05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFK DÖRT 5 Arahk 1967 CTJMHURtYET arkadaşına işaretle: ($u kadını görüyor musun, kaymakamın karısıymıs, zavallı dokuz defa bayılmıs...) dedığını kulaklarıyla isıttiğıni anlatmıştı. Görüyorsun ki Vıranşehirde aleyhimde galeyan değıl, lehımde acıma ve merhamet dujguları hâkımiı.. 0 Intıhar olayını müteakip kocamın dairesine gelır gelnıeî tehalükle ilk sözün: (Bana mek tup bıraktı mı?) oldu. Aue geçımsızhimden ıntıhar edetı lur kaymakamın, intıhanyla ılgısı bulunmavan valisıne mektup yazmasına sebep olmadığmı düşünemeyecek kadar telâş içinde idınız. Yaptığınız baskılar dolayısıyle sızi ıtham edeceğinden korkuyordunuz. Boyle bir mektup varsa baskasının eline geçmesınden endışehydiniz. O Udacı Alı, eşimin makamına yalnız gırdığınızı, kapıyı arkasından kılıtleyerek bir süre ıçeride kaldığınızı ve sız çıktıktan sonra kocamın şahsı dolabını kırık gorduğunu anlatmıştı. Açıklamalarınızda güya sahsı eş yalannı tesbıt ıçın tahrırat kâtibıne kırdırdığınızı soyluyorsunuz Henüz cenaze bile kalkmadan şahsı eşyalarını tesbıt sıze mı duşeıdi?.. Hayır Vali bey. bin kere hayır... Siz bu dolabı. vilâyet kolunu açıklavan üçüncü bandı ele geçirmek için kırdınız, buna da muvaffak oldunuz, tebrık edeGörüyorsunuz ki batağa dü§müş bir kimse haline geldiniz, çırpındıkça batıyorsunuz, bari sükut etmesını bilin... Sırça koşkte oturan komsusunun bah çesine taş atamaz!.. Vıranşehır olayları gibi bir hâdıse, Batı ülkelerınden bırinde geçseydi böyle bır Vali yerinde duramaz, yuvarlanır giderdl. Memleketımızde r.e yazıkkl bır Meclıs soruşturmasına dahi mevzu olmadı. Hürmetlerımle. 1/XI/19«7 Esin Gurbüzturk Viranşehir eski Kavmakamı Dogan Gurbüzturk Eşi Baskılar dolayısiyle sizi itham edeceğinden korkuyordunuz Ssyın h»nım okayncnlarım! Kendinizi benim yerime koyun ve düjünün bir an... Yine de eve geldiği zaman katiyen münakaşa etmiyor, sadece gonül kırgınlığı ile yetiniyordum. Münakasa edemezdim zaten: Eşım fazla sinırliydi, sinirlendigi zaman hiçbir şeyi gözü görmez, kıyasıya döverdi bile bexıi. Fakat buna rağmen çılgınca «everdim kendisini ve gayet iyi bılirdim ki en az benim onu sevdiğim kadar severdi o da be ni. Çok kızdığı anda döver, sükunet bulunca pışman olur, özür dilerdi. Ben de hepsini unuturdum. Babamın mektubunda bahsi geçen hâdisede şöyle olmuştu: Antepte beni gezdirmesini, bir eğlence yerine götürmesini beklerken, beni otel odasında bırakıp saza gitmesi pek çok ağrıma gitmişti. Başka seye gücüm yetmediği için ağlarken beni döğmüj, kanlar için de bırakmıstı. Bu gibi hâdiseler senede bir lki defa tekerrür eder, fakat içinde k8tü niyet bulunmadığı için hemen özür diler, etrafımda pervane gibi döner, affettirmek Için hiçbir gayretten çekinınezdi. Bu sefer öyle olmuyor, hera yapıyor, hem de her gün bir kans turatla eve geliyordu, ben «adece bana yapılanlan düsünüyor, Valinin baskılan neticesi bu kadar degiştiğini aklıma getiremiyordutn. Hlç unutmam: Bir gun lâhtnacun yapmıştım. Eşim çok severdi ama yine yemeğe gelmemiîti. Lokmalar boğazırada düfümleniyor, yutamıyordum onsuz bir türlü Bu halimiz ne