02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Endonezyo'doki buhran m l Çinin gellsmeflne karsı ftratejlk bir tampon olarak ele alınan Endonezya, Doğu ve Batının yardımlarile güçlfl blr devlet olarak bu bölgede güven sağlayıcı bir unsur haline getirilmeye çalışılmıştır. Bu durumdan kuvvet alarak diktatörlüğünü llân eden ve maceracı bir politika ile dünyaya kafa tutmayfl başlayan Sukarno, bu zengin ülkeyi zorla blr çıkmazın içine sürüklemlı ve zamanla uğradığı başansızlığı gidermek için de Amerikadan istediği yardımlar tereddütle karşılanınca Sovyet Rusyaya yanaşarak komünizmi beDİmsemiştir. •••••••••••" ULUSAL SAVUNMAMIZIN SORUNLARI •••• •••• •••« •••• YARA! Bn memleketin muteber koitnklanna oturmuş Zuhuri beylerin desteklediği bir tedhiş ve baskı havası toplumun «âfakını dudu muannit» gibi sarmıştır. Bu yüzdendir ki, Abdülhamit devrinın haflyelik mesleğine taş çıkartacak hikâyeleri gazetelerimizde sık sık okuyoruz. tspiyonluk ve jurnalcılık, yaşantımızda yara gıbı işlemektedir. Dinlenen telefonlar, imzasız mektuplar, polise savcılara ihbarlar, yüksek koltuklarda oturanlara tısıldaroalar.. öteden beri en tiksindiğim şey jurnalcılıktır. Bu yüzden dun Kars'ta tevkiJ edilen kaymakanun hikâyesini gazetelerde okuduğum dakika içim bir tuhaf oldu. Taşayışımız o hale gelmiştir ki, insanlann »rkadaşlan lle oturup rahat rahat sohbet etmeleri dahi mümkün olamıyor. Nitekim Dlgor Kaymakamının tevkifinde bu hastalığımızı apaçık görmek mümkün.. Digor Kaymakamı Orhan Nurhan Ceyhan Kars'a gelmiş ve bir lokantada arkadaslarıyla oturup içerken : c Edison, Hazreti Muhammet'ten üstün bir ınsandır. Bütün medeni ülkelerde komünist partileri bulunduğu halde Türkiyede ve Pakistanda yok. Cemal Tural'm son emirnamesi yersizdir» gibi lâflar etmiş. Ve lokantada bulunan bir Adalet Partilinin sikâyeti üstüne polis tarafmdan karakola davet edilmiş, Sulh Ceza Mahkemesindeki gizli otnrumdan sonra tevkif edilmiş, cezaevine gönderilmiş. Digor Kaymakamı : « Ben böyle sözler söylemedim. lokantadaki konuşmamda Milliyetçi öğretmen Derneklerinin öğretmenler arasında ikilik yarattığını sövledim» diye savunmuş kendisini.. Biz Kaymakamm snçlu olup olmadığmı bir yana itiyornz. Meselenin o vanı. adaletin, hâkimin, mahkemenin bileccği iştir. Bizim için burada önemli olan, Kavmakam Orhan Ceyhan'ı içki masasından zindana gönderen jurnalcılık mesleeidir. Blr ülkede tedhiş arttıkça, özgürlüklere baskılar çoğaldıkça, jurnalcılık mesleği yoğnnlasır, itibar göriir, insanlar birbirlerini jnrnal etmeye başlarlar. Kimisi, «Aman basıma bir iş gelmesin» diye korkarak en yakın arkadaşını jurnal eder, kimisi üst makamlara yaranmak için jurnalcılık eder: bu tiksindirici manzara yara gibi isler toplumun içine.. ahlâk çöküntüsüylc sarmaş dolaş kisıler jurnalcılığın şehvetine kapılırlar. Bir zaman sonra jurnalcılıkla vatanseverlik birblrine kanstınlmaya başlanır. Işin sonu bir toplumda yaratılan cehennemdir. İçinde yasadığımız ortam vatandaşlanmızı jurnalcılık mesleSine doğru itmektedir. Onbes yasındaki öğrencisini tahrir Sdevinde komünizm propajandası yapıvor diye jurnal eden öğretmenin hikâyesi yeni kapandı. Tazık ki insanlarımızı bu hale düşüren tedhis havası, iktidarın üst kademelerinden