Katalog

SAHİFE İKİ 27 Şubat 1967 CUMHURÎTET Devrimci Cepheden ı | Bakanlığg bir öneri I CiNAYETiN SEBEBi P*of. Bahri SAVCI »••••••••••••••••a Sınıf şuuru BİIİnç, yani eski deyimle şnnrdan yana olmiTan kim vardır? Kim insanın karanlıkU kalmasını istert tnsaolann bilinç ısıfına kavnsmasının karsısına çıkmak affedilir snç degildir Oysa biılnı iktldann bngünlerde en büyük dâvası nedır bilir misiniz? Gazeteleriyle, yazarlanyla, politikacıları ve milletvekiüeriyle W« d«tmadao bir büyük tehlikeyi haber veriyorUr : Türkiyede »nıf snnrn yaratıüyor.. diye. ŞunrMan korksn yaratıklardır bnnlar. Onl*r isterler U Anadoln lnsanı nyanmasm, karanlıkta kalsın, ve niçin karanhkta kaldığını da düşünemesın Bilınçsiz halk yıfınUn dnrmadan fSmnrülannler, ve de sömürü mekanizması anlatılmamn kendilerlneBnnon için yeni yeni tedhiş kannnlan çıkarmak hamrlığındadırlar simdi» İnsanlan sindirecekler ve korkutacaklar, k«m»«nlan sastnraeaklar, snsnuyanlann ellerine kelepçe vnrmr»k «indanlara yollıyacaklar. Geri kalnua Anadolnnun karanlıSında köylü, ve hapishanelerin karanlığında aydın oldukca Türklve püllOk fülistanhk olacak, Morrisonlann. Johnsonlann, Randain»nn, Eiylerin rahat nefes alscaklan ülke yaratılacak.. Komprador bnrjnva sınıfı Türk emekçMni yabaoeıUria ortaklasa somnriiyor.. gerçeği söylenemiyeeek. Sınıf snnrnnnn varatılmasmdan korkanlar Türkiyede «unflar olmadığı iddiasmdadırlar üstelik Fransada sınıflar vardır, înrilterede sınıflar vardır, Almanvada sınıflar vardır. Ve bfttttn Batı demokrasilerindr rejim bn sınıf tartısmalan üstnne otvnnoftmr. Ama Türkiyeye gelince : Türkiyede sınıf yoktnr! Ovsa sınıflann bnlnnmadığı ülkeler komünist ülkelerdlr. Rnsym, Romanya, Çin.. Oralarda emekçi «ınıf bnrjnva aınıfını «rtadan kaldırmıstır. Türkiye Rnsya mıdır? Çin midlr? Romaaya mıdır? Elbette deÇildir, ve elbette Türkiyede sınıflar vardır. Ama komprador bnrjnvaıisinin politikasın» fin Ttrklyede sınıflar olacak, sınıf snnrn olmıyacaktır. Bn tntnmlan pöstermektedir ki. birim kompradoriard» yo|«n blr sınıf «nnm vardır; bnnnn içindir ki, Türk halkmda «ınıf *•«rn olsnn istemezler. Tabancı kapıtalistlerle tam bir işbirllfi içinde memleketi sömüren komprador bnrjnvalan halkm nyamnamndan ısık Rormfis yarasalar gibi rahatsu olnrlar. Oysa Mnstafa Kemal'in Türkivesinde »ınıf şnnmnnn milliyetçillk açısından bir havat memat meselesi kadar Snemi vardır. Biı sınıf meselesini anlamadan millî varhjhmın kommak ve yükseltmek yoliannı bnlamay». Millî Knrtnlns Savası tarihimiıe eğildiİimiı ve millivetçilik açısından sınıf meselesini ineeledltimh «aman bize ısık tntacak dersler gSrüyornz. Türkivede Millî Kurtnlns Savasından Bnee, ticaret, bankacılık, ithalât, ihracat, sigorta ve komisvoncnlnk Türk oimıyan nnsvrlar elinde bnlnnnyordn. Bnnlar Osmanlı Devletini yan batımlı s8mürfe haline düşüren iktisadi mekanizmanın memleket içindeki teskilâtım yönetirlerdi. Tabancı knmpanvalarla ortak, ve kSM 4ısarda sirketlerin Türkiyedeki temsilcileriydüer. Millî Knrtnlns Savasından »onra millîlestirme akımı bafiadı, bn arada özel yerli knmnanyalar knrnldn. tç ve dış ticaretin, bankacılıfın. siçortacılıgın Türkler eline geçmesi için ortam hanrlandı. Hükumetin zaman zaman nlatanüstfi tedbirlerle yerll tÜcean, isadamını korndnfu eörüldü. Gerçekten de bngün Osmanlı tmparatorlnftn drvrinden farklı bir dnmm vardır, ts tleminde Tani'nin yerinl KSni'nin aldıfı gerçektir. Ne var kl, Kâni'nin bn memleket millî menfaailertoe Ibaneti Yani'den asafı kalmadı. Adı ne olnrsa olsnn vabancı kumpanvslarla isblrlikçlllkle memleketi sömüren adam bn \atana ihanet ediyor demektir. tster Tam olsnn, ister Kâni olsnn. millî çıkarlanmıza »ykın davrananlann arasında fark gözetemeyiz. Türkfln Türkü sSmürmesi üstelik daha ds a|ır bir raçtar. tste yerli kompradorlann yabancılarla ortaklas» memleketi sSmürmesi komprador sinıfının emekçi halkı sSmürmesl ve y*baacılara sağdırmakta öncü rolünü oynaman demektir. Türkiyede sınıflar meselesini ralamak, •Bmürme dlsenini aolamak ve demek kı aynı zamanda bir milli dâvayı anlamsk demektir. Millî snnrnn temelde verine otnrman için sıuflar meselesini önemle incelemek ve Ostöne egilmek lomndayıı, Tani'nin yerine ıreçen Kanl'nin niçln Tani'den daha pervanılıkl» kendi vatanını, hem de yabancılarla ortaklasa, s5m0rdü|ünü bfara aalataeak olan sınıflar meselesidtr. 1 "Bnann içindir ki HÜmprador iktidan, nnıflar meselesinin koırosnlmasnfdan korkar,,bnnnn içindir ki tedhif kannnUnyU Bsgfirlüklerı busbütun >oketmek ister, bnnnn lçindir ki smrf ftmrnnun uyanmasından ödü kopar.. Şnnrdan korkanlann ise yannlan yoktnr. insaolann bflinçlenmesinin önüne geçmek iıteyenler terih boyvnea yeniimialerdir, çünkü insaalar sunrnn »ydınlığıns dinerek yflrnrler «ygarbk yol d B i ( t n ne tnbaftır Ejjittm Bakaolıiı, »iy»ıt blr «ihniyet ve faşist bir metodla emlısıp Turkiye'yi Atatfirk Modernizasy onlan 78nttnde gelistinnek istiyenleri avlamaga nğrasırken, onnn dışındaki blr devrimei ktiltür ceptaesi, Türkiye'nin modera ve lfilk kültürünü knrmağ* nğraşmaktadır: Bnnlar genel olarak yazar, sanatçı, iiyatro yasan, gaseteel, çevirmen, öğretmen ve ötrenciler ile bazı dernek ve flkir knlüpleri üyeleri, ba» finiversite ögretim üyeleri gibi bir entellijensiya'dan knrnladnr. tleride kültürlesme çabası tarihimize bakıldıjfı zaman, bn cephenin 1961 Anayasası altında oldakça gsyrtt gösterdigi r/örüleeektir. Türkiyenin ekonomlk sosyal siyasal Bornnlanna temel olacak bilimsel ve lfiik bir kfiltürün sosval temellerine doğrn inilme gayretinin, bn çağda durdnrnlamadığı anlasılacaktır. Fakat avnı zamand3 çörülecektlr ki, Eğitim Bakanlıftı da, bu evrede (s»fhada) halkı, hnrafattan ve do|n nakilcili£inden knrtancı bilirasel ve ISIk çabalan. bir sosyalizm damçası ile lekelevip, ezmekten ve halkın gözünden düşnrmekten başka birsev vapamamıstır. Bir baska deyimle, bngün Türkiye'de blr devrim bilinci, bir devrlmeillk davranışı, bnnlara dayanarak bir küliür hareketi vardır. Bn hareket, demokrasinin ürünü, demokrasinin sonncn ve avnı zamanda demokrasinin gelistirici faktörfl olarak vardır. Bn hareket Millî Egitim Bakanlıfının ters yöndeki baskılarına ve önleme çırpınıslanna raÇmen, kendi bilinnel tosansal Iâik yönünde gelişmektedir. Bnna karalık. Bakanlık, devrim bilincinden yoksnn, devrimcilik davranısından nzak düsmüv tür. Bir tntucn sivasî kültflre sanlarak, Türkiye'vi her türlii insansal halkcılıktan ve onnn bilimsel adı olan gosyalizmden voksnn kalmajs saiasmaktadır. Modern kültür güden devrimcilerin de cephesini bölmege nfrasması bnndandır. Rn dnrnmn şövle açıklayabiliriz: ariıjım r« faffaon Saentfal •ydorak 6^ktriıü«rtnl. Mtfln akymml f UfİMİ tttfMer •orlamaya h l k B«yleee bfltün iç ve dış •omflrgen kuvvetlerin etkilerini ve işlemlerini ıflrdürdfikleri «Afiyailik» karsıaına, çağdas blllme dayalı hayat lllşkilerinl getirir. Zihinleri Asıvaî hayat blçimi içinde tntmaya yanyan «hnrafat» yerine, makine ve tekniği ve üretim faktSrlerlni plSn içine alan rasyoneli, aklı dayanak tutar. Metafizik kaynaktan gelip «teçziye» ve «tedhls» müevyideleri ile kendini kabnl ettiren zorlama etik ve moralite yerine, nyanmıs ve bağımsızlık kazanmış zekinın ve insansal tabiatın serbest terclhleri ile ve nıalsn ile knrulmns «sosyal etik», «sosval moralite» koyar ki, Asiyaî hayat biçimi ile hnrafata davalı kapalı gelenekler yerine çağdaslasmaya elverisli Türk tabiatının açık knTal ve knrnnüanndan gelen gelenekleri benimser. ste, Tflrkiye'de bngün devrimcller; daha gü«el, daha üstün, daha doğrn, daha Sdil, blr düzene varmayı, olnsmayı lineirleyip tntncnlnğu knvvetlendiren statik değerlerden ibaret geleneklerle örtülü kültürden knrtnlmakta bnlmaktadırlar. Bnnnn yerine de acık toplnm, açık sosyâl ve ekonomik iliskilere dsvalı, bllimln açıkladığı insan tabiatına hürriyet içinde nygan düsen kültüre geçmevi 5n gSrmektedirier. Bn snretle bir kısun insanın esyaya eğemenIlği ve bn vol ile Bteki insaniar» egemenlifi reddedilraiş olnr. Onnn yerine Inssnın insana i»vgısı ve sevgisi temelinde sensnı flmanite gelmiş olnr. Bakanlık İse; kendi iclndeki ennUnın uydurnk doktrininden ötesinl yasaklıyan bir hürriyetaizlik getirmiştir. tçerden feodallte kalmtısının, dısardan da yabaneı devletlerin çıkarlan ile çevrili bağımlı millivetçiligi getlrmlstir. Ça|das nygarhk verileri ile ndlaşan hnrafeci ve Asiyaî knrnm ve değerlerden knrnln mnkaddesatcı relenekciliği esaa alaa bir tntnm ve davranı« içine firmiştir. Bnna «vmayan devrimei gnçieri de «rlü imrendirmelerle satın alarak yahnt da korkntarak bolmek istemektedir. Bnnn vapamadığı *aman da, yeni baskı kannnlan çıkarmağı düşünmektedir. PSJKOLOIİKTİR 1 C Dr. M. Cengiz SÜMER tır) karsılandığı zaman çocuk ra hat ve huzurak avusur ve zevk duyar. Çocnk, böylece. daima almak arznsnndadır. Egoısm'ın ılk nuvesı boylece doğar. Şayet bu ıhtıyaçlardan bazılan venlmıye cek olursa, onlara karşı bır yoksunluk (deprıvatıon) doğar kı bu çocuğun ılerdekı ıyi veya kotu davranışlannı ortava çıkarır. Psıkoanalıtık anlayışa gore ruhl gelışme ıç gudulerın etkısi ve çevrenin tesiri ıle ılerler kı bu gelısen mekanizma ego'yu ortaya çıkanyor Boylece ego, hem ıçgudulerı memnun etmek ve hem de onlan kontrol etmek mecburıyetındedır. S •••• •••• •••• •••• •••• t *!!S •••• •••• •••• • ••a • ••• •••• Devrimci cephe ve onu bölme politikası Burün Türkiye'de blr devrimei entelijenslya knmlmaktadır. Bn entelijensiya, mevcnt menfi siyasal iktidara ragmen, toplnmnmnzn, daha üstün, daha dogru, daha çüzel, daha âdil bir düzene kavnstnrmanın volnnn aramaktadır. Bn prensipler ve knllandığı meiod, devrim prensiplerini ve metodnnn teşkil etmektedir. Bnnlann arastıneılan ve nvçnlayıcılan; bn snretle de toplnm yapısını deÇistirerek çagdaslasmanın yoInnn açıcılan da, devrimci güçleri mevdan» gttirmektedir. Onlann da dlnamtk yapımlarla (inşalarla) daha güzel, daha üstün, daha dofnı, daha âdil bir toplnm mevdana getirme isleml, devrimin kendisi olmaktadır. Bn devrimei güçler, her seyden Bnec, bir kültür cephesi knrma yolnndadırlar. Bn kültür cephesi, kökteki prensipinl Atatürk hürrivetçilifcinden, milliyetçiliğinden ve kultür anlavışmdan almıstır. Eğer bnno, tam 'anlamı ile knrabiline, Atatfirk çizgisinln gerçek ySnfl olan bir «uyandınlmıs halk olayı» yoln ile tfvasal ve ekonomik bafımsızlık knrnlacaktır. Onnn içlnde, üretim hayatımn, üretimi yapan Kerçek nnsnrlann, nnıflann, kategorilerin, halk katlannın yaranna düzenlemestnl veren hfirriyetçi Türk Sosyalizmi mümkün olaeaktır. öyle ise, daha füıele, daha flstfine, daha dogrnya, daha Sdile varmaktan Ibaret olan ve ona nygnn feleneklerle Srtülü olan bn devrlmciliğin kültüni ve onnn karşısında Bakanlığın tntrnnn nedir? iirkiye'dekl bütfin devrimcilerln knrdngn, aradıgı kültür; dış emperyalizmden ve iç sömürgen knvvetlerden knrtnlmnş bir halk hayatı içinde insansal zekânın bağımsızlığını ve kendi tabiatına nygnn değerlerden ötesi ile ySnetilmemesini sağlıyan çağdaş bilimci, rasyonele önem verci, adalet içgüdüsüne paralel bir etik ve moralite üzerinde ilişkiler knrncn, hnrafat ve siyasî hayat biçimi vaşayısınm artıklarını red edici bir değerler hazinesi ve bir olnsma biçimidlr. Bn kültür, insanlan bölmeyi reddeder. Onları, temelde bir birleçik etik ve moralitede toplar. Sonra bir hnknksal ortamda insan kişiliğine eşit muamele eder. Bütün insansal eylem ve işlemlere, bn etik ve moraliteye dayalı bir hnknkn, egit olarak nye^ılar, Sandıktan eıkanlarla onlann maas ve sandalve tntknnn hizmetlilerinin hnrafat ve Asiyaî havat biçimi bir yasayıs on bir kaç ay içerisinde işlenen cinayetlerin, ısleniş sekli, âsikâr bir sebebin görülmemesi veya basit bir hâdıseden doğmnş gıbı olması balk uzerınde hem merak ve hem de korkn ve emmyetsizlik doğnrmnştnr. Olajın yalnız gazetelerde belirtildiği gibi kalması bn konn hakkında yanlıs ve degisık fikirlerin doğmasına sebeb olmaktadır. Cinayetle mücadele ve cınayetten kornnma bir akıl sağlığı konnsndnr. Zirs, cınayet belirli veya belirsiz sebeblerle islenmiş olsa dahl, olayda sahsın psikolojlk yapın dnrnmn doğnrmaktadırj» Cinayet (Homıcıde) cemıyetın ve her yastaki kimselerın daima dikkatını uzerine çeken bir konudur. Yayınlanan kitaplara, çev rilen füimlere, gazetelerm Uk sayfalarma bir goz atmak bu olaya karşı duyulan al&kayı görmeye kâlıdır. tnsanlar bu konu ile en ufak yaştan, hayatm *on anma kadaı ılgilidırler. Mamaalih, çocuklann konulannda bir kahraman daima kotulerı oldurür. Buyuklerın konulannda ise daha komp leks olup, hıssi veya bir kazanç sebebi ile öldürmeler vardır. mevcud olan bir içgüdü (Instınct) olup, bılâıstuna herkeste bu ıçgudu vardır. Her insan adam öldürebilir inayet tarıhın kaydettıSı andanben mevcut bır olaydır. Ahdiatık (Old testament), Adem'ın ıkı oğlundan bın olan Kâbil (Caın) nin kardeşi Habil (Abıl) 1 oldurduğunu kaydeder Ruhi mekanızmalann, ıçgudulerm, henuz gelışme çağında olan bu olay bızım kadım • benliğımıze (Archaıc • ego) ^erleşmış olup zatnanımıza kadar gelısmıştır. Bu ıçgudünün bızde mevcud olduğunu kabul ettığımiz takdır de her insanın, mftsait bir ortamda, adam fildürebileeeğinl soyleyeblliriz. Fakat, cemıyeti teşkıl eden ferdler bu ıçguduyü kontrol ıçın nızam ve kanunlar koymuslardır. Nitekim, Habü"i olduren Kâbil, cınayetinden sonra «herkes benl bulnp öldürecek» dıyerek cezalandınlacağım bılıyordu kı bu korku yıne o zamandan beri insanlann Archaic • ego sunda yer almıstır. Benliğimizdeki bu öldürme ıç gudusu, yıne ferdın kendısınde olan (olüm içgüdusü (Death Instınct), ölüm korkusu, oldürursem • oldururler hıssi ile bır den gede tutulmaktadır. Işte bu dengenın negatlf yönde bozulması cınayetı doğurmaktadır. | Yukarıda ışaret et*ığımız gıbı, cinayet ışlemek potensıalı herkeste mevcuttur. Fakat bunun gelışmesı herkesten farkh olmaktadır. Bu farklaşma doğuştan ve çocukluk yasından beri başlar. Aılenm, çevrenin ve cemiyetin tutumuna göre ınkişaf eder ve sah sın ruhl yapısını crtaya çıkaıır. Çevrenin etkisi C evrenm Ego'dan bekledıği en büyük istek. agressıf (saldırıcı), yıkıcı ve cınsî içgudülenn kontroludur. Başlangıçta, aılenın çocuğa etkisi ile, bu yukardaki içgüdüler* ın kontrolu yavas yavaç. normâl çocuklarda kurulur Fakat bu ıçguduler hıç bır zaman ortadan kaldırılamaz Zıra, bu ıçguduler savesınde, ya«amak, hayatta ka! mak ve ılerlemek mumkupdur Gayet tabudir kı bu ıçguduler. cemiyet, nizam ve kanunlan çerçevesinde ahenklı olarak ortaya Çikmahdırlar. Tanımı •••a •••• YARIN KAATÎLLERİN ŞAHSİYETLERt Böiücülükten kurtulmanın ilkeleri fitim BakanJıjının devrimci güçlere karsı girdifi bn savas, bn akılsubk darmadığı takdirde, bn hareket, hürriyetçi medeniyetçi lfiik hnknken sosyal Anayasanın ihlâli yognnlnfnnn kaaanacaktır. Mevcnt iktidar, bn snretle, Anayasa «hâmisi» dnrnmnna düsecektir. İktidara gelme ve orada tntnnma yollan ile Millî Eğitimin esasiarını birbırine kanstırmamak gerekir. Milli Eğitimi, Tercüme Bürosnnnn yılUrca kültüre hiımet etmiş deferli nımanlannı asalakhkla itham edecek kadar kültursüz bir «uıtanm bilim dışır Anay»ıa dışı doktrtninden knrtarmak gereklr. Bn kfiUünraz doktıine bilim yoln ile direnenferi finknk dışı yollarla e«meye kalkmamak gerekir. Işte bn gerekler, adı geçen bölücfllflkten ktırtnlma konnranda şn ilkeleri esinlendirir: E :::: •••• •••• •••• :::: » •••• •••• •••• *••• •••• •••• m •••• T gelenekcisi içerde feodalite, dışarda emperyalizm artıklanna dayalı fakat Mlında hürriyet•isUgi ve bir yabaneı devlete bsglılıgı esas alan nydnrnk milliyetçi doktrineilerin iş birliginden kesin olarsk vazgeçmek; QDevrimci kültür eephesinin Türk halkını nyandırmak ve nyarmak için knllandığı bilim hürriyetlerine, bn cephenin yaratma yolnnds oldnğn lâyık ve bilimsel kültür yapımına (insasına) Anayasanın reddettiği sınırlan ve müeyyideleri getirmeğe biçbir snrette kalkmama; Q Devrimci kültür eephesinin biihass» 5ğrenci, öğretmen ve yazar elemanlanna, hnknk dışı keyfî işlemler nygnlanmasından da kesin olarak vaxgeçme; onlan, mevcnt bir kannnda suç «larak yaıılmanus ithamlarla lekelemeğe; gene bir kannnda ceza olarak gösterilmemis baskılarla sindirmeye nğraşmaktan vazgeçmek Bakanlık doktrineilerin ve keyfî işlemcilerin etkısinden kendini knrtaramadıkça bn önerilerin açacağı hnznru getirmez. O zaman da Millet Eğitimin BakanUğı olamaz. D°°««, hnrafeci Asiyaîcl mnkaddeot •••• •••• «*•• «••• •••• *««m •••• ••«• • ••• •••• İİİİ •••• •••« inayet, yaşayan bir in^snın yasamasına son vermektır. Bu son venş bazan şuurlu, bılerek, bazan da şuur altmdan menşe alarak ortaya çıkar. Meselâ, gayet suratle gıden bir şotorun yapmıs olduğu bir kaza sonucu kendısınin veya baçkalannın ölumune sebeb olması, psıkiatrik yönden bir cinayettır. Her nekadar hâdısede suurlu bir istek ve hareket gorülmuyorsa da suratın doğurabıleceğı netıcenin, soför tarafından suurlu olarak o an için idrak edılmemesı, sahsın çuuraltı problemlerinin bir oyunudur. Fakat cemıyet ve kanun anlamı henuz bızun cemiawtte gelkfmedıgt ıçın endirek olume sebep olraak .bır 1 suç/ «ayHUIİmaktadır. ' Cinayet olayı kısinta bir anhk hıssinden doğmamaktadır. ÜUy, kısımn ruhl yapısında yavas, yavaş gelismekte ve uygun bır ortam bulunca ortaya çıkmaktadır. Olayın, daha sık ve kolay ortaya çıkmasına sebep, gerek kul turün ve gerekse cemiyetin etkısine tfibidır. Zıra olmek ve ol durmek en ufak yaştan berl bize asılanmaktadır. Bu etki aile terbıyesı, cemiyetin tutumu, kıtaplar sınema v s. ile olmaktadır. C A. KADÎR'ın yenı başarısı: Bırınci baskısı bır ayda tükenen Çocukta egoism enı doğan bır çocuğıın ılk ha reketlen içgudulerle tanrım edrhm? ornp, b» içtüd*t«r, çocuğun butun davjanışlnn, yal nız ve yalnız bünv?sınin ihtijaç larmı karçılamak için ydn gosterirler. Bu ihtiyaçlar (bu yalnız su, hava ve gıda almayıp sevgı, şefkat, sıcaklık ve fızikl temas Harb Oknla Olayı Y Jtözım Hiknet ÎKİNCt BASKI ÇKTI. 10 Lira P. K. 58 Beyazıt, Istanbul Cumhuriyet 2005 ve BÜYÜK KAYBIMIZ Şırketunizin eski Genel Müdür Muavini Zıraat Yuksek Muhendisi ve Kurucu Meclıs üyesı mumtaz insan •••• •«•• •••• Mamaafıh oldurme arzusunun doğması, yalnız dış etküere bağ lı değıldır. Dış etkiler olayın, şıddetını, sebebını ve umamm tâyın eder. Zıra oldurme arzusu bızım benlığımızde doğuştan ALİ EREL 26/2/1967 Pazar gunu tutulduğu hastalıktan kurtulamıyarak Hakkın rahmetine kavuştnuftur. Aziz nâşı 27/2/1967 Pazartesı gunu Hacıbayram Camıinde kılınacak öğle namazını muteakıp Asrî mezarlıktaki ebedî istirahatgâhına tevdı edılecektır. Kederli Ailesine, Şirketimiz mensuplarma bafsağlıgı dileriz. TÜRKtYE ŞEKER FABRİKALARI A. Ş. GENEL, MÜDÜRLÜĞÜ Türkiye'nin En Büyük Kültür Mecmuası Hayat Ing. ÇiM TOHUMU Bahçe mımarı TARtH MECMUASI Mevlut Baysal Tel : 44 17 47 Cumhunyet 2006 (Henş 653) 20U Yeni Seri 2. Sayı Çıktı BÜYÜK KAYB1MIZ Şırketunizin kuruluşunda buyuk hızmetleri geçmış olan Türkıj^e Şeker Fabrıkalan A. Ş. eski Genel Müdür Muavini ve Kurucu Meclıs uyesı Zıraat Yuksek Muhendısi BÜYÜK KAYBİMIZ Şirkettmizin murahhas âzası ve Umum Müdürü, fazıletü ve buyuk insan Zıraat Yuksek Muhendisi BÜYÜK KAYBIMIZ Osman ve Mihriban Erel'in oğlu, Ayten EreFın sevgıh eşi, Alten, Hasan ve Nurşen Erel'm aevgili babalarl, Ummühan Suner, Hatice tJluhan, Mevlut, Salih ve Kâmil Erel'in kardeşi, Ali Haydar Aydınol ve Mükerrem Aydmol'un damadı ve Oğuz ve Kâmuran Aydınol'un kaymbiraderi Türk Edebiyatında Bir Hadise! 26/2/1967 Pazar gunu Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Kederlı aüesıne başsağhğı dılerız TOHUM ISLAH VE ÜRETME A. Ş. ALIEBEL o • ALİ EREL 26/2/1967 Pazar günü bızleri derin kedere garkederek Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 27/2/1967 Pazartesi gunü Haabayram Camhnde kılınacak öğle namazını muteakıp Asrî mezarhğa defnedılecektir Kederli ailea ve bütün dostlanna başsağhğı dilenz. LATNEBOWLER DİK TÜRBİN POMPALARI SANAYII VE T1CARET A. Ş. ALt EREL 26/2/1967 Pazar gunu bizleri derin kederlere garkederek Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 27/2/1967 Pazartesı gunü Hacıbayram Camiinde kılınacak öğle namazuu müteakip Asrî mezarhğa defnedilecektir AİLESt Yirmisekîz "" Çelebî Mehmed Efendi'nin Fransa Sefâretnamesi (Henş 630) 2013 Bu mCstMna eser, TOrkiye'cfo illc.defa Latin harfleriyle neşredilmektedir. Eser, orijinal üslubuna sadık kalınarak ŞEVKET RADO tarafından saddeştirilmiştir. Ayrıca: Utanç Otnrarı, Edime'dekl Yalılar ra Kayıklar, Nifin.Şanlı Yaraı?., Retlmlırla Etk) İtianbul. Oaha birçok yazı, nesre<IUmemi| rasimler çok renkli tatHolar 100 SAYFA 260 KURUŞ BUYUK KAYBIMIZ Çok sevgıli arkadaşımız Zıraat Yuksek Muhendisi •• (Heriş 617) 2016 ALi EREL 26/2/1967 Pazar gunu, tutulduğu hastalıktan kurtulamıvarak Hakkm rahmetine kavuşmuştur Olumu ile bizleri sonsuz acılara garkeden mumtaz ve aziz arkadaşımiza Tanrıdsn rahmet diler, kederh aııesıne tizıyetlerimizi arzederiz. ARKADAŞLAR1 (Heriş Rek. 632) 2012 BÜYÜK KAYBIMIZ ÜYÜ Şirketimız Kuruculanndan, mumtaz insan Ziraat Yiıksek Muhendisi 26/2/1967 Pazar gunü ebediyete intıkal etmı§tır. Kederli ailesı ıle dost ve arkadaslarına başsağbğı dılerız. ORBE MADENCILIK VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETT (Heriş 622) 2014 ÜNtVERSÎTKLtLER Köylerinizde okul injasma yazm yardım ediniz tyi Ahlâk Derneğı BUYUK KAYBIMIZ Şirketimiz Kurucularndan Murahhas aza Ziraat Yuksek Muhendisi ALİ EREL (Hens 626) 2017 Odoraıu 43T) 1989 Yeşüköyde kaloriferli Parke ve marley döşemeh, yerlı dolaplı, renkli fayans, gömme banyo ve mutJağı £ornukah, uçer yat&k odalı, yemek odası ve buyuk salonlu ıkl daue. Sahiblnden: 27 26 03 Cumkuıi»«t İSTANBUL İÇİN SATİŞ, MÜMESSİLİ ARANIYOR YA8ANCI HAVA ŞİRKETİ İNGİLİ2CE LİSANINA BİLHAKKIN VAKIF HAVA NAKLİYATI VE KARGO TECRÜBESİ OLAN SATİŞ MÜMESSİÜ ARAMAKTADIR. TAÜPLERİN İKİ VESİKAHK RESİM, TERCÜMEİ HALLERİ VE "SATİŞ MÜMESSİLİ" RÜMUZU İLE P.K. 393 İSTANBUL'A MÜRACAATLARI RİCA OLUNUR. TECRÜBE ŞARTTIR. TANINMIS ILAÇ FABRÎKASI tstanbul îçin îlmi Mümessil Arıyor Aranan vasıflar: Yuksek rahsıl Askerlık görevini bitJrmia olmak Hıç bır yerde ilişkisi olmamaaı sarttır. MUracaat: XI 91 N tlftnmlır: 8906 1887 DAHİLÎYE MrtTEHASSISI Dr. Kâmran Şenel raKsım sıraseivuet C»a 111/5 (Alman Hastanacesi yanı) Tti.: 44 8S14 Het gün (İS 18)