olacak diy« düşünüp ağlarken kapı açıldı. Oydu gelen, »evindım birden. Fakat gene içeriye girmedi. Ayağını dahi çıkarmadan: (Afiyet olsun) dedi. Gelsene diye çağırdım: (Gelemiyeceğım, arkadaşlar bekhyorlar) dedi ve ağladığımın bıle farkına varmadan Allahaısmarladık diyerek çıkıp gitti. Ne hale geldığirai bir düşünün.. Artık benımde canım eve girmek istemiyordu, eve komıser beylerden ekseriya geç vakitler dör.iiyordum. Son gecede yine oradan dönerken bana haber verraek lüzumunu bile duymaksmn Urfaya taza gittigini haber almıstım. Vali «landalyesinde oturan ada mın, gazeteci arkadaşlann da sayfalarca açık açık yazdıkları baskı ve bunaltımları içinde son derece morali bozulan zavallt esımin son ramanlardaki alışkın olmadtğım davranışlarını anlayış ve olgunlukla karşılayamadım. Gerçi bir şey yapmadım ama, kırgın durdum. îşte benim de hatam bu oldu. Akıllı bir kadın olsaydım dısarıdaki bunahmlarıyla ilgilenir, kurtarabilirdim kocamı. Her şeyi ondan bekledım, yeniden elde etmeyi hiç düşünmedim ve yapamadım. Kimbilir belki gururuma fazla duşkündüm, belki de çok aptaldım. Fakat hakikat olan şu ki: Onu, çok pek çok, belki de hiçbir kadının kocasını sevemiyeceği kadar çok seviyordum. Bılmiyorum her kadın mı böyle olur? Sabah dairesine gıdip de gelinceye kadar özlerdim kendisini. Dönüş saatlerinde ekseriya mut fakta yemek hazırlardım. Ayakkaplarını çıkarıp da terliklerıni giyişinden anlardım onun geldiğinl ve içime sonsuz bir fe YAZAN: ESİN GÜRBÜZTÜRK rahlık yayıhrdı. Yaradılışım icabı yapamazdım ama boynuna sarılmamak için zor tutardım kendimi. Şimdi bir ömür boyu onsuz olmak, öyle zor öyle acı ki... Yavrularım için bu sonsuz acıya katlanmaya çalışacağım. Eğer artık benimle olsun uğraşmayı bırakır da müsaade buyururlarsa Vali bey hazretleri... (bu yazı serisi iki ay önce hazırlanmışken Cumhuriyet gazetesi bugiin yayınlayacağım, yarın yayınlayacağım di ye bir buçuk aydır bizi oyalamış ve bu arada Valinin yazılarının tesiri altında kalan Doğanın baba tarafı beni öldurmeye teşebbüs etmis ve halen de hastahanede yaralı bitap vazıyette kalmış bulunuyorum. Gorülüvor kı dolambaçh da ol sa valinin kahrına ben de uğradım.) Netice Kamu oyuna mal olan gerçek şu ki: (Idealist, çalışkan, mücadeleci, dürüst, hassas ve hümanist) bır karakter tasıyan eşım Doğan Gurbüzturk, tayın edıldiğı Vıransehrin sosyal kanserlerınden : 0 Devletin verdiğiyle yetinmeyen rnemurlar arasındaki düşvet ve ırtikap gibi yiyıcıli61. £ Bir karış toprağı bulunmayan muhtaç köylüler dururken Hazine topraklarına bın bır dalavere ne el koyan ağaların yağmacılığını ortadan kaldırmak için mücadele bayrağını acmış ve kısmen de başarmış ken, bu mücadelesinde yardımcı olacağı yerde kendisini yalnız bırakan ve hattâ karşısında cephe alarak teşebbüslerını baltalayan, hıyerarşik üstunlüğunden faydalanarak kendisini yerli yersiz hırpalamak suretiyle vekar ve haysiyetıyle oynayan Urfa Valisi Kemal Gazezoğlu' nun ittiği bunalımlar içinde bir (ideal şehidı) olarak hayata göz lerini kapamıştır. Evet Gazezoğlu! Siz kamu oyunda böylece mahkum edıldiniz. Bu gerçeği ne kadar çabalasanız deği?tiremezsiniz. Sair : (Beyhude bu gavretin, mezarcı!) dememiş mi? Sen de manevi sorumluhığunu benim üzerime yüklemek icin boşuna çabalama! Gerçi eşimin aile dısmdakı bunalımlarını se7erek ona destek olamadığım için ben de kusurluyum Suçlarımızın mahıyetini kıyaslamak istersek benimki kabahatsa, seninkisi ci nayettir. Bu ağır suçu üzerinden atmak ve aıle geçimsızligine baŞlamaK için daha ılk günden büyük bir gayretle tesebbüse geçtiniz: 0 Intihar haberi üzerine Viranşehire hareket eden babamı, Urfa dolaylannda polislere karşılattırarak: (Intihar aile geçimsizliğinden olmuş, Vıranşehirde kansı aleyhine galeyan var, aman oraya gıtmesin! haya*ı için tehlike var) dedirterek görünüşte babamın hayatını koruma tedbiri, gerçekte kayın biraderlprimi babamdan ayı rarak bu vnla serbestçe ikna gavreti güttünür. Gerek bu yoldakı telkinleriniz ve gerekse cenaze merasıminde gösterdığiniz sahte ügı ve methıvelerınızle onları ıknaa muvaffak olduğunuz ılk ış olarak sıze tpsekkur mesajı yayınlamalanndan, son ıs olarak da beni öldürmeye teşebbüs etmelerînden anlaşılmaktadır. Ama guneş balçıkla sıvanmaz, gerçek er eeç gürı ışığına çıkacaktır. Babam bu sahte tedbirırize uymadı, Vıranşehıre geldı. Cenaze merasımınde ka'.abalık içinde bulunan babam. yurcği yanarak tabutun geçışıni pencereden seyreden karı<ını gören halktan bırisinın yaınnria BULMÂCA, 1 234 56 789 1 2 1 3 4 5 6 | 1 1 1 l 9 HEFö+y m ı ı ı nH 9 «Piyango çekilerek sahıp o ülkenın dörtte Ikısi. 6 Kuzey Asyada bır akar su, fcat'ıyen ve lunmuş konut» karşılığı ıkı söz. kesın olarak. 7 En küçük zaVUKARIDAN AŞAGIYA: man parçaların1 Şakakları uzerinde ve çedan 8 Bır ıj nesinin altında bulunması gerel^kıru'ı.'löu, J M ve fıkır uzerınken kıllan mevcut degU (ıki söz) 2 Ddrı tekerlekli taşıtlar 'urma hareketl, (çoğul). 3 Tersı bır deniz naiîliye vasıtasıdır .bir daha tekrartersı ıllenmızlanmca çabuk dönen şeylen lasden birıdır 9 vir etmek için kullanılan bir te»Karşındakmt rım belinr. 4 Çevrilince «pek yalan vaadlerle j'akm görünmıyen dmlenme zaoya'.a!» mânasımanı» belirir (iki söz). 5 Ele Oünkfl bulmacanın na bır emir, kar geçırip sahıp olarak, komşu bıx halledllmis sckU fırtınasL SOLDAN SAGA: 1 Yemen'ieki son ihtüftl t!e mevkiinden düşuniler eskJ Cumhurbaşkanı, bir edatın lusaltılmış ve kalınlaştınlmışı. 2 «Zaman zaman muhabbet göster!» anlamına Uç sözlü bır emir 3 «Bilerek ve istıyerek» mânasına Oir eski tenm, bır işaret sıfaü. 4 Bır çeşıt kızkardeşın yansı, Müslümanlann ınanışına göre öteki dünyada bütün diri'en lnsanlar bu adı taşıyan meydanda toplanacaklar. 5 «Sözde» karşılıjı bir söz ve bir edat, bir hayvan. 6 «Orta hararet derecesinde vücut kırmızı suyu» anlamına ikt soz. 7 Bir hastalık veya kaza sonucu vücutta açılan, eskiden ye mek yenirken masa yerıne öu kullanıhrdı. 8 Bır çeşit generalin iki başı, çağırma aracı imal et!» mânasına iki sözlü biı emir. 6 DÜNKÜ BULMACAN'TN HAUJİDI1JV115 SEKLJ NASIL HALLEDİI.ECEK Yukanriaki rakamh bulmaıada t»decr 4 tane anahtat (ipucu) ve 8 tmıe sonuç vardır Buş kalan lZ karenin içine 1 den 9 a kadar uygtın blntt rakam koyarak ve (nplantd. çarpma çıkartma, bölme işaretlerinc dikkat ederek soldan sağa re yuknrıdsn aşa«ıya bulmacadu gosterilen sonuçları hulunuc Biı a» vaktinizi «Jif ama. bo? vaktinizi b««ç« feç'rmia olursunuT. Disi Bond MODESTV BLAISE 06 25 06 30 07 00 07.05 07.30 07.45 07 10 03 OC 0101 09.1 •> 0'30 O'J AO 10 00 10 05 10.20 10.40 11.00 11.45 12 0O 12 10 12 25 12.40 13 00 13 15 13.30 14.00 14.15 14 30 15.00 15.05 Acılıs Gunavdın I Kdve habcrler Gunavdın II Haberler ve hava durumu Islanbulda bueua Hafîf mıtzık Hafıf Batı müztgi Beraber ve solo türküler Pivano soloları Saz eserleri Ev icin Ara haberler Frausadan müzik Sukran Doruktan sarkılar Arkası varın Sabah konscri A Karacandan sarkllar Haberler M.Akkustan türküler Darvas ve arkadasları G.Kasacıdan sarkılar Haberler T. Uveundan sarkılar Rekiâm Drofframları Mavi Isıklar orkestrası Selma Ersozden sarkılar Radvo senford orkestrası Ara haberler Kemal Karasüleymanoiludan türküler Okul radvosu Sa? eserleri IFTAR PROGRAin Ara haberler Erkekler faslı Rekiâm Droeramlan Haberler ve hava durumu Kücuk ilânlar Ekrem Koneardan sarkılar Naimâ Tarihi Fatma Turkândan türküler Snor zazctesi Gönül Akkordan sarkılar Havat ve kitaolar 24 saatin olavlan Aktıialite ve aoor Rekiâm oroeramları Habetler ve hava durumu Hafif müzik Cesitlemeler 79 Byron kendini kapana kısılmış gibi göriiyordu. • Bana jeytanca bir baskı yapmaya çalışıyor•un > • Böyle konuşma, şekerim!» t^ki ilma. konu?may»l da ne iöyteyeyim? öteden beıiJıenim topallayışımı, seke seke yürüyüşü mü seyredenlere dış bilemişimdir, diye açıkça söyleye yim mi? Sokakta çoğu vakıt karşıdan bir yabancının geldigini görünce bile olduğum yerde mıhlanır kalırım, bunu mu söyliyeyim? Ya da.. ya da. sakatlığımı belli etmemek için, koşmaya başlarım.... Hoş, ar tık eskisi gibi koşamıyorum ya.» • Ama. eskisi gibi yüzebilirsin.» Byron ayağa fırladı. gitti pencereden dışan baktı. c Korudaki göl baştan baja buz tutmuş< dedi. Sonra, dönüp kendi kulaklarına bile yapmacık gibi gelen bir kahkaha attı: «Ah sen ne korkunç bir kadınsın'> Annabella hoşgörür gibi bir tavırla başını salladı. • Bak daha şimdiden biraz olsun ferahladın. Senin şu ayacığın artık dert olmayacak sana.» Ayacık! Byron karısma soğuk soğuk bir baktı. Çocuk konuşması, aptalca bir çocuk konuşması! Hele bu kadınm kendini hep doğru görüşül Byron durgun bir sesle: «Soğuk slmıîun, yatsam iyi olur» dedi. «Ayacığımı da dinlendirmiş olu rum, öyle deği! mi? Bana biraz sıcak limonata gönderir misin yukarı?» Annabella: «Ben kendim getiririm» dedi. Karısı mutfağa doğru gidip gözden kaybolunca ya kadar Byron hiç kımıldamadan durdu: görünürde uşak falan olmadığma emin olmak için de bakındı, ancak ondan sonra yukanya, yatak odasına çıktı. tçinden: •Deliyim ben» diyordu ama, insanlarm çoğu da. şu ya da bu bakımdan, deli değil miydi?. Annabella, sıcak limonatayla, gelince Byron bu nu açıkça söylemekle ferahlık duydu. € Senin Ördekçiğin delinin biri. Evet, deli. Za vallı Byron, zavallı deli Byron.» Annabella hoş görür gibi bir tavırla: «Senin çocuk tarafın pek tatlı» dedi. Çocuk tarafın! « Zavallı Byron!» • Byron şimdi bunu daha içten söylemişÜ. Balayına çıkan yeni evliler kar yüzünden iki gündür Halnaby Köşkünde kapalı kalmışlardı. Byron şiir yazıyordu, Annabella dinden söz açmış, uzun uzun konuşuyordu. Byron en sonunda patladı: < Elinden gelirse, cesaretin de varsa beni doğ ru yola yonelt bakalım!» Annabella. kendine güvenir bir halle: «Elimden te gelir, cesaretim de var» dedi. «Tanrı'yı arar da *3ndi isteklerinin yerine O'nun isteklerini koyarspn O'nun canlı varlığına inanırsın.» Byron: «Tanrı zalim, Annabella» dedi. «Kimtnl cennete, kiminı cehenneme mahkum ediyor. Ben O'nun cehenneme mahkum ettiklerindemm. Cennetten kovulmuş bir melek. anladın mı? Tanrı yüzyıllarca önce kovmuş beni, o günden beri yer>üzünde dolanıp duruyorum, alcıbeümi bekliyoAnnabella içinden: «Acaba çok mu konuştum?» diyordu. Çok konuşmamışsa bile pek erken Konuşmaya balşamıştı. Bellıydı kı kocasını somurtuk bir oğlan çocuğuna çevirmiştl. Byron o gün hiç konuşmadj, ertesi gün de ancak ablasmdan mektup alınca keyfi yerine geldi Seyinçîe okudu, sonra kansına uzatarab şakrak bir kahkaha attı: «Bak Augusta bana ne diyorl «tnsanlann en sevgılisı. en birincisi, en ıyisı» diyorl E, sen ne dersin buna?» Annabella mektubu dikkatle okudu. tki kardeşln birbirine en sıkı aile sevgisı bağlariyle bağlı olduklan belliydl Augusta'dan bir de dâvet vardı: Onltn çağırıyordu, gelinınl pek görmek istiyormuş. Aym yirmi ikisi Byron'un dogum günüydü o günü Six Bottom'da geçinrlersc pek sevinecekmiş. Annabella: «Senin doğum ^ününe kadar Sesham'a döneceğimıze söz vermiştik ya» dlyo haürlattı. Ondan sonrakl bir iki gün İçtnde ne Sia Mıle Bottom'un lâfını ettiler ne de Seaham'ın Byron şiir yazıyor, Annabella da Sitap okumfT» çaiışjyordu ama, konuşmadan da edemıyord... Bir sabüb kahvaltıda: «Beni belki pek cidd) bulaoaksın ama» dedi, «senin yaradılışın Uzerinde edindiğirn kanı benim gıtttkçe artan l'^intülerimı unutmava vardım ediyor » Byron alavM alav'r «P=m Knnatların aiuna au almak. niyetindesin?» dıve rum.» Kov odası «Evet, sen lstersen.» Byron, mağrur bir tavırla: «Devam et» dedi. Annabella, agzına doidurdugu kızarmış salamları iyice çigneyip yuttuktan sonra: «O bır alay tuhaflıklarının altında lşin lçyüzü aranırsa» dedi. «senin de şu kibar takımmdan oidugun ortaya çıkar. tnsanlara, özellikle bana azap verme huyun başiıca can sıkıntısından Ueri geliyor. tçkı, kumar, hovardalık da nep o kaynaktan doğar » Annabella masadan kalktı. gitti arkasını ocaîa dönerek durdu. Byron ıçınden: «Bu duruşu pek benımsemeye basladı... Evde artık onun sözü geçecek va» dıyordu. Soğuk bır sesle: «Ne yaptığının tarkında mısm?» diye sordu. «Evlıüği, bızırrı evlıliğımızı can sıkıcı, tekdüzen bir şey olarak tlân ettın çıktın » «Böyle fcalması sart defil va.» «Düşündüğünüz çareyı söyler mısınız lutfen?» Annabella, düsünür gibi. nlkâh yüzüğüyle oynuyordu: «İki çaresl var bunun. Birincisi...» Byron: «Yüzüğüne sardığın şu kara kordelâ ..» diye onun sözünü kesti, «çıkaı at şunu AllahaşiıAnnabella kocasmın bu boş inanma uyaraa, kordelâyı çekti çıkardı, tırlatıp ateşe atü. «Birincisi. biraz eğlence. tkıncısı. en önemlisi, şu Tanrı vergısi olan şairliğıne kendmı bıraa daha vermen.a «Ne gib* bir eğlence salık venyorsunuz?» «Toplantılardan pek hoşlanırsın sen. Annenv le babam da senin doğum gününde bır toplantı düzeniemeyi pek ıstiyorlardı.» Byron, «Hey Allah!» diye patladı. «Seaham'da eğlenecekmlşım!» Annabella kendısmde pek Geyrek göriilen öfkeyi önlemek için ellerıni arkasından bırbırıne kenetledi. «Baslt eğlenceler de ınsanı pekâlâ memnun eder» diye hikmet yumurtlaüı «Seaham'a gıtmfck üzere hemen yarın yola çıkalım dıyorum.» Basıt eğlenceler! Byron alaylı alaylı guldü. Annabella'nın babasının o soğuk soğuk şakaları meselal Ergeç Seaham'a donmek zorunda kalacaluı ama. bunu hiç olmazsa biraz secıktırebilırdı. «Yarın cuma» diye sızlandı AnnabelİP pek parlais bir gülüş'.e: «Beı. sanıyordum kı yalnız ayın on üçüne gelen cuma uğursuz sayılır» dedi. Byron bu sefer başka bır şeyi denedi: «Cuma Müslumanların tatıl gunüdur. Ben de buna ötedenben titizlikle uyarım.» Annabella'nın yüzünde bır korku. bır şaşkınlık beiirmişu. Byron: «Ne söyledım ben şırndı?» diye sordu. «Nlkah yüzüğüml Ateşm ıçuıe duştü » Byron ocağın başına fcoşup demın kaptı Annabella kendini çabucak topariamış, gene o eski duruşunu almıştı. Kendısının de bir takırn DO; inanları olduğunu bellı etmek lster mıydı nıç! Sâkın bir tavırla; «Başka bır yüzük alırsıu bana» diyordu. Byron: «Dünyada olmaz!» diye haykırdı «Nv kâhta taktığm yüzükten başkasını takarsan evlenmemız başarısızlıkla sonuçlanır » Bıraz sonra, demırın ucunda, yüzuğü ateşten çıkanyordu «telâketl önledık... Kü sala!» Annabella Kocasının bovnuna sarıldı. Onun •boş inanlar ilk deia olaralj hoşuna gıtmıştı Demek fci Byron evlıliklerine değer veriyordu; bu ış yürüyecekti. Tatlı bir sesle: «ördek'çığım» diye fısıldadı. «öy!e mutluyum, öyle mutluyum kı!» XXIII Augusta Leigh karaeşının doğum gUnünii Sea ham Köşkünde nasıl geçırdığını onun agzından dınlerken kabkahayla gülüyordu... Hattâ, görümcesi nı çekine çshine seyretmekte olan Annabeıla'ya so rarsanız, b. Ji aşın kaçacak bıçu.,de gülüyordu Augusta, kendini bır koltuğa atarken, boğulur gi bı: «Demek, liady Milbanke'in başından perukasın: çekip aldın ha?» diye naykırdı. «İnanr sana ı Annabeıla'ya baktı. «George her ?eyı oek şlşınr.ı Annabella «Oyun oynuyorduk» diye anlatmavs başladı. «Byron hırkasuıı tersını yüzüne gıymışri bu gülünç kıyaletini tamamlamak İçin de bır p & ruka lstiyordu. O akşaro gerçekten deliye dön müştü.» Byron hirdenbire ona doğru döndü: «NP de olsa sen bir deliye vardın, Elm* soyıeaur» aedı \Uevımı var) na!» TIFFANY JONES Kaoanıs IOZIM, O SBJİN OCJNCJ SÖZÛNO T U T . tSTl'ytCSÛN, CO5BJ cutaasr İSTANBUL IL RADYOSU Acılıs ve Droeram Sizm icin Kucük konser Cesıtli muzik Senfonlk müzik Hafif müzik Aksam konseri Genclerle beraber Fransızca sarkılar Sanat saati Hafif muzik Gece konseri Caz müziâi Hafif Batı tnüziM Proğrara ve kapanıj ••• A N K A R A Acılıs Gunavdın I Köve haberler Haberler ve hava durumu Gunavdın II Sabah müziei Ankarada busün Kücük ilânlar Her telden Gdnül Sdvlerden sarkılar Ev icin Sabah konseri Arkası varın Ara haberler Okul radvosu Hafif muzik Mustafa Ersesten sarkılar Balete caârı Ara haberler Ba&lama