boyuna körüklenmektedir. Jurnalcılık ve hafiyelik meslefi Bzgflr ortaralsrda bannamaz. Ama tedhiş ve baskı ile yaratılan jurnalcılık geleneği bir kere toplumun yasantısına oturdu mn, bunu çok uznn yıllar pek pabalıya öder insanlar.. Rusyada Çarlık devrinin tedhiş baskısıvla revaç bulan Jurnalrılık, Staiin devrinin zulümlerini gelenekleşmis meslek olarak destekledi. Abdülhamit devrinin jurnalcılık geleneği Cumhuriyet devrinde nice kisinin bos yere hayatını yakmıstır. Mendereı devrinin baskısı 27 Mayıs sonrasının ihbarlarına zemin hazırlamıştır. Toplumun baskı ve tedhiş havasından kendisini temizlernesi v e özgür düsüncenin temiz havasına kavusması kolay değildir. Baskı baskıyı çağırır. zulüm zulümlere davetiye çıkarır, ve jurnalcılık bu cağrılann bas destekleyicisi olarak hepsinde hazır ve nazırdır. Düşününüz ki, bir toplumda onbeş yaşında öğrenciler tahrir ödevi yazarken : • Acaba suç mu isliyorum, bir kusur işlersem öğretmenim beni jurnal eder mi 0 » diye düsünecokler.. \'e düşününüz ki, bir toplumda kanun bilir koskoca bir kaymakam üçbeş arkadasıyla masada içip sohbet ederken : « Aman iki kadeh fazla kaçırmıyayım... İki kelimeyi kontrol edemerien kullanırsam, belki yan masada jurnalcı vardır. diye kendisini tutacak.. Olmaz böyle tonlnm, ve olmaz böyle millet bayatı.. Ankaranın politikacıları Servet Beyanını komisyonda kaldırdılar; nice zam ve nice yoksulluk vergisi koydular.. Son olarak demir çelik flyatlannı da artırdılar. Hapishanelerimizin demir parmaklıkları daha pahalıya otursun diye mi yapıyorlar bunu? Kompradorlarımız daha çok kazansın diye mi? Bilenieyiz. Bildiğimiz, bu gidiş kötü gidiştir. Türkivenin büyük romancısı Orhan Kemal lokantada içerken jurnal ediliyor. Digor Kaymakamı lokantada içerken jumal ediliyor, varın çerisini siz hesap edin.. Yurdun dört bir kösesinde., büyük romancı olmıyan, kanun adamı kaymakarn olraıyan nice alelâde vatandasın içerken ve konusurken içine dfiştilğü kaytının ntancı «Demskraasi.. Hürriyeet..» diye nutuk kürsülerinde şişinen bütün komprador politikacılarına yeter de artar. Feridun AKKOR •••• ••«« •••• •>•• »••• •*•• Güvenden güvensizliğe Doç. Dr. A. Haluk ÜLMAN ürkiye 1950 yıllarında NATO' ya girmek isterken, her şeyden önce, Sovyetler Birliği karşısmda askeri güvenliğini korumak peşindeydi. Nitekim NATO'ya girdikten sonra bunu sağlamıştır da.. Ancak, 1957 yıhndan başhyarak dünyada yerleşen çekirdekli denge uluslararası durum gibi Türkiye'nin güvenfik endifelerini de önemli biçimde etkilemiştir. Gerçekten, bu denge sonunda Türkiye üzerindeki Sovyet tehlikesi yok denecek kadar azaldığı gibi. Batıya savunma bağlarıyîa bağlı olmak Türkiye'ye güven kadar güvensizlik de getırmeye başlamıştır. K ütün bunlara karşılık, Sovyetlerin Ortadoğuya ve Alrıka'ya sıçramaları bakımından Türkiye'nin hâlâ çok önemli Güdülen iç ve dış politlkayı uvgun bulmayan bir bölgede bulunduğu v e eger geniş halk kitlelerinin zamanla rejime karşı giriselinden gelse, Sovyetler Bırlığı' tikleri yeraltı faaliyetlcrinin susturulmaya çalışılnin, Türkiye'yi bu bakımdan kenması ile bu zengin adalar üzerinde her yönden cödi deneti altına koymak istiyeceküntü başlamış, özellikle iktisadi gııçlükler memği ileri sürülmektedir. Bu iddialeketi bir enflâsyona sürüklemiştir. Bu fırsattan • • • a l l l l da gerçek payı yok değildir. Zayararlunan Sovyetler, bu bölgeye kolayca girip komünizmi pekleştinneye çalışırlarken, Kızıl Çln de ten Ikinci Dünya Savaşı sonraan dökmeden Sukarno'nun elindekl yetkisiyasi baskısıııı artırarak etkili olmaya başlamışsının kısa tarihi, Çin Halk Cumleri devralan ordunun kuvvetli adamı Korg. tır. Uzakdoğudakl çıkarlarını elden kaçırmamak is huriyeti'nin sahneye çıkışına kaSuharto, son yıllarda büyük bir kriz geçiren ülkeyi teyen İnplizler de eski sömürgeleriyle birleserek dar, iki büyük devletin, BirleTürkiye üzerindeki Sovyet yeniden düzene sokmaya ve bu zengin adaların kayMalaysia Federasyonunuı kurup Endonezyanın karsik Amerika ile Sovyetler Birlîtehlikesinin azalmasına yolabolan itibarını yeniden iade etmeye çalışmaktadır. sısına çıkınca. Sukarno'nun itlbarı yavas yavas saraaaa ği'nin kendi sosval ve ekonomik çan yalnızca çekirdekli dehşet Böylece hükumetin komünizme kaymasına ve Kızıl sılmaya bnjlamış ve eski gücünü yitirmiştir. Bühayat anlayışlarmı bütün dünyadengesi değildir. Bu dengenin Çin'in yaklaşmasma karsı komyucu tedbirler almak tün güçlüklere rağmen, büyük Iddialar pesinde koya satmak çabalarının hikâyesinyanısıra, dünya kamn oyundasuretile etkili blr mücadeleye girismis bulunmakjan ve daima Batıya kafa tutan Sukarno'nun son den ibarettir. Fakat bu satışı kuv ki uyanıs ve bn uyanısın Birtadır. Sukarno'nun tasfiyesinden sonra Batı lle Doon yıl içinde sağa sola saldırarak bazı başarılar sağvetle yapmak zamanı artık geçlesmiş Milletler orçanlarıyla ğu arasında basanlı bir tarafsizhk politikasının güladığı da bir gerçektir. Ancak Uzakdoğuda beliren miştir. Büyükler şimdi kendi düuluslararası politikaya da yandüleceğine inanan Suharto, jimdiye kadar süre gelKızıl Çln tehlikesile Doğu ve Batının hoşgörürlüzenlerini barışçı bir çekişme içinsıması, büyük bir devletin mekte olan her türlü maceracı tutumlara son veğiine sığınan Endonezyanın siyasi ve askerî tantajde dünyaya satmaya çahşmakta küçük blr devlete karsı açıkrerek sarsılan İktisadi durumnn yeniden düzettillarla elde ettiği imkânlara rağmen Sukarno, halkın ve bunun adına barış içlnde bir tan açığa saldırıya kalkısma•••a meslne çaba harcamaktadır. gözünden düşmeyi Önlcyememiş, aksine bunu çaarada yasama demektedirler. Bu sını çok güçlestirmistir. EJer :::: buklaştırmıştır. Sukarno tarafından Malaysia Federasyonuna oyunun kurallarına uymayan Çin bugün Birleşik Amerika Vietitekim, Endonezyanın Yeni Gineye karsı gikarşı açılan savaşa son vererek tekrar Birlesmij Halk Cumhuriyetinin Afrika ve nam'da kesin bir basarı kazariştiği askeri harekât, Asya ile Avusturalya Milletlere dönmenin çarelerinl aramaktadır. KomüEndonezya'da uğradığı siyasal namıyorsa, bu, Kuzey Vietarasıudaki ada ve yarımadalar bölgesinde son yıl nistlerin tahrik ve yeraltı faaliyetlerile zedelenen bozgunlar herhalde hatırlardadır. nam'a karsı eirişeceği tam lann büyük olaylarından birini teşkll etmiş, her devlet otoritesinl yeniden kurmak. birlik ve beraSovyetler Birliği bugün Türkiçaplı bir askerî harekâtın Sovberliği sağlayarak bugünkü siyasî rekabetin orduya seyi düzelteceğini sanan Sukarno'nun yarım milyoyetler Birliği'ni, ya da Ko ye'yi şu, ya da bu nedenle kendi sıçramasına engel olmak istemektedir. Kısacan, inna yaklaşık ordusile komşularına yaptığı baskı, sideneti altına almak isterse bunu münist Çin'i isin içine sürüksanla dolup tasan Asya ile bundan yoksun bulunan yasi tıkanıklara sebep olmustur. Senelerden beri hangi yoldan yapar? Kuvvet yolemesinden korktuğu icin deAvusturalya arasında stratejik bir tampon olarak Holândan'n idareslndeki adalari ele geçirmek İslunu kullanmak hem çok güçleşğildir, dünya kamn oyundan kalmayı ve bu bölgede güvenilir blr unsur haline teyen Sukarno'nun bu bölgede giriştiği lüzumsuz tiğine, hem de geri tepmeye başçekindiği iç^ndir. Toksa, artık gelmeyi arzulamakta ise de biitün bu «öcüslerinde iktisadi ve siyasi faaliyetler etraftakileri kuşkulanaaaa • •»• ladığına göre, bu amaca ulaşmak açıkça anlasılmıstır ki. Vi»thenüz müsbet bir sonuca varmıs değildfr. dırdığından kendl aralarında bloklaşmalarına yot • •• ! •••> için Türkiye'de ya bir komünist nam yüzünden ne Moskova, açmıs ve memleketi tam bir yalnızlık İçine Iterek düzen kurmava çalısır, va da done de Pekin kendilerini atew Birlesmiş Millctlerden dahi çekilmek suretiyle dünlaylı sızma yollarını arar. Bu koatmak niyetindedirler. ya ile olan ilçisini kesmek zorunluğu hâsıl olmusnudaki basarısı, her iki halde de, Türkiye üzerindeki Sovyet tehon on yıl içindeki siyasi tutumu ile ülkesltur. Doğu Asyadakl sömürgeci emperyalistlere kari::: Türkiye'nin ıç durumuna bağlılikesinin azalmasına yolaçan ü:::: ni rahatsiz eden Sukarno, şimdi de Endonezsı açılan ve sonu gelmiyen bu mücadelede Sukarno, dır. Türkiye kendisine en elverişçüncü neden de. çekirdekli bomya halkını bir iç savaşa doğru Itmektedir. Şurası da büyük bir yenilgeye uğrayarak iki sene evvel yetli kalkınma yolunu bularak en balan taşıma araçlarındaki gebir gerçektir ki, bu bölge insanlarını refaha kavuş.kilerinden büyük hir kısnıını General Suhartoya kısa zamanda çağdaş uygarhğa turacak bir güçten yoksun bulunan Sukarno'nun lismedir. Kıt'alararası balistik devretmek zorunluğunda kalmıştır. Eski güciinsiyasi hayatı artık sonuna yaklaşmıj bulunmaktayakışan bir sosyal ve ekonomik füzelerin uygulama alanına koden çok şeyler kaybettiği halde Sovyet silâhlarile düzeye erişirse, yalnız Sovyetler kurduğu ordu ile iktidarı zorla eline geçiren ve dır. Buna rağmen, 1868 seçimlerini beklemesi ve nulmasından sonra, Türk boğazmeşru yollardan tekrar Is başına geleceğini sanma!u anda yalnız deniz kuvvetlerile, deniz piyadelerl Birliği'nin değil. hiçbir yabancı larının Sovyetler Birliği bakımınsı da bir hayalden daha ileri gidemez. tarafından desteklenen bu ihtiyar liderin yeni sedevletin ne etkisi, ne de deneti dan stratejik önemi çok azalmışçimlere kadar tutunacağı şüphelidir. Zira komüaltına girmekten korkar. Eğer bu tır. Birleşik Amerika'da geliştiriKan dökmeden bir şeyler yapmak isteyen ordunistler hâriç, büyük halk çoğunluğunun güvenini düzeye erişemezse, milyonluk orlen «sınırh karsıhk» teorilerine nun kuvvetli adamı Suharto'nun da liderlik nltellyetiren, kara ve hava kuvvetlerinin sempatisinden dular da beslese, şu, ya da bu i!:: rağmen, Sovjyetler Birliji, eğer ğinden uzak bulunması iledlr ki. bugün temelinuzak bfr şefin kendine bağlı kıiçtık hir denizci yönden gelecek baskılarla karşı:î:: bloklar arasında bir çatışma çıden sarsılan ülkenin düzeltilmesine imkân yokgrupu ile mevrut kırizi atlatıp iş başında kalması laşmaktan kurtulamaz. karsa bunun hemen çekirdekli tur. Endonezyanın tekrar avaga kalkmasi ve bu buh ! : : : mümkün değildir. Endonezra Sllâhlı Kuvvetlerini •îff'*'* *Ş»va|a döneceğini ve elindeki büranı atlatması iftu; bsr js$yden evvel huzur ve istikBuraya kadar s5yleö*tWerirfiize Incelediğimiz zaman bo kanıya daha çok inanacak, rara kavuşmasına Te boztıla nekonomismi diizeltj : ^ Jfoı çekirdekli silâhlan kullanabakınca, 1966'larda, Türkiye'nin donanmanm bütflnü ile dahi bfr iç savaşa karşı koymesine bağlıdır. Bu'dâTriiç şüpResrz kuvyetll bir IIcağını söylemektedir (1). Çekirkarşısındaki Sovyet askeri tehlimanın imkânsızlığım anlayacağız. :::: der ve iyi bir siyasi kadro ile mümkündür. bir ı::: dekli silâhların konusacagı bir kesinin 1945'lerden çok daha az :::: savaşta Boğazlardan geçecek olduğunu kabul etmek fazla bir u anda İs başuida bulunan ve birblrlerine t::: kaç savaş gemisinin sözü bile ol• aaa iyimserlik sayılamaz kanısındadüşen llder döküntülerinin Endonezyayi aaaa mıyacaktır. Boğazların barış zaARA KUVVETLERt: Resmî çevrelerin bilyız. Fakat kendi coğrafi konuİçine düştüjrü buhrandan kurtaramıyacak, aksine manındaki durumuna gelince, dirdiğine göre, Endonezya kara ordusu şundan gelen bu tehlikeyi yudaha acı günlerin yaratılmasına sebep olacaklar344.040 er ve subaydan kurulu olup bunun 3.004 i dır. Bir iç savaşm ne demek olduğunu herkesten iyi iiii teknolojik gelişmeler Boğazların karıda saydığımız gelişmeler soban? zamanmda Sovyetler Birliparaşütçüdür, lyi eğitilmiş olan bu birlikler İç nunda atlatan Türkiye, şimdi de, bilen bu koca müslıiman ülke halkınm, sağ duyuği'nin aleyhine kullanılmasını ayaklanmaları bastırmada tecrübe kazanmışlardır. NATO içinde bulunması ve toplarını kullanarak maceracılara artık paydos demegüçlestirmistir. Bu gelişmeler soraklarında Amerikan üsleri baAmerikan ve tngiliz yapısı silâhlarla donatılan lerlni ve memleketi idare edecek slyasi kadroyu bir nunda, Boğazlardan Karadenize taaa rındırması yüzünden, kendi ulubu ordu, ateş gücü bakımından da üstün durumdaan evvel buiup çıkarmalarını hem kendileri ve hem • aaa ııtı yabancı deniz kuvveti sızdırılmasal varlığını ve toprak bütünlüde dünya insanlığı İçin lüzumlu görmekteyiz. dır. sı olasılığı çok azalmıstır (2). Değünü doğrudan doğruya ilgilenmek ki, artık Sovyetler Birliği' dirmeyen nedenlerle çıkacak sauıı «ııııttı vaşlara karışmak tehlikesiyle karşı karsıyadır. Gerçi Kuzey Atlantik Antlasması kâğıt üzerinde otomatik değildir, ortakların toptan savaşa girmesi oybirliğiyle alınacak kararlara bağlldır ama, uygulamada her şey en kuvvetlinin, yani Birlesik Amerika'nın kararına dayanmaktadır. Aynı biçimde, Washington'un TürkiyeCİMAVETI deki Amerikan üslerinde bulunan AMNVA D& vurucu gücü Türk Hükumetinin bilgi?i olmadan kullanmıyacağı yolunda verdiği sayısız söze rağmen, bir buhran anında, Türkiye'nin kaderini Washington ile Moskova arasındaki kumızı telefonun çizeceğinden hiç şüphe edilmemelidir. Çöküntünün başlayışı DENİZ KUVVETLEBİ: SS.04* er ve «ubaydan ibaret bulunan (14.04» 1 denb piyadesl) Endonezya Deniz Kuvvetleri, Amerikalılann Güney Paslfik bölgesindeki filosundan sonra gelmekte ve yer tae!••• deflerile savaşacak orta mesafe füzelerle gücü artınlmıs bulunmaktadır. Daha çok Rus yapısı savas gemilerine sahip bulunan bu donanmada; 2 kruvazöı, 8 muhrip, 6 fırkateyn, 18 hücumbotu, 20 denizaltı, 8 denizaltı, 20 mayrn arama tarama gemisi, 100 karakol gemisi, 8 büyük çıkarma gemisi, 14 orta gemisi, 104 çıkarma gemisi vardır. HAVA KUVVETLERİ : 25.004 yer ve uçuciı personelden müteşekkil Endonezya Hava Kuvvetlerinde 600 savaş uçağı bulunmaktadır. Üç tümen halinde bulunan bu kuvvet Mig19, Mig21 ve Tu26 Rus yapısı uçaklarla iki İlyuşin bombardıraan taburu ile güçlü durumdadır. Ayrıca Amerikalılardan alınan jet ve bombardıman uçakları da bu kuruluş içlnde görev almaktadır. T nin Boğazlar üzerınden kendisine yöneltilecek bir »ürpriz «aldırısından korkması için de bir neden yoktur. OrtaDoğu ve Afrika pek başkalaşmaktadır. Birleşik Amerika ile kendi arasında çıkacak bir çekirdekli savaşta Sovyetler Birliğinin tarafsız bir Türkiye'yi tahrip etmeye kalkışması için biz ortalıkta hiçbir neden göremiyoruz. B Tırmanma ve Cevre savasları ımdi ikinci modele geliyoruz. Bu, örneğin gene Almanya sorunu yüzünden çıkacak konvansiyonel bir savaştır. Turkıve NATO içinde oldukça. kolay kolay bu savasın dısında kalamıyacaktır. Kendisi kalmak istese bile, özellikle Fransa'nın NATO'nun askeri örgütünden çekilmesinden sonra Batı Avrupa'da çok sınırlı bir davranış hürlüğü kalan Birleşik Amerika bu savaşı Türkiye'ye kadar tırmandırmak isteyecek, ve topraklanmızdaki Amerikan askerî varlığını kullanarak tırmandıracaktır Savası Birleşik Amerika tırmandırmasa, Sovyetler Birliği Türkiyeyi rahat bırakmıyacaktır. Çünkü, konvansiyonel plânda kalan bir savaşta, Sovyetler Birliği Akdeniz egemenliği gibi Ortadoğu petrollerine de el koymak istiyecektir (3). Eğer Türkiye NATO dısında olursa, Avrupa'da çıkacak konvansiyonel bir savaşta durumu ne olacaktır? Bu sorunuıı karşılığını kestirmek kolay değildir. Genel olarak, biraz önce de belirttigimiz gibi. Avrupa'da çıkacak konvan sivonel bir savaşta Sovyetler Birliği'nin Akdeniz eeemenliğini ve Ortadoğu petrollerini kendi deneti altına almak istiyeceğini düsünmek gerekiyor. O zaman da hem Bofnzlann, hem de Türkiye'nin durumu büyük önem kazanacak ve Sovyetler Birliği, büyük bir olasılıkla, İkinci Dünya Savasında Almanya'nın yaptığı çibi Türkiye'den eeçit istiyecektir. Fakat o zaman da Törkiye'nin NATO dısında olmasımn kendisine bir zararı doknnmayacaktır. Çünkü, eRer bu yüzden Türkiye ile Sovyetler Birliği arasında bir çatışma çıkarsa, Batılı devletler kendi çıkarları gereğince Türkiye'ye ister istemez yardım elini uzatmak zorann duyacaklardır. Üçüncü model, bugünkü askert blokların dışındaki ülkeler arasında, ya da bunlardan biriyle büyük devletlerden biri arasında çıkacak bir «çevre» savaşıdır. Bundan önceki bir yazımızda da belirttiğimiz gibi (4), bugünkü dünyada bloklar dışındaki ülkeler arasında sonu büyüklerin karşı karşıya gelmesine kadar gidebilecek bir çatışmanın çıkmasına kimse göz yummuyor. Fakat bu, bundan sonra çıkacak bu gibi çevre çatışmaları, bir tırmanma sonunda, büyük devletleri karşı karşıya getirmiyecek demek değildir. Nitekim, başlangıçta Vietnam'da bir iç anlaşmazlık olarak beliren çatışma, sonunda buna Birleşik Amerika'nın da karısmasına varmış bulunuyor. Şimdilik pek yakın bir olasılık gibi görünmemekle beraber, Vietnam savaşınm, sonunda Sovyetler Birliğiyle Birleşik Amerika'yl karşı karşıya getirmiyeceğini kimse kestiremez. Aynı biçimde, iki devlet, 1962 yıhnda da Küba yüzünden karşı karşıya gelmiş bulunuyorlardı. Kurtuluş çareleri K i :: :: •i •: iiii Sonuc I :::: Kara Kuvvetleri K :::: TEŞEKKÜR Anl blr kalb krizi lle aramızdan ayrılan eşlm. sevglll babamız vefatı dolayısiyle cenaze merasimine iştirak ederek, evimize bizzat gelerek, mektup ve telgrafla acımızı paylaşan dost, akraba, arkadaş ve komşulara de rin çukran ve tesekkürlerimizi blldiriri2. Esi: Bayıiye Akay Çocukları: Ülkü ÜOcerTuncer îener Cumhuriyet 1692 Satıhk Mülk TEŞEKKÜR Azlz varlıımıı a aa TACETTİN AKAY'ın ZELİHA KEVSER ŞAHİNBAŞ'ın Bizleri sonsuz elemlere garkederek ebediyete intikali dolayısıyla cenaze törenine iştirak etmek, çelenk göndeımek, ziyaret, telgraf, mektup ve telefonla taziyetlerinl bildirmek suretlyle büyük acımızı paylaşan akraba, dost ve tanıdıklarımza, sayın Dışişleri Bakanı ve Dışişleri Bakanhğı lle NATO Dairesi mensuplarna. Yardımsevenler ve Verem Savas Derneklerl Başkanlıklarına içten teşekkürlerimiîi arzederiz. Oğln: Fanık Şahinbaf ve Şahinbaş, Karaman. Arsal, Apa, Borak, Kip Aileleri Cumhuriyet 1693 Ayldlc Musa % 15 I R A T L I Tel: 44 44 06 Reklâmcılık (569) 1695 Üç model Nimbüs B atı ile kurduğu savunma bağ ve ilişkilerinin Türkiye'nin güvenliğine ne kazandırıp ne kaybettirdiğini görebilmek için üç model alacak v e bunlar üzerinde düşüneceğiz. Ancak, bundan önce, bir noktayı iyice belirtmek gerekiyor: Bu modelleri incelerken, Birleşik Amerika'nın ve Sovyetler Birliği'nin birbirlerinin davranışları karşısında alacakları kesin durumlan bilmek yeterliğinden yoksunuz. Bizim burada yapacağımız, karşılıkh durum almalarda akıl ve mantık kurallarınm isleyeceğini varsayarak, bazı tahminlerde bulunmaktır. Bununla beraber, akıl ve mantık kurallarmm her zaman işlemediğini ve insanoğlunun çok kere önceden kestirilemeyen davraniflarda bulunduğunu da gözden uzak tutmamak gerekir. Alacagımız modellerin birin clsi, örneğin Almanya sorunu yüzünden iki büyük devlet arasında çıkacak tam çaplı bir çekirdekli savastır. Türkiye NATO içinde oldukça. topraklarında Amerikan üssü bulundursa da, bnlnndnrmssa da, bu savaşta ilk darbeyi yiyecek ülkeler arasındadır. Topraklannda Amerikan üssü bulnndurnrsa, Sovyetler Birliği buradaki çekirdekli vurucu güeü yoketmek isteyecefi için Türkiye'ye ağır bir çekirdekli darbe indirecektir. Eğer topraklarmda çekirdekli vurucu gücle donatılmış Amerikan üssü bulundurmazsa, belki Türkiye ağır bir çekirdekli darbe yemivecektir ama, Sovyetlere yakınlığı ve özellikle Fransa'nın NATO'nun askerî örçütünden çekilmesinden sonra daha çok önem kazanan bir harekât alanı olması vüzünden, i«in içine karışraaktan kurtulamıvaeaktır. Aynı modflde. Türkiye NATO üyeıi olmadıgı takdird» durum M Hiç yüzünden yokolma •$ılmayan Okyanut değll. SEKRETER ARANIYOR Türkçe ve miikemmel Fransuca bilen Sekreter Daktilo aranıyor. Taliplerin, referanslan ile yazılı olarak P i 136 Beyoğlu'na müracaatlan rica olunvır. Moran: 355/1669 Ankarada Satılık Kıymefü Bina ve Arsa Yenişehir'in birinci sınıf iş sahası olan İzmir caddesinde 24 metre cephesi bulunan 675 karemetro arsadaki dört katlı apartman v e dükkânlar satılıkür. Satış şartlarinı, Sirkeci Ebussuud Cad. 75 üst katta MJIJH.U. adresinden öğrenebilirsiniz. Cumhuriyet 1675 ğer 1962 Küba buhranınm bir benzeri bugün de olsa ve bu kere taraflann hiçbiri gerilemeye yanaşmasalar, NATO içinde bulundukça, Türkiye çok güç durumda kalacaktır. Savas NATO alanı dısında geçse Ve taraflar Avrupa'daki ittifak bağlannı isletmekten kaçınsalar bile. Türkiye topraklanndaki Amerikan üsleri yüzünden devamh çekirdekli darbe tehdidi altmda kalacaktır. Çünkü Birleşik Amerika buradaki vurucu gücünü kullanmak niyetinde olmasa da, Sovyetler Birliği'nin, savaşın nasıl geliseceSini önceden kestiremeyip ilk ağızda bu gücten kurtulmak istemiyeceğini nasıl bilebiliriz? Eğer Türklye NATO dışında olursa, başka ülkeler «rasında çıkacak bir çevre savaşı Türkiye'ye kadar tırmanabilir mi? Bu sorunun karşıhğını gelecek yazımızda arıyacağız. (1) Sovyetler Birliği'nin bu konudakl görüşleri için bk.: Ravmond Aron, 1/e Grand Debat, Initlation a la Stratf?ie atomique (Paris, 1963). *h. 160169. (2) Prof. Dr. Suat Bilge, Mllletlerarası Politika (Ankara. 19661, sh. 126. (3) Raymond L. Garthoff, SOVİP' Strateçy in the Nuflear Age (New York, 1962), sh. 106. M) «Değisen Dünya». Cumhuri yet, 25 Kasım 1966. E iş Fırçasıciır Atlantik badmvm vimkboy ^tfTF^Tm • Ayr> 'en» >• fakıllsrd» btrbirina»» cuıp um 2> «««ıttir. • Stefil.kıllan PERLON T. DORLOr/ d » ımti|*dılıniştır » I * dAkOlfnaı j)r ATLANTİK rfij hrçtv VI1 di) mmcunu f>«cf»ys edlfc. Reklâmcılık 570'1696 TGDD GENEL MÜDÜRLÜGÜNDEN: a • • • a IZOCAM Bir Mimar Arıyor tn r e Ses'e karşı Cam Vünü izolâsyonunu tanıtmak uzere askerliğini yapmış, asgart 3 yılhk meslekî tecrObesi bulunan, azamî 35 yaşında, Almanca bilen bir Mimar aranmaktadır tlgililerin : KarakBy, Tersane Caddesi, Izsal Han'dakl Şirket Merkezine müracaatîan rica olunur. Tel.: 49 84 5: BILDIRILMIŞTHt Sayın taşıtıcılann, kaybolma veya hasar dolayisile mal kıymetinin tamamııuıı TCDD tarafından Sdenmemesi şikâyeti vardır. Bunu nazara alan İşletmemiz tarifelerini kıvmet beyaru esasına göre kabul etmiş ve kaymet beyaru dışında taşıma yapanlann bu hususu hamule senedine kayitlarını mecburî kılmıstır. Saym müşteriîerimizin mutazarnr olmamaları içln, kıymet beyanını esas tutan tarifeyi kabulleri zaruridir. (Bann 11418 A. 1094/1872) Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu İstanbul Şubesi lülüdürlüğünden: Kurumumuz için satın aluımakta olan malzemelerin cins, miktar v e vasıflarını gösterir Hsteler Galata, Bankalar Caddesi No. 75 77 kat 1 deki Müdürlüğümüzün giri} kapısında bulunan ilân tahtasma asılmaktadır. Kurumumuzla ticart münasebette bulunmak isteyen firmaların bu listeleri burada tetkik edebilecekleri ve lüzumlu görecekleri tamamlayıcı malumatı Alım Şefliğinden alabilecekleri ilân olunur. Tel: 44 41 77 (Bssın 114471682) Ticaret ve Sanayi A.Ş YARIN FÂSİT DAÎRELER Manajars: 314/1683
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle