile Madam Beauvoir, herkes sıcaktan yanar. Bunun segazetenin başyazan Muhammed bebi Arzın mihveri ile. güneş etHasaneyn Heykel ve ıleri felen rafındaki mahrekinin arasındaki Mısırlı entellektüeller ve gazete mil ve zaviyeden ileri gelir. Yani ciler tarafından karşılanmışlargüneşin ışmlan 'ğri biı mihver dır. errafında dönen Arza çarpık çarpSartre ile arka4ası Mısır'm tığı için bu ışınlann Arza vuruş muhtelif şebirlerinde koaferanszaviyesinin dikligi ve iğriliği ile lar verecek, Gazze Kesimindeki sıcakJUk artıp eksilir. rilistinli mülteci kamplarını zi yaret edeceklerdir. B. FELEK 8 yaşındaki Peru'lu benzinle besleniyor F Sartre ve Beauvoir Mısır'a geldiler F SEKRETER ARANIYOR V ^ * V * A > > V V İ V î i C " * ' " V V * ^ " " •" Mükemmel TUrkce ve tngilizce büen, seri daktilo yazan tecrübeli Sekreter aranıyor. Şahsen müracaat: Robert Kolej Personel Ofisi Bebek. Üâncüık: 8984 1995 • • YENİ DELHİ îzinli olarak Teni Delhi'de bulunan Hindistanın Ankara Büyük Elçisi Sadad A U Han 23.2.1967 günü geçirdiği bir kalb krizi sonncu ölmüştür. •BUENOS AİRES Arjantin lşçi Sendikaları Konfederasyonu (CGT), 1 martta genel greve gittnekten vazgeçmemiştir. Bilindiği gibi, hükumet, kanunsuz saydığı grev gerçekleşirse konfederasyonun feshedilebüeceğini ihtar etmis Is!. Belediye Konservatnarı Müdürlüğünden: YER KAROLARI HALLEY KOLLEKTİF ŞİRKETİ FABRİKALARI RAMİ TOPÇULAR KIŞLA CADDESI No. 123/A TELEFON : 215216 SUAT TERİMERİSMET TİTİZ ALİBEY KÖYO SEVİNC SOK. NO. 17 TELEFON : 2146 33 10 Mart 1967 cuma günü saat 10 da OsmanbeyHalaskârgazi Cad. Na 212 deki Konservatuar Türk Musikisi bölümü binasında yapüacak üntihanla: Türk Musikisi İcra Heyetine; bir kemençe, bir tambur ve bir erkek ses sanatkân. Folklor Tatbikat Topluluguna ses sanatkân aünacaktır. Taliplerin Türbe Piyerloti caddesindeki Konservatuar Müdürlüğüne 8 mart 1967 akşamına kadar dilekçe ile müracaatlan rica olunur. 3asm: 11679) 2004