T. O. havalan Kıbrıs saati Meral O6urlu ve Dündar Balkandan sarkılar Haberler Hafif müzik Rekiâm nrofframlan Tovstm Dikmenden ttırküler Gonul Akından sarkılar Albümlerden secmeler Haberler Okul radvosu Hafif müzik r C. Cir«k»en tiirküler FFTAR PROGRAMI Saz eserleri Haberler Tnce saz fs d'invamız Rekiâm Droeramlan Haberler ve hava durunm Kücük ilânlar Salih Uveundan türküler Uvkudan önce Ciean müzi5i Turk M. D. isteklerl Kücük konser 24 saatin olavlan Cagımızda teknik eellsmeler Klâsik T. M. toDİuluSu Hafif muzik TBMM saati Haberler ve hava durumu Her tıafta bir vorumcu Gece varısma doSru KaDanıs Makine ve Elektrik Mühendisleri Alınacaktır ALÜMİNYUM FABRİT.A VF TESİSLERİNDE çalıştırmak üzere Makine ve Elektrik Yüksek Mühendis veya Mühendisleri işe almacaktır. Ücretler 4/10195 sayıb karamameye müstenit yönetmeliğe görs ödenecektir. Seydişehir için cari azamî munzam ödemeler verileceği gibi, evli olanlara 1968 yılrnda inşa edilecek lcjmanlardan tahsis edüecektir Bekârlar, misafirhpnede ikâmet edeceklerdir. Ahnacak elemanlar behemal DTŞ MF.MLEKBTLERE staja gönderilecektir. Aranılan şartlar: a) Türk vatandaîji olmak, b) AskerlİH'ini yaDmıs ve 40 fknk> yasmı Recmemis olmak. İsteklilenn ETİBANK ALÜMİNYL'M TESİSLERİ GRUP MÜDÜRLÜĞÜ, ANKARA, adresine müracaatlan. fBasın: 27167 A. 15302^14520) tzmir Levazım Amirfiği I.No. Satmalma Komisyon Başkanhgüidan: 1 tzmir Deniz İkmâl Destek Komutanlığı ihtiyacı için 24.000 Kg. zeytin tanesi kapab zarf usulü ile satm aimacaktır. 2 Muhammen bedel tutan 108.000 TL. lira olup geçici teminatı 6750 liradır. 3 Eksiltmesi 16 Aralık 1967 cumartesi günü s=ıat 11 de İzmir Lv Âmirliği 1. No. lu Satin«slma Komisyon Bşk. lığında yapılacaktır. 4 Evsaf ve şartnamesi mfsaî santleri içersinde Ankara, İstanbul, Lv. Âmirlikleri iie Konıis>onda görülür Teklif mektuplannm ihale saatinJen bir saat evveline kadar Komisyon Başkanhğma verilmesı çarttır. Vâlci gecikmeW kabul edilmez. (Sayı: 2093 Basın 26987/14519) Çanakkale Deniz Satmalma Komisyon Başkanhğından: Çanakkale Boğaz Komutanlığı bağlı birliklerinde bulunan cephaneliklerin paratönerleri 2490 sayüı kanunun 31. roaddesı gereğince yaptınlacaktır Keşit bedeli 49,986.00 TL. olup geçid teminab 3,750.00 TL. dir. İhalesi 15 Aralık 1967 cuma günü saat 15,00 de Komisyonumuzda yapılacaktır. Bu işe ait keşii ve şartaame Ankar? ve İstanbul Levarım Âmirlikleri ile Komisyonumuzrla görülebilir. Teklil mekrupları ihale saatinden bir saat evveline kadar kabul edilir. Postada vaki gecikmeler kabul edilme*. (Sayı 2055 (Basm: 26299/14521) İ^kenderun DT. Sal. Ai. Kom. Bşk. lığından: Deniz birlikleri için (57) tor. 2. tıci nevi zeytin tanesi kapah zarfla satınahnacaktır. Muharnmer bedeli (262200. ) lira. Geçici terninatı (14238. ) liradır. İhalesi 12 Aralık 1967 salı günü saat 11,30 da Komisyon binasında yapılacaktır. Evsaf ve şartnamesi Komisyonda, K.K.K. Ankara ve İstanbul Levazına Âmirliklerinde göiülür. Teklif mektuplarınm engeç ihale günü ra* 10 30 a kaaaı Komisyon Bşk. lığına verilmeıi lâzundır. (.Sayı ?060 (Basın: ^6386/14524)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle