28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE İKİ 2 Şnbat 1967 CTTMErURÎYET Almanya'da işçilerin 1i ,iHJtRIJ1R >l lasfiyesiveolomasyon II " T ' . . , i Önlenmesi mumkun mu? Remzı BALKANU Y a ı g ı t a y Başsavcı Yardımcısı miiddet sonra tasfiyesi umumen iki snretle düşünülir seneden beri Almanya'da Türk işçisinin durumu muhtelif bakımlardan ele alınmak mektedir. tadır. Bilhassa Almanyaya işçi akını duıacak nıı? • Yerli işçinuı bir nispet dabilinde günde veya devam edecek mi? mescleleri üzerinde çeşitli fikir haftada daha fazla çalışması yolu ile. ler ileti sürülmüştür. • Otomasyon yolu ile. Almanya'ya işçl gönderileceği fikrmin Iehinde Son zamanlarda Almanya'da bir fikir araştırma olanlar ekonomik teorilere dayanmışlar, fakat tecenstitüsü bu birinci mesele üzerinde ilgi çekici anrübî usul ve bilgilerden ve realitelerden uzak kal ketler yapmış ve neticeler de almıştır. Enstitü taramışlardır. fmdan hazırlanan bu genel anket kamu oyuna mal Bunlar, Almanya'da sınaî faaliyetlerin devamlı edilmiştir. olarak gelişeceğini bu sebcple yabancı işçilerin çalış Enstitü; yabancı işçi ihtiyacımn ortadan kalkması tırılmasına 1971 senesine kadar devam edileceğini ile halinde Federal Almanya Cumhuriyetindeki bütün ri sfirmiişlerdir. çalışan insanlardan yandan fazlasının her hafta daha Halbuki Almanya tş ve tşçi Bulma Kuıumu Ge fazla çalışmaya hazrr olduğunn ilân etmiştir. nel Müdürıi Anton Sabel. daha 1966 yılı ııisan ayı orBu anketten alman neticelere gore Alraanyada talarında bir ajans muhabirine Almanyamn işçi ka çalışan halkm yüzde yetmişi Alman işçisinin fazla bul etmiyeceğini haber vermiş ve demiştir ki; mesai yapmasma taraftardır. Bunun tahakkuku için (Türkiye şimdiden işçi kaydı işlerini kapamalıdır. Alman işcisi her hafta bit gün veya daha fazla saat. 19T0 yılından sonra Almanyamn yabancı işçiye ihtifazla mesai yapmalıdır. Hattâ sorulanlardan takriben yacı kalmayacaktır) Acaba nedcn kalraayacakto? yedidc biri de. böyle bit hal karşısında haftada beş Bnnu ne bizim iktisatçılar vc ne de Sabel izah etmeveya daha fazla saat çalışabilir şeklinde beyanda bumiştir. Biz bunu aşağıda izaha çahsacağız. lunmuşlardır. Bu takdirde enstitiinün hesaplartna gö re yabancı işçinin tamamı değilse de kısnu âzamı tas fi>e olunacaktır. Zaten yabancı işçilerin ve bilhassa Türk işçilerinin çoğu kalifiye olmayan acemi ve çılınanyanın Türk işçisini tasfiycsi sebcpleri; rak olan kimselerdir. onümüzdeki mcvsirain kış olması ve bunan azı işletmelerle onlara yakm olan bir takım mevsim işsizliğine yol açması. Alman ckonoraisinin çevreler Federal Almanya Cumhuriyetinde bir kriz geçirmesi, madenlerin \e bilhassa kömüre çalışan yabanca işçileri gittikce artan bir ölçüde psiolan talepleriıı düşmesi. maliyet masraflatı ve {iyat kolojik bir baskı vâsıtası olarak kullanmayı deneınülâhazalariyle Almanyamn Amerikadan kömür itmektedirler. haline başlaması gibi sebepler değildir. Bunlann belirttiğine göre, eğer Almanyadaki sen Çünkü, Alman ckonomisl bir bütüıı olarak çok dikalar giinlük çalışma süresinin uzatılmasuıa musağlam bir manzara arz etmekte ve dünya ticarevafakat ederlerse yabancı işçilerin sayılarını âzami tinde Amerikadan sonra ikinci gelmekte ve bundan surette azaltmak mümkün olacaktır. birkaç ay evvel ticaret blânçosunu bir milyar mark Nitekim geçen sene bunun İsviçrede bir tecrübe;ıktiflc ve bütçesini de 69 bucuk milyar markla kapa si de yapılmıştır. tsviçre kantonlarında yabancı işçimıs bulnnmaktadır. Binaenaleyh; Alman ekonomısi lerin bütün nüfnsa nisbeti hâlen >üzde otuzdnr. tsve ticareti iddia edildigi gibi büyük bir kriz gcçirviçre'de Wintrthur şehrinde bir makine fabrikasının memektedir. Geçirse bile bu çok önemsiz ve kısa süyöneticileri tarafından, yabancı işçilerin fazlaca artrelidir.. inasuıa karşı bir faaliyet komitesi kurulmuş ve bu Nitekim. lktisat Profesörü sâbık Başbakan Erkomite yabancı işçilerle mücadele gaycsini güden hard'ın son zamanlarmda Alman raallanna dış piyaınillî bir parti halini almış ve nitekim kısa zamanda salarda müşteri azaldığı yolundaki endişeleri. gaip başan da sağlamıştır. (Bu fabrikada çalışan yabancı edilen birkaç dunya pazarı yerine yenileri bnlnnmak işçiler, fabrikada çalışan tsviçreli işçilerin dörtte suretiyle bertaraf edilmiştir ki Almanya için en önem lıirini teskil etmektedir.) li mesele de bu idi. Komite hazırladığı bir anketle bu maklne fabriGrafikler göstermiştir ki, 1964 yılına kadar Almanyaya işçi akmı artınış. 1965 den sonra duşmeye kasının İsvicreli işçllcrine şu suali sormuştur: Işletmedeki yabancı işçilerin sayılarını azaltmak başlamış, 1966 da ise azalmış ve tasfiye başlamıştır. Grafikler gösteriyor ki, 1967 de işçi göndermede ar istiyoruz. Bu takdirde siz haftada üç veya dört saat lık azalma değil bir kesilme olacak ve 1970 de ise AI fazla mesai yapabilir misiniz? İsvicreli işçiler buna evet cevabını vermişler ve manyada bir tek yabancı işçi kalmayacaktır. yapılan tecrübe de komitenin ve fabrikanın arzula* • • • » ASFİYE İÇÎN ALINAN KANUNİ TEDBIK dığı başarıyı sağlaraıştır. » LER: Almanya'da ve İsviçrede önemsiz olan Komitenin bu tarzdaki faaliyeti Avrupa'ya süratve mücbir sebep (Force Majeur) sayılınayacak bulule yayılmış. bilhassa Almanya'da Alman işverenleri nan iktisadî ve ticarî krizler daha başgöstermeden ve onlann basm yayın organları bu hususta geniş pro yâni senelerce evvel Almanya; yabancı işçilerin tas pagandalara geçmişler ve b u n l a n Alman Sendikalaiiyesi için kanunî kayitlar koymaya başlamış. bir yan nna karşı psikolojik bir baskı olarak kullanmışlardan yabaııcı işçiler çalışırken, öte yandan da bir ta dtr. Ve kullanmaktadırlar. Zira Almanya'da sendikım tecrübî tasfiye leşebbüsleri yapmış ve ayrıca kaların calışma saatlerinin kısaltılması ile ilgili isotomasyon çalışmalarına kâh gizli ve kâh âşikar su tekleri de bu suretle halk içinde itibardan düşürülrette hız vermiştir. mek istenmiştir. Federal Almanya Cumhuriycti Anayasası her Alİsviçre'de makine fabrikasında yapılan anketten man işçisirte iş yerini serbestçe seçmek hakkını ver ve alınan neticelerden biz de burada şoyle bir nıumiştir. Fakat yabancı işçilere asla. hakeme yapabiliriz. İşletmeler de, kendilerine nıüracaat cden Alman İsviçre'de Winıerthur şehrindeki makine fabriişçilcrini resmî makamlarm tavassutu olmaksızııı doğ kasının dörtte birini ve İsviçre nüfusuna gore yüzde ıudan doğıuya ise almaya mezundurlar. Fakat ya otuzunu teskil eden yabancı işçiler bu metodlarla bancıları asla. ,. aT tmaüyt•müie)ıfUı\mımı Almanya'da Alman nüfasufta Federal Almanya Cumhuriyetindc çalışmak isfıs~~ nisbeten yüzde beşi geçmeyen yabancı işçiler şüpheyen yabancılara lüzumunda bir takıra özel kanunî siz ki daha kolay tasfiye edilebilirler... hükümler uygulanmakfadır. Yabancı işçiler, Almanyada ancak kendilerine Alman İş ve İşçi Bulma Kurumu özel bir çalışma müsaadesi verdiği takdirdc işe alınıp ralıştınlabilTOMASYON SURETİYLE TASFİYE: Uzemcktedir. Bundan maada çalışma müsaadesi almak rinde çalışılaıı ikinci tasfiye metodu da biriniçin tiirlii formalitcler. çalışma müsaadesi verilmede ciden sonra gerçekleşeceği söylenen otomasyon yolu tiirlü giiçlüklcr vc tahditler. çalışma müsaadcsinde dur. Bu yolda Alman büyük ve küçük sanayii, Alçeşitli müddetler hep yabancı işçiler hakkındadır. man makine, fizik. kimya mühendisleri hummalı şeAlman İş ve tşçi Bulma Kurulunca: yabancılara kilde çalışmaktadırlar. çalışma müsaadesi verilmesi meselesi çalışma piyasaSadece Batı Almanyamn değil, belki de hür dünsııım durumu ile ilgili bir mesele olarak kabul edilyanın en büyük sendikası olan (tndustrie Gewerkecmcktedir. lıaft Metall) Madeıı İşçileri Sendikasının OBERAcaba yabancılar için, niçin bu ve buna benzer HAl'SEN'de geçen sene bu maksatla hazırladığı münve daha nice kanunî tahditler konmuştur?. hasıran otomatiklesme ve teknikleşme hakkmdaki Bu kayıtlar Federal Almanya Cumhuriyetinc, İkinci L'luslararası İş Konferansma 500 delege katılmevcut boş İş yeri sayısından daha fazla >abancı işmıştır. Bilhassa. Cenevre'deki L'luslararası İş ve İşçi çi sokulmasmı önlemek için. Bulma Kurumunun ve OECD Teşkilâtmın. Kanada, Federal Almanya Cumhuriyetinde otomasyon'un Amerika. İngiltere ve Almanya Çalışma Bakanlıklan gerçekleştiği anda yabancı işçilerin kolayca tasfi>e mümessilleıinin, keza Fransız Plânlama Teşkilâtı İş edilebilmeleri için vc>a Almanyanm kendi işini ken Pazan Mütehassıslarının ve birçok âlimlerin katılma disi görebilecek bir hale geldiği anda veya 1970 yı sı nazarı dikkati cekmiştir. lıııa kadar genç Alman nesli yetişince yabancı işçileri Bu konferansta otomasyon'nun tesirlerinin iş pasuratle tasfiye edebilmeleri için. zarı politikası üzerinde mühim tesirleri konuşulmuş EBLİ ÎŞÇİLERİN ÇALISTIRILMA METODve otomatiklesme ve teknik eclismenin istenilen bir LARININ DEĞİŞTİRİLMESİ SURETİYLE usul olmasına mukabil iş imkânlaruıı azaltacağı üzeTASFtYE: Federal Almanyada yabancı işçilerin bir rinde de durulmuştur. Huzur, zuhur, zuhurat... Adalet Partisi dünkü Meclls Grupunun bildirisi mâlum poliükacı edebiyatının geleneğine uygun olarak kaleme alınmıştı. Adalet Partililer dünkü oturumda konuşmuşlar, konuşmuşlar. konusmuşlar. neticei kelâm meşhur genelgeyi canı yürekten tasvip ettiklerini bildirmişlerdir. Bir kişi çıkıp da: Arkadaşlar. ne oluyoruz? Bu Anayasaya aykin bir davramştır, demek cesaretini gösterememiştir. Kalıbma kıyafetine bakarsanız bir şey sanacağınız nice kişinin pısırıklık şampiyonluğunda birbiriyle yans etmesi hem hazin, hem de komiktir. AP li politikacılar dün neyi tasdik etmişler, neyi alkışlamışlardır? Bu hâdisenin anlamıııı iyi kavramak için şöyle düsünelim: AP li milletvekilleri bir salona doluşrauşlardır. Başkanian. Bakanları, kodamanlan, önde gelenleri. arkada gelenleri, salonda uğultu, gevezelik, dedikodu, fısıltı; tam bu sırada Başkan kürsüye çıkıp bir iki kere öksürdükten sonra: Arkadaşlar! herkes yerine orursun. Lutfeıı gürültüyü kesin. Toplantıyı açıyorum. Konn mâlum genelge: Bildiğiniz gibi komünistler bu mescleyi istismar etmek için çahşıyorlar. Oysa sizler genelgeyi okudunuz; komünizme karsı uyanıklığı dâvet eden bu genelgeyi oyunuza arzediyorum. Tasvip edenler, etmiyenler... Oy birliğiylc tasvip edilmiştir efendim. CAlkışlar> Muhterem arkadaşlar tiimünü kabul ettiğimiz genelgeyi usule göre madde madde yüksek takdirlerinize arzedeceğim. Simdi birinci maddevi okuyorum. Deniyor ki: «Dünyaya hâkim olmak yolculuğuna çıkmış olan komünist âlemin önüne asırlardan beri bir rnâni halinde çıkan Türkiyemiz...» Bir milletvekili: Efendim küçük bir itirazım var. komünistler 1917 de Rusyayı ele geçirmişlerdir, nasıl oluyor da asırlardan beri bu yolculuğa çıkmış? Başkan Sözumü kesmeyin efendim! ne yapalım öyle yazıyor. Sözümü kesmeniz usule aykındır. Arkadaşlar oyunuza arzediyorum, bu fıkrada kabul edilmiyecek bir cihet var mıdır? (Yoktur sesleri ve alkışlar.) Başkan: Devam ediyoruz arkadaşlar. Okuyorum: «Bugün memleketimizde Nurculuk, irtica, gericilik komünistler tarafından yönetilmekte, Pilâvcıhk ve Bahailiğin plânlan Moskovada yapılmaktadır.. Bu hususu kabul edenler?. CAlkışlar, ve kabul edilmiştir sesleril Başkan Arkadaşlar yeni bir rnaddeye peçiyomz. Oknyorum «Komünist propagandası kabadayılığı teşvik etmektedir». Bu Jıkrayı kabul edenler? Etmiyenler? fAlkışlar ve kabul edilmiştir sesleri'). Başkan Yeni bir maddeye geçiyomz arkadaşlar. Oknyornm «Fîlimlerde kadm yüzünden kavga çıkaran aktörleri alkışlıyanlar komünist propagandası yapıyorlar». Muhterem arkadışlaran! Bu veciı ifadeyi ve derin görSşü yüksek oyunuza arzetmekle şeref duyuyorum. Kabul edenler? (Salonda heyecan son haddine varmışıtır. Tarihi bir oturum cereyan etmektedir. Alkışlıyanlar ve sıralarm üstüne çıkıp tepinenler dahi görülmektedir). Başkan Çok sayın ve çok muhterem arkadaşlartm! Lutfen asil heyecanlarınıza hâkim olunuz. Bfc Türk milletinin şerefli temsilcileri olmak duramundayız. Bu sebebe binaen kalbimizden taşan heyecanları bastırmak ve mukaddes vazifemize devam etmek zorundayız. Bundan sonra gelen maddevi oknyor ve uyanık zekâ ve şuurunuza sunnyorum. Deniyor ki, «Bütün fenalıklanbir anda yok etmeye muktedir bir lider, bir büyük komutan zuhur edince komünistler derhal bu lidere musallat oluyorlar». Arkadaşlar bu düşünceyi kabul etmiyen var mıdır içinizde? (Yoktur, olamaz sesleri, alkışlar). Başkan Aziz arkadaşlar: Hepinizin nasıl bir demokrasi âşıkı olduğunuzdan ve hürriyet ve de haklannız yolunda icabında camnızı feda edeceğinizden şüphemiz olmadığindan nâşi bütün kötülüklerl bir anda yok edecek bir kumandanın zuhurunu heyecan ve minnetle kabul edeceğiniz tabiîdir. (Alkışlar, bravo sesleri arasında AP. H politikacılar el ve ayakla tempo tutarak «ya ya ya, şa şa şa, demokrasi çok yaşa» diye bir ağızdan bağırmaya başlarlar. Bu muhteşem görünüş ve Kır AtTılann böylesine şahlanması tarihl bir hâdisedir. Birinin söz istediği görülür.) Başkan Susunuz arkadaşlar, usnle före arkadaşımız Zuhuri Beye usule tevfikan söz veriyorum. Zuhuri Bey Muhterem ve asü1 arkadaşlar! Demokratik daygnlarınızın bu asil şahlamşı karşısında kendimi tutamadun. Burada konuşmamın bir ikinci nedeni de biraz önce oybirliğiyle kabul ettiğimiz maddede «zuhur» kelimesinin geçmiş bulnmnasidır. Malum ya bendeniz de zuhurivim. Ustelik zuhur ile huzur arasında da bilinen ve malum irtibat vardır Yalnız bir noktaya temas etmek isterim bu zuhurun ne zamaa vâki olauıçını biLmek hakkınuz değil midir? Bunu bilmezsrk huzura nasıl kavuşuruz? Arkadaşlar zuhuru bilmek buzunı bizim demoKratik buzurumuzdnr. (Yaşasın demokrasi, yaşasın zuhur, ve yaşasın huzur sesleri arasında tasvip ve tasdik bildirisi kaleme alınır, perde iner.) B Pıof. Dr. Nezahat ARKUN üzlerce yü önce veba, kolera gibi fcir takım hastalıklar insanlığa çok can kaybına mal olmakta idi. Ancak mikrobun, aşının, seromun keşfiyle bazı kitle halinde öldürücü hastalıklara boyun efmekten insanlık kurtulmuştur. Antibiyotiklerin kullanılması da insan ömrünü bu yoldan uzatmıştır. Vaktiyle delilık adı altında toplanan çeşitli akıl hastalıklan ise artık kayıtsızlıK, ya da yapmacık damgası vurularak karşılanmaktan uzaktır. Bugiinün hekimliği, en hafif dengesizlilcten, en aşırı psışik denge bozukluğuna kadar, her psişik aksaklığı aynı ehemmiyetle ele almakta ve ilim yoluyla çözümlenecek bir problem karşısında olduğunu bilmektedir. Crnayetler, cürümler de aynı şekilde ilim açısından izlenmekte ve cezadan zıyade anlayış, tedavi ve önleme yoluna gidilmekte, kısaca organik psişik ve sosyal düzensizlik doğuran her hâdise, sebep sonuç açısından görülmektedir. Bu yoldan yapılan bir tahlilden sonra hem tedavi. hem de sebep sonuç bağlantısı açıklanınca, sebete tesir ederek sonucu önlemek mümkün olmaktadır. hiç değilse teorık olarak böyle bir imkân kabul edilmektedır. •••• ••.•• •••• Y • •I ••I • VI • •I • •I • •I Sebepler iiii A B • •• •••• •**• •••• •••• •••• •••• •••• •••• »••• •••• •••• •••• • ••a • ••• • ••• Otomasyon •••• •••• • ••• O iirlü sebeplerle vakitsiz gelen ölümleri önlemek yolunda tedbirler alınırken, intihar âdeta ürkütücü, tılsımlı, «taboo» sayılan mânasını muhafaza etmektedir. Oysaki bir çok memlekette öîüm sebepleri arasında pek yabana atılmıj'acak kadar basta gelmektedir. Nitekim. bu konuda titiz ist.v tıstikler yapılan Amerikada. intiharır yetışkin ınsanların ölüm sebepleri arasmda ilk 10 sebep arasında olduğu anlaşlımaktadır, bazı bö'gelerde ise, sırada altıncıdır. Ve nihayet ünıversite öğrencileri arasında ölüm sebepleri ıçınde üçüncülüğu ftlrnftktftdir, Bu kadar yüksek olmasına rağmen, bu oranlar yine bılinmiyen, bilınemıyen intihara teşebbüs olaylarını içine almadığı için bize gerçek oranı vermekten uzakür. Sonra intihar şu noktada önemlni ortaya koyar: Hiç bir ölüm şekli, denebilir ki, intihar kadar ölenin yakınları, dostlan, çevrcsi üzerinde kötü tesir yapmamaktadır. Böyle, çöküntü. ümitsizlik, üzüntü, korku sebebiyle hayattan aynlanlann ölttmü, aile, dostlar arasında uzun zaman akisler yapan, onlann psişik ve bazan organik sağhğını zedeliyen derin izler bırakmaktadır. Hattâ bazan toplumun büyük bir kısmını bu ölümün tesiri altında bırakmakta, bazan da sirayet yoluyla kişilerin intihanna yol açmaktadır. Bazan, gerçek değil de, roman kahrarnanlarının intiban bile geniş kitleyi aynı şekilde etkilemelrtedir. O halde intihar da ciddiyetle, örtbas etmeden, ilim yoluyla ele alınması gereken bir ruh sağlıgı problemi olarak karşımıza çıkmaktadır T ği ile verimli faaliyetler gösterdiği ciddl bir kliniktir. tntihar edecek, kendi canına kastedecek kişinin bunu açıklamıyacagı hakkmda yerleşmiş bir inanç vardır, öyle samlır ki, durmadan kendini öldürme niyetinden bahsedenler canlanna kıyamaz lar, oysa ki, kabataslak bir tasnifle, bize göre olaylar şunu gösteriyor: Bır takım kişüer, meselâ ciddî bir hastalığa tutulduklarını bilince, çoğunlukla hekimlerde bu gorülmektedir, sessizce intihara karar verip en emin çareye basvurarak hayatlarına son veriyorlar. Nitekim İstanbulda 30 yılhk bir süre için yaptığımız bir araşürmada buna sık sık rastladık. Anket usulünü kullanmadığımız için bu işi ne dereceye kadar gizli tuttu>clarını bilmemekle beraber, bir çok klmsentn kendilerine amansız bir hastalığm teşhisi konduktan sonra, hayatlanna son verdiklerini Emniyetten cevaplandırılan fişlerden öğrendik. apılan incelemevemüsahedeler de bir de tam aksi yönde intıhar taslaklarına rastlanmaktadır, öyle ki, bir çok kişı, basfa kadm ve gençler olmak üzere, tentürdiot, hafif zehir gibi çarelere ba>\urarak ıntihara teşebbüs etmekte. fakat çoğu zaman ölümden ufak bir yardımla kurtulmaktadır. Bu gibileri ölümü candan istemekten ziyade, etrafındakileri telâşa vermek, dıledıklertnı yaptırmak ve bir kelime ile aslında başkalarına yöneltmek istedikleTi yıkıcılık, saldırganlık davranışlannı. kendilerini tiirlü derecede zedelemekle gerçekleştirmektedirler. Bu gibi kimseler bu harekete başvurmadan ev\el çoğu zarnan vakmlarını, etrafındaki'eri intihar sozlenyle tehdıt etmekte ve bunu bazan sözden ileriye giden davran:s taslaklanyle de açığa vurmaktadırlar. Nitekim istemedikleri halde bu taslaklar bazan kendilerini ölume de götürebilir. zaman kazanma gibi faydalar sağlamaktadır. Telefon bu klinikteki çalışmalarda çok mühim bir rol oynamaktadır, öyle ki, t.Öil. deki hastalarla yapılan ilk temasın C Û 90 ı telefonla sağlanmaktadır. Telefon ancak ilk haberi ulaştırmak, bir de klinikte tedavi saatlerini ayarlamak ıçm başvurulan bir vasıtadır. Tedavi için kullanılrr.asında bazı mahzurlar vardır: Psikolog hastamn yüz ifadesini, da'>Tamşını göremedigi için, durum hakkmda pelc ipucu edinemez. Sonra yardım mak?adiy!e söylenen sözler bazan aksi tesir yapar ve hasta telefonu kapatab' 1 ! . Asıl yapılacak şey. telefon vasıtasiyle hastamn uzattığı eli sıkıca tutmaktır, bunun için de, hastanın adı, adreEI sorulur ve türlü yollardan klıniğe gelmesi sağlanır. Y Intiharı önleme edavide en mühim yol, hasta ile temas sağlamak ve dünya ile arasmda yeniden bağlantı kurmaktır. Yardımı yapacak psıkolog, hastanın psikolojik desteğe flıtiyacı olduğunu bilmesı gerekır Bu durumdaki bir insan yaşamanın değeri olduğunu unutmuş, bır bakıma özdeşliğini âdeta kaybetmiştır, onda bu hissi yeniden yapılandırmak, lâzımdır. Bütün bunlan gerçekleştirmek için hastamn akraba, dost ve yakınları ile ışbirliği kunrp, birlikte bir tedavi plânı tatbık etmek gerekir. Duriim ları çok ciddî, intihar potansıyelı yüksek olan hastalar ıçın hasta^3ne ve psikiyatrik hastahane tedavısı sarttır. Hasta ile yapılan mülâkat boyunca psikolojik destek sağlam ve yardımcı bir davranışla sağlanır. Psikolog veya psıkı^atrlar, has taya, kendisini ölümü göze aldıracak kadar vahim saydığı ve şahsiyetini bütünüyle sarsan durumunun hiç de mühim olmadığını, tedaviyi ele alanların buna çok rastladıklarım, bu gibi olaylann herkesin başına geldiğini ve sonunda iyıleşmenin mümkün olduğuna lnandırmaya çalışırlar. Ümit verme en başta gelen iyileştirme çaresidir. Hasta i!e birlikte onu ezen problem ele alınmakta, yeniden yorumlanmakta, yardımı yapanların rolü, niçin bu yardımı yaptıkları, gayenin ne olduğu açıkça hastaya bildirilmekte ve «Yardım» en geniş mânasiyle ve bütün yonleriyle gerçekleştirilmek tedir. İ.Ö.M. ne yapılan müracaatlardan aşağı yukan ° 15 i çok ciddî olduğundan hastahaneye tavsiye edilmişitir. Kalanlann yansından fazlası klir.ikteki psikologlarla bir ya da bir kaç seanslık temaslb iyileşme yoluna girmişlerdir. Dığerleri ıçın de aile ile birlikte, ya da başka çeşit psikoterapıye başvurulmuştur. Çok az sayıda bazı kimseler devamlı şekilde, üst üste potansiyel bakımdan intihara meyillidirler, fakat çoğunluğu ıçin intihar meyli ve potansiyeli ge çıci bir durumdur ve bir defa tedavi yoluyla ele almdıktan sonra pek nüksetmemektedir. ncak şunu da belirtmek yerinde olur ki, kliniğin istatistikleri şu noktayı aydınlatmıştır, eğer tedavi yapılmazsa: 0 İntihar tehdidinde bulunanlar intihar edebilirler v teşebbüs edenin çoğu bnnu tekrarlar. • tntihar edenlerin < " 80 i önceden böyle bir davTanışta buldnaeaklannı haber verirler. tehlike isaretinin bilinmesi böylelerinin hayanm kurtarabilir. # Potansiyel bakımdan intihara meyilli olanlar nsikotik olmaktan ziyade çoçu zaman heyecan bakımından düzenleri bozulmuş kimselerdir, ancak problemleri ciddîdir. Hastamn telefonuna cevap vererek, hekimleri yardıma çağırarak polisin derhal harekete geçmesi faciayı önliyebilir. SON T Potansiyel intihar S V :: •••••••••••••«•«••••••••••••••••••••••••••••••«•••«•••I •••••••••••••••••••••••••«••••••««•••••*«•••••••••«»«•< • •••••••••• •••••••••««•••*••»••«•••••••••»»•••••••••••I ntihar bir ruh sağlıgı problemi, bir psişik hastahk sayıldığına göre, önlenmesi mümkün müdür? Los Angeles'deki İntiharları Önleme Merkezi (İ.Ö.M.) bu inançla kurulmuştur ve bu soruya «evet» diyen, «evet» yollannı daha da arttırmaya çalışan psikiyatr. psikolog, sosyologların ve onlara yardımcı olan psikoloji öğrencileri, sosyal yardımcı, hattâ sekreterlere ve hayat kurtarmak için şevkle çalışan elemanlann elbirli İ erçek intihar olayları üzerinde yapılan incelemeler göstermiştir ki, bu ^ibi olaylann kurbanlan çoğu zaman «promodral» denen bir ön safhadan geçerek kendilerini yok etmek istediklerini açığa vurmaktadırlar. Ya intihardan söz ederek, ya intihan deneyerek, ya da uyuşturucu ilâçlara başvurarak, yahut da çöküntü halleri göstermekle davranışlariyle, intihardan, türlü yollardan dem vurmaktadırlar. Bu gibi kimseler ölümden evvel potansiyel bakımından intihara meyillidirl ., işte, bcv le hayatta iken bu gibi davr&nışlarda bulunanlara potansiyel intihar vak'aları denir. Bazan ölümie sonuçlanmıyan bu gibi hallere intihar teşebbüsü denir ve yapılan istatistikler Amerikada her gerçek intihara karşılık sekiz tesebbus kaydedildiğini göstermektedir. Aşağı yukan intihara teşebbüs edenlerden yüzde beşi ölmektedir. Her gerçek intihara karşı teşebbüslerin ne oranda olduğu bilinemez, belki de bu en azından 25 dir. Denebilir ki, «potansiyel intihar», hasta, yahut vak'a kurbanı denen bır kişinin, dinleyici dediğimiz bir baş ka kişiye intihar etmek üzere oîduğunu söylemesi durumudur. tstatistiklere göre bu gibi haller Amerikada yılda en aşağı 500.000 defa meydana gelmektedir. •••••••••••••••••••••••••••••••••••• SOVYET RUSYA İMPARATORLUĞU i ŞAMET I AĞAOĞLU Sovyet Rusya'da Türkler Sovyet Rusya'da Rus Milliyetçilıği Sını{ Diktatörlüğü ve Allahsızlık Prensibı fe 1 A « İ f c , KAMASJH O A ) ^A l / SAADETİMİZİN SIEB1 , s iN ^ SOLUN OL y SA6m ) \ /O 2 '° K i ^m^ İ Nasıl cevap verilir de Dr. Edv.in Schnci d m a n v e Dr Nor" jn^jj Farberow'un tesebbüsleriyle ilk seklinı almış olan bu Merkez günün her saatinde yapılacak olan müracaatlara cevap verme durumundadır. Geceleri de yapılacak müracaatları cevaplandırmak üzere, Los Angeles telefon merkezi, yapılan anlaşma gereğince, imdat istemek için herhangi bir saatte. intihara niyetli bir insanm, ya da başkasınm böyle bir niyetinden haberli birinin, klinikten yardım istemes; sağlanmaktadır. «İmdat sesine» uzatılan bu el, niyetli kimse ile dertleşme, onu teskin etme ve ertesi gün için klinikte bir randevu vererek bir Tcv*tİ ycn: Bateş mmS. !i i*5 f 9 Nitnbüs NOT: Bu yazı için gereken bazı teknik bilgi Î.ÖM. inde vazifelı bulunan Psikiyatr Dr. Robert E. Litman MD. nin «Emergency Response to Potential Suicide» (1963) ıle Dr. N. Farberow'un «Therapy in the Suicidal Crisis» (1962) adlı yazılarından ve «İntihar Psikodinamikleri» adlı kitaptan faydalanılmıstır. Şeker Sigorta Anonim Şirketinden Umumi Hey'et Toplantısı için davet Aşağıda yazılı gündem maddelerini müzakere etmek ve gerekli kararlar almak üzere Şirketimız umuml heyetirun 25 Şubat 1967 cumartesi günu saat 10.30 da İstanbul. Aşirefendi caddesi Şeker Hamndaki Şirket Merkezinde âdi surette toplantıya çağınlmasına İdare Meclisimizce karar verilmistır. Şirket Anasözleşmesi hükümlerine göre, sayın hıssedarlanmızın hâmil oldukları hisse senetlerini, geçici hisse senedı makbuzlanm veya bunlan Şeker Fabrikalanna; Şeker Fabrikalan Çiftlik Müdürlüklerine veya Bankalara tevdı ettiklerine dair alacaklan; hisse miktarı, numara ve adetlerini muhtevi müsbit vesaiki toplantı gününden bir hafta önce Şirket Merkezine bırakarak birer giriş kartı almalan rica olunur. İdare Meclisi ve murakıplar raporlan, bilânço ve fcâr ve zarar hesabı, toplantıdan 15 gtin evvelinden itibaren sayın hissedarlarımızın tetkikine âmade bulundurulacaktır G Ü N D E M : 1) 1966 yıh işlem ve hesaplan hakkmda tdare Meclisi ve murakıplar raporlarmm okunmasn ve tasdiki, 2) 1966 yıh bilânço ve kâr ve zarar hesabımn tasdiki ve tdare Meclisi ile murakıplann ibrası, 3) 1966 yıh kazanç payının tevzi şekli ve zamanı hakkında karar alınması, 4) Anasözleşroemn 23 üncü maddesine göre tdare Meclisi âzalanndan ikisinin yerine jenilerinin seçümesı, 5) 1967 yılı için murakıplarm seçilmesi, 6) T. Ticaret Kanununun 334, 335. ve Şirket Anasözleşmesinin 37 nci maddeleri hükümlerine göre, tdare Meclisi âzalanna yapabilecekleri işlemler için salâhıyet verilmesi, 7) tdare Meclisi azalan ile murakıplar ücretlerinin tesbiti. NOT: Hisseler hâmiline ait olduğundan umuml heyet toplantılarına ait tebUgat, adresleri bilinen ortaklara yapılmaktadır. Ortaklığınızın devamı halinde her takvim yılının sonuna kadar adresinizi büdirmenızi ehemmiyetle rica ederiz. (Yıldız: 70 1157) 1966 Kalkınma Istikrazı Tahvilleri Satışa Çıkarıhmştir 818 sayılı kanunla Hazinece ihraç olunarak 16 ocak 1967 tarihinden itibaren bütün bankalarda satışa arzedilmiş olan % 6 faizli 1966 Kalkınma İstıkrazı Tehvilleri her türlü vergi V3 resimden muaf olduğu gibi istenildiği zaman geçmiş günler faiziyle birlikte paraya tahvü edilebilir ve Devlet ihalelerinde teminat olarak kabuJ olunabilir. Istanbul Levazım Amirliği 2 No. lu Satınalma Komisyon Başkanlığından (Sirkeci Demirkapı) Kapalı zarf suretiyle (3.928) çıft deri eldiven satın alınacaktır. Tahmini tutarı (54592) lira olup geçici teminatı (4.000) liradır. îhalesi 24 şubat 1967 cuma günü saat 11.00 de yapılacaktır. Teklif mektuplarımn ihaleden bir saat evvel Kom. na veıilmesini, postadaki gecikmeler kabul edilmez. Şartname, evsaf Ankara, Izmir Lv. Âmirliklerinde ve nümunesi ile birlikte Kom da görülebilir. (Basın 2280 10733'115n İnşaat Fakültesi Dekanlığından Fakültemize (38.000. ) TL. tahmini bedelli 1 adet 1 nıetrelik Plexıglas, plâstik ve maden malzemelerı ıçieyebilen takriben 3. B.B. takatında koınple torna tezgâhı Ünıversıteler Kanununa göre pazarhkla satınalınacaktır. Pazarlığı 6 subat 1967 tarihinde saat 15.00 te l.T.Ü. Muhasebe Müdürlüğünde yapılacaktır. Geçici teminatı 2850. liradır. Fazla bılgi almak isteyenler Hidrolik Lâboratuvarına başvurabihr. (Basm 10951/1154) (Basm 14001 A. 264/1141) Denizcilik Bankası T. A. O. dan Bankamız Şehir Hatları Isletmesine aıt BURGAZ ve KADIKÖY vapurlarının kazar.ları, kapatılmış zarf içinde teklif alma usulü ile satısa çıkarılmıştır. Bu satış için son teklif verme tarihi 16/2'1967 dir. Şartnamesi bedeli mukabilinde Malzeme Müdürlüğü veznesinden temin edilebilir. (Basm 10937/1153